1 çocuğun nafakası ne kadar 2023 / İştirak Nafakası Davası ()

1 Çocuğun Nafakası Ne Kadar 2023

1 çocuğun nafakası ne kadar 2023

İştirak Nafakası Davası

İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, velayet hakki kendisine verilen eşe, çocuğun bakım ve giderleri karşılığı gücü oranında yapacağı katkıyı ifade eder. İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılan eş tarafından çocuk adına istenir. İştirak nafakası TMK m. /2 ve 3. fıkra hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre, TMK m. /2 ve 3. fıkra :Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Boşanma davasında nafaka 3 çeşittir. Bunlar;

  • Tedbir nafakası
  • Yoksulluk nafakası
  • İştirak nafakasıdır.

TMK m. /2 hükmü kapsamındaki iştirak nafakası ile ilgili olarak, talep olmasa bile hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Zira iştirak nafakasına ilişkin hükümler çocukların korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkindir. Aile, toplumunun en küçük yapı taşıdır. Türk toplumunda aile kavramının en üstte tutuluyor olmasına rağmen günümüzde boşanma davalarının sayısı hızla artmaktadır. Boşanmadan sadece eşler etkilenmemekte, bu konuda en büyük hasarı çocuklar görmektedir. Bu nedenle Türk hukukunda çocuğu koruyan birçok hüküm bulunmaktadır. Nitekim çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimi ve korunması bakımından anne ve baba sorumludur, boşanma ile bu sorumluluk bertaraf edilemez. İştirak nafakası bu nokta önemlidir. Zira bu nafaka türü çocuk için ödenen nafakadır.

istirak nafakasi davasi davasi

İştirak Nafakası Nedir?

İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, velayet hakki kendisine verilen eşe, çocuğun bakım ve giderleri karşılığı gücü oranında yapacağı katkıyı ifade eder. İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılan eş tarafından çocuk adına istenir. İştirak nafakası TMK m. /2 ve 3. fıkra hükümlerinde düzenlenmiştir. TMK m. /2 hükmü kapsamındaki iştirak nafakası ile ilgili olarak, talep olmasa bile hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Zira iştirak nafakasına ilişkin hükümler çocukların korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkindir. Yargıtay da aynı düşüncededir.

Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. ). Bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen doğumlu ortak çocuk &#;. yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmemesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. (Y 2. HD, 11/12/ T., / E. / K.)

Velayeti davacı anneye bırakılan doğumlu müşterek çocuk S. için doğum tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakası hususunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md. /2) Hâkim, bu hususu boşanmaya karar verirken, talep olup olmadığına bakmaksızın re&#;sen gözetmek zorundadır. Buna göre; müşterek çocuk için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. (Y 2. HD, 30/11/ T., / E., / K.)

İştirak nafakası, çocuğun korunması için gerekli ve hatta zorunlu bir kurumdur.

İştirak Nafakası Talep Yetkisi

TMK madde ’da iştirak nafakasını kimin talep edeceğini düzenlenmiştir. Maddeye göre: “Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hallerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.” denmektedir. Buna göre:

  • Küçüğe fiilen bakan ana veya baba,
  • Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için atanacak kayyım,
  • Vasi,
  • Ayırt etme gücüne sahip olan küçük,

tarafından iştirak nafakası talep edilebilir ve iştirak nafakası davası açılabilir. TMK madde /2 ve Anayasa madde 41/2 gereğince hakim, herhangi bir talep olmasa dahi re’sen iştirak nafakasına hükmedebilir. Boşanma davasında nafaka talep edilmese veya talep edilmeyeceği hususunda anlaşılsa dahi, bu durum sadece boşanma davası için sonuç doğurur; bir hakkın doğumun önce o haktan feragat edilemeyeceği için iştirak nafakasının talep edilmesini engellemez. Anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakasının istenmeyeceği hususunda bir anlaşma olması da, sonradan bu nafaka türünün talep edilmesini engellemez.

  • TMK madde /1’de “Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir.” denmektedir. Buna göre evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya aittir. Çocuk ile baba arasında soy bağı kurulması şartıyla babadan iştirak nafakası talep edilebilir.
  • TMK madde /2’de çocuklar bakımından ana ve babanın hakları başlığı altında “Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” denmektedir. Buna göre, çocuğun velayeti kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlüdür.
  • TMK madde ’da “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re&#;sen alır.” denmektedir. Dava esnasında hakim, gerekli gördüğü takdirde re’sen bu konu hakkında önlem alarak tedbir nafakasına hükmedebilir. Dava sonucunda boşanma kararı kesinleştikten sonra çocuk için verilen tedbir nafakası, iştirak nafakası olarak devam etmektedir.

İştirak Nafakası Yükümlüsü ve Alacaklısı

İştirak nafakasında nafaka yükümlüsü, velayeti kendisine verilmeyen anne veya babadır. Velayeti kendisine verilmiş anne veya baba aleyhine iştirak nafakasına hükmedilemez. Nafaka alacaklısı ise, velâyet kendisine bırakılan anne veya babadır. İştirak nafakası çocuk için talep edilmekle birlikte, çocuk ergin olmadığından ve velâyet altında bulunduğundan, nafaka talebini velayet kendisine bırakılan eş kendi adına mahkemeye iletir.

Ortak çocuk olması gerekir: Nafaka yükümlülüğünün doğması için, söz konusu çocuğun tarafların ortak çocuğu olması gerekir. Önceki evlilikten olan çocuklar için diğer eşten iştirak nafakası istenemez. Diğer bir anlatımla, tarafların ortak olmayan çocukları için iştirak nafakasına hükmedilemez. Koruma altına alınarak yurda yerleştirilen çocukların kim tarafından karşılandığı araştırılmadan ve TMK m. ve madde hükümlerinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenmeden iştirak nafakasına karar verilemez.

  • Velayet kendisine bırakılmayan eş yararına iştirak nafakasına hükmedilemez.

Kararla müşterek çocuklardan F. ve F.&#;nin velayeti davalı babaya bırakılmış, kadın ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Velayeti davalı (koca)&#;ya verilen adi geçen çocuklar için davacı (kadın) yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. (Y 2. HD, 14/04/ T., / E., / K.)

Bu hususlar nazara alınmadan, velâyetle ilgili eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde düzenlemeye gidilmesi doğru görülmemiş olup, ayrıca tarafların ortak çocuğu olmayan doğumlu Merve hakkında velayet düzenlemesi yapılması ve tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. (Y 2. HD, 16/02/ T., / E., / K.)

istirak nafakasi davasi miktari

İştirak Nafakası Başlangıcı ve Süresi

İştirak nafakası boşanma kararının kesinleşmesiyle ödenmeye başlanır ve kural olarak çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak, ergin olmasına rağmen çocuk eğitimine devam ediyorsa, iştirak nafakası eğitim sonuna kadar devam eder. Zira TMK m. /2 hükmüne göre, çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.  Boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra başlamak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, tedbir nafakasını da kapsayacak şekilde &#;Dava tarihinden itibaren iştirak nafakasına&#; hükmedilmesi doğru değildir.

  • Ergin çocuk için iştirak nafakasına hükmedilemez.

Ortak çocuk doğumlu dava tarihinde ergindir. Mahkemece, ergin olan in velayet düzenlemesinin yapılması ve Oğuzhan yararına tedbir ile iştirak nafakalarına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Y 2. HD, 20/02/ T / E., / K.)

Tarafların müşterek çocuğu doğumlu O., tarihinde ergin olduğu halde, lehine ergin olduğu tarihten sonra tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. (Y seafoodplus.info, 04/12/ T., / E., / K.)

Ortak çocuk C.E. doğumlu olup karar tarihinde ergin olduğu halde velayetinin anneye verilip baba ile kişisel ilişki kurulması ve lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. (Y 2. HD, 03/07/ T.. / E., / K.)

  • Boşanma davasında talep edilen iştirak nafakasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren hükmedilmeli; karar tarihi dikkate alınmamalıdır.

Boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren, iştirak nafakasına hükmedilme- si gerekirken yazılı şekilde, karar tarihinden itibaren hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (seafoodplus.info). (Y 2. HD, 24/03/ T., / E., / K.)

  • Ayrılık halinde iştirak nafakasına hükmedilemez: Boşanma yerine ayrılık kararına hükmedilmişse, iştirak nafakasına hükmedilemez.

Yoksulluk nafakasına ve iştirak nafakasına ancak boşanma halinde hükmedilir. Mahkemece ayrılık kararı verildiği halde, davacı yararına yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğin- den hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. (seafoodplus.info) (Y 2. HD, 19/12/ T., / E., / K.)

  • Ölmüş çocuk için iştirak nafakasına hükmedilemez.

Tarafların ortak çocuğu doğumlu&#; davadan önce tarihin de öldüğü halde, mahkemece, velayeti anneye verilmiş ve bu çocuk için de tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Nüfus kaydına göre ölü olduğu anlaşılan ta rafların ortak çocuğu&#; ile ilgili velayet düzenlemesi yapılması ve yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ( Y 2. HD, 25/05/ T., / E., / K.)

  • İştirak nafakası çocuğun ergin olacağı tarihe kadar hükmedilmelidir.

Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf ekonomik gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m ). Somut olayda, davalı-davacı kadın, doğumlu olan ve yargılama aşamasında henüz ergin olmayan ortak çocuk&#; için iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. O halde mahkemece velayeti anneye verilen &#; yönünden ergin olduğu tarihe kadar iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. (Y 2. HD, 28/11/ T., / E., / K.)

  • Yargılama sırasında doğan çocuk için doğum tarihinden itibaren tedbir nafakası, hükmün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir.

Müşterek çocuk&#;, yargılama sırasında tarihinde doğmuş olup bu çocuk yararına doğum tarihinden itibaren tedbir nafakası, hükmün kesinleşmesin- den itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren TL iştirak nafakasına karar verilmesi doğru değil ise de; bu yön yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun /7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (Y 2. HD, 15/01/ T., / E., / K.)

  • İştirak nafakası boşanmanın ferisi olarak istenmişse, boşanma kararı reddedildiğinde iştirak nafakasına hükmedilemez.

Davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin kusurunun daha fazla olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Davalı-davacı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasında ise, kadının ayrı yaşamada haklı olduğu kabul edilerek kadın ve yanında kalan ortak çocuk için ara karar ile verilen ,00 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren ayrı ayrı ,00 TL iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Yoksulluk ve iştirak nafakası, boşanma davasının eki niteliğindedir. Somut olayda erkeğin açtığı boşanma davası reddedilmiştir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. (HUMK m. /7) (Y 2. HD, 18/09/ T., / E., / K.)

İştirak Nafakası Miktarı ve Ödenme Şekli

İştirak nafakası miktarının belirlenmesinde birçok etmen rol oynamaktadır. İştirak nafakası miktarı belirlenirken; çocuğun yaşı, sağlığı, eğitimi, yaşam koşulları, çocukların sayısı, alıştıkları yaşama şekli, varsa çocukların gelirleri, iştirak nafaka yükümlüsü eşin mali ve sosyal durumu gibi haller göz önünde bulundurulmaktadır. Nitekim, TMK madde /1’de “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” denmektedir.

Eşler kendi aralarında iştirak nafakası ile ilgili bir miktarda anlaştıkları takdirde, hakim onayından da geçerse anlaşılan miktar geçerli olacaktır. Eğer eşler arasında iştirak nafakasının miktarı bakımından bir anlaşma mevcut değilse, hakim tarafından diğer etmenler de göz önünde bulundurulup takdir yetkisi kullanarak miktara karar verilecektir. Hakim tarafından hükmedilecek nafaka tarafça talep edilen miktardan fazla olamaz.

TMK madde ’de;

“Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır. Buna göre hakim tarafından hükmedilen iştirak nafakası kesin ve nihai değildir, durumun değişmesi veya miktarın azaltılması veya artırılması yönünde bir talep olması halinde iştirak nafakası miktarı yeniden belirlenmektedir veya kaldırılmaktadır. Ancak bu yönde mutlaka bir talep olmalıdır. Taleple bağlılık ilkesi gereği, hakim talep olmadığı takdirde kendiliğinden iştirak nafakası için ileride ne kadar ödeneceğine karar veremez. Bu hususta talepte bulunulması için belirli bir süre geçmesi gerekmemektedir.

Çocuğun yaşı, sağlığı, eğitimi, yaşam koşulları gibi ihtiyaçlarına hükmedildiği tarihe göre artıp artmadığını veya iştirak nafakası yükümlüsünün mali sosyal gücünde farklılık olup olmadığı araştırılır. Bu süreçte nafaka yükümlüsünün mali durumu kötüye giderken, velayeti elinde bulunduran tarafın mali durumu iyiye gitmişse nafaka miktarında azalmaya gidilebileceği gibi duruma göre iştirak nafakası tamamen kaldırılabilir. Kısacası hakkaniyet ilkesi gereği, mevcut duruma göre artırıma, azaltmaya gidilebilir veya tamamen kaldırılabilir.

TMK madde /2’de ve /3’te

Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hakim istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” denmektedir. İştirak nafakası, amacı gereği irat biçiminde ödenmektedir. Kanun hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere iştirak nafakasının düzenli bir şekilde irat biçiminde peşin ödenmesi gerekmektedir. Taraflar açık bir şekilde yabancı para cinsinden ödenmesi hususunda özellikle anlaşmadıkları takdirde, Türk lirası üzerinden karar verilir.

İştirak Nafakası Nasıl Hesaplanır?

İştirak nafakası miktarı; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü, tarafların maddi durumu ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle hakim tarafından MK m.4’teki hususlar da dikkate alınarak takdir edilir. İştirak nafakası miktarının belirlenmesinde çocuğun varsa gelirleri de göz önünde bulundurulur. İlköğrenim çağındaki çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı ile lise ya da üniversite çağındaki çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı ya da mali durumu daha iyi olan eşin yanında kalan çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı ile mali durumu daha kötü olan eşin yanında kalan çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı aynı olmayacaktır. İştirak nafakası hesaplama, hakimin takdir edeceği bir durumda hakim gerektiği takdirde bilirkişi görüşü alabilmektedir. Hakim nafakaya hükmederken çeşitli kriterleri değerlendirmektedir. Bu kriterler hakime nafaka miktarı tayini konusunda yol göstermektedir. Hakim nafaka miktarına hükmederken;

  • Tarafların ekonomik durumu,
  • Kaç müşterek çocuk olduğu,
  • Çocuğun yaşı,
  • Eşin/çocukların yeme içme vegiyim masrafları,
  • Çocukların eğitim giderleri,
  • Eşin/çocukların varsa kira giderleri,
  • Faturalar ve sabit gideler,
  • Tarafların meslekleri,
  • Tarafların gelirleri,
  • Ulaşım giderleri,
  • Tarafların borçları,
  • Sağlık giderleri,
  • Tarafların teknoloji giderleri,

Hakimin nafaka miktarını hesaplarken dikkate alacağı hususlar belli olmakla beraber tedbir nafakası hesaplaması, iştirak nafaka hesaplama, yoksulluk nafakası hesaplama ayrımlarına göre farklı kriterlerin göz önüne alınması gerekmektedir.

Medeni Kanunun /3 maddesine göre hakim, tarafların istekleri halinde irat şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının ileriki yıllarda ne miktar arttırılacağını da kararında belirtebilir. Hakim, iştirak nafakasının, her yıl TEFE/TÜFE, DİE, Döviz Artış Kuru, Altın Fiyatları endeksine göre arttırılacağını kararında belirtmek sureti ile sonraki yıllarda ödenecek nafaka miktarını da belirleyebilir. Hakim gelecek yıllarda ödenecek nafaka miktarını belirlememiş olması ya da şartların değişmiş olması durumunda nafaka alacaklısı ya da nafaka borçlusu nafaka uyarlama davası açabilir. (Örneğin; nafaka borçlusunun mali durumunun çok iyi hale gelmesi, çocuğun liseye, üniversiteye başlaması vs.)

İştirak Nafakası Başlaması ve Sona Ermesi

Nafaka hükmüne, genellikle, boşanma davası ile birlikte karar verilmektedir. Boşanma davası ile birlikte iştirak nafakasına karar verildiği takdirde; iştirak nafakası, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlamaktadır. Bu nafaka davası açılmışsa bu durumda iştirak nafakası, dava tarihinden itibaren başlatılmaktadır.

İştirak nafakasını sona erdiren haller:

  • Ölüm,
  • Ergin olma,
  • Evlatlık verilme
  • Feragat
  • Velayet hakkının alınması,
  • Nafaka yükümlüsünün yoksullaşması,
  • Çocuğun hayatını kazanmaya başlaması,

olarak sayılabilir.

Ölüm

Kendisine nafaka bağlanan çocuğun veya iştirak nafakası yükümlüsünün ölümü halinde, ölüm tarihi itibariyle iştirak nafakası ileriye yönelik sona erer. Ancak nafaka yükümlüsünün ölümünden önceki tarihlerde ödenmemiş iştirak nafakasının bulunması halinde, nafaka alacaklısı, nafaka yükümlüsünün mirasçılarından ödenmesini isteyebilir. Çocuğun ölümü halinde de çocuğun mirasçıları, nafaka yükümlüsünden birikmiş nafakanın ödenmesini isteyebilir.

Ergin Olma

Çocuğun ergin olma durumunda iştirak nafakası; çocuğun 18 yaşını tamamladığı tarihte, bu yaşı tamamlamadan evlenmiş ise, evlenme tarihinde veya mahkemece ergin kılınmışsa mahkeme kararının kesinleştiği tarihte kendiliğinden sona ermektedir, bu hususta mahkemeden hüküm almaya gerek yoktur. iştirak nafakası madde düzenlemiştir.

TMK madde ’de “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” ifadesi ile iştirak nafakası yükümlülüğünün kural olarak hakkında iştirak nafakası hükmü tesis edilen çocuğun ergin olduğu tarihe kadar sürdüğü belirtilmiştir. Kanun hükmünde istisna olarak, ergin olan çocuğun eğitiminin hala devam etmesi halinde eğitimi sona erinceye kadar iştirak nafakası devam edecektir.

Evlatlık Verilme

TMK madde /1’e göre, ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer. Bu durumda çocuğun eğitim ve bakım gibi masraflarının sorumluluğu evlat edinene geçer. Ancak evlat edinenin ölümü veya mali durumunun olmaması halinde ana ve babanın nafaka yükümlülüğü olacaktır.

Feragat

Mahkeme tarafından iştirak nafakasına hükmedilmiş olsa dahi, tarafça iştirak nafakası istenmeyerek feragat edilebilir. Feragat etmek yeniden iştirak nafakası talep etmeye engel teşkil etmez. Zira iştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır.

Velayet Hakkının Alınması

Nafaka yükümlüsünün açacağı velayet davası ile birlikte velayet hakkının diğer eşten alınıp nafaka yükümlüsüne verilmesi halinde iştirak nafakası sona erer. Bu durumda eski nafaka yükümlüsünün iştirak nafakası ödeme yükümlülüğü, velayetin alınması için açılan davanın dava tarihinden itibaren sona erer.

Nafaka Yükümlüsünün Yoksullaşması

Nafaka yükümlüsü, hiçbir kusuru olmaksızın mali durumunun kötüye gidip yoksullaşması halinde mahkemeye başvurarak iştirak nafakasının sona erdirilmesini isteyebilir. Bu durumda mahkeme, nafaka yükümlüsünün malvarlığının ve gelirinin olup olmadığını ve yoksulluğa düşmesinde kusurunun olup olmadığını araştıracaktır. Mahkeme değerlendirme sonucunda uygun görürse iştirak nafakasının sona ermesine karar verebilir.

Çocuğun Hayatını Kazanmaya Başlaması

Kendisi lehine nafaka hükmedilen çocuk, ergin olmadan önce çalışarak hayatını kazanmaya başladığı takdirde, nafaka yükümlüsü mahkemeye başvurarak iştirak nafakasının sona ermesini talep edebilir. Mahkeme, çocuğun hayatını kazandığını ve iştirak nafakasına ihtiyacı kalmadığı yönünde kanaate varırsa iştirak nafakasını sona erdirebilir. Mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte iştirak nafakası sona erer.

İştirak Nafakası Görevli, Yetkili Mahkeme ve Harç

sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca iştirak nafakasının aile hukuku ile ilişkili olması nedeniyle görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde, iştirak nafakası davasına aile mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi bakar.

TMK madde ’de “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.” denmektedir. Dolayısıyla bağımsız bir iştirak nafakası davasında yetkili mahkeme nafaka alacaklısının yerleşim yeri Aile Mahkemesi olur. İştirak nafakası davası, HMK madde 6’da belirtildiği üzere genel yetkili mahkeme olarak davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.

Boşanma davası ile birlikte iştirak nafakasının talep edilmesi halinde TMK madde uyarınca, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer Aile Mahkemesi yetkili olur.

Bu nafaka, boşanma davası ile birlikte talep edildiği, bağımsız bir şekilde dava açılmadığı takdirde herhangi bir harca tabi değildir. Bağımsız bir dava olarak iştirak nafakası davası, iştirak nafakasının artırılması, azaltılması veya kaldırılması davaları ise nisbi harca tabidir.

İştirak nafakası ne kadar ? Burada önemli olan davalının geliridir. Davalının geliriyle orantılı olarak hükmedilmektedir. Aynı şekilde çocuğun giderleri de önemlidir. Bu kriterler doğrultusunda hakkaniyetli bir nafaka hükmedilir. Bu da ortalama kişinin gelirinin 1/5 ile 1/10 i arasında değişmektedir. Yani bu nafaka maaşın yüzde kaçı? şeklinde bir sorunun cevabı da bu şekilde cevaplanmıştır.

İştirak Nafakası Zamanaşımı ve İştirak Nafakasının İcrası

TBK madde /2’de “Borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir mahkeme ya da hakem kararına bağlanmış ise, yeni süre her zaman on yıldır.” denmektedir. İştirak nafakası ise irat biçiminde ödenmesi nedeniyle, biriken nafaka alacaklarının üzerinden 10 geçmesi ile zamanaşımına uğrar.

Nafaka yükümlüsü tarafından ödenmediği takdirde, nafakanın icra yoluyla ödenmesi sağlanabilir. İİK madde ’te “Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.” denmektedir. Nafaka yükümlüsü tarafından nafaka ödenmemesi durumda, nafaka alacaklısının şikayeti üzerine yükümlü hakkında, İİK madde uyarınca görevli mahkeme olan icra takibinin yapıldığı yer İcra Mahkemesi tarafından 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilir.

Ayrıca, İİK madde ’ya göre, nafaka alacakları sıra cetvelinde birinci sırada yer almaktadır; bu nedenle nafaka alacakları öncelikle ödenecek alacaklardandır. Nafaka alacağı için nafaka miktarının tamamı nafaka yükümlüsünün maaşından kesilir; hatta nafaka alacağı için emekli maaşa haciz dahi konulabilmektedir. Boşanma davasında nafaka alabilmek için boşanma avukatı ile çalışmanız sürecinizin sağlıklı ve hukuki olarak ilerlemesi için önemlidir.

Nafaka Miktarı Neye Göre Hesaplanır?

İçerik

Nafaka miktarı neye göre hesaplanır

Nafaka miktarı neye göre hesaplanır sorusu boşanma davalarının bir sonucu olan nafakanın bağlanacağı zamanlarda en çok sorulan sorulardan biridir.

Aile arasında oluşan sorunlardan dolayı bazı durumlarda eşler ayrılma raddesine gelebilmektedir. Evlilik birliğinin devam edemediği durumlarda kanuna başvurularak boşanma davası açılmaktadır. Boşanma davalarında maddi durumu yetersiz olan çalışamayan eşlere yaşam koşullarını evliliğin sürdüğü süreç gibi devam ettirmesini sağlayacak şekilde nafaka verilmektedir. Boşanma süreçlerinde eşlerden birinin geçimini sağlamak için kullandığı nafaka oldukça önemli bir konu olmaktadır.

Nafaka Nedir?

Nafaka, mahkeme tarafından boşanma davalarının başlangıç sürecinde  geçici olarak verilen, boşanma süreci bitip boşanıldıktan sonra kalıcı olarak verilen ve geçim sıkıntısı çekecek olan maddi olarak sıkıntılı olan eşe ve reşit olmayan çocuklara düzenli aralıklarla verilen para olmaktadır. Boşanma davası sonrası nafaka almak, TMK M maddesi ile korunma altına alınmıştır. Ayrıca bu maddede belirtildiği gibi nafaka verilmesi cinsiyete bağlı değildir. Boşanma davası taraflarından hangi taraf geçim sıkıntısı çekecek ise o tarafa verilmektedir.

Boşanma davası sonrası verilen nafaka tek bir çeşit olmamaktadır. Nafaka; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olarak dört çeşit olmaktadır. Her nafaka çeşidi verilirken gerekli şartlara sahip olunması gerekmektedir. Ayrıca her çeşidin verilme miktarı, talep edilen zamanın süresi değişiklik göstermektedir.

Tedbir Nafakası Nedir?

Tedbir nafakası boşanma davası açıldığı andan itibaren verilen geçici nafaka çeşididir. Boşanma davası sürerken maddi sıkıntıya düşecek olan tarafın geçimini sağlamak için verilen tarafın mağdur olmasını engelleyen nafaka çeşididir.

Tedbir nafakası boşanma davasını yürüten hakim tarafından karar verilmektedir. Geçim sıkıntısı olan tarafa verileceği gibi çocuklara bakmakla yükümlü olan tarafa da verilebilmektedir. Boşanma davasının hakimi boşanma davası henüz sonuçlanmamış iken çocukların velayetini geçici olarak bir tarafa vermekle hükümlüdür. Çocukların velayetini alan tarafın masraflarına karşı taraf yardım etmelidir. Çocukların geçici velayetini alamayan taraf tedbir nafakası ödemek zorundadır. Tedbir nafakasını çocuğun geçici velayeti alamayan taraf boşanma davası sonuçlanana kadar ödemeye devam etmektedir. Boşanma davası boşanma ile sonuçlandıktan sonra tedbir nafakası, yoksulluk nafakası veya iştirak nafakasına dönüştürülmektedir.

Yoksulluk Nafakası Nedir?

Boşanma davası boşanma ile sonuçlandıktan sonra maddi olarak sıkıntıya düşecek olan tarafa verilen nafaka çeşidine yoksulluk nafakası denmektedir. Yoksulluk nafakasına hakim mahkeme sırasında direkt karar vermemektedir. Taraflardan maddi sıkıntıya düşeceğini düşünen taraf mahkeme anında yoksulluk nafakası almak istediğini talep etmelidir. Talep ettikten sonra maddi sıkıntıya düşecek olduğunu kanıtlaması ve bu talebi eden kişinin boşanma davasında bir kusuru ağır olmaması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasına boşanma davası süreci devam ederken başvurulduğu gibi boşanma davası sonuçlandıktan itibaren 1 sene içinde de yeni bir dava açılarak başvurulabilinir.

İştirak Nafakası Nedir?

Taraflar boşanma kararı vermelerine rağmen çocuklarına bakmakla yükümlü ebeveynler olmaktadırlar. Bu yüzden her iki taraf çocuklarının masraflarını karşılamakla yükümlüdürler. Boşanma davasının sonuçlanması ile boşanma davası hakimi çocukların velayetini bir tarafa vermektedir. Çocuğun kalıcı velayeti verilmeyen tarafa iştirak nafakası ödemesi zorunlu tutulmaktadır. İştirak nafakası çocukların masraflarının karşılanması için çocukların kalıcı velayetinin verildiği tarafa ödenen nafaka çeşididir. İştirak nafakasına boşanma davası sürecinde boşanma davası ile beraber başvurulacağı gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra da ayrı bir dava açılarak talep edilebilmektedir.

Nafaka Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Taraflar arasında verilecek nafaka miktarına boşanma davası hakimi karar vermektedir. Bazı durumlarda bilir kişilere de danışabilmektedir. Boşanma davası hakimi nafaka miktarına karar verirken bazı kriterleri göz önünde bulundurarak nafaka miktarını belirlemektedir. Boşanma davası hakimin nafaka miktarına karar verirken baz aldığı kriterler aşağıda listelenmektedir.

  • Tarafların ekonomik durumu
  • Kaç adet çocuk sahibi olunduğu
  • Tarafın veya çocukların yeme içme ve giyim masrafları
  • Çocukların eğitim giderleri
  • Tarafın veya çocukların varsa kira masrafları
  • Faturalar
  • Eşlerin meslekleri
  • Eşlerin gelirleri
  • Ulaşım giderleri
  • Yakıt masrafları
  • Sağlık giderleri gibi birçok hususu dikkate alarak karar vermektedir.

Bu kriterler genel kriterler olmakla birlikte iştirak nafakası, yoksulluk nafakası veya tedbir nafakası miktarı hesaplanır iken değişiklik gösterebilmektedir.

Asgari Ücretten Yüksek Maaş Alan Biri Ne Kadar Nafaka Verir?

Boşanma hakimleri genelde ödenecek olan nafaka miktarına kişinin aldığı maaş doğrultusunda karar vermektedir. Boşanma davası taraflarının ikisininde zor duruma düşüp geçimini zora sokmamayı hedeflemektedir. Fakat maaş ödenecek olan nafakanın tek belirleyici etkeni olmamaktadır. Kişinin maaşı dışında farklı gelir kaynakları olabilmektedir. Bu yüzden boşanma davası hakimi nafaka miktarını belirler iken nafakayı ödeyecek olan tarafın maaşı harici taşınmaz mallarının da getirisini göz önünde bulundurmaktadır.

Nafakanın miktarını belirleyen kanunda bir oran verilmemektedir. Fakat nafaka miktarı belirlenirken genelde boşanma hakimi nafaka ödeyecek kişinin maaşının %25&#;i kadar bir nafaka ödemesi uygun görülmektedir. Maaşı dışında başka gelirleri de olan kişilerde boşanma hakimi kararı ile ödenmesi gereken nafaka miktarı gelirinin %50 sini kapsayabilmektedir.

Boşanma davası sonucunda karar verilen ödenecek olan nafaka miktarı zamanla maddi sıkıntılara yetememektedir.  Hayatın giderek pahalanması, ülke ekonomisinin kötüye gitmesi, kişi ve çocuklarının ihtiyaçlarını gelirleriyle karşılayamamaya başlaması nedeni ile nafaka alan tarafa nafaka miktarı yetmemeye başlamaktadır. Bu nedenler doğrultusunda boşanma davasından yıllar sonra nafaka miktarında bir güncellenme ihtiyacı oluşmaktadır. Verilen nafaka miktarı yetmeyen kişiler mahkemeye başvurarak aldıkları nafaka miktarını arttırabilmektedirler. Nafaka miktarında bir artış için mutlaka yeni bir dava açılması gerekmektedir. Fakat boşanma davası sonunda boşanma hakimi tarafından nafaka miktarına karar verilir iken yıllık olarak nafaka artış oranı belirlenmiş olabilmektedir. Karar verilmiş olan bu yıllık nafaka artış oranı yetmemesi durumunda da nafaka miktarını arttırmak için yeni bir dava açılabilmektedir.

Sonuç olarak boşanma davasının sonunda verilen karar sonucunda boşanma hakimi yıllık olarak nafaka miktarının artış oranına ilişkin bir karar vermemiş ise bu nedenle verilen nafaka miktarı değişen ülke ekonomik koşullarında kişinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamıyor olabilir veya boşanma davası sonucu boşanma hakiminin verdiği karar doğrultusunda yıllık olarak nafaka miktarında artış oranını belirlese bile bu artış oranı  değişen ekonomik koşullarda nafaka alacak kişinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamamış olabilir. Bu gibi durumlarda maddi sıkıntı çeken ve nafaka alan kişi mahkemeye başvurarak nafaka miktarını arttıracak bir dava açabilmektedir.

Asgari Ücret Alan Bir Kişi Ne Kadar Nafaka Öder?

Boşanma davası hakimleri nafaka ödeyecek kişinin ödemesi zorunlu olan nafaka miktarını belirler iken kişinin sadece maaşına bakmamaktadır. Nafakayı ödeyecek olan kişinin iş yerinden aldığı maaş dışında da bir geliri olabilmektedir. Nafakanın miktarını belirleyen kanunda bir oran verilmemektedir. Fakat nafaka miktarı belirlenirken genelde boşanma hakimi nafaka ödeyecek kişinin maaşının %25&#;i kadar bir nafaka ödemesi uygun görülmektedir. Bu %25’lik oran tek çocuklu eşleri veya çocuğu olmayan kişileri temsil etmektedir. Ailede bulunan çocuk sayısı arttıkça bu çocukların kalıcı velayetinin verildiği kişiye verilen nafaka oranı da değişmektedir.
Asgari ücrete yapılan yıllık zamlar doğrultusunda nafaka miktarında artış istenilebilmektedir. Maddi sıkıntı çeken ve nafaka alan kişi mahkemeye başvurarak nafaka miktarını arttıracak bir dava açabilmektedir.

Nafaka Kaç Yıl Ödenir?

Boşanma davası süresince veya sonucunda boşanma hakimi kararı ile verilen nafakaların veriliş süreleri nafaka çeşitlerine göre değişiklik göstermektedir. Tedbir nafakası yapısı gereği geçici tedbir amaçlı verilen bir nafaka çeşididir. Tedbir nafakası, boşanma davasının devam ettiği süre boyunca boşanma davası hakimi tarafından çocuklara ve çocukların geçici velayeti almış olan tarafa geçimini sağlaması için verilen nafaka çeşididir. Tedbir nafakası boşanma süreci bir karara bağlanana kadar verilmeye devam edilmektedir. Tedbir nafakası, boşanma sürecinin sonunda boşanma hakiminin verdiği karar doğrultusunda yoksulluk nafakası veya iştirak nafakası olarak değiştirilebilmektedir.
İştirak nafakası çocukların masraflarının karşılanması için çocukların kalıcı velayetinin verildiği tarafa ödenen nafaka çeşididir. İştirak nafakası bakılmakla yükümlü olunan çocuğun veya çocukların ergin olması ile kesilmektedir. İştirak nafakası çocukların ergin olması ile kesilmektedir. Bu erginlik 18 yaşını doldurmuş olması ile değilde 18 yaşından küçük olsa bile mahkeme kararı ile ergin olarak kabul edilen evlenme durumlarında da iştirak nafakası verilmesi kesilmektedir. Ayrıca bakılmakla yükümlü olan çocuklar daha 18 yaşından küçük ve mahkeme kararı ile ergin kılınmamış olsa bile kendi geçimlerini yapabilecekleri kadar para kazanmaları durumda da ödenen iştirak nafakası kesilmektedir.  Bu çocuklar bir meslek dalında veya sanat ile uğraşarak kendi geçimini sağlayacak ekonomik güç elde ettiklerinde mahkeme hakimi direkt olarak iştirak nafakasını kesmemektedir. İştirak nafakasını ödemekle yükümlü olan tarafın mahkemeye başvurarak artık nafaka ödemesi yapmasına gerek olmadığını bildirmesi halinde iştirak nafakası ödemesi kesilmektedir.

Yoksulluk nafakası, boşanma davası boşanma ile sonuçlandıktan sonra maddi olarak sıkıntıya düşecek olan tarafa verilen nafaka çeşidine denmektedir. Yoksulluk nafakasının bitme süresi gerekli koşullar devam ettiği sürece son bulmamaktadır. TMK m. ’e göre yoksulluk nafakası süresiz bir nafaka çeşidi olarak geçmektedir. Fakat süresiz olarak kabul edilen yoksulluk nafakası, TMK m. ’da belirtilen maddeler doğrultusunda nafaka kesilebilmektedir.

  • Nafaka alan kişinin yeniden evlenmesi
  • Nafaka alan kişinin veya nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin ölmesi
  • Nafaka alan kişinin bir başkası ile evlenmemiş olmasına rağmen başka biriyle beraber fiilen evliymiş gibi yaşamaya başlaması
  • Nafaka alan kişinin yoksulluğunun ortadan kalkması
  • Nafaka alan kişinin ahlaka uygun olmayan şekilde hayat sürmesi halinde nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin nafaka ödeme yükümü geçersiz sayılacaktır.

Nafaka alan kişinin yeniden evlenmesi veya taraflardan birinin ölmüş olması halinde yoksulluk nafakası ödeme kararı kendiliğinden geçersiz kılınırken, diğer hallerde yoksulluk nafakasının  ödemesinin kaldırılması için mahkemeye başvurulmalı ve nafaka ödeme kararı geçersiz kılınmalıdır. 

Nafaka Ödemesi Yapılmaz İse Ne Olur?

Boşanma davası sonucu boşanma davası hakimi tarafından karar verilmiş olan nafaka ödemekle yükümlü olan taraf nafakalarını geciktirmeden ve mahkeme tarafından belirlenmiş olan miktarda nafakasını karşı tarafa ödemelidir. Nafaka borcunun eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi durumlarında nafaka ödemekle yükümlü olan tarafın mallarına haciz konulmaktadır. Nafaka ödemekle yükümlü olan taraf nafaka ödemesini yapmamaya devam etmesi halinde bu kişiye hapis kararı verilmektedir.

Ödenmemiş olan nafaka ödemeleri mahkemeye bildirildikten sonra nafaka ödemekle yükümlü olan kişiye icra takibi başlatılmaktadır. Başlatılan icra takibi sonucunda nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin nafaka miktarı kadar menkul veya gayrimenkul mallarına haciz konulmaktadır. Ayrıca nafaka ödemesi yapan kişinin maaşına da haciz konulabilmektedir. Nafaka ödemekle yükümlü olan taraf icra takibin olmasına rağmen nafaka ödemesini yapmamaya devam etmesi halinde bu kişiye hapis kararı verilmektedir. Bu kişiye hapis cezası verilmesi için nafakayı alacak olan karşı tarafın mahkemeye başvuruda bulunması gerekmektedir.

Normal kurallar gereği emekli olmuş kişilerin emekli maaşlarına haciz yapılamamaktır. Fakat nafaka ödemeleri bu kural dışında tutulmaktadır. Nafaka ödemesini yapmamış olan emekli kişilerin emekli maaşlarına 1/4 oranında haciz yapılabilmektedir. Sonuç olarak geçmişe yönelik veya güncel olan nafaka ödemelerinin düzenli olarak ödenmesi gerekmektedir. Aksi halde mallara veya maaşa haciz gelmesi veya hapis cezası ile karşı karşıya kalınabilmektedir.

İştirak Nafakası Nedir Nasıl Hesaplanır Ne Zaman Biter Kaç Yaşına Kadar Ödenir Hangi Durumlarda Kesilir İştirak Nafakası Dilekçe Örneği konularına cevap olarak sizlere içerik hazırladık.

Tahancı Hukuk Bürosu olarak okurlarımıza güncel bilgiler ve faydalı içerikler üretmeye devam ediyoruz.

İştirak nafakası, boşanmanın mali sonuçlarından biri olup, uygulamada sıkça soru ve tereddütlere sebep olmaktadır. Biz de bu yazımızda, iştirak nafakasının mahiyetine, tanımına, nasıl nafaka hesaplanacağına, ne zaman biteceğine, kesinleşmeden icraya konulup konulamayacağına yer verilecek, ayrıca yazının sonunda iştirak nafakası talebine ilişkin bir de dilekçe örneğine yer verilecektir.

İştirak Nafakası Davası

Anne ve baba çocuğun eğitim ve korunması için gerekli tüm masrafları birlikte üstlenirler.

Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” (TMK; m. /I)

Bu yükümlülük çocuğun ergin olmasına kadar devam etmektedir. Fakat eğer çocuk ergin olduğu hâlde eğitimine devam ediyorsa kural olarak eğitimin devamı müddetince de bu yükümlülük devam edecektir.

Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.

Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” (TMK; m. )

Çocuğun bakım, koruma ve eğitimi konusunda ana ve babanın yükümlülüğü velayet hakkından bağımsızdır. Çocuk için bu hak, ana ve baba için de bu yükümlülük soy bağından doğmaktadır. Bir başka ifade ile velayet hakkı ana ve babada olmasa bile anılan yükümlülükler devam etmektedir. sayılı Türk Medeni Kanunu’nun konuya ilişkin maddesi şu şekildedir:

Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder.

Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu giderler Devletçe karşılanır.

Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.” (TMK; m. )

Bu sebeple boşanma gerçekleşse bile velayet kendisinde bırakılmayan tarafa bu yükümlülük yüklenmektedir. Bu konuya bir alt başlıkta temas edeceğiz.

İştirak Nafakası Nedir?

Eğer boşanma gerçekleşmiş ise, çocuğa fiilen bakmakta olan eş, çocuğun masraflarına iştirak etmesi için diğer taraftan nafaka talep etmek hakkına sahiptir.

Bu manada “iştirak nafakası”, velayet hakkı kendisinde bırakılan eşe, diğer eşin çocuğun bakım ve eğitim giderleri için ekonomik gücü nispetinde yaptığı katkı olarak tanımlanabilir.

sayılı Türk Medeni Kanunu’nun konuya ilişkin maddesi şu şekildedir:

Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.

Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hâllerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir.

Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.” (TMK; m. )

Bununla birlikte şunu da ifade etmek gerekir ki, iştirak nafakası kamu düzenini alakadar etmektedir. Taraflar bu konuda bir talepte bulunmamış dahi olsalar hakim re’sen bu nafakaya hükmeder.

İştirak nafakasının alacaklısı çocuktur. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi; 03/02/ tarih, E. /, K. /)

Nafaka Hesaplama

İştirak nafakasının hesaplanmasına ilişkin esaslar sayılı Türk Medeni Kanunu’nun konuya ilişkin ’ uncu maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” (TMK; m. /I)

Çocuğun lehine belirlenecek olan nafakanın miktarı, barınma, giyim, yiyecek, eğitim, sağlık, tatil gibi ihtiyaçları karşılamaya yeter ölçüde olmalıdır. Anılan nafakaya hükmedilirken bu ölçüler göz önünde bulundurulur.

Nafaka miktarının belirlenmesi, hâkimin genel bilgi ve tecrübesi ile çözümleyebileceği hususlardan kabul edilmektedir. Ancak, iştirak nafakasının miktarı belirlenirken göz önünde bulundurulan kriterler hakkında hâkim, alanında uzman kişilerden bu konuda araştırma ve görüş isteyebilmektedir. Bu kriterler temel olarak şunlardır:

  • Çocuğun yaşı
  • Çocuğun sağlık durumu
  • Çocuğun eğitim durumu
  • Çocuğun kişisel geliri
  • Anne ve babanın sosyo-ekonomik durumu

Yine taraflar bilhassa anlaşmalı boşanma hâlinde iştirak nafakasının miktarı hakkında kendi aralarında bir anlaşmaya varmış olabilirler. Hâkimin de uygun görmesi hâlinde bu anlaşmadaki koşullar taraflar hakkında bağlayıcı olur.

Nafakanın ödenme biçimi ise şu şekilde düzenlenmiştir:

Nafaka her ay peşin olarak ödenir.

Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” (TMK; m. /II ve III)

Bununla birlikte gerek nafaka borçlusunun maddi durumunda gerekse çocuğun ihtiyaçlarında zamanla bazı değişimler söz konusu olabilir. İşte bu gibi değişimler yeni uyarlamaları zorunlu kılabilir. Bu durumda hakim durumun gereğine göre karar verecektir.

Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” (TMK; m. )

İştirak nafakası boşanma davasının kesinleşmesiyle uygulama bulur. Bununla birlikte boşanma kararı kesinleşene kadar geçen süre zarfında da çocukların bakım ve gözetimi için gerekli katkının sağlanması şarttır. Bu ihtiyaç “tedbir nafakası” müessesesi ile karşılanmaktadır.

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re&#;sen alır.” (TMK; m. )

Boşanma kararı kesinleştikten sonra bu defa iştirak nafakası uygulama bulacaktır.

İştirak Nafakası Maaşın Yüzde Kaçı?

İştirak nafakasının belirlenmesine ilişkin kriterler bir önceki başlıkta açıklandığı gibidir. Bunun dışında, maaş sahibi olan nafaka yükümlüsü bakımından belli bir sabit oran uygulaması söz konusu değildir. Mahkeme gerek nafaka yükümlüsünün sosyo-ekonomik durumunu ve gerekse çocuğun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak adil bir nafakaya hükmedecektir.

İştirak Nafakası Ne Zaman Biter? (İştirak Nafakası Hangi Durumlarda Kesilir?)

  • İştirak nafakası çocuk erginleşinceye kadar devam eder.

Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” (TMK. m. /I).

Bu erginlik 18 yaşın tamamlanması suretiyle gerçekleşebileceği gibi, evlenme sebebiyle (TMK; m. 11), ya da mahkeme kararı ile (TMK; m. 12) olabilir, durum aynıdır.

Ancak kanuna göre eğitim durumu devam eden çocuk için de ana babanın yardım yükümlülüğü devam etmektedir.

Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” (TMK; m. /II)

Erginlik sonrasında ödenen bu nafakanın ise nitelik olarak iştirak nafakası olmayıp “yardım nafakası” olduğu kabul edilmektedir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi; tarih, E. , K. / sayılı karar)

Bunun haricinde aşağıdaki durumlarda da nafaka yükümlülüğünün sona ermektedir:

  • Nafaka yükümlüsünün ekonomik gücünün yok olması, hastalık, çalışamama gibi nedenlerle yükümlülüğünü yerine getiremeyecek duruma gelmesi,
  • Çocuğun ölmesi
  • Nafaka yükümlüsünün ölmesi
  • Nafaka alacaklısının talebinden vazgeçmesi

İştirak Nafakası Kaç Yaşına Kadar Ödenir?

İştirak nafakasının devamına ilişkin yaş sınırı erginlik durumuna göre değişiklik gösterebilir. Çocuğun 18 yaşında olağan şekilde ergin olması hâlinde o yaşa, evlenme neticesinde ergin olması hâlinde o yaşa, yargı kararı ile ergin kılınması hâlinde ise o yaşa kadar ödenecektir.

Erginlikten sonra çocuğun eğitimi sebebiyle ödenecek nafaka, yardım nafakası olarak kabul edilmektedir.

İştirak Nafakası Kesinleşmeden İcraya Konulabilir mi?

Boşanma davası devam ederken hâkim çocuğun bakım ve gözetimi için tedbir nafakasına hükmeder. İştirak nafakası ise boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ödenmektedir.

Bu konuda Yargıtay vermiş olduğu bir kararında şu satırlara yer vermektedir:

Borçlu baba aleyhine boşanma davası sonucu boşanma kararı ile birlikte velayatleri anneye bırakılan müşterek çocuklar için iştirak nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. İlamın boşanmaya ilişkin kısmı kesinleşmeden maddi manevi tazminat, iştirak nafakası, yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsili için ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Borçlu İcra Mahkemesi&#;ne başvurusunda ilamın kesinleşmeden icra edilemeyeceğinden bahisle takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece boşanma ilamı kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle maddi- manevi tazminat, işlemiş faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden takibin iptaline, nafakaya dair ilamın ise kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HMK&#;nun geçici seafoodplus.infoinin yollamasıyla uygulanması gereken HUMK&#;nun /4 (HMK&#;nun /2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının &#;eklentisi&#; olan iştirak nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. İlamın esasının kesinleşmesi zorunlu olan hallerde fer&#;ilerinin de kesinleşmeden takibe konulabilmesi mümkün değildir. (HGK tarih / Esas Karar). Ayrıca çocuk için hükmedilen iştirak nafakası, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren istenilebilir hale gelecektir.

Bu durumda Mahkemece, boşanma ve iştirak nafakasına dair ilamı kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken, iştirak nafakası yönünden yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK&#;nun ve HUMK&#;nun maddeleri uyarınca BOZULMASINA,(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi; tarih, E. /, K. / sayılı kararı)

İştirak Nafakası Yargıtay Kararları

  • İştirak nafakası kesinleşmeden icraya konulamaz

Somut olayda taraflar arasında daha önce boşanmaya karar verildiği, takip dayanağı ilamda açıklanmıştır. Yoksulluk ve iştirak nafakası boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eder. Bu durumda mahkemece boşanma ilamının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalıdır. Boşanma davasının kesinleştiğinin belirlenmesi halinde, bu davadan müstakil olarak verilen nafaka kararının HUMK‟un /3. Maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulabileceği düşünülerek itiraz reddedilmelidir. …” (Yargıtay. Hukuk Dairesi, tarih, E. /, K. / sayılı kararı)

  • İştirak nafakasının belirlenmesinde göz önünde tutulacak kalemler

“…iştirak nafakası içerisinde, barınma, giyinme, beslenme, eğitim, ulaşım gibi zaruri giderler bulunmaktadır. Mahkemece bu yön ve davacının talebi de dikkate alınıp nafaka takdiri gerekirken, infazda karışıklık yaratacak şekilde okul ve servis ücreti ayrık tutularak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. …” (Yargıtay. Hukuk Dairesi, tarih, E. / K. / sayılı kararı)

  • İştirak nafakasının belirlenmesi kamu düzenine ilişkindir.

“…Davacı, davalı ile yılında boşandıklarını, davalının çocuklarına bakacağını söylemesi üzerine kendisi ve çocukları için nafaka istemediğini ancak velayetinde olan çocuklara babanın hiçbir katkıda bulunmadığını beyanla her iki çocuk için aylık …TL iştirak nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir. … TMK‟nın /II. maddesine göre boşanma veya ayrılık durumunda, velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Dolayısıyla boşanma davasında iştirak nafakası istenmemiş olsa bile sonradan bu istem gündeme gelebilir. …” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tarih, E. /, K. / sayılı kararı)

  • Reşit olmakla iştirak nafakası sona erer.

“ … Davacı, boşanma davası sonucunda velayeti anneye verilen davalı kızının artık reşit olduğundan bahsederek nafakanın kaldırılmasını istemiştir. … küçük reşit olmakla kendisine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Bu nedenle davacının nafakanın kaldırılması isteminde hukuki yararı bulunmamaktadır. …” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tarih, E. / , K. / sayılı kararı)

  • İştirak nafakasından feragat geçersizdir.

Boşanma davası sırasından annenin, velayeti altından bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş (doğmamış bir alacaktan) iştirak nafakasından feragati geçersizdir. Feragate ilişkin beyanı, küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tarih, E. , K. / sayılı kararı)

  • Tedbir nafakasının belirlenmesi aşamasında kusur göz önünde bulundurulmaz.

Uyuşmazlık, sayılı Türk Medeni Kanunu&#;nun yürürlüğünden sonra açılan davada, boşanmaya yol açan olaylarda kusurlu bulunan davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilip, hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Tedbir nafakası yürürlükten kaldırılan sayılı Medeni Kanun&#;un maddesinde düzenlenmiş, boşanma ve ayrılık davası açılınca hâkimin davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, infakına, karı koca mallarının yönetimine ve çocukların bakımına dair geçici tedbirleri alacağı hükme bağlanmış, istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hâkim tarafından kendiliğinden (re&#;sen) alınması zorunlu kılınmış, kadının boşanmaya yol açan davranışlarının maddede öngörülen bu kuralı değiştirmeyeceği Yargıtay uygulamasında istikrar kazanmıştır. sayılı Türk Medeni Kanunu&#;nun maddesinde de, maddedeki bu hüküm sadeleştirilmek suretiyle aynen korunmuş, boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkimin davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önemleri re&#;sen alacağı hükme bağlanmış, kusursuzluğun gerektiği yönünde bir düzenleme getirilmemiştir. O halde yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, kadının boşanmaya yol açan davranışlarının madde de öngörülen kuralı değiştirmeyeceği de gözetilerek kadın yararına uygun tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanlış gerekçelerle talebin reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; tarih, E. /2- 8, K. /27 sayılı kararı)

  • Reşit çocuk hakkında iştirak nafakasına hükmolunmasının istenmesi yardım nafakası olarak değerlendirilerek karar verilmelidir. Hakim hukuki nitelendirme ile bağlı değildir.

Davada, davacının üniversitede okuduğu, daha önce ödenen iştirak nafakasının yetersiz kaldığı ileri sürülerek artırılması istenilmiş; mahkemece, davacının dava tarihi itibariyle reşit olduğu, rüştle iştirak nafakasının son bulduğu, reşit olan çocuğa davalı babanın iştirak nafakası ödemekle yükümlü bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, HUMK&#;nun maddesi gereğince Hakim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Aynı şekilde Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i talepler ile bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleriyle ve onların tavsifleriyle bağlı değildir. Dolayısı ile, olayları izah taraflara, uyuşmazlıklara uygulanacak kanunları belirlemek ise Hakim&#;e ait bir görevdir ( gün, sayılı YİBK ). Somut olayda davacı çocuk dava tarihi itibariyle reşittir. Böylece TMK&#;nun /seafoodplus.infoi gereğince iştirak nafakası son bulmuştur. Ne var ki, çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ettiğine göre, ana ve babanın eğitim sona erinceye kadar bakım, eğitim ve korunması için gerekli giderleri karşılama yükümlülükleri devam etmektedir ( seafoodplus.info ).Böylece, bizzat reşit çocuk tarafından eğitimin devam ettiği açıkça belirtilerek açılan davadaki istem, TMK&#;nun /seafoodplus.infoi uyarınca /son maddesi kapsamında yardım nafakası verilmesine ilişkindir. O halde iştirak nafakasının artırılması yönündeki açıklama ve talep dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Mahkemece, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre TMK&#;nun seafoodplus.infoinde vurgulanan &#;hakkaniyet&#; ilkesi de gözetilip uygun bir miktar yardım nafakasına hükmedilmelidir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tarih, E. /, K. / sayılı kararı)

  • Tarafların üzerinde anlaştıkları protokol hükümleri çerçevesinde yapılacak nafaka artırımı ekonomik koşullara göre uyarlanabilir.

&#;.sözleşmenin yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar; artık o akitle bağlı tutulamazlar. Değişen bu koşullar karşısında Medeni Yasanın 2. maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebilirler. Sözleşmede kabul edilen nafakanın her yıl %65 arttırılması şartı ile davalı (nafaka alacaklısı); ülkede seyreden yüksek enflasyonun etkilerinden kurtulmayı amaçlamıştır. Oysa, Hükümetçe alınan kararlarla zaman içerisinde enflasyon oranı düşmüş, sayılı yasa ile (/son madde) getirilen gelecek yıllar için nafaka artış istemlerinde; Devlet İstatistik Enstitüsünce açıklanan Toptan Eşya Fiyat Endeksi artış oranında artırım yapılması Yargıtay´ca benimsenmiş bulunmaktadır. Mahkemece, nafakanın her yıl için %65 oranında artırılması şartının; davacı (nafaka yükümlüsü) için katlanılmaz bir yükümlülük olduğu gözetilerek, bu şartın her yıl TEFE oranında artış şeklinde uyarlanmasına karar verilmesi gerekirken, davanın tümden reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün seafoodplus.info maddesi gereğince BOZULMASINA …” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tarih, E. /, K/ sayılı kararı)

İştirak Nafakası Dilekçe Örneği

İştirak nafakası, dava dilekçesi ile birlikte istenebileceği gibi, boşanma davası kesinleştikten sonra da istenebilir. Bu sebeple duruma göre değişen dava dilekçeleri söz konusu olabilir. Aşağıda boşanma kararı kesinleştikten sonra talep edilen iştirak nafakasına ilişkin bir dava dilekçesine yer verilmiştir.

…….NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI :

ADRESİ :


VEKİLİ :

ADRESİ :

DAVALI :

ADRESİ :


DAVA KONUSU : İştirak Nafakası Verilmesi Talebidir.

AÇIKLAMALAR :

  1. Davalı …… ile gerçekleşen ……. tarihli evliliğimiz (Ek 1 nolu belge) neticesinde, müşterek çocuklarımız olan ………, ………. tarihinde, diğer çocuğumuz …….. ise ……. tarihinde doğmuştur. (Ek 2 No’lu Belgeler)

2) …….. Aile Mahkemesinin ….. tarih…… sayılı kararı neticesinde davalı ……. İle boşanmamıza karar verilmiş  müşterek çocuklarımızın velayeti de tarafıma verilmiştir (Ek 3 nolu belge) Boşanma karan Yargıtay’ın ……… tarih ve …….. sayılı kararı ile kesinleşmiş bulunmaktadır. (EK 4 Nolu Belge)

3) Boşanma kararı ile birlikte çocuklarımız …. ve …. için iştirak nafakası takdir edilmemiştir. Bu sebeple iş bu dava ile iştirak nafakası talep etme zarureti hasıl olmuştur.



DELİLLER: Nüfus aile kayıt tablosu, boşanma avukat kararı, ekonomik ve sosyal durum araştırması.

HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK ve sair ilgili mevzuat.  


NETİCE ve TALEP: 

Yukarıda açıklanan sebeplerle davanın kabulü ile çocuklarımız ….. ve ….. için aylık ….. TL’şer TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesi hususunda,

Gereğini saygılarımla arz ve talep ederim…../……/…..

Davacı 

İsim-İmza

EKLİ BELGELER:

1-

2-

Nafaka Nedir?

Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan bir eşin geçimini sağlayabilmek için diğer eşten hakim kararıyla alacağı aylık paraya nafaka denir.

Nafaka Hesaplama Nasıl Yapılır?

Nafaka, kişilerin sosyal ve ekonomik durumlarına, boşanmadaki kusur durumlarına, boşanma sonrasında yoksulluğa düşme durumlarına bakılarak hakim tarafından hesaplanır. Nafakanın bir matematiği ya da denklemi yoktur. Her somut vakaya göre hakim özel olarak hesaplama yapar.

Yılı Nafaka Artış Oranı Nedir?

 Yılı Nafaka Artış Oranı Nedir?

yılı nafaka artışı konusunda yaşanan artışlar doğrultusunda, alınacak olan nafaka bedeli doğru şekilde hesaplanabilir. Nafaka artış oranları belirlenirken Yargıtay kararı sonucunda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Üretici Fiyat Endeksi doğrultusunda hesaplamalar yapılır. Nafaka artırımı yıllık olarak yapılırken, ekonomik verilere göre değişkenlikler söz konusu olabilir. Ekonomik verilere dayanılarak hesaplamaların yapılması, nafaka konusunda mağduriyetlerin önüne geçilmesini sağlar.

Tüketici Fiyat Endeksi

Yapılan açıklamalar doğrultusunda yılında Türkiye fiyat endeksi yıllık %57,68, aylık %6,65 olmuştur. Tüketici fiyat endeksinde görülen değişim yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %6,65, yılının Ocak ayına göre %57,68 ve on iki ayın ortalamasına göre %72,45 olarak gerçekleştiği görülür. yılı nafaka artış oranları belirlenirken, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirtilen ÜFE artış miktarı dikkate alınır.

Nafaka Artış Oranı

Mahkeme tarafından verilen karar ile nafaka bağlanması durumunda yapılan artışlara göre oranların nasıl hesaplamalara dahil olduğu her sene değişiklik gösterir. Boşanma davasında ya da nafaka davalarında verilen karar sayesinde; nafakanın ilerleyen yıllarda tekrar yeni bir hükme gerek kalmadan Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirtilen ÜFE artış oranlarında yapılan değişiklik ile nafakanın başlatıldığı tarih dikkate alınarak, her yıl aynı ayda TÜİK tarafından belirtilen ÜFE artış oranı doğrultusunda nafaka artışı gerekir. 

Nafaka Artışını Hesaplama

Boşanma davalarında ya da boşanmanın kesinleşmesinin ardından mahkeme boşanma kararı ile eşe ve çocuklara nafaka bağlanabilir. Nafaka miktarı belirlenirken zamanın ekonomik ve sosyal koşulları, tarafların maddi durumları ve çocukların giderleri dikkate alınır. Zaman içinde değişen koşullar nedeniyle nafaka miktarında yetersizlikler görülebilir. Yaşanılan bu tarz durumlarda nafaka alan taraf nafaka yükümlüsü olan tarafa nafaka artırım davası açabilir. Dava açılabilmesi için haklı sayılan durumlar;•Paranın değer kaybetmesi.•Ülke ekonomisinde kriz yaşanması.•Nafaka yükümlüsü olan kişinin ekonomik olarak zenginleşmesi•Nafaka alan kişinin yeni giderlerinin ortaya çıkması.Nafakayı arttıran haller arasında temel olarak bu maddeler görülür. Türk Medeni Kanunu kapsamında, nafaka bu hallerde arttırılabilir. Nafaka alan taraf nafaka artırımı için dava açabilir. Nafaka artış miktarı, Yargıtay kararı doğrultusunda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan ÜFE oranı ile belirlenir. Belirtilen oranlar değişmez ve kesin değerler değildir. Ekonomik şartların oluşturduğu değişimler üzerinden de nafaka artışına karar verilebilir. 

Boşanma Davasında Nafaka Nasıl Hesaplanır?

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir