1 yaşından önce inek sütü verenler / 10-11 Aylık Bebek Beslenmesi - Bebek.com

1 Yaşından Önce Inek Sütü Verenler

1 yaşından önce inek sütü verenler

10. ve 11. aylarda bebeğinizin beslenmesine hangi yeni besinler ekleniyor? Öğün sıklıkları nasıl değişiyor?

Bebeğinizin 10.-11. ayında onun için yemek yemek bir oyuna dönüşebilir.

Yemekler bebeğinizin midesine gitmektense üstüne başına dağılabilir.

10.-11. aylarda yemek saatleri bebeğiniz için sadece yemek yemek değil aynı zamanda yeni keşifler yapmak ve yeni bilgiler öğrenmek demektir.

Bebeğiniz masada patatesleri ezebilir, yoğurdu mıncıklayabilir, üzerini kirletebilir ve kulağından yumurta parçaları çıkabilir. Bebeğiniz bu sayede yeni deneyimler kazanır. Siz bu dönemde sabırlı olmalısınız ve ona doğru olan neyse usanmadan öğretmeye çalışmalısınız.

Hala bebeğiniz için en önemli besin anne sütü, anne sütünü alamıyorsa formül mamadır.

Gün içerisinde 3 öğün ek gıdadan gelmelidir.

merak ediyorsunuz değil mi? Hadi gelin birlikte inceleyelim

6, 7, 8, 9. ayda verilen besinlere ek olarak,

https://www.bebek.com/6-aylik-bebek-beslenmesi/

https://www.bebek.com/7-aylik-bebek-beslenmesi/

https://www.bebek.com/8-aylik-bebek-beslenmesi/

https://www.bebek.com/9-aylik-bebek-beslenmesi/

Balık

Balık, A ve D vitamini, fosfor, magnezyum, selenyum, demir, çinko ve iyottan oldukça zengin vitamin ve mineral kaynağıdır.

Balık, bebeklerin beyin ve sinir gelişimini destekler. Bebeklerin zeka gelişimi üzerine olumlu etkileri bulunur ve öğrenme kapasitesini geliştirir. Balık bebeğinizin retina gelişimini ve görme fonksiyonlarını da destekler.

10 ve 11. aylarda balık, bebeğinizin beslenme programına yavaş yavaş eklenebilir ancak bazı bebeklerde balık alerjik durum gösterebilir. Doktorunuza danışarak bebeğinizin beslenmesine balığı küçük miktarlarda ekleyebilirsiniz.

Not! Dip balıkları, ağır metal içerdikleri için önerilmez. Bu dönemde, yüzey balıkları verilmeye başlanmalıdır.

Bebeklerde zeka gelişimini desteklemek ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olmak ister misiniz? Aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Bebeklerde Zeka Gelişimi: https://www.bebek.com/bebeklerde-zeka-gelisimi/

Dip Balıkları Nelerdir?

  • Mezgit
  • Kefal
  • Levrek
  • Lüfer
  • Kalkan
  • Ton balığı

10-11. aylarda bebeğiniz, evde yaptığınız tüm yemekleri tüketebilir. Ancak, 9. ay bebek beslenmesinde bahsettiğimiz gibi yemekleretuz, salça, baharat ilave etmememiz gerekiyor.

Hazır paketli ürünler, yumurta beyazı, basit şeker içeren besinler, domates, bakla gibi alerjik potansiyeli yüksekbesinler bebeğiniz için hala tehlikelidir.

Dikkat!

Ispanak: Ispanağın bekletilmesi ile nitrit oranı artar. Ispanağı, bir öğün için yapmanızı ve diğer öğünlerde tekrar bebeğinize vermemenizi öneririm.

Portakal: Portakal bebeklerde hem gaz yapabilir hem de alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca yaz aylarında pişiği de tetikleyebilir. Bu sebeple, en az alerji potansiyeli olan meyve ve sebzeleri bebeğinize rahatlıkla verebilirsiniz. Ayrıca mevsimine uygun meyve ve sebzeleri tüketmenizi öneririm.

Önemli bir bilgi! Yumurta sarısının üzerine 1-2 damla limon eklenmesi ya da yumurtanın yanında C vitamini kaynaklarından birinin verilmesi önemlidir. C vitamini, demirin vücutta emilmesini kolaylaştırır.

Bebeğe Normal Süt Ne Zaman Verilir?

Taze inek sütü çocuklar için önemli bir kaynaktır.

Ancak, bebeğinizin altıncı ayından önce sindirim sisteminde mikro düzeyde kanamalara yol açması, düşük demir içeriğine, yüksek protein ve sodyum içeriğine sahip olması (anne sütüne göre 2-3 kat daha fazla) anne sütünün yerini alamaması nedeniyle inek sütü bir yaşından önce önerilmemektedir.

İnek sütünün, süt çocukluğu döneminde (0-11 ay) aşırı tüketimi, bebeklerin yeni tat ve lezzetlere alışmasını ve besinlerin çeşitlenmesini engeller. Yeme işlevlerinin gelişimini geciktirir.

Az yağlı süt 1 yaşından önce, yağsız süt ise 5 yaşından önce önerilmez.

Bebeklerde İnek Sütü

İnek sütü;

  • Yüksek doymuş yağ içerir.
  • İnek sütünde esansiyel yağ asitleri, C vitamini, çinko, ve niasin seviyeleri düşüktür.
  • Düşük biyoyararlılığa sahip düşük miktarda demir içerir.
  • Gastrointestinal kanamalara sebep olabilir.
  • İçerdiği yüksek protein ve bazı minerallerden dolayı yüksek böbrek solid yüküne sebep olabilir.

Bebeklerde Keçi Sütü

Anne sütü ile karşılaştığında 3 kat daha fazla sodyum içerir. Bu da bebeğinizde böbrek solid yüküne, (böbreklere aşırı yük binmesi ve böbreklerin yorulması) hipernatremiye (elektrolit dengesizliği), azotemiye (kandaki üre nitrojen, kreatin seviyesinin artması) sebep olur.

Keçi sütü anne sütünden, 3 kat daha fazla protein içerir. Bu da bebekte metabolik asidoza, (böbrekler yoluyla atılması gereken asit iyonlarının birikmesi veya aşırı bikarbonat iyonunun kaybedilmesi durumu), dehidratasyona (ishale veya kusmaya bağlı su kaybı) sebep olur.

Keçi sütü, anne sütünden daha az folik asit içerir ve ayrıca yapısındaki demir oldukça zayıftır. 

Keçi sütünün de, inek sütü gibi 1 yaşından önce verilmesi önerilmez. 1 yaşından önce verilmesi, gelişim bozukluğu, kansızlık gibi problemlere yol açabilir. Amman dikkat!

İnek, keçi ve koyun sütü proteinleri birbirlerine benzer yapıdadır. İnek sütü alerjisi olan çocukların en az %90’nında keçi sütü ve koyun sütü alerjik reaksiyonu görülür.

İnek sütü alerjisi olan bebeklere keçi sütü verilmemelidir. 

Bebeğinize keçi sütü vermeniz için 5 neden konulu makalemizi inceleyebilirsiniz.

https://www.bebek.com/bebeginize-keci-sutu-vermeniz-icin-5-neden/

10-11 Aylık Bebek Beslenme Tablosu

Uyanınca: Anne sütü
Kahvaltı:  Yumurta sarısı + 1 tatlı kaşığı lor peyniri + 1 tatlı kaşığı pekmez
Ara Öğün: Anne sütü
Öğle Yemeği: Sebze çorbası + 1 dilim tam çavdar ekmek içi
Ara Öğün: Anne sütü
Ara Öğün: 1 küçük kase yoğurt + 1/4 elma
Akşam Yemeği: 1 köfte
Ara Öğün: Anne sütü
Gece Boyu: Anne sütü

Dikkat! Bu liste her bebeğe göre değişebilir. Çok sık emen bebekler olduğu gibi, daha geniş aralıkta beslenmeyi seven bebekler de olabilir.

Bu beslenme tablosu sadece “ek gıdaya geçme aşamasında hangi öğünlere ek gıda ekleyebilirsiniz” örneğini gösterir.

 

Sevgiler.

Diyetisyen Beyza Uyan

Instagram: https://www.instagram.com/dytbeyzauyan/

Doymadı sanıyor, vaktinden erken ek gıdaya başlatıyoruz

YASEMİN SALİH

Türkiye’de yılda 1.3 milyon bebek doğuyor. Türk anneler bebeklerine düşkün, özellikle iyi beslenmeleri, aç kalmaları konusunda takıntı düzeyinde özenleri var. Bu konuda elbette uzman görüşlerini alıyorlar ancak bebeklerin beslenmesi daha çok geleneklere dayanıyor. Bunun sürekliliği de çalışan ya da çalışmayan tüm annelerin yardımcısı olan anneanne ve babaanneler. Yeniliklerin en yavaş nüfuz ettiği alanlardan biri bebek beslenmesi. Alışılmış doğrular, bu konudaki referans kaynakları bilimin önüne geçmiş durumda. Bu tablo Türk annelerini bebeklerini en erken ek gıda ile tanıştıran gruba katıyor. Örneğin kendi sütünün yetmediğini düşünüp büyüklerin de rahatlatıcı telkinleriyle inek sütüne başlıyorlar. Bebek kilo alıyor, gelişiyor, herkesin sevdiği o tombik yanaklı yumurcak haline geliyor ama annelerin gurur kaynağı olan bu tablo bireylerin genç yaşlarda bazı kronik hastalıklarla tanışmasına neden olabiliyor. Bebeklerde doğru beslenme, ek gıdalara ne zaman geçilmesi gerektiği, yetişkinlik dönemindeki sağlık tablosunu etkileyebilecek hataları Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Pazarlama Direktörü Pelin Aydoğdu ile konuştuk.

Anne sütü rakipsiz

Pelin Aydoğdu, ek gıda kavramının yanlış anlaşıldığını belirtiyor. Buradaki “ek” ifadesinin abartıldığını söyleyen Aydoğdu, “Ek gıda bebeği katı besinlere alıştırmak için çok minik miktarlarda verilir ve bu 6’ncı aydan sonra başlar. Bir çay kaşığıyla başlanıp bir yaşına gelince ancak 3 çay bardağına ulaşmalı bu miktar. Ancak görüyoruz ki, bebek doymadı ya da vitamini var diye sevdiği yetişkin yiyeceklerinden aldığı kadar yediriyorlar. Bu çok yanlış. Dünya Sağlık Örgütü, ilk bir yılda bebeklere ağırlıklı olarak anne sütü verilmesi gerektiğini özellikle vurguluyor. Unutulmaması gereken anne sütünün taklidi yok, yerine geçecek bir şey yok” diyor.

Araştırmalara göre Türkiye’de 4-5 ay arasında sadece anne sütüyle beslenen bebeklerin oranı sadece yüzde 9.5. Evde hazırlanan ancak bebeklere özel olmayan gıdalara geçiş Türkiye’de çok erken başlıyor. Aydoğan bu durumu da şöyle anlatıyor: “Bebeklerin yüzde 99’u anne sütüyle besleniyor. Türk anneler bebeklerini emzirmek konusunda istekli ve kararlı. Sorun sonraki aylarda başlıyor, altıncı aya geldiğimizde anne sütüyle beslenme oranı yüzde 61’e düşüyor. Bunun yetişkinlikte sıkıntılar yarattığını araştırmalar ortaya koyuyor. Çok iyi beslenen, düzenli spor yapan ancak buna rağmen daha 30’larında hipertansiyon olan kişilere bakıldığında bebekliğinde inek sütü verildiği görülüyor. Büyükler büyüyor, sorun yok gibi algılıyor ama aslında sorun büyük.”

'Bağırsaklara yatırım daha bebekken başlar'

Bebeklerin doğduklarında diğer canlılar gibi fizyolojik yapılarını henüz tamamlamamış olduğuna dikkat çeken Aydoğdu, katı besinlerinbu sisteme yük getirdiğini vurguluyor. Bu yüzden belli bir süre sadece sıvı besinler alması ideal. Aydoğdu’ya göre son dönemde ısrarla vurgulanan “vücudun ikinci beyni bağırsaklar” gerçeği bebekler için de geçerli. Bağırsak sisteminin doğumla birlikte gelişmeye başladığını ve ona yapılan yatırımın gelecekte hastalık riskini belirlediğini anlatan Aydoğdu, “Bebeklikte nasıl bir bağırsak florası oluşursa yetişkinlikte de bu temel devam eder. Hedef bağırsakta faydalı bakterileri artırmak. Anne sütü bunun için en ideal kaynak. İnek sütü ise bebek bağırsakları için ağır geliyor. Vücut inek sütüne uygun değil. Anne sütünün doğal şekeri laktoz. Bu yüzden verilebilen en uzun süre bebeklere anne sütü vermek iyidir. Oysa keçi hatta eşek sütü bile verenleri görüyoruz. Her canlının sütü kendi yavrusu içindir” diyor.

Mama hazırlarken de hatalar yapıyoruz

* Mama alırken mutlaka paketin üzerindeki tarihe bakın, tarihi geçmiş ürünler alınmamalı.

* Paketin içeriği işi okunmalı; nişasta içeren mamalar alınmamalı, prebiyotik liflerin yoğun olduğu mamalar alınmalı.

* Mamayı mutlaka temiz su ile hazırlamak gerekiyor.

* Mamaya konulacak suyun çok sıcak olmamasına dikkat etmek gerek. Kaynar su koyup sonra soğumaya bırakmak değil ılık su ile yapmak önemli yoksa vitaminlerin ölmesine neden oluruz.

* Toz formül ile suyu biberona koyduktan sonra dairesel hareketlerle karıştırmak önemli. Çalkalamak, köpürtmek yanlış. Bu uygulama bebekte gaz yapar.

* Mamayı hazırladıktan sonra eğer bebeğin ağzı değmediyse buzdolabında belli bir süre bekletilebilir ancak bebek içtikten sonra kalan mamayı en fazla bir saat içinde tüketilmeli.

* Mamaların kesinlikle mikrodalgada ısıtılmaması gerekiyor. Çünkü mikrodalga fırınlar homojen şekilde ısıtmıyor biberonu. Bileğinize damlattığınız kısmı ılık ama şişenin dipleri kaynar olabilir. Bu nedenle yanık vakalarına sık sık rastlanılıyor.

* Gece bebeğe mama verdikten sonra mutlaka arkasından su içirilmeli.

Doyduğunu nasıl anlarız?

Pelin Aydoğdu’ya göre bebeğin iyi beslendiğinin göstergesi kilosu değil boyu. Bebek kilo almıyor ama boyu uzuyor olabilir. Bebeğin obez olmasının ince ve uzun olmasından sağlık açısından daha kötüye işaret ettiğini vurgulayan Aydoğdu, Türk annelerinin en büyük handikaplarından olan “bebeğim doymuyor mu” korkusuna da açıklık getiriyor: “Bebeğin doyup doymadığını bezine bakarak anlayabiliriz. Günde 5-6 kez bezin kirlenmesi gerekiyor. Eğer bir ayda 500 gramın altında kilo alıyorsa da beslenmede yetersizlikten bahsedilebilir. Elini emmesi, ağlaması bebeğin aç olduğunu göstermez.”

Bu konularda ilginizi çekebilir

Bebek Beslenmesi bebeğine bir yaşından önce süt veren varmı?

UNUTULMAMALIDIR Kİ :

Enciğe KEDİ sütü
Sıpaya EŞEK sütü
Taya KISRAK sütü
Oğlağa KEÇİ sütü
Kuzuya KOYUN sütü
Ve tabiiki canlıların en gelişmişi insan yavrusuna yani bebeklere ANNE SÜT܅.

Evet ilk 4-6 ay mutlaka ve mutlaka bebeklerimize anne sütü verilmelidir. Zira anne sütü, fizyolojik ve en iyi besin,bebek-anne arasındaki psikolojik bağlantıda en iyi yol,bebeğin hastalıklardan korunmasında en emin yaklaşımdır.

EVET ilk 6 aya anne sütü ile beslenen bebekte 6.aydan sonra yavaş yavaş ek gıdalara geçilmelidir ve anne sütü içeriğine en yakın ve de yapılan takviyelerle çocuğun gelişimine her açıdan katkı yapacak formulalarla beslenmeye devam edilmelidir.

Anne sütünün verilmediği durumlarda, özellikle ilk 1 yıl, inek sütünün (SOKAK SÜTLERİ, PASTÖRİZE SÜTLER, UHT-DAYANIKLI SÜTLER) kullanılmaması gerektiği, tüm tıp otoritelerince kabul edilen bir gerçektir.

İLK 1 YIL NEDEN İNEK SÜTÜ ÖNERİLMİYOR :

1-İnek sütü ile beslenen bebekler ihtiyaçlarından çok fazla Protein, Sodyum, Potasyum, Klor alırlar. Bu da bebeklerin henüz tam gelişmemiş böbreklerine hasar verir.

2-İnek sütü; Demir ve C vit. açısından yetersizdir. Bu nedenle barsaklarda kanamalara ve demir eksikliği anemisine (kansızlığa) neden olabilir.

3-İlk bir yıl inek sütü alan bebeklerin, solunum hastalıkları başta olmak üzere, allerjik hastalıklara yakalanma riski çok yüksektir.

4-İNEK SÜTÜ; anne sütü ve bazı mamalarda bulunabilen ve hayati önem taşıyan, bebeğin göz, beyin hücreleri, sinir sistemi gelişiminde rol oynayan Omega-3/ Omega-6 yağlarını içermez.

5-İnek sütünün, içerdiği yağ nedeniyle, sindirimi oldukça güçtür.

6-İnek sütü alan bebeklerde, düşük D vit. ve yüksek Fosfor içeriği nedeniyle, normal kemik ve iskelet gelişimi sağlanamaz.

Zira inek sütünde demir az miktarda bulunur,emilim yüzdesi 5’i geçmez.İçinde gizli kanamaya neden olan proteinlerin varlığı da gösterilmiştir.İlk yıl içinde bu etki daha da fazladır.Bunlara bağlı olarak inek sütüne ağırlık verilerek beslenen süt çocuğunda demir eksikliği ve anemisi gelişir.Ayrıca inek sütü sabitken anne sütünün bebeğin ihtiyaçlarına göre devamlı değişkenlik göstermesi de en önemli unsurlardan birisidir.İnek sütü ile beslenen bazı çocuklarda ishal,barsak kanaması,allerjik deri döküntüleri,akciğer rahatsızlıkları ile karakterize inek sütü allerjisi görülebilmektedir.

Özetle bebeklerimizin ilk 1 yıl içinde inek sütü almaları sonucu:

1- “Demir eksikliği anemisi” riskinin önemli derecede artmasına,

2- “İnek sütü proteini alerjisine”

3- İyot eksikliğine bağlı olarak “zeka gelişiminin geri kalmasına”, Bebeklerde iyot eksikliği akranlarına göre zeka düzeyinin en az 13 puan düşük olmasına sebep olmaktadır.

4- Barsakta “gizli kanamalara”,

5- Yüksek orandaki protein,sodyum,potasyum ve klor nedeniyle “vücutta su kaybına”,

6- Sindirimi güç olduğu için “gaz ve kabızlık sorununa” neden olabilir..

Bebeğin günlük demir ihtiyacını karşılamak için 28 litre ,
D vitamini ihtiyacını karşılamak için 110 litre,
iyot ihtiyacını karşılamak için 3 litre inek sütü içmesi gerekmektedir. SİZCE BU MÜMKÜNMÜDÜR ???

Ayrıca bir dananın vücut ağırlığı 40-50 gün sonra doğum ağırlığının iki katına ulaşır,halbuki insan yavrusu bebeklerimiz için bu süre 3 kat daha uzun olup 5 aylık olunca doğum ağırlığının iki katına ulaşırlar.Yani özetle bir dana ile bir bebek aynı kefeye konmamalıdır, vede her canlıya kendi türünün sütü veya o süte en çok yaklaştırılmış formula mamalar verilmelidir, İNEK SÜTÜ DEĞİL...

Dr. Suat Erkmen 'in yazisindan alintidir!

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir