12 Parmak Bağırsağı Ülseri Bitkisel Tedavi

Oniki parmak bağırsağı ülseri hakkında bilgiler. Oniki parmak bağırsağı ülseri ile ilgili tüm açıklamaları bu makalede inceleyebilirsiniz

İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir.

Tedavi edilmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur.

Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar.

Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir

Onikiparmak Bağırsağı Ülseri Nedenleri

• Onikiparmak bağırsağı besinlerin mideden sonra hemen geçtiği bölüm ve burada midedeki gibi güçlü koruyucu bir mukus tabakası bulunmaz. Bu yüzden asit üretimi fazla olan kişilerde ülserler onikiparmak bağırsağında meydana gelir.

• Mideden salgılanan asidin, mide ve onikiparmakbağırsağında oluşturduğu hasarla ülserler meydana gelir. Onikiparmak ülserleri genellikle hemen mide çıkışındaki ilk bölümde oluşur. Onikiparmakbağırsağı ülserinde kişi sık acıkır ve açlıkta ağrıları artar.

• Ülserin en önemli sebebi, midenin antrum adı verilen sonkısmında iltihaplanmaya sebep olan helikobakter pilori mikrobudur. Onikiparmak bağırsağının yüzde 90‘ından, mide ülserlerinin de yüzde 60‘ından helikobakter piloribakterisi sorumludur.

• Ülserin diğer nedenleri arasında olan ağrı kesici ve romatizma ilaçları, koruyucu bariyer görevi gören mukozanın oluşumunu engelleyici ve bozucu etki göstererek ülsere sebebiyet verir.

• Sigara kullanımı mukozanın tabakasının dolaşımını bozarak kansızlığa ve bu sebeplede ülser gelişimine yol açar.

Onikiparmak Bağırsağı Ülseri Belirtileri

• Onikiparmak bağırsağındaki ülserde şiddetli açlık ağrıları olur. On ikiparmak bağırsağı ülseri, yanma ve kazınma hissi biçimindeki ağrılarla kendini gösterir. Özellikle açlık sırasında bu his artar, yemek yendiğinde ise azalır.

• Ağrılar genellikle bahar aylarında artar. Ağrının devamlı sırta vurması ve geceleyin hastayı uyandırmaya başlaması onikiparmak bağırsağı ülserinin iyice derinleşmiş olduğunu gösterir.

• Onikiparmak bağırsağı ülserine yaş arasında rastlanır. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülür.

Ülserin Zararları

• Ülser tedavi edilmediğinde önemli proplemlere neden olabilir. Ülser pankreasa veya diğer komşu organlara geçebilir. Penetrasyon adı verilen bu durum ciddi ve sürekli ağrıya sebep olur. İlaç tedavisinin başarı ihtimali düşük olduğundan ameliyat gündeme gelir.

• Yine ülser tedavi edilmediğinde midede veya onikiparmak bağırsağında delinme sorunu ortaya çıkabilir. Böyle bir durum acil cerrahi müdahaleyi gerektirir.

• Bir diğer sorun ise kanamadır. Kanama bazen yüzeyel damarların bozulmasıyla gelişir ve tıbbi tedavi sonucu durdurulabilir. Ama ülser bazen büyük damarları bozarak kanamaya neden olur ve hayati risk taşıyabilir. Böyle bir durumda öncelikle endoskopik yöntemlerle kanama durdurulmaya çalışılır fakat başarılı olunmaza acil şartlarda ameliyat gerekir.

• Ülserin neden olabileceği başka bir sorun tıkanmadır. Bilhassa onikiparmak bağırsağı ülserlerinde meydana gelen ödem ve yara bağırsağın içinden gıda akışına engel olacak bir darlığa sebep olur. Tıkanma durumuda yalnızca ameliyatla tedavi edilebilmektedir.

• Onikparmak ülserlerinde kanser olasılığı azdır. Onikiparmakbağırsağı ülserinde esas olan, komplikasyonlara bağlı gelişen risklerdir. Bunların en önemlisi hayatı tehdit edebilecek kanamalardır.

Sigara içilmesi organların kanlanmasını azaltarak, nikotin de mide asidini artırarak ülserin iyileşmesini bozar. Tütün mamulleri tüketilmemelidir.
Stres ülserin en önemli nedenlerindendir. Stres midede asit salgısının artmasına ve H. pylori bakterisinin çoğalmasını engelleyen bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Peptik ülser ve gastrit, çok stresli hayat yaşayan, suyu az içen, bir elinde kahve, bir elinde de sigara olan kişilerde daha sıktır. Stresi azaltmak için yoga, nefes terapisi, egzersiz gibi yaklaşımlardan yararlanılmalıdır.
Aspirin veya diğer ağrı kesiciler zorunlu olmadıkça, doktor önerisi olmadan düzenli tüketilmemelidir.

ÖNERİLEN BESİN TAKVİYELERİ
Çinko: Hayvan çalışmalarında mide ülserine karşı koruyucu olduğu, hasarlı bölgenin tamirinde önemli rol oynadığı saptanmıştır. Avrupa&#;da peptik ülser tedavisinde iltihap giderici aceksamik asit ile beraber çinko kombinasyonunu içeren preparat bulunmaktadır. Küçük bir çalışmada plasebo ile karıştırıldığında yüksek miktarda çinko desteği mide ülserinin iyileşmesini hızlandırmıştır. Bazı araştırmacılar çok yüksek doz yerine günde mg çinko desteğinin yeterli olabileceğini ileri sürmektedir. Düzenli çinko desteği, bakır düzeylerini azaltabileceği için günde mg bakır desteği de yapılmalıdır.

A vitamini: Mide ve bağırsakların iç yüzünü döşeyen tabakanın iyileşmesi ve yenilenmesinde gereklidir. Küçük bir çalışmada mide ülseri olanlara günde IU A vitamini verilmesinin iyileşmeyi hızlandırdığı gösterilmiştir. Fakat bu çalışmada kullanılan dozun doğumsal bozukluklara neden olabilecek kadar yüksek olması nedeni ile hamilelik düşünen veya hamile olan kadınların kullanmaması gereklidir. Başka çalışmalarda da A vitamini desteği ile yakınmalarda azalma olduğu bildirilmiştir. Daha düşük dozlarda A vitamini desteğinin yararı olup olmadığı ile ilişkili bir araştırma bulunmamaktadır.

C vitamini: Gastriti bulunan kişilerin mide suyunda C vitamini düzeyi, normal kişilere göre daha düşük bulunmuştur. C vitamini H. pylori bakterisinin yok edilmesin yardımcıdır. H. pylori enfeksiyonu olanlardan günde 5 gram C vitaminini 4 hafta verilenlerin çoğunda bakteri yok edilirken, plasebo verilenlerin hiçbirinde bakterinin yok edilmediği saptanmıştır. Ayrıca H. pylori enfeksiyonu için antibiyotik yanında günde mg C vitamini verilmesiyle, sadece antibiyotik alanlara göre bakteri daha fazla yok edilmektedir. (%78&#;e karşın %48). Ülseri olan hastalarda kanda C vitamini düzeyleri daha düşük bulunmaktadır. Ülseri olanlarda vücut depolarını doldurmak için günlük C vitamini ihtiyacı ortalama mg olarak hesaplanmıştır. Ülseri olanlarda C vitamini eksikliğinin nedenlerinin ihtiyacın artması, yetersiz alımı, yetersiz emilimi veya sindirim sisteminde C vitaminin yıkımının artmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. C vitamini desteği, ülsere bağlı kanama riski ile ilaçlara bağlı ülser gelişme riskini azaltmaktadır.

Karnozin: Aminoasit olup çinko içeren preparat hayvanlarda ülserin oluşumunu engellerken, ülserin iyileşmesini de hızlandırmaktadır. Çinkonun kendisinin de ülsere karşı yararının olması nedeni ile karnozin aminoasidi desteğinin yararı net değildir. İnsanlarda mide kanseri ve ülsere neden olan H. pylori enfeksiyonunun tedavisinde 7 günlük tıbbi tedavinin yanında karnozin/çinko kompleksinin eklenmesi ile başarı şansının artırıldığı gösterilmiştir. H. pylori&#;nin mideden yok edilmesi için yapılan araştırmalarda karnozin/çinko kompleksi günde iki defa mg dozu kullanılmıştır.

Glutamin: Mide ve bağırsakların iç yüzünü döşeyen hücrelerin temel enerji kaynağı olan aminoasittir. Çok uzun süredir peptik ülserde yararlı olduğu bilinmektedir. Şiddetli yanıklara bağlı gelişen stres ülserlerinde de yararlıdır. Önerilen kullanım dozu günde defa mg alınmasıdır.

Dimetilsülfoksit (DMSO): Antioksidan etkisi bulunan DMSO, bir diğer antioksidan allopurinol ile beraber simetidin ilacının yanında kullanıldığında tek başına simetidin ilacına göre ülserin tekrarlama riskini daha fazla azaltmaktadır. Ayrıca simetidin ile beraber allopurinol ve DMSO kullanılmasının, sadece simetidin kullanımından daha etkili olduğu gözlenmiştir. Klinik çalışmada günde 4 defa mg DMSO kullanılmıştır. Doktor takibi ve önerisi olmadan DMSO desteği alınmamalıdır.

ÖNERİLEN BİTKİSEL İÇERİKLİ TAKVİYELER
Meyan kökü: Sindirim sisteminin içini döşeyen tabakanın hasarının azaltılmasında uzun süredir kullanılmaktadır. Organların iç yüzünü döşeyen hücreleri koruyucu bir tabaka olarak sıvayan mukus salgısının yapılmasını artırır. İçerdiği flavonoidler H. pylori bakterisinin çoğalmasını engeller. Ülserin bitkisel tedavisinde kullanılan meyan kökünün degliserinize şeklidir. DGL meyan kökü olarak bulunan bu üründe tansiyon yüksekliği ve sıvı birikimi gibi yan etkiler görülmemektedir. Bazı çalışmalarda ülsere karşı simetidin ilacı ile benzer etkinlikte olduğu, bazı çalışmalarda da simetidin ilacının daha etkili olduğu ileri sürülmüştür. Başka bir çalışmada DGL meyan kökü kesilmesi sonrası, simetidin kesilmesi sonrasına göre daha az ülser tekrarı olduğu saptanmıştır. Çalışmaların çoğunda DGL formunun peptik ülserin iyileşmesini kolaylaştırdığı bildirilmiştir. Kapsül şeklinden çok çiğnenebilir tablet formunun ülser ve mide yakınmalarında daha etkili bulunmuştur. Ülserin tedavisinde çiğnenebilir tabletin ( mg) yemeklerden 15 dakika önce ve gece yatmadan saat önce alınması önerilmektedir.

Sakız ağacı (Pistachialentiscus): Mastik adı verilen sakız ağacının reçinesi günde 1 gram 2 hafta süreyle verildiğinde peptik ülserin iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Yararının H. pylori&#;yi öldürmesine bağlı olduğu düşünülmektedir.

Musa paradisiaca: Muza benzeyen yeşil renkli meyveden elde edilen un, geleneksel Hint tıbbında ülser tedavisinde kullanılır. Günde 4 defa ikişer kapsül kurutulmuş çiğ musaparadisiaca ununun 8 hafta kullanılmasıyla ülserde iyileşme elde edilmiştir. Mide asidinin hasarına karşı koruyucu etkisi bulunur.

Neem ağacı kabuğu: Liyofilize toz ekstraktının günde mg kullanılmasıyla mide asidinde belirgin azalma ile onikiparmak bağırsağı ülseri olanların tamamına yakınında 10 hafta sonunda iyileşme elde dilmiştir. Bu özellikleriyle toksik olmayan bir tedavi yaklaşımı olarak araştırılmaya değer bulunmuştur.

Papatya: İçerdiği apigenin bileşiği H. pylori&#;nin çoğalmasını engeller. Tahriş olmuş ve iltihabi olaylara bağlı hasara uğramış sindirim sistemi hücrelerine destek olur. Papatya çiçeklerinin tatlı kaşığı ml kaynamış suda 10 dakika demlenip süzülerek, içine ml papatya tentürünün katılması sonrası aç karna günde fincan tüketilmesi önerilmektedir. Papatya ekstraktı içeren kapsllerin günde 3 tane tüketilmesi yoluyla da alınabilmektedir.

Aynısafa (Calendulaoff): Peptik ülserin tedavisinde geleneksel olarak kullanılan yara iyileştirici özelliği olan bitkidir. Antiasit ile veya antiasit olmadan ülser yakınmalarının iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Kurutulmuş bir tatlı kaşığı çiçeği ve yapraklan ml kaynamış suda 10 dakika bekletilir ve günde bardak aç karna içilir.

Hatmi (Marshmallow): Sindirim sisteminin hasar gören bölgelerinin tamirinde yararlı olan müsilajdan zengin bir bitkidir. Hatmi çiçeğinin suda hazırlanmış ekstraktı alkole bağlı gelişen mide hasarında fayda sağlamaktadır. Ayrıca antioksidan olup histamin salınımını da azaltarak mide koruyucu özellik gösterir. Fakat insanlarda çalışması bulunmamaktadır.

Sarımsak: Laboratuar çalışmalarında H. pylori enfeksiyonuna karşı etkili bulunmakla birlikte insanlarda günde 3 defa mg dozunda sekiz hafta süresiyle verilmesinin H. pylori enfeksiyonuna karşı fayda sağlamadığı saptanmıştır. Başka bir araştırmada da yemeklere 10 sarımsak diliminin eklenmesinin yararı olmadığı saptanmıştır. Bu nedenle peptik ülser ve H. pylori enfeksiyonunda yararı yetersiz kalmaktadır.

Kaynakça:
seafoodplus.info

Yazar: Fatih Bolelli

Bağırsak ağrısı neden olur, sebepleri nelerdir? Ağrı nereye vurur, nasıl anlaşılır?

Bağırsak ağrısını şişkinlik, gaz ya da kabızlık ile anlayabilirsiniz. Geçmeyen bir mide ağrısı, kabızlık ya da ishal, şişkinlik gibi belirtilerde bağırsak ağrısını anlamak mümkündür.

BAĞIRSAK AĞRISI NEDEN OLUR?

Bağırsak ağrısına sebep olabilecek birçok farklı neden olabilir. İnce bağırsak ve kalın bağırsak ağrılarının farklı sebeplerden ortaya çıkması mümkündür.

İnce bağırsak ağrısına sebep olabilecek durumlar arasında bağırsağın tam çalışmaması ve 12 parmak bağırsak iltihaplanması vardır. 12 parmak ülseri, mide ve bağırsak iltihabı, bakteri ya da mantarlar da ince bağırsak ağrısına neden olabilir. Uzun süre sindirim sisteminin çalışmaması ya da kronik iltihap yüzünden de ağrı çekebilirsiniz.

İnce bağırsak tıkanıklığı, bağırsak düğümü ve safra taşı da ince bağırsakta ağrıya sebebiyet verebilir. Kalın bağırsak ağrısının sebepleri ise kalın bağırsak problemleri, kolon tıkanıklığı, bağırsak tıkanıklığı ya da apandist olabilir. Kalın bağırsak iltihabı ya da divertikül iltihabı da kalın bağırsak ağrısına neden olur.

BAĞIRSAK AĞRISININ SEBEPLERİ NELERDİR?
Hazımsızlık: Bağırsak ağrısının en çok karşılaşılan nedeni hazım problemidir. Şişkinlik, bulantı, mide ağrısı ve kusmaya sebep olabilen hazımsızlığı genelde ishal ya da kabızlık takip eder.

Alerji ya da gıda hassasiyeti: Bazı insanların farklı besinlere alerjisi ya da hassasiyeti olabilir. Tüm gıda hassasiyetlerini bağırsak ağrısı sebepleri arasında saymak mümkündür. Gıdaların ya da besinlerin sindirilememesi bağırsakta ağrıya neden olur. Bağırsak ağrısı bu durumda mide bulantısı ya da kusma belirtileri ile birleşebilir. Alerjik bir durum olması halinde göğüste sıkışma ya da solunum problemleri de meydana gelebilir.

Bağırsak tıkanıklığı: Bağırsak tıkanıklığı önemli ağrı nedenlerinden biridir ve acil müdahale gerektirir. Bağırsak tıkanıklığı fıtık, kanser, bağırsakların dolanması ya da iltihaplanma sorunlarına bağlı olabilir.

İltihabi bağırsak sendromu: Haftanın çoğu zamanı görülür ve 3 aydan daha uzun süren bağırsak belirtileri ile kendini belli eder. İltihabi bağırsak sendromunun tedavisi yalnızca ilaçlar ve uygun beslenme ile mümkündür.

AĞRI NEREYE VURUR?
Bağırsak ağrısı genellikle mideye vuran bir ağrıdır. Eğer bağırsağınız ağrıyorsa muhtemelen mideniz de ağrıyordur. Bu durumda mide ile beraber ağrının karın ve kasık bölgelerine vurması da karşılaşılan bir durumdur.

BAĞIRSAK AĞRISI NASIL ANLAŞILIR?

Bağırsak ağrısı genelde kramp ve şişkinlik ile kendini belli eder. Aşırı gaz olması, ishal ya da kabızlığın uzun sürmesi de bağırsak ağrısının ya da bağırsak problemlerinin anlaşılması için yeterli olabilir. Bazı hastalarda bağırsak ağrısı esnasında kabızlık ya da ishal nöbetlerinin ortaya çıktığı da bilinmektedir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Bağırsak ağrısının tedavisi için altta yatan durumun anlaşılması gerekir. İltihap sökücü ilaçlar, antibiyotikler ya da kortikosteroidler ile tedavi edilmesi mümkündür. Acil bir durum olması halinde cerrahi müdahale ile de tedaviye başlanması mümkündür.

Bitkisel olarak evde tedavi uygulamak isterseniz papatya ya da nane çayı tüketebilirsiniz. Günde bardak nane çayı tüketerek mide ağrınızın rahatlamasını sağlayabilirsiniz. Eğer papatya çayı tercih ederseniz bunun da günde 1 kez tüketilmesi yeterli olur.