CHP İBB Meclisi Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ise, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, meydanda kişinin bulunduğunu belirtti. Subaşı, paylaşımında, “Yaklaşık bin kişinin katıldığı bugünkü 15 Temmuz Saraçhane mitinginde, İBB Mobil Büfeleri ve Müge Anlı Mobil Aşevi, vatandaşlarımıza ikramda bulundular” dedi.
Yaklaşık bin kişinin katıldığı bugünkü 15 Temmuz Saraçhane mitinginde,
— Doğan Subaşı (@DoanSubasi) July 15,
İBB Mobil Büfeleri ve Müge Anlı Mobil Aşevi,
vatandaşlarımıza ikramda bulundular.
Bir kamu kurumu olarak İBB, bütün toplu etkinliklerde, hiç bir ayrım yapmadan, vatandaşa hizmet etmeye devam edecektir. seafoodplus.info
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda alanda 5 bin kişinin olduğunu söyledi. Yazıcı, "Kutuplaştırma ve nefret diliniz; sizi 15 Temmuz yıl dönümünde Saraçhane Parkı'nda 5 bin kişiyle anma programı yapmaya mahkûm etti. Ama siz bundan bile akıllanamayacak kadar büyük bir güç zehirlenmesinin zirvesindesiniz!" ifadelerini kullandı.
Kutuplaştırma ve nefret diliniz; sizi 15 Temmuz yıl dönümünde Saraçhane Parkında 5 bin kişiyle anma programı yapmaya mahkum etti.
— Ömer Faruk YAZICI (@omerfarukyaz) July 15,
Ama siz bundan bile akıllanamayacak kadar büyük bir güç zehirlenmesinin zirvesindesiniz!
İstanbul Saraçhane Parkı'nda dün "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı" düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yanı sıra AK Parti'den birçok isim programa katıldı.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Programda hem Erdoğan hem de Bahçeli birer konuşma yaparak gündeme ilişkin mesajlar verdi.
Ancak program kadar konuşulan bir diğer konu da "AK Parti'nin eskisi gibi kalabalık toplayamadığı" meselesi oldu.
"Nefret diliniz sizi 5 bin kişiyle program yapmaya mahkum etti"
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, iktidarın kutuplaştırıcı ve nefret dilinin onları 5 bin kişiyle anma programı yapmaya mahkum ettiğini savundu.
Yazıcı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kutuplaştırma ve nefret diliniz; sizi 15 Temmuz yıldönümünde Saraçhane Parkı'nda 5 bin kişiyle anma programı yapmaya mahkum etti. Ama siz bundan bile akıllanamayacak kadar büyük bir güç zehirlenmesinin zirvesindesiniz!" yorumunda bulundu.
"Önümüze kadar kalabalık gelir sandım"
Saraçhane Parkı'nda düzenlenen anma etkinliğine ayrılan alanın dolmaması İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun dikkatinden kaçmadı.
Etkinlikten önce İBB binasına giderek alınan önlemlere ilişkin denetlemede bulunan İmamoğlu, "Anladığım kadarıyla sadece parkın içinde insanlar var, sokağa taşmadı. 'Millet burayı bilmez' diyeceğim ama gelmişler, iyi. En azından vatandaşımızı ağırlamış olduk, Büyükşehir Belediyesi'nin bahçesinde. Ben, 'Saraçhane' deyince önümüze kadar kalabalık gelir sandım" ifadelerini kullandı.
Birçok sosyal medya kullanıcısı da iktidarın fazla kalabalık toplayamayacağını bildiği için Saraçhane Parkı'nı özellikle seçtiği iddiasını dillendirdi.
Son dönemlerde AK Parti'nin mitinglerde kalabalık toplayamadığına ilişkin çokça yorumlar yapılıyor.
Peki, gerçekten AK Parti eskisi gibi kalabalıkları toplayamıyor mu?
Araştırma şirketi başkanları, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
"Vatandaşlar eskisi gibi gövde gösterisi yapmayı tercih etmiyor"
Andy-Ar Araştırma Şirketi Başkanı Faruk Acar, AK Parti'nin eskisi gibi kalabalık toplayamadığı fikrine katılmadığını, çünkü sürecin daha çok dijital medya üzerinden yürütüldüğüne dikkati çekti.
Siyasi partilerin kalabalık toplayamadığı şeklindeki yorumları objektif bulmadığını kaydeden Acar, "Çünkü geçtiğimiz aylarda CHP, İYİ Parti, DEVA ve AK Parti'nin yaptıkları miting ve düzenlediği etkinliklere baktığımızda bunların son derece kalabalık olduğunu ve kitleleri yine arkalarında toplayabildiğini görüyoruz" dedi.
Konunun artık meydanlarla ölçülebilir bir durum olmaktan çıktığına işaret eden Acar, "Artık daha çok dijital medya üzerinden propaganda yapılıyor. Vatandaşlar eskisi gibi miting alanına gidip gövde gösterisi yapmayı tercih etmiyor. Dolayısıyla özellikle 'AK Parti toplayamadı, CHP ya da İYİ Parti topladı' şeklindeki bir yaklaşımı sübjektif buluyorum" diye konuştu.
Gezici Araştırma Merkezi Başkanı, Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici de Acar ile benzer görüşler dile getirdi.
"Nüfusun önemli bir kısmı şehri terk etti"
Konuya ilişkin yapılan yorumların fazla aceleci ve hatalı bir politik stratejiden dolayı gerçekleştiğini düşündüğü ifade eden Gezici, politik beklenti ve arzuların sanki mevcut gerçeklik böyleymiş gibi sunulmasını kendisini düşündürdüğünü söyledi.
Toplumda çok güçlü bir figür olan Erdoğan'ın kitleyi yönlendirme ve mobilize etme potansiyelinin hala yüksel olduğunu belirten Gezici, "Dolayısıyla tek bir mitinge bakıp 'Erdoğan kitleyi meydanlara toplayamıyor' şeklinde bir argüman geliştirmek ya da bunu savunmak ne yazık ki gerçekçi değil. Bu 15 Temmuz mitingi için de geçerli" yorumunu yaptı.
Murat Gezici / Fotoğraf: Twitter
Etkinliğin İstanbul nüfusunun normalin altında olduğu bir zamana denk geldiğini hatırlatan Gezici, "Belki kalabalık beklenildiği kadar büyük olmayabilir ama bunun sebeplerini de hesaba katmak gerekir. Her şeyden önce 15 Temmuz, Kurban Bayramı'na denk geldi. Kentin nüfusunun önemli bir kısmı şehri terk etti. Bunu kentin trafiğinden bile anlamak mümkün. Fakat buna karşın kitle sosyal medyayı ihmal etmeyerek, 15 Temmuz demokrasi ve darbe girişimine tepki gösteren çok sayıda paylaşım yaptı" ifadelerini kullandı.
"Erdoğan kalabalık toplayamıyor savı çok gerçekçi değil"
Erdoğan'ın toplumun belli bir kesimi tarafından hala "baba figürü" olarak görüldüğüne değinen Gezici, devamında şunları kaydetti:
Bu kesim ekonomik, siyasi, toplumsal birtakım sorunlar olduğu gerçeğini kabul ediyor ama Erdoğan'ın varlığını bir teminat, dağıtılmaya çalışılan yuvayı korumaya, kurtarmaya çalışan bir figür olarak görüyor. Onlar için Erdoğan bir teminat aslında. Ne için bir teminat? Güvenlik için, düzen için bir teminat. Bu kitle ile aynı fikirde olmayabiliriz ama bu kitle ile Erdoğan arasında göz ardı edilemez bir güçlü duygusal var. Elbette muhalefetten aday çıkmaması bu duygusal bağı daha da güçlendiriyor. Bugün Erdoğan kalabalık toplayamıyor savı çok gerçekçi değil. Meseleye rasyonel bakarsak zaten bu gerçeği görmüş oluruz.
"AK Parti eskisi gibi kalabalık toplayamıyor"
MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat ise AK Parti'nin eskisi gibi kalabalıkları toplayamadığı görüşünde.
5 Temmuz başarısının sadece bir partiye ait olmadığını ve "Yenikapı ruhu" diye adlandırılan mitinge Erdoğan'ın yanı sıra ana muhalefet partisi dahil ülkedeki birçok parti yetkilisinin katıldığını anımsatan Kulat'a göre darbe kalkışmasının ilk saatlerinden itibaren AK Partili siyasiler kadar muhalefetteki siyasiler de aynı netlikte darbeye karşı olduklarını beyan etti.
Mehmet Ali Kulat / Fotoğraf: Twitter
Tek partinin değil, milletin bir bütün olarak kalkışmaya karşı çıktığını vurgulayan Kulat, "Bu demokrasinin bir zaferidir. Buna tek parti karşı çıkmış değil, aksi takdirde bu siyasi parti oy kaybettiğinde veya hükümetten düştüğünde zafer de unutulur gider. Sivil halk bir bütün olarak vesayete karşı durdu ve bu çok kıymetlidir. Önce bunu ifade etmek isterim" dedi.
Kulat, şunları kaydetti:
İktidar niye yeterince milleti toplayamadığını anlatmak açısından söylüyorum; ekonomik kriz, adalet ve eğitim gibi sorunların olması vatandaş da iktidara karşı bir tepki oluşturuyor. Bu kamuoyu araştırmalarına da yansıyor. Şu anki ciddi araştırmaların bir kısmında seçmenin üçte biri, bazılarındaysa dörtte birinin AK Parti ile yolunu ayırdığı gösteriyor. Bu doğal olarak geçmişle kıyaslandığında AK Parti'nin yapacağı toplantılara insanların katılımının azaldığını gösteriyor. Yani seçmenleri azalmış durumda. Halbuki 15 Temmuz toplantısı siyaset üstü tutulabilse, AK Parti etkinliği yerine Türkiye'nin demokrasi zaferi olarak sunulabilse orada daha büyük kalabalıklar olabilirdi.
Etkinliğe bir kısım siyasi parti ve yerel seçilmişlerin çağrılmamasını yanlış olarak değerlendiren Mehmet Ali Kulat, "Oradaki katılımın az olmasının nedeni toplantının tamamen bir parti toplantısına dönüşmesidir ve bu doğru değildir. AK Parti bütün Türkiye genelinde eskisi kadar kalabalık toplayamamaktadır" diyerek sözlerini tamamladı.
Zorunlu erezler
Bu erez, insanlarla botları ayırt etmek iin kullanılır. Bu, web sitelerinin kullanımı hakkında geerli raporlar hazırlamak iin kullanılmakta olup web sitesi iin faydalıdır.
İşlevsel erezler
Kullanıcının web sitesinin setiği dil srmn hatırlar.
Performans/Analitik erezler
Ziyaretinin web sitesini nasıl kullandığına ilişkin istatistiksel veriler oluşturmak iin kullanılan benzersiz bir kimliği kaydeder. Google Analytics tarafından talep oranını kısmak iin kullanılır.
Reklam/Pazarlama erezleri
Bu erez, Alexa Analytics'e gnderilen tketici davranışları hakkında bilgi toplamak iin kullanılır. (Alexa Analytics bir Amazon şirketidir.)
Dikkatli okuyucular, “Saraçhane mitingine katlm” ile politik medya analizinin ne ilgisi var, diye sorabilir, hakl olarak…
O halde biz de soruyu tekrarlayp yantlayarak balayalm: Saraçhane mitingine katlmn düzeyi ile ‘medya’ arasnda bir iliki var m?
Evet, var!
Ama bu ilikiye varabilmek için önce anahtar niteliinde bir baka soruyu sormak gerekiyor belki de. Soru u: Saraçhane’deki 15 Temmuz mitingini “kim” organize etti? Buradaki “kim” sorusunun, hem ahslar hem de kurumlar isnat ettiini söylemeli. Zaten kurumlar, Türkiye’nin mevcut yönetim modeline uygun olarak ahsilemi durumda. Ehas bulunca kurumu, kurumu bulunca ilgili kiileri tehis edebiliriz derhal.
Hem kiileri hem de kurumlar kast eden o soruyu tekrarlayalm: Saraçhane’deki 15 Temmuz mitingini “kim” organize etti? Kimi kaynaklara göre sadece bin kiinin katld bu organizasyonun ‘sorumlusu’ kim?
Bu basit sorunun, bulunmas kolay yantna geleceiz. Ama bu yantn da daha anlaml olmasn salayacak ekilde, iktidara yakn medyann 15 Temmuz performansna dair ksa bir deerlendirme yapmak yararl olacak, önce.
Bu 15 Temmuz haftasnn medyaya yansyan en dikkat çekici yanlarndan biri, ‘muarz’ ölçeinin küçülmesi ve iyiden iyiye yerellemesi idi. Yani 15 Temmuz için dümanlatrlan, itham edilenler kümesinde ‘d güçler’ vurgusu azalm, belirsizlemi; dier yandan tüm katmanlaryla yerli muhalefete yönelik ithamlar ve vurgu artmt. O gece muhalefet liderine ‘tanklarn yol açt’ iddiasnn bir akkor halinde yeniden ve yeniden servis edilmesi; kontrollü darbe, tiyatro sözcüklerine ilikin yüksek imal hatrlatmalar; nihayetinde “bu ii bamza muhalefet açt, hâlâ da onlarla birlikte” ana temasyla sürdürülen, esasen bir ‘savunma’ hatt…
Sabah, Yeni afak, Star, Türkiye, Akit, Hürriyet, Milliyet… ktidar medyasnn tüm gazetelerinde yaynlanm onlarca yazda belirgin bir desen olarak bu vard. Alt yl önceki darbe giriimi, uluslararas siyaset ve bunun manyetizmas altndaki iç siyasetin zemin alnd analizlere pek tabi tutulmuyor artk bu cenahta. Fail hakknda BAE, Suudi Arabistan vurgular tamamen, ABD’ye ilikin ithamlar ise neredeyse tamamen devreden çkm.
Bir de neredeyse “darbeyi biz durdurduk” demeye varacak hatrat yaynlar vard tabi. CNN Türk – Hande Frat – FaceTime balants ekseninde Demirören Grubu; Hande Frat kadar popüler olmasa da darbe giriimi gecesi Erdoan’n baland bir baka kanal olan TGRT vesilesiyle Türkiye gazetesi grubu; hatta Okan Müderrisolu’nun yazdklarna baklrsa Sabah-Ahaber o gecenin kahraman olduklarn hatrlatmaya doymadlar. Kimse bir ötekinden söz etmeksizin tabii.
Sözü uzatmayalm; 15 Temmuz, altnc sene-i devriyesinde, bir garip kuyruklu yldz gibi geçti iktidar medyasndan. Üstelik o geceye ilikin soru iaretlerinin, dava dosyalarndan ve tanklklardan yola çkan yeni sorular ve açklk getirilmemesi giderek daha çok üphe uyandran ‘kadim’ sorularn öne çkt bir 15 Temmuz haftasnda…
Medyaya baksanz, bütün enerji 15 Temmuz Cuma günü Saraçhane Park’nda yaplacak organizasyonda aça çkacakm gibiydi. TRT kanallar bata olmak üzere tüm iktidar TV’leri, tüm gazete ve internet siteleri Saraçhane duyurular ve çarlaryla doldu tat. Sabah ve Milliyet gazeteleri cuma günü mitinge çar bildirisi gibi yaynland.
‘Eski halinde’ olsa, Saraçhane merkezinden tüm kenti felç edecek bir kalabalk m toplamaya çalyorlar, diye sorulacak… Ama cuma geliyor ve Saraçhane etkinliin balayaca ’da epey tenha görünüyor. Hatta epeydir Süleyman Soylu’ya yüksek muhabbeti dikkat çeken hlas’n haber ajans, saat 18’e doru, “Saraçhane dolmaya balad” diye bir hava fotoraf yaynlyor ki kötü niyetli biri “bu fotoraf alann ne kadar bo kaldn göstermek için mi servis edilmi” diye bile sorabilir! Zaten ne AA, ne TRT, ne de Turkuvaz’n, Demirören’in servis ettii portfolyoda tek kare havadan çekilmi fotoraf yer almyor.
Saraçhane’de toplanan kalabalk için, Yeni afak “on binler”, Sabah “yüz binler” sfatn kullanyor ertesi gün. Bu bile bir senkronizasyon sorunu aslnda. Eskiden Yenikap mitingleri vard ve kullanlacak say sfat belliydi: “Milyonlar”!
imdi bataki soruya dönelim… Bunca medya desteine ve köpürtmesine ramen, Saraçhane’deki clz kalabal toplayan etkinliin organizatörü, bir bakma ‘sahibi’ kimdi?
Etkinlik afilerinde bu sorunun net bir yant var aslnda. Saraçhane’ye çaran afilerde üç kurumun ad geçiyor: Cumhurbakanl letiim Bakanl, stanbul Valilii ve Fatih Belediyesi… Fatih Belediyesi’nin bir tür “yer hizmetleri”, stanbul Valilii’nin de kolaylatrma ve asayi ilerini üstlendii varsaylrsa, organizasyona ‘ruhunu üfleyen’ “CB letiim Bakanl” gibi görünüyor. Zaten TRT ve Sabah grubu ile Demirören neriyatnn gayretkelii de bunu teyit eder nitelikte.
Peki böylesine tellaliye edilmi bir etkinlik niye bo kalr? Umut edilen kalabal oraya tamas beklenen “örgüt”, medya kadar motive edilememi midir? Daha açk soralm: Sözgelimi, Demirören’in Milliyet gazetesinin yaz ilerini seferber eden Saraçhane çars, AK Parti stanbul l Tekilat’n seferber edememi midir?
Bu soruya “Hayr, ne münasebet” denirse, o zaman Saraçhane’deki clz topluluun AK Parti (hatta tabii bir de MHP) stanbul örgütlerinin potansiyeli hakknda bir ey söylenmi olacak!
Ama “Evet, demek ki parti örgütü bu miting için seferber olmam” denirse, ucu açk pek çok ey söylenebilecek…
Ucu açk m deil mi okuyucu karar versin, ama öyle bir tablo ortaya çkyor sanki: Saray yönetiminin çelik çekirdeinde yer tutan letiim Bakanl kurumu ve letiim Bakan kiisi, “gücünün yettii ve yetmedii” alanlarla snand. Devlet televizyonuna ve yar-devlet gazetelerinin ‘bazlarna’ baknca Saraçhane’de yer yerinden oynayacak sanyorsunuz. Organizatör ‘oraya’ hâkim. Ama Saraçhane’ye baknca da sanki “oradan baka bir yerde pek naz geçmiyor” gibi bir durum görülüyor.
imdi de adl adnca soralm sorular:
Cumhurbakanl letiim Bakan Fahrettin Altun, Saraçhane nümayii ihalesini almtr da yüklendii iin sadece bir ksmnn, kendi ‘güçlü’ olduu ksmnn üstesinden gelebilmi; ama parti örgütünün ve Erdoanc dier ünitelerin rzasn kazanamam mdr?
Fahrettin Altun’a, zaten neredeyse emrinde olan TRT ve AA ile siyasal ve/ya iktisadi zorunluluklarla davrand düünülebilecek Turkuvaz-Demirören gruplar dnda ‘yeterince’ sahip çkan olmam mdr?
Cumhurbakanl letiim Bakanl etkinlikleri kapsamnda cuma akam, Haydarpaa Gar Binas, Taksim AKM ve Galata Kulesi’nde “Mapping Gösterisi” de yaplm. Bunlar da epey ‘masrafl’ iler tabii…