kaynağı değiştir]
Hitler Münih Devrimi’ne katılmış ve bir ara sosyalist bir aktivist olmuştur. Daha sonra Yüzbaşı Karl Mair başkanlığındaki Bayerische Reichswehr Gruppennkommando Nr.4’te, yani Bavyera ordusunun istihbarat şubesinde eğitim alıp karşı devrim eylemlerinde bulunmuştur.
I. Dünya Savaşı’ndan ve Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, hiçbir resmî eğitimi ve iş kariyeri olmadığı için mümkün olduğunca uzun süre için ordu içinde kalmaya çalıştı. Hitler bu sıralarda ’ten beri dostluk kurduğu ve manevi babası olarak tanımladığı Dietrich Eckart vasıtasıyla Nazilerin baş öğretmen olarak tanımladıkları Rudolf von Sebottendorf’un kurduğu ve Nazizm’in doğduğu Thule Cemiyetine üye oldu ve kısa bir süre sonra Nazilerin okültik lider olarak tanımladığı Adolf Josef Lanz’ın – yılları arasında yayınladığı Ostara dergisini okumaya ve beyaz ırkın üstün olduğu düşüncesi, antisemitizm ve antikomünizm fikirlerine sahip olmaya başladı.[44][45][46][47]
Kış mevsimini Avusturya sınırı yakınlarında Traunstein’daki esir kampında gardiyanlık yaparak geçirdi. ’un ilkbaharında Münih’e döndü. Münih’te kısa süren Sovyet rejiminin sorumlularını incelemek amacıyla, 2. Piyade Alayı tarafından kurulmuş olan tahkikat komisyonuna bilgi topluyordu. Hizmetlerinden dolayı Ordu bölge komutanlığındaki Siyasi Şube Basın ve Haberler Bürosu’nda kendisine yeni bir iş verildi. Ordu, tutucu görüşlerini yaymak amacıyla askerler için siyasi eğitim kursları açtı. Hitler bu kurslardan birinin dikkatli bir öğrencisiydi. Bir gün derste Yahudiler için iyi bir kelime kullanılınca hemen derse müdahale etti ve tam tersine Yahudileri kötüleyen uzun bir nutuk çekti. Bu sırada Yahudiler üzerine çektiği nutuktan üstleri çok memnun kaldılar ve onu Münih alayına Bildungsoffizier (eğitim subayı) tayin ettiler. Başlıca görevi, tehlikeli fikirlerle, barışçılıkla, sosyalizmle ve demokrasi ile savaşmaktı. Böylece Hitler, söz söyleme yeteneğini denemek fırsatını elde etti. Çünkü söz söylemek, kendi görüşüne göre, başarılı politikacılığın ilk şartıydı.[48]
yılının Eylül ayında bir gün Ordu Siyasi Şubesi’nden bir emir aldı: Münih’te Rudolf von Sebottendorf’un kurduğu Thule Cemiyeti tarafından kurulan Alman İşçi Partisi adında küçük bir siyasi grubu inceleyecekti. Hitler, incelemeye memur edildiği partinin toplantısındaki konuşmacılardan birini tanıyordu. Bir hafta önce, ordu eğitim kurslarının birinde, Gottfried Feder adında bir inşaat mühendisinin konferansını dinlemişti ve bu konferanstan çok memnun kalmıştı.[49] Feder’in bu parti toplantısındaki konuşması bittikten sonra Hitler kalkıp gidecekti. Bu sırada bir profesör ayağa kalktı ve Feder’in ileri sürdüğü fikirlerin doğru olup olmadığını ele aldı. Bavyera’nın Prusya’dan ayrılmasını, Avusturya ile birlikte bir Güney Alman ulusunu teşkil etmesini teklif etti. Bu fikir o sıralarda Münih′te çok yaygındı. Ama bu fikrin burada açıklanması Hitler’i çok kızdırdı ve ayağa kalkarak verdiği cevap o kadar sert oldu ki dinleyiciler şaşkın yüzleriyle bu bilinmeyen genç konuşmacıya bakarken, profesör salondan çıkıp gitmişti. Dinleyicilerden biri Hitler’in yanına koştu ve eline küçük bir broşür sıkıştırdı. Bu kişi demircilik işi ile uğraşan Anton Drexler’di. Drexler’e nasyonal sosyalizmin siyasi teşkilatlanma açısından gerçek kurucusu denilebilir.[50]
Hitler, ertesi gün kendisine gönderilen Alman İşçi Partisine kabul edildiğini bildiren bir kartı alınca çok şaşırdı. Hitler aslında kendi partisini kurmak istiyordu. Bu yüzden bu fikrini bir mektup ile bildirmek üzereyken içinde bir merak uyandı ve çağrıldığı komite toplantısına gitmeye ve kendilerine neden partilerine katılmak istemediğini şahsen anlatmaya karar verdi. Toplantıya gitti ve iyi karşılandı fakat katılmama isteğini söyleyemedi. Toplantıdan sonra kışlasına döndü. İki gün boyunca uzun uzadıya düşündü ve sonra bu tanınmamış partiye katılmaya karar verdi. Adolf Hitler böylece mühendis Gottfried Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi (Deutsche Arbeiterpartei, DAP) isimli bir partiye yedinci üye olarak katıldı.
Hitler, yılının başlangıcında partinin propagandasını eline aldı. 24 Şubat ’de Alman İşçi Partisinin adı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi(Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei, NSDAP)[51][52] olarak değiştirildi. NSDAP’nin taraftarlarına komünistler ve sosyal demokratlar tarafından küçümseme maksadıyla kısaca “Nazi” ismi verildi.
Sebottendorf, Thule’nin Almanya’daki en büyük propaganda aracı olan ve sahibi olduğu Völkischer Beobachter[53] gazetesini Thule Cemiyeti riyasetine katılan ve Führer olarak seçtiği Hitler’in üzerine devretti.[45][54][55] Bu arada Joseph Goebbels[56] bu gazetenin tamamen parti bülteni hâlini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayımladı. Gazetenin patronu olan Hitler, partinin üst basamaklarına kadar ilerleyip 29 Temmuz 'de liderlik makamına geldi.
Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya’yı Versay Antlaşması’nın getirdiği güçsüzlükten kurtarmaktı. Sonra da Hitler ’da taktik nedenlerden ötürü, bu maddeleri değişmez ilan etti. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlarda olması gerektiği önemli başlıklardan biriydi.
Ana madde: Adolf Hitler'in askerî kariyeri
Hitler, Batı Cephesi'nde Albay Julius List komutasındaki Bavyera Yedek Piyade Alayı’na (“List Alayı”) verilmiştir. Birinci Ypres Muharebesi, Somme Muharebesi, Arras Muharebesi ve Passchendaele Muharebesi’ne katılmıştır.[29] Fransa ve Belçika’da, Bavyera Yedek Alayı karargâhında haberci olarak aktif hizmette bulunan ve düşman ateşine maruz kalan Hitler, yanındaki diğer askerlerin aksine yemeklerden ya da zor koşullardan asla şikayet etmedi. Bunun yerine sanat ya da tarih hakkında konuşmayı tercih eden Hitler, şiirler yazdı, ordu gazetesi için bazı karikatürler ve eğitsel çizimler yaptı. Görevini yaparken gösterdiği sürati ve başarısı nedeniyle ilki Aralık ’te İkinci Sınıf Demir Haç ve diğeri de 4 Ağustos ’de ve onbaşı düzeyindeki bir askere nadir olarak verilen bir onur olan Birinci Sınıf Demir Haç olmak üzere iki askeri nişan aldı. Madalyaya onu aday gösteren subayın –Teğmen Hugo Gutmann– Yahudi olması ironik bir rastlantıdır.[30] 18 Mayıs 'de Siyah Yara Rozeti aldı.[31]
Hitler alayı terk etmek istememesine rağmen, gene de ‘liderlik özelliklerinin yeterli çerçevede olamadığı’ gerekçesiyle rütbesi yükseltilmedi. Bazı kaynaklara göre ise yükseltilmemesinin asıl nedeni Alman vatandaşı olmamasıydı. Alay karargâhındaki görev mevkisi çokça tehlike içermesinin yanı sıra ona sanat çalışmalarını sürdürmesi için de zaman veriyordu. Ekim ’da Fransa’nın kuzeyinde bacağından yaralanan Hitler, Mart ’de ön saflardaki görevine geri döndü.
15 Ekim ’de savaşın sona ermesinden kısa bir süre önce, Hitler zehirli gaz saldırısından dolayı geçirdiği geçici körlük nedeniyle, savaş meydanındaki askerî hastaneye götürüldü. David Lewis ve Bernhard Horstmann gibi bazı psikologlara göre ise bu geçici körlüğün sebebi geçirdiği bir histeri kriziydi. Hitler, hayatının amacının Almanya’yı kurtarmak olduğuna iyice ikna olmuştu.
Uzun zamandır Almanya’ya hayran olan Hitler, hâlâ Alman vatandaşı olmamasına rağmen savaş sırasında da tutkulu bir vatansevere dönüştü. Alman ordusu hâlâ düşman topraklarını tutmaktayken, Kasım ’de Almanya’nın teslim olmasıyla şoka uğradı. Birçok Alman milliyetçisi gibi o da savaş alanında değil masada yenilmelerini tasvir eden ‘sırtından bıçaklanma efsanesine’ inandı. Buna neden olan politikacılar daha sonra ‘Kasım Hainleri’ olarak adlandırıldılar.
Tanıklara göre, Hitler subaylara karşı itaatkar davrandı. Onlara hiç itiraz ve sitem etmedi. Bir asker olarak kötü muamele yemekten asla şikayet etmedi.[32] Tanıklara göre, sigara veya içki içmedi, asla arkadaşlarından ve ailesinden bahsetmedi, genelevleri ziyaret etmekle ilgilenmedi. Genellikle sığınağın bir köşesinde saatlerce kitap okuyarak, düşünerek veya resim yaparak oturdu.[33]
A) Zimmerman
B) Skinner
C) Robertson
D) Krashen
E) Chomsky
A) Sonuç hipotezi
B) Çıktı hipotezi
C) Etkileşim hipotezi
D) Girdi hipotezi
E) Maruz kalma
A) I, II ve III
B) I ve II
C) II ve III
D) III ve IV
E) Yalnız IV
A) Yazmaya başlamadan önce öğrencinin ince motor ve fiziksel becerileri gelişip gelişmediğini belirlemek gerekir.
B) Yazma bir süreçtir.
C) Öğrencilere yazmanın adımlarının büyüklüğü ve karmaşıklığı tanımlanmalıdır.
D) Öğrencini fikirlerini aktarmak ve cümleler kurabilmek için yeterli bilişsel becerilere sahip olup olmadığını belirlemek gerekir.
E) Yazma, yeni bir dil öğrenirken ilk basamakta odaklanmamız gereken çok da karmaşık olmayan bir beceridir.
A) I ve II
B) II ve III
C) I, II ve III
D) I ve III
E) I, II, III ve IV
A) Yüksek frekanslı sürekli görülen kelimeler sınıf duvarına veya panosuna asılabilir.
B) Farklı yazılı metin parçaları üretirken bir kelime duvarına ya da panosuna başvurmaları teşvik edilebilir.
C) Kelimeleri dinleme etkinliğinin bir parçası olarak vermek.
D) “Tüm Fiziksel Tepki” (TPR) ile bir etkinlik yapılabilir.
E) Çok nadir kelimeler sürekli olarak bir dinleme parçası içinde öğrencilere sunulmalıdır.
A) Dil, bilinçli bir şekilde öğrenilemez.
B) Dil, isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı aktarabileceğimiz insanoğlunu oluşturan önemli parçalarından biridir.
C) Dil anne karnında edinilmeye başlanır.
D) Dil insanların iletişim kurmak ve anlam yaratmak amacıyla kullandığı bir araçtır.
E) Dil kültürü aktarır, kültür de dil ile yaşar.
A) Çocuklara zevk için ve anlamaya yönelik okumayı pekiştirmek adına desteklenebilir.
B) Diğer çocukların içinden okumasına zarar verebilir.
C) Sınıf içi zamanının etkisiz kullanımına neden olabilir.
D) Her çocuğun kendine güveni aynı derecede olmadığı için bazı çocukların özgüvenlerini zedeleyebilir.
E) Çocuklara çok az zevk verir ve genellikle ilgi kaybıyla son bulur.
A) Gözlem yoluyla
B) Karşılıklı konuşma ile
C) Dinleme yoluyla
D) Taklit etme yoluyla
E) Ezber yoluyla
A) David Nunan
B) Noam Chomsky
C) Stephen Krashen
D) John Dewey
E) Michael Halliday
A) Her iki beceride de ön bilgiye ve çalışmaya gerek olmadan rahatlıkla anlamlandırma sağlanabilir.
B) Her ikisi de aktif anlamlandırma süreci içerir.
C) Her iki beceride de daha uzun kelimelerin depolanması ve kullanılması zaman alır ve daha zordur.
D) Her iki beceri de hedef dilde belirli cümle yapılarını bilmeyi gerektirir.
E) Her iki beceri de fonolojik farkındalık gerektirir.
A) Çocukların dil öğrenmeye başlaması olabildiğince geç yaşlara kadar ertelenmelidir.
B) Öğrenciler ikinci dile sınıf dışında sıkça maruz kaldıkları için dili daha kolay edinirler.
C) Yaşça küçük çocuklar sözlü üretimde, dinleme ve okumayı anlamada ve dil bilgisinde daha avantajlı durumdadırlar.
D) Yaşça büyük çocuklar tutum ve motivasyon geliştirmede daha yüksek notlar almaktadırlar.
E) yaşında dil öğrenmeye başlayan çocuklar daha fazla dil değişimi yapmaktadırlar.
A) Birinci dil edinimi
B) Anlaşılabilir girdi
C) Eğitim
D) Etkileşim
E) Pedagoji
A) Düzenleme/Düzeltme
B) Ön yazma
C) Yayınlama
D) Revizyon/Gözden geçirme
E) Yazma
A) Sesli-Dilsel Yöntem (ALM)
B) Göreve Dayalı Dil Öğretimi (TBLT)
C) İçerik Odaklı Dil eğitimi (CBLT)
D) İletişimsel Dil Öğretimi (CLT)
E) Tüm Fiziksel Tepki Yöntemi (TPR)
Erken Çocukluk Döneminde Yabancı Dil Eğitimi Final
A) Michael Long
B) Rod Ellis
C) James Asher
D) Jeremy Harmer
E) Michael Halliday
A) Sesli dilsel yöntem
B) Göreve dayalı dil öğretimi
C) İletişimsel yaklaşım
D) Dil deneyimi yaklaşımı
E) Tüm fiziksel tepki yöntemi
A) II ve III
B) I ve II
C) III, IV ve V
D) Yalnız IV
E) Yalnız V
A) Derse başlarken komutları öğrenci verir ve tüm sınıf birlikte yaparlar.
B) Öğrenciler söylenen eylemi yaparken kelimeyi de tekrar edebilir.
C) Öğrencilerin sınıf içerisinde öğretmenin bir dairede ortada bulunacak şekilde konumlanmaları en etkili yöntemlerdendir.
D) Sınıfta öğretmen ebeveyn rolünü oynar.
E) Kelime veya kelime öbeği konusunda kendilerine güven duyduklarında öğrencilerden tüm sınıfı yönlendirmeleri istenebilir.
A) Dil bilgisel duyarlılık-Fonemik kodlama yeteneği-hafıza ve öğrenme
B) Fonemik kodlama yeteneği-Dil bilgisel duyarlılık-Hafıza ve öğrenme
C) Fonemik kodlama yeteneği-Hafıza ve öğrenme-Dil bilgisel duyarlılık
D) Hafıza ve öğrenme-Fonemik kodlama yeteneği-Dil bilgisel duyarlılık
E) Dil bilgisel duyarlılık-Hafıza ve öğrenme-Fonemik kodlama yeteneği
A) Çeşitli araçları ve malzemeleri kullanarak kıskaç kavramada kavrama ve serbest bırakma becerileri, makas becerileri ve başparmak/ işaret parmağı kullanma yeteneği oluşturulmalıdır.
B) Yazdırmayı okuma ile ilişkilendirilmemelidir.
C) Çok çeşitli araçlar kullanarak ön yazma ve çizim becerileri geliştirilmelidir.
D) Çizim ve baskı yoluyla fikirlerini ileterek konuşmalarda ve hikâye anlatımında giderek daha karmaşık ve çeşitli kelime, dilbilgisi ve söz dizimini kullanılmalıdır.
E) Kelimeleri, hikâyeleri, fikirleri, deneyimleri veya nesneleri temsil etmek için rastgele işaretler, kontrollü
karalamalar, temel şekiller, harf benzeri işaretler veya harfler gibi artan yazma becerilerini gösterilmelidir.
A) Dil öğrenim içeriği
B) Öğrenim teorileri
C) Yaş
D) Sosyokültürel seviye
E) Öğretim yöntemleri
A) I, II, III, IV
B) I, II, III, IV ve V
C) I ve III
D) I, II, III
E) I ve II
A) Geri dönüş etkisi
B) Dil bilgisi etkisi
C) Konuşma becerisi
D) Yazma becerisi
E) Ket vurma etkisi
A) Yalnız I
B) II, III ve IV
C) I, II, III ve IV
D) II ve III
E) I ve II
A) Almanca
B) İngilizce
C) Svahili
D) Fransızca
E) Arapça
A) Kod kırma
B) Komut
C) Tümevarım
D) Bilinçli dil edinme
E) Tümdengelim
A) Dünya dili
B) Çok dillilik
C) Dil bilgisi
D) Dil aktarımı
E) Dil edinimi
A) Okuma becerisi
B) Yazma becerisi
C) Konuşma becerisi
D) Anlama becerisi
E) Dinleme becerisi
A) İsimler
B) Anlam
C) Sözdizimsel davranış
D) Form
E) Sözcüksel ilişki
A) Yaş aldıkça dilin farklı yönlerini ve işlevlerini keşfederler.
B) Çocuğun bulunduğu çevre dil ediniminde önemli bir rol oynar.
C) Bebekler, anne karnında ve doğdukları ilk zamanlarda maruz kaldıkları seslere ve ses dizimine uyum sağlarlar.
D) Doğduktan iki sene sonra rahat bir şekilde cümle kurabilir ve iletişim sağlayabilirler.
E) Hayatlarının ilk iki senesinde kendilerini sadece bir veya iki kelimelik sesler ile ifade etmeye çalışırlar.
A) Eğitmenler hedef dilde öğrencilere vücut hareketleri ile komutlar verir ve öğrenciler vücut eylemleriyle komutlara yanıt verir.
B) Çocukların ana dillerini öğrenme şekline dayanmaktadır.
C) Dilbilgisi açıkça öğretilmez ancak dil girdisinden öğrenilebilir.
D) Noam Chomsky tarafından geliştirilen bir dil öğretim yöntemidir.
E) Küçük çocukların ilk dillerini öğrenmelerini gözlemleme deneyimleri sonucunda geliştirilmiştir.
Erken Çocukluk Döneminde Yabancı Dil Eğitimi Final
A) Fransa’da yabancı diller olarak İngilizce, Almanca, İspanyolca ve İtalyanca vardır.
B) İtalya’da yabancı dil dersleri ’ten sonra haftada 30 saate kadar çıktığı görülmüştür.
C) Dünyada yabancı dil öğretimi özellikle 1 ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hareketlenmiştir.
D) İngiltere’deki okullarda yabancı dil olarak Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca eğitimi verilmektedir.
E) Türkiye’de yabancı dil olarak İngilizce eğitimi 4.sınıfta başlar.
A) Hedef yabancı dildeki sadece dil bilgisi kurallarının yazılı olduğu kitap
B) Sözlü anlatım içeren video
C) Sınıf veya çocuk grupları tarafından üretilen büyük kitaplar
D) Sınıf tarafından derlenen ve veliler ve diğer sınıflar için fotokopisi alınmış, alt temalarla ilgili makaleler ve resimler içeren bir dergi veya gazete
E) Tema etrafında oluşturulan ve okul internet sitesine yerleştirilen ağ sayfaları
A) Çok dilli kelime karşılaştırması
B) Farklı metinler ya da kaynaklarla eş zamanlı maruz bırakma
C) Dil haritası etkinliği
D) Deyim atasözleri etkinlikleri
E) Ana dile çeviri etkinlikleri
A) Söylem analizlerinin ’lerde başlaması ile oldukça önemli olan sınıf içerisindeki etkileşimi inceleme şansı doğmuştur.
B) Sauver’in yüzyılda geliştirdiği Doğal Metot etkileşim içermektedir.
C) Söylem analizleri dil öğretimine bir etkisi yoktur.
D) Sınıf içi etkileşim sadece iletişim kurma değil aynı zamanda pedagojinin kendisini oluşturduğu için oldukça önemlidir.
E) İkinci dil sınıflarındaki etkileşimin ilk tasvir ve analizi ’larda gözlem ve kodlamayla başlamıştır.
A) Görsel-dokunsal-işitsel
B) İşitsel-görsel-dokunsal
C) İşitsel-dokunsal-görsel
D) Görsel-işitsel-dokunsal
E) Dokunsal-işitsel-görsel
A) Nunan
B) Garcia
C) Schiller
D) Cameron
E) Halliday
A) Öğrenme stilleri
B) Toplum yapısı
C) Yetenek
D) Yaş
E) Cinsiyet
A) Somut öğrenme stili
B) İletişimsel öğrenme stili
C) Analitik öğrenme stili
D) Otorite odaklı öğrenme stili
E) Serbest öğrenme stili
A) Yalnız I
B) I, III ve IV
C) II ve III
D) I ve III
E) I ve IV
A) Öğrencinin rolü, yetkinliklerin kendisi için yararlı ve ilgili olup olmadığına karar vermektir.
B) Sınıfta herkesin hoş karşılandığını hissetmesi için öğrencilerin ihtiyaçlarının farkında olması gerekir.
C) Öğretmen, her öğrencinin uğraştıkları görevi anladığından emin olmak için açık emirler ve açıklamalar vermelidir.
D) Öğrenci pasif öğretmen ise aktif bir roldedir.
E) Öğretmen, öğrencilerin becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için olumlu ve yapıcı geri bildirim sağlamalıdır.
A) İşitsel öğrenme-kinestetik öğrenme
B) Dışa dönüklük-içe dönüklük
C) İçe dönüklük-dışa dönüklük
D) İçe dönüklük-işitsel öğrenme
E) Kinestetik öğrenme-dışa dönüklük
A) I, II ve III
B) I ve II
C) Yalnız III
D) I ve IV
E) Yalnız IV
A) Freeman & Long, ilk dil edinimi sürecinde kadının erkekten en azından erken aşamada üstün olduğuna inanıyordu.
B) Küçük yaştaki öğrencilerin öğrendikleri, yetişkinlerinkine kıyasla daha kısa ömürlü oluyor.
C) Erken yaşta yabancı dil öğrenimi yetişkinlere oranla dil öğrenimini daha az etkileyecektir çünkü çocukların kişilik ve cinsiyet algısının ve kimliğinin oturması ergenlik döneminde ve hatta bazen daha sonrasında gerçekleşir.
D) Bireysel dil öğrenen farklılıkları üzerine yapılan çalışmalar, kadınların daha fazla bütünleştirici motivasyon ve daha olumlu tutumlar gösterme eğiliminde olduğunu göstermiştir.
E) Bazı araştırmacılar yetişkin öğrencilerin fonoloji konusunda yerli benzeri yeterliliğe ulaşamayacaklarını düşünürler.
A) Çocuklar çekim yapmayı doğal bir şekilde öğrenir.
B) Çocuklar okuma öncesi becerileri öğrenirler.
C) Çocuklar kafiye ve ritmi öğrenirler.
D) Çocuklar yazma becerilerini geliştirirler
E) Çocuklar okumaya katılırlar.
A) Öğretmen merkezlidir, öğrenci sadece dinleyici konumdadır.
B) Gezilerde ve dergilerden otantik materyallerden oluşan bir koleksiyon oluşturmak faydalıdır.
C) Önceden geliştirilmiş bir tema üzerinde olası sonuçları tahmin ederek dinamik yapıyı da koruyarak planlama yapmak gerekir.
D) Çocuklara başlangıçtan itibaren temalar önermelerini veya bir listeden terim için bir tema seçmelerini isteyerek süreçte bir pay verilebilir.
E) Plan sırasında önemli olan beyin fırtınası yapmak ve ağlar kurmaktır.