Diyanet İşleri Başkanlığı, yılı için fitre ve Fidye miktarını açıkladı. Buna göre oruç tutulmayan biri, Diyanet tarafından belirlenen fitre/fidye miktarını oruç tutamadığı gün sayısı ile çarpınca ne kadar para vereceği ortaya çıkar. Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir. Peki Oruç tutamayan günlük ne kadar para verecek ? Fidye (Oruç kefareti) kaç lira?
ORUÇ KEFARETİ KAÇ LİRA? (FİDYE MİKTARI)
Oruç fidyesinin tutarı fıtır sadakası kadardır. yılı için fitre miktarı 28,00 TL olarak belirlendi. Belirlenen bu miktar aynı zamanda, günlük fidye miktarıdır.
ORUÇ TUTAMAYAN GÜNLÜK KAÇ PARA VERECEK ?
Din İşleri Yüksek Kurulu, yılı Ramazan ayı için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.
Diyanet tarafından fidye (oruç kefareti) bedeli de fitre miktarı kadardır. Yani Oruç tutamayan biri, günlük 28,00 TL para verecek. Oruç tutamadığı gün sayısıyla 28 sayısı çarpılarak verilecek para miktarı ortaya çıkar.
Oruç tutamayan birinin yılı için fidye amacıyla bir ihtiyaç sahibine ödeyeceği günlük para 28 liradır. Kişi 30 gün oruç tutamayacaksa ödenecek fidye miktarı TL'dir.
FİDYE (ORUÇ KEFARETİ) KİMLERE VERİLMEZ
Oruç fidyesi, fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul Müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini üst soy ve alt soyuna veremez.
ORUÇ TUTMAMAYI MÜBAH KILAN MANZERETLER NELERDİR?
İslam dini, ilke olarak kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Bu genel ilke uyarınca farz olan Ramazan orucu ibadetini belli şartlara bağlı olarak erteleme konusunda bazı ruhsatlar getirilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur:
"Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir." (Bakara, 2/)
İslam âlimleri bu ayet-i kerime ve ilgili hadislere dayanarak Ramazan orucunu tutmamayı mubah kılan mazeretleri şöylece sıralamışlardır:
a) Yolculuk: Ramazan'da sefer mesafesi (en az doksan km.) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Başlanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanması gerekir. Sefer bir mazeret olduğu için, eğer orucunu seferîliği başladıktan sonra bozarsa kendisine keffâret gerekmez, sadece kaza gerekir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, ).
b) Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişiler için, iyileştikten sonra kaza etmek üzere Ramazan ayında oruç tutmamalarına ruhsat tanınmıştır. Oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta hükmündedir.
c) Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç tutmayıp yerine fidye verebilirler. Bakara sûresinin âyetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.
d) İleri derecede açlık, susuzluk: Açlık veya susuzluk sebebi ile beden ve ruh sağlığının ciddi derecede zarar görmesi söz konusu olan kimse orucunu bozabilir. Sağlık şartları düzelmesi hâlinde bozulan oruç Ramazan'dan sonra kaza edilir.
Böyle bir kimsenin orucuna devam etmesi ölümüne sebep olacak nitelikte ise, orucunu açmaması yani oruca devam etmesi haram olur.
e) Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak: Esas itibarıyla bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. Ancak kişisel veya toplumsal zorunluluklar, bazılarının böyle işlerde çalışmalarını gerektirebilmektedir. Böyle durumda bulunan bir kişi, oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkuyorsa, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izin günlerinde veya müsait zamanlarda tutamadıkları oruçlarını kaza etmelidirler.
f) Gebe ve emzikli olmak: Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da, sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir. Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kazâ ederler (Sahnûn, el-Müdevvene, I, ; Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, ; İbn Kudâme, el-Kâfî, I, ; Kâsânî, Bedâî', II, 97).
Fakihler oruç tutmama ruhsatını Kur'an ve Sünnet'te zikredilen sebeplerle sınırlı tutmayı tercih etmiş, bunların ortak özelliği meşakkat olsa bile, her meşakkatli durumda oruç tutulmayabileceğini söylemekte temkinli davranmışlardır (İbn Kudâme, el-Kâfî, I, ).
Ruhsata gerekçe olan hâl ortadan kalkınca tutulamayan oruçlar kaza edilir. İyileşmesi mümkün olmayacak şekilde hasta olmak, ya da aşırı yaşlı bulunmak gibi oruç tutmaya sürekli bir engelin bulunması hâlinde tutulamayan her oruç için bir fidye verilir. Bir oruç fidyesi bir fıtır sadakası miktarıdır. Bir fıtır sadakası ise, bir kimseyi orta hâllisi ile bir gün doyurabilecek yiyecek miktarı veya bunun parasal karşılığıdır.
Haber ile daha fazlasına ulaşın:
Genel Haber
Gündem
Kaynak: seafoodplus.info
oruç fidyesi ne kadar? sorusunun cevabı, bu sene hastalık nedeniyle oruç tutamayacak olan Müslümanlar tarafından merak ediliyor. Ramazan orucu tüm Müslümanlara farzdır. Özürsüz olarak oruç tutmamak ise günahtır. Çeşitli nedenlerden dolayı oruç tutamayanlar ise buna mukabil Fidye öderler. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yılı için belirlediği fidye (oruç bedeli) miktarı açıklandı. Peki Oruç tutamayanlar ne kadar para vermeli? Bu sene oruç kefareti ne kadar?
Fidye, oruç tutmaya engel (süreklilik gösteren) hastalığı olan veya yaşlılıktan dolayı oruç tutamayanların tutamadığı oruçlara karşılık verdiği paradır. Oruç bedelinin kaç lira olduğu, elinde olmayan bir hastalık veya özür nedeniyle oruç tutamayanlar tarafından büyük merak konusune kadar para vereceğini merak ediyor. İşte mübarek Ramazan ayında oruç ibadetini yerine getiremeyenlerin ödeyeceği para bedeli..
ORUÇ FİDYESİ NE KADAR?
Din İşleri Yüksek Kurulu, yılı Ramazan ayının başlangıcından yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı. Belirlenen bu miktar aynı zamanda, günlük fidye miktarıdır.
Belirtilen meblağ, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden ayni olarak da verilebilir.
Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir."
FİDYE NASIL HESAPLANIR?
senesi için Diyanet İşleri tarafından belirlenen Fidye miktarı Asgari 28 TL olarak açıklandı. Buna göre oruç tutulmayan her gün sayısı 28 ile çarpılarak ne kadar fidye miktarı belirlenir.
Fidye miktarı hesaplama: 28 x (Oruç tutulamayan gün sayısı)
Oruç tutamayan bir Müslümanın için ödeyeceği günlük fidye miktarı 28 liradır. Kişi 30 gün oruç tutamamışsa ödenecek fidye miktarı 28 TL x TL'dir.
FİDYE MİKTARI NASIL BELİRLENİR?
Bir fidye miktarı, bir sadaka-i fıtır miktarıdır ve ayette belirtildiği üzere bir fakiri tam bir gün doyurmaktan ibarettir. Bir gün ise 2 öğün olarak hesaplanır. Fidye (oruç bedeli) vermek durumunda olan kişi, fidyenin karşılığını para olarak da verebilir. Oruç fidyeleri Ramazan ayı içerisinde düzenli verilebileceği gibi, Ramazan sonunda toptan olarak da verilebilir.
DİYANET BELİRLEDİ
Din İşleri Yüksek Kurulu, yılı Ramazan ayının başlangıcından yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için Asgari Fidye bedeli 28 TL'dir.
Din İşleri Yüksek Kurulu, fıtır sadakasının, Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması dikkate alınarak, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak yılı Fidye miktarı, Ramazan ayının başlangıcından bayrama kadar olan sürede günlük 28,00 TL olarak hesaplanıp ihtiyaç sahibine verilir.
Oruç fidyesinin tutarı fıtır sadakası kadardır. Bu fidyeler Ramazan'ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan'ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir.
ORUÇ FİDYESİ NEDİR?
Fidye kelime olarak bir kimsenin içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel anlamına gelmektedir. Dinen ise karşılığı ise bazı şartlar nedeniyle oruç tutamayanların vermesi gereken miktardır.
Oruç tutamayanların fidye vermesi gerektiği, ayetle sabittir:
"O size farz kılınan oruç, sayılı günlerdir. O günlerde sizden kim hasta, yahut seferde olur da oruç tutmazsa, tutamadığı günler sayısınca, sıhhat bulduğu veya yolcu olmadığı başka günlerde oruç tutar. Fazla ihtiyarlık veya ağır hastalık gibi sebeblerle oruç tutmaya gücü yetmeyenler üzerine, bir yoksul doyuracak kadar fidye vermek lâzımdır" (Bakara, 2/).
FİDYE NE ZAMAN VERİLİR?
Fidyeler, yalnız bir fakire verilebileceği gibi, birden fazla fakirlere de verilebilir. Ramazan içinde verilebileceği gibi, evvelinde veya sonunda da verilebilir.
ORUÇ FİDYESİ KİMLERE VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
Oruç fidyesi, fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul Müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez. Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.
Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez.
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, ).
Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
ABONE OL
Diyanet: Oruç tutamayanlar ne kadar para verir? fidye ücreti ne kadar? Fidye nedir, hangi durumlarda verilir?
Diyanet: Oruç tutamayanlar ne kadar para verir? fidye ücreti ne kadar? Fidye nedir, hangi durumlarda verilir?
Diyanet: Oruç tutamayanlar ne kadar para verir? fidye ücreti ne kadar? Fidye nedir, hangi durumlarda verilir?
Diyanet: Oruç tutamayanlar ne kadar para verir? fidye ücreti ne kadar? Fidye nedir, hangi durumlarda verilir?
Diyanet: Oruç tutamayanlar ne kadar para verir? fidye ücreti ne kadar? Fidye nedir, hangi durumlarda verilir?