Genellikle "Hamile miyim?" gibi iki kelimelik bir soruyla başlayan macera, pek çok kişi için hayat boyu süren bir deneyime dönüşüyor. Peki hamilelik test haricinde nasıl anlaşılır?
Bilim haberleri sitesi Live Science, uzmanlara ve araştırmalara dayanarak hamile olduğunuzu anlamanızı sağlayacak 12 erken belirtiyi derledi:
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Adet gecikmesi
Hamilelikte ilk ipucu genellikle adet gecikmesi oluyor. Ancak bunun başka nedenleri de var. Örneğin bir kadının adet döngüsü düzensiz olabilir. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'ne göre aşırı egzersiz, çok fazla kilo almak veya vermek, stres, hastalık ve emzirme adet gecikmesine yol açabiliyor. Ancak emziren kişilerin de hamile kalabildiğini unutmayın.
Yorgunluk
Hamileliğin ilk üç ayında yorgunluk çok yaygın görülüyor. Chicago'daki Prentice Kadın Hastanesi'nde ebe olan Lia Moss, bunun sebebinin büyük ihtimalle hamileliğin erken dönemlerinde progesteron hormonunda yaşanan artış olduğunu belirtti.
Amerikan Hamilelik Derneği'ne göre, kadınlar gebe kaldıktan bir hafta sonra normalden daha halsiz ve uykulu hissedebiliyor.
Hamileliğin erken dönemlerinde vücudun daha yorgun hissetmesinin sebebi, kan hacminin gelişen plasentaya ve fetüse besin sağlamak için artması. Zira bu durum kadının kalbinin daha fazla çalışmasına sebebiyet veriyor.
Öte yandan 'de hakemli bilim dergisi BMC Pregnancy and Childbirth'de yayımlanan bir araştırma, yorgunluğa rağmen gebeliğin erken dönemlerinde uyku problemlerinin yaygın olduğunu ortaya koymuştu.
Şişkinlik
Moss, hamileliğin ilk haftalarında kadınların karın bölgesinin daha yumuşak ve şişkin olabileceğini söyledi. Bunun nedeninin muhtemelen yine progesteron hormonundaki artış olduğunu kaydetti.
Kanama
Ebe Moss, kadınların hamile kaldıktan iki hafta sonra az miktarda vajinal kanama veya lekelenme yaşayabileceğini söyledi. Kan renginin pembeyle kahverengi arasında olabileceğini belirten Moss, hafif krampların yaşanabileceği konusunda da uyardı.
Öte yandan bazı kişiler bu yüzden adet olacağını düşünebiliyor. Ancak yerleşme kanaması diye bilinen bu durum, döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasıyla meydana geliyor. Adet kanamasından daha kısa sürüyor ve çok daha hafif oluyor.
Memelerde hassasiyet
Hamile kaldıktan iki hafta sonra memeler, daha şişkin ve meme uçları daha hassas olabilir. Moss, buna progesteron ve östrojen hormonlarında meydana gelen yükselişin ve bu bölgeye kan akışının artmasının yol açtığını belirtti.
Hepsini göster 30
Hamile olduğunuzu anlamaya yarayacak erken bir ipucu da meme uçlarını çevreleyen bölgenin koyulaşıp büyümesi.
Sabah bulantısı
Moss, hamilelikte mide bulantısının sadece sabah değil günün herhangi bir saatinde yaşanabileceğine dikkat çekti. Hamileliğin 6. ve haftaları arasında mide bulantısı hissedilebileceğini, bazı kişilerin hafta itibarıyla rahatlamaya başlayabileceğini söyledi.
Ruh halinde değişiklikler
Hamileliğin ilk aylarında hormon seviyelerinde meydana gelen değişiklikler, vücudu ve zihni etkiliyor. Dolayısıyla hamileler duygusal gelgitler yaşayabiliyor. Moss bu konuda "Kadınların adet öncesi gerginlik sendromu gibi hissetmesi normal" dedi.
Tuvalet ihtiyacı
Kadınların ilk haftalardan itibaren hamilelik boyunca idrarını daha sık yapması gerekebiliyor. Çünkü böbrekler vücuttaki fazla sıvıyı filtrelemek için daha çok çalışıyor.
Progesteron hormonunun artması da kabızlığa yol açabiliyor. Zira böylece sindirim sistemi yavaşlatılarak fetüse daha fazla besin ulaştırılıyor. Akademik tıp merkezi Mayo Clinic'e göre egzersiz, çok sıvı tüketmek ve lif tüketimini artırmak kabızlığı hafifletebilir.
Baş ağrısı
Moss, baş ağrısının ilk üç aylık dönemde epey yaygın olduğunu söyledi. Bunun açlık veya susuzluğun bir belirtisi olabileceğini kaydetti.
Baş dönmesi
Bazı kadınlar hamileliğin ilk aylarında sersem gibi hissedebiliyor veya baş dönmesi yaşayabiliyor. Ebeye göre bu durum, kan şekerinin düşmesiyle veya susuz kalmayla ilişkili olabilir.
Gece terlemesi
Hamileliğin erken dönemlerindeki kişiler, sıcak basması veya gece terlemesinden mustarip olabiliyor. 'teki bir çalışma, kadınların üçte birinden fazlasının hamilelikte bunları yaşadığını ortaya koymuştu.
Ateş
Kaliforniya San Francisco Üniversitesi'nde akademisyen Kathy Lee, hamileliğin metabolizmayı hızlandırdığını ve bu durumun kadınların özellikle uyurken daha sıcak hissetmesine neden olabileceğini söyledi.
Bir araştırmada, hamile bir kişinin ateşinin ilk üç ayda 37,1 santigrat dereceye çıktığı ve doğumdan 12 hafta sonra 36,4 santigrat dereceye düştüğü görülmüştü.
Independent Türkçe, Live Science
3 Aylık İğne (Depo Provera) 3 aylık koruma iğnesi yan etkileri 3 aylık koruma iğnesi kullananlar hamile kadınlar kulübü üyelerinin bilmesi gerekenler kilo aldırır mı ne zaman yapılır hamile kalan var mı adet düzensizliği olanlara bilgiler.
Depo Provera hormon içeren bir doğum kontrol yöntemidir. İğne ile verilmekte ve bir kere kalçadan vurulduğunda etkisi üç ay sürmektedir. İğnenin içeriği kadının normal adet döngüsünde yumurtalıklar tarafından salgılanan iki ana hormondan biri olan progesteron benzeri bir hormondur. Halk arasında "korunma aşısı" olarak da isimlendirilmektedir.
Kadına Depo Provera iğnesi (üç aylık korunma iğnesi, üç ayda bir yapılan iğne) yapıldığında vücut kendi hormon salgısının “durdurulması” için dışarıdan verilen bu hormonun varlığına duyarlı davranır. Bunun sonucunda yumurtalıklar yumurta hücresi üretmez, hamilelik önlenmiş olur. Bu mekanizma doğum kontrol haplarının etki mekanizmasına çok benzemektedir. Depo Provera ayrıca bazen endometriozis hastalığının tedavisinde de kullanılmaktadır.
Depo Provera kombine doğum kontrol haplarından daha etkili ve hamileliği önleme etkisi oldukça yüksek bir doğum kontrolü yöntemidir. 1 yılda kadının Depo Provera iğnesi kullanması durumunda muhtemelen bu kadınlardan yalnızca bir tanesi hamile kalabilir. Bir başka deyişle iğne % 99’luk bir koruma sağlar. Hiç bir doğum kontrol yöntemi yüzde yüz etkili değildir. Depo Provera , korunma aşısı yalnızca, iğnelerin üç ayda bir zamanında vurulması durumunda etkili olmayı sürdürecektir.
Adet kanamaları
Hormon düzeylerinin düşük olması nedeniyle birçok kadında rahim mukozası fazla kalınlaşmaz ve adet kanamalarında azalma olur. İki- üç iğneden sonra kanamayla atılacak rahim mukozası oluşmadığından birçok kadında adet kanamaları kesilmektedir. Bazı kadınlarda genellikle hafif ve düzensiz rahatsız edici kanamalar olacaktır. Bazen kadınlarda genellikle hormon tedavisi ile denetlenebilen ağır kanamalar görülmektedir.
Depo Proveranın avantaj ve dezavantajları nedir?
Avantajları:
Dezavantajları:
Depo Provera herhangi bir ciddi sağlık sorunu olmayan ve diğer doğum kontrol yöntemlerini uygulayan kadınların çoğu tarafından kullanılabilir. Ayrıca, sağlık sorunları nedeniyle kombine doğum kontrol hapı kullanamayan kadınlar için de uygun olabilir.
Depo Provera kullanmaya başlamadan önce mutlaka bir doktora başvurmak gerekmektedir. Uygulama ancak doktor önerisi ve jinekolojik muayeneden sonra yapılmalıdır. Sağlık personeli tarafından 3 ayda bir kas içine (kola ya da kalçaya) enjekte edilir. İğne ( korunma aşısı) yapıldıktan sonra iğne yeri ovulmamalıdır. İğneler zamanında ve düzenli olarak her 3 ayda bir yapılmalıdır. Bir haftayı aşan gecikme olursa kişinin gebe olmadığından emin olunmalıdır.
Adet kanamasının başlangıcından itibaren ilk 5 gün içinde yapıldıysa anında korumaya başlar. Beşinci günden sonra yapıldıysa 1 hafta süreyle prezervatif gibi ek bir aile planlaması yöntemi kullanılmalıdır. Bırakıldıktan sonra yeniden gebe kalmak ortalama 12 ay sürer.
İlaç kullanımından sonra hangi koşullarda doktora acilen başvurulmalıdır?
İğne yerinde ağrı ya da kızarıklık,
Aşırı adet kanaması,
Şiddetli baş ağrısı,
Şiddetli karın ağrısı,
Fenalık hissi olursa hemen doktora başvurulmalıdır.
Kaynak
Paylaşın:
Üç Aylık Korunma İğnesi (Depo provera) Nedir?
Değişik nedenler ile kendine uygun ve kolay doğum kontrol yöntemi bulamayanlar için etkili ve bir o kadar da kolay olan bir yöntem uzun etkili korunma iğnelerdir. Bunlardan en çok dünyada kullanılanı üç aylık iğne olarak da bilinen "depo-provera" dır.
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) kimler için tercih sebebidir?
Doğum kontrol haplarını sevmeyen veya unutkan olduğu için kullanmayan, spiralin uygun olmadığı veya eşi ilişki esnasında rahatsız olur diye istemeyen kadınlar da depo provera gibi alternatif aile planlaması yöntemlerine yönelim oldukça fazladır.
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) nasıl bir yöntemdir ?
Depo-provera, bir tür saf progesteron olan " mg medroksiprogesteron asetat (MPA)" içeren ve tüm dünyada aynı isimde bulunan bir ilaçtır.
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) nasıl gebelikten korunma sağlar?
Deporovera , overlerde (yumurtalıklarda) yumurta hücresi gelişimi ve yumurtlamayı engelleyerek gebeliği önler.
Ayrıca endometrium yapısını ve tüplerin hareket kabiliyetini değiştirerek yumurtlama meydana gelip döllenme olsa bile bu gebelik ürünü rahme yerleşemez. Koruyuculuğu %99 civarındadır.
90 günde bir kas içine (intramusculer yoldan) yapılan enjeksiyon şeklinde uygulanır.
Uzun etkili bir yöntem olduğundan kişi her an gebe kalma stresini yaşamaz. Enjeksiyona son verildiğinde en geç 18 ay içinde gebelik elde edilebilir. Uygulanması direkt kas içine enjeksiyon yapılması şeklinde olup özel bir teknik ya da beceri gerektirmez.
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) yan etkileri nelerdir?
Deporovera'nın yan etkileri biraz fazladır. Depo-provera özellikle kullanımın ilk yılında, ciddi derecede adet düzensizliği yapabilir. Bu düzensizlikler arasında en sık ara kanamalar ve lekelenmeler görülür.
Bazen ise kişi gebeymiş gibi uzun süreli adetten kesilebilir (ilaca bağlı amenore). Tek bir enjeksiyondan sonra 12 ay adet görmeyen vakalar mevcuttur, ya da tam tersi şekilde 3 ay süreyle sürekli kanaması olan hastalar da vardır.
Nadiren görülen sürekli kanama durumunda kanamayı kesmek için dışarıdan hormon verilmesi hatta bazen kürtaj yapılması gerekli olabilir. 35 yaşın altında olan kadınlarda depo-provera kullanımına bağlı hafif kemik erimesi (osteoporos) saptanabilir.
Yan etkileri arasında baş ağrısı, iştah artımına bağlı hafif kilo artışı, anksiyete (içsel sıkıntı), mide ağrısı, karın krampları, baş dönmesi ile cinsel istek (libido) kaybı sayılabilir. Tüplerin hareketini yavaşlattığı için gebelik oluşursa bunun dış gebelik olma olasılığı yüksektir.
Yapılan çalışmalarda ilk kez depo-provera kullanan kadınların %50' sinin yan etkiler nedeni ile kullanımı bıraktığı ve başka bir yöntemi tercih ettiği, buna gerekçe olarak da en çok yakındıkları yan etkinin adetlerdeki düzensizlikler olduğu saptanmıştır.
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) kimlerde uygun değildir?
Gebe olduğundan şüphe duyulan kadınlar depo-provera kullanmamalıdırlar.
Yine özgeçmişinde meme kanseri bulunanlar, felç geçirenler, damar hastalığı olanlar, karaciğer hastalığı bulunanların kullanması önerilmez.
Bunlar yanında, tanı konmamış anormal vajinal kanaması olan kadınlarda da bu kanamanın sebebi açıklığa kavuşturulana kadar enjeksiyonlar ertelenmelidir.
Üç aylık korunma iğnelerine başlamadan önce size uygunluğu konusunda doktorunuza mutlaka danışınız.
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) kimler için uygundur?
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) ne şekilde uygulanır?
Eğer depo-provera'nın sizin için uygun bir yöntem olduğunu düşünüyorsanız ve jinekoloğunuz da bu yöntemi size öneriyorsa bundan sonraki aşama adet döneminin hangi zamanında yapılması gerektiğini öğrenmektir.
İlk kez yapılacak olan depo-provera adet kanamasının ilk 5 günü içinde yapılmalıdır. Eğer doğum sonrası uygulamaya başlanacaksa ve emzirme düşünülmüyorsa doğumdan sonraki ilk 5 gün içinde yapılabilir.
Üç aylık korunma iğnesi (depo provera) anne sütünü etkilemiyor
Evet.Bu ilacın en iyi taraflarından birisi de emzirme dönemlerinde kullanılabilirliğidir. Emziren annelerde ise doğum takiben 6 hafta sonra ilk enjeksiyon yapılabilir. Daha sonra, etkili bir koruma sağlamak için her 90 günde bir yapılmalıdır.
Bir sonraki uygulama tarihini unutmamak son derece önemlidir. Bunun için uygulamanın tarihini not almayı unutmayın!.
Depo-proveranın sadece başka yöntem kullanamayan kişilere bir alternatif olması, gebelikten korunmada ilk tercih olarak düşünülmemesi önerilmektedir. Aşağıdaki tabloda aylık ve üç aylık korunma iğneleri kıyaslanmıştır.
Aylık iğnelerÜç aylık iğneler
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İlgili Linkler:
Aylık korunma iğnesi (mesigyna) >>>
Doğum Kontrol Hapları >>>
Spiral (RİA) kullanımı >>>
Üç Aylık Koruyucu İğne, Aylık Koruyucu İğne
Koruyucu iğneler, gebeliği önleyici sentetik hormon içeren ve kadınlara uygulanan yöntemlerdir. Üç aylık koruyucu iğnelerde sadece progestin, aylık iğnelerde ise östrojen ve progestin birlikte bulunur. Bir aylık iğnelerin içeriği, gebeliği önleyici haplara benzer. Bunlar kadın vücudunda bulunan hormonların benzerleridir. Yalnızca ritmik doğal dalgalanmaları yerine, hep aynı düzeyde hormon sağlayarak, gebelik için elverişli ortamın oluşmasını önlerler.
Koruyucu İğneler Gebeliği Nasıl Önler?
Koruyucu İğneler Etkili Bir Korunma Sağlar mı?
Koruyucu iğneler düzenli olarak uygulandığında çok etkili yöntemlerdir.
Koruyucu İğneler Nasıl Uygulanır?
Üç aylık iğneler üç ayda, aylık iğneler ayda bir olarak koldan ya da kalçadan kas içine enjekte edilir. İğnelerin başlar başlamaz etkili olabilmesi için tercihen adetin ilk günü en geç ilk yedi gün içinde uygulanması gerekir.
Herkes Koruyucu İğneleri Kullanabilir mi?
Her yaştaki kadınlar hiç doğum yapmamış olsalar da koruyucu iğneleri güvenle kullanabilirler.
Nedeni aydınlatılmamış vajinal kanama, geçmişinde ya da halen meme kanseri, yüksek tansiyon, damar tıkanıklığı, karaciğer bozukluğu, kalp damar hastalıkları açısından riskler taşıma ve doğumdan sonraki ilk altı haftalık süre, üç aylık koruyucu iğnelerin kullanılmamasını gerektiren durumlardır.
Aylık koruyucu iğneler 35 yaştan büyük olup günde 15 sigaradan fazla içenler, geçmişinde ya da halen meme kanseri olanlar, yüksek tansiyonlular, damar tıkanıklığı olanlar, karaciğer bozukluğu olanlar, kalp damar hastalıkları açısından çoğul risk taşıyanlar, migren tipi baş ağrısı olanlar tarafından ve emzirmeyen kadınlar doğumdan sonraki ilk altı hafta, emziren kadınlar tarafından ise ilk altı ay içinde kullanılmamalıdır.
Koruyucu İğnelerin Diğer Etkileri Nelerdir?
İğneler gebeliği önleyici etkilerinin yanı sıra kanama miktarını azalttığından bu nedenle oluşan kansızlığı önleyici etkileri vardır. Ayrıca yumurtalık kanseri riskini azaltırlar.
Üç aylık iğneler kullanılırken vücutta bazı etkileri olabilir. Bunların içinde en sık rastlanılanı kanama düzensizlikleridir. Uzun süreli lekelenme şeklinde ya da doğrudan kanama olabileceği gibi, bazı kadınlarda adet kanamasının kesilmesi de görülebilir. Bu düzensizlikler geri dönüşlüdür ve sağlık üzerine olumsuz etkileri yoktur. Bazı kadınlarda yarım ile iki kilo kadar bir ağırlık artışı gözlenebilir. Baş ağrısı, sivilcelenme, göğüslerde hassasiyet ve sinirlilik gibi yan etkiler de oluşabilir.
Üç aylık iğneler bırakıldığında tekrar gebe kalmak, ortalama 9 ay gecikebilir.
Aylık iğne kullananlarda da ilk üç ayda baş ağrısı, kilo alma, sinirlilik, yüksek tansiyon, göğüslerde dolgunluk, mide bulantısı, halsizlik ve ara kanaması gibi etkiler görülebilir.
KORUYUCU İĞNELER CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARDAN KORUMAZ. CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARDAN KORUNMANIN EN ETKİLİ YOLU, CİNSEL İLİŞKİ SIRASINDA ERKEK YA DA KADININ KONDOM (PREZERVATİF, KILIF) KULLANMASIDIR.
Koruyucu iğneler, üniversitenizin Mediko-sosyal Sağlık Merkezi Gençlik Danışma Birimi, eczaneler, sağlık ocakları, devlet hastaneleri ve SSK hastanelerine bağlı aile planlaması klinikleri ile ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezlerinden elde edilebilir. Koruyucu iğneler, bir hekim ya da ebe/hemşire tarafından uygulanabilir. Ancak koşulların değerlendirilmesi için kullanıma ilk kez başlamadan önce bir hekim ya da bu konuda eğitimli sağlık personeli ile görüşülmesinde yarar vardır.