Birkaç yıl öncesine kadar verem aşısı doğumda yapılırdı ancak yenidoğan döneminde daha fazla yan etkiye yol açtığı görülünce, son yıllarda bebeğin iki ayı dolduktan sonra yapılıyor.
Sağlık Bakanlığı Genişletilmiş Bağışıklama Programı çerçevesinde Türkiye’de doğumdan 2 ay sonra yani 3. ayın içinde BCG aşısı yapılması önerilir ve hayat boyu sadece bir kez BCG ile aşılanması öngörülmüştür.
Verem aşısı 2 aylık bebeğin sol omzuna yapılacaktır. Birkaç hafta içinde aşı yerinde şişlik, ardından kabuklanma olacaktır. Bazen kabuk kalkıp kanayabilir veya akıntı olabilir. Aşı yeri, ciltte iz bırakıp iyileşir.
BCG sonrası genellikle hafta içinde aşı yerinde iz oluşur. Bazen bu süre ayı da bulabilir. Ancak iz oluşmasa da vücudun bağışıklık sistemi aşıya yanıt vermiş olabilir. Bu durumda, aşının etkisi ppd denilen cilt testi ile kontrol edilir.
BCG ( verem aşısı) dışındaki diğer tüm aşılar, bebeğin banyo yapmasına engel değildir. Ancak BCG sonrası aşı yerine 3 gün su değmemesi gerekmektedir.
Dr. Mehmet Kılıç, verem hastalığı ile ilgili merak edilen tüm detayları aktarıyor.
VEREM NEDİR?
“Mycobacterium tuberculozis”in neden olduğu çoğunlukla akciğeri tutan sinsi bir enfeksiyondur. Günümüzde halen kötü yaşam koşulları olan, bağışıklığı düşük evsiz insanlarda görülebilen ölümcül bir hastalıktır.
Etken insana havayolu ile bulaşır, hasta kişinin öksürmesi, aksırması ve hatta nefes alması ile kapalı ortamda solunum yolu ile sağlam insana bulaşır.
Hastalık yavaş seyirlidir. Uzun süren halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi gibi yakınmalar ile kendini belli eder. Zamanla öksürük ve balgam eşlik eder.
Hasta kişilerden etkenlerinin sağlam kişilere bulaşmasının engellenmesi, yaşam alanlarının düzenlenmesi (kalabalık, havasız enfekte ortamların oluşmasının engellenmesi). Hasta kişiyle temas olması halinde koruyucu ilaç kullanılması.
Zayıflatılmış Mycobacterium bovis etkeninden (sığır suşu) hazırlanır. Ülkemizde 2. ayını tamamlamış çocuklara sol koldan deri içine 0,5 ml uygulanır. Zaman içinde yara olup iz kalması beklenir bu şekilde aşının etkin olduğu kabul edilir. 3 aylıktan büyük çocuklara aşı PPD sonrası yapılır. PPD etkenin kişiyle temasını teyit eden bir deri testidir. Pozitif olması hastalık anlamına gelmez.
Canlı aşıların yapılmaması gereken durumlarda (bağışıklık sistemi zayıf olan, steroid tedavisi alan, ciddi alerjik rekasiyonu olan, ciddi yanık ve ağır hastalık durumlarında) aşı yapılmamalıdır.
Hafif ateş ve alerjik reaksiyon görülebilir.
Hangi aşı hangi dönemde yapılmalı?
Verem aşısı yakın zamana kadar doğumdan hemen sonra, hatta bebek doğumhanedeyken yapılırdı. (öğrenciliğimde doğumhanede aşı yapıldığını hatırlıyorum) ’ların sonundan beri 2 veya 3. ayda yapılması önerilmektedir. Yapılma yeri sol omuz başı deri içi enjeksiyon şeklindedir. Aşı sırasında mercimek büyüklüğünde beyaz bir kabartı oluşmalıdır. Bu kabartı 5 dakikada söner. Ateş yapmaz. Aşı yerine 2 gün su veya alkol değmemeli, ellenmemelidir.
Verem aşısından haftalar sonra aşı yerinde aşıdan en az 15 gün en fazla ay sonra sivilce gibi bir yara çıkar, sulanır, kabuklanır. Daha sonra da iz bırakarak iyileşir. Bu izin olması aşının büyük olasılıkla tuttuğunu gösterir. Aşı yerinde iz olmaması aşının tutmadığını göstermez, aşı izi olmasa da aşı tutmuş olabilir.
Ancak bazen aşı yerinde iz olmaz. Bu durumda aşı tutmamış olabilir. Gerekirse PPD testi yapılarak kontrol edilmeli, gerekirse aşı tekrarlanmalıdır.
Bazen de aşı reaksiyonu küçük bir sivilceden çok daha büyük bir cilt içi apseye döner. Koltuk altında beze bile yapabilir. Çoğu kez tedavisiz iyileşir. BCG yerinde büyük abse oluşumunun aşıyı yapan veya aşı tekniği ile ilgisi olmayıp nadiren cerrahi müdahaleyle boşaltılması gerekir.
Verem aşının akciğer veremine karşı koruyuculuğu % 50 civarındadır, Yani % koruma sağlamıyor ancak tüberküloz bakterisi menenjiti ve yaygın organ tutulumu olan milier tüberküloza karşı koruyuculuğu %80 ve üzerinde olup esas etkisi bizce budur.
Yakın zamana kadar aşının tutup tutmadığını kontrol için 6 aylıkken PPD testi yapılıyordu ancak buna gerek kalmadığı gösterildi.
Aşıların enfeksiyon hastalıklarından korunma, bu hastalıklar nedeniyle oluşan sakatlık ya da ölümlerin oluşmasında önemli role sahip olduğu vurgulanıyor. Bebeklere yapılan aşılar ve sonrasında yapılan takip konusunda ebeveynler bazı konuları merak ediyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Elif Erdem Özcan, aşıların koruyuculuğu ve aşı sonrası yan konusunda bilgiler verdi.
Her aşının kendi özelliğinden veya üretim teknolojisinden gelen bir koruyuculuk yüzdesi vardır. Bazı aşılarda % yakın koruyuculuk olduğu halde bazılarında bu %60 civarındadır. Maksimum sonuç alabilmek için aşıların uygun doz, uygun teknik ve saklama koşullarında uygulanması gerekmekte; aşılar üretimden uygulamaya kadar geçen sürede soğuk zincir sistemi korunarak saklanmalıdır. Yine aşıların istenilen etkinliği sağlaması için belirli bir program doğrultusunda yapılması gerekir.
Ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve iştahsızlık aşılardan sonra görülebilen sistemik belirtilerdir. Kendini ifade edemeyen küçük bebekler bu şikâyetlerini huzursuzlukla dışa vurur. Bebek bu sırada yaşına ve kilosuna uygun dozda analjezik, antipiretiklerle rahatlatılabilir. Bu belirtiler de saat içinde kendiliğinden düzelmektedir ve bebeğe herhangi bir kalıcı zarar oluşturmamaktadır.
Her aşı, her bebekte aynı belirtileri göstermeyebilir. Bebeği yakın gözlemleyip belirtilerine göre ateş düşürücü vermek daha doğru bir yaklaşımdır. Bir istisna meningokok B aşısıdır. Hızlı ateş yükselmesi yapabildiği için 2 yaş altı bebeklerde antipiretikle birlikte uygulanabilir. Aşıdan önce yemek yedirmenin ya da banyo yaptırmanın sakıncası yoktur.
Aşıdan sonra halsizlik ve kas ağrısına bağlı bebeklerde fazla uyuklama olabilir. Ama bu bebekler uyandırılabilir ve beslenmeye normal olarak devam ederler.
Aşı sonrası saate kadar ateş görülebilir. Uygun ateş ölçümüyle yüksek ateş saptandığında bebeğin yaşına ve kilosuna uygun ateş düşürücüler verilebilir. saati aşan ateş varlığında aşıya bağlanmamalıdır, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Şişlik kendiliğinden geçecektir. Herhangi bir masaj, soğuk uygulama, ilaç uygulamaya vs. gerek yoktur.
Aşılardan sonra banyo yaptırılmasında sakınca yoktur. Bunun tek istisnası, BCG (Verem) aşısıdır. Bu aşı yapıldıktan sonra saat banyo yaptırılması önerilmez. Aşı yapılan yerin üzerine, masaja, herhangi bir ilaç sürülmesine veya bu yerin kapalı tutulmasına gerek yoktur.
Hepatit A ve rotavirüs aşısından sonra gün sürebilen, çok şiddetli olmayan ishal görülebilir. Bebeğin sık sık beslenmesini sağlayıp izlemek gerekir. Bir ilaç kullanmaya gerek yoktur.
Vücutta tam bir bağışıklığın sağlanabilmesi ve bebeğin mikroplara karşı açık halde kalmaması için, aşıların önerilen zamanlarda yaptırılması büyük önem taşır. Aksi halde bebek mikropla karşılaşırsa hastalık gelişebilir. Ancak, çeşitli nedenlerden dolayı, daha önce bazı aşıları yapılamayan veya geç yapılan çocukların, engel durum ortadan kalkar kalkmaz aşılarının tamamlanması büyük önem taşır. Rotavirüs aşısı dışındaki diğer aşılar geçerli sebepler varlığında geciktirilebilir. Rotavirüs aşısının ilk dozu en geç 14 hafta 6 günden önce yapılmalıdır.
Aşı, bebekler dünyaya geldikten hemen sonrasında başlamakta ve belli bir yaşa gelinceye kadar belirli periyot ve düzenlemelerle uygulanmaktadır. Özellikle de bebekler dünyaya geldiğinde hastaneden taburcu edilmeden Hepatit B aşısı uygulanmakta ve ilk aşıdan 1 ay sonra ikinci doz, ikinci doz vurulduktan 5 ay sonra ise üçüncü doz vurulmaktadır.
Bebek 2 aylık olduğunda uygulanması gereken aşılar ise BCG yani verem aşısı, genç felci aşısı ve karma aşı vurulmaktadır. Karma aşı 3 doza sahip bir aşı olduğundan, ilk doz vurulduktan ortalama sonra hafta aralıklar ile yani bebeğiniz ortalama 4 aylık ve 6 aylıkken olacak şekilde üç doz aşı şeklinde tamamlanmaktadır. 2 aylıkken menenjit aşısı vurulması da doktorların önerdiği bir durumdur.
Bebeğiniz 6 ayını doldurduğunda, ilk zamanlardaki kadar aşı sıklığı olmamaktadır. Bebeğinizi 9 aylıkken kızamık aşısını, 12 aylıkken kabakulak aşının yanı sıra kızamık ve kızamıkçık ile suçiçeği aşıları yapılmaktadır. Bebeğiniz 18 aylık olduğunda karma aşı, genç felci aşıları uygulamalarının son dozları ile menenjit aşısının tekrarı vurulmaktadır. Hepatit B aşısı ile daha önce tanışan bebeğiniz, bu ay Hepatit A aşısının ilk dozunu vurulurken, 24 aylık olduğunda 2. doz vurularak tamamlanmaktadır.
Aşı vurulduktan sonra bebeğe banyo yaptırılıp yaptırılamayacağı konusu akıllarda soru işareti bırakan durumlar arasındadır. Pek çok anne, hangi aşıdan sonra ne kadar süre banyo yaptıracağına karar verememektedir.
Ancak bilinmelidir ki, BCG yani verem aşısı dışındaki tüm aşılardan sonra bebeğinizi rahatlıkla banyo yaptırabilirsiniz. Ancak verem aşısı vurulduktan sonra, aşı yapılan bölgeye su teması istenmemektedir. Bu nedenle, aşı vurulduktan ortalama gün sonrasına kadar banyo önerilmemektir. Bu aşı haricinde, aşılar yapıldıktan sonra bebeğinize banyo yaptırabilirsiniz.
Aynı zamanda, aşıdan sonra beslenme konusunda da bir kısıtlama bulunmamaktadır. Emzirilen bebekler de emzirmeye devam edilebilecektir.
Bebekler söz konusu olduğunda tüm ebeveynlerde hassasiyet artmaktadır. Bu nedenle, tüm uygulamalarda olduğu gibi bebeğin aşıları konusunda da hassasiyetle yaklaşılmalı, aşı takvimine uyulmalı ve bebeklerin sağlığını koruyacak her türlü önlem ehemmiyet ile alınmalıdır.
Kaynakça:
seafoodplus.info
Yazar: Gökçe AKÇOK