4 murat hakkında bilgi / IV. Murad Kimdir? Hayat Hikayesi - Webtekno

4 Murat Hakkında Bilgi

4 murat hakkında bilgi

IV. Murad kimdir? IV. Murad d&#;nemi olayları ve 4. Murat'ın hayatı

Haberin Devamı

IV. Murad Osmanlı imparatorluğu padişahıdır. 17 yıl Osmanlı imparatorluğunu idare etmiştir. Döneminde pek çok olay yaşanmıştır.

IV. Murad Kimdir?

IV. Murad yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Babasının adı 1. Ahmed, annesinin adı ise Kösem Sultan'dır. Ayşe Haseki Sultan, IV. Murad'ın eşidir. ve yılları arasında hüküm sürmüş bir padişahtır. Erivan ve Bağdat fatihi olarak anılmaktadır. II. Osman öldükten sonra tahta akli dengesi yerinde olmayan 1. Mustafa getirilmişti. 1. Mustafa tahtan indirildikten sonra yerine IV. Murad getirilmiştir. IV. Murad aynı zamanda İslam halifesi olarak bilinmektedir.

IV. Murad Dönemi Olayları

1) Abaza Paşa İsyanı

IV. Murad döneminin en önemli olaylarından bir tanesidir. II. Osman'ın öldürülmesi ile birlikte Osmanlı'da ki yeniçeri ocağı adeta karışık bir vaziyete bürünmüştü. II. Osman'ın öldürülmesinden yeniçerileri sorumlu tutan Abaza Paşa tek tek yeniçerileri cezalandırıyor ve öldürüyordu. Yeniçerilere karşı düşmanlığı ile bilinen Abaza Paşa'nın bu faaliyetlerinin durdurulması isteniyordu. Abaza Paşa eline geçirdiği tüm yeniçerleri öldürüyordu. Son olarak yılında da Hüseyin Paşa'yı öldürtmüştü. Bu durum IV. Murad'ın sabrını taşırmıştı.

Haberin Devamı

 Abaza Paşa'nın yakalanması ve öldürülmesi sorunu Halil Paşa'ya verilmişti. Fakat Halil Paşa'da bu faaliyetlerinde başarılı olamadığı için yılında 4. Murat tarafından görevinden alındı. yılında Abaza Paşa bir sefer düzenledi. Bunun üzerine IV. Murad tarafından affedildi. Bosna beyliğine kadar atandı. Bu şekilde sürekli olarak bir sorun haline gelen Abaza Paşa isyanı sona ermişti.

2) Kösem Sultan'ın Otoritesi

IV. Murad tahta geçmesi beklendik olmamıştı Bunun üzerine IV. Murad tahta geçtikten sonra yoğun bir eğitime tabi tutuldu. Bu eğitim süresince ise Kösem Sultan arka planda olmak üzere onun emirlerini yerine getirerek IV. Murad ülkeyi yönetti. Fakat emirleri ve buyrukları annesi olan Kösem Sultan'dan alıyordu. Bu durum Osmanlı imparatorluğuna bir ilk olarak yazılacaktı. Bundan dolayı Kösem Sultan'ın iktidar olması bir takım karışıklıklara yol açtı. Pek çok anarşik faaliyetler ve isyanlar başlamıştı. Bu dönemde Safevi devleti Irak'ı ele geçirmişti. Bağdat'ta pek çok yerde Sünni mezhebine inanan kişiler öldürüldü.

Haberin Devamı

IV. Murat'ın Hayatı

IV. Murat İstanbul'a doğmuştur. Hayatının önemli bir kısmı bu şehirde geçmiştir. Fiziki yapıdan oldukça gelişmiş biri idi. Adaleli ve fiziki yapısı oldukça güçlü idi. 1. Mustafa'nın akli dengesi yerinde olmadığından ötürü tahttan indirilerek tahta varis olarak geçmiştir. Osmanlı hanedanına mensup biridir. 4. Murat saltanatında Revan ve Bağdat'ı fethetmiştir. Bunun için Revan ve Bağdat fatihi olarak da bilinen bir padişahtır. Revan seferi esnasında siroz hastalığı baş gösterir. Bunun sonucunda sefer esnasında fenalaşır.

 Kısa bir dönem hastalığı düzelse de yılında durumu tekrardan kötüleşir. Sürekli olarak içki tükettiğinden ötürü çevresindekiler artık içkiyi bırakmasını söylerler. Sağlık durumu düzelir gibi olsa da tekrardan kötüleşince yılında kardeşini boğdurduğu odada vefat etmiştir.

Editör Dr. Özcan BAYRAK Editör Yardımcısı Dr. Taner NAMLI Dr. Rahil NECEFOV Dr. Celal EMANET Arş. Gör. Esra BAYRAK ASOSJOURNAL (The Journal of Academic Social Science) uluslararası hakemli bir dergi olup yılda 2 kez yayınlanır. ASOSJOURNAL (The Journal of Academic Social Science) Dergisi, sosyal bilimlerin her alanından yazı yayınlayan bir dergidir. Bu çerçevede özgün bilimsel makaleler, çeviriler, çeviri-yazılar, röportajlar, kitap, makale, sempozyum, panel ve bilimsel etkinlik tanıtma çalışmaları ile nekroloji metinleri yayınlar. Ayrıca, sunulduğu yer, toplantı ve tarihin kaydedilmesi ile başka bir yerde yayınlanmamış olması şartıyla sempozyum bildirileri de yayınlanabilir. Ancak bu yayın etkinliğinden kaynaklanması muhtemel herhangi bir sorunun sorumluluğu yazara aittir. Yayınlanması için ASOSJOURNAL (The Journal of Academic Social Science) Dergisi’ne gönderilen yazıların basım ve yayın hakları dergiye devredilmiş olur. Bu yazılar dergi yönetiminden izin alınmaksızın bir başka yayın organında yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. ASOSJOURNAL (The Journal of Academic Social Science) Dergisi, yayınlamış olduğu metinleri çeşitli mecralarda yayınlayabilir. ASOSJOURNAL (The Journal of Academic Social Science) Dergisi’ne gönderilmiş yazılardan kaynaklanması muhtemel herhangi bir yasal, hukuksal, ekonomik ve etik sorumluluk, söz konusu yazı yayınlanmış olsa bile yazarlarına aittir. Dergi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. ASOSJOURNAL (The Journal of Academic Social Science) Dergisi’nin yayın dili Türkçe olmakla birlikte İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Farsça vb. dillerden gelen yazılar da değerlendirmeye tabi tutulur ve hakemler tarafından yayımlanması uygun görüldüğü takdirde yayınlanır. seafoodplus.info / [email protected] ISSN: YIL: 2 / SAYI: 3 ASOSJOURNAL Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of Academic Social Science DERGİ YÖNETİMİ Editör Dr. Özcan BAYRAK Editör Yardımcısı Dr. Taner NAMLI Dr. Rahil NECEFOV Dr. Celal EMANET Arş.Gör. Esra BAYRAK Alan Editörleri Dr. Nuran ÖZLÜK Türk Dili ve Edebiyatı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kahramanmaraş Sütçü İmam Dr. Cengiz ÖZMEN Tarih Üniversitesi Dr. İbrahim ÇANKAYA Sosyoloji Uşak Üniversitesi Dr. Rahil NECEFOV Felsefe Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Dr. Murat SUNKAR Coğrafya Fırat Üniversitesi Dr. Ömer Tuğrul KARA Türkçe Eğitimi Çukurova Üniversitesi Dr. Onur KÖKSAL Eğitim Bilimleri Selçuk Üniversitesi Dr. Vedat AKTEPE İlköğretim Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Dr. Murat KUL Beden Eğitimi Bartın Üniversitesi Dr. Derya YILMAZ Arkeoloji Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Dr. Mutlu TÜRKMEN Beden Eğitimi Bartın Üniversitesi Dr. Bülent ÖZKAN Dil Bilim Mersin Üniversitesi Dr. İsmail BEKCİ İşletme / İktisat Nevşehir Üniversitesi Dr. Tahir ÇELİKBAĞ Güzel Sanatlar Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dr. Serdar TUNA Resim - İş Eğitimi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Dr. Gülay KARŞICI Müzik Bilimi Marmara Üniversitesi Dr. Süleyman KARACELİL İslami İlimler Adıyaman Üniversitesi Dr. Ahmet AKKAYA Yabancılara Türkçe Öğr. Adıyaman Üniversitesi Dr. Nesrin DELİKTAŞLI Fransızca Müt. Terc. ABD İstanbul Üniversitesi Dr. Eyüp AKÇETİN Yönetim seafoodplus.info Balıkesir Üniversitesi Dr. Oktay KIZILKAYA İktisat Ahi Evran Üniversitesi Dr. Ahmet KURNAZ Özel Eğitim Necmettin Erbakan Üniversitesi Dr. Fevzi RENÇBER İlahiyat Şırnak Üniversitesi Dr. Kemal ÖZGEN Matematik Eğitimi Dicle Üniversitesi Dr. Fatma ÜNAL Sosyal Bilgiler Eğt. ABD Bartın Üniversitesi Dr. Nalan ECE Muhasebe - Finans Çanakkale Onsekiz Mart Üniv. Dr. Selahattin GÖNEN Fizik Eğitimi Dicle Üniversitesi Yabancı Dil Uzmanları Okt. Ufuk KÖSE Adıyaman Üniversitesi Okt. Özge GÜMÜŞ Adıyaman Üniversitesi Dr. Erkan ZENGİN Hacettepe Üniversitesi İndeks Sorumlusu Dr. Celal EMANET GSIC New Jersey USA Dr. Onur KÖKSAL Selçuk Üniversitesi Grafik Tasarım Öğr. Bülent POLAT Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Danışmanı Avk. Bülent KAYALI DANIŞMA KURULU Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN - Marmara Üniversitesi - İstanbul / Türkiye Prof. Dr. İsmail BEKCİ - Nevşehir Üniversitesi - Nevşehir / Türkiye Prof. Dr. İbrahim KAVAZ - Bitlis Eren Üniversitesi - Bitlis / Türkiye Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK - İnönü Üniversitesi - Malatya / Türkiye Prof. Dr. Ali AKAR - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi - Muğla / Türkiye Prof. Dr. İsmet EMRE - Bartın Üniversitesi - Bartın / Türkiye Prof. Dr. Mehmet TÖRENEK - Atatürk Üniversitesi - Erzurum / Türkiye Prof. Dr. H. Dilek BATİSLAM - Çukurova Üniversitesi - Adana / Türkiye Prof. Dr. Alemdar YALÇIN - Gazi Üniversitesi - Ankara / Türkiye Prof. Dr. Füsun TOPSÜMER - Ege Üniversitesi - İzmir / Türkiye Prof. Dr. Zumrut KULİZADE - Anas Instiute - Bakü / Azebaycan Prof. Dr. Muammer GÜL - Adıyaman Üniversitesi - Adıyaman / Türkiye Prof. Dr. Muhittin ELİAÇIK - Kırıkkale Üniversitesi - Kırıkkale / Türkiye Prof. Dr. Minaxanım Niriyeva TEKELİ - Qafgaz Üniversitesi - Bakü / Azerbaycan Prof. Dr. S. Burak ARZOVA - Marmara Üniversitesi - İstanbul / Türkiye Prof. Dr. İsmail ÖZSOY - Fatih Üniversitesi - İstanbul / Türkiye Prof. Dr. Tahir BALCI - Çukurova Üniversitesi - Adana / Türkiye Prof. Dr. Turgut Haci ZEYREK - Karadeniz Teknik Üniversitesi - Antalya / Türkiye Prof. Dr. Mimar TÜRKKAHRAMAN - Akdeniz Üniversitesi - Antalya / Türkiye Prof. Dr. Şebnem R. Temir G. - Haliç Üniversitesi - İstanbul / Türkiye Prof. Dr. Mehmet Fatih KÖKSAL - Ahi Evran Üniversitesi - Kırşehir / Türkiye Prof. Dr. Turan ÖNDEŞ - Atatürk Üniversitesi - Erzurum / Türkiye Prof. Dr. H. Ahmet ÖZDEMİR - Necmettin Erbakan Üniversitesi - Konya / Türkiye Prof. Dr. Tuncer ASUNAKUTLU - Sıtkı Koçman Üniversitesi - Muğla / Türkiye Prof. Dr. Hamza GÜNDOĞDU - Sakarya Üniversitesi - Sakarya / Türkiye Prof. Dr. Mustafa BULAT - Atatürk Üniversitesi - Erzurum / Türkiye YAYIN KURULU Doç. Dr. Sabri Tevfik HAMMAN - Sahoc Üniversitesi Doç. Dr. Tarık ÖZCAN - Fırat Üniversitesi Doç. Dr. Murat SUNKAR - Fırat Üniversite Doç. Dr. Nadir İLHAN - Ahi Evran Üniversitesi Doç. Dr. Nedim BAKIRCI - Niğde Üniversitesi Doç. Dr. İbrahim ÇANKAYA - Uşak Üniversitesi Doç. Dr. Vedat ÇINAR - Fırat Üniversitesi Doç. Dr. Mehmet GÜNEŞ - Marmara Üniversitesi Doç. Dr. Cihan IŞIKHAN - Dokuz Eylül Üniversitesi Doç. Dr. Gülay KARŞICI - Marmara Üniversitesi Doç. Dr. Bahir SELÇUK - Fırat Üniversitesi Doç. Dr. Süleyman CAN - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Doç. Dr. Ganire HÜSEYNOVA - Erciyes Üniversitesi Doç. Dr. Ergün SERİNDAĞ - Çukurova Üniversitesi Doç. Dr. Ersin OZANSOY - İstanbul Üniversitesi Assoc. Prof. Dr. Kulzhanova BAKYTGUL - KAZAKİSTAN Ph. D. Rahil NECEFOV - Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Yrd. Doç. Dr. İnci Bilgin Tekin - De Montfort Üniversitesi Dr. Alireza ZADEGHAN - Tebriz Üniversitesi YURT DIŞI TEMSİLCİLERİ Doç. Dr. Sabri Tevfik HAMMAN - Sahoc Üniversitesi - MISIR Yrd. Doç. Dr. İnci Bilgin TEKİN - De Montfort Üniversitesi - İNGİLTERE Dr. Rahil NECEFOV - Milli İlimler Akademisi - AZERBAYCAN Dr. Alireza ZADEGHAN - Tebriz Üniversitesi - İRAN Assoc. Prof. Dr. Kulzhanova BAKYTGUL - KAZAKİSTAN Dr. Faruk ÖZTÜRK - Bişkek - KIRGIZİSTAN Dr. Celal EMANET - Garden State İslamic Center Vineland - New Jersey - USA Doç. Dr. Leyla GADYİVEYA - Dağıstan Devlet Üniversitesi - DAĞISTAN Yrd. Doç. Dr. Osman ERCİYAS - Lefke Avrupa Üniversitesi - KKTC Assoc. Prof. Dr. Liailia Ihsanovna MİNGAZOVA - Kazan Federal Üniversitesi - TATARİSTAN HAKEM KURULU Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN - Marmara Üniversitesi Prof. Dr. İsmail BEKCİ - Nevşehir Üniversitesi Prof. Dr. İbrahim KAVAZ - Bitlis Eren Üniversitesi Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK - İnönü Üniversitesi Prof. Dr. Ali AKAR - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Prof. Dr. İsmet EMRE - Bartın Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet TÖRENEK - Atatürk Üniversitesi Prof. Dr. Füsun TOPSÜMER - Ege Üniversitesi Prof. Dr. Muammer GÜL - Adıyaman Üniversitesi Prof. Dr. Minaxanım Niriyeva TEKELİ - Qafgaz Üniversitesi Prof. Dr. S. Burak ARZOVA - Marmara Üniversitesi Prof. Dr. İsmail ÖZSOY - Fatih Üniversitesi Prof. Dr. H. Seval KÖSE - Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Prof. Dr. Zumrut KULİZADE - Anas Institute Prof. Dr. Muhittin ELİAÇIK - Kırıkkale Üniversitesi Prof. Dr. Hanife Dilek BATIİSLAM - Çukurova Üniversitesi Prof. Dr. Ruhattin YAZOĞLU - Kafkas Üniversitesi Doç. Dr. Gülay KARŞICI - Marmara Üniversitesi Doç. Dr. Nedim BAKIRCI - Niğde Üniversitesi Doç. Dr. Bahir SELÇUK - Fırat Üniversitesi Doç. Dr. Vedat ÇINAR - Fırat Üniversitesi Doç. Dr. Nadir İLHAN - Ahi Evran Üniversitesi Doç. Dr. Sabri Tevfik HAMMAN - Sahoc Üniversitesi Doç. Dr. Mehmet GÜNEŞ - Marmara Üniversitesi Doç. Dr. Yakup GÖKDAŞ - Atatürk Üniversitesi Doç. Dr. Süleyman CAN - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Doç. Dr. Seyfullah KORKMAZ - Erciyes Üniversitesi Doç. Dr. Serdar TUNA - Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Doç. Dr. İbrahim ÇANKAYA - Uşak Üniversitesi Doç. Dr. Cihan IŞIKHAN - Dokuz Eylül Üniversitesi Doç. Dr. Ayşe Mentiş TAŞ - Necmettin Erbakan Üniversitesi Doç. Dr. Ergün SERİNDAĞ - Çukurova Üniversitesi Doç. Dr. Talip YILDIRIM - Uşak Üniversitesi Doç. Dr. Cumhur KIRILMIŞ - Adıyaman Üniversitesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal - Selçuk Üniversitesi Doç. Dr. Murat SUNKAR - Fırat Üniversitesi Doç. Dr. Ömer DÜZKARA - Uludağ Üniversitesi Doç. Dr. Sibel KILIÇ - Marmara Üniversitesi Doç. Dr. Ünal ARSLAN - Mustafa Kemal Üniversitesi Doç. Dr. Cihan Işıkhan - Dokuz Eylül Üniversitesi Doç. Dr. Selçuk KENDİRLİ - Hitit Üniversitesi Doç. Dr. Hakan SARI - Necmettin Erbakan Üniversitesi Doç. Dr. Ali AYATA - Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Doç. Dr. H. Derya Can - Ankara Üniversitesi Assoc. Prof. Dr. Kulzhanova BAKYTGUL - KAZAKİSTAN Yrd. Doç. Dr. Serdar YAVUZ - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nazmi ÖZEROL - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Tahir ÇELİKBAĞ - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKKAYA - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Yaşar BEDİRHAN - Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Derya YILMAZ - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ünal TAŞKIN - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Erol KOÇOĞLU - Dicle Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Bülent ÖZKAN - Mersin Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nesrin DELİKTAŞLI - İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Cihat AYDOĞMUŞOĞLU- Ankara Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nuran ÖZLÜK - Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Cemil İNAN - Dicle Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Bilal GÖK - Kafkas Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Taner Namlı - İnönü Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Emre ÖZŞAHİN - Namık Kemal Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Filiz ÇOLAK - Uşak Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Celal ASLAN - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Akın TEMUR - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman KARACELİL - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Hasan BAKTİR - Erciyes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa ALİCAN - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Hatice KARAKUŞ - Artvin Çoruh Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Mesut DÜNDAR - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Can BAKKALCI - Adnan Menderes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Fatih KAYA - Siirt Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Mehtap YURDATAPAN - Marmara Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Kasım TATLIOĞLU - Bingöl Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin AKYÜZ - Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Hacı Murat ARABACI - Dumlupınar Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Murat KAYACAN - Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Necati ÇAVDAR - Gaziosmanpaşa Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Necati ÇİFTÇİ - Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Erdoğan TOZOĞLU - Atatürk Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Beyhan KANTER - Artuklu Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. İnci Bilgin TEKİN - De Montfort Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. M. Fatih ALKAYIŞ - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Yahya YEŞİLYURT - Erzincan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Vedat AKTEPE - Nevşehir Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf KESKİN - Sakarya Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Sıddık ÜNALAN - Fırat Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Selçuk SEÇKİN - Mimar Sinan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Cihat DEMİR - Dicle Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Tuğrul KARA - Çukurova Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Reşat AÇIKGÖZ - Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Zehra ARSLAN - Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. M. Fatih KANTER - Ahi Evran Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Mücahit ÇELİK - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Zafer BAŞKAYA - Kilis Yedi Aralık Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Vedat AKMAN - Beykent Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nevin AKKAYA - Dokuz Eylül Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Polat TUNCER - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Çağdaş DEMREN - Cumhuriyet Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ercan ÇAĞLAYAN - Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Kemal ALTIPARMAK - Ege Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Recep DÜNDAR - İnönü Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Selman YAŞAR - Batman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Muharrem YILDIZ - Süleyman Demirel Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan KARABURGU - Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet SAKİN - Sakarya Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Samettin BAŞOL - Gaziosmanpaşa Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Muhammet KAÇMAZ - Sakarya Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Zafer BAŞKAYA - Kilis 7 Aralık Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Olgu KÖZLEME - Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Hasan SABIR - İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Metin KILIÇ - Düzce Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Selahattin AVŞAROĞLU - Necmettin Erbakan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Muhammet ÖZDEMİR - Bülent Ecevit Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Suna TEKEL - İnönü Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Pervin Oya TANERİ - Çankırı Karatekin Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Erkan Turan DEMİREL - Fırat Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Oktay KIZILKAYA - Ahi Evran Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nur Dilbaz ALACAHAN - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yrd. Do. Dr. Mehmet TUNCER - Aksaray Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nilüfer TANÇ - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Selim SOMUNCU - Adıyaman Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ali İhsan ÖZEROGLU - İstanbul AREL Üniversitesi Dr. Rahil NECEFOV - Azerbaycan İlimle Akademisi Dr. Suzan Akkuş MUTLU - Nevşehir Hacı Bektaş Üniversitesi Dr. Onur Köksal - Selçuk Üniversitesi Dr. Erkan ZENGİN - Hacettepe Üniversitesi Dr. Aslı ÖZMEN - Abant İzzet Baysal Üniversitesi Dr. Tuğba HORZUM - Ahi Evran Üniversitesi Dr. Mutlu ER - Hacettepe Üniversitesi Dr. Aydın ÇİVİLİDAĞ - Konya Üniversitesi Dr. Alireza ZADEGHAN - Tebriz Üniversitesi Dr. İlhan İLTER - Bayburt Üniversitesi Dr. Mehmet DEĞERLİYURT - Mustafa Kemal Üniversitesi Dr. Ersin ŞAHİN - Uludağ Üniversitesi TARANDIĞI İNDEKSLER İSAM (İslami Araştırmalar Merkezi) ASOS (Akademia Sosyal Bilimler İndeksi) OAJI (Open Academic Journals Index) RESERARCH BİBLE DRJI (Directory of Research Journals Indexing) AKADEMİK DİZİN (Akademik Türk Dergileri İndeksi) İCİ (Indian Citation Index) CİTEFACTOR (Academic Scientific Journals) TEİ ( Türk Eğitim İndeksi ) SJOURNALS INDEX Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran İÇİNDEKİLER Nurdan AKINER TAŞ ATAN ÇOCUKLAR: MERSİN’İN BANLİYÖLERİNDE ÖFKE PATLAMASI THE STONE-THROWING CHILDREN: THE EXPLOSION OF ANGER IN MERSIN’S SUBURBS s. ______________________________ Şeyda BARLAS BOZKUŞ HAYALDEN GERÇEĞE: SONRASI ÇAĞDAŞ TÜRK SANATI'NDA GELENEKÇİ YAKLAŞIM FROM IMAGINARY TO REAL: TRADIONALIST PERSPECTIVE IN CONTEMPORARY TURKISH ART IN THE POSTs s. _______________________________ İbrahim Ethem TAŞ - Hatun KORKMAZ KAMU KURUMLARINDA MOBBING: KAHRAMANMARAŞ ÖRNEĞİ MOBBING IN PUBLIC INSTUTIONS: THE CASE OF KAHRAMANMARAŞ s. _______________________________ M. Necdet TİMUR - Samet ÇEVİK - Güzin KIYIK KICIR ETKİNLİK TURİZMİ: KÜLTÜR BAŞKENTİ ETKİNLİKLERİNİN BAŞARI UNSURLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME EVENT TOURISM: AN EVALUATION ON SUCCESS COMPONENTS OF CAPITAL OF CULTURE EVENTS s. _______________________________ Esra ÖZAY KÖSE - Şeyda GÜL - Meryem KONU YAPILANDIRMACI ÖĞRENME YAKLAŞIMI VE ORTAÖĞRETİMDE UYGULANABİLİRLİĞİ HAKKINDA ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÖRÜŞLERİ THE PROSPECTIVE TEACHERS' OPINIONS ABOUT CONSTRUCTIVIST LEARNING APPROACH AND APPLICABILITY IN SECONDARY EDUCATION s. _______________________________ Alper ÇAKMAK "LAİKLİK ELDEN GİTTİ, LAİKLİK GERİ GELDİ": KÜLTÜREL İSLAM UYGULAMALARINDA SEKÜLERLEŞME “SECULARISM LOST, SECULARISM REGAINED” SECULARIZATION IN THE PRACTICE OF CULTURAL ISLAM s. _______________________________ Didar BÜYÜKER İŞLER - Ömer Kürşad TÜFEKCİ MARKA KENTLERİN OLUŞMASINDA SPOR PAZARLAMASININ ROLÜNÜ BELİRLEMEYE YÖNELİK ÜNİVERSİTELERARASI FUTSAL MÜSABAKALARINDA BİR ARAŞTIRMA A STUDY OF INTER-UNIVERSITY FUTSAL COMPETITION TO DETERMINE OF THE ROLE OF SPORTS MARKETING TO OCCURS BRAND CITIES s _______________________________ Oktay HATİPOĞLU USTA ŞAGİRD (ULU) KÜMBETİ TAŞ SÜSLEMELERİ STONE ORNAMENTS OF USTA ŞAGİRD TOMB s. _______________________________ Özer ŞENÖDEYİCİ - Halil Sercan KOŞİK IV. MURAT’IN BAĞDAT SEFERİ HAKKINDA YAZILMIŞ BİR KASİDE: TULÛ’Î’NİN PESENDÎDE-NÂME’Sİ A QASIDA WRITTEN ABOUT THE BAGHDAD CAMPAIGN OF MURAT IV: PESENDÎDE-NÂME BY TULÛ’Î s. _______________________________ Sabit DOKUYAN ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE ÖNEMLİ BİR ADIM: DEMOKRAT PARTİ’NİN KURULUŞU FROM BRITISH AND INDIAN AN IMPORTANT STEP TRANSITION TO MULTI-PARTY SYSTEM: DEMOCRATIC PARTY ORGANIZATION s. _______________________________ Abidin DAĞLI - Bünyamin AĞALDAY ÖĞRETMENLERİN ÖRGÜTSEL MUHALEFETİN SONUÇLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ THE OPINIONS OF THE TEACHERS RELATED TO THE EFFECTS OF ORGANIZATIONAL DISSENT s. _______________________________ Haluk ÖNER PROUST’UN ZAMANA KARŞI ZAFERİ: KAYIP ZAMANIN İZİNDE THE VICTORY OF PROUST AGAINST TIME: IN THE WAY OF LOST TIME s. _______________________________ Akif Hamza VELİYEV AZERBAYCAN’IN TARIM SİSTEMİNİN EKONOMİK DEĞERLENDİRMESİNİN BAZI KONULARI SOME ISSUES OF ECONOMIC ASSESSMENT OF AGRICULTURAL SYSTEM IN AZERBAIJAN s. _______________________________ Gadjiyeva LEYLA - Aybatırova MUSLİMAT KUMUK DİLİNDEKİ OTEMİŞ ŞİVESİNİN ASIL KELİME HAZİNESİNİN TÜKENME PROBLEMİ OTEMISH DIALECT OF KUMYK LANGUAGE AND THE PROBLEM OF ORIGINAL VOCABULARY EXTINCTION s. _______________________________ Mehmet Emin BARS MANAS DESTANI’NDA ALKIŞ VE KARGIŞLAR APPLAUSES AND IMPRECATIONS IN THE EPIC OF MANAS s. _______________________________ Sebahattin ZİYANAK - Mehmet SOYER APPLYING CONTENT ANALYSIS TECHNIQUE TO TENNESSEAN NEWSPAPER THE CITY PAPER: UNDERSTANDING CULTURE OF THE KURDISH PRIDE GANG IN NASHVILLE, TENNESSEE ANLAM ANALİZ METHODUNUN TENNESSEE GAZETESİ OLAN ŞEHİR GAZETESİ’NE UYGULANMASI: NASHVİLLE, TENNESSEE’DE KÜRT GURUR ÇETESİ KÜLTÜRÜNÜN ANLAŞILMASI s. _______________________________ Neslihan GÜNAYDIN MODERN ŞİİRİN ÖNCÜLERİ: NAZIM HİKMET VE WALT WHITMAN FORERUNNERS OF MODERN POETRY: NAZIM HİKMET AND WALT WHITMAN s. _______________________________ Gönül Eda ÖZGÜL MUTLAKLIK VE MÜPHEMLİK ARASINDA: ZEKİ DEMİRKUBUZ FİLMLERİNİN İÇGÖRÜ VE KÖRLÜKLERİ BETWEEN ABSOLUTENESS AND AMBIGUITY: THE INSIGHTS AND BLINDNESSES OF ZEKİ DEMİRKUBUZ FILMS s. _______________________________ Gülser Acar DONDURMACI - Ayşe ÇINAR FİNANS SEKTÖRÜNDE VERİ MADENCİLİĞİ UYGULAMASI A DATA MINING APPLICATION IN FINANCIAL SECTOR s. _______________________________ Aşkım HATUNOĞLU PSİKOLOJİ BİLİMİNİN OLUŞUM VE GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNAN DOĞU İSLAM MEDENİYETİ FORMATION AND DEVELOPMENT OF THE SCIENCE OF PSYCHOLOGY CONTRIBUTING EAST ISLAMIC CIVILIZATION s. _______________________________ Pelin EKŞİ KARAMANLI EDEBİYATININ TARİHSEL GELİŞİMİ THE HISTORICAL DEVELOPMENT OF CARAMANIAN LITERATURE s. _______________________________ Ferhat ARSLAN TÜRKİYE’DE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞAL KAYNAK KULLANIMI ARAYIŞLARINA BİR ÖRNEK: YEŞİL BİNALAR AN EXAMPLE FOR SEARCHING OF USING SUSTAINABLE RESOURCES IN TURKEY: THE GREEN BUİLDİNGS s. ______________________________ Devrim VAROL BERNARD SHAW’IN PYGMALION ADLI ESERİNDE ELIZA DOOLITTLE’I ŞEKİLLENDİREN ERKEK HEYKELTIRAŞLAR MALE SCULPTORS IN THE MOLDING OF ELIZA DOOLITTLE IN BERNARD SHAW’S PYGMALION s. _______________________________ Nevin AKKAYA KELOĞLAN MASALLARINDA YER ALAN DEĞERLERİN İNCELENMESİ INVESTIGATION OF THE VALUES IN KELOĞLAN`S TALE s. _______________________________ Yavuz HATUNOĞLU - Aşkım HATUNOĞLU - Mehmet Ali AVCI EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMINDA MATERYAL KULLANIMININ ÖĞRENME SÜRECİNE ETKİSİNİN EĞİTSEL VE PSİKOLOJİK BOYUTU ( MARDİN İLİ UYGULAMA ÖRNEĞİ ) EDUCATION IN THE STUDY OF THE INFLUENCE OF USING THE LEARNING PROCESS EDUCATIONAL AND PSYCHOLOGICAL DIMENSION (MARDİN CITY OF APPLICATION EXAMPLE) s. _______________________________ Macit BALIK - Bilgen TEKBEN ÇEVRECİ ELEŞTİRİ KURAMI AÇISINDAN MÜGE İPLİKÇİ’NİN CEMRE ADLI ROMANI MÜGE İPLİKÇİ'S CEMRE ACCORDING TO ECO-CRITICISM THEORY s. _______________________________ Burak GÜRER - Zühal KILINÇ - H. Murat ŞAHİN - Melike ESENTAŞ İŞİTME VE BEDENSEL ENGELLİ SPORCULARIN STRES DÜZEYLERİNİN BAZI DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLER YÖNÜNDEN İNCELENMESİ AN ANALYSIS ON STRESS LEVEL OF PHYSICALLY DISABLED AND HEARING IMPAIRMENT ATHLETES IN TERMS OF DEMOGRAPHIC VARIABLES s. _______________________________ Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer ŞENÖDEYİCİ 1 Halil Sercan KOŞİK2 IV. MURAT’IN BAĞDAT SEFERİ HAKKINDA YAZILMIŞ BİR KASİDE: TULÛ’Î’NİN PESENDÎDE-NÂME’Sİ Özet IV. Murat’ın Bağdat seferini konu edinen eserlerden birisi de Tulû’î’nin XVII. yy.’da kaleme aldığı Pesendîde-nâme’dir. Bugün tek nüshası Fransız Milli Kütüphanesi’nde bulunan eser, 89 beyit olup kaside nazım şekliyle yazılmıştır. Aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün” vezniyle kaleme alınmış olan kasidenin kafiyesi, klasik Türk edebiyatında çokça kullanılmış olan “-ân” kafiyedir. Alışılmamış bağdaştırmalar ve uzun Farsça terkiplerle örülmüş eserde, dönemin rağbet gören akımı Sebk-i Hindî’nin geniş etkisinin olduğu görülmektedir. XVII. yüzyıl Osmanlı savaş kültürünü aksettiren bu önemli vesikada şair oldukça farklı, çarpıcı ve ilginç bir anlatıma başvurmuştur. Bu husus özellikle canlı savaş tasvirlerinin anlatımında daha belirgindir. Bu çalışmada söz konusu eser incelenip tanıtılacak ve Pesendîde-nâme’nin transkripsiyonlu metni araştırmacıların istifadesine sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Tulû’î, Pesendîde-nâme, Bağdat, Sebk-i Hindî, alışılmamış bağdaştırmalar. A QASIDA WRITTEN ABOUT THE BAGHDAD CAMPAIGN OF MURAT IV: PESENDÎDE-NÂME BY TULÛ’Î Abstract One of the works concerning the Baghdad campaign of Murat IV is Pesendîde-nâme that was written by a XVII. century poet, Tulû’î. The work, the only copy of which is kept in French National Library is consisted of 89 couplets and was written in qasida form. The qasida was written according to the “fâilâtün fâilâtün fâilün” rthym and the rhyme of the qasida is rhyme “ân” which is one of the most used ryhmes in classical Turkish seafoodplus.info wide influence of the popular trend of the time, Sebk-i Hindî, can be tracked in the work which is formed 1 Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Böl.,[email protected] 2 Ar. Gör., Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Böl., [email protected] Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik of unusual harmonisations and Persian combinations. In this record which reflects the Ottoman way of war in XVII. century, the poet appeals to a striking, interesting and different manner of telling. This fact draws the attention especially for the expressions of the war scenes. In this study, the mentioned work is to be analyzed and presented as the transcription of the text is put forward for researchers. Key words: Tulû’î, Pesendîde-nâme, Baghdad, Sebk-i Hindî, unusual harmonisations. Osmanlı toplum hayatının dünyevî tarafını temsil eden kısmı, birbirine zıt iki unsur etrafında şekillenirdi: Bezm (eğlence meclisi) ve rezm (savaş). Eğlence meclislerini konu alan şiirlerde şairler sakinin güzelliğinden, zamanı boşa geçirmeyip dünyadan kâm almak gerektiğinden bahsederler ve rindane bir üslup takınırlar. Diğer yandan savaşı konu alan metinlerde ise kanlı savaş tasvirlerine, gösterilen kahramanlıklara temas ederler ve yiğitçe bir eda ile eserlerini vücuda getirirler. Savaş metinlerinde, şairin merceği belli devlet büyüğüne ya da komutana odaklandığında, o şahsın cengâverliği ön plana çıkarılır. Çalışmaya konu olan Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si XVII. yüzyılda Osmanlı savaş kültürünü aksettiren bir vesika ve edebî eser olarak dikkati çekmektedir. Tulû’î, yüzyılda yaşadığı anlaşılan, ancak tezkirelerde ve diğer biyografik kaynaklarda adı geçmeyen bir şairdir. Bu nedenle onun hakkında elde neredeyse hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Şairin Pesendîde-nâme’sinden başka Paşa-nâme isminde manzum bir gazavat-nâmesi vardır. IV. Murat devri devlet adamlarından Kenan Paşa’nın Rumeli’deki isyanları bastırmasını ve Karadeniz’de Kırım Kazakları ile yaptığı savaşı anlatan bu eser, minyatürleri ile de dikkati çekmektedir. beyitlik manzum bir eser olan Paşa-nâme aruzun “mef'ûlü mefâ'îlü mefâ'îlü fe'ûlün” kalıbıyla yazılmıştır (Kaçar, ). Bu eserde Tulû’î’nin oldukça başarılı tasvirlere imza atabilecek kabiliyette bir sanatkâr olduğu görülmektedir: Târîk idi bir mertebe kim mâhî-i hurşîd Gark olmış idi bahr-i siyâha kesüp ümmîd [O kadar karanlıktı ki güneş balığı ümidini kesip kara denizde / Karadeniz’de boğulmuştu.] Behrâm-ı felek encüme itmişdi şebîhûn Gûy-ı mehi atmışdı ‘adem çâhına gerdûn [Feleğin Behram’ı yıldızlara gece baskını düzenlemişti. Devran, ay topunu yokluk kuyusuna atmıştı.] Bir nesne görünmek eger olsaydı müyesser Korkar idi şeb kendini gördükde mukarrer [Bir nesnenin görünme imkânı olsaydı, gece kendisini gördüğünde mutlaka korkardı.] Şem‘-i felekî küşte idi salmadı pertev Fânûs ile arardı nücûmı meh-i şeb-rev [Feleğin mumu sönmüştü, ışık saçmadı. Gece dolanan ay, yıldızları fenerle arardı.] The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si Şeb gûl-i beyâbân ile yek-reng idi hem-râh İtmişdi güneş meş‘alesin tâyih ü gümrâh (Kaçar, ) [Gece, çöl hortlağı ile aynı renkteydi ve onunla yoldaştı. Güneş şaşırıp kandilini kaybetmişti.] Aynı şahsa ait olduğu anlaşılan bir diğer eser ise, İstanbul Köprülü Kütüphanesi Türkçe Yazmaları bölümünde /35 numarada kayıtlıdır. Kütüphane kataloğuna “Kasâ’id-i Nef’î ve Tulu’î ve ‘Âli” ismiyle geçirilmiş olan eser, söz konusu nüshanın 96bb varakları arasındaki sayfaların derkenarlarına yazılmıştır. Tulû’î’ye ait manzume “Kasîde-i Tulû’î der-Vasf-ı Esbân-ı Şâh-ı Cihân Sultân Murâd Hân” başlığını taşımaktadır. Türk edebiyatında Nef’î’nin IV. Murad’ın atlarını övmek için yazdığı kasidesi, bu türde yazılan manzumelerin en meşhurudur.3 Şair Nef’î’nin, rahşiyye ya da esbiyye olarak isimlendirilen türdeki bu kasidesi, padişahın atlarının isimlerini ve özelliklerini verir. Nice Evren ki ne dem eylese pertâb-ı bülend Sanki reftâre gelir hışm ile bir ejderhâ [Nasıl bir Evren4 ki ne zaman uzun sıçrayış yapsa, bir ejderhanın hışm ile ilerlemeye başladığı sanılır.] Atılır hâmesi ok gibi elinde durmaz Etse bir şâ’ir eger medh-i şitâbın imlâ (Akkuş, ) [Eğer bir şair onun koşuşunu yazmaya kalksa, kalemi elinde durmayıp ok gibi fırlar.] Tulû’î’nin eseri de Nef’î’ninki gibi Sultan IV. Murad’ın atlarını övmek için yazılmıştır. beyitten oluşan manzume aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün” vezniyle kaleme alınmıştır. Şair, eserde kendisine de bir at bahşedilmesini talep etmektedir. Bu manzumenin ilk ve son beyitleri aşağıda verilmiştir: Gele ey kilk-i güher-pâş-ı cevâhir-îsâr Dürer-i medh-i şehen-şâhı döküp eyle nisâr [Ey mücevher ve inci saçan kalem! Gel, o şahlar şahının övgüsünün incilerini döküp saç.] … Germ ü serd ile felek eylemesün âzürde ‘Iyd-ı nev-rûz ola eyyâm-ı zemistânı hezâr [Felek sıcak ve soğuk ile onu incitmesin. Onun kış günleri daima nevruz bayramı olsun.] Şairin IV. Murat’ın Bağdat seferi hakkında yazmış olduğu Pesendîde-nâme isimli kasidesinin daha iyi anlaşılabilmesi için, bu seferin tarihî arka planını vermek uygun olacaktır. Dicle nehrinin iki yakası üzerinde bulunan Bağdat, Hicri VII. asırda Abbasi Halifesi Ebu Cafer 3 Türk edebiyatında Nef’î dışında şu şairlerin de rahşiyyeleri bulunmaktadır: Ahmed Paşa, Tacizâde Cafer Çelebi, Hassân, Lâmi’î, Kütahyalı Rahîmî, Allâme Şeyhî, Sabrî Mehmed Şerîf, Şehrî, Azmîzâde Hâletî, Alâeddîn Sâbit, Şeyh Gâlib, Şeyhülislâm İshak, Şehdî, Nazîr İbrâhîm, Tâlib Efendî, İbrâhîm Hanîf Efendi, Ârif Süleymân. Bkz. (Kaya, , ) 4 Evren sözcüğü, Türkçede “büyük yılan, ejderha” anlamlarına gelir. Şair, atın isminden hareketle beyitte onu ejderhaya benzetmiştir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik el-Mansur tarafından kurulmuştur. Kuruluşundan Abbasi Devleti’nin yıkılışına kadar hilafet merkezi olan şehir, Osmanlılar zamanında Bağdat Vilayeti’nin merkezi, tarihinde de Irak’ın başkenti olmuştur (Ed-dûrî, ). Bağdat, tarih boyunca bir ticaret merkezi olmuş, ayrıca bilim ve sanat erbabını kendisine çeken önemli bir kültür şehri vazifesi görmüştür. Bağdat Kütüphanesi, Moğol istilâsında harap edilinceye kadar, dünyada emsali görülmemiş, muazzam bir arşive sahipti. Bağdat, yılları arasında Osmanlılar ve Safevîler arasındaki çekişmelerin yoğunlaştığı bir saha olmuştur. Nihayet Osmanlı Devleti bu şehri Kanuni Sultan Süleyman devrinde ele geçirmiştir (). Ancak bu tarihten sonra da şehirde kargaşa tam anlamıyla sükûnet bulmamıştır. Safevîlerin kışkırtmaları ve Osmanlı Devleti’nin merkezi otoritesinin sarsılması, çıkan isyanların bastırılmasını güçleştirmiştir. tarihinde şehir, bir yeniçeri zabiti olan Bekir Subaşının oğlu Derviş Mehmet’in Bağdat’taki iç kaleyi Safevîler’e teslim etmesiyle Devlet-i Aliyye’nin elinden tamamen çıkmıştır. IV. Murat’ın çocukluğuna rastlayan bu dönemde Bağdat, gerek Hafız Ahmet Paşa, gerekse Sadrazam Boşnak Hüsrev Paşa yönetimindeki Osmanlı ordusu tarafından iki kez kuşatılmış, fakat bu teşebbüslerden bir netice alınamamıştır (Halaçoğlu, ). Bağdat meselesine yakın alaka gösteren IV. Murat, 8 Mayıs tarihinde Şeyhülislam Yahya Efendi ve Kaptanıderya Kemankeş Kara Mustafa Paşa nezaretindeki muazzam bir orduyla Bağdat’a sefer düzenlemiştir. 6 Kasım ’de ordu Musul’a ulaşmış, 15 Kasım’da da Padişah, İmam-ı Azam Türbesi karşısına otağını kurmuştur. Bağdat kuşatmasının bütün safhalarını yakından takip eden IV. Murat, zaman zaman siperlere kadar giderek orduyu teftiş etmiştir. Kuşatmanın şiddeti günden güne artmış, nihayet 24 Aralık Cuma günü Safevîlerin Bağdat Kalesi Kumandanı Bektaş Han, şehri IV. Murat’a teslim etmiştir. Padişah kale komutanına, gitmek ya da kalmak hususunda serbestlik tanımış; fakat şehirde tuzaklar kurulduğu söylentisinin yayılması üzerine küçük çaplı bir çatışma yaşanmıştır. Bunun neticesinde komutan esir edilmiş, birçok Safevî askeri ise öldürülmüştür (Yılmaz, ). Fetihten sonra Ebu Hanife ve Abdülkadir Geylâni’nin türbeleri onarılmış ve kale surları kuvvetlendirilmiştir. Yeniçeri Kethüdası Bektaş Ağa sekiz bin yeniçeriyle burada bırakılmıştır. Sultan Murat, ordu ile birlikte Sadrazam Mustafa Paşa’yı da Bağdat’ta bırakarak sadaret kaymakamlığına Şam Valisi Silahtar Mustafa Paşa’yı tayin etmiştir (Uzunçarşılı, ). Kendisi de şair olan sultan IV. Murat, Bağdat’ın fethi için bir de tarih düşürmüştür: Feth edince diyâr-ı Bağdâd’ı Şâh-ı ‘âlem’le ‘asker-i İslâm Dedi Sultan Murâd-ı âlî-şân Feth-i Bağdâd’a târîh oldu gazâm (Mehmet Halife, 18) [Cihan Padişahı ile İslam askeri Bağdat diyarını fethedince, yüceler yücesi Sultan Murat “Bağdat’ın fethine ‘gazâm’ sözcüğü tarih oldu” dedi.] Bağdat’ın Osmanlılar tarafından ısrarla elde tutulmak istenmesinin siyasi, askeri, dini ve iktisadi birçok sebebi vardır. Ama şüphesiz bu sebeplerin başında Bağdat’ın iktisadi ve coğrafi bakımdan önemli bir konumda bulunması gelir. Çünkü Bağdat, Ümit Burnu keşfedilmeden ve The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si Süveyş Kanalı açılmadan önce Uzakdoğu ile Ön Asya arasında önemli bir ticaret ve seyahat merkezi idi (Ünal, 25). Bağdat’ın söz konusu ticaret yolları üzerinde bulunması, Osmanlıların Avrupa ile mücadelesinde bu şehri ön plana çıkarmaktaydı. Avrupa’yı ekonomik yönden baskı altına almak isteyen Osmanlı, Anadolu ve Karadeniz ticaret yollarına sahip olduktan sonra Basra’dan Bağdat’a uzanan hattı da ele geçirmek zorundaydı (Halaçoğlu, ). Tarihî verilerin göz önünde bulundurularak incelenmesi gereken Pesendîde-nâme, tarih- edebiyat işbirliğine muhtaç bir metindir. Kendisi de şair olan ve savaşa iştirak eden Tulû’î’nin, söyledikleri, birinci derece tarih vesikası olmamakla birlikte, savaşın duygusal ve psikolojik cihetlerine ışık tutmasıyla önem kazanmaktadır. Tarihî vesikalarla da desteklenebilecek bazı hususlar, ilgili eserde de karşılık bulmaktadır. Mesela Osmanlı’nın bu savaşta “balyemez” 5 tabir edilen bir top cinsi kullandığı, tarihi kaynakların yanında söz konusu kasidede de geçmektedir: Top ata ol balyemez ta‘bîr ider ehl-i mezâk Kelle şekker atar a‘dâya o zeh[i]r-bâregân [Zevk sahipleri balyemez tabir ettikleri o topu ateşler ve düşmanların üzerine koruyucu kelle şekeri6 atar gibi zehir yağdırır.] Eser, üslup açısından dikkatle incelendiğinde benzeri birçok veriye rastlanabilir. Pesendîde-nâme, Fransa Milli Kütüphanesi’nde (Bibliotheque Nationale) Renaudot/Saint- Germain-des-Pres, arşiv numarasıyla kayıtlıdır. Karton bir cilt içinde bulunan eserin boyutu (dış-iç) x mm’dir. 16 varak olan eser, Nestalik yazı cinsiyle kaleme alınmıştır. Eserde telif veya istinsah tarihine ait bir bilgi yoktur. Bununla birlikte eserin katalog bilgisinde telif tarihi H. / M. , istinsah tarihi de H. / M. olarak aktarılmıştır.7 Bu tarihin neye dayanılarak verildiği bilinmemektedir. Eserde çeşitli imla ve aruz kusurları bulunmaktadır. Bu kusurların birçoğunun bazı müdahalelerle giderilebilmesi, onların müstensihten kaynaklandığını göstermektedir. Atıf vavı ile tamlama kesrelerinin de kimi zaman karıştırıldığı ve bazı sözcüklerin yanlış harflerle yazıldığı da dikkati çekmektedir. Pesendîde-nâme’nin baş kısmında eserin Bağdat fethini konu aldığı ve IV. Murat’ı teberrüken yazıldığı kaydedilmiştir: “Hazret-i Sultân Murâd-ı Gâzî ‘aleyhi garîki rahmeti’l-Bârî hazretleri Bagdâd-ı hilâfet- âbâd üzerine ‘azîmet ü teveccüh idüp râfizî ve zındık kızılbaş-ı bed-mâ’aş vilâyetin harâb u yebâb idüp ‘asâkir-i ‘İslâm ile yüz aklıgı eyleyüp anun hakkında olunan medh-i pesendîde- nâmedür ki mü’ellifi Tulû’ Efendi” Eseri kaleme alan Tulû’î’nin mahlası hem dibacede hem de kasidenin içinde geçmektedir: Ey Tulû’î midhat-i memdûh-ı âlî-menkıbet Cins-i nâ-yâb-ı fesâhat sende yok nakd-i revân [Ey Tulû’î! Ulu menkıbeye sahip beğenilen kişinin övülmesi, fesahatin ender türüyle mümkündür. Sende ise su gibi akıp giden güzel söz nakdi yoktur.] 5 Osmanlılar tarafından bir müddet kullanılan uzun menzilli bir topun adıdır. İtalyanca Ballemezza sözcüğünden bozularak oluşturulmuştur. Bkz. (Pakalın, ). 6 Kelle şeker, şekil itibariyle top mermisini andıran bir şeker türüdür. 7 Bkz. seafoodplus.info?k= The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik 89 beyitlik bir kaside olan Pesendîde-nâme, aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün” vezniyle kaleme alınmıştır. Redifi bulunmayan şiirin kafiyesi edebiyatımızda çokça kullanılmış olan “-ân” kafiyedir. Eser, kaside nazım şekliyle yazılmış olsa da onda, kasidenin temel ve başlangıç bölümlerinden olan nesib / teşbib ile girizgâh bölümlerine yer verilmediği görülür. Şair, eserine doğrudan IV. Murat’ın övgüsüyle başlar: Müjde kim sâhib-kırân-ı şark u garb u ins ü cân Gâlib-i düşmen olup a’dâya virdi kesr-i şân [Müjdeler olsun ki insanın ve cinin, doğunun ve batının mutlak hâkimi, düşmana galip gelip onların şanını azalttı.] Tu‘me-i şemşîr idüp kıldı gulâtı hâr u zâr Fâtih-i mülk-i ‘Acem şâhen-şeh-i sâhib-kırân [Acem ülkesinin fatihi ve mutlak hâkim olan şahlar şahı, zındıkları kılıcının azığı ederek ağlayıp inletti.] Şiir, 89 beyit boyunca aynı kafiyeye bağlandığı için, şairin bu hususta kimi zaman zorlandığı görülmektedir. Mesnevi değil de kaside nazım biçiminin tercih edilmesi, şairin kaside nazım biçimi ile methiye arasındaki münasebeti gözetmesinden kaynaklanmıştır. Eserin adının da “övgü, beğenme, takdir” anlamına gelen “pesendîde” sözcüğünü içermesi, kaside nazım biçiminin neden tercih edildiğine ışık tutmaktadır. Tulû’î, kendine mahsus bir anlatımı olan şair olarak dikkati çekmektedir. Pesendîde- nâme’sinde yeni söyleyişlere ulaşma çabası içinde olduğu ve devrinin en rağbet gören edebî akımlarından Sebk-i Hindî’yi takip ettiği anlaşılmaktadır. Öyle ki birçok beytinde savaş sahnelerini anlatırken dahi anlamı daha çarpıcı hâle getirmek ve giriftleştirmek için özel bir çaba sarf ettiği görülebilir. Bunu yaparken Sebk-i Hindî’de “alışılmamış bağdaştırma”8 olarak olarak belirtilen söz birimlerinden yararlanır: Bîm-i huffâş-ı hafâ fermân-revâ-yı vesvese ‘Akl-ı bûtîmâr-ı gam endişe-nâk-i nâ-tüvân [Çaresizlik düşüncesinde olan gam butimarının aklı, gizlilik yarasasının korkusu ve vesvesenin buyruğu altındadır.] Gülledür âgûş-ı âteş kelle-i galtân-ı hûn Magz-ı düşmen baş u ten-fersâ-yı cân-ı cengiyân [Kan içinde yuvarlanan kelle, ateşin kucağındaki gülledir. Savaşanların canını, başını ve tenini yıkan, düşmanın beynidir.] Şair, savaş sahnelerini anlatırken, Paşa-nâme adlı eserindeki sadeliği terk ederek klasik şiir geleneği içinde pek rastlanmayan, ilginç, çarpıcı ve yeni bir anlatıma ulaşır. Bunu yaparken de ağır ve ağdalı bir dil kullanan şair, klasik şiir geleneği içinde pek kullanılmayan sözcükleri 8 Bağdaştırmalar, alışılmış ve alışılmamış olmak üzere ikiye ayrılırlar. Bunlardan alışılmış bağdaştırma, tamlama ve deyim gibi söz varlığı öğeleri ile tümce veya sözceleri anlamlı ve kabul edilebilir birimler haline getirmeye denilmektedir. Alışılmamış bağdaştırmalar ise anlam belirleyicileri arasında uyum bulunmayan birleştirmelerdir (Aksan, ). Divan şiirinde alışılmamış bağdaştırmalarla ilgili olarak bkz. (Demirel, ); (Öztekin, ). The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si şiire sokar. Ayrıca Farsça zincirleme terkipler de kullanmaktan çekinmeyen şairin, Sebk-i Hindî üslubuyla gaza-nâme türünü başarıyla buluşturduğu görülmektedir: Âteşîn fevvâre-i havz ahker-i şu’le miyâh Hâven-i bî-deste-i gerdûn-kûb-ı kîn-sitân [Havuzun fıskiyesi ateşlidir, suyu da alevli bir kordur. O, kin ülkesinin feleğini ezen kabzasız havan topudur.] Ejder-i âbisten-i dûzah-meşîme mühre-zây Ra’d u berk u sâ’ikâ ebnâ-yı tev’em-zâdegân [Cehennem rahimli gebe ejderhanın nutfesi; gök gürültüsü, şimşek ve yıldırım şeklinde birbirlerinin ikizi olarak doğar.] SONUÇ XVII. yüzyılda yaşadığı anlaşılan ve cengâver ruhunu yazdığı şiirlerde aksettiren Tulû’î mahlaslı bir şairin, bu asrın edebî geleneğine uygun olarak manzumeler kaleme aldığı tespit edilmiştir. Bu şairin eldeki Pesendîde-nâme adlı eseri, tamamen şahsi ve orijinal hayaller üzerine kurulu, başarılı bir kasidedir. Tulû’î, hayatını savaşlarda geçirdiği anlaşılan ve kahraman ruhunu şiirlerinde yüksek perdeden seslenerek aksettirmiş, ancak kendisine biyografik kaynaklarda yer bulamamış bir şairdir. IV. Murat’ın Bağdat seferindeki başarısını övmek için kaleme alınan Pesendîde-nâme, eski şiirin savaş kültürünün, XVII. asrın rağbet gören edebî akımı Sebk-i Hindî ile buluştuğu kayda değer bir eserdir. Şairin bir divan tertip edip etmediği ve günümüze ulaşan eserlerinden umduğunu bulup bulmadığı şu an için belirsizdir. Eldeki eserlerinin, devletin önde gelen isimlerine sunulmuş olması ve şiirlerinde yer alan canlı tasvirler onun savaşlara bizzat iştirak eden bir bürokrat ya da yüksek rütbeli bir asker olması ihtimalini akla getirmektedir. Her ne kadar devrinin tezkirelerinde kendisine yer bulamasa da belirli bir estetik seviyeyi yakalayan Tulû’î’nin hayatı ve eserleri, yapılan bu çalışmayla biraz daha aydınlanmıştır. Diğer eserlerinin de tetkik edilmesi halinde Türk edebiyatının başarılı bir şairinin daha gün yüzüne çıkarılacağı öngörülebilir. METİN [1a] Ĥażret-i Sulŧān Murād-ı Ġāzį Ǿaleyhi ġarįķi raĥmeti’l-Bārį ĥażretleri Baġdād-ı ĥilāfet- ābāđ üzerine Ǿazįmet ü teveccüh idüp rāfiżį ve zındıķ ķızılbaş-ı bed-maǾāş vilāyetin ĥarāb u yebāb idüp Ǿasākir-i Ǿİslām ile yüz aķlıġı eyleyüp anuñ ĥaķķında olunan medĥ-i pesendįde- nāmedür ki müǿellifi ŦulūǾ Efendi [1b] 1. Müjde kim śāhib-ķırān-ı şarķ u ġarb u ins ü cān Ġālib-i düşmen olup aǾdāya virdi kesr-i şān The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik 2. ŦuǾme-i şemşįr idüp ķıldı ġulātı hār u zār Fātih-i mülk-i ǾAcem şāhen-şeh-i śāhib-ķırān 3. Ħūn-ı Baġdād ile Baġdād oldı gūyā bāġ-dād Bād-ı tįġ-ı ħūn-feşān dökdükçe berg-i bāġ-bān [2a] 4. Ħūn-ı mevc-engįz-i düşmen inǾikās-ı āfitāb Nüsha-i ķavs-i ķuzaĥ rengįn kemān-ı Rüstemān 5. Ķıldı ceyş-i maǾdelet ilhād ü Rafżı pāy-māl Oldı yek-sān nevǾ-i cins-i bāġiyān u ŧāġiyān 6. Ħūn-ı sürħ-i ser döküp Baġdād’a virdi āb [u] tāb Cūy-ı tįġ-i intiķām ol deşti ķıldı gül-sitān [2b] 7. Pįre-i gįsū-sefįd-i mātemi gül-levne-çįn Küşte-i bi-behremān 8. Küşte-i ħūnįn-beden üftāde-i āġışte-ħūn Tūde-i sürħ aħker-i sūzān-ı duzaħ püştegān 9. Tįġ-i ķahr-ı pādişāh ķāhir-i güher āb-ı bend Āb-ı āteş-ħāsiyyet āteş-i serāpā-yı duħān [3a] Ķāhir-i Ǿırķ-ı Ǿadū-yı çār-yār-ı dįn-penāh ĶāmıǾ-ı bįh-i dıraħt-ı mülĥidān u müfsidān Ķātil-i zındįķ u kāfir-kįş-i nā-pāk-iǾtiķād Hādim-i dįvār-ı beyt-i düşmenān-ı ħāne-dān 9 Okunamayan bu kısım metinde şeklinde geçmektedir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si Heyzüm-i ser-sūħte yaǾni ķızılbaş-ı pelįd Āteş-efrūz-ı cehennem püştegān-ı küştekān [3b] Nā-müselmān küştegān kāfir-dil-i mülĥid-nümā Bį-meźāķ-ı leźźet şehd ü şehādet Ǿāśiyān MezraǾ-ı nā-rüste-i ümmįd-i aǾdā pāy-māl Nā-resįde sebz [ü] bį-ĥāsıl giyāh-ı şürekān ǾÖmr-i düşmen küşte-zārı dās-ı tįġ-ı ser-i derd Dest-i şemşįr-i ġażab gül-deste ebr-i ħūn-çegān [4a] Perde-i dįvār-ı ķalǾa rūkeş-i düşmen ķırup Bād-ı ŧūb-ı şuǾle-dem perde-şikāf-ı nā-gehān Pādişāh-ı muĥteşem İskender ü Dārā-ġulām Dūd-mān-pįrā-yı devlet salŧanat-zibā-yı şān Çeşm-i düşmenden ĥayāl-i tįġi geçse ħˇābda Gāh-ı bįdārį görür müjgān bürįde çeşm-i cān [4b] Vāhime mecrūĥ-ı fikr-i tįġ-i asāyiş kesen Şaħś-ı ĥükm-i māsike maķtūl ü üftāde-sitān Bįm-i ħuffāş-ı ħafā fermān-revā-yı vesvese ǾAķl-ı būtįmār-ı ġam endįşe-nāk-i nā-tüvān Tįre-ħāk-i źeyl-i śahrā ħūn-ŧırāz-ı lāle-reng Şurŧa-ĥįz-i bāđ-ı nuśret müjde-engįz-i vezān 10 küşte-zār: kişt-zār [Metin] The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik [5a] Berg-i rįzān gül-şen-i pej-mürde cān-ı sürħ-ser YaǾni reng-ā-reng cāme nüsħa-i faśl-ı ħazān Ħūn-ı deryā bār-ı seyl-āheng-i devr-i kār-zār Refte hāşāk-ı vücūd-ı ħāk-i ħūn-ālūdegān Evliyā burcun müşerref ķıldı mihr-i salŧanat İtdi ervāĥ-ı eǿimme Ǿıyd-ı nev-rūz-ı cinān [5b] Tām burc-ı evliyā olmışdı istidrāc ile Sedd-i yeǿcūc-ı belā toķat-ı ħūk-ı güm-rehān ŞįǾa-ı nā-pāk-ı bed-kirdār-ı zındįķ-iştihār Levŝ-i dāmān-ı kirām-ı evliyā-yı ķudsiyān Pādişāh-ı pāk-meşreb źü’l-fiķār-ı Ǿadl ile RefǾ-i sebbāb eyleyüp dünyāyı ķıldı şād-mān [6a] İftirā vü sebb iden mülĥidden aldı intikām Rūĥ-ı pāk-i Murtażā ĥāndān gül-i bāġ-ı cinān Şehr-yār-ı heft kişver server-i śāĥib-žuhūr İntižām-ı mülk ü millet feyż-i rūĥ-ı merdümān Gevher-i dįhim-i farķ-ı ĥüsrevān-ı Cem-sipāh Şeb-çerāġ-ı bezm-i Ǿālem āfitāb-ı ħāverān [6b] Behmen ü Behrām u Ħüsrev leşker-ārā-yı neberd Rüstem-i leşker-şiken ĥiźmet-kār [u] pās-bān11 11 Vezin bozuktur. The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si Āsitān-rūb-ı sarāy-ı cāh-ı gįsū-yı nesįm Pās-bān-ı bām-ı şān ü şevketi Keyvān-mekān Saŧĥ-ı nįyā-yı ŧabįǾat gevher-i ġaltan-nişįn Nāžım-ı Ǿıķd-ı leālį şiǾr-senc ü nükte-dān [7a] Gevher-i şįtāb-ı fikr ü lülü-yi manžūm-ı pāk Ħātır-ı siĥr-āferįn endįşe-i muǾciz-beyān MaǾnį-i rūĥ-ı mücedded śūret-i žıll-ı ilāh Ĥażret-i Sulŧān Murād-ı nām-ver kişver-keşān Çār-yār-ı bā-śafā dāǿim mülāzım hem-rikāb Ĥıżr-ı nuśret reh-ber ü ervāĥ ķudsi hem-Ǿinān [7b] Dutdı tesĥįr eyleyüp dünyāyı İskender gibi Kām-baĥş u kām-yāb kam-kār u kām-rān Āfitāb-ı burc-ı devlet devrin itmām itmeğe Sāli tekmįl eyleyüp dünyāyı gezdi dür-feşān MaǾnį-i burc-ı ĥamel oldı müşerref taħŧ-gāh Eyledi nev-rūz-ı sulŧānį şid-i maşrıķ-sitān [8a] Ķıldı maġribden muķaddem cānib-i şarķa ŧulūǾ Kim ķıyāmet-gāh idi maşrıķda āşūb-ı cihān Ĥaşr u neşr ü ins ü ādem dehre12 virdi inķılāb Vech-i ħāke çıķdı mevti rusta-ħįz oldı Ǿayān 12 dehre: dünyāya [Metin] The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik BaǾdehū maşrıķdan itdi cānib-i ġarba ŧulūǾ Buldı mevtā-yı cihānı feyż-i cān-ı cāvidān [8b] Pāy-māl-i leşker ü ħāk ile yek-sān eyledi Ol ĥiśārı kim Ǿadū eylerdi müstaĥkem gümān Saŧĥ-ı melsāǿ oldı đarb-ı ŧūb-ı gerdūn-kūb ile Burc-ı bārū-yı felek-sā sedd-i İskender-nişān Ŧūb ata [ol] balyemez taǾbįr ider ehl-i meźāķ Kelle şekker atar aǾdāya [o] zeh[i]r-bāregān [9a] Berķ-i ħırmen-sūz-ı çerħ āfet-resān-ı sünbüle RaǾd-ı tünd-āvāz-ı teb gürz-efgen-i kerrūbiyān Cevher-i āteş-nihād u dūd-mān-ı raǾd u berķ Mār-ı tınnįnį-neseb sį-murg-ı āteş-āşiyān Beyża-i murġ-ı semender ŧāǿir-i āteş-şitāb Āşiyān-sāz-ı kelāġ-ı evc-i burc-ı lā-mekān [9b] Āteşįn pūlād-ı ġaltān gūy-ı meydān-ı neberd Dest-i çāpük şuǾle-i merdūd-ı pįçān śavlecān Tuĥfe-i tārįħ-i dest-i Ħüsrev-i āteş-perest Āteşįn ebr-i şerer-engįz-i çeşm-i aĥterān Zehr-i düşmen-küş luǾāb-ı şuǾle-i kām-ı neheng Mühre-i ŧansu-ŧabįǾat pān-zeh[i]r-i dūstān [10a] MaǾden-i kibrįt-i germ ü münbit-i bārūt-ı serd Cevher-i āteş-rübā sāmān-ı dūzaħ-der-miyān The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si Pįl-i mest-i ħum-şikem düm-keş seĥāb-ı şuǾle-bār Ħāne-zād-ı raǾd u berķ ü raħne-sāz-ı āsmān Āteşįn fevvāre-i ĥavż aħker-i şuǾle miyāh Hāven-i bį-deste-i gerdūn-kūb-ı kįn-sitān [10b] RaǾd [u] şimşek bedreķa misnā-yı İsrāfįl-dem Zinde-vār-ı mürdegān u mürde-sāz-ı zindegān Dāne-i sįħ naǾre-zen āteş-i sihām śāǾiķā Çāk-rįz-i nāf-ı ġabrā sįne-i gerdūn-çünān Cūş-ı mevc-i āteşįn deryā-ħurūş-ı rusta-ħįz Sįne-i ŧūb-ı zemįn-fersā neheng-i bį-āmān [11a] Dūzaħ-āşām-ı belā-menǾ sırr-ı diyār-ı fenā MeşǾāl-i efrūz-ı Ǿālem-sāz-ı rāh-ı keh-keşān Heybet-i endāz-ı mühre raħne-sāz-ı kūh-ı Ķāf Şiddet-i śıyt u śadā eğninde maġz-ı fırķadān Gülledür āġūş-ı āteş kelle-i ġalŧān-ı ħūn Maġz-ı düşmen baş u ten-fersā-yı cān-ı cengiyān [11b] Bü’l-Ǿaceb rūyįn menār üftāde-i meşǾal-fürūz Ŧurfe-i cādū-yı müsǾid mühre-endāz-ı dehān Berķ-i lāmiǾ der-miyān-ı dūd-ı evvel iltihāb Rācim-i āteş-şihāb endāz-ı dįv-i rezmiyān Ġāret-i düşmen-i münādį’ś-śalā-yı gįrūdār NaǾre-i aǾdā-şiken tebşįr-i naśr-ı imtinān The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik [12a] Dįv-i āhen-dil semender-ĥāsiyet āteş-gıdā Mālik-i dūzaħ zebānį ehremān-ı bį-zebān Ser-nigūn gerdān-ı çarh-ı ĥāyme ŧarz-ı bį-sütūn Berhem-endāz-ı kevākib naķş-ı zeyl-i sāye-bān Nār-ı Nemrūd-ı Ǿażāb āb-ı gül-istān-ı Ħalįl Āteş-i rezm-i Ǿadū gül-bāş-ı bezm-i dūstān [12b] Āteşįn ās-ı şerer gendüm rakįķ-i nūr bād Dūd-gāh-ı tįre-dem şuǾle miyāh-ı nāve-dān Śadme-i śarśar-nihād u lerze-i kūy-ı zemįn Bā-vücūd-ı bįm-i naǾre zehre-çāk-ı Ǿarşiyān Rāh-ı āmed-şüd dem-i endāz-ı mühre gūr-ken Şuġl-ı evvel kār-ı gūr āħir helāk-ı düşmenān [13a] Dūd-ı menǾ-engįz-i ŧūfān şuǾle-bārān-ı seĥāb Ĥayret-i endįşe-fermā żaǾf-ı ķalb-i serverān Bįm-i āşub-ı ķıyāmet rūz-ı şeb-gūn-ı vegā Dūzaĥ-ı berpā-sitāde tuǾme-ħˇāh-ı rāyegān Ebr ü bād-ı berķ ü bārān māye-i cevv-i semā Ħoş-dārū-yı şikem-rān ħurde-tamāǾ-ı demān [13b] Gürze-māra zehr-i dendān neşve-i cān-ı adüvv Mühre der-kām ejder ü pan-zehr-i cām-ı ħüsrevān Ejder-i ābisten-i dūzaĥ-meşįme mühre-zāy RaǾd u berķ u śāǾiķā ebnā-yı tevǿem-zādeġān The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si Rākib-i gerdūn-ı gerdān cengį-i sengįn-rikāb Pūye-i śarśar-şitāb u māye-i āteş-Ǿinān [14a] ǾĀşıķ-ı ser-keş-ŧabįǾat tünd ü mest-i naǾre-zen Şāhid-i gül-gūn-ķabā āteş-ruĥ u gįsū duħān RaǾd u berķ u śāǾiķa sāmān-ı tūfān-ı hecā Şūriş-i heft-āsumān āşūb-ı pür-ħāş-ı keyān Kürre-i nār-ı ĥaķįķi tevǿem-i çerħ-i eŝįr Evren-i gerdūn-süvār āşüfte şįr-i şerzegān [14b] Śūret-i maǾnā-yı dūzaĥ ejder-i rūyįn-beden Merĥabā timŝāl-i ķahr-ı pādişāh-ı ķahramān Pādişāh-ı tįġ-zen düşmen-küş-i aǾdā-şiken Mālik-i ŧūb u tüfeng ü leşker-i şįr-i jiyān Rüstem-i ceng-āzmā Sām-ı Nerįmān-iştihār Miġfer-i elmās-tāb u cūş[iş]-i bebr-i beyān [15a] İmtiĥān-ı tįħ-i bürrān kelle-i üştür-rübā Zūr-ı vaĥş-endāz-ı bāz u çāk-i dirǾ-i imtiĥān Ġāh endāz-ı cirįd reşk-āver-i tįr-i ecel Gāh devr-endāz-ı nāvek ceste-i Rüstem-kemān Ey ŦulūǾį midĥat-i memdūĥ-ı Ǿālį-menķıbet Cins-i nā-yāb-ı feśāĥat sende yoķ naķd-i revān [15b] İnkisār-ı şerm ile eyle duǾā-yı müstecāb Dāǿim olsun çāre-sāz-ı müşkilāt[ı] MüsteǾān The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik Tā ki leşker-küş ola dünyāda her śāĥib-žuhūr Tā ki ceng-āver ola Ǿālemde her śāĥib-ķırān Tā ki ķalǾa-gįr ola ŧūb u tüfeng-i kār ü zār Tā ki düşmen-küş ola tįr ü kemān tįġ ü sinān [16a] Dāǿimā olsun mužaffer pādişāh-ı dįn-penāh Her zaman olsun firārį leşker-i şāh-ı cebān Ĥaķ TeǾālā devlet ü Ǿömrin firāvān eyleye Bed-sikāl-i cāhı olsun ħ˘ār u zār u nā-tüvān KAYNAKÇA AKKUŞ, Metin, (), Nef’î Divanı, Akçağ Yay., Ankara. AKSAN, Doğan, () Anlambilim, Anlambilim konuları ve Türkçenin Anlambilimi, Engin Yay., Ankara. DEMİREL, Şener, (), “ Yüzyıl Sebk-i Hindî Şairlerinden Nâilî ve Fehîm’in Şiirlerinde Soyutlama ya da Alışılmamış Bağdaştırmalar”, Sözde ve Anlamda Farklılaşma-Sebk-i Hindî (Haz. H. Aynur, M. Çakır, H. Koncu), Turkuaz Yay., İstanbul. ED-DURÎ, Abdülaziz, (), “Bağdat” Mad., TDV İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., C. 4, İstanbul, s. HALAÇOĞLU, Yusuf, (), “(Bağdat) Osmanlı dönemi” Mad., TDV İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., C. 4, İstanbul, s. seafoodplus.info?k= [E.T. ]. KAÇAR, Mücahit, (), “IV. Murâd Devrine Ait Manzum ve Minyatürlü bir Gazâ- nâme: Tulûî’nin Paşanâme İsimli Eseri”, Türkiyat Mecmuası, C. 21, s. KAYA, Bülent (), Divan Şiirinde At, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara. Mehmet Halife, (), Tarih-i Gılmani, Haz. Kamil su, KTB Yay., Ankara. ÖZTEKİN, Özge, (), “Eski Şiire Diyalektik Gönderme: Sebk-i Hindî’nin Alışılmamış Bağdaştırmalarında Metaforik Bir Yansıma Olarak Karşıtların Birliği”, Turkish Studies, V. 4/1-I, s. PAKALIN, Mehmet Zeki (). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara. The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. IV. Murat’ın Bağdat Seferi Hakkında Yazılmış Bir Kaside: Tulû’î’nin Pesendîde-nâme’si UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, (),Osmanlı Tarihi, III. Cilt, I. Kısım (II. Selim’in Tahta Çıkışından Karlofça Antlaşmasına Kadar), TTK Bas., Ankara. ÜNAL, Tahsin, (). IV. Murad ve Bağdat Seferi, Berikan Yay., Ankara. YILMAZ, Ziya, (), “Murad IV” Mad., TDV İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., C. 31, İstanbul, s. EKLER: PESENDÎDE-NÂME’NİN İLK İKİ SAYFASI The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s. Özer Şenödeyici - Halil Sercan Koşik The Journal of Academic Social Science Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran , s.

IV. MURAD

27 Temmuz (İstanbul) -8 Şubat (İstanbul)  

 

seneleri arasında hüküm süren onyedinci Osmanlı padişahı ve İslam Halifesidir.

IV. Murat,  Osmanlı&#;nın ilk 10 padişahının haricinde sefere çıkan nadir isimlerdendir. Bunlar arasında en önemlisi Revan ve Bağdat seferidir. Bu seferlerinden dolayı Bağdat fatihi olarak anılan IV. Murad çocuk yaşta tahta çıktı fakat idare annesi Kösem Sultan&#;ın elindeydi. İdareyi tam anlamıyla yılında eline aldı, gibi erken ve genç yaşta vefat etti.

Osmanlı devrinin büyük şahsiyetleri arasında anılır. yılında İstanbul’da doğan Şehzade Murat, I. Ahmet’in Kösem Sultan’dan olma oğludur. Amcası I. Mustafa’nın akli dengesi yerinde olmadığı için tahttan indirilmesiyle henüz çok küçük yaşta olmasına rağmen annesi Kösem Sultan&#;ın tesiriyle tahta çıktı. yılında sultan olan seafoodplus.info, saltanatının ilk zamanlarında küçük yaşından ötürü annesinin etkisi altında kaldı. 9 yıl boyunca devrin olaylarında herhangi bir tesiri olmadı. İdareyi adına yakışacak şekilde ancak Sadrazam Recep Paşa’yı ve  zorbaları yılında ortadan kaldırdıktan sonra ele aldı.

Devlet bu dönemde oldukça sıkıntı içindeydi; zira İstanbul’daki otorite boşluğu taşradaki idarecilerin kendi başlarına hareket etmesine yol açtığı gibi katledilen Sultan Osman’ın kanını dava etme iddiasıyla ortaya çıkan Erzurum ve çevresini hakimiyeti altına alan Abaza Paşa ciddi problemler oluşturdu. yılında Bağdat Safevilerin eline geçti ancak geri almak IV. Murat’ın ilk hedefiydi.

Bağdat’a gönderdiği paşa uzun çarpışmalar sonucunda bir şey elde edemedi fakat diğer taraftan Abaza Paşa teslim oldu ve padişahtan af diledi. yılında çıkılan ikinci Bağdat Seferi’nden de bir sonuç alınamadı. IV. Murad’ın saltanatının bu döneminde Avrupa Otuzyıl Savaşları&#;nın buhranı içindeydi ve mezhep problemleri Osmanlı topraklarında da kendini gösteriyordu. Aynı zamanda ülke içindeki asayişsizlik had safhaya ulaşmıştı ve sonunda IV. Murat kendi otoritesini kurmak için harekete geçti.

Öncelikli olarak zorbalaşan devlet adamlarını bertaraf etti, bunun için sert yöntemlere başvursada bu tavırları ile ancak emniyet ve asayiş sağlanabildi. yılında şehrin beşte birini kül eden yangına Cibalikapısı dışındaki bir gemi kalafatçısının sebebiyet verdiği bilinmektedir. Kaynaklarda telafisi imkansız bir zarara uğranıldığı belirtilirken, pek çok ulema ve eşrafın konaklarındaki yazma eserlerin mahvolduğu en acı durumlardan biridir. Bu yangın birçok dedikoduya, bilhassa kahvehanelerde ileri geri konuşmalara yol açtığından kahve ve tütünü haram sayan Kadızade Mehmet Efendi’nin teşvikiyle IV. Murad kahvehaneleri yeni bir yangın çıkar bahanesiyle yıktırıp yerlerine bekarlara, debbağ ve nalbantlara mahsus odalar yaptırdı ve tütünü yasakladı. yılına gelindiğinde ise İran Seferi’ne çıkmadan önce meyhaneleri yıktırarak, kahve ve tütünden sonra içkiyi de yasakladı. Bunun yanında IV. Murad, Osmanlı tarihinde daha önce görülmemiş olan ve kendisinden sonra nadir rastlanan şeyhülislam katline neden olan ilk padişah olmuştur. 

Seferleri

/33 yılında İran seferine çıkan sultan aldığı kalenin adıyla Revan Seferi olarak anıldı ve 10 günlük bir direnişin ardından Revan teslim alındı. Bu sırada annesinin kendisine karşı birtakım entrikalar çevirmesinden kaygılandığı için kardeşlerini ortadan kaldırmaya başladı ve Revan zaferinin estireceği olumlu havayı uygun görüp İstanbul’da bulunan Şehzade Bayezid ile Süleyman’ı öldürttü, ancak bu durum herkeste nefret ve hüzün uyandırdı. yılında Osmanlı ordusunun Revan’dan ayrılışından hemen sonra bölge Safeviler’in eline geçti.

Bölgeyi geri almak için sefer hazırlıkları başladı ve 2 yıl sonra IV. Murat ordusu ile yine Revan üzerine yürüdü. Bölgeye ulaştıklarında padişah her şeyi yakından inceledi ve kuşatma gittikçe şiddetlendi. Bağdat’ta bulunan İranlılar’ın Osmanlılar’ın elindeki kulelerin altına lağım yerleştirmekte olduğu haberi yayılınca başlayan çarpışma bir gün bir gece sürdükten sonra birçok İranlı yakalandı, hanları hapsedilip diğerlerinden pek çoğu öldürüldü. Bunun ardından şehir fethedildi ve yılında İstanbul’a doğru yola çıkıldı.

Osmanlı Devleti ile Venedik Cumhuriyeti arasındaki münasebetlerin bir müddet kesilmesine sebep olacak kadar önem kazanan olay Avlonya hadisesidir. Akdeniz’in emniyeti ile görevli Cezayir ve Tunus donanmalarının başındaki Ali Piçinoğlu, Girit ve İtalya sahillerinde faaliyette bulunduktan sonra Avlonya Limanı’na geldi, Venedik hükümeti, Marino Capello kumandasındaki 28 kadırga ve bir büyük gemiden oluşan donanmasıyla Avlonya’yı abluka altına aldı, kale ve şehri topa tuttu, Piçinoğlu’nun gemilerini alıp götürdü. Olayı haber alan IV. Murad büyük bir hiddete kapıldı, antlaşmayı bozan Venedik ile ticari münasebetlerin kesilmesini ve yılda 50 yük akçe gelir getiren Spalato Gümrüğü’nün kapatılmasını emretti. yılında sonunda eskiden beri sürmekte olan ticari münasebetlerin korunması esasına dayalı ve tazminatı ihtiva eden bir antlaşma imzalandı.

Hastalığı ve Ölümü

Padişah Revan seferinde başlayan ve gittikçe artan gut hastalığına yakalandı. Bağdat seferinde bazen tahtırevanla yolculuk etmek zorunda kaldı ve dönüşte kendisine şiddetli bir baş ağrısı ve ardından titreme gelerek yatağa düştü. Sefer sonrası biraz düzelmekle beraber İstanbul’daki zafer alayında zorlukla bulunabildi. Kasım ayında avlanmak üzere gittiği Beykoz taraflarında tekrar ağırlaşınca etrafındakilerin tavsiyesiyle aşırı derecede kullandığı içkiden vazgeçti. Üsküdar sarayında 10 gün istirahat neticesinde iyileşmekle beraber maneviyatı çok bozuktu; güneş tutulmasından ve hazinede bulduğu bir cifir kitabından hayatıyla ilgili olumsuz anlamlar çıkarıyordu.

yılında bir gece aniden fenalaşan sultan, ara ara şuurunu dahi kaybetti. Yılın 8 Şubat’ında ise hayatını kaybetti. Tabutu Sultan Ahmet Camii yanındaki babası I. Ahmet’in türbesine defnedildi.

Şahsi İmajı

IV. Murad, Osmanlı padişahları arasında farklı karakterde bir şahsiyettir. İrade ve hâfızası kuvvetli, gözü hiçbir şeyden yılmayan bu hükümdar vesayet altında yaşadığı yıllarda devlet işleriyle ilgilenmiş, tebdil gezerek her şeyi yakından görüp anlamaya çalışmış, memleketin iç ve dış durumunu düzeltebilmiştir. Gittikçe artan sert tutumunu daha çok kötülüklerine inandığı kimseler hakkında göstermiştir.

Askerin başında savaşa katılan bir Osmanlı padişahıdır. IV. Murad dönemi alim, şair, tarihçi, hattat ve musikişinas gibi muhtelif sahalarda yetişmiş fikir adamları bakımından Osmanlı Devleti’nin en dikkate değer bir devresi olmuştur. Evliya Çelebi, Katib Çelebi, Nef‘i, Şeyhülislam Yahya, Veysi, Koçi Bey, Azmizade Haleti gibi isimler edebiyat sahasında dönemin önde gelen şahsiyetlerinden sadece birkaçıdır. Arapça ve Farsça bilen IV. Murad yüksek bir edebi kabiliyeti olmamakla birlikte Muradi mahlasıyla şiirler yazmış, musikiyle ilgisi besteler yapacak düzeye ulaşmış, kimden öğrendiği bilinmemekle beraber özellikle ta‘lik hattını güzel yazmış, siyasi gayeleri için kullanmak istemiş olsa bile zamanının tartışma konularıyla uğraşmaya özenmiştir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir