İltihaplı diş ağrısı nasıl geçer sorusunun en kesin cevabı bir diş hekimi müdahalesidir. İltihaplı apseli bir diş varlığında öncelikle yapılması gereken hemen bir diş hekimine muayene olmaktır.
Aşağıdaki uygulamalar kesinlikle iltihaplı diş ağrısını geçirir anlamına gelmez. Hatta hiç işe de yaramayabilir.
Diş hekimine hemen gitmek mümkün değilse iltihaplı diş ağrısını hafifletmek için;
* Tuzlu suyla gargara; o bölgeyi temizleyerek iltihaplı diş ağrısına iyi gelebilir. Bir çay bardağı ılık suya bir çay kaşığı tuz katılarak gargara yapılabilir. Tuzlu suyun temizleyici özelliği çürük bölgesini temizleyeceğinden ağrıyı geçirebilir.
* Bölgeye soğuk uygulamak; bölgedeki metabolik aktiviteyi yavaşlatacağından ağrıyı hafifletebilir. Bir peçete ya da beze sarılmış buz parçalarını hafifçe iltihaplı bölgede yanağın üzerine bastırmak gerekir.
*Ağrı kesici içmek iltihaplı dişin ağrısını geçirmeye yardımcı olabilir. Ağrı kesicileri kesinlikle aşırıya kaçmadan, prospektüsünde yazdığı şekilde kullanmak gerekir.
Apranax, cataflam, majezik, arveles gibi ağrı kesiciler olabilir ama çoğu zaman ağrı kesici pek fayda etmez.
Ağrının sebebi çürük bir dişse bir karanfili ezerek dişin içine koymak da çok hızlı bir çözüm olabilir.
Önemli : İltihaplı apseli dişin ağrısını geçirmek amacıyla asla dişin içine aspirin gibi ilaçlar, karbonat, hidrolik yağı v.s. şeyler koymayınız.
Tüm Blog Yazıları
Günlük yaşantımızda ilaçlara bağlı birçok belirtiler görülebilir. İlaçlara bağlı belirtilerin bir çoğu bağışıklık sistemimizin gelişiminde yer almadığı öngörülebilir reaksiyonlardır. Oysa alerjik ilaç reaksiyonları belirli bir ilacın uygun dozda kullanımından kısa süre (dakika-saatler) sonra ortaya çıkan öngörülemeyen belirti ve bulgulardır. Alerjik ilaç reaksiyonları basit cilt döküntüsüne neden olabileceği gibi ağır yaşamı tehdit eden anafilaktik ya da sistemik reaksiyonlara da yol açabilir.
Alerjik ilaç reaksiyonları tüm ilaç reaksiyonlarının ancak %’unu oluşturur. Hastalar tarafından sıkça dile getirilmesine rağmen gerçek ilaç alerjisi oranları çok düşüktür. Erişkinlerde daha sık görülür.
İlaç alımından sonra ortaya çıkan her belirti alerjik reaksiyon yönünde değerlendirilmemelidir. Örneğin aspirin dozuna bağlı olarak ortaya çıkan kulak çınlaması, antibiyotiklere bağlı gelişen ishal ya da tansiyon ilaçları olan ACE-inh sonucu gelişen anjioödem alerjik reaksiyonlar değildir.
İlaçlara karşı alerjik reaksiyonlar geliştiği süreye bağlı olarak iki gruba ayrılabilir. Erken gelişen reaksiyonlarda bulgular genellikle aşağıdaki gibidir.
İlaçlara bağlı olarak geç gelişen reaksiyonlarda belirtiler saatler hatta günler sonra ortaya çıkabilir. İlk bulgular ciltte küçük döküntüler şeklinde çıkabilir. Ancak daha sonra Steven’s Johnson sendromu, toksik epidermal nekrolizis ya da organ tutulumu (karaciğer, lenf, kalp vb) ile seyreden ağır sistemik reaksiyonlar (DRESS) görülebilir.
Ancak en önemlisi ise sistemik, yaşamı tehdit eden anafilaksi reaksiyonlarıdır.
Ne yazık ki ilaç alerjisini tespit etmeye yönelik kesin ve genel bir test bulunmamaktadır. İlaç alerjinizin olup olmadığını değerlendirebilmek için:
gibi ayrıntılı bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Sizin verdiğiniz bilgilere göre alerji ve immünoloji uzmanı tarafından gerekli testlerin yapılması planlanmaktadır.
İlaç alerjisini değerlendirirken hastanın ihtiyacına, daha önce yaşanan sorunun özelliğine göre şüpheli ilaçlar veya kullanabileceğiniz güvenli alternatif ilaçlar ile testler yapılmaktadır. Bunlar,
Deri testleri negatif sonuçlanırsa ilaç karşılaştırma testi yapılır. İlaç karşılaştırma testinde şüpheli ilaç küçük dozlarda verilmeye başlanır ve eğer reaksiyon olmazsa belli aralıklarla doz giderek arttırılır. Sonunda hastanın alması gereken toplam doza ulaşılır. Reaksiyon gelişirse ilaç alerjisi tanısı onaylanır. Gelişmediği zamanlarda ise ilaç alerjisi olmadığını söyleyebiliriz. Ancak az bir orandaki hastada test sonuçları negatif olsa bile (özellikle penisilin) ileriki dönemde reaksiyon gelişebileceği unutulmamalıdır.
Alerji ve immünoloji uzmanınız tarafından yapılacak testlerin ilaç ile yaşanan istenmeyen olaylardan hafta sonra yapılması gerektiğini unutmayalım.
İlaca bağlı alerjik reaksiyon gelişirse ilk yapılacak olan sorumlu ilacı doktorunuza danışarak kesmenizdir. Hafif döküntüler ilaçlar ile tedavi edilebilir. Hayatı tehdit eden alerjik reaksiyon (anafilaksi) ise acil müdahale gerektiren tıbbi bir durumdur. Hiç zaman kaybetmeden acil servise başvurulmalıdır. Eğer yanınızda adrenalin oto enjektörü taşıyorsanız hemen üst bacak uyluk kası içine yapılarak en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
Bazı hastalarda alerjiye neden olan ilacın mutlaka kullanılması gerekmektedir (kanser tedavisi, bazı kan hastalıkları veya romatizmal hastalıklarda vb). Böyle durumlarda duyarsızlaştırma metodu uygulanır. Hasta hastaneye yatırılarak doktor ve hemşireler tarafından çok yakın gözlem altında alacağı dozun milyonda birinden başlanarak ilaç yavaş yavaş vücuda verilerek ilaca karşı tepkisizliğe alışması sağlanır.
İlaç alerjisi gelişimi için kimler risk altındadır?
İlaç ile ilgili riskler;
Hasta ile ilgili riskler;
İlaç alerjisi gelişimi için riskleri oluşturmaktadır.
İlaç alerjisi olan hastaların alacağı önlemler nelerdir?
İlaç alerjisi şüphesi varsa mutlaka alerji ve immünoloji uzmanı tarafından değerlendirilmeniz ve uygun testlerin yapılması gerekmektedir.
İlaç alerjiniz kesinleşmiş ise kullanmamanız gereken ilaç/ilaçların listesini doktorunuzdan isteyin ve yanınızda taşıyın. Bu sizin için hayati öneme haizdir.
Çapraz ilaç reaksiyonlarının engellenmesi için hasta kendi ilaç alerjileri konusunda doktorunu mutlaka bilgilendirmelidir.
İlaç alerjilerinin geçici olup olmadığına ilişkin yeterince bilgi yoktur. Bu nedenle alerji uzmanı tarafından hasta değerlendirilip gerekli testler yapıldıktan sonra ilaç alerjisinin devam edip etmediğine karar verilmelidir.