Deli raporu nedir ve nasıl çıkarılır hakkında bilgi verdiğimiz bu yazımızda aradıklarınızı bulabilirsiniz. Deli raporu nasıl çıkarılır, kimlere verilir, iptal ediliri mi ve daha birçok sorunun cevabına gelin birlikte bakalım
Tercihiniyap Forum Tekrar Aktif Tıklayın
Türkiyede deli kavramının pek çok karşılığı bulunmaktadır. Özellikle köy, kasaba ve ilçe gibi küçük yerleşim yerlerinde pek çok kişinin lakabı delidir. Ayrıca arkadaşlar, eşler, dostlar arasında sık kullanılan hitaplardan biri yine deli kelimesidir. Tüm bunların yanı sıra mahallemizde, caddemizde, oturduğumuz veya çalıştığımız bölgede aşık veya deli olarak adlandırılan bazı kimseler görülebilmektedir. Üstelik Devlet-i Ali, yani Osmanlı Devleti zamanında düşmanla ön saflarda mücadele eden atlı gruplara da yine deli adı verilmektedir. İşte bu ve benzeri pek çok nedenden ötürü Türkler için deli kelimesinin yeri bir başkadır. Bu nedenle bu kelimeyle ilgili her konu da ilgi çekmektedir. Özellikle de deli raporu ile ilgili pek çok soru sorulmakta pek çok konu gündeme gelmektedir. Bazı kişiler kendilerinde deli raporu olduğunu söyleyerek bazı kişileri tehdit edebilmektedir, bazı kişiler gerçekten sahip oldukları bu rapor nedeniyle işledikleri suçların cezasını çekmemektedir. Bu rapora sahip olan kişilerin toplumsal kurallardan, hukuk kurallarından muaf olduğunu düşünülmektedir. Bu belge kişiye resmi olarak belirli izinler vermektedir denilebilir. Tüm bu bilgilere rağmen deli raporuyla ilgili hala pek çok soru işareti bulunmaktadır. Peki deli raporu nedir? Ne demek? Deli raporu ne iş yapar? Deli raporu nasıl çıkarılır? Nasıl alınır? Deli raporu numarası nedir? Nerede yazılır?
Deli raporu bir kişinin akli ehliyetinin olmadığının resmi kurumlarca onaylandığına dair kanıtı olan resmi bir belgedir. Bu belge söz konusu kişinin zihinsel, akli durumunun yetersiz olduğunu gösterir. Deli raporu devlet tarafından vatandaşlarına verilir. Kişinin zihinsel, akli durumunun kendisine ve çevreye verdiği veya verebileceği zarara göre bir derecelendirme yapılır. Bu derecelendirmeye göre kişinin kendisine ve çevreye vereceği zarar oldukça fazla ise ve zarar verme potansiyeli de tehlikeli seviyedeyse kişi hastaneye, rehabilitasyon merkezine, akıl hastanesine yatırılır. Ancak kişinin delilik seviyesi iyileştirilebilir veya az ise kişinin normal yaşamından ayrılmasına gerek kalmaz. Deli raporu halk arasında 46 raporu olarak da bilinir.
Bu oldukça zorlu bir süreçtir. Zihinsel durumu çok tehlikede seviyede olan biri için bile deli raporu almak kolay bir iş değildir. Bunun pek çok sebebi vardır. Ancak asıl neden bir kişiye deli teşhisi konulduğunda ilgili kişi tüm haklarını kaybetmiş olacaktır. Üstelik o kişi için, o kişi hakkında verilen tüm kararlar devlet veya ailesi tarafından verilecektir. Bu nedenle kişinin akli ehliyeti elinden alınmadan önce söz konusu hasta ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde bir heyet tarafından kontrol edilir. Testlere tabi tutulur. Bu sayede bu kritik karar verilmeden önce iyice emin olunur. Kontroller sonucunda kişinin deli raporu alması gerektiği yönünde bir kanaat oluşursa, hastane kurulu onaylı bir belge verilir.
Raporla ilgili en kritik konuların başında bu belgenin kimlere verileceği ile ilgilidir. Çünkü akli durumu yetersiz olan, zihinsel durumu belirsiz olan her kişiye bu rapor verilmemektedir. Bu nedenle deli raporu almanın şartları sık sık merak edilmektedir. Hatta down sendromu olan kişilerle deli olan kişiler aynı kefeye konulmaktadır. Ancak deli olarak tabir edilen kişiler bir şizofrenik rahatsızlık sonucu bu hale gelmektedir. Beyinleri normal bir insan gibi çalışmaz ve tedavileri oldukça zorludur. Üstelik gözetim altında olmamaları, tedaviye başlamamaları durumunda kendilerine ve topluma büyük zararlar verebilirler.
Down sendromu olanlar, öğrenme yavaşlığı olanlar ile deliliğin aynı olmadığı bilinmelidir. Deli olarak kabul edilen biri tüm toplumsal kuralların dışında kalır. Üstelik akli dengeleri yerinde olmadığı için toplumun içerisinde yer almak gibi bir kaygıları da genellikle olmaz. Yaptıkları davranışlardan dolayı suçlanamazlar ve kendilerini suçlu hissetmezler. Bu oldukça tehlikeli bir durum olduğu için kimlerin deli raporu alabileceği de sık sık sorulmaktadır. İşte deli raporu alma şartları
Deli raporu alan kişi kişilik haklarından mahrum kalır. Kişi hakkındaki tüm kararları ailesi veya devlet verir. Delilik seviyesine göre akıl hastanesine yatmak zorunda kalabilir. Delilik seviyesine bağlı olarak rehabilite edilmesi, tedavi edilmesi, düzenli olarak hastaneye gitmesi gerekebilir. Ayrıca tüm haklardan muaf olduğu da kanıtlanmış olur. Bu belge sayesinde kişinin toplumsal kuralların da dışında yer aldığı ilan edilir.
Deli raporu bir anlamda pek çok sorumluluktan kişiyi kurtardığı için suçlular, kaçaklar deli raporu almaya çalışır. Hapishaneye girmek istemeyen, askere gitmek istemeyen, yakalanmaktan korkan kişiler deli raporu almak istemektedir. Bu nedenle hastanelere başvuran, rüşvet teklif eden, tehdit eden pek çok kişi bulunur. Ancak deli raporu gerçekten akli ehliyeti olmayan, şizofrenik teşhis konulan kişilere verilir.
Bu rapor kişinin akli ve zihinsel olarak yeterli olmadığını göstermek için devlet tarafından verilir. Kişinin tüm haklarının elinden alındığını, kişi hakkında verilen kararların ailesi ve devlet tarafından verildiğini belirtir. Ayrıca kişinin toplumsal ve hukuki kuralların dışında kaldığını da resmi olarak gösterir. Ayrıca deli olarak kabul edilen kişinin sağlık ve rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanması için de bu rapora ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu raporu alan kişiler tüm haklarını kaybeder. Kişiyle ilgili tüm kararları ailesi veya devlet verir. Ancak bu raporun geçerliliği süresiz değildir. Bazı kişiler yaşadığı acılar, kayıplar nedeniyle dönemsel travmalar geçirebilir. Bu nedenle deli raporunun geçerliliği de belirli süreler dahilindedir. Söz konusu kişi sık sık kontrol edilir ve bu raporu alıp almayacağı netleşir. Deli raporu olan biri iyileşmesi durumunda, zihinsel yeterliliğini geri kazanması durumunda daha önce aldığı deli raporu iptal edilir ve bir daha rapor verilmez. Deli raporunu iptal etmek için hastane kurulu tarafından kontrol edilmek ve onaylı rapor almak gerekir.
Türkiyede asker kaçağı olan, askere gitmek istemeyen binlerce kişi bulunmaktadır. Bu kişiler bedelli askerlikle, yeni askerlik sistemiyle dertlerinden kurtulsa da pek çok kişi askerlikten başka türlü kaçmanın yollarını arar. Bu noktada en çok başvurulan yol ise deli raporu almaktır. Deli raporu alan kişi devlet tarafından deli olarak kabul edilir ve haklarından mahrum edilir. Bu kapsamda kişinin askere gitmesine, bu görevi yapmasına da gerek kalmaz. Çünkü bu görevin gerekliliklerini yerine getiremeyeceği ispatlanmış olur. Bu nedenle bu rapora sahip olan kişiler kesin olarak askere gitmez, askere çağrılmaz.
İşte geldik en merak edilen konuya. Türkiyedeki her bir vatandaş en az bir kere deli raporum var bana bir şey olmaz diyene rastlamıştır. Peki gerçekten de deli raporu olana bir şey olmaz mı? Deli raporu olan hapse girer mi?
Anayasada deli raporu olan kişinin işlediği suç nedeniyle ceza alamayacağı vurgulanır. Ancak bu kişiler ellerini kollarını sağlayarak günlük hayatlarına devam etmez. Topluma verebilecekleri zarar nedeniyle güvenlik tedbiri uygulanır. Ancak bu kişilerin akli dengesinin olmaması, ne yaptığının farkında olmaması, işlediği suçun sonuçlarını algılayamaması gereklidir. Ancak zihinsel durumu daha iyi olan kişilerin cezadan yırtmasına imkan yoktur. Bu kişilere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 25 yıl hapis cezası, müebbet hapis cezası yerine ise 20 yıl hapis cezası verilmektedir. Ayrıca diğer durumlar da ceza indirimleri uygulanır. İşte anayasadaki o madde:
Yazımızı Puanlamak İster misin?
tck'nın maddesine tabii olduğunuzu gösteren rapordur
kusursuz bir cinnet gecirmek ve ortaligi kan golune cevirmeden once mutlaka edinilmesi gereken bir rapor, aldiginiz onca intikamdan sonra bakirkoy gibi bir muhitte rodin in dusunen adam kopyasinin yaninda ikamet etmenin altin anahtari.
bir takim mafya mensubunun agircezadan yirtmak icin bolca paraya kiyarak edindikleri "akli yetisi suca meyilli oldugundan, toplumdan bir muddet uzak tutulmasi ve psikolojik tedavi gormesi gerekmektedir" turunden oneriler iceren bi nevi delidir ne yapsa yeridir ruhsati.
askerlikten yırtmak için gerekli,nacizane rapor.
yeni kanuna göre 32 raporu (daha da doğrusu 32/1 raporu) olarak adlandırılması gereken hede. fakat var mı 46 raporunun karizması? 32 raporuymuş. peh
(bkz: biz biz idik biz idik)
türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan herkese nüfus kağıdı ekinde verilmesi gereken evraktır. nasıl olsa 30larına gelmeden, herkesi, en az bir defa çıldırtmaktadır bu ülkede yaşayanlar, yaşananlar.
türkiye futbol liglerinde bir tek fenerbahçe'nin sahip olduğu bir rapordur. bunu da her türlü suçu işleyen fenerbahçe'nin cezai yaptırım görmemesine bağlıyoruz.
49 doğumlu babamın 3 yıl ile kaçırdığı rapordur.
erdal beşikçioğlu, yasemin allen ve melis birkan ın başrol olduğu 46 yok olan dizisindeki
eski türk ceza kanununda akıl hastalığı (cezaî ehliyet) ile ilgili hüküm olup meşhur olduğundan kısaca 46 raporu denilmiştir.
şimdi yeni () tck 32de düzenlenmektedir.
açıklaması için (bkz: ceza ehliyeti)
Natera sağlıklı bebek sahibi olmak isteyen anne adaylarına Down Sendromu gibi hastalıklar için sadece anne kanı örneği ile yapılabilen en doğru ve en kapsamlı testi sunmaktadır.
Sayısal Kromozom Anomalisi Nedir?
Sağlıklı bir bireyde anneden 23, babadan 23 adet olarak kalıtılan toplam 46 kromozom bulunmaktadır. Son kromozom çifti cinsiyeti belirlemektedir. Bayanlar, iki X kromozomu taşırken erkeklerde bir X ve bir Y kromozomu bulunmaktadır. Eksik ya da fazla kromozom varlığında zeka problemleri, gelişme ve büyüme gerilikleri de dahil olmak üzere değişik sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır.
• Bir kromozomun 2 kopyası yerine 3 kopyasının taşınması durumu ‘trizomi’ olarak adlandırılmaktadır.
• Bir kromozomun 2 kopyası yerine 1 kopyasının taşınması durumu ‘monozomi’ olarak adlandırılmaktadır.
Panorama™ Test Nasıl Çalışılmaktadır?
DNA, kromozomlarda bulunan genetik bilgiyi taşıyan yapıya verilen isimdir. Bebeğe ait DNA parçaları hamilelik sürecinde anne dolaşım sistemine geçmektedir. Panorama Non invaziv prenatal test (NIPT) ile anneden alınan kan örneğinden elde edilen bebeğe ait DNA analiz edilmekte ve bebeğin sağlığını etkileyebilecek sayısal kromozom anomalileri incelenmektedir.
Panorama NIPT, anne ve bebek için güvenli bir testtir. Amniyosentez gibi bebek için risk içeren girişimsel işlemlere gerek kalmadan sadece anneden kolayca alınabilen kan örneği ile çalışılmaktadır.
Panorama™ Test’in Alternatifleri Nelerdir?
Maternal Kanda Fetüs DNA’sıMaternal Kanda Fetüs DNA’sı
Hamilelik sürecinde yapılabilen farklı kan tarama testleri bulunmaktadır. Bu testler de Down sendromu gibi kromozomal bozukluk riskini saptayabilmektedir. Ancak bu tip tarama testlerinin hatalı sonuç verme olasılığı daha yüksektir. Bazı gebeliklerde fetüste kromozomal anomali olmasına rağmen hatalı düşük riskli sonuç, bazılarında ise fetüs sağlıklı olmasına rağmen hatalı yüksek riskli sonuçlar verilebilmektedir.
Gebelikte bebekteki kromozom anormalliklerinin kesin tespiti için, koryonik villüs örneklemesi (CVS) veya amniyosentez gibi testler de uygulanabilmektedir. Her iki yöntemde de düşük yapma riski (%1) bulunmaktadır.1 Test seçeneklerinizle ilgili daha detaylı bilgi almak için doktorunuza danışınız.
Sonucumu Ne Zaman Öğrenirim?
Test sonuçları, kan örneği Amerika’daki Natera laboratuvarına ulaştıktan sonra hafta içinde doktorunuza gönderilecektir.
Panorama™ Test İle Alacağım Sonuçlar Ne Anlama Gelmektedir?
Doktorunuza iletilecek raporunuzda sonuçlar aşağıdaki seçeneklerden biri gibi olacaktır:
• DÜŞÜK RİSK SONUCU : Bu sonuç bebeğin belirtilen kromozomal bozukluklardan birine sahip olma olasılığının çok düşük olduğu (fakat sıfır değil) anlamına gelmektedir.
• YÜKSEK RİSK SONUCU: Bu sonuç bebeğin belirtilen kromozomal bozukluklardan birine sahip olma olasılığının çok yüksek olduğu (fakat % kesinlikte değil) anlamına gelmektedir. Doktorunuz veya genetik danışmanınız yapılması gereken doğrulayıcı testlerle ilgili size bilgi verecektir.
*Çok düşük bir olasılıkla analiz edilen örnekten sonuç alınamayabilmektedir, bu durumda ikinci bir kan örneğini göndermeniz önerilecektir.
Kimler Ne Zaman Test Yaptırabilir?
Panorama test, en az 9. gebelik haftasında olan her yaştaki bayanda uygulanabilmektedir. Çoklu gebelerde (ikiz, üçüz..), taşıyıcı annelerde, yumurta donorü kullananlarda ve kemik iliği transplantasyonu alanlarda test çalışılmamaktadır.
Niçin Panorama™ Test Yaptırmalıyım?
Birçok hamile bayan doğacak bebeğinin sağlık durumu hakkında endişelenmektedir. Her türlü soru ve sorununuz için mutlaka doktorunuza danışmanız ve tavsiyeleri doğrultusunda uygun testleri yaptırmanız önerilir.
İleri anne yaşı, aile hikayesi veya rutin tarama testlerinde yüksek risk saptanması gibi nedenlerle bazı gebeliklerde kromozom anomalili bebek sahibi olma olasılığı artmaktadır. American College of Obstetricians and Gynecologists, bu gruptaki hamilelerde Panorama gibi non invaziv prenatal testleri önermektedir (Committee Opinion No. , Dec ). Panorama test, hastaların CVS veya amniyosentez kararlarına yardımcı olmaktadır.
Panorama test yaptıran ve test edilen hastalıklar açısından düşük risk taşıdığı saptanan bayanlar daha güvenli bir hamilelik süreci geçirmektedir. Yüksek risk saptanması durumunda ise yapılacak diğer adımlar için doktorunuz ile görüşmeniz ve tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmeniz gerekmektedir. Sağlıklı bebek garantisi veren hiçbir tarama testi bulunmamaktadır. Panorama testte ise birçok olguda incelenen kromozomların fazla ya da eksik kopya taşıdığı saptanabilmekle beraber bu oran % değildir.
Her hamilelikte, doğum defektleri, genetik veya diğer medikal problemlerin % oranında ortaya çıkma riski bulunmaktadır. Panorama test, sadece 21, 18, 13, X ve Y kromozomlarına ait sayısal anomalileri incelemekte, diğer sağlık problemleri ile ilgili bilgiler sunmamaktadır.
Panorama™ Test İle Hangi Kromozomal Bozukluklar İncelenmektedir?
Panorama test, diğer non invaziv testlere oranla daha fazla sayıda kromozomal bozukluğu tespit edebilmektedir.
Standart panel ile;
• Trizomi 21 (Down Sendromu); kromozomun ekstra bir kopyasının daha bulunması sebebiyle oluşmaktadır. Zeka geriliğinin en yaygın görülen sebebidir. Ayrıca, kalp ve diğer organlarda doğumsal defektlere neden olmaktadır. Bu bireylerde işitme ve görme sorunları da olabilmektedir.
• Trizomi 18 (Edwards Sendromu); kromozomun ekstra bir kopyasının daha bulunması sebebiyle oluşmaktadır. Bu hastalarda zeka geriliği görülmekle birlikte kalp, beyin ve diğer organlarda ciddi doğumsal defektler de ortaya çıkabilmektedir. Edwards sendromu görülen bebekler, bir yaşına ulaşmadan kaybedilmektedir.
• Trizomi 13 (Patau Sendromu); kromozomun ekstra bir kopyasının daha bulunması sebebiyle oluşmaktadır. Bu hastalarda zeka geriliği ve birçok doğumsal anomali görülmektedir. Patau sendromu görülen bebekler, genellikle bir yaşına ulaşmadan kaybedilmektedir.
• Monozomi X veya 45, X (Turner Sendromu); Bu bozukluk sadece bayanlarda görülmektedir ve bir X kromozomunun olmaması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Hastalarda kalp defektleri, işitme problemleri, minör öğrenme güçlükleri görülmektedir. Ortalamaya göre daha kısa boylu olan bu bireylerde infertilite (kısırlık) problemi bulunmaktadır.
• Triploidi: Ekstra 23 kromozom setinin taşınması (toplamda 69 kromozom) ile oluşmakta ve doğum defektlerine neden olmaktadır.
• Kaybolan ikiz: Çoğul olarak başlayan gebeliklerde, ilerleyen dönemde gebelik keselerinden birinin kaybolması durumudur.
Panel .
(Mikrodelesyon Paneli)
Trizomi 21, Trizomi 18, Trizomi 13, Monozomi X, Triploidi/Kaybolanİkiz, 22q Delesyon Sendromu (DiGeorge Sendromu), 1p36 Delesyon Sendromu, Angelman Sendromu, Cri-du-chat Sendromu, Prader-Willi Sendromu
Referanslar:
1- Nicolaides KH, Syngelaki A, Gil M, Atanasova V, Markova D. Validation of targeted sequencing of single-nucleotide pol
Diğer Duyurular
ÖZET :
ERKEKTE ANDROFLOR CİNSEL BULAŞ TARAMA TESTİ İLE ALINAN SONUÇLARIN İRDELENMESİ
AMAÇ : Bu çalışmada, şüpheli cinsel temaslardan sonra hangi tür mikrobik etkenlerin bulaştığı ve nasıl bir tedavi stratejisi izlenilmesi gerektiği konusu yüksek doğrulukla ortaya konulmaya çalışılmıştır.
YÖNTEM : Kültür ve direkt mikroskopi gibi tanı yöntemlerinin bu alandaki yetersizliği nedeniyle, dünyada şu anda cinsel yolla bulaşan etkenlerin en kapsamlı tanısını ortaya koyan Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi (Androflor Screen, DNA Technology) kullanılmıştır. Test, moleküler (Real-Time PCR) yöntemle anaeroblar, atipik bakteriler, protozoonlar, funguslar dahil çok sayıda mikrobik etkeni kısa sürede yüksek doğrulukla ortaya koymaktadır. Test ile Lactobacillus, Staphylococcus, Streptococcus, Corynebacterium spp. yanında komensal (zararsız) flora bakterilerinin tamamı sayı ve oran olarak da ortaya konulmaktadır. Ayrıca, kültürde üremeyen anaeroblar yanında, zor üreyen Mycoplasma hominis, Ureaplasma urealyticum ve parvum, Gardnerella vaginalis, Candida, bakteri ve mantarlar gibi POTANSİYEL PATOJEN etkenler de saptanmaktadır. Bunun dışında, PATOJENLER olan Mycoplasma genitalium, Chlamydia trachomatis, Neisseria gonorrhoea ve Trichomonas vaginalis de saptanmaktadır. Yer yer potansiyel patojen olan Enterobacteriaceae spp./Enterococcus spp. de sayısal miktar ve oran olarak ortaya konulmaktadır. Tüm bu mikrobik etkenlerin tespiti yanında, kantitatif olarak miktarları da saptanmaktadır. Çalışmada, başarı oranını artırmak amacıyla kişilerden üretral akıntı veya sürüntü örnekleri yanında, idrar örnekleri de alınarak birlikte kullanılmıştır.
BULGULAR : yılı Nisan-Ağustos ayları içinde, Gelişim Tıp Laboratuvarları’na şüpheli cinsel temas öyküsü sonrası başvuran ya da örneği gönderilen erkek hastanın örneği Androflar Cinsel Bulaş Tarama Testi ile çalışmaya alınmıştır. hastadan 46 (%)’sında Chlamydia trachomatis, 43 (%)’ünde Mycoplasma genitalium, 15 (%)’inde Neisseria gonorrhoea, 5 (%)’inde Trichomonas vaginalis saptanmıştır. Toplamda 93 (%) hastada PATOJEN etken saptanmıştır.
hastadan 50 (%9)’sinde Mycoplasma hominis, 48 (%)’inde Ureaplasma urealyticum ve parvum, 83 (%15)’ünde Gardnerella vaginalis, (%)’sında Bakteriyel vaginozis etkenleri, 32 (%)’sinde Candida spp. bulunmuştur. Toplamda (%) hastada, POTANSİYEL PATOJEN etken saptanmıştır.
Potansiyel patojen olabilen Entrerobacteriaceae Enterococcus spp., (%) hastada pozitif bulunmuştur.
Lactobacillus spp. 81 () kişide, NORMAL FLORA bakterileri olan Staphylococcus spp. (%32), Streptococcus spp. (%), Corynebacterium spp. (%), komensal bakteriler (%) hastada pozitif bulunmuştur.
TARTIŞMA VE SONUÇ : Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi ile alınan sonuçlar, oldukça önemli verileri ortaya koymaktadır. Şöyle ki :
1. Şu ana kadar kullanılan kültür ve direkt mikroskopi yöntemleri oldukça yetersizdir ve gerçek patojenleri ortaya koymaktan bir hayli uzaktır.
2. Kültür, genellikle normal flora bakterilerini (stafilokok, streptokok, korinebakteri) saptadığı için, çoğu zaman yanıltıcıdır ve gereksiz tedavilere de neden olmaktadır.
3. Patojen etkenler 93 (%) hastada pozitif olarak bulunmuştur. Bu hastalar mutlaka tedavi edilmelidir.
4. Potansiyel patojenler (%) hastada, (%) ayrı etken olarak pozitif bulunmuştur. Androflor moleküler testinin en büyük yardımı, bu hasta grubunda ortaya çıkmaktadır. Bu hastalar, saptanan etkenlerin miktarına göre tedaviye alınabilir. Androflor testi, etkenlerin tespiti yanında, sayısını ve oranını da verdiği için, hekime tedavi yönünden değerlendirme ve karar verebilme olanağı sunmaktadır. Genel yaklaşım olarak, erkeklerde potansiyel patojenlerin 104 log. miktar üzerinde olanlarının tedaviye alınması, 104 log. altında olanların ise, semptomatik olanlarının tedaviye alınmalarının önerilebileceği sonucuna varılmıştır.
5. Androflor moleküler testi ile (%) hastada pozitif olarak saptanan Enterobacteriaceae/Enterococcus spp. için de, potansiyel patojenler gibi bakteri miktarına ve semptoma göre hareket edilebilir düşüncesindeyiz.
SONUÇolarak, cinsel yolla bulaşan hastalıkların tanısında, kültür ve direkt mikroskopi gibi geleneksel tanı yöntemlerinin oldukça yetersiz ve yanıltıcı olduğu, erkeklerde Androflor Cinsel Bulaş Tarama Real-Time Multipleks PCR testinin, gerek mikrobik etkenlerin geniş kapsamlı tespiti, gerekse de miktar tayini yapabilmesi nedeniyle, bu alanda günümüzün GOLD STANDART tanı yöntemi olduğu görüşüne varılmıştır.
CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLARIN TANISINDA
Günümüzün İleri Tanı Yöntemi:
ANDROFLOR CİNSEL BULAŞ TARAMA TESTİ İLE
ERKEKTE ALINAN SONUÇLARIN KAPSAMLI İRDELENMESİ
ANDROFLOR, TARTIŞMASIZ EN İLERİ YÖNTEMDİR
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların (CYBH) Tanısını Koymak Zordur
Neden zordur?
Çünkü:
KÜLTÜR yöntemi bu konuda oldukça verimsiz ve başarısızdır. Bunun nedeni:
ANTİJEN testleri, duyarlılığı düşük olan zayıf yöntemlerdir. Çok fazla yararlı olamazlar.
Kültürde üremiş görünen laktobasil, stafilokok, streptokok ve korinebakteri gibi bakteriler ise tamamıyla yanıltıcıdır. Bu bakteriler, zaten genital bölge cildinde bulunan, zararsız flora bakterileridir. Kültürlerde genellikle bunlar rapor edilmektedir ki, bu durum YALANCI POZİTİF’ likten başka birşey değildir .
ANDROFLOR Çok Güçlü Bir Tanı Yöntemidir
Erkekler için Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi, gerçekten çok ileri ve güçlü bir tanı yöntemidir.
Kültürün bütün dezavantajlarını ortadan kaldırmaktadır.
Kültüre göre birçok üstünlükleri bulunmaktadır.
Bunları şöylece sıralayabiliriz.
ERKEK HASTA ÖRNEĞİNDE ALINAN ANDROFLOR CİNSEL BULAŞ TARAMA SONUÇLARI
Gelişim Tıp Laboratuvarlarına, Nisan- Ağustos döneminde, şüpheli bir cinsel temas sonucunda, cinsel yolla bulaşan etkenlerin saptanması isteğiyle, doğrudan başvuran ya da örnekleri gönderilen erkek hastanın ANDROFLOR CİNSEL BULAŞ TARAMA TESTİ sonuçları değerlendirmeye alınmıştır.
Hastalardan üretral akıntı ya da sürüntü örnekleri ile birlikte, idrar örnekleri de alınarak çalışmaya dahil edilmiştir.
Çalışmalarda, MOLEKÜLER Real-Time Multipleks PCR yöntemi kullanılmış olup, Elit Prime (DNA Technology) Real-Time PCR cihazıyla ANDROFLOR Cinsel Bulaş Tarama Testi yapılmıştır.
Test ile Toplam Mikrobiyal Yük ile birlikte, PATOJEN etkenler olan seafoodplus.infolium, Chlamydia trachomatis, Neisseria gonorrhoeae (Bel soğukluğu), Trichomonas vaginalis; POTANSİYEL PATOJENLER olan Mycoplasma hominis, Ureaplasma urealyticum, Gardnerella vaginalis, Bakteriyel vaginozisilişkili patojenler, Candida var olup olmadığı ile birlikte, miktarlarıyla belirtilerek saptanmıştır. Ayrıca Enterobacteriaceae/ Enterococcus spp. miktarı ile birlikte; Lactobacillus,Staphylococcus spp., Streptococcus spp., Corynebacterium spp. ve Commensal (zararsız) bakterilerin toplamı da belirlenmiştir.
Erkek hasta örneğinde alınan sonuçlar şöyledir:
PATOJEN ETKENLER:
Chlamydia trachomatis 46 örnekte saptanmıştır. Bu oran %’e denk gelmektedir.
Mycoplasma genitalium 43 örnekte saptanmıştır. Bu oran %’e denk gelmektedir.
Neisseria gonorrhoeae 15 örnekte saptanmıştır. Bu oran %’e denk gelmektedir.
Trichomonas vaginalis 5 örnekte saptanmıştır. Bu oran %’e denk gelmektedir.
Yukarıda belirtilen patojen etken, toplamda 93 (%) hastada pozitif olarak bulunmuştur. Bazı hastalarda birden fazla patojen etken birlikte pozitiftir.
TABLO : ERKEK HASTADA ANDROFLOR CİNSEL BULAŞ TARAMA TESTİ SONUÇLARININ ANALİZİ
Androflor Multipleks PCR ile Tetkik Edilen Hasta Sayısı | : | |||||
Tüm Mikrobiyal Etkenler Negatif Bulunan Hasta Sayısı | : (%) | |||||
Etkenlerden En Az Biri ya da Birkaçı Pozitif Bulunan Hasta Sayısı | : (%) | |||||
SAPTANAN ETKENLERİN SAYI,MİKTAR VE ORANLARI | ||||||
SAPTANAN ETKENİN ADI | Sayı | Oran | ||||
LACTOBACILLUS Spp. | 81 | % | ||||
NORMAL FLORA BAKTERİLERİ | Sayı | Oran | ||||
Staphylococcus spp. | %32 | |||||
Streptococcus spp. | % | |||||
Corynebacterium spp. | % | |||||
Commensals ,sum (zararsızlar toplamı) | % | |||||
104 log üzeri | 104 log altında | TOPLAM | ||||
| Pozitif | Pozitif | Pozitif | |||
OPORTUNİSTİK PATOJENLER | Sayı | Oran | Sayı | Oran | Sayı | Oran |
Gardnerella vaginalis | 47 | % | 36 | % | 83 | %15 |
Ureaplasma urealyticum | 10 | %48 | 11 | %52 | 21 | % |
Ureaplasma parvum | 5 | %19 | 22 | %81 | 27 | %5 |
Mycoplasma hominis | 5 | %10 | 45 | %90 | 50 | %9 |
BV-associated opportunistic microorganisms,sum | 58 | %46 | 68 | %54 | %23 | |
CANDİDA SPP. | 2 | %6 | 30 | %94 | 32 | % |
Pozitif Bulunan Potansiyel Patojen Sayısı |
|
|
|
| % | |
Potansiyel Patojenlerin Pozitif olduğu Hasta Sayısı |
|
|
|
| % | |
ENTEROBACTERIACEAE Spp./ENTEROCOCCUS Spp | 99 | %77 | 30 | %23 | % | |
PATOJENLER | Sayı | Oran | ||||
Mycoplasma genitalium | 43 | % | ||||
Chlamydia trachomatis | 46 | % | ||||
Neisseria gonorrhoeae | 15 | % | ||||
Trichomonas vaginalis | 5 | % | ||||
Pozitif Bulunan Patojen Sayısı |
| |||||
Patojenlerin Pozitif olduğu Hasta Sayısı | 93 | % | ||||
PATOJENLER ya da POTANSİYEL PATOJENLERDEN EN AZ BİRİSİNİN POZİTİF OLDUĞU HASTA SAYISI: (%) | ||||||
Yalnızca Lactobacillus spp.+seafoodplus.info+Streptococcus spp.+Corynebacterium spp.+Commensals | Sayı | Oran | ||||
(Flora bakterileri) Pozitif bulunan hasta sayısı (Diğer tüm gruplar negatif) |
|
| %22 | |||
Yalnızca Enterobacteriaceae spp./Enterococcus spp. Pozitif bulunan hasta sayısı (Diğer tüm gruplar negatif) | 84 | % | ||||
Yalnızca Patojenler Pozitif,diğerleri Negatif bulunan hasta sayısı |
|
|
| 62 | % | |
Patojenler Pozitif+Potansiyel Patojenler Birlikte Pozitif bulunan hasta sayısı |
|
| 31 | % | ||
En az bir Patojen Pozitif bulunan hasta sayısı |
|
|
|
| 93 | % |
Potansiyel Patojenler Pozitif,Patojenler Negatif bulunan hasta sayısı |
|
|
| % | ||
PATOJENLER ya da POTANSİYEL PATOJENLERDEN EN AZ BİRİSİNİN POZİTİF OLDUĞU HASTA SAYISI: (%) |
POTANSİYEL PATOJENLER
Mycoplasma hominis toplamda 50 (%9) hastada pozitif bulunmuştur. Bunlardan 45 (%90)’ inde 104 seafoodplus.infoı, 5(%10)’ inde 104 log.üstündedir.
Ureaplasma urealyticum ve parvum toplamda 48 (%) hastada pozitif bulunmuştur. Bunlardan 33(%69)’ünde 104 seafoodplus.infoı, 15(%31)’inde 104 log. üstündedir.
Gardnerella vaginalis toplamda 83 (%15) hastada pozitif bulunmuştur. Bunlardan 36(%)’ sında 104 seafoodplus.infoı, 47(%)’sinde 104 log. üstündedir.
Bakteriyel vaginozis (BV) ilişkili bakteriler toplamda (%) hastada pozitif bulunmuştur. Bunlardan 68(%54)’ inde 104 seafoodplus.infoı, 58(%46)’inde 104 log. üstündedir.
Candida spp. toplamda 32 (%) hastada pozitif bulunmuştur. Bunlardan 30(%94)’ unda 104 log altı, 2(%6)’sinde 104 log. üstündedir.
Enterobacteriaceae/ Enterococcus spp. (%) hastada pozitif bulunmuştur. Bunlardan 30 (%23)’unda 104 log altı, 99(%77)’unda 104 log.üstündedir.
NORMAL FLORA BAKTERİLERİ
Lactobacillus hastadan 81 (%)’inde saptanmıştır.
Staphylococcus spp. hastadan (%32)'sinde saptanmıştır.
Streptococcus spp. hastadan (%)'ünde saptanmıştır.
Corynebacterium spp. hastadan (%)’ünde saptanmıştır.
Kommensal (zararsız) bakteriler hastadan (%45,7)'sinde saptanmıştır.
HASTA RAPORU ÖRNEK :
TEDAVİ YÖNÜNDEN YAKLAŞIM ÖZETİ
Erkeklerde, Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi ile pozitif bulunan etkenlerden;
1)Patojen grupta yer alan C. trachomatis, M. genitalium, N. gonorrhoeae, T. vaginalis saptandığı takdirde, miktarlarınabakılmaksızın tedaviye alınmalıdır.
2)Potansiyel patojenler grubunda yer alan M. hominis, U. urealyticum, Candida spp., Enterobacteriaceae/Enterococcus spp. etkenlerinden herhangi birisi tek olarak saptandığı takdirde, 104 log. üzeri miktarında ise tedaviye alınması, 104 log. altında ise subjektif yakınması bulunan hastaların tedaviye alınması uygun olacaktır.
3)Gardnerella vaginalis ve BV-ilişkili fırsatçı patojenlerin yüksek oranda 104 log. üzerinde bulunma meyli gösterdiği, bu nedenle, bu gruplar saptandığında erkeklerde tedavi verilmelerinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır.
4)Yukarıda belirtilen potansiyel patojenlerden M. hominis, U. urealyticum, Candida spp., Enterobacteriaceae/Enterococcus spp., seafoodplus.infolis ve BV-ilişkili fırsatçı patojenlerden birden fazla etken aynı anda bir hastada saptanmışa, miktarlar 104 log. altında olsa bile, tedaviye alınmalarının uygun olabileceği görüşüne varılmıştır.
5)Normal flora üyesi olan Lactobacillus, Staphylococcus, Streptococcus, Corynebacterium spp. saptandığı takdirde, bu gruplar için tedavi verilmesinin gerekmediği kanısına varılmıştır. Kültürlerde gerçek patojenler saptanamadığı için, sıklıkla rapor edilen Staphylococcus, Streptococcus gibi bakterilere ait antibiyogramlar verildiği bu sonuçların gerçekte YALANCI POZİTİFLİĞE yol açtığı ve gereksiz antibiyotik kullanımlarına neden olduğu görüşüne varılmıştır.
SONUÇ
Yukarıda da belirtilen verilerden de anlaşılacağı üzere, ANDROFLOR CİNSEL BULAŞ TARAMA TESTİ, erkeklerdeki şüpheli cinsel temas sonrası oldukça detaylı ve çok yönlü bilgiler ortaya koyan, moleküler temelli ileri bir tanı yöntemidir.
Patojen ve potansiyel patojen etkenlerinyalnızca tespitinin yeterli olmadığı, potansiyel patojenlerin miktarının da bilinçli takip ve tedavi yönünden önemli olduğu görülmektedir.
Bu nedenle de, günümüzde erkeklerde cinsel yolla bulaşan hastalıkların takip ve tedavisinde, neredeyse alternatifsiz bir seçenek olarak ortaya çıkmaktadır.
Genel uygulama olarak, tedavi yönünden pozitif olarak değerlendirilen hastalara etkene göre antibiyotik tedavisi uygulanması, antibiyotikler bittikten gün sonra, bir test kontrolü ile etkenlerin kaybolup kaybolmadığının, ya da etkenlerin miktarlarındaki değişimin kontrol edilmesinin uygun olacağı kanısındayız.
TEST NASIL YAPILMAKTADIR?
Test için, erkek hastanın üretral akıntı ya da sürüntü örneği ile birlikte, idrar örneği alınmalıdır.
Örnek, laboratuvara ulaştıktan ortalama bir gün sonrasonuç verilmektedir.
Kargo ile, Türkiye'nin tüm illerinden örneklerin uygun koşullarda gönderilmesi ve sonuç alınması mümkün olmaktadır.
Daha fazla bilgi için seafoodplus.infositesinin ziyaret edilmesi, ya da Gelişim TıpLaboratuvarları ile temas kurulması uygun olacaktır.