Yeni doğmuş olan bebeğin bağışıklık sistemi henüz tam olarak gelişmiş olmadığı için grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanmaları daha kolaydır. Yeni doğan bebeklerdeki grip belirtileri ile yetişkinlerde ortaya çıkan belirtiler arasında büyük fark olmaz. Grip, kuru öksürük, ateş, keyifsizlik, iştahsızlık, tıkalı ya da akan burun, kızarık gözler gibi hepimizin bildiği semptomlarla kendini belli eder. Yeni doğan bebeklerde antibiyotik kullanımında n uzak durmak gerekir. Gerekli olduğu özel durumlarda ise yan etki, doz, maliyet gibi etkenler topluca değerlendirilerek doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Grip gibi basit enfeksiyon durumlarında ise en iyi ilaç anne sütü olacaktır. Henüz gelişimini tamamlamamış bağışıklık sistemi için anne sütü doğal antibiyotik görevi görür. yeterince anne sütü ile beslenmiş bebekler, anne sütü almamış bebeklere göre daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olurlar. Anne sütü içerdiği protein, yağ, karbonhidrat ve vitaminlerle bebeğin hastalıkla mücadelesini büyük ölçüde destekler. Bu nedenle grip olan bebeği sık sık emzirmek yapılabilecek en doğru hareketlerden biridir.
Emzirmenin yanı sıra uyurken bebeğin başını biraz yükseltmek burun tıkanıklığını azaltıp, nefes almayı kolaylaştırmak için destekleyici olabilir. Buhar makinesi de yine solunum yollarını rahatlatmak için yardımcı olacaktır. Buhar makinesi kullanıyorsanız bir damla okaliptüs da ortamdaki havayı daha kolay solunur hale getirecektir. Ayrıca bebeğin bulunduğu odayı sıcak tutmak, ara ara bebeğe masaj yaparak kan dolaşımını hızlandırmak da griple mücadelede etkili olacaktır.
Yeni Doğan Bebeklerde Öksürük:
Yeni doğan bebeklerde öksürük ve hırıltılı nefes alma zaman zaman zatürre ya da bronşit belirtisi olabilirken hemen korkup paniklemek de doğru olmayacaktır. Bebeklerin gırtlak yapısı henüz oluşumunu tamamlamadığı için kıkırdak doku zaman zaman hırıltılı nefes almaya sebebiyet verebilir ya da bebek hafif bir gribal enfeksiyon geçiriyor olabilir. Bebekte hırıltılı nefes alma ve eşlik eden öksürük oluştuğunda ortamın havası temiz tutulmalı, sigara dumanı ya da havayı kirletecek kimyasal buharlar engellenmeli, bakan kişiler ellerini sık sık yıkamalı, odadaki nem oranı dolaylarında tutulmalı ve sıcaklık ortalama derece civarında sabitlenmelidir. Eğer öksürük şiddetini artırırsa, bebeğin uykusunu ya da beslenmesini bozacak hale geldiyse muhakkak doktora başvurmak gerekir.
Yeni Doğan Bebeklerde Ateş:
Vücut ısısının artışı yani ateşlenme, sistemde bir enfeksiyon olduğunun habercisidir. Ateşlenme, tek başına ciddi bir soruna işaret etmez. Zaman zaman hafif ve orta seyreden ateş, bebeğin olağan hastalıklarla mücadele ettiğinin belirtisidir. Üç aydan küçük bebeklerde kulak içinden ateş ölçümü önerilmez. Rektal ölçüm daha sağlıklı olacaktır. Bebeklerde rektal ölçüm sonucu 38 dereceyi geçen ateş tehlikeli olabilir. Üç aydan küçük bebeklerde ateşlenme gözlendiğinde önce bir kat kıyafetini çıkarmak ve 15 dakikada bir ölçüm yaparak vücut ısısını takip etmek gerekir. eğer ateş düşmüyorsa doktora başvurmak gerekir. Üç aydan büyük bebeklerde ılık banyolarda ateş düşürücü olabilir ancak bebeğin titremesi iyiye işaret değildir. Titreme, ateşin yükseldiğini gösterir. Eğer doktorun verdiği hafif bir ateş düşürücü varsa, yine doktora danışarak bu ilaçlar kullanılabilir.
Bebeklerde Burun Tıkanıklığı:
Özellikle kış aylarında artan burun tıkanıklığı bebeklerde huzursuzluk, uyku ve beslenme bozuklukları ortaya çıkarabilir. Bebek burnu son derece hassas bir fizyolojiye sahip olduğu için müdahale ederken dikkatli olmak gerekir. Bebeği rahatlatmak için evde yapılabileceklerden biri banyodur. Banyo yaparken ortaya çıkan buharın da etkisi ile üst solunum yolları açılıp rahatlayacaktır. Nemin düşük olduğu ortamlar burun mukozasını kurutabilir. Bu nedenle bebeğin bulunduğu odanın havasında nem oranının dolaylarında tutulması rahatlatıcı olacaktır. Ayrıca sık sık emzirmek de doğal antibiyotik olan anne sütü desteği ile bebeğe iyi gelecektir.
Bebeklerde Antibiyotik Kullanımı:
Bebeklerde antibiyotik kullanımı ilk adım olarak değerlendirilmemelidir. Çok gerekli olduğu durumlarda yeni doğan bebekler için damar yolu ile ve kesinlikle doktor kontrolünde kullanmak gerekir. Daha büyük bebekler ve çocuklar antibiyotiği ağız yoluyla alabilirler. Kullanılacak antibiyotiğin dozu belirlenirken kilo ile orantılı miktarlar tercih edilmelidir ve bunun kararını da bir çocuk hastalıkları uzmanı verecektir. Antibiyotik kullanımı herhangi bir yan etkiye (kusma, ishal gibi) sebep olduğunda muhakkak doktora başvurmak gerekir. Doktor dozu belirledikten sonra ilacın doğru ölçekte ve doğru zamanlama ile verilmesi anne babanın ya da bebeğe bakan kişinin sorumluluğundadır. Doz aşımı olduğu hallerde ciddi tehlikeler ortaya çıkabilir.
Her insanda olduğu gibi bebekler de gerek mevsimsel değişimler, yaygın enfeksiyonlar gerekse de hava koşullarına göre ya da bebeği iyi korumama nedeniyle soğuk algınlığı hastalığına yakalanırlar. Bebeklerde karşılaşılan soğuk algınlıklarının daha çok bebeğin boğazında ve burnunda meydana gelen viral enfeksiyonlardan kaynaklandığı ifade edilir. Bebekte soğuk algınlığının en önemli belirtisinin burun tıkanıklığı ve burun akıntısı olduğu belirtilir. Bebeklerin hemen her zaman diğer çocuklarla bir arada olmaları ve her daim ellerini yıkmamaları nedeniyle soğuk algınlığına karşı büyüklere oranla daha duyarlı olduğu ifade edilirken, bebeklerin yaşamlarının ilk yıllarında pek çoğunun yedi defaya kadar soğuk algınlığına yakalandığı söylenir. Bebeklerde soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi rahatsızlıkların bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebileceğinin altı çizilir.
Soğuk algınlığı en genel tanımı ile üst solunum yoluna bulaşan enfeksiyon olarak tanımlanır ve bebeklere diğer insanlardan geçer. Bebeğin soğuk algınlığına neden olan virüsü kapmasıyla söz konusu virüse karşı bağışıklık kazanır ve aynı dönem içerisinde bir daha soğuk algınlığı hastalığını yaşamaz. Bununla beraber özellikle ay arasındaki bebeklerin soğuk algınlığı, nezle ve gripten korunabilmesi için hasta olan kişilerden uzak durması ve iyi havalandırılmış mekanlarda bulunması gerektiği belirtilir.
Bebeklere soğuk algınlığının üç farklı şekilde bulaşabileceği ifade edilir. Bunlar;
Soğuk algınlığı, bebeklerde burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırık, öksürük, halsizlik gibi sorunlara yol açar. En yaygın soğuk algınlığı belirtileri şunlardır:
Bebeklerde hafif veya ağır şekilde seyredebilen bu belirtilerin bebeğin hastalık evresine, bağışıklık sistemine ve bebeğin içerisinde olduğu yaşa göre farklılık gösterebileceği ifade edilir. 6 aydan küçük bebeklerde görülen soğuk algınlığı hastalığının ciddi sorunlara yol açabildiği belirtilirken, 1 yaşından büyük bebeklerin ise, soğuk algınlığı rahatsızlığını genellikle ilaç tedavisi görmeden de atlatabilecekleri ifade edilir.
Soğuk algınlığı veya diğer adıyla üşütme belirtilerinin bebeklerde ciddi etkiler gösterebileceği belirtilir. Özellikle bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş olan prematüre bebeklerle (erken doğan), yeterli miktarda anne sütü almamış bebeklerin hastalığı daha zor atlatabileceği ifade edilir. Aşağıdaki belirtilerin görülmeye başlaması ya da bebeğin durumunun ağırlaşması durumunda bebeğin mutlaka doktora götürülmesi gerekmektedir. Bebeklerde soğuk algınlığının bir haftadan fazla sürmesi durumunda, doktora başvurulması gereklidir. Bunun yanı sıra anne sütü ile beslenmeyen bebekler, prematüre ve 1 yaşından küçük bebeklerde de soğuk algınlığının ciddiye alınması tavsiye edilir.
Bebeğinizde yukarıdaki belirtiler görülmeye başladıysa doktora başvurmak şarttır. Bağışıklık sistemi oldukça güçsüz olan bebeklerin soğuk algınlığı gibi kolayca atlatılabilecek hastalıklarda bile hayati tehlike oluşturabileceğini unutmamanız gerektiği ifade edilir.
Bebeğin soğuk algınlığı ile mücadele yöntemi, bebeğin yaşına göre değişiklik gösterir. 2 yaşından büyük bebeklerin tedavisi için ilaç kullanımına başvurulabileceği gibi, daha küçük bebeklerde ilaç kullanımının tehlike yaratabileceği belirtilir.
Bebekler Grip Olduğunda Evde Yapılacak 7 Bakım Önerisi ve detaylar için tıklayın.
Editörün Seçtikleri
Popüler Yazılar
Gebe Sözlüğü
Soğuk algınlığı, bebeğinizin burnunun ve boğazının viral enfeksiyonudur. Burun tıkanıklığı ve burun akıntısı, soğuk algınlığının ana göstergeleridir.
Bebekler özellikle soğuk algınlığına karşı hassastır, çünkü kısmen diğer büyük çocukların yanında olurlar. Ayrıca, birçok yaygın enfeksiyona karşı henüz bağışıklık geliştirmiş değiller.
Yaşamın ilk yılında çoğu bebek birden fazla nezle olabilir.
Bebeklerde soğuk algınlığı tedavisi, sıvı alımını sağlamak, havayı nemli tutmak ve geniz yollarını açık tutmalarına yardımcı olmak gibi semptomlarını hafifletmeyi içerir.
Çok küçük bebekler, soğuk algınlığının ilk belirtisinde krup, zatürre veya diğer daha ciddi hastalıkların mevcut olmadığından emin olmak için bir doktora görünmelidir.
Bebeklerde soğuk algınlığı belirtileri
Bir bebekte soğuk algınlığının ilk belirtisi genellikle:
Tıkanık veya burun akıntısı
İlk başta belirgin olabilen ancak kalınlaşıp sarı veya yeşile dönebilen burun akıntısı
Bir bebekte soğuk algınlığının diğer belirtileri ve semptomları şunları içerebilir:
Ateş
Hapşırma
Öksürme
İştah azalması
Huysuzluk
Uyumakta zorluk
Burun tıkanıklığı nedeniyle emzirmede sorun veya biberon almak
Bebeğim nezle mi? Ne zaman doktora görünmeli?
Bebeğinizin bağışıklık sisteminin olgunlaşması için zamana ihtiyacı olacaktır. Bebeğiniz komplikasyonsuz bir soğuk algınlığı geçirirse 10 ila 14 gün içinde geçmelidir.
Bebeğiniz 3 aydan küçükse, hastalığın erken döneminde doktoru arayın. Yeni doğanlarda, özellikle bebeğinizin ateşi varsa, daha ciddi bir hastalığın olmadığından emin olmak özellikle önemlidir. Çoğu soğuk algınlığı sadece bebeğinizi yorar. Ancak bebeğinizin belirti ve semptomlarını ciddiye almanız önemlidir.
Bebeğiniz 3 aylık veya daha büyükse, bebeğiniz aşağıdaki durumlarda doktoru arayın :
Her zamanki kadar bez ıslatmıyor
(38 C) daha yüksek bir sıcaklığa sahiptir
Kulak ağrısı varmış gibi görünüyor veya alışılmadık şekilde huysuzlaşıyor
Gözlerde kızarıklık veya sarı veya yeşilimsi göz akıntısı gelişmesi
Nefes almakta güçlük çekiyor
Kalıcı öksürüğü var
Birkaç gündür kalın, yeşil burun akıntısı var
Olağandışı veya endişe verici ağlama gibi sizi endişelendiren başka belirti veya semptomlar varsa
Bebeğiniz aşağıdaki durumlarda ise hemen tıbbi yardım alın:
Emzirmeyi veya sıvı almayı reddediyor
Kusmaya veya cilt renginde değişikliklere neden olacak kadar sert öksürükler
Kanlı balgam öksürür
Nefes almakta güçlük çekiyorsa veya dudak çevresinde mavimsi
Bebeklerde soğuk algınlığının nedenleri
Soğuk algınlığı, 'den fazla virüsün neden olabileceği bir burun ve boğaz enfeksiyonudur (üst solunum yolu enfeksiyonu). Rinovirüsler en yaygın olanıdır.
Bir virüs bulaştıktan sonra bebeğiniz genellikle bu virüse karşı bağışıklık kazanır. Ancak bu kadar çok virüs soğuk algınlığına neden olduğu için, bebeğiniz yılda birkaç kez ve yaşamı boyunca pek çok soğuk algınlığı geçirebilir. Ayrıca, bazı virüsler kalıcı bağışıklık sağlamaz.
Soğuk algınlığı virüsü bebeğinizin ağzına, burnuna veya gözlerine girer. Bebeğiniz şu yollarla bir virüsle enfekte olabilir:
Hava. Hasta biri öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda, virüsü doğrudan bebeğinize bulaştırabilir.
Direkt temas. Soğuk algınlığı olan biri bebeğinizin eline dokunursa, soğuk virüsü bebeğinize yayabilir ve bebeğiniz gözlerine, burnuna veya ağzına dokunduktan sonra enfekte olabilir.
Kirlenmiş yüzeyler. Bazı virüsler yüzeylerde iki saat veya daha uzun süre yaşar. Bebeğiniz oyuncak gibi kontamine bir yüzeye dokunarak virüs kapabilir.
Bebeğiniz için risk faktörleri
Birkaç faktör bebekleri daha yüksek soğuk algınlığı riskine sokar.
Olgunlaşmamış bağışıklık sistemleri. Bebekler, doğaları gereği, soğuk algınlığı riski altındadır çünkü henüz onlara neden olan virüslerin çoğuna maruz kalmamış veya direnç geliştirmemişlerdir.
Diğer çocuklara maruz kalma. Bebekler, her zaman ellerini yıkamayan veya öksürük ve hapşırıklarını kapatmayan diğer çocuklarla zaman geçirir, bu da bebeğinizin üşütme riskini artırır.
Yılın zamanı. Hem çocuklar hem de yetişkinler, sonbahardan ilkbaharın sonlarına kadar soğuk algınlığına daha duyarlıdır.
Bebeklerde soğuk algınlığını önleme
Bebeğinizi hasta olan herkesten uzak tutun. Yeni doğmuş bir bebeğiniz varsa, hasta olanların ziyaretine izin vermeyin. Mümkünse, yeni doğan bebeğinizle toplu taşıma ve toplu etkinliklerden kaçının.
Bebeğinizi beslemeden veya dokunmadan önce ellerinizi yıkayın. Sabun ve su bulunmadığında, alkol içeren el bezleri veya jelleri kullanın.
Bebeğinizin oyuncaklarını ve emziklerini sık sık temizleyin.
Evdeki herkese bir mendile öksürmeyi veya hapşırmayı öğretin. Bir mendile zamanında ulaşamazsanız, kolunuzun kıvrımına öksürün veya hapşırın.
Basit önleyici tedbirler, soğuk algınlığını uzak tutmaya yardımcı olabilir.