51 bölge google harita / Amerikalı Gözlemci Google'ın Haritalarıyla UFO Buldu - Son Dakika

51 Bölge Google Harita

51 bölge google harita

Milyonlarca insana hizmet veren dünyanın gelişmiş haritalama servisi Google Earth'de zaman zaman insanları meraklandıran sansürler de uygulanıyor.

Dünyayı ayaklarımızın altına seren bu uygulama, bazı noktaları görüntülememizi ise engelleniyor. İşte Google Eatrh'de sansürlenen 5 gizli yer:

BÖLGE

ABD'de Las Vegas'ın  km kuzeyinde bulunan Bölge'de (Area 51) ABD Hava Kuvvetleri'ne ait bir araştırma merkezi bulunuyor. Issız Nevada Çölü'nde bulunan bu alanda ABD Hava Kuvvetleri'nin yeni uçak ve silahlarını denediği belirtiliyor. Öte yandan bölge UFO teorilerinin de çıkış noktası. Zaman zaman bazı ABD2liler bölgede uzaylılara ilişkin fotoğraflar çektiklerini iddia ederek UFO teorilerini gündeme getiriyor. 

CARTAGENA HELİKOPTER PİSTİ

İspanya'nın Los Dolores kentinde bulunan Cartegena Helikopter Pisti (Helipuerto De Cartagena) de Google Earth'de gizlenen yerler arasında. Bölgenin askeri niteliği nedeniyle İspanya hükümetinin talebiyle sansürlendiği belirtiliyor. 

MARCOULE NÜKLEER SANTRALİ

Fransa'nın Gard bölgesinde Bagnols-sur-Cèze yakınlarındaki Marcoule Nükleer Santrali,  yılında endüstriyel amaçlı enerji üretimi ve askeri plütonyum deneyleri için inşa edildi.

Bu nükleer tesiste yılında yaşanan patlamada 1 kişi hayatını kaybetmiş, 4 kişi de yaralanmıştı. 

ABD-MEKSİKA SINIRI

ABD'nin Teksas eyaletindeki Hudspeth County'de ABD ile Meksik sınırının 15 mil uzağındaki bu bölge de Google Earth'de snasürlenen yerler arasında. 

Bu alanın sansürlemesinin nedeni henüz net olmasa da bölgenin Meksikalı uyuşturucu kaçakçılarının rotası olduğu biliniyor.

UTRECTH'TE BİR YAPI

Google Earth'de gizli olan yerler arasında en ilgnçlerinden biri de Hollanda'nın Utrecth kentindeki bir yapı. Posta kodu olan Oorsprongpark 8 lokasyonundaki bu yapı, Google Street View'de görülebilirken, evin terası Google Earth'de bulanıklaştırılmış halde. 


Bu Yerleri Google Bile Göremiyor

<p><b>HAARP, ABD</b></p> ABD Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi'nin ortak projesi HAARP, (Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı) iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska'da kuruldu. Komplo teorisyenleri, ABD'nin HAARP'de gizli bir proje yürüttüğünü öne sürüyor. Teoriye göre, HAARP'ta yürütülen proje, deprem, sel baskınları ve yanardağ patlamaları gibi doğal felaketleri tetikliyor. İnternet arama motoru Google'ın yer haritasının tam bu bölgede sansüre uğraması, komplo teorisyenlerinin bu görüşünü güçlendiriyor. <p>Elektromanyetik dalgalar üzerine birçok deneyin yapıldığı bu alan uçaklar için çok tehlikelidir. Bu yüzden HAARP tesislerinde, uçak kontrol sistemi kurulmuştur. Herhangi bir uçağın yaklaşması durumunda antenlerin faaliyetleri otomatik olarak durdurulmaktadır.</p>

HAARP, ABD

ABD Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi'nin ortak projesi HAARP, (Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı) iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska'da kuruldu. Komplo teorisyenleri, ABD'nin HAARP'de gizli bir proje yürüttüğünü öne sürüyor. Teoriye göre, HAARP'ta yürütülen proje, deprem, sel baskınları ve yanardağ patlamaları gibi doğal felaketleri tetikliyor. İnternet arama motoru Google'ın yer haritasının tam bu bölgede sansüre uğraması, komplo teorisyenlerinin bu görüşünü güçlendiriyor.

Elektromanyetik dalgalar üzerine birçok deneyin yapıldığı bu alan uçaklar için çok tehlikelidir. Bu yüzden HAARP tesislerinde, uçak kontrol sistemi kurulmuştur. Herhangi bir uçağın yaklaşması durumunda antenlerin faaliyetleri otomatik olarak durdurulmaktadır.

ABD’nin Nevada eyaletindeki Mojave Çölü’nde yer alan bir bölge, CIA ve Lockheed Corporation’ın (Amerikalı bir havacılık, savunma, silah, güvenlik ve ileri teknoloji şirketi) ortaklığıyla, senesinde, Lockheed U-2 gibi uçakların uçuş denemeleri ve silah sistemlerinin geliştirilmesi için kullanıldı. Faaliyetleri gizli tutulan ve ziyaretçilere kapalı olan bu tesis/üs, ’den beri Homey Havalimanı (KXTA) ya da yakınlarda kuru bir tuz yatağı olmasından ötürü Groom Gölü olarak biliniyor.

2. Dünya Savaşı sonrasında nükleer testlerin yasaklanmadan önce AEC (ABD Atomik Enerji Komisyonu), Nevada çölünde testler gerçekleştiriyordu. “Nevada Test Bölgesi” (NTS) olarak bilinen bu yer haritada 1’den 30’a kadar parsellere bölünmüştü. Parsel, bu haritada yer almamaktadır ancak konumuna baktığımızda Bölge sınırlarında olduğu görünmektedir. Bazıları sayıların tersine çevrilerek Bölge ismini aldığını düşünmektedir, bazı resmî dokümanlarda da bu tür bir isimlendirmeden bahsedildiği görülmektedir. Hükumet yetkilileri, bu ismi kullanmaktan ziyade, tesisten “Groom Gölü yakınlarındaki bir tesis” olarak bahsetmeyi tercih ediyorlar.

Parsellere ayrılan Nevada bölgesi. Sağ üst köşedeki işaretli kısım NTS Bölgedir. Bölge bu bölgenin hemen yanında yer almakta ve haritadaki Bölgeden bile daha büyük görünmektedir.Nevada Risk Assessment/Management Program,

senesinde yapılan Bilgi Özgürlüğü Yasası (FOIA) başvurusuna istinaden, CIA bu üssün varlığını ilk kez 25 Haziran tarihinde halka açıkladı. Beraberinde, tesisin tarihçesini ve kullanım amacını anlatan belgelerin de gizliliğini kaldırdı. sayfalık The Central Intelligence Agency and Overhead Reconnaissance, The U2 and OXCART Program, adlı raporu, doğrudan CIA’in resmî web sitesinden indirip okuyabilirsiniz. Elbette bütün bunlar, komplo teorisyenlerine yepyeni malzemeler sunmuş olsa da, aynı zamanda yaymaya başladıkları yeni komplo iddialarının önemli bir bölümünü, dokümanlara yönelik “şüpheleri” oluşturuyordu: Resmi açıklamaların her türlüsüne karşı olmalarının yanı sıra, bu dokümanların içeriklerine de inanılmaması gerektiğini, raporların sadece halkı aldatmaya yönelik hazırlandığını söylemektedirler. Bu çerçevede, üste sürdürülen projelerle ilgili ortaya attıkları dayanaksız iddiaların birkaçını şöyle sıralayabiliriz:

  • Yeryüzüne düşmüş uzay araçları incelenmek ve tersine mühendislik çalışmaları yapmak (örneğin senesindeki Roswell’de düştüğü iddia edilen UFO’nun buraya getirildiği söylenir).
  • Uzaylılarla gizli anlaşmalar yürütmek.
  • “Güvenlik” amacıyla, değişik enerjilerde çalışan silahlar geliştirilmek.
  • İklimi kontrol etme çalışmaları yapmak.
  • Teleportasyon (ışınlanma) ve zamanda yolculuk üzerine çalışılmak.
  • Yeni Dünya Düzenine ilişkin etkinlikler düzenlemek.
  • Yerin 40 kat altından kıtalar-arası seyahat eden bir raylı sistem inşa etmek (Bu temanın Men In Black: International - Siyah Giyen Adamlar: Global Tehdit () filminde de kullanıldığını görüyoruz).

Yürütülen Projelere Dair

Bu tesiste, askeri bir geliştirme üssünden bekleneceği üzere, gerçekten de birçok gizli proje yürütülmekteydi. Ancak bunların hiçbiri, komplo teorisyenlerinin yukarıda iddia düzeyde “uçuk kaçık” projeler değildi. Gerçekte Bölgede test edildiği bilinen veya güvenilir kaynaklara dayanarak iddia edilen çeşitli projeleri şöyle sıralayabiliriz:

  • U-2 Casus Uçağı: Lockheed, CIA ile birlikte çalışarak yüksek irtifalarda uçup diğer ulusları gözetleyebilecek bir uçağın üzerinde çalıştı. U-2 uçağı, yerden metre yükseklikte uçabilmekle birlikte, uzun seneler boyunca keşif görevlerinde yer aldı. Ancak zamanla Sovyetlerin roket teknolojisi geliştikçe, daha ileri seviyedeki uçaklara ihtiyaçları olduğunu anladılar, senesinde bir U-2 uçağının vurulması da bu düşünceleri doğruladı.
  • A OXCART: ’lı yılların başlarında bu keşif uçağı prototipi parlak titanyumdan yapılmıştı. Ses hızının 3 katı hıza, yani yaklaşık olarak saatte kilometreye ulaştığı söyleniyordu. Bu uçak, her iki özelliği dolayısıyla da onunla karşılaşan ve ne olduğunu bilmeyen ticari uçak pilotlarının, gördüklerinin bir tür “uzaylı aracı” olduğunu düşünmelerine sebep olmuştur.
A modeli Groom Gölü’nde radar tarafından tespit edilme testinde yer alırken.CIA,
  • Tacit Blue ve Have Blue: İki uçak da görünmez uçakların ilk başarılı denemeleriydi. Have Blue, FA savaş uçağı için bir prototipti ve ilk kez Bölgeye senesinde getirilmişti; ancak bu bilgi halka senesinde açıklandı.
  • Boeing Bird of Prey: - seneleri arasında geliştirilen ve radarlardan kaçabilen tasarımıyla oldukça göz alıcıydı; ancak teknolojisinde kullanılan parçaların savunma endüstrisinin standartlarında yer almasından dolayı, Boeing firması ’de gizliliğini kaldırdı. Genel itibariyla bir konsept çalışması olarak bu uçaktan sadece 1 adet üretilmişti. Bu uçağı bugün USAF’ın (ABD Hava Kuvvetleri) Ulusal Müzesinde yakından görmeniz mümkündür.
  • SR Blackbird: Bu uçak, A’nin geliştirilmiş bir versiyonu gibidir ve U-2’nin varisidir. Ses hızının 3 katına kadar çıkabiliyor ve metre yüksekliğe erişebiliyor.
SR’in Lockheed Skunk Works’teki montaj hattından bir kare. Adeta kurgu-bilim film türü olan Star Wars’ın bir setinden çekilmiş gibi görünse de, o dönemlerde göklerde böyle bir şeyin uçtuğunu ilk kez görenlerin şaşkınlıkla izlediklerini düşünmek de zor değildir.CIA,

Bütün bunlarla birlikte Bölgede test edilip edilmediği bilinmeyen birkaç projeye dair söylentiler de bulunmaktadır. Gizli olduğu söylenen bu uçaklar TR-3A Black Manta, Aurora, Brilliant Buzzard ve Blackstar olarak belirtilmektedir.

Bölgenin Seçilmesi

Bahsettiğimiz gibi, ’li yıllarda CIA ve Lockheed’in ortaklığıyla, yüksek irtifalarda uçabilecek uçakların geliştirilebileceği ve test edilebileceği bir yer aranıyordu. Lockheed’den havacılık mühendisi olan ve U-2’nin tasarımında yer alan Clarence L. “Kelly” Johnson, bu projeyi üstlenerek mühendislerden ve test pilotlarından oluşan ve zamanla adına “Skunk Works” denilen bir departman kurdu. Bu ekip, dilini sıkı tutmakla ve hedeflerine ulaşma konusunda oldukça azimli olmakla ünlenmişti. Johnson, testlerin dikkatleri üzerine fazla çekmeyecek kadar uzakta ama aynı zamanda tesise rahatça malzeme taşınacak kadar şehre yakın bir yerde yapılması gerektiğini düşünüyordu. Bulunacak olan bu bölge, uçakların erişebileceği bir yer olmalıydı ama aynı zamanda ticari ve askerî uçakların istikametlerinden de uzak olmalıydı. Beraberinde ordudan ve sivillerden oluşacak personele konaklama sağlayabilecek büyüklükte olmalıydı.

Johnson, uygun bir yer bulmak için senesinde Nevada’ya test pilotu Tony LeVier ile gitti (Tony, CIA yönetmeni Richard Bissell ve Hava Kuvvetleri Albayı Osmond J. Ritland’ın özel asistanıydı). En uygun yeri bulduklarında ise Johnson buraya “Paradise Ranch” (Tr.: “Cennet Çiftliği”) lakabını vermeye karar vermişti, böylece çalışanlar için kulağa cazibeli bir yer gibi gelecekti.

Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %% reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır. Kreosus Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık Daha fazla göster

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, % reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

Birkaç ay sonra temel inşaat bitti ve U-2 test uçuşlarına başlandı. Dönemin ABD başkanı Dwight D. Eisenhower da Groom Gölü üzerinden başka uçuşların geçmesini yasakladı. Bölgenin üzerindeki hava sahası RN olarak bilinmektedir ve Edwards Hava Kuvvetleri Üssü’ne ya da Nellis Hava Kuvvetleri Sahasına bağlı olsa da, her iki yerden de pilotların Bölgenin üzerinden uçması yasaktır (ABD’de buna benzer ’e yakın yasaklı hava sahası bulunmaktadır). Yasağın ihlal edilmesi durumunda pilotlar askerî mahkemeye sevk edilir ve hatta hapis cezasına bile çarptırılabilir.

Üsteki operasyonları CIA, Lockheed ve AEC denetliyordu; ancak zamanla bu yönetim Enerji Bakanlığı ve USAF’a devredildi.

O zamanlarda en gözde uçak olan U-2, sıradan ticari ve askerî uçaklardan çok daha yüksek irtifalarda uçuyordu. ’li yıllarda bir ticari uçak ila fit (1 foot = 0,30 metre) arasındaki yükseklikte uçarken ve hatta B gibi bir savaş uçağı fit gibi bir yükseklikte uçarken, U-2 ’e yakın bir irtifada uçuyordu. Nevada çölündeki bu uçuşlar, “tanımlanamayan uçan cisim” raporlarının katlanarak artmasına yol açmıştı. Ticari uçak pilotları da, U-2’nin gümüşümsü kanatları nedeniyle parlayan güneş ışınlarından ötürü, “gökyüzünde parlayan objeler” gördüklerini rapor ediyorlardı. O dönemlerde hiç kimse bir uçağın o kadar yüksekte uçabileceğini düşünmüyordu; ama elbette bu başarıya ulaşan, bizi ziyaret eden dünya dışı varlıklar değil, bizzat insanlardı.

Söz konusu birbirimizi daha etkili bir şekilde öldürmeye geldiğinde, mühendisliğin sınırlarını ne düzeyde zorlayabileceğimize hayret etmemek mümkün değil. Teknolojik gelişmişliği üretilen silahların gücüne göre ölçmeyi sürdürdüğümüz sürece, ortaya koyduğumuz ürünler giderek daha fazla “uzay aracı” gibi gözükecektir. Buna değer mi? Bu, apayrı bir tartışma konusu…

Yaşanan Bazı Olaylar

Elbette bölgenin keşfi ve kullanışından sonra her şey dört dörtlük ilerlemedi. Örneğin senesinde NASA’nın uzaya gönderdiği ilk uzay istasyonu olan Skylab’deki astronotlar, yanlışlıkla Bölgedeki hava üssünün görüntülerini çekmişti; ancak gizliliği kaldırılan dokümanlara göre CIA, bunları halk tarafından görülmeden önce sansürlemişti.

senesinde ise Sovyetler Birliği’nin uzaydaki yörünge sondası, aynı yerin görüntülerini çekmişti ve Amerikalı Bilim İnsanları Federasyonu, bunları yayınladığında her şey apaçık ortadaydı.

Tabii günümüzde Google Earth gibi dünyanın her yerini görmemizi sağlayan programlar varken, bu tarz şeylerden kaçınmak da artık neredeyse imkânsız bir hale geldi diyebiliriz. Google Earth üzerindeki askeri üsler kimi zaman karartılabiliyor olsa da, Bölge’de bu tür bir sansür bulunmamaktadır.

Google Earth’ten Bölgenin (İng.: Area 51) ve yanındaki Groom Gölü’nün görüntüsü.Google Earth,

Bölgedeki çalışanlar tesisin ilk günlerinde bazı zorlu şartlar altında çalışmak zorunda kalmışlardı; çünkü bazen, yakınlardaki bir diğer bölgede gerçekleştirilen nükleer testler, CIA’in tesisteki faaliyetleri durdurmasına ve herkesi tahliye etmesine neden oluyordu. AEC, bazen testleri önceden bildiriyordu; ancak bunu her zaman yapmıyordu. Bu testlerin sonuçları, kilometre uzaklıktaki kasabalardan bile görülebiliyordu ve Nevada’da bir şehir olan Las Vegas’a seyahat edenler, sırf bu testlerden oluşan mantar bulutlarını seyretmek için piknikler düzenliyorlardı! Böyle bir şeye tanıklık ettiğinizi bir düşünün!

29 patlamanın yer aldığı Operation Plumbbob programının bir parçası olan “Hood” adlı testte, hasar görmüş nükleer bombaların, etrafa tehlikeli düzeyde radyoaktivite yayıp yaymadığı incelendi. 5 Temmuz ’de AEC, 9. Bölgenin yarım kilometre üzerinden 74 kilotonluk bir nükleer bombayı patlattı. Bu ABD’de havada gerçekleşen en büyük patlama olarak kayıtlara geçti. AEC, bu test sırasında Bölgenin tahliye edilmesi gerektiğini söylemişti, bu nedenle can kaybı yaşanmadı; ancak oluşan patlamadan dolayı üste bazı hasarlar meydana geldi (bunların çoğu camların ve kapıların kırılması gibi hasarlardı). Ancak bu deneylerde etrafa saçılan radyasyonun, kırık camlar ve kapılardan çok daha fazla tehlike arz ettiği anlaşıldı. Hatta Bölgedeki toprağın, yıllardır devam eden nükleer bomba patlatma testlerden yayılan radyasyonu emdiği fark edildi. ’de hükumet, bölgedeki bu toprağı çıkarmak için bir program başlattı. Uydu görüntüleri, bölgeden büyük oranda toprağın taşındığını göstermektedir. Çevre şehirlerde kanser raporları artınca, hükumete karşı dava açanlar, bunun gerçekleştirilen testlerden kaynaklandığını söyledi.

Bölge’deki bir diğer husus da gizli teknolojilerin ve araçların yok edilmesiydi. ’lerde ekipler, büyük çukurlar açarak içlerine toksik içerikli materyaller döküyorlardı. Ardından bunları, uçak yakıtıyla yakıyorlardı. Bu da, işlem sırasında oluşan dumanlara maruz kalmalarına neden oluyordu. Bazı hükumet yetkililerine açılan davalara göre işçiler, maske gibi koruyucu ekipmanları talep ediyordu; ancak bunlar, finansal nedenlerle reddediliyordu. Bu ekipmanları üs dışından getirebilirler mi diye sorduklarında, üstleri bölgeye dışarıdan eşya getirmenin güvenlik nedeniyle yasak olduğunu söylemişti. Bu durum, birçok sivil çalışanın hastalanmasına ve hatta iki kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştı. Öyle ki, senesinde ABD başkanı William J. Clinton (Kısaca Bill Clinton olarak tanınır), EPA’nın (ABD Çevre Koruma Ajansı) bölgede yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklamaktan muaf tutan bir yürütme emri imzaladı.

Günümüzde, Bölgede EPA’nın tesisi araştırmasına izin verilmektedir, ancak tüm raporlar halen gizli tutulmaktadır. Güya uzay gemilerinin incelendiği ve “über teknolojik” gelişmelerin olduğu bir üssün, çalışanlarına maske gibi temel bir ekipmanı sağlamayarak kamuoyunda gündeme gelebiliyor olması oldukça şaşırtıcıdır.

Bob Lazar’ın İddiaları

Robert S. Lazar (kısaca Bob Lazar), senesinde Las Vegas’taki bir televizyon muhabirine, kendisinin senelerdir Bölge’de bulunduğunu ve tersine mühendislik ile UFO’ların nasıl çalıştığıyla ilgili incelemeler yürüttüklerini söyledi. Lazar, gücünü “ numaralı elementten”* alan bir anti-madde reaktörüyle çalışan uzaylı araçları yakından incelediğini, bu elementin dünyada sentezlenemeyeceğini ve insanların son sene içinde uzaylılarla iletişim kurduğunu gösteren ABD hükumetine ait dokümanlar okuduğunu da iddia etti.

Tahmin edebilirsiniz ki doğrudan hükumeti ilgilendiren konularda gizli saklı konuları ifşa eden (veya bunu iddia eden) insanlara yönelik, halk tarafından yaygın bir sempati beslenebiliyor ve ona karşı çıkanlar (buna skeptikler ve hatta bazı ufologlar da dahil) görülünce, ifşa edenin (daha doğrusu iddiaları öne sürenin) hükumet destekleyicileri tarafından susturulmaya çalışıldığı imajı oluşuyor. Böylece iddia sahibi birey, daha da çok üne erişiyor ve halk, onu daha da güçlü bir şekilde savunuyor. Bu ün, iddiacı kişinin para karşılığında kitap, belgesel ve benzeri şeyleri satmasına olanak sağlıyor, çünkü artık “gerçekleri açığa çıkaran, halktan yana olan, hükumet karşıtı” birisi olarak tanınıyor. Ama bu durumda bile, bu kişi ne kadar destekçi toplarsa toplasın, -herkes için geçerli olduğu üzere- hiç kimse bilimsel sorgulamadan ve eleştiriden muaf değildir.

Bazılarınız bu konuların artık geçmişte kaldığını düşünebilir; ama bu iddialara halen inanan çok sayıda insan var. Öyle ki, film ve dizi izleme platformu olan Netflix’te, yılında Bob Lazar: Area 51 & Flying Saucers adlı bir sözde-belgesel dahi yayınlandı! Yani bu konular hep gündemde kalarak, o gizem havasının (haliyle bundan kâr edenlerin de ceplerine doğru olan para akışının) devam etmesini sağlıyor. Günümüzdeki Lazar savunucuları, radyolardan süper iletkenlere kadar modern teknolojiye ulaşabilmemizin tek yolunun uzaylı teknolojisini çözümlemek olduğunu iddia ediyorlar; çünkü insanların tek başlarına bu teknolojik atılımları başarabilmiş olduğuna inanmıyorlar. Bu iddia kulağa çılgınca gelse de, bu tür iddiaları gündemde tutmak, bu alanlarda yorulmak bilmeden çalışan yüz binlerce bilim insanı ve mühendisin emeklerinin ayaklar altına alınmasına sebep olmaktadır. Bu durum, Mısır Piramitleri gibi, binlerce insanın emeğiyle yapılan harika mimari eserler için de geçerlidir.

Hem Hava Kuvvetleri hem de Los Alamos Ulusal Laboratuvarları tarafından yapılan açıklamada, Lazar’ın personel listesinde yer almadığı ve haliyle Bölge’de hiçbir zaman bulunmadığı belirtildi. Aynı zamanda Lazar’ın adı, mezun olduğunu iddia ettiği MIT ve CalTech gibi üniversitelerin kayıtlarında da geçmiyor. Bu noktada bazı komplo teorisyenleri “Hükumet onu kayıtlardan silmiştir de ondan!” diye itiraz edebilir. Bütün bunlarla birlikte Lazar ’larda fuhuş zincirinde yer almasıyla ve ’da yasa dışı kimyasallar satması nedeniyle suçlu bulunmuştu - ki yine bu durumda teorisyenler “O suçları hükumet uydurmuştur, ona karşı komplo kurdular!” diyebilir.

Göreceğiniz gibi itirazların hiç sonu gelmeyecektir ve az önce de örneklendirdiğimiz gibi insanlar, onu ve benzerlerini savunmaya devam edecektir. Bu “toz bile dokundurtmayan” şeklindeki davranışın ruhani liderler, peygamberler, yüce savaşçılar ve ön planda tutulan insanlar için sergilendiğini tarihten görebiliyoruz. Belki de komplo teorisyenleri tamamen haklıdır ve biz tamamen haksızızdır. Ancak bunu ispatlamak, iddiayı ileri süren komplo teorisyenlerine düşmektedir ve bu ispatı bugüne kadar yapmayı başaramamışlardır.

Başarısız Halk Baskını

’un temmuz ayında, Bölgeye baskın düzenlemekle ilgili anonim bir Facebook gönderisi, 1 milyondan fazla kişi tarafından destek buldu. Bu ilginç öneri, önce bir Facebook etkinliğine dönüştü, sonrasında 20 Eylül ’da “Storm Area 51, They Can’t Stop All of Us” (Tr.: “ Bölgeye Hücum Edin, Hepimizi Durduramazlar”) sloganıyla insanların harekete geçmesiyle sonuçlandı. Amaçları, gizli tutulduğu iddia edilen uzaylıları bizzat görmekti. Eğer yüz binlerce kişi aynı anda üsse koşacak olursa, ordunun onları durduramayacağını düşünüyorlardı. Hava Kuvvetleri sözcüsü Laura McAndrews hükumet yetkililerinin bu baskından haberdar olduklarını belirtti ve ona göre önlemler alındı.

Öneriyi sunan asıl kişi, bunun sadece şaka amacıyla paylaşıldığını belirtmişti. Facebook etkinliğine yüz binlerce kişi katılacağını iddia etmiş olsa da, Nevada’da sadece - arasındaki kişinin katıldığı bir festival düzenledi. Bunlardan kadarı, Bölge’nin girişine doğru uzun bir yolculuk yaptı. Etkinliğin sonunda 5 kişi tutuklandı. Böylece hükumet yetkilileri, bir kez daha uzaylıları bizlerden gizlemiş old… şaka şaka.

Askerî üsler her zaman gizliliklerini korumaya çalışırlar ve bunun için güvenlik güçleriyle birlikte hareket algılayıcıları ve gözetleme kameraları bulundururlar. Özellikle ABD ile Sovyetler arasındaki Soğuk Savaşın halen devam ettiği o seneleri düşünürseniz, bütün bunlar gayet anlaşılırdır. Üstelik, izinsiz giriş yapan biri fark edilmeyecek olursa, askerî bir test sırasında yaralanabilir ve hatta ölebilir; bu da büyük bir sorun yaratacaktır.

Türkiye’de de askerliğini yapmış her kişinin bileceği gibi, düşman güçlere bilgi sağlanmaması için kışla içerisinden herhangi bir fotoğraf çekmek yasak olduğu gibi (elbette Google Earth’ten üsse bakabilirsiniz, ama hangi binanın ne olduğunu sadece uydu görüntüleriyle anlamak zordur), bir müzik çalar bile (radyo amacıyla kullanılabileceği için) bulundurulamaz. Bu gizliliğin, özellikle de ileri teknoloji üretimin yapıldığı veya çeşitli araçların denendiği askerî üslerde daha da üst seviyede olması olağan dışı değildir. Ancak bu da ister istemez komplo teorilerinin artmasına neden olmaktadır.

Bazı bilgilere göre, üsteki farklı ekiplerin aynı projeler üzerinde çalışmalarına rağmen, süpervizörlerinin yönlendirmesiyle ekiplerin diğer projeler hakkında detaylı bilgi edinilmesi kısıtlanmıştır. Hatta testlerin gerçekleştirildiği zamanlarda, testte görevli olmayan personelin, test bitişine kadar içeride kalması sağlanmaktadır. Tabii bu gibi gizli üslerde gerçekte neler olduğunu bilmeyebiliriz, ama bu bilinmezliği kabullenmek, ispat edemeyeceğimiz iddialar öne sürmekten daha dürüst bir duruştur.

Bridget Bennett/AFP/Getty,

Burada ve buna benzer askeriye ile ilgili iddialarda genel olarak gördüğümüz tutum Cehalete Başvurma Safsatası’dır. Hepsi aynı örüntüyü takip eder: Bir konuda gizem/bilinmezlik vardır ve bu konudaki gizemi çürütecek bir ispat henüz yapılamamıştır. Dolayısıyla, bu argümanların savunucularına göre, o gizeme yönelik argüman gerçek ve geçerli olmalıdır. Bir şey hakkında bilgimizin az olması, o şey hakkında aklımıza gelen her çılgın fikrin gerçek olduğu anlamına gelmemektedir. Bunu çok iyi anlamak gerekir.

Elbette askerî projeler gizli olabilir; hatta bir yerlerde sıra dışı teknolojiler test ediliyor olabilir. Örneğin ’lerde, atom enerjisinin silaha veya reaktöre dönüştürülebileceğine kimse inanmıyordu; teorik fizikçi Albert Einstein bile böyle bir şeyin imkânsız olacağını söylemişti. Ancak sadece birkaç yıl sonra bu teknoloji hayata geçirildi. Sahtebilimcilerin iddialarının bir kısmı, “hiçbir zaman ve hiçbir şekilde gerçek olamayacak” iddialar değildir. Ancak anlaşılması gereken kilit nokta, o iddiaların “şu anda” gerçek olduğuna dair, o sahtebilimciler de dahil olmak üzere, kimsenin elinde, bilimsel olarak anlamlı, geçerli ve bilimsel şüpheciliğin testlerini geçebilecek kanıt ve bulguların olmayışıdır. Muğlak birkaç noktayı dilediğimiz şekilde birleştirerek büyük anlatılar ve iddialar ortaya koymak bilim değildir; sahtebilimdir.

Günümüzde bu sözde-UFO’ları izlemek isteyenler, Nevada Karayolu ’te (diğer adıyla “Extraterrestrial Highway” ya da Türkçesi “Dünya Dışı Karayolu”) bulunan siyah posta kutusunun yanına gidebilir. Bu posta kutusu, Lazar’ın gözlem yapmaları için insanları buraya getirmesiyle ünlenmiştir. İşin ilginç tarafı, posta kutusunun sahibi olan çiftçi, üzerlerinden geçen uçakların dünya dışı kaynaklı olmadığını birçok kez dile getirmiştir. Hatta yakın civarda yaşayan birçok kişi, iddia edilen UFO’ların askerî fişeklerin atılmasından, insansız hava araçlarının kullanılmasından ve askerî uçakların eğitim uçuşlarından ibaret olduğunu düşünmektedir. Yorumu size bırakıyoruz.

Ancak şundan eminiz ki bölgedeki bir restoran, motel ve bar olan Little A’Le’Inn (“küçük uzaylı” anlamına gelen bir kelime oyunu) da birçok sayıda uzaylı temalı hediyelikleri turistlere ve bölgede yaşayanlara satarak küçük yeşil adamlar sayesinde küçük yeşil paralarla kendine iyi bir kazanç sağlamıştır.

*Yazar Notu: numaralı element, o dönemlerde bilinmiyordu. senesinde ilk defa yapay olarak sentezlenen bu element, günümüzde Moskovyum olarak biliniyor. Periyodik tablosuna senesinde eklendi ve Lazar’ın iddialarında bahsettiği elementten daha farklı özelliklere sahip.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Kaynaklar ve İleri Okuma

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.