7 aylik bebege balik yedirilirmi / Balık yedikten sonra mama verilir mi?

7 Aylik Bebege Balik Yedirilirmi

7 aylik bebege balik yedirilirmi

Bebeklerde ek besinlere başlarken nelere dikkat edilmeli? Hangi aylarda hangi besinlere başlanmalı?

Bebeklikte doğru beslenme ilk 6 ay sadece anne sütü ve 6 ay civarında başlanacak olan tamamlayıcı beslenme ile birlikte 2 yaşına gelene kadar anne sütü ile beslenmenin devam ettiği beslenmedir.

Tamamlayıcı beslenme: anne sütünün yetmediği dönemde besinsel gereksinimleri karşılamak için anne sütü ile birlikte gıdaların verilmesidir.

Bebeklik döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlık, büyüme ve gelişme için esastır. Kötü beslenme hastalık riskini artırır, demir eksikliği anemisine yol açabilir, boy kısalığına neden olabilir. Erişkin hayatlarındaki entellektüel performanslarının da düşük olmasından sorumlu olabileceği de gösterilmiştir.

                            

Anne sütü ay arasında enerji gereksiniminin %’ini, aylıkken %’ini, aylıkta %ını karşılar. İlk 6 ay içinde anne sütü yeterli kilo alan bebeğin makro (protein, karbonidrat, yağ) ve mikrobesin (vitamin, mineral) öğeleri açısından tüm besinsel ihtiyaçlarını karşılar.

Birçok bebek altı ay civarında destekle oturur ve en önemlisi üst dudağı ile kaşıktan mamayı sıyırmayı bu ayda yapmaya başlar. Püre halindeki gıdayı boğazın arkasına geçirmeyi ve gıdayı geri çıkarma refleksini gene bu aylarda kazanır. Bu yüzden 6 aydan önce sulu gıdalardan bazıları (meyve suyu, sebze suyu) tadlarıyla tanıştırmak için verilebilir ama püre ya da katı kıvamda şeyler asla verilmemelidir. 6 aydan sonra da sıvı kıvamında başlanan besinler (meyve suyu, sulu sebze çorbaları, sulu muhallebi)’in yoğunluğu dereceli olarak artırılıp katı/pütürlü kıvama geçilmelidir.

Tamamlayıcı beslenmeye erken başlamak da geç başlamak da sağlık açısından sorunlar yaratabilir. Erken başlamak anne sütünde azalma, ishal, allerji ve ileride oluşabilecek otoimmün hastalıklar ve kalp damar hastalıkları, diyabet riskini, yutma işlevi ve püskürme refleksi henüz gelişmediği için solunum yollarına besin kaçırma (aspirasyon) ve obesite riskini artırabileceği gibi, geç başlamak da demir eksikliği anemisi, çinko eksikliği, gıda reddi, büyüme geriliği, çölyak hastalığı, diyabet gibi birçok hastalık ve durumların oluşma riskini artırır.

Bebeklerde mide kapasitesi doğumda yaklaşık 30 ml (2 yemek kaşığı), 6. ayda ml (1 çay fincanı), 1 yaşta ml (1 su bardağı) kadardır. Bir öğünde bu miktarları aşmamak verilen gıdaları iyi torale etmesi açısından önemlidir. 6 aylık bir çocuğa bir anda 1 çay bardağından fazla tamamlayıcı besin vermek doğru olmaz.

Ek gıdaya başlama döneminde anne sütü yetersizse devam sütlerinin kullanılması tavsiye edilir. 6 aydan sonra hayvansal gıdalardan yeterince yararlanabilen bebeklerde anne sütü süt ürünü olarak tek başına yeterli olabilir.

aylık bebekte 2 öğün, aylık bebekte 3 öğün tamamlayıcı beslenme yeterlidir. 12 ay üzerinde ara öğün eklenebilir.

Tüm besinler kaşıkla verilmelidir. Metal kaşıklar soğukluk hissi verebileceğinden önerilmez. Çay kaşığı ile başlanabilir.

Kaşığı reddetme sıklıkla karşılaşılan bir sorundur . beraberinde kusma, iştahsızlık, yetersiz kilo alınımını getirebileceğinden dolayı, ısrarcı olmamak ve aceleci davranmamak gerekir. Bebek yeni başlanan gıdadan hoşlanmıyorsa hafta sonra tekrar denenmelidir. Bebeğin ikinci 6 ayda ilk 6 aydaki kadar kilo almayacağı bilinmeli, ilk 6 aydaki kilo artışını görmemek kaygıya düşürmemelidir.

Tamamlayıcı beslenmeye tek çeşit ile bebek açken az miktarda (tatlı kaşığı kadar) başlanmalıdır. Miktar giderek artırılmalıdır.

Her yeni gıda teker teker en az gün aralıklarla verilmelidir. Bu, bebeğin besine karşı reaksiyon verip vermeyeceğini gözlemlemek ve bebeğin yeni tada alışması için yeterli bir süredir. Besine karşı reaksiyonlar besini aldıktan hemen sonra ya da 2 saat sonra ortaya çıkabilir, vücutta (ağız kenarı, popo, gövdede) kızarıklıklar, dilde ve dudakta şişme, göz etrafında şişme, burunda doluluk, kusma, ishal ya da dışkıda kan ya da sümük şeklinde olur, karın ağrısına neden olduğu için bebeği normalden daha fazla huzursuz edebilir. Bunlar görüldüğünde yeni başlanan besin öğesi gün boyunca verilmez (yumurtada bu süre haftayı bulur), belirtilerin geçip geçmediği gözlenmeli ve sonrasında tekrar başlanmalıdır. Belirtiler tekrar başlıyorsa bu gıda bir süre diyetten çıkartılmalıdır.

Kabızlık tamamlayıcı beslenme döneminde sık görülen bir sorundur. Uzun vadede bazı besinlerle (muz, patates, pirinç lapası) kabızlık yaşanabilir, bu durumda bu besinlerin diyetten çıkarılması düşünülebilir.

Bebeğiniz aşırı kiloluysa, patates, makarna, ekmek, pirinç, nişastalı yiyecekler, meyve suyu gibi besin maddelerinden daha az tüketin.

Gıdalara şeker ve tuz katılmamalıdır. İlk 3 yaştaki tad alışkanlıkları hayat boyu olan tad alışkanlığına dönüşür, o yüzden ilk 3 yaş bu konuda önemlidir.

Yağ ve kolesterol kısıtlamasına gerek yoktur, hem balık yağı hem tereyağı hem de zeytinyağı ilk 2 yaşta beyin gelişimini destekler.

Çölyak hastalığını engellemek için glutenin/tahıllı ürünlerin çok erken (<4 ay) ya da çok geç (>7 ay) verilmesinden kaçınılmalıdır. Yeterli hayvansal gıda alamayan bebeklerin hemen her gün tahıl ve bakliyatlarla beslenmesi seafoodplus.infoıllar vitamin yönünden eksik ve bazı minerallerin bağırsaklardan emilimini azalttığı için tek başına tamamlayıcı besin olarak kullanılmamalı ya da kullanılacaksa da az miktarda verilmeli, genelde et ve/veya bakliyatlarla aynı dönemde verilmelidir. Ayrıca tahıllı kaşık ve kavanoz mamaları bebeğin katı/pütürlü besinlere geçişini kolaylaştırabilir. Kabızlık oranını azaltır.

Sebze ve meyveler erken dönemde başlanılan tamamlayıcı besinlerdir. Sebze çorbalarına ülkemizde geleneksel olarak patates ve havuçla başlanır, sonra tek tek sebzeler eklenir. Çorba formu çok geciktirmeden püre formuna dönüştürülmelidir. Püreler tercihen evde hazırlanmalı, içine tuz ilave edilmemelidir. Ispanak, pazı, semizotu, taze fasulye, pancar gibi sebzeler bekletildiğinde, kansızlık ve büyüme geriliğine neden olan nitrit denilen zararlı maddeler oluştuğu için pişirildikten itibaren 24 saat içinde tüketilmelidir. 8 aylıktan sonra çorba çeşitleri arttığından çorba çeşitleri her gün değiştirilerek verilebilir (bir gün sebze çorbası, ertesi gün tarhana çorbası gibi)

6 aydan önce çok miktarlarda meyve suyu verilmemesi gerekir, bu durum bebekte doygunluk yaparak anne sütünü almasını zorlaştırabilir ve böylelikle yetersiz kilo alınımına yol açabilir ama 5 aylıkken çok az miktarlarda ( tatlı kaşığı) meyve suları ve havuç suyu bebeğin tatlarla tanışması açsından verilebilir. 6 aydan büyük bebeklerde ml’ye kadar meyve suyu verilebilir (bir çay fincanına yakın). Meyve suyu taze hazırlanmalı, kıvamı giderek artırılarak püreye geçiş yapılmalıdır. Meyve suyu sıkıldıktan sonra geriye kalan posa=lif atılmamalı o da verilmelidir.

Hayvansal içeriği olmayan besinler bebeğin besin gereksinimlerini karşılayamazlar, bunlardan eksik beslenen bebeklerde demir, çinko, kalsiyum ve B vit eksiklikleri görülür. Bu yüzden etin tamamlayıcı beslenmeye dahil edilmesi geciktirilmemeli, bebekler vejetaryen diyet almamalıdır. Et, tavuk, balık veya yumurta günlük, en azından mümkün olduğunca sık tüketilmelidir. Tamamlayıcı beslenme evresindeki bir bebek günlük 1 yumurta ve gr kadar et/tavuk/balık/karaciğer tüketmesi önerilmektedir. Somon, saldalya ve uskumru omega 3’ten zengin balıklardır. Yeterice et ve peynir tüketen bebeklerde her gün yumurta vermeye gerek yoktur. Yumurta her gün veriliyorsa, peynir miktarı azaltılmalı ya da verilmemelidir.

Yeterince hayvansal protein alamayan bebeklerde bitkisel protein kaynakları olan tahıl ve bakliyatlar dengeli olarak günde 2 öğün verilerek protein desteği yapılmaya çalışılmalıdır. Ayrıca bu çocuklarda günlük alınması gereken proteini karşılamak için formül süt gerilmesi de düşünülenilir.

1 yaşına kadar inek sütü kesinlikle verilmemelidir, dünya sağlık örgütü bunu son yıllarda 2 yaşına kadar çekmiştir. Allerji ve ilerde oluşabilecek otoimmün hastalıklara zemin hazırlaması, kalsiyum/fosfor dengesinin uygun olmaması, yağ, vitamin, kalsiyum ve demir emiliminin iyi olmaması, bağırsaklarda mikrokanamalara yol açabilmesi, böbrek yükünün fazla olması ve kabızlığa neden olabilmesi 1 yaş öncesi asla kullanılmamasını gerektiren kötü etkileridir. Yeterli hayvansal gıda alan bir bebeğin tamamlayıcı beslenme çağında günlük ml, yeterli hayvansal gıda alamıyorsa günlük ml süt (anne sütü ya da förmül sütler) tüketmesi uygundur. Büyüme sütleri 12 aydan sonra verilebilir.

Yoğurt, fermente bir süt ürünü olarak probiyotik içeren, bağırsaklardan mineral emiliminin fazla olduğu, çocuğu rahatsız edebilecek laktoz içeriğinin az olduğu ideal bir üründür.

 

EK BESİNLERE GEÇİŞ Şeması:

İlk 6 ay: sadece anne sütü!!!

Anne sütü yetmiyorsa ek olarak formül mamalar.

6 aylıkken: anne sütüne ek olarak

-yoğurt: 5 aylıktan sonra az miktarda başlanabilir, genelde ikindi öğünü olarak verilir: (), ekşi ve süzme yoğurt verilmemelidir.

    Formül süt ile yoğurt tarifi: 90 ml su içine 4 ölçek formül süt ünü koyarak küçük bir kaseye boşaltın. 40 derece sıcaklıkta 2 çay kaşığı yoğurt ilave ederek, saat sıcak ortamda mayalayın, sonrasında buzdolabında saat dinlendirin.

-sebze çorbası/püresi: sebze sularına tatlarıyla tanışması için 5 aylıkken az miktar başlanabilir.

  1. hafta: sebze çorbası: su, havuç, patates, kabak kapalı kapta pişirilir, tel süzgeçle ezmeden suyu alınır, irmik ilavesiyle (buna ek olarak pirinç de ilave edilebilir) tekrar dk pişirilir. Saat civarinda verilmesi tavsiye edilir. tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş miktarı artırılır. Bebeğiniz bu çorbaya alıştıktan sonra mevsim sebzelerinin diğerleri eklenebilir. Formül sütle beslenen bebeklerde çorbalara formül süt de eklenebilir.
  2. hafta: basit püre: havuç ve patatesler tel süzgeçten ezilerek geçirilir, irmik katılır.
  3. hafta: karışık püre: pirinç ve mevsimlik sebzelerin ilavesiyle (maydonoz, kabak, semizotu, taze fasulye, bezelye, tatlı kırmızı biber). Kilo alınımı az ve anne sütü yetersiz çocuklarda bu pürelere formül mamalar da eklenebilir.
  4. hafta: tam püre: 1 çay kaşığı zeytinyağı/tereyağı ilavesiyle

-havuç suyu, elma suyu, şeftali suyu, armut suyu: 5 aylıkken tatlı kaşığıyla başlanan meyve sularının miktarı 6 aylıkken artırılabilir.

-muz, şeftali, elma, armut, haşlanmış havuç, haşlanmış gün kurusu, haşlanmış ayva püreleri: mikser yerine cam rende kullanılmalıdır. Işlem gördüğü için kayısı kurusu yerine daha koyu renkli gün kurularının püreleri tercih edilmelidir. Bağırsak hareketlerini hızlandırdığı için kabız bebeklerde önerilir.

-pirinç unuyla muhallebi: Nişasta ya da mısır unu kullanılmamalıdır. İnek sütü değil anne sütü ya da formül mamalarla hazırlanır, 1 tatlı kaşığı pirinç unu bir su bardağı su ile karıştırılarak pişirilir, ateşten indirildikten sonra içine ölçek förmül mama (2 no’lu biberon mamaları) toz halinde atılır, topaklanma halinde tel süzgeçten geçirilir. Genelde akşam öğünü olarak verilir (). bulunabilirse kahverengi/esmer pirinç unu kan şekerini daha iyi kontrol ettiği için beyaz pirinç ununa tercih edilmelidir.

-tahıllar: yulaf unu, arpa unu; pirinç unlu muhallebi başlandıktan hafta sonra kullanılmaya başlanabilir, anne sütü ya da formül mamalarla karıştırılarak verilebilir. Piyasada demirle zenginleştirilmiş karışık tahıllı kaşık (gece) mamaları kullanılabilir. yemek yaşığı ile başlanabilir. 1 yaşından sonra 1 kaseye çıkabilir.

-avokado: muz, şeftali püresi, yoğurt ya da labne/lor peynirle karıştırılarak verilebilir. Kalorisi çok yüksek olduğundan özellikle az kilo alan bebeklere önerilir.

-balkabağı: çorbası yapılabilir ya da püresi yoğurtla ya da havuçla karıştırılabilir

7 aylıkken: yukardakilere ek olarak

-yumurta sarısı: 7 dk kaynatılır, nohut büyüklüğünde başlanır, gün içinde bir yumurta sarısına erişilir, gün aşırı verilebilir.

-beyaz peynir (akşamdan tuzu alınmış)

-ceviz: iyice ezilerek kahvaltılıklarla karıştırılarak verilebilir.

-pekmez: içeriğindeki yoğun demirin bağırsaklardaki emilimini azalttığından yoğurtla ve diğer süt ürünleriyle karıştırılarak verilmemelidir. Günlük 1 tatlı kaşığından daha fazla verilmemelidir. Çok fazla ısıl işleme tabi tutulmamış doğal pekmezler tercih edilmelidir. Demirden zengin olmasına rağmen bağırsaklardan emilimi az olduğu için tek başına demir ihtiyacını karşılamaz, bu yüzden 1 yaşına kadar demir damlası verilmelidir.

-köfte (3 kez çekilmiş kuzu kıymasından baharatsız ve soğansız olarak), kıyma, beyaz et: kuzu eti dana etine göre daha az ilaç ve yabancı maddelere maruz kaldığı için daha güvenilirdir. Et suyunun tek başına besleyiciliği yoktur, kıyma ile birlikte tüketilmesi daha iyidir.

8 aylıkken: yukardakilere ek olarak

-etli dolmalar, etli sebze yemekleri

-balık: haftada 2 kez verilebilir. Ilk tadım aşamasında çay kaşığı ile başlanıp bu süreçten sonra kibrit kutusu veya ızgara köfte büyüklüğünde verilebilir. Tattırma evresinde alabalık, çipura, levrek gibi beyaz balıklarla başlanıp ilerleyen zamanlarda hamsi, istavrit, çinekop, saldalya, uskumru, somon gibi omega 3’den zengin balıklar buğulama yöntemi ile pişirilip verilebilir. Fırın ve ızgara da tercih edilebilir. Özellikle sardalya ve hamsi civa seviyesi düşük, omega 3’den zengin doğal beslenen balıklar olduğu için daha sıklıkla tercih edilmelidir. Çiftlik balıklarından ziyade deniz balıkları tercih edilmelidir. Balık alırken etinin sıkı ve derisinin parlak olmasına, nötr bir kokusu olmasına, yoğun balık kokusunun olmamasına dikkat edilmelidir. Konserveler içindeki ton balığı ve kalkan, kılıç balığı gibi dip balıkları civa ve diğer ağır metalleri içeriğinden dolayı verilmemelidir. Dil balığını civa oranı düşük olmasına rağmen omega 3’ü düşük olduğu için vermek gereksizdir. Midye, karides, ıstakoz gibi deniz ürünleri allerjik reaksiyonlara neden olabileceğinden 1 yaşından önce verilmemelidir. Balığı tanıması için kılçıkları ayıklanmış balığı bütün halde sunabilirsiniz. Yağlı balıkları çorbaların içine katarak da verebilirsiniz.

-ciğer: tercihen kuzu ciğeri, az tuzlu suda haşlanır, zarı çıkartılır, püre şeklinde sebze püresinin içine karıştırılabilir, genelde 15 günde bir, en sık haftada 1 kez verilebilir, püre halinde çorbalara eklenebilir.

-yayla, tarhana, mercimek, şehriye çorbaları

-ezilmiş makarna/pilav (beyaz makarna ve pilavı tercih etmeyin, siyez bulguru ve makarnası, tam buğdaylı makarna, esmer pirinç tercih edin)

-ekmek: tam buğday ekmeği, karabuğday (greçka) ekmeği ya da siyez buğdayı ekmeği içi yedirilebilir. Beyaz ekmek (glisemik indeksi yüksek, obesiteye yol açabilir) ve kepek ekmeği (bağırsaklardan mineral emilimini azaltıyor, besleyiciliği diğer ekmeklere göre düşük, 3 yaşına kadar vermemek gerekir) önerilmez.

-zeytin: blenderden geçirilerek ezme şeklinde verilebilir, piyasadaki zeytin ezmeleri çok tuzlu olduğundan ve katkı maddeleri içerdiğinden dolayı önerilmez.

-yulafla hazırlanmış muhallebiler, yulaf ve arpa ezmesi, buğday ruşeymi, siyez unu.

-bisküvi: fazla kavrulmuş, koyu renkte ve yanık olmamasına dikkat edin, açık renkte olanları tercih edin. Doğal yollarla tatlandırılanları (elma suyu vb) tercih edin.

-ıspanak, brokoli, karnabahar, pazı, kereviz, pancar, enginar (kabız bebeklere önerilebilir, limonla ovduktan sonra buharda haşlayıp püre kıvamında patatesle ya da tek başına verebilirsiniz)

9 aylıkken: yukardakilere ek olarak

-bakliyatlar (kuru fasulye, nohut, mercimek): çok iyi pişirilerek tel süzgeçten geçirilerek kabukları çıkartılır.

-domates: allerji riski nedeniyle 9 ayın altında verilmemeli, mide reflüsü olan bebeklerde de reflüyü artırabileceği için verilmemelidir.

-karpuz, kivi (yoğurtla ya da diğer meyvelerin püreleriyle verilebilir. kalorisi yüksek olduğu için az kilo alan bebeklere önerilebilir), portakal, mandalina meyveleri ve suları (suları verilecekse posalarıyla beraber verilmeli), limon suyu (narenciyeler reflülü bebeklerde verilmemelidir)

10 aylıkken: yukardakilere ek olarak

-çilek (günde tane), tropikal meyveler

12 aylıkken: yukardakilere ek olarak

-bal

-yumurta beyazı

### 1 yaş altında verilmemesi gerekenler!!!: inek sütü, bal, yumurta beyazı, tuz, şeker, baharatlar, çay, kahve, kabuklu deniz ürünleri (midye, karides, ıstakoz), işlenmiş besinler, kızarmış besinler, ceviz dışındaki yemişler*, üzüm**, yumuşak yapışkan besinler (fıstık ezmesi, lokum), böğürtlen***, dut***, incir***

 (*hava yollarına kaçma ve allerji riski nedeniyle)

 (**hava yollarına kaçma riski nedeniyle)

 (***ishale neden olabilir)

### 2 yaş altında verilmemesi gerekenler: bakla, mantar, patlıcan, antep fıstığı

Öğün öğün beslenme çizelgesi

aylıkken:

Saat  anne sütü/ biberon maması+kaşık maması, bir miktar ekmek içi, yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı tuzu alınmış peynir, 1 çay kaşığı reçel (önce ayrı ayrı, sonra ezilerek birbirleriyle karıştırılabilir)

Saat  meyva püreleri (elma, şeftali, muz), elma suyu, kavanoz maması

Saat  anne sütü/ kavanoz maması, etli sebze püresi, karışık sebze maması

Saat  yoğurt, meyve püresi (yoğurtla karıştırılarak verilebilir), kaşık maması

Saat  anne sütü/ kavanoz maması, pirinç unu+mamayla hazırlanan muhallebi

Gece: anne sütü/ biberon maması

aylıkken:

Saat  anne sütü/biberon+kaşık maması, pekmez, yumurta sarısı, beyaz peynir, ince bir dilim ekmek

Saat  anne sütü/kavanoz maması, sebze püresi, püreye karıştırılmış tavuk/ dolmalar/ kıymalı sebze yemekleri/ kıymalı patates/ sebzeli-terbiyeli köfte/ iki tatlı kaşığı haşlanmış karaciğer rendesi (en sık haftada 1 kez), kuru baklagil

Saat  yoğurt, meyve püresi, kaşık maması

Saat  anne sütü/ kavanoz maması, tarhana çorbası, çorba kaşığı sebze püresi, muhallebi

Gece: anne sütü/biberon maması

12 ay üstü:

Saat  anne sütü/ 1 yaş sonrası devam sütleri/büyüme sütleri+kaşık maması, 1 tatlı kaşığı peynir, 1 tam yumurta (gün aşırı), ince dilim ekmek, 1 çay kaşığı bal ya da pekmez

Saat  anne sütü/ kaşık maması, etli sebze yemeği, sebzeli-terbiyeli köfte, dolma, mantı/makarna, patates

Saat  kaşık maması, yoğurt, sütlaç, meyve, bisküvi/ekmek

Saat   çorba kaşığı sebze püresi, ezilmiş makarna/pilav, yoğurt, kavanoz maması, koyu şehriye çorbası

Gece: anne sütü / biberon maması/ kaşık maması

blank

This post is also available in: blankEnglish (İngilizce)

Anne karnından itibaren beyin ve sinir sinir sisteminin gelişimi ile büyümenin sağlıklı ilerleyebilmesi için omega-3 yağ asitlerine ihtiyaç duyarız. Doğumdan sonra bu ihtiyaç anne sütü ile karşılanır. EPA ve DHA omega-3 yağ asitleri besinler arasında sadece deniz ürünlerinde bulunur. Lakin anne sütü öylesine mucizevi bir besindir ki doğada besin grupları arasında sadece balıklarda yer alan EPA ve DHA omega-3 yağ asitleri bir de anne sütünde bulunur.

Bu sebeple balık, özellikle bebekler için son derecede faydalı ve önemli gıdalar arasındadır. Katı gıdaya geçen bebeklerine farklı tatları öğreten annelerin en merak ettiği konulardan biri hangi gıdaların hangi aydan itibaren nasıl verilebileceğidir. Bu süreçte balık, üzerinde en çok durulan ve merak edilen gıdalardandır.

Dünya genelinde tıp doktorları anne sütü ile beslenen bebeklerde aylık kilo alımı gr kadar (bazı durumlarda grama kadar) devam ettiği müddetçe katı gıdaya geçilmemesini tavsiye etmektedirler. Anne sütünün mucizelerinden biri de  içerisinde omega-3 yağ asitlerinin bulunmasıdır. Bu sebeple bebeğinize balık vermeye başlamadan önce doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz.

Doktorların ve beslenme uzmanların tavsiyesi doğrultusunda kendi deneyimlerimizden yola çıkarak bebeğine balık vermeye başlayan ebeveynlere rehberlik etmesi için bir yazı hazırladık. Bu rehber içerisinde eksik kaldığını düşündüğünüz, yer almasını istediğiniz, merak ettiğiniz konu olursa lütfen yorum bölüme yazın. En kısa sürede cevap vermeye çalışacağız.

Bebeğimin Balığa İhtiyacı Var mı?

Besinler arasında sadece deniz ürünlerinde bulunan omega-3 yağ asitleri (EPA, DHA) bir de sadece anne sütünde bulunmakta. Vücudunuz kendiniz için omega-3 üretemediğinden mutlaka dışardan almalısınız ama anne sütü ile bebeğiniz için omega-3 yağ asidi üretebiliyorsunuz. Bu yüzden anne sütü doğadaki en mucizevi besinlerden biri.

Bebeğiniz büyümeye başlarken hücrelerinin optimum seviyede çalışması için gerekli olan omega-3 yağ asitlerine olan ihtiyacı artar. Ancak buna karşılık ek besinlere geçtiği için anne sütü tüketimi azalır. Sizin de günlük üretebildiğiniz süt miktarı azalır. Bu açığı balıklardan kapatması gerekir.

bebek ve balık rehberi

Bebeğime kaçıncı aydan itibaren balık vermeye başlayabilirim-başlamalıyım?

Katı gıdaya geçişte en önemli husus alerjen olup olmamasıdır. Süt, yumurta, yer fıstığı, soya, buğday, ağaç fıstıkları (ceviz, badem, Antep fıstığı, vs), balık ve kabuklu deniz hayvanları temel alerjen gıdalardandır.

Ek gıda vermeye başladıysanız ve bebeğinizin balıklara alerjisi yoksa başlayabilirsiniz.

Öncelikle her bebeğin gelişimine, alerjik özelliklerine ve doktorunuzun tavsiyesine göre karar verilmelisiniz. Bizim bebeğimizin 7. ayda kilo alımı yavaşladı, ek gıdalara geçiş yaptık. Bu aşamada doktorumuz 7. ayda artık balık yedirmeye başlamamızı önerdi.

Midye, karides gibi kabuklular ise alerjen gıdalar arasında olduğundan 1 yaşından sonra verilmesi daha uygun olur.

 

Bebeğime Balık Verirken Nelere Dikkat Etmeliyim?

En önemlisi balığın taze olduğundan emin olun. Bayat balık yetişkinler için dahi tehlikelidir. &#;Balığın tazeliği nasıl anlaşılır&#; başlıklı yazımızı okumanızı tavsiye ederim.

Kılçıklarını iyice temizlediğinizden emin olun.

Her balığın pişme süresi birbirinden farklıdır. Bunu dikkate alarak balığın iyi pişmiş olmasına dikkat edin.

Cıva seviyesi yüksek olan dip balıkları ve avcı balıklardan uzak durun. (Aşağıda hangi balıklar olduğu yazıyor.)

 

Anne sütü alan bebekler balık yiyebilir mi? Süt aldığı için zehirlenme tehlikesi var mı?

Gönül rahatlığı ile verebilirsiniz. Balık ve süt aynı anda bile verilebilir. Balığın süt ürünleri ile tüketilmesinin hiç bir sakıncası yoktur. Eğer balık zehirleyecek boyutta bayatsa tek başına yetişkinler için bile sakıncalıdır. Kaldı ki anne sütü bir şifa kaynağıdır.

 

Bebeğim aynı gün balık ve yoğurt yiyebilir mi? Balık yedikten ne kadar sonra yoğurt yiyebilir?

Balık ile yoğurt aynda dahi verilebilir. Bu, toplumda yanlış bilinen bir şeydir. Balıkların süt ürünleri ile birlikte tüketilmesinin hiç bir sakıncası yoktur. Önemli olan balığın taze olmasıdır. Ben şahsen çocukluğumdan beri balığı yanında yoğurt tüketmeyi severim. Bebeğimize de balığı doğrudan verirken yanında farklı bir tat olması açısından yoğurt veriyoruz. Ancak verdiğiniz balığın taze olduğundan kesinlikle emin olun. &#;Balıkla Birlikte Yoğurt Yemek Zehirler Mi?&#; başlıklı yazımızda bu konuya değindik.

bebek ve balık rehberi

Kaçıncı ayda hangi balık verilebilir?

İlk aylarda bebeğinizin bu tada alışabilmesi için beyaz etli ve az yağlı balıkları tercih etmenizi tavsiye ederim.

Tattırma evresinde alabalık, çipura, levrek gibi beyaz etli balıklarla başlayıp ilerleyen aylarda omega-3 yağ asidi bakımından daha zengin olan somon balığı, sardalya, hamsi, uskumru, lüfer gibi balıklara geçiş yapabilirsiniz. Ancak bunu yaparken bebeğinizi gözlemleyin. Yağlı balıklara karşı isteksizliği oluşursa sevdiği balığı vermeye devam edin. Unutmayın bazıları omega-3 yağ asidi bakımından daha zengin olsa da balıkların hepsi birer omega-3 kaynağıdır. Yeter ki bebeğiniz balığı sevsin.

Bu arada Somon balığı, palamut, uskumru gibi yağlı balıkları doğrudan yedirecekseniz damak tadına alışması için 1 yaşından itibaren verilmeli dense de eğer sevdiyse aydan itibaren dahi verebilirsiniz.

Bu konuda size tavsiyemiz İngilizce açılımı Baby Led Weaning olan BLW yöntemini uygulamaya çalışmanızdır. Kısaca BLW, bebeğin ek gıdayla tanışması ile başlayan, kendi kendine yemeyi öğrenmesini ve kademeli olarak sütten kesilmesini sağlayan bir süreçtir. BLW ile ilgili daha detaylı bilgiyi BLW-Türkiyesayfasından edinebilirsiniz. Buradaki mantık ilk tadım zamanlarında 3 gün kuralına göre balığı bütün halde bebeğinize sunmaktır. Bütün halde derken tabii ki kılçıkları alınmış bir balıktan bahsediyorum. 3 gün kuralının amacı alerjisi olup olmadığını anlama, bütün halde vermenizin mantığı ise balığı tanıması içindir.

blw yöntemi ile balık yedirme

Biz bebeğimize ilk etapta alabalık vererek başladık. Fırında pişirip ufak ufak tattırdık. Şimdi levrek, çipura, uskumru, palamut ve sardalyayı kılçıklarını ayırıp veriyor, Somon balığını ise arada bir çorbalarına katıyoruz. 8. ay civarında henüz somon balığı ona biraz yağlı geldiğinden biraz daha büyüdükten sonra somon balığını ızgarada veya buharda pişirip doğrudan yedirmeyi düşünüyoruz.

 

Hangi balıkta neye dikkat etmelisiniz?

Sardalya ve hamsi omega-3 yönünden zengin, cıva seviyesi düşük, doğal beslenen deniz balıkları olduğu için tüketilmesi tavsiye edilen balıklardır. Ancak fileto çıkarılsa dahi küçük kılçıklar geride kalabilir. Kılçıkları tamamen temizlediğinize emin olun.

Gopez, istavrit, lidaki, mercan, barbun, kolyoz, mırmır, melanur gibi balıkların da kılçıklı balıklardır. Bebeğinize verirken kılçığını tamamen temizlediğinizden emin olun.

Somon, uskumru, lüfer gibi yağlı balıkları bebeğinizin damak tadına göre hazırlayın. Eğer ilk aşamalardaysanız çorbasını yapabilir, farklı sebzelelerle hazırlanmış çorbaya katabilirsiniz.

Lüfer omega-3 açısında zengin bir balık olup maalesef pahalı bir balıktır. Pahalı olmasının sebebi ise lüferin yavrusu olan çinekopların üreme dönemine gelmeden avlanmasıdır. Tezgahlarda çinekop ucuza satılmakta bu da arz-talebi artırarak lüferin neslinin yok olmasına sebep olmaktadır. Eğer bebeğinizi düşünüyorsanız büyüdüğünde lüfer gibi bir lezzetten mahrum kalmaması için biraz duyarlı olup çinekop almayın, yemeyin. Bu konuda &#;Lüfere Hasret Kalmayalım&#; başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Ne kadar balık verilmeli

İlk tadım aşamasında çay kaşığı kadar balık verebilirsiniz.

Tadım sürecinden sonra ise aydan itibaren kibrit kutusu veya ızgara köfte büyüklüğünde tüketebilir.

Biraz daha büyüdükçe miktarı artırabilirsiniz. Eğer cıva seviyesi yüksek bir balık değilse korkmadan dilediğiniz kadar yedirebilirsiniz.

Palamut hangi ayda daha lezzetli olur? Hangi mevsimde hangi balık yenir?

Bebekler İçin Balığı Nasıl Pişirmeli?

Buharda, fırında, Izgarada ya da buğulama şeklinde yapılması en sağlıklı yöntemdir.

Kızartarak pişirilen balıklarda doymuş yağ oranı arttığından bebekler ve çocuklar için kızartma önerilmez. (Aslına bakılırsa yetişkinlerde de önerilmez.)

Suda haşlayıp çorba şeklinde verebilirsiniz. İçerisine çeşitli sebzeler koyarak tatlandırabilirsiniz.

Biz bu aylarda ızgarada ve fırında pişirerek veriyoruz. Somon balığını ise haşlayıp çorbaya katıyoruz.

 

Hangi balıklardan uzak durmak gerekir?

Cıva seviyesinin yüksek olduğu ve avcı balıklardan uzak durmak gerekir.

Ülkemizde bulunan balıklardan kılıç balığı ve köpek balığı cıva seviyesi yüksek olan balıklardandır. Köpek balığı temizlendikten sonra maalesef bazı balık marketlerde ve balıkçılarda yayın balığı, et balığı gibi isimlerle satılmaktadır. Bu konuda dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

Avcı balık diye bahsedilen diğer balıkları yiyerek devamlı büyüme gösteren, tezgahlarda kendi türlerine göre daha çok büyümüş balıklardır. Avladıkları balıkların bünyesindeki ağır metaller de kendisinde kalır. Tezgahtan balık seçerken bu yüzden en irisi yerine daha ufağını seçmenizi tavsiye ederim.

Ağır metallar deniz dibinde yer aldığı için dip balıkları da tavsiye edilmezler.

Dil balığı dip balığı olarak tavsiye edilmese de temiz ve kumlu bölgelerde yaşadığı için kirlenmelere daha az maruz kalmaktadır. Ancak omega-3 yağ asitleri yönünden en fakir balıklardan biridir. Burada önemli olan bebeğinize sağlıklı ve mümkün olduğunca omega-3 yağ asitleri yönünden zengin besin yedirmektir. O sebeple dil balığı yerine omega-3 yağ asitleri yönünden daha zengin balıkları seçmenizi tavsiye ederim.

Norveç somonu - ithal somon

Bebeğime Çiftlik Somonu Yedirebilir miyim?

Doğal Somon balıkları omega-3 yağ asitleri yönünden en zengin balıktır. Öyle ki somon balığı ile omega-3 kelimeleri neredeyse özdeşleşmiştir. Ancak doğal somon balığına ulaşmak neredeyse imkansızdır. Bunun yerine Norveç fiyortlarında üretilen çiftlik somonlarını heme her balıkçıda bulabilirsiniz. Çiftlik somonu olması gözünüzü korkutmasın. Norveç somon çiftliklerinde balık yemlerinin yaklaşık %70 civarını bitkisel ürünler oluştururken geri kalanını balık unları, balık sakatatları ve balık yağları oluşturmaktadır.

yılından itibaren Norveç balık çiftliklerinde antibiyotik kullanımı azaltılmaya başlanmış, günümüzde ise özel bir aşılama yöntemi ile antibiyotik kullanımı bırakılmıştır. Yem içeriğindeki balık ürünleri ile de omega-3 seviyesi doğal somon kadar olmasa da diğer balıklardan yine de zengindir.

-Dünyada sürdürebilir ve sağlıklı balık üretimi denince ilk akla gelen Norveçtir. Çiftlikler NIFES – Bağımsız Ulusal Beslenme ve Deniz Ürünleri Ensititüsü gibi kuruluşlar tarafından devamlı kontrol edilmektedir. Öyle ki ülkemizdeki balık çiftliklerinden kat be kat daha güvenli ve sağlıklı bir ortamda üretim gerçekleşmektedir. CNNTürk ekranlarında yayınlanan Yeşil Doğa programında Güven İslamoğlu, Norveç somon çiftliklerine giderek incelemelerde bulunmuş aklımızdaki soru işaretlerini gidermiştir.

Sonuç olarak gönül rahatlığı ile tüketebilir, bebeğinize de yedirebilirsiniz.

[ad id=&#;&#;]

En Sağlıklısı Deniz Balığı mı?

Bir çok anne baba bebeğine balık alırken tezgahtaki deniz balıklarına yönelirler. Burada birkaç uyarıda bulunmak istiyorum. Önce deniz balığı ve çiftlik balığı arasındaki farklı tam olarak anlamak gerekiyor. Deniz balığı diye tabir edilen doğal ortamda doğal yemlerle beslenen, ağ veya olta ile tutulup tezgaha sunulan balıktır. Çiftlik balığı da deniz balığıdır ancak kafesler içerisinde suni yem ile beslenirler. Toprak havuz balıklar ise deniz kıyılarında toprağı kazarak oluşturulan havuzlar içerisinde daha doğal yemlerle beslenen balıklardır.

Normal şartlarda temiz ve doğal deniz ortamında yaşayan balıklar tabii ki sağlıklı olandır diyebiliriz ancak maalesef artık bu konuya da şüpheyle yaklaşmakta fayda var.

Sanayi atıkları, petrol sızıntıları gibi birçok nedenle denizlerimizdeki cıva, arsenik gibi ağır metallarin ve kimyasalların miktarı ciddi oranda arttı. Tezgahtan aldımız deniz balığının hangi sularda tutulduğunu biliyor muyuz? Dip balığı ve avcı balık olması cıva miktarını etkileyen en önemli etmenler olsa da kirli sularda yaşayan balıklarda bu tür ağır metallerin oranı da bir hayli fazla olabilir.

Balık çiftlikleri ise bu tür ağır metal kirlenmelerine uzak olan bölgelere kurulurlar. Ancak çiftlik balığında kullanılan yemlerin içeriği her zaman tartışma konusu olmuştur. Antibiyotik kullanılıp kullanılmadığı bu konudaki en önemli soru işaretidir. Son yıllarda tüketicilerin bu hassassiyetini önemseyen büyük balık üreticileri, kullanılan bazı aşılama yöntemleri ile bu tür antibiyotik kullanımına son vermişlerdir. Ancak maalesef bazı ufak çaplı balık üreticileri balıkları hastalıklardan koruyabilmek için hala antibiyotik kullanmaya devam edebilmekteler.

Çiftlik balıklarına verilen yem içeriğinde yer alan besleyici ögeler ve omega-3 yağ asitleri deniz balıklarının daha yağlı olmasını dolayısı ile daha lezzetli olmasını sağlamaktadırlar. Kimi uzmanlar deniz balıklarının taşıdığı risk faktörlerini göz önünde bulundurarak çiftlik balıklarının daha sağlıklı olduğunu savunmaktadırlar.

Bu konuda evet şu balığı almalısınız demek mümkün değil. Deniz balığı alacaksanız, balığın türüne, nereden tutulduğuna bakarak; çiftlik balıklarında ise hangi üretici firma tarafından üretildiğine ve yem içeriğine bakarak karar vermekte fayda var. Yardımcı olması açısından&#;Deniz Balığı mı, Çiftlik Balığı mı&#; başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Çiftlik (kültür) çipurası

Bebeğime Çiftlik Çipurası ve Levreği Yedirebilir miyim?

Öncelikle belirtmem gerekir ki bu konuda kesin şöyledir veya kesin böyledir diye bir yargıda bulunmak pek mümkün değil. Bazı çiftlik balıkları deniz balıklarından daha sağlıklı olabiliyorlar. Deniz balığının cinsi, hangi sularda yaşadığı, büyüklüğü, çiftlik balığının cinsi, nerede yetiştiği, hangi firma tarafından hangi yemlerle beslendiği, yem içeriği gibi bir çok kriter bu kararı vermenizde etken.

Ülkemizde her çiftliğin yem içeriği farklı olsa da artık tüketicinin bilinçlenmesi neticesinde özel aşılama yöntemleri kullanılarak antibiyotik kullanımı tamamen bırakılıyor ya da minimum seviyeye indiriliyor.
Ben şahsen bilindik markalar tarafından üretilen çiftlik balıklarını alıyorum. En azından kullandıkları yem konusunda için rahat. Deniz balığına nazaran daha yağlı olduğundan daha lezzetli. Ama bebeğim henüz küçük olduğu için sardalya, somon gibi balıkları yedirmeye çalışıyorum. Çünkü somon balığı ve sardalyanın omega-3 seviyeleri çipura ve levreğe nazaran daha yüksek. Yukarıda belirttiğim gibi bu konuda son karar sizin.

 

Gerçekten Deniz Balığı mı?

Ülkemizde çipura, levrek, mercan, granyoz (kaya levreği) ve hatta kupez (gopez) gibi balıkların üretimleri yapılmakta olup maalesef bazı balıkçılar çiftlik balıklarını doğal deniz balığı diye satabilmektedir. Etiketine &#;Deniz&#; yazıp fiyatı da artırdı mı birçok tüketiciyi kolaylıkla yanıltabilmektedirler. Bazı ebeveynler sırf daha sağlıklı olsun diye bebeklerine, çocuklarına deniz balığı almak isterken maalesef böyle bir tuzağa düşebiliyorlar. &#;Deniz Çipurası ve Çiftlik Çipurası Arasındaki Farklar&#; başlıklı yazımızda ikisi arasındaki farklara değindik. En sevdiğiniz varlığın sağlığını düşünerek satın aldığınız balığın gerçekten deniz balığı olup olmadığını anlamak için bu yazımızı okumanızı tavsiye ederim.

 

Bebeğime Konserve balık verebilir miyim?

Bebeğiniz ve çocuğunuz için konserve balık yerine taze balığı tercih edin. Kendi evinizde pişirdiğiniz, işlenmemiş balık en sağlıklısıdır. Biz arada bir kendimiz için ton balıklı makarna veya salata yapıyoruz. Ama bebeğimize her zaman taze, işlemden geçmemiş balık veriyoruz.

blank

Bebekler Balık Yiyebilir Mi, Hangi Balıkları Yer?

Balık içerdiği omega 3 yağ asitleri sayesinde sayısız faydası olan bir besin grubudur. Beyin zarının % ’si, retinanın da % ’ının oluşmasına yardım eder. Çocuklarda astım yakınmalarının azalmasında etkilidir. Çocukların psikolojisine olumlu etki yaparak sakinleştirici bir etki yaratır. İçeriğindeki A vitamini sayesinde çocukların göz sağlığını korur ve görme yeteneğini güçlendirir. İçeriğindeki D vitamini sayesinde kemiklerin güçlenmesine katkı sağlar. Çocukların bağışıklık sistemini güçlendirip grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korur. Kolesterol ve trigliserit seviyesini düşürür. Bu sayede kalp-damar hastalığı riskini azaltır. Konsantrasyon, dikkat eksikliği ve hiperaktivite üzerinde etkilidir.

Bebeklere balık başlama zamanı pek çok kaynakta farklıdır. En erken 8. ay en geç ayda bebeklerin balık yemeleri en doğrusudur. Balık alerjik potansiyeli olan bir gıdadır ve çocuğun alerji geçmişi varsa dikkat edilmelidir. Mümkünse bebeğinize balık vermeden önce, doktorunuza danışın.

balık

Bebekler Hangi Balıkları Yiyebilir?

Bebeğinize balık alırken mümkün olduğunca taze, deniz balığı, yüzey balığı ve mevsim balığı olmasına dikkat edin. Dip balıkları ağır metaller taşıyabilir. Deniz dibine çöken ağır metaller buralarda yaşayan balıklarla birlikte insan vücuduna  geçebilir. Yağlı, soğuk su balıkları omega 3 oranı yüksek olduğu için tercih edilmelidir. Omega 3 oranı yüksek olan “somon, sardalya, uskumru, hamsi ve palamut” bebekler için uygun balıklar olabilir.

  1. Balığa başlarken tatları daha nötr olan beyaz etli balıkları tercih edin.
  2. İyice ayıklayıp kılçık kalmadığından emin olun.
  3. Balığın da fazla ısıya maruz kalması besin değerini düşürdüğü için buharda pişirmeyi tercih edin.
  4. Haftada 1 ya da 2 kez bebeğinize balık yedirmek uygun olacaktır.
  5. Çocuğunuza 1 yaşından önce ve doktorunuza danışmadan midye, karides, ıstakoz gibi kabuklu deniz ürünlerini vermeyin.

Yazar:

Memorial Antalya Hastanesi 

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzm. Dr. Eser Akkuş

seafoodplus.info

Şunlara da göz atın;

  1. Bebekler için ıspanak çorbası nasıl yapılır?
  2. Bebekler mandalina yiyebilir mi?
  3. Bebekler ne zaman gülmeye başlar?
  4. Bebeklerde öğün sıklığı nasıl olmalı?
  5. Bebekler için avokadolu tarifler

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir