aşı yapılan yerde şişlik / Aşı Sonrası İstenmeyen Etkiler

Aşı Yapılan Yerde Şişlik

aşı yapılan yerde şişlik

Merak uyandırdı: Aşıdan sonra kol ağrısı neden olur? Biontech aşı olduktan sonra kol ağrısı ne zaman ve ka&#; g&#;nde ge&#;er?

Koronavirüs aşısı sonrası en yaygın yan etki aşı yapılan kolda ağrı ve şişlik oluşmasıdır. Aşı sonrası oluşan kol ağrısının kısa sürede geçtiği bilinmektedir. Uzmanlar yan etkilerinin kısa sürede geçtiğini bildiriyor. Peki ama koronavirüs aşısı olduktan sonra oluşan kol ağrısı ne zaman geçer?

Koronavirüs aşısı yan etkileri nelerdir?

Aşı yapılan yerde şişlik ve ağrı
Baş ağrısı,
Yorgunluk,
Titreme,
Kas ağrıları,
Ateş,
Eklem ağrısı
Ateş, ikinci dozdan sonra daha sık görülmektedir.

AŞIDAN SONRA AĞRI KESİCİ ALINIR MI?
Aşı sonrası kol ağrısı nasıl geçer?

Birçok aşıda olduğu gibi koronavirüs aşısında da kol ağrısı yaşanmaktadır. Aşının enjekte edildiği bölgede ağrı, kızarıklık ya da şişlik görüldüğü takdirde ilk olarak aşı yapılan kolunuzu yükseltmeniz yan etkilerin hafiflemesinde yardımcı olacaktır. Bununla birlikte aşı yapılan yere soğuk uygulayabilirsiniz ancak buzu direkt olarak kolunuzun üzerine koymayın. Soğuk suyla ıslatılmış bir havlu size bunun için daha uygun olacaktır.
Uzmanlar, aşı yapıldıktan sonra 24 saat boyunca ağrı kesici ilaç alınmaması yönünde tavsiyede bulunuyor. İlk 24 saatten sonra parasetamol içeren bir ağrı kesici kullanmak ağrılarınızın hafiflemesine yardım edecektir.

Koronavirüs aşılarının yan etkileri hakkında detaylı bilgiler için tıklayınız

Koronavirüs aşısı yan etkileri nasıl geçer?

Sık görülen bir diğer yan etki ise yorgunluktur. Bunun için ise mümkünse bol bol dinlenmek ve bol sıvı tüketmek iyi gelecektir.
Hafif ateş ve titreme karşısında yeterince sıvı tüketimi ve istirahat faydalı olurken, yine belirlenen sürenin ardından parasetamol içeren ağrı kesici almanız önerilmektedir.
Aşının ardından bir hafta içinde baş ağrısı gelişmesi durumunda sadece parasetamol içeren bir ağrı kesici alınması yeterli olacaktır.
Kas ve eklem ağrısı için de istirahat, yeterli sıvı alımı ve parasetamol içeren ağrı kesici tavsiye ediliyor.
Aşıdan sonra bir hafta içinde ishal ve kusma gelişecek olursa elektrolit dengesinin korunması adına ağızdan sıvı ve gıda almanız faydalı olacaktır.



RANDEVU ALMADAN AŞI OLUNUR MU?

Aşı olduktan sonra aşağıdaki durumlar ortaya çıkarsa tıbbi yardım almalısınız:

Alerjik bir reaksiyon oluştuğunu düşünüyorsanız. Solunum zorluğu, hırıltı, hızlı kalp atışı veya yığılma gibi ciddi belirtiler görürseniz 'i arayın.

Potansiyel bir yan etki konusunda endişeliyseniz veya yeni ya da beklenmedik belirtiler ortaya çıkarsa.

Aşının beklenen bir yan etkisi birkaç gün sonra hala kaybolmadıysa.

Acil olmayan belirtiler için düzenli sağlık hizmeti sağlayıcınıza (genellikle aile hekiminize) başvurabilirsiniz.

BCG Aşısı

BCG Aşısı

BCG (Bacillus Calmette-Guerin) aşısı, diğer adıyla verem (tüberküloz) aşısıdır. Deri içine enjeksiyon yoluyla yapılır. Deri altına yapılması durumunda doku zararı gelişebilir. Bu sebeple deneyimli bir sağlık personeli tarafından yapılması gerekir.

BCG aşısı, kişilerin verem bakterisine maruz kalmaları durumunda bakterinin vücuda girmesini engellemez ancak hastalığın tehlikeli seyrini önler; hastalığın gelişmesi durumunda sınırlı bir enfeksiyonla seyretmesini ve hayati tehlike oluşturmasını engeller. Aşının koruyucu etkilerinin vücutta gelişmesi 6 ile 12 hafta sürebilir.

BCG Aşısı Neden Gereklidir?

Tüberküloz tedavisi, toplum sağlığı ile ilgili önemli bir konudur. Bu nedenle, tüm ülkeler özellikle çocukları korumak için yaygın bir şekilde aşılama uygularlar. BCG aşısı, küçük yaştaki çocuklar için ölümcül olabilen miliyer tüberküloz ve menenjit tüberküloza karşı etkin koruma sağlar. Özellikle henüz bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş olan küçük çocukların korunması için önemlidir. Aşılanan çocuklarda söz konusu hastalıklar gelişse bile tedaviye yanıt verme oranları diğerlerinden çok daha yüksektir. Aşı, kişilerin verem mikrobu ile karşılaşmaları halinde hastalığın vücutta büyük hasar yaratmasının önüne geçer.

Türkiye’de BCG Aşısı

Dünyada pek çok ülke yaygın biçimde BCG aşısı uygulamaktadır. Ancak, tüberküloz görülme sıklığı azalan ülkeler yalnızca risk gruplarını aşılamakta, aşıyı rutin bebeklik aşıları arasında yapmamaktadır.

BCG aşısı, Türkiye’de bebek ve çocukların rutin aşı takviminde yer almaktadır. Aşının rutin aşılardan çıkarılabilmesi için ülkede hastalık görülme oranının ’de 5’in altına düşmesi gerekmektedir. Türkiye henüz bu noktaya gelmemiştir. yılı itibarıyla Türkiye’de olgu hızı ’de 14,4 olarak tespit edilmiştir.

BCG aşısı iki ayını doldurmuş bebeklere uygulanır. Bu aşı canlı bakteri aşısı, diğer adıyla aktif aşıdır. Aktif aşılarda bakterinin kişilerde hastalık yapma yeteneği yok edilmiştir. Amaç, gücü azaltılmış bakteri ile kişide bağışıklık cevabı oluşturmak ve ciddi bir enfeksiyona karşı koruma sağlamaktır. Bağışıklık, T lenfositleri ve makrofajların aktive olması yoluyla oluşur.

BCG Aşısında Dozaj

Bir yaşını doldurmamış çocuklarda 0,05 cc, bir yaşın üzerindeki çocuklarda ise 0,1 cc dozajında aşılama yapılır. Aşı genellikle sol omuz deltoid kasına, tek doz olarak yapılır.

Aşının koruyuculuğu %80 oranındadır. Koruyuculuğun ne kadar süreyle devam ettiğine dair farklı görüşler bulunmakla birlikte yıl arasında olduğu tahmin edilmektedir.

BCG Aşısının Yan Etkileri Nelerdir?

Tüm aşılarda olduğu gibi, BCG aşısında da aşılamanın ardından bazı hafif yan etkiler meydana gelebilir. Aşının yapıldığı bölgede kızarıklık, ağrı ya da şişkinlik oluşabilir. Bazı durumlarda koltuk altı ve boyundaki lenf bezleri şişebilir. Yan etkilerde kendiliğinden düzelme görülmezse hekime başvurmakta fayda vardır.

Aşı yapılan bölgeyi temiz tutmak ve kaşımaktan kaçınmak gereklidir. Çoğunlukla aşıdan sonra pansumana ihtiyaç duyulmaz. Aşıdan sonra günlük aktivitelere devam etmekte bir sakınca yoktur.

BCG aşısından sonra aşının yapıldığı bölgede deride küçük kırmızı bir kabarcık oluşabilir, kabarcık patlayabilir ve iz bırakabilir. Ancak izsiz iyileşme de görülmektedir.

Aşının Uygulanmadığı Durumlar

Ateşli hastalığı olanlara, prematüre doğan bebeklere bebek 3 kg’ye ulaşmadan önce, gebelere, tüberküloz hastalarına, kanser hastalarına, kanser tedavisi gören kişilere, kortizon kullanan kişilere, bağışıklık sistemi bir hastalık sebebiyle ya da çeşitli ilaçlar vasıtasıyla baskılanan kişilere BCG aşısı uygulanmaz.

Tüberküloz (Verem) Nedir?

Tüberküloz, Mycobacterium Tuberculosis basili yoluyla bulaşan bir solunum yolu hastalığıdır. Hastalık %70 oranında akciğerlerde oluşur, fakat bununla beraber diğer organlarda da hasara yol açabilir. Tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilir. İlaç tedavisi ile hastalığın belirtileri ortadan kalksa bile tamamen iyileşmek için uzun süren bir tedavi gerekir.

Dünya nüfusunun ortalama %30’u Mycobacterium Tuberculosis basili ile enfektedir. Kişilerin bu basili taşıyıp taşımadıkları tüberkülin deri testi (PPD) ile belirlenir. Her enfeksiyon hemen hastalıkla sonuçlanmaz. Kişiler tüberküloz basili ile enfekte olduklarında basil vücutta hapsedilir. Enfekte olan kişilerin %5’i yıl içinde verem hastası olur; diğer %5’inde vücut direncinin düştüğü durumlarda verem hastalığı gelişir. Enfekte olan kişilerin büyük kısmında ise hastalık gelişmez.

Küçük çocuklar, AIDS hastaları, kanser hastaları, şeker hastaları, böbrek hastalıkları olan kişiler, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar ve yoğun alkol ve tütün tüketenler gibi vücut direnci düşük olan kişiler diğer kişilere göre daha büyük risk altındadır.

Hastalık iki üç haftadan uzun süren öksürük, balgam çıkarma, kan tükürme, göğüs ve sırt ağrısı, nefes darlığı, ses kısıklığı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Hastalığa ateş, halsizlik, yorgunluk kilo kaybı ve iştahsızlık eşlik edebilir. Akciğer dışı tüberkülozlarda belirtiler farklılaşabilir.

Tüberküloz Nasıl Bulaşır?

Tüberküloz solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Ortamda bir tüberküloz hastası var ise o kişiyle uzun süre kapalı ortada vakit geçirmek bulaşma riskini artırır. Öksürme ve hapşırma gibi eylemlerle bulaşır. Hasta kişinin çatal ve bıçağı, giysileri gibi özel eşyaları ile temasla bulaşma gerçekleşmez.

Aşı sonrası hafif yan etkilere karşı neler yapılabilir?

Aşı yapılan noktada ağrı, şişlik, kızarıklık nadiren görülebiliyor. Bu durumda aşı uygulanan kol yüksekte tutulmalı. Havlu yardımıyla soğuk uygulama yapılmalı, cilde doğrudan buz temas ettirilmemeli. Ağrı devam ederse parasetamol içeren ağrı kesiciler kullanılabilir.

Aşılamadan sonra zaman zaman hafif ateş, titreme, yorgunluk, baş ve eklem ağrısı da görülebilir.

Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, "Kas ağrısı, halsizlik, baş ağrısı gibi yan etkiler de karşılaşılan durumlar söz konusu. Bu durumda da yine sıvı almak ve aynı zamanda ağrılar dayanılmaz haldeyse parasetamol ilacını ağrı kesiciden almak yeterli olacaktır" dedi.

Aşılanan kişi sayısını görmek için tıklayınız

"Tuzlu, şekerli gıdaları kontrollü olarak almaları gerekiyor"

Kusma ve ishal gibi durumlarda ise bol sıvı alınmalı. Beslenme, ishal diyetine uygun hale getirilmeli. Ağızdan sıvı veya gıda alınamayan durumlarda ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Prof. Dr. İlhan, bu durumlarda neler yapılabileceğini anlattı:

"Tuzlu, şekerli gıdaları kontrollü olarak almaları gerekiyor. Tabii yine ishal durumunda özellikle sıvı kaybına bağlı olarak başka etkilerin ortaya çıkmaması için bir kez daha sıvı kaybına dikkat etmekte fayda var, bol su içmekte fayda var."

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir