Çocukların beyinleri sürekli gelişmektedir ve bir kişinin bir çocuğu psikoloğa götürmesinin birçok nedeni vardır. Durum ne olursa olsun, bir çocuk psikoloğu önemli bir rol oynar.
Onlarla tedaviye başlamadan önce bir çocuk psikoloğunun uzmanlaştığı alanı kontrol etmek önemlidir.
Örneğin, bir çocuk psikoloğu şu alanlarda uzmanlaşabilir:
Bu kategoriler, farklı yetkinlik ve beceri alanlarına dayanır.
Gelişimsel bir çocuk psikoloğu, bilişsel gelişim gibi daha tipik durumlarda uzmanlaşırken, anormal çocuk psikoloğu, zihinsel sağlık koşulları gibi daha az yaygın sorunlarla çalışacaktır. Ergen psikologları yaş arası çocuklarla çalışacaktır.
Psikologlar ve danışanlar birlikte çalışır. Doğru uyum önemlidir. Psikologların çoğu, belirli bir psikologla çalışıp çalışmamaya karar vermede önemli bir faktörün, o psikoloğun referansları ve yetkinliği belirlendikten sonra, o psikologla kişisel rahatlık seviyeniz olduğu konusunda hemfikirdir. Psikoloğunuzla iyi bir ilişki çok önemlidir. Kendinizi rahat ve huzurlu hissettiğiniz birini seçin.
İlk danışma, bir kişinin psikoloğuyla uyumunu görmesine izin verecektir. Terapi hakkında teknik sorular sormak için iyi bir zaman.
Aşağıdakiler, bir kişinin ilk konsültasyon sırasında yapmak isteyebileceği bazı şeylerdir:
Sorabileceğiniz bazı sorular:
Rahatsız edici görünen sorular sormaktan korkmayın. Terapi başladıktan sonra bir hatayı fark etmektense, bir psikoloğa ve onun yeteneklerine en baştan güvenmek daha iyidir.
Bir psikolog birçok soruna yardımcı olabilir.
Aşağıdaki duyguların aşırı hissedilmesi durumunda yardım istemek iyi bir fikir olabilir:
Ne zaman yardım isteneceğinin iyi bir göstergesi, sorunun kişinin uyku veya iş gibi günlük aktivitelerini etkiliyor olmasıdır.
Aşağıdaki psikoloğa danışılması gereken durum örneklerine yer verdik:
Bir psikoloğun uzmanlaşabileceği çocuk, bilişsel veya davranışsal psikoloji gibi farklı alanlar vardır.
Psikolog ararken, kişi yardım aradığı alanda deneyimi olan birini seçmelidir. Psikologla iyi bir bağlantı kurmak da çok önemlidir, çünkü yardımcı olabilmeleri için kişisel ayrıntıları anlamaları gerekecektir. İlk seansta bir psikoloğa bol bol soru sormak iyi bir fikirdir.
Bazı psikoterapi türleri, hastaların depresyonunu, kaygısını ve ağrı, yorgunluk ve mide bulantısı gibi ilgili semptomları etkili bir şekilde azaltabilir. Araştırmalar, duygusal ve fiziksel sağlığın yakından bağlantılı olduğu ve bir psikolog görmenin kişinin genel sağlığını iyileştirebileceği fikrini giderek daha fazla desteklemektedir.
Bir psikologla en az birkaç seansı olan çoğu kişinin, tedavi edilmeyen duygusal güçlükleri olan bireylerden çok daha iyi durumda olduğuna dair ikna edici kanıtlar var. Büyük bir çalışma, hastaların yüzde 50sinin sekiz seanstan sonra gözle görülür şekilde iyileştiğini, terapideki bireylerin yüzde 75inin ise altı ayın sonunda iyileştiğini gösterdi.
Terapiye başlarken, psikoloğunuzla net hedefler belirlemelisiniz. Depresyonla ilişkili umutsuzluk duygularının üstesinden gelmeye veya günlük yaşamınızı bozan bir korkuyu kontrol etmeye çalışıyor olabilirsiniz. Bazı hedeflere ulaşmak için diğerlerinden daha fazla zaman gerektiğini unutmayın. Siz ve psikoloğunuz hangi noktada ilerleme görmeye başlayacağınıza karar vermelisiniz.
Bir rahatlama ve bir umut duygusu hissetmeye başlarsanız, bu iyiye işarettir. İnsanlar genellikle terapi sırasında çok çeşitli duygular hissederler. İnsanların terapiyle ilgili bazı çekingenlikleri, acı verici ve rahatsız edici deneyimleri tartışmakta güçlük çekmelerinden kaynaklanabilir. Rahatlama veya umut hissetmeye başladığınızda, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı keşfetmeye başladığınızı gösteren olumlu bir işaret olabilir.