Deyimler, bir olayı veya durumu anlatmak için kullanılan sözcük veya cümlelerdir. Deyimlerin anlamı, genellikle bir metafor, benzetme veya bir hikaye gibi bir anlatımla ifade edilir. Deyimler, dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtmaktadır. Deyimler genellikle yerleşik ve sık kullanılırlar ve sözlüklerde veya deyimler sözlüğünde sıklıkla bulunabilir. Durum böyleyken deyimlerin anlamları ile ilgili bilgi sahibi olunması gereklidir. Zira kimse bir deyimi yanlış kullanmak istemez. Dara getirmek deyiminin anlamı da bu noktada sıklıkla araştırılır.
Dara getirmek deyiminin açıklaması ve doğru kullanımı ile ilgili Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından bilgi paylaşılmıştır. Bu deyimin açıklaması ile ilgili bilgi edindikten sonra deyimi gerek cümle içerisinde gerek günlük hayatta rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Aceleye getirmek, gerektiği gibi zaman ayıramamak.“Biraz erken kalkalım da dara getirmeden yapalım işi, güzel olsun.”
Aceleye Getirmek (dara getirmek) Deyiminin Anlamı ve Aceleye Getirmek Deyimi ile İlgili Cümleler
Aceleye getirmek (dara getirmek):1. Bir işi gerektiği gibi yapmayıp, zaman darlığından yararlanarak birini aldatmak, zaman darlığı sebebiyle gereken özeni göstermemek anlamlarında kullanılan bir deyimdir. Deyim, bir işi normalden hızlı yaparak yanlış yapma eğilimini anlatır.
Aceleye Getirmek Örnek Cümle:
*Hayırlı işi aceleye getirmek gerekse de ailelerin tanışması gerekir.
*Bazı işleri aceleye getirirsen ticaret yapmaya yüzün kalmaz.
*İnşaat işlerini aceleye getirmeyeceksin ki zamanında çözüm üretebilesin.
Bu Deyimle İlgili Yorumlarınızı ve Cümlelerinizi Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.
Bu yazımızda sizlere aceleye gelmek deyiminin hikayesini kısaca paylaşacağız.
Acele yapılan işten istenilen sonucu alamamak anlamında kullanılır.
Nasreddin Hocanın mahallesinde düşün varmış. Hocayı çağırmamışlar. Hoca, Belki unutmuşlardır, birazdan çağırırlar. diye bir süre beklemiş. Derken yemek zamanı yaklaşmış ama gelen giden olmayınca Hocayı bir telaş almış. Düğün evinin askerde bir oğlu varmış. Hoca, hemen bir zarf almış, doğruca düğün evinin yolunu tutmuş.
Müjde, oğlunuzdan mektup var. diyerek, zarfı düğün sahibine uzatmış. Düğün sahibi zarfı alıp bakmış ki ne zarf üzerinde yazı ne de içinde mektup var. Hoca efendi, bu zarf boş. deyince Hoca;
Aceleye geldi de onun için zarfın iç boş. demiş. Aceleye gelmek deyimi bu hikayeden gelmektedir.
Diğer deyimler ve anlamları hakkında bilgi almak için Deyimler Sözlüğü sayfamızı inceleyebilirsiniz.