Adı Bahçe Gurme Adapazarı Sakarya

Sakarya’da Mutlaka Yenilmesi Gereken Yemekler?

Sakarya'nın En İyi Restoranları

Bu civardaki tüm güzellikleri keşfetmek için Sakarya Gezilecek Yerler listemizi de inceleyiniz.

Sakarya'daki En İyi Kahvaltı Mekanları

Hem büyük şehirlere olan yakınlığı hem de büyüleyici doğal güzellikleriyle yılın her mevsimi tatiller için tercih edilen Sakarya, Marmara Bölgesi'nde Çatalca-Kocaeli Bölümü'nde bulunuyor. Karadeniz kıyısında kilometrelerce uzanan sahiliyle yaz tatillerinin sevilen adreslerinden biri haline gelen Sakarya, tüm dünyadan doğa severleri kendine çeken Sapanca Gölü, Türkiye'nin en büyük longoz ormanı Acarlar Longozu, dağ eteklerinde gizlenen Çamlıca Gölü ve Türkiye’nin en uzun üçüncü nehri Sakarya Nehri gibi keşfedilmeye değer pek çok güzelliğe sahip.

Maşukiye gibi sessiz ve huzurlu bir doğa tatili yapabileceğiniz beldeleriyle de çok ilgi gören Sakarya, Aygır Deresi ve Maden Deresi kenarlarında kurulmuş balık çiftlikleriyle ise özellikle hafta sonları büyük şehirlerden gelen tatilcileri misafir ediyor. Büyüleyici şelalelerinden yemyeşil yaylalarına, şifalı kaplıcalarından devasa kanyonlarına kadar her köşesinde farklı bir güzellikle karşılaşabileceğiniz şehir; doğa yürüyüşü, fotoğraf safarileri, kampçılık, dağ bisikleti gezileri ve kaya tırmanma gibi onlarca etkinliği yapmak için Marmara Bölgesi’ndeki en özel yerler arasında. İstanbul'a yakın olmasının avantajını kullanan Sakarya otelleri her zevke hitap edecek şekilde doğa ile iç içe şehrin hemen hemen her bölgesinde yer alıyor.

Sakarya’da mutlaka görmeniz gereken 75 yeri hazırlarken Instagram etiketlerinden faydalandık ve en çok etiketlenen yer en üstte olacak şekilde özel bir sıralama yaptık. Doğa severlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken şehirlerimizden biri olan Sakarya’yı keşfetmeye yazımızı okuyarak hemen başseafoodplus.infoa keşfetmeniz için içeriğimizde her bir lokasyona konum linklerini de ekledik. 

1- Adapazarı

Sakarya'nın merkez ilçesi olan Adapazarı, hem şehrin nüfus olarak en kalabalık bölgesi hem de sanayi ve turizm açısından en gelişmiş yeri. Büyük sanayi kuruluşlarının fabrikalarının bulunduğu ilçe; iş merkezleri, fuar alanları ve büyük mağazaları ile oldukça hareketli. 5 yıldızlı iş otellerinden spa otellere ve 2 ile 3 yıldızlı şehir otellerine kadar zengin konaklama seçenekleri bulabileceğiniz Adapazarı, tarihi mekanları ve müzeleri için de turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.

Sakarya'nın en önemli müzelerinden biri olan Sakarya Müzesi (Atatürk Evi) ve Deprem Kültür Müzesi’ne ev sahipliği yapan Adapazarı'nda yüzyıl Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş etkileyici Harmantepe Kalesi ve Sakarya Nehri üzerinde inşa edilen Beşköprü (Justinianus Köprüsü) gibi hazineleri yakından görme şansı bulabilirsiniz. yılında hizmete açılan Agora Adapazarı AVM ise onlarca mağaza, sinema, restoran ve sosyal alanıyla hem alışveriş yapmak hem de güzel zaman geçirmek için uğrayabileceğiniz yerler arasında.

Sakarya'nın daha en hareketli caddesi olarak 24 saat boyunca yol üstü kafeleri, mağazaları ve restoranları ile İstanbul'un İstiklal Caddesi'ne benzeyen Çark Caddesi'nde keyifli akşam yürüyüşlerine çıkabileceğiniz Adapazarı’nda m2 gibi büyük bir yeşil alan üzerine kurulan Sakarya Kent Park’ta ise çocuklarınızla keyifli geziler veya spor yapabilirsiniz.

Konum Linki

2- Sapanca

Sakarya'nın en turistik noktalarından biri olan ve Sapanca Gölü kenarında uzanan Sapanca ilçesi, hem doğa gezileri hem de tatiller için şehrin en çok tercih edilen destinasyonu. Sapanca Gölü çevresinde sıralanan bungalov oteller, butik oteller, doğa otelleri, kır bahçeleri ve yürüyüş yolları ile her mevsim doğa severler tarafından ziyaret edilen Sapanca, Sakarya’ya yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta.

Uzun tarihi boyunca bölgeye hakim olan pek çok medeniyetlerden izler taşıyan ilçede Mimar Sinan'ın önemli eserlerinden biri olan Rüstem Paşa Camii, yılında Abdülmecit döneminde inşa ettirilen Rahime Sultan Camii ve yılı Osmanlı dönemi mimari eseri olan Hasan Fehmi Paşa Camii gibi tarihi hazineleri yakından görebilirsiniz.

Sapanca Gölü, Aygır Deresi, Maşukiye’de göl ve dere kenarlarında hizmet veren balık restoranları ile sadece yaz aylarında değil her mevsim hafta sonları, İstanbul ve Bursa gibi büyük şehirlerden gelen tatilciler tarafından ziyaret edilen Sapanca, Türkiye'nin en popüler kış tatili merkezlerinden Kartepe Kayak Merkezi’ne de sadece 25 kilometre uzaklıkta. İlçeye Sakarya Otogarı’nda her saat bulabileceğiniz minibüsler ve otobüslerle 30 dakikada kolayca gidebilirsiniz.

Konum Linki

3- Serdivan

Adapazarı merkezine sadece 6 kilometre uzaklıkta yer alan ve keyifli günübirlik geziler yapabileceğiniz Serdivan, hem doğal güzellikleri hem de bilim merkezi ve tarihi hazineleri ile ilgi çekiyor. Sakarya Gölü kenarında 8,5 kilometrelik kıyı şeridine sahip küçük bir ilçe olan Sedirvan, son yıllarda deniz seviyesinden metre yükseklikteki Taraklı Karagöl Yaylası'nda benzersiz doğal güzellikler üstünde düzenlenen yamaç paraşütü etkinlikleri ile de yerli ve yabancı turistleri kendine çekiyor.

Çocuklu ailelerin mutlaka ziyaret etmesini önerdiğimiz Planetaryum (Gezegen Evi) ise her yaştan çocuklara ve gençlere bilim ile teknolojiyi eğlenceli bir şekilde öğretmeyi amaçlayan pek çok sergi, atölye ve etkinliğe sahip. Yemyeşil yaylalardan küçük göllere, derelere ve çam ormanlarına kadar sıcak yaz sıcaklarında keyifli doğa gezileri yapabileceğiniz birçok sevilen alana sahip Serdivan’da yılında hizmete açılan Serdivan AVM’de ise sinema salonları, mağazalar ve kafelerde eğlenceli bir mola verebilirsiniz.

Konum Linki

4- Karasu

Sakarya'nın en sevilen plajlarından Karasu Plajı'na da ev sahipliği yapan Karasu ilçesi, Sakarya'ya sadece 55 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 20 kilometrelik sahiliyle Türkiye'nin en uzun ikinci sahiline sahip olan ve yaz aylarında sadece Sakarya'dan değil Türkiye'nin dört bir yanından gelen tatilcileri misafir eden Karasu; Karadeniz manzaralı butik otelleri, apart otelleri, aile pansiyonları, restoranları ve kafeleriyle turizm olanakları bakımından oldukça gelişmiş durumda.

Türkiye'nin de en önemli doğal güzelliklerinden biri olan Acarlar Longozu’na oldukça yakın bir konumda bulunan Karasu'da yılın her mevsimi düzenlenen rehberli gezilerle büyüleyici longoz ormanlarını gezebilir, Küçükboğaz Gölü'nde ise tekne ve sandallarla gezilere çıkabilir veya balık avlama turlarına katılabilirsiniz. Göl çevresindeki balık çiftlikleri için de çok ziyaret edilen Karasu’nun uzun sahil yolunda Karadeniz esintileri eşliğinde dinlendirici akşam yürüyüşlerine çıkabilir veya ilçenin en sevilen gezi alanı olan Yenimahalle sahilinde rengarenk balıkçı teknelerine karşı asırlık çam ağaçlarının altında sahil kafelerinde bir mola verebilirsiniz.

Konum Linki

5- Çark Caddesi

Sakarya'nın sosyal hayatının kalbinin attığı yer ve İstanbul'un İstiklal Caddesi gibi 7 günü 24 saat hareketli bir gezi alanı olan Çark Caddesi, Sakarya’nın merkezi ilçesi Adapazarı'nda yer alıyor. Trafiğe kapalı olan ve her iki tarafı mağazalar, kafeler, restoranlar, hediyelik eşya dükkanlarıyla çevrili olan Çark Cadde, kaliteli otelleri ile de Sakarya'da konaklamak için en çok tercih edilen yerler arasında. Hem alışveriş yapmak ve akşam yürüyüşlerine çıkmak hem de dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranlarına uğramak veya bir yol üstü kafesinde çayınızı yudumlayarak kalabalığı izlemek için Çark Caddesi'nde mutlaka uğramanızı öneririz.

Konum Linki

6- Hendek

Sakarya merkezine yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki Hendek ilçesi, şehrin en önemli yayla turizmi merkezlerinden biri. Tertemiz havası ve yemyeşil doğal güzellikleriyle özellikle yaz aylarının sevilen gezi alanlarından olan Çiğdem Yaylası, Keremali Dağı eteklerine inşa edilmiş güzel yayla evleri ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz el değmemiş doğası ile fotoğrafçılık turlarının düzenlendiği Keremali Yaylası ve deniz seviyesinden metre yükseklikte Sakarya'nın en yüksek tepesinde yer alan orman gülleri ile ünlü Dikmen Yaylası gibi pek çok büyüleyici yaylaya ev sahipliği yapan Hendek ilçesi, yayla evlerinden bungalov otellere kadar konaklama olanakları açısından da pek çok alternatif sunuyor.

İlçenin en çok ziyaret edilen doğal güzelliklerinden olan Uludere Çayı’nın çevresinde doğal yürüyüşleri ve bisiklet turlarına çıkabilir, balık çiftliklerinde ise taze dere balıklarını yöresel mezelerle birlikte tadabilirsiniz. Büyüleyici doğa manzaralarını şahit olabileceğiniz ve 16 Türk devletinin bayraklarının asılı olduğu Bayraktepe de yerli ve yabancı turistlerin Hendek'te en çok ziyaret ettiği yerlerden biri. kişilik amfi tiyatrosu, küçük şelaleleri ve yürüyüş yolları ile ilgi gören Bayraktepe, bölgenin sevilen rekreasyon alanlarından biri. Güzellikleriyle Sakarya'da en çok günübirlik gezi yapılan noktalardan biri haline gelen Hendek, yöresel yayla yemeklerinin yanı sıra cevizli tavuğu ile de gastronomi meraklılarını kendine çekiyor.

Konum Linki

7- Derbent

Sakarya merkezine 36 kilometre uzaklıkta Kartepe ilçesine bağlı çok ziyaret edilen bir belde olan Derbent, bakir doğal güzelliği ve buz gibi derelerinden dolayı doğa yürüyüşlerinin en önemli adreslerinden biri duraklarından biri. Bungalov otellerden doğa otellerine kadar pek çok konaklama alternatifi bulabileceğiniz beldede dere kenarlarında kurulan balık restoranları da özellikle hafta sonları ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerle doluyor. Hem Sakarya hem de Kartepe’den her saat hareket eden minibüslerle kısa sürede ulaşabileceğiniz Derbent, temiz havasıyla günübirlik bir gezi yapmak için de ideal bir rota.

Konum Linki

8- Akyazı

Sakarya'ya sadece 8 kilometre uzaklıkta, çam ormanları ile çevrili dağlar arasında yer alan Akyazı ilçesi, hem yemyeşil yaylaları hem de şifalı kaynak sularında dinlenebileceğiniz kaplıcalarıyla doğa ve sağlık turizmi açısından oldukça gelişmiş bir turistik ilçe.

Kuzuluk Kaplıcaları ile sadece Sakarya'nın değil, Türkiye'nin de her şehrinden şifa arayan insanları kendine çeken Akyazı’da mineral bakımından çok zengin kaplıca sularının tadını çıkarabileceğiniz termal oteller, termal havuzlar, aile havuzları ve sağlık tesisleri gibi pek çok olanak bulabilirsiniz. Kuzuluk Kaplıcaları, sadece şifaları suları ile değil, aynı zamanda oksijen seviyesi yüksek tertemiz havasıyla solunum sorunu gibi pek rahatsızlığın tedavisine de yardımcı oluyor.

Deniz seviyesinden metre yükseklikteki yayla evleriyle fotoğraf gezilerinin değişmez adreslerinden biri haline gelen Akyazı’da yılın her mevsim rehberli doğa yürüyüşleri, bisiklet turları, dağcılık ve kampçılık gibi pek çok etkinlik düzenleniyor. Butik otelleri, apart otelleri, çam ormanları içindeki doğa ve bungalov otelleri ile her yıl yüz binlerce kişiyi ağırlayan Akyaka, günlük gezilerinin yanında kalabalıklardan uzakta sessiz ve sakin bir ortamda yılın yorgunluğunu atmak isteyenlerin de kesinlikle uğraması gereken bir yer.

Konum Linki

9- Maşukiye

Sakarya’nın en çok ziyaret edilen turistik beldelerinden biri olan küçük Maşukiye beldesi, hem balık restoranları hem de doğa sporları için İstanbul gibi büyük şehirlerden gelen tatilcilerle hafta sonları çok hareketli. Aygır Deresi ve Madem Deresi’nde yılın her mevsimi balık avlama turlarına katılabileceğiniz Maşukiye, dere kenarlarındaki iskelelerde hizmet veren balık restoranlarıyla da çok popüler.

İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü’nün büyüleyici manzaraları arasında doğa yürüyüşleri yapabileceğiniz yürüyüş parkurları ve bölgenin en güzel yaylalarından biri olan Kirazlı Yaylası ile de doğa severleri kendine çeken Maşukiye’de derelerde kano ve sandallarla gezilere çıkabilir, at ve ATV safarileri ile bölgenin güzelliklerini keşfe çıkabilir veya benzersiz doğal güzelliklerin üstünde uzmanlarla yamaç paraşütü yaparak unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz. Kır evlerinden bungalov otellere kadar zengin konaklama alternatifleri de bulabileceğiniz Maşukiye, Sakarya’ya sadece 30 kilometre uzaklıkta.

Konum Linki

Geyve

yılında Osman Gazi tarafından Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilen ve Sakarya’ya sadece 35 kilometre uzaklıkta yer alan Geyve, hem tarihi hazineleri hep de şifalı kaplıcaları ve yaylaları için ziyaret edilmeye değer bir yer. Verimli toprakları ve organik tarım alanlarıyla da ünlü Geyve’de organik ürünlerle hazırlanan lezzetli yöresel yemekler tadabilir ve pazarlarda ilçede üretilen organik ürünleri satın alabilirsiniz.

yılında inşa edilen tarihi bir konakta hizmet veren ve Çanakkale Savaşı dahil pek çok büyük savaşa katılan ünlü bir komutandan ismini alan Ali Fuat Paşa Kuvayi Milliye Müzesi için çok ziyaret edilen ilçede 2. Beyazıt tarafından yaptırılan ve Cumhuriyet döneminden sonra restore edilerek Ali Fuat Paşa Köprüsü ismi verilen tarihi köprüyü de yakından görebilirsiniz.

Geyve’ye sadece 5 kilometre uzaklıkta yer alan ve onlarca rahatsızlığa iyi gelen mineral bakımından zengin gazlı sularıyla Sakarya'nın en önemli sağlık turizmi merkezlerinden biri haline gelen Acısu İçmeleri’ne mutlaka uğramanızı önerdiğimiz gezinizde termal tesislerde hem rahatsızlıklarınıza şifa bulabilir hem de yılın bütün yorgunluğunu atabilirsiniz. Bölgenin en güzel yaylalarından biri olarak gösterilen Kırca Yaylası’na da ev sahipliği yapan Geyve’de her yıl temmuz ayında düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı yayla şenliklerinde tertemiz havada doyasıya eğlenebilirsiniz.

Konum Linki

Sapanca Gölü

Sadece Sakarya’nın değil, Türkiye’nin de en güzel doğa cennetlerinden biri olan Sapanca Gölü, 16 kilometre uzunluğunda olan ve  km2 alanı kapsıyor. İstanbul gibi büyük şehirlerden de hafta sonları gezileri ve doğa tatilleri için sıkça ziyaret edilen tatlı su gölü; çevresini saran yürüyüş ve bisiklet yolları, kır bahçeleri, mesire alanları ve doğa otelleri ile turizm olanakları açısından da oldukça gelişmiş durumda.

Tertemiz kar sularının da etkisiyle zengin balık çeşitliliğine sahip Sapanca Gölü’nde yılın her mevsimi balık avlama turlarına katılabilir, bahar ve yaz aylarında kano gezilerine çıkabilir, onlarca su kuşu ve göçmen kuşa ev sahipliği yapan gölde fotoğraf safarilerine katılarak harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Dünyanın dört bir yanından kampçıların da her mevsim ziyaret ettiği göl, Sakarya’da ilk uğramanız gereken yerler arasında.

Konum Linki

Pamukova

Sakarya’ya yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta, doğal güzelliklerinden dolayı çok sevilen bir gezi alanı olan Pamukova ilçesi yer alıyor. M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan zengin bir tarihe sahip ilçe; tarihi yapıları, doğa harikası şelaleleri ve güzel yaylalarıyla keyifli bir günlük gezi için ideal.

Sarp kayalar üzerine Roma döneminde yapılarak Bizans döneminde de kullanılmaya devam edilen Paşalar Kalesi için tarih ve kültür turlarıyla ziyaret edilen Pamukova, yemyeşil güzellikler ve sarp kaya duvarları arasından dökülen Karandere Şelalesi ile de doğa severlerin çok ilgisini çekiyor. Bahar ve yaz aylarının sevilen adreslerinden olan ve Karapınar Köyü sınırlarından bulunan Kırca Yaylası ve deniz seviyesinden metre yükseklikte yer alan Kaymakam Suyu Yaylası’nda ise doğa yürüyüşü, kamp, bisiklet gezileri ve piknik gibi pek çok etkinlik yaparak temiz havanın tadını çıkarabilirsiniz.

Konum Linki

Arifiye

Sakarya merkezine 10 kilometre uzaklıkta yer aldığı için minibüsler ulaşarak keyifli bir gezi yapabileceğiniz Arifiye ilçesi, Sapanca Gölü'ne çok yakın bir konumda. Tarihi hazineleri ve doğal güzellikleri arasında günübirlik geziler veya doğa yürüyüşleriyle keşfe çıkabileceğiniz Arifiye, Sakarya'nın en büyük parklarından biri olan Gölbaşı Parkı’na da ev sahipliği yapıyor. Hem Gölbaşı Parkı’na hem de bölgenin popüler yeşil alanlarından biri olan Sakarya İl Ormanı Tabiat Parkı'nda yılın her mevsimi doğa yürüyüşleri ve fotoğraf safarilerinin düzenlendiği Arifiye’de bisiklet ve ATV kiralayabilir veya donanımlı kamp alanlarında çadır kurarak doğayla iç içe zaman geçirebilirsiniz.

Özellikle kutsal günlerde ve dini bayramlarda yüzlerce kişi tarafından ziyaret edilen Karıncalı Dede Türbesi’ni de ziyaret edebileceğiniz Arifiye’de yüksek bir tepede bölgeye hakim bir konumda yer alan Çalı Dede Türbesi de görülmeye değer yerler arasında.

Konum Linki

Kırkpınar

Sapanca Gölü kenarında uzanan Kırkpınar ilçesi; göl manzaralı villaları, bungalovları, orman köşkleri, doğa otelleri ile yılın her mevsimi ve hafta sonları tatil yapmak için tercih ediliyor. Sapanca Gölü’nün çevresini saran yürüyüş yollarında ve seyir teraslarında harika fotoğraflar çekebileceğiniz Kırkpınar gezinizde serin havada organik ürünlerle kahvaltılar yapabilir ve balık restoranlarında taze göl balıklarını yöresel mezelerle birlikte tadabilirsiniz. Çerkez göçmenler tarafından kurulan Kırkpınar, zengin yöresel yemek seçenekleriyle Sakarya’da gastronomi meraklılarının da en sık ziyaret ettiği yerlerin başında yer alıyor.

Büyüleyici Sapanca Gölü manzaralarının yanı sıra serin ve temiz havasıyla yılın yorgunluğunu atabileceğiniz en güzel yerlerden olan Kırkpınar’da yılında ziyarete açılan Murat Uyar Botanik Parkı'na uğrayarak yüzlerce çeşit bitki türü arasında yürüyüşler yapabilir, kır bahçelerinde mola verebilir ve mesire alanlarında çocuklarınızla piknik yaparak güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Konum Linki

Ormanya Doğal Yaşam Parkı

Hem doğayla baş başa dinlendirici bir gün geçirmek hem de 50’den fazla türünü yakından görmek için Ormanya Doğal Yaşam Parkı’na uğrayabilirsiniz. Sakarya merkezine sadece 26 kilometre uzaklıkta yer alan ve m2’den büyük bir yeşil alanı kapsayan Ormanya, donanımlı kamp ve karavan alanlarıyla da ilgi görüyor.

Çocuklarınızla keyifle gezebileceğiniz midilliler, tavus kuşları, karacalar ve ceylanların yaşadığı bahçelerin yanı sıra ahşap köprüler, oyun alanları, yürüyüş yolları ve harika fotoğrafla çekebileceğiniz mantar evlere de ev sahipliği yapan Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nın binlerce kişilik mesire alanı da özellikle hafta sonları ve yaz aylarında ailelerle doluyor.

Konum Linki

Ferizli

Sakarya’dan dakikalık bir minibüs yolculuğuyla ulaşabileceğiniz tarihi ilçe Ferizli, çevresini saran gölleri ile doğa gezilerinin de sevilen adreslerinden biri. Ferizli ile Karasu arasında uzanan bir alüvyon set gölü olan Akgöl için doğa severler ve fotoğraflar tarafından sıkça ziyaret edilen ilçede gölün çevresindeki yürüyüş yolları ve seyir teraslarından yaban kazları ve yaban ördeklerinin fotoğrafları çekebilir, sazlıklar ve bataklıklarda yaşayan onlarca farklı kuş türünü yakından görebilirsiniz.

Balık çeşitliliği bakımından çok zengin olan Akgöl, hem olta balıkçılığı yapmak hem de sandallarla balık avlama turlarına çıkmak için de ideal. Göl kenarındaki sevilen tatil beldesi Gölkent ise şirin butik ve apart otelleri ile Ferizli’nin en turistik noktası konumunda. Ferizli doğa yürüyüşlerinin bir parçası olan ve huzurlu Seyifler Köyü’nde yer alan Seyifler Kalesi da Bizans döneminde yarım daire şeklinde inşa edilmiş ve günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış tarihi kalelerimizden biri olarak görülmeye değer bir yapı.

Konum Linki

Taraklı

Sakarya'nın tarihi ve doğal güzelliklerini korumuş en güzel ilçelerinden biri olan Taraklı, yüzlerce yıllık iki katlı klasik konaklarıyla ünlü. Arnavut kaldırımlı sokaklarını süsleyen taş ve ahşap mimari evleriyle fotoğraf safarilerinin değişmez adreslerinden biri haline gelen Taraklı’da Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında inşa ettirilen Yunus Paşa Camii, Osmanlı döneminin önemli ticaret yollarından biri üzerinde kurulan Tarihi Han, Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan ve şifalı kaynak sularıyla günümüzde de hizmet veren Tarihi Hamam, yıllık anıtsal çınar ağacı, M.Ö. ile M.Ö. yılları arasında inşa edildiği düşünülen ve eşsiz panoramik manzaralarıyla sevilen bir gezi alanı olan Hisar Tepesi ise Taraklı ilçesinde keyifle gezebileceğiniz popüler yerler arasında.

Konum Linki

Kartepe Kayak Merkezi

Sakarya’ya yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta bulunan Kartepe Kayak Merkezi, İstanbul ve Bursa gibi şehirlere yakın konumuyla kış tatillerinin değişmez adreslerinden biri. Otel servisleri, kayak turları ve minibüslerle kolayca ulaşabileceğiniz kayak merkezi Marmara Bölgesi’nin ikinci en yüksek dağı olan Kartepe Dağı’nda deniz seviyesinden metre yükseklikte hizmet veriyor.

Kaliteli kayak otelleri, dünya standartlarındaki pistleri, her yaş grubu için kayak eğitimleri alabileceğini merkezleri ve telesiyejler gibi olanaklar bulabileceğiniz Kartepe Kayak Merkezi’nde kış aylarında doyasıya kayabilir ve güzel bir kış tatili yapabilir, bahar ve yaz aylarında ise doğa yürüyüşlerine çıkabilirsiniz.

Konum Linki

Acarlar Longozu

Türkiye'nin en önemli tabiat harikalarından biri ve en büyük longoz ormanı olan Acarlar Longozu, 7,5 kilometre boyunca uzanan benzersiz manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Doğa severlerin kesinlikle keşfe çıkması gereken longoz ormanı, Okçu Deresi manzaraları arasında ilerleyen yürüyüş yolları, donanımlı kamp alanları ve seyir terasları ile görülmeye değer güzellikte.

hektardan büyük bir yeşil alanı kapsayan Acarlar Longozu’nu yılın her dönemi düzenlenen rehberli doğa gezileri, fotoğraf safarileri, balık avlama turları ve kuş gözlemciliği etkinlikleri ile keşfe çıkarak Sakarya gezinizin en güzel fotoğraflarını burada çekebilirsiniz.

Konum Linki

Orman Park

Sakarya şehir merkezinde kalabalıklardan ve gürültüden uzaklaşarak yemyeşil doğal güzelliklerin tadını çıkarabileceğiniz en yakın yeşil alanlardan biri olan ve Adnan Menderes Caddesi'nde orman işletmesinin hemen yanında yer alan Orman Park, yılında 18 dönümlük yeşil bir alan kapsayarak hizmete açıldı.

Onlarca çeşit ağaç ve bitki ile süslenmiş yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, spor sahaları, restoranları, kır bahçeleri kafeteryaları ve spor sahaları ile hem spor yapmak hem de şehrin içinde orman keyfi yaşamak için ilk uğramanız gereken yer olan Orman Park, kır bahçelerinde sunulan organik ürünlerle hazırlanan kahvaltılarla da çok ilgi görüyor. Dişbudak ağaçlarını sardığı büyüleyici manzarasıyla keyifli akşam yürüyüşleri de yapabileceğiniz Orman Park’a yürüyerek veya toplu taşıma araçlarıyla kolayca gidebilirsiniz.

Konum Linki

Maden Deresi

Kaya tırmanma, dağcılık, yürüyüş ve kampçılık gibi etkinlikler için Sakarya’da en çok tercih edilen yerlerinden biri olan Maden Deresi, sarp kanyonların içinden meşe ve kavak ağaçları arasından akarak kartpostal güzelliğinde manzaralar oluşturuyor.

Yazın en sıcak günlerinde bile serin kalan havası ve buz gibi suları ile ünlü Maden Deresi, çevresini saran kayalık alanlarıyla kaya tırmanışları için de ideal. Dere kenarında sıralanan alabalık çiftliklerinin çok popüler olduğu dere; donanımlı kamp alanları, iyi düzenlenmiş yürüyüş ve bisiklet yollarıyla yaz aylarının değişmez adresleri arasında girdi. Maden Deresi’nin bakir doğal güzelliklerini keşfettikten ve taze balıkların tadına baktıktan sonra dereye kısa bir mesafede hizmet veren bungalov otellerde de konaklayabilirsiniz.

Konum Linki

Poyrazlar Gölü

Sakarya merkezine sadece 6 kilometre uzaklıkta bulunan bir doğa cenneti olan Poyrazlar Gölü, şehre en yakın ve sık ziyaret edilen doğal güzelliklerden biri. El değmemiş yapısının korunması amacıyla yılında tabiat parkı da ilan edilen göl, özellikle yaz aylarında ve hafta sonları Sakarya halkının yanı sıra turistlerle oldukça hareketli.

Poyrazlar Gölü çevresinde at veya ATV safarilerine çıkarak bölgenin güzelliğini yakından görebilir; paintball sahası, mesire alanları, gölün çevresini saran iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurları gibi birçok olanak bulabilirsiniz. Göl, bahar ve yaz aylarında doğanın huzurlu atmosferinde yılın yorgunluğunu atabileceğiniz kamp alanları için de çok ziyaret ediliyor. Balık bolluğundan dolayı balık avlama turlarının da çok ilgi gördüğü, yılın her mevsimi farklı bir güzelliğe şahit olabileceğiniz Poyrazlar Gölü’nü rehberli doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık gezileriyle keşfe çıkarak güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Konum Linki

Beşköprü (Justinianos Köprüsü)

Sakarya’nın Serdivan ilçesinde yakından görebileceğiniz tarihi hazinlerden biri olan Beşköprü (Justinianos Köprüsü), Geç Roma Dönemi’nde inşa edilmiş ve günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış etkileyici bir mimari eser. Dönemin başkenti Konstantinopolis ile Anadolu şehirleri arasında geçiş sağlanması amacıyla, Sakarya Nehri üzerinde kesme taşlarla ve 12 kemerli olarak tasarlanmış tarihi köprü, metre uzunluğa sahip. Gün batımında sunduğu büyüleyici fotoğraflardan dolayı sıkça ziyaret edilen Beşköprü, doğa ve tarih gezilerinin de mola verdiği noktalardan biri.

Konum Linki

Sakarya Nehri

kilometreyi geçen uzunluğuyla Türkiye'nin 3. uzun nehri olan Sakarya Nehri, Eskişehir’in Dikmen Köyü’nden başlayarak Karasu sahilinde Karadeniz'e dökülüyor ve Sakarya’nın en sevilen gezi alanlarından biri. İsmini Yunan mitolojisinde nehir tanrısı olan Sangarius'dan alan Sakarya Nehri’nin çevresini saran yürüyüş parkurlarında her mevsim rehberli gezilere katılarak büyüleyici doğa manzaralarının fotoğrafları çekebilirsiniz.

Nehir manzaraları eşliğinde hizmet veren balık çiftlikleri için özellikle hafta sonları sıkça ziyaret edilen Sakarya Nehri çevresinde bisiklet gezilerine de katılabilir veya donanımlı kap alanlarında çadırınızı kurarak tertemiz havada huzurlu atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.

Konum Linki

Karasu Sahil Parkı

20 kilometre boyunca uzanan ince kumlu sahili ile Ege ve Akdeniz aratmayan Sakarya'nın Karasu ilçesinde, Doğu Karadeniz Caddesi üzerinde yer alan Karasu Sahil Parkı, şehrin çok popüler gezi alanlarından biri. Büyüleyici Karadeniz manzaraları arasında ilerleyen yürüyüş parkurları, yol üstü kafeleri, restoranları ve otelleri ile özellikle yaz aylarında çok hareketli olan sahil parkının metre uzunluk ve metre genişliğe sahip Karasu Sahil Parkı Plajı’nda da ince kumlara güneşlenebilir ve tertemiz denizin tadını çıkarabileceğiniz. Akşam yürüyüşlerine çıkmak ve spor yapmak için de en çok ziyaret edilen yerlerden olan Karasu Sahil Parkı’nda kızıl gün batımı eşliğinde bir mola vererek manzarayı izleyebilirsiniz.

Konum Linki

Doğançay Şelalesi (Su Düşen Şelaleleri)

Büyüleyici güzelliğinin korunması amacıyla yılında koruma altına alınan Doğançay Şelalesi, halk arasında Su Düşen Şelaleleri olarak da biliniyor. Sakarya’nın doğal güzellikleri ile ilgi gören ilçelerinden Maksudiye sınırlarında yer alan ve şehir merkezine sadece 25 kilometre uzaklıkta yer alan şelale, binlerce yılda şekillenmiş kaya duvarları ve yarasından dökülen bembeyaz suları ile her mevsim eşsiz manzaralar sunuyor.

Üç farklı büyüklükte şelaleden oluşan ve yazın sıcak günlerinde kaya göletlerinin buz gibi sularında serinleyebileceğiniz Doğançay Şelalesi, deniz seviyesinden metre yükseklikteki tertemiz havasıyla da keyifli bir gezi alanı. Seyir terasları ve yürüyüş yollarıyla çevrili şelale, piknik alanlarıyla yaz aylarında oldukça hareketli.

Konum Linki

Serdivan Gölpark

Sapanca Gölü'nü kenarında yer alan Serdivan Gölpark, eşsiz göl manzarası ve oksijen seviyesi yüksek havasıyla yılın yorgunluğunu atmak için Sakarya'da mutlaka uğramanız gereken yerler arasında. Şehir merkezine sadece 10 kilometre uzaklıkta olduğu için minibüslerle kısa sürede gidebileceğiniz Gölpark, 8,5 kilometrelik kıyı şeridi ile yürüyüş yapmak için de en çok tercih edilen yerler arasında.

Gölün içine doğru uzanan ahşap iskeleler, seyir terasları, kır bahçeleri ve kilometrelerce uzanan yürüyüş yollarıyla her mevsim çok popüler olan Serdivan Gölpark, yaz aylarında düzenlenen konser ve tiyatro gösterileri ile de oldukça hareketli. Geniş çocuk oyun bahçeleri ve mesire alanlarıyla çocuklu ailelerin Sakarya’da en sevdiği yerlerden biri olan Gölpark’a Serdivan ilçesinden ücretsiz servislerle de ulaşmanız mümkün.

Konum Linki

Akgöl

Sakarya’nın en çok ziyaret edilen doğa güzelliklerinden biri olan ve Ferizli ile Karasu ilçeleri arasında uzanan Akgöl, büyüleyici manzaralara sahip bir alüvyon set gölü. Yılın her dönemi keyifli geziler yapabileceğiniz tatlı su gölü, Sakarya merkezde sadece 38 kilometre uzaklıkta ve her saat bulabileceğiniz minibüsle veya rehberli doğa gezileri ile Akgöl’ü keşfe çıkabilirsiniz.

Sakarya Nehri’nin biriken alüvyonlarıyla doğal yollardan oluşan gölün çevresinde Gölkent ve Adatepe gibi huzurlu atmosferlerini koruyan beldeler sıralanıyor. Günübirlik geziler, fotoğraf safarileri, doğa yürüyüşleri ve kamp yapmak için ziyaret edebileceğiniz Akgöl’ün sazlık ve bataklıklarında ise onlarca çeşit kuş türünü yakından görebilirsiniz. Aynalı sazan, gümüş balığı, kızılkanat ve tatlı su levreği gibi zengin balık çeşitliliğinden dolayı hem olta balıkçılığı yapmak ve sandallarla balık avlama turlarına katılarak doğayla iç içe dinlendirici bir gün geçirmek için de Akgöl’ü ziyaret edebilirsiniz.

Konum Linki

İstanbuldere

Sakarya'nın Sapanca ilçesine bağlı çok popüler bir doğa tatili cenneti olan İstanbuldere, buz gibi suları ve el değmemiş güzellikleri ile ünlü derelerin kenarında kurulmuş balık çiftlikleri ile İstanbul gibi büyük şehirlerden gelen tatilciler tarafından, özellikle hafta sonları çok ziyaret ediliyor.

İstanbul'a 2 saat, Sakarya’ya ise sadece 30 dakika uzaklıkta yer alan ve minibüslerle kolayca gidebileceğiniz İstanbuldere; şehrin karmaşasından uzakta endemik bitki türleri ve çam ormanları arasında dinlenmek, hamaklarda yorgunluk atmak, dere üstündeki iskelelerde taze balıklar ve yöresel mezeler tatmak için gidebileceğiniz en sevilen yerler arasında. Çevresini saran irili ufaklı şelalelerde doğa yürüyüşlerine de çıkabileceğiniz İstanbuldere’nin serin havasında yaz aylarında serinleyebilir ve doğayla iç içe güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Konum Linki

Karagöl Yaylası

Birbirinden güzel pek çok yaylaya sahip Sakarya'da mutlaka görmeniz gereken en güzel yaylalardan biri olan Karagöl Yaylası, deniz seviyesinden metre yükseklikteki tertemiz havasıyla unutulmaz bir gezi deneyimi sunuyor. Özellikle İlkbahar aylarında yağan yağmurlarla oluşan küçük göletleriyle benzersiz manzaralara sahip olan yayla, hektardan daha büyük bir yeşil alanı kapsıyor.

Çam, çınar, köknar ve meşe ağaçlarıyla çevrili yürüyüş parkurları, dağ yamaçlarına sıralanmış küçük yayla evleri ve donanımlı kamp alanları ile zengin olanaklara sahip Karagöl Yaylası, aynı zamanda tertemiz kaynak sularından dolayı sağlık turizmi için de ziyaret ediliyor. Oksijen seviyesi yüksek havasının solunum sorunu rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen Karagöl Yaylası’nda bungalovlarda veya yayla evlerinde konaklayabilir; köylülerin ürettiği onlarca çeşit organik ürünü satın alabilirsiniz.

Konum Linki

İnönü Yaylası

Deniz seviyesinden metre yükseklikte yer alan İnönü Yaylası, meşe ve çam ormanları ile sarılı büyüleyici atmosferiyle Sakarya doğa gezilerinin değişmez adreslerinden biri haline geldi. Sakarya'nın Başkale ilçesinde Adapazarı ile Pamukova arasında yer alan yayla, kış aylarında karla kaplanan çam ormanlarıyla da fotoğrafçıları kendine çekiyor. İnönü Yaylası, yaz aylarında ise serin havasıyla bölgenin en popüler kamp alanlarından biri haline geliyor.

Mesire alanları, kır bahçeleri ve yürüyüş yollarıyla keyifli zaman geçirip yorgunluk atabileceğiniz en sevilen yeşil alanlardan biri olan İnönü Yaylası’nın her yaz düzenlenen yayla şenliklerine katılarak da hem yöresel ürünler satın alabilir hem de konserler ve çeşitli eğlenceli etkinliklerle doyasıya eğlenebilirsiniz.

Konum Linki

Kuzuluk Kaplıcaları

Doğal güzelliklerinin yanı sıra sağlık turizmi konusunda da gelişen Sakarya'dan en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Kuzuluk Kaplıcaları, Akyazı ilçesinde şehir merkezine yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Sadece Türkiye'den değil dünyanın her yerinden insanların şifa bulmak için ziyaret ettiği kaplıcada termal oteller, kaplıca evleri ve sağlık tesisleri hizmet veriyor.

25 derecelik kükürtlü hidrojenli ve karbondioksit bakımından zengin Kuzuluk Kaplıcaları sularının dolaşım sistemi rahatsızlıklarından sindirim sistemi sorunlarına, bel ağrılarından spor yaralanmalarına kadar pek çok rahatsızlığa iyi geldiği biliniyor. Banyo kürü ve içme suyu olarak kullanılabilen şifalı sularda hem yılın yorgunluğunu atabilir hem de hastalıklarınız için şifa bulabilirsiniz. Sakarya'da her saat bulabileceğiniz Akyazı minibüsleriyle veya termal otellerin servisleri ile Kuzuluk Kaplıcaları'na 30 dakikada kolayca gidebilirsiniz.

Konum Linki

Keremali Yaylası

Sakarya'nın doğa tatilleri merkezi Akyazı'da gezebileceğiniz başka bir sevilen gezi alanı da Keremali Dağı eteklerine uzanan yemyeşil Keremali Yaylası. Akyazı’ya sadece 20 kilometre uzaklıkta bulunan yayla, yılın her mevsimi doğa yürüyüşü, kampçılık, dağcılık, kaya tırmanma, fotoğrafçılık gibi aktiviteler için ziyaret yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor.

Sessiz ve sakin bir ortamda yılın bütün yorgunluğunu atabileceğiniz Keremali Yaylası, dağ eteklerinde benzersiz manzaralar sunan yayla evleriyle de ünlü. Kış aylarında beyaza bürünen ahşap yayla evleri ve çam ormanları arasında harika fotoğraflar çekebileceğiniz yayla, Çamlıca Gölü'nün masmavi sularının yemyeşil ormanlarla birleştiği manzarası ile de kartpostalları süslüyor.

Konum Linki

Sakarya Park

Sakarya’nın en popüler rekreasyon alanlarından biri olan ve Adapazarı ilçesinde Sakarya Caddesi üzerinde yer alan Sakarya Park, dönümlük alan üzerinde yılında hizmete açıldı. İçerisinde geniş çocuk oyun alanları, spor sahaları, yürüyüş ve koşu yolları, seyir terasları, kafeteryalar restoranlar ve kır bahçeleri bulabileceğiniz park, aynı zamanda Necip Fazıl Anıtı'na da ev sahipliği yapıyor. Özellikle hafta sonları spor yapmak ve çocuklarıyla güzel zaman geçirmek isteyen aileler tarafından sıkça ziyaret edilen Sakarya Park'a yürüyerek veya minibüslerle rahatlıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Park, haftanın her günü sabah ile arasında açık.

Konum Linki

Soğucak Yaylası

Sakarya'nın en turistik ilçelerinden Sapanca'ya sadece 17 kilometre uzaklıkta yer alan Soğucak Yaylası, özellikle yaz aylarında serin havasıyla yerli ve yabancı turistlerin mutlaka uğradığı yerler arasında. Deniz seviyesinden metre yükseklikte, oksijen seviyesi yüksek hava ve büyüleyici doğa manzaraları eşliğinde dinlendirici bir gün geçirebileceğiniz yayla, her yıl temmuz ayının ortasında düzenlenen yayla şenliklerinde güreş müsabakaları, folklor gösterileri, at yarışları ve yöresel yemeği tadımları gibi pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Fotoğraf safarileri, bisiklet turları ve doğa yürüyüşleri ile keşfe çıkabileceğiniz Soğucak Yaylası, donanımlı alanlarıyla Sakarya’da bahar ve yaz aylarında kamp yapmak için en çok tercih edilen yerlerin başında yer alıyor.

Konum Linki

Acelle Yaylası

Sakarya’ya 70 kilometre, Akyazı ilçesine ise sadece 40 kilometre uzaklıkta yer alan Acelle Yaylası, buz gibi derelerin sardığı kartpostal güzelliğindeki yemyeşil manzarasıyla ünlü. Yayla, sadece bahar ve yaz aylarında değil, büyüleyici kar manzaralarından dolayı kış aylarında da sıkça ziyaret ediliyor.

Tam ortasından akan Enişte Deresi’yle büyüleyici manzarasıyla tamamlanan Acelle Yaylası’nda onlarca çeşit ağaç ve bitki çeşidi arasında uzanan yürüyüş parkurları ve mesire alanlarında tertemiz havada yenilenebilir, yayla evleri ve bungalov otellerde konaklayabilir, kır bahçelerinde organik ürünlerle köy kahvaltıları yapabilir veya dere kenarında hizmet veren balık restoranlarının taze balıkların tadına bakabilirsiniz.

Konum Linki

Çam Dağı

Sakarya'nın gizli cenneti olarak gösterilen ve özellikle kış aylarında kar yağdığında sunduğu inanılmaz manzarasıyla tüm dünyadan doğa fotoğraflarını kendine çeken Çam Dağı, doğa sporları yapmak için de Sakarya'da gidebileceğiniz en güzel ve özel noktalardan biri.

Deniz seviyesinden metre yükseklikte yer alan seyir teraslarında özellikle sonbaharda yeşil ve sarının her tonunu görerek büyüleyici doğa manzaralarına şahit olabileceğiniz Çam Dağı’nda her mevsim kampçılık, dağcılık, kaya tırmanma, doğa yürüyüşü ve dağ bisikleti gibi pek çok etkinlik yapabilirsiniz. Donanımlı kamp ve karavan alanlarıyla yaz aylarında tatil yapmak için de sıkça tercih edilen Çam Dağı, Türkiye'de el değmemiş doğal güzelliğini koruyan keşfetmesi gereken büyüleyici tabiat harikalarından biri.

Konum Linki

Sultanpınar Yaylası

Yaylalar konusunda tam bir cennet olan Sakarya'da yaz aylarında tadını çıkarabileceğiniz başka bir ünlü yayla da Akyazı ilçesinde sınırlarında yer alan Akpınar Yaylası. Deniz seviyesinden metre yükseklikte, 30 hektarlık büyük bir yeşil alanı kapsayan Sultanpınar Yaylası; doğa otelleri, ahşap yayla evleri ve donanımlı kamp alanlarıyla tatiller için de en çok tercih edilen yaylalardan biri.

İlkbahar ve sonbahar aylarında sarı ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz yayla, hafta sonları ise piknik yapmaya gelen ailelerle hareketleniyor. Sultanpınar Yaylası’nın göletinde ise olta balıkçılığı yapabilir ve gölet kenarında çadırınızı kurarak kamp yapabilirsiniz. Organik süt ve süt ürünlerini alabileceğiniz Sultanpınar Yaylası’na Akyazı minibüsleri ile kısa sürede ulaşmanız mümkün.

Konum Linki

Gölkent

Akgöl kıyısında yer alan, Ferizli ilçesine bağlı sakin ve huzurlu bir belde olan Gölkent, kalabalıklardan uzakta tertemiz havada tatil yapmak veya günübirlik gezilere çıkmak için Sakarya’da tercih edebileceğiniz yerler arasında. Ahşap mimari klasik konakların sıralandığı sokakları ve asırlık çınar ağaçların altında çayınızı yudumlayabileceğiniz kahveleri ile ilgi çeken Gölkent’te Akgöl manzaralı kır bahçeleri, restoranları ve yürüyüş parkurları da çok seviliyor.

Modern dünyanın karmaşasından uzaklaşıp dinlenebileceğiniz göl manzaralı butik oteller, apart oteller, bungalov oteller ve aile pansiyonlarının hizmet verdiği Gölkent, Sakarya’ya sadece 38 kilometre uzaklıkta ve her saat hareket eden minibüslerle dakika içinde beldeye geçebilirsiniz.

Konum Linki

Çiğdem Yaylası

Türkiye'nin en güzel 10 yaylasından biri seçilen ve Sakarya merkezine sadece 20 kilometre uzaklıkta şehre en yakın yaylalardan biri olan Çiğdem Yaylası, gezinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında. Deniz seviyesinden metre yükseklikte çam ormanlarıyla sarılı yayla, yüksek oksijen seviyesiyle solunum sorunları yaşayanların da kesinlikle uğraması gereken yerlerden.

19 hektardan büyük bir yeşil alanı kapsayan ve Hendek ile Akyazı ilçelerinin arasında uzanan Çiğdem Yaylası; dağ eteklerinde sıralanan ahşap yayla evleri, çam ormanları içinde kilometrelerce uzanan yürüyüş yolları, mesire alanları, sarı yayla çiçekleriyle süslü çarpıcı manzarası, sessiz ve huzurlu atmosferiyle sadece Sakarya’nın değil, Türkiye'nin de mutlaka görmeniz gereken yaylalarından biri.

Konum Linki

Dikmen Yaylası

Sakarya'nın deniz seviyesinden en yüksek yaylalarından biri olan Dikmen Yaylası, metre yükseklikte büyüleyici doğa manzaraları izlemek için gitmenizi önerdiğimiz yerlerden. Büyüleyici orman gülleriyle ünlü Dikmen Yaylası, yazın en sıcak günlerinde bile serin kalan havasıyla yaz aylarının değişmez gezi ve tatil alanlarından biri.

Organik ürünlerle köy kahvaltıları yapabileceğiniz ve köylülerin yetiştirdiği ürünleri satın alabileceğiniz Dikmenler Köyü'ne sadece 6 kilometre uzaklıkta, Dikmen Tepesi'nin alt bölümünde uzanan Dikmen Yaylası, çarpıcı manzaralardan dolayı yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği Sakarya yaylaları arasında. Sonbahar aylarında sararmış yapraklarla en güzel manzaralarını sunan yaylanın dağ yamaçlarında sıralanan yayla evlerini de gezebilirsiniz. Sakarya Otogarı’nda her saat bulabileceğiniz Hendek ilçesi minibüsleriyle 1,5 saatlik bir yolculukla bu güzel yaylaya rahatça gidebilirsiniz.

Konum Linki

Sakarya Kent Park

Sakarya, devasa şehir parkları konusunda da güzel yaylaları kadar ünlü bir şehir. Gezinizde uğrayabileceğiniz en güzel parklardan biri de Çark Deresi kenarında m2 yeşil alan üzerine inşa edilen Sakarya Kent Park. m2 göleti ile şehri gezen turistlerin ilk uğradığı yerlerden biri olan kent park içerisinde yürüyüş parkurları, koşu yolları, çocuk oyun alanları, kır bahçeleri ve restoranlar gibi pek çok olanak bulabilirsiniz.

Yaz aylarında deniz bisikletleri ve kanonlarla geziler yapabileceğiniz göletinin yanı sıra tenis kortları, kapalı yüzme havuzları ve spor sahalarıyla da yılın her mevsimi spor severlerin ziyaret ettiği Sakarya Kent Park, yaz aylarında pek çok konser ve sanatsal etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Adapazarı ilçesinde yer alan ve şehir merkezine sadece 1 kilometre uzaklıkta olduğu için kısa bir yürüyüşle veya toplu taşıma araçlarıyla parka dakikada gidebilirsiniz.

Konum Linki

Kirazlı Yaylası

Sakarya’nın doğa tatilleri ve yayla turizmi açısından en gelişmiş beldelerinden biri olan Maşukiye'nin en sevilen yaylalarından biri olan Kirazlı Yaylası, özellikle yaz aylarının sıcak günlerinde hem yerli ve yabancı turistler hem de yöre halkı tarafından sıkça ziyaret ediliyor. Panoramik İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü manzaralarına da şahit olabileceğiniz yaylada doğal güzellikler arasında tertemiz havada yürüyüşlere çıkabilir, yaylada üretilen onlarca çeşitli organik ürün satın alabilir ve bol çeşitli köy kahvaltıları ile dinlendirici bir gün geçirebilirsiniz.

Davlumbaz Yaylası

Yemyeşil yaylaları ile Türkiye'nin yayla turizmi açısından en zengin şehirlerinden biri olan Sakarya'da mutlaka uğraması gereken güzel yaylalardan bir diğeri de Akyazı ilçesi sınırlarında yer alan Davlumbaz Yaylası. Mudurnu ile Göynük ilçelerine oldukça yakın olduğu için özellikle hafta sonları ve yaz aylarında çok ziyaret edilen yayla, Sülüklü Göl’ün batı bölümünde uzanıyor.

Davlumbaz Yaylası gezilerinde tertemiz havada yenilenirken bir yandan da büyüleyici göl manzaraları izleyip harika fotoğraflar çekebileceğiniz. Göl ile ormanların mavi ve yeşil renklerinin bütünleştiği kartpostal güzelliğindeki manzaralarıyla ünlü Davlumbaz Yaylası, hem kampçılık hem de doğa fotoğrafçılığı için de gidebileceğiniz en güzel Sakarya yaylaları arasında.

Konum Linki

Ayrı Gezegen Cam Terası

Sunduğu benzersiz manzarasıyla ünlü olan ve Türkiye'de en güzel manzaraya sahip 10 yerinden biri seçilen Ayrı Gezegen Cam Terası, Sakarya gezilerinin değişmez adreslerinden biri. yılında ziyarete açıldıktan sonra binlerce insan tarafından ziyaret edilen seyir terası, Saman Dağları’ndan Sapanca Gölü’ne kadar uzanan panoramik manzarasıyla tüm dünyadan doğa fotoğrafçılarının da uğradığı yerlerden.

m2 bir alanda metre yükseklikle inşa edilen Ayrı Gezegen Cam Terası, yapıldığı günden beri Sakarya’nın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biri haline geldi. Hemen altında etkileyici bir akarsu manzarasına da şahit olacağınız cam terasın çevresinde atış poligonu, çocukların da eğlenceli zaman geçirebileceği macera parkı, çocuk oyun alanları ve trambolinler bulabilir; büyüleyici panoramik manzaraların fotoğraflarını çektikten sonra çocuklarınızla doyasıya eğlenebilirsiniz. Sakarya merkezine yaklaşık 1 saat uzaklıktaki seyir terasına her saat minibüs bulmanız mümkün.

Konum Linki

Keremali Dağı

Hendek ve Akyazı ilçeleri arasında yer alan ve Köroğlu Dağları'nın batı bölümünü oluşturan metre yükseklikteki Keremali Dağı, Sakarya'nın en popüler doğa sporu merkezi ve gezi alanlarından biri. Yamaçlarında şehrin en popüler edilen yaylalarından Kerimali Yaylası’na da ev sahipliği yapan dağ; bahar ve yaz aylarında düzenlenen rehberli doğa yürüyüşleri, dağ bisikleti gezileri, kampçılık, kaya tırmanma gibi etkinliklerin ana merkezi konumunda.

metre yüksekliğinde benzersiz güzelliğiyle gizli bir tabiat cenneti olan Çamlıca Gölü’nü de gezebileceğiniz, tüm dünyadan doğa severler ve fotoğraflar tarafından özellikle ilkbahar ile sonbahar aylarında sıkça ziyaret edilen Kerimali Dağı, 30'dan fazla yaylası ve zengin bitki çeşitliliğinin yanı sıra ıhlamur, meşe, dişbudak, kestane ağaçlarıyla süslü yürüyüş parkurları, şifalı kaynak suları ve vahşi yaşam güzelliği ile Sakarya'nın mutlaka keşfedilmesi gereken yerlerinden biri.

Konum Linki

Taraklı Evleri

Osmanlı döneminden kalan yüzlerce yıllık cumbalı konaklar, Sakarya’nın tarihi ilçe Taraklı’nın küçük sokaklarını süslüyor. 2 veya 3 katlı olarak inşa edilmiş, döneme özgü etkileyici ahşap ve taş işçiliklerini yakından görebileceğiniz Taraklı evleri, Sakarya fotoğraf safarilerinin değişmez adresleri arasında. yıllık konakların bazıları müze olarak da hizmet veriyor ve antika mobilyalarla süslü konak odalarını keyifle gezebilir ve Sakarya'nın yöresel mimari özelliklerini yakından görebilirsiniz.

Konum Linki

Sakarya Aquapark

Doğu Marmara Bölgesi'nin en büyük su parkı olması ile ünlü Sakarya Aquapark, m2 alanı ile hem çocuklu ailelerin hem de yerli ve yabancı turistlerin sıcak yaz aylarında en sık uğradığı yerler arasında. Adapazarı ilçesinde Sebahattin Zaim Bulvarı üzerinde yer alan parkına toplu taşıma araçları ile kolayca ulaşabilirsiniz.

 Sakarya Aquapark içerisinde her yaş grubu için tasarlanmış 13 farklı su kaydırağı, metrekarelik aile havuzu, metrekarelik çocuk havuzu, 7 farklı açık yüzme havuzu, kafeteryalar, restoranlar, güneşlenme terasları ve çocuk oyun alanları gibi pek çok farklı bölüm hizmet veriyor. Açık büfe kahvaltıları için de çok ilgi gören Sakarya Aquapark, sıcak yaz günlerinde serinlemek ve çocuklarınızla eğlenceli bir gün geçirmek için ideal bir yer.

Konum Linki

Karasu Plajı

Sakarya'da masmavi denizin ve ince kumlu uzun sahilde güneşin tadını çıkarmak için en çok tercih edilen plajlardan biri olan Karasu Plajı, Karadeniz ve Marmara'nın birleştiği güzel bir konumda yer alıyor. Bölgedeki en büyük plajlardan biri olan ve kilometrelerce uzanan sahilinde plaj kulüpleri, şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz turistik tesisler, kafeler, restoranlar, soyunma kabinleri, duş gibi pek çok olanak bulabileceğiniz Karasu Plajı, tertemiz deniziyle Ege ve Akdeniz plajlarını aratmıyor.

Çevresinde butik oteller, apart oteller ve aile pansiyonlarının hizmet verdiği plaj, yaz aylarında çevre şehirlerden gelen tatilcilerle oldukça hareketli, ayrıca sığ deniziyle çocuklu aileler için de son derece güvenli. Sakarya merkezine sadece 48 kilometre uzaklıkta yer alan ve her saat hareket eden Karasu minibüsleriyle veya özel aracınızla kolaylıkla ulaşabileceğiniz Karasu Plajı, gün batımı manzaralarıyla da görülmeye değer bir yer.

Konum Linki

Çamlıca Gölü

Sakarya'nın en güzel ve çok ziyaret edilen yaylalarından biri olan Keremali Yaylası'nın içinde büyüleyici manzarayı tamamlayan Çamlıca Gölü, göl ve dağ yamaçlarındaki ahşap yayla evleri ile Avrupa’nın dağ göllerini andıran çok popüler bir gezi alanı.

Her mevsim doğa severleri kendine çeken göl, özellikle yaz aylarında serin havada düzenlenen yayla gezileri ile oldukça hareketli. Türkiye’nin mutlaka keşfedilmesi gereken özel noktalarından biri olan Çamlıca Gölü; sakin atmosferde yılın yorgunluğunu atmak, olta balıkçılığı yaparak dinlenmek, doğa yürüyüşlere çıkmak veya eşsiz göl manzaraları karşısında çadırınızı kurarak birkaç gün geçirmek için tercih edebileceğiniz yerler arasında.

Konum Linki

Gölbaşı Park

Sapanca Gölü'nün kenarlarındaki en büyük rekreasyon alanlarıyla biri olan Gölbaşı Park, hem spor yapmak hem de göl manzaraları eşliğinde güzel bir gün geçirmek için ziyaret edebileceğini yerler arasında. Sapanca Gölü'nün doğu kıyısında yer alan park, her mevsim sunduğu büyüleyici güzelliklerin yanı sıra mangal ve mesire alanları, sahil boyuncu uzanan yürüyüş ve koşu parkurları, bisiklet yolları, spor sahaları, çocuk oyun alanları, restoranlar, kafeler ile özellikle hafta sonları çok hareketli.

Yaz aylarında serin havası ile akşam yürüyüşleri için en çok tercih edilen yerlerden olan Gölbaşı Park’ta tüm gün piknik ve spor yaparak keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. 7 gün 24 saat açık parka Sakarya Otogarı’nda her yarım saatte bir bulabileceğiniz Arifiye minibüsleriyle rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz.

Konum Linki

Selman Dede Mesire Alanı ve Hayvanat Bahçesi

Sakarya'nın Hendek ilçesinde bulunan ve çocuk ailelerin kesinlikle ziyaret etmesini önerdiğimiz Selman Dede Mesire Alanı, asırlık çınar ağaçlarının süslediği büyüleyici doğa manzaralarının yanı sıra deve kuşundan sülünlere ve şahinlere kadar pek çok hayvanı görebileceğiniz küçük hayvanat bahçesi ile de görülmeye değer bir yer.

Piknik alanlarından dolayı özellikle hafta sonları çok kalabalık olan ve yılında hizmete başlayan mesire alanı, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Kaynak sularının aktığı çeşmeleri, geniş çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları ve voleybol sahaları gibi pek çok olarak bulabileceğiniz Selman Dede Mesire Alanı, deniz seviyesinden metre yükseklikte yer alan ve tertemiz havasıyla yorgunluk atmak için de çok ziyaret edilen yerlerden.

Konum Linki

Tarihi Çark

Sakarya merkezinde görebileceğiniz etkileyici bir yapı da Adapazarı ilçesi Mithatpaşa Mahallesi'nde yer alan Tarihi Çark. Çark Deresi kenarında ile yılları arasında inşa edilen bu ahşap değirmen, yıldan fazla zaman şehre hizmet verdikten sonra 'lü yıllarda bir gezi alanına çevrildi. Osmanlı döneminde camiler ve Adapazarı'na içme suyu taşımak amacıyla kullanılan Tarihi Çark seyir terasından harika panoramik fotoğraflar çekebilir, yaz aylarında ise kano ve sandallarla derede gezilere çıkabilirsiniz. Merkezi bir konumda yer aldığı için yerli ve yabancı turistler tarafından çok ziyaret edilen Tarihi Çark, gezinizde kolayca ulaşarak gezebileceğiniz çarpıcı yapılardan biri.

Konum Linki

Aygır Deresi

Sakarya’nın en çok ziyaret edilen doğal güzelliklerden biri de Maşukiye'ye kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan Aygır Deresi. Yemyeşil güzellikleri arasında, dere manzaraları eşliğinde hizmet veren balık restoranlarından dolayı yılın her mevsimi insanları kendine çeken Aygır Deresi’nde çam ağaçları arasında kurulmuş hamaklar ve salıncaklarda yorgunluk atabilir, bölgeyi saran yürüyüş parkurlarında tertemiz havada geziler yapabilirsiniz.

Sapanca Gölü'ne sadece 15 dakika uzaklıkta yer aldığı için bu iki doğa harikasını bir arada ziyaret edebilir, özellikle bahar aylarında sarıdan kırmızıya doğanın her tonunu görebilirsiniz. Tertemiz suları ve zengin balık çeşitliği ile Sakarya’da balık tutmak için de en çok gidilen yerlerden olan Aygır Deresi’ne şehir merkezinden her saat minibüs bulabilirsiniz.

Konum Linki

Korucuk Park

Sakarya merkezinde şehrin kalabalığı ve gürültüsünden uzaklaşarak hem temiz havada yürüyüşler hem de piknik yapabileceğiniz sevilen bir yeşil alan olan Korucuk Parkı, ismini verdiği Korucuk Mahallesi'nde Uncuoğlu Caddesi üzerinde yer alıyor. 40 dönüm yeşil alanı çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları, kır bahçeleri ve çardaklar ile süslü park, aynı zamanda spor sahalarından dolayı spor severler tarafından da en çok ziyaret edilen yerler arasında. Deniz seviyesinden metre yükseklikte inşa edilen Korucuk Park’a toplu taşıma araçlarıyla veya taksilerle kısa sürede ulaşabilirsiniz.

Konum Linki

Sapanca Sanat Sokağı

Sakarya'nın en çok ziyaret edilen turistik ilçesi Sapanca'nın merkezinde yerli ve yabancı turistler tarafından mutlaka ziyaret edilen Sapanca Sanat Sokağı, renkli bir gezi deneyimi sunuyor. Yılın her dönemi kültür ve sanat etkinliklerinin düzenlendiği sokak, yol üstü kafeleri ve hediyelik eşya dükkanları ile günün her saati oldukça hareketli.

Yüzlerce çeşit yöresel ürünü incelemek, ilçe kadınlarının ürettiği el emeği göz nuru danteller ve el işi örgülerini satın almak veya keyifli bir akşam yürüyüşü yapmak için uğrayabileceğiniz sanat sokağında sanat atölyeleri ve workshoplar da düzenleniyor. Gezinizden sonra bir yol üstü kafesinde mola verebilir ve çayınızı yudumlarken sokak müzisyenlerini dinleyerek atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.

Konum Linki

Deprem ve Kültür Müzesi

Sakarya’nın mutlaka gezmenizi önerdiğimiz etkileyici müzelerinden biri de Cumhuriyet Mahallesi Kavaklar Caddesi'nde yer alan Deprem ve Kültür Müzesi. Hem hem de yılında yıkıcı iki büyük deprem yaşayan Sakarya’da bu depremlerin bıraktığı izleri, müzenin zengin koleksiyonlarında yakından görebilirsiniz.

1. derece deprem kuşağında yer alan ve sık sık depremlerin yaşandığı Sakarya'da eski depremlerden ders çıkarak ve olabilecek yeni depremlere hazırlıklı olmak için konferanslar, söyleşiler, atölyeler ve eğitimlerin düzenlendiği Deprem ve Kültür Müzesi, çarpıcı fotoğraf ve resim sergileriyle de çok ilgi görüyor. Müzeyi pazar günleri hariç haftanın her gün ile saatleri arasında gezebilirsiniz.

Konum Linki

Sakarya Müzesi

Atatürk Evi olarak da bilinen Sakarya Müzesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Sakarya ziyareti sırasında konakladığı evin restore edilmesiyle hizmete açılmış, şehrin en büyük ve önemli müzelerinden biri. Onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Sakarya çevresinde yapılan kazılarda elde edilen, Roma döneminden Osmanlı dönemine kadar uzanan pek çok paha biçilmez eserin sergilendiği müzede şehrin kültürünü ve yüzlerce yıllık yaşam tarzını anlayabileceğiniz etnografya bölümünü de gezebilirsiniz.

Geniş bahçesinde özellikle Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden günümüze sağlam kalmış antik lahitler, devasa heykeller ve taş eserler arasında da keyifle gezebileceğiniz Sakarya Müzesi, şehir merkezinden yürüyerek veya toplu taşıma araçlarıyla kolayca ulaşabileceğiniz, Sait Faik Sokak üzerinde güzel bir konumda yer alıyor. Müzeyi pazartesi günleri hariç ile saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Konum Linki

Sakarya İl Ormanı Tabiat Parkı

Sakarya merkezine 12 kilometre, Sapanca’ya ise sadece 4 kilometre uzaklıkta olduğu için kolayca ulaşılabilen en yakın yeşil alanlardan biri olan Sakarya İl Ormanı Tabiat Parkı, el değmemiş doğal güzelliklerini korumak amacıyla yılında milli park ilan edildi. Onlarca çeşit ağacı ve endemik bitki türleriyle doğa severleri büyüleyen tabiat parkı; kamp ve karavan alanları, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, mesire alanları, restoranlar ve marketler ile turizm olanakları açısında oldukça gelişmiş durumda.

Tertemiz havada organik ürünlerle hazırlanan köy kahvaltılarının tadını çıkarabileceğiniz tabiat parkında çocuklarınızla at safarilerine çıkabilir, ATV ve bisiklet turlarıyla bölgenin güzelliklerini keşfedebilir, orman köşkleri veya bungalov evlerde evcil hayvanlarınızla doğa ile baş başa dinlendirici bir tatil yapabilirsiniz. Modern dünyanın karmaşasından uzaklaşmak için en ideal yerlerden olan Sakarya İl Ormanı Tabiat Parkı’na Sakarya merkezinden toplu taşıma araçlarıyla dakikalık kısa bir yolculukta kolayca gidebilirsiniz.

Konum Linki

Soğucak Şelalesi

Ihlamur, kayın ve kestane ağaçlarının arasında harika bir doğa gezisi yapabileceğiniz tabiat harikalarından biri olan Soğucak Şelalesi, Sakarya merkezine sadece 30 kilometre uzaklıkta. Ihlamur ağaçları ve endemik bitki türleri arasında, binlerce yılda şekillenmiş çarpıcı kayalar arasından akan bembeyaz sularını izleyerek huzurlu atmosferinin tadını çıkarabileceğiniz şelale, özellikle hafta sonları ve yaz aylarında piknik yapmak veya buz gibi sularla dolu kaya göletlerinde yüzmek için ideal. Her mevsim yürüyüşler ve fotoğrafçılık gezilerinin düzenlendiği Soğucak Şelalesi’nde ıhlamur kokuları eşliğinde unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz.

Konum Linki

Küçükboğaz Gölü

Karadeniz'in hemen yanında yer alan küçük bir lagün olan Küçükboğaz Gölü, yeşilin her tonunu görebileceğiniz bitki zenginliği ile görülmeye değer yerlerden biri. Tatlı su gölü olan ve çevresindeki mangal yapabileceğiniz mesire alanlarının sıralandığı göl; kızılkanat, sazan ve tatlı su kefali gibi zengin balık çeşitliliğine sahip, bu nedenle yılın her mevsimi olta balıkçılığı yapmak için ziyaret ediliyor.

Yaz aylarının sıcak günlerinde sığ sularında çocuklarınızla güvenli bir yüzme deneyimi de yaşayabileceğiniz Küçükboğaz Gölü, özellikle sonbahar aylarında Karadeniz ile bütünleşen benzersiz manzarasıyla doğa fotoğrafçılarının da Sakarya'da en çok uğradığı yerler arasında.

Konum Linki

Yedi Asırlık Çınar

Sakarya'nın tarih ve kültür gezilerinin sevilen adresi Taraklı, büyüleyici Osmanlı konaklarının yanı sıra yıllık çınar ağacı için de ilgi görüyor. yılında Taraklı ilçesi Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra o günün anısına fetih nişanesi olarak dikilen çınar ağacı, günümüzde de hala yaşamaya devam ediyor ve tarihi bir doğa anıtı olarak korunuyor. Yanında buz gibi kaynak sularının aktığı yıllık tarihi çeşmeyi de yakından görebileceğiniz gezinizde, Türkiye'nin en yaşlı ağaçlarından birinin harika fotoğraflarını çekebilirsiniz.

Konum Linki

Taşkısığı Gölü

Sakarya merkezine oldukça yakın bir konumda, Adapazarı ilçesinde yer alan bir set gölü olan ve 90 hektar gibi büyük bir alanı kapsayan Taşkısığı Gölü, kolay ulaşılabilir konumuyla hafta sonu gezilerinin sevilen adreslerinden biri. Halk arasında Çaltıcak Gölü olarak da bilinen ve şehir merkezine sadece 15 kilometre uzaklıkta yer alan tatlı su gölü, kaynak suları ile beslenen tertemiz suları ve sazan, kızılkanat, aynalı sazan, yayın, turna gibi onlarca balık çeşidiyle olta balıkçılığı yapmak için de gidebileceğiniz en güzel yer.

Hem tertemiz havada hem de doğal güzellikleri arasında tüm gün balık tutarak dinlendirici bir gün geçirebileceğiniz gölde yaz aylarında kaynak sularında keyifle yüzebilirsiniz. Bölgenin başka bir güzel gölü olan Poyrazlar Gölü'ne sadece 5 kilometre uzaklıkta bulunan Taşkısığı Gölü’nü doğa yürüyüşleri ile keşfe çıkarsanız her iki gölü de gezebilirsiniz.

Konum Linki

Karasu Kalesi

Sakarya'nın Karasu ilçesi sınırlarında yer alan tarihi Karasu Kalesi, M.S. ile yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bir Bizans Kalesi. yılında korunması gereken taşınmaz kültür varlığı ilan edilen kale, kesme taşlarla kireç harcı kullanılarak ve yığma tekniği ile tasarlanmış. Sakarya Nehri kıyısında yer aldığı Karasu Kalesi, etkileyici bir manzaraya da sahip. Doğa yürüyüşleri ve tarih turlarının değişmez adreslerinden biri haline gelen, 40 metre yükseklikteki bir tepe üzerine inşa edilen Karasu Kalesi’ne bölgedeki yaylaları gezerken de uğrayabilirsiniz.

Konum Linki

Harkköy Kanyonu

Doğa sporları yapmak, harika fotoğraflar çekmek veya çarpıcı kaya oluşumları arasında unutulmaz bir gün geçirmek istiyorsanız, Sakarya’nın gizli tabiat harikalarından biri olarak gösterilen Harkköy Kanyonu’na uğrayabilirsiniz. Sarp duvarlar arasındaki 40 metrelik etkileyici girişi ve 15 metre yükseklikte dökülen şelaleleriyle yılın her mevsimi harika fotoğraflar çekebileceğiniz kanyon; kaya tırmanma, dağcılık, kampçılık ve fotoğrafçılık gibi aktiviteler için de ideal.

Buz gibi dereler içerisinde uzanan yürüyüş parkurlarında rehberli doğa yürüyüşlerine katılabileceğiniz Harkköy Kanyonu, binlerce yıllık mağaraları ve tarihi köprüleriyle de ziyaretçilerini büyülüyor. Sakarya merkezine 62 kilometre, Polatlı ilçesinde ise sadece 17 kilometre uzaklıkta yer alan Harkköy Kanyonu’nu hem kendi başınıza veya rehberli turlarla keşfe çıkabilirsiniz.

Konum Linki

Vecihi Kapısı

Sakarya'nın Sapanca ilçesi doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi hazineleriyle de gezilmeye değer bir yer. Şehir merkezine sadece 17 kilometre uzaklıkta yer alan Vecihi Köprüsü, etkileyici bir Osmanlı dönemi mimari eseri. Bazı kaynaklarda Mimar Sinan tarafından yapıldığı söylenen kapı, İpek Yolu'nun geçiş rotası üzerinde inşa edilen edilmiş. Günümüze kadar sağlam kalmış mimarisiyle tarih meraklıları kadar mimari severlerin de ilgisini çeken Vecihi Kapısı; 'lü yıllardan son birkaç kez onarılmış ve aslına uygun olarak restore edilmiş.

Sakar Baba Türbesi

Sakarya'nın en önemli tarihi şahsiyetlerinden biri olan ve çok saygı gören Sakar Baba'nın türbesi, özellikle dini bayramlar ile özel günlerde binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Pek çok efsaneye konu olan ve rivayete göre Sakarya Nehri üzerindeki köprüden geçmesine izin verilmeyince dua ederek nehrin akış yönünü değiştiren Sakar Baba’nın Sakarya şehrine de ismini verdiği söyleniyor. Erenler ilçesinde Bağlar Mahallesi'nde yer alan türbeye minibüsler ve toplu taşıma araçları ile rahatlıkla ulaşarak ziyaret edebilirsiniz.

Konum Linki

Aziz Duran Parkı

Şehir merkezinde kalabalıklardan uzakta zaman geçirebileceğiniz sevilen yeşil alanlardan biri de Eski Zirai Donatım Kurumu bahçesi üzerinde inşa edilen ve içerisinde Tarihi Çark, etkileyici göletler, süs havuzları, yürüyüş parkurları, spor sahaları gibi pek çok farklı bölüm bulunan Aziz Duran Parkı.

Sakarya'nın sevilen belediye başkanlarından Aziz Duran’dan ismini alan park, seyir teraslarından fotoğraf çekmek ve mesire alanlarında piknik yapmak için de özellikle yaz aylarında çok ziyaret ediliyor. Çocuklar için geniş oyun alanları ve spor yapmak isteyenler için sahaların da bulunduğu parkın göletinde yüzen ördekler ve kazları izleyerek küçük bir mola verebilirsiniz.

Konum Linki

Ekşioğlu Aqua City

Sakarya'nın Karadeniz kıyısında uzanan turistik ilçesi Karasu’da hem sahile yakın bir konumda hizmet veren Ekşioğlu Aqua City hem de tertemiz denizin tadını çıkarabilirsiniz. Her yaş grubu için onlarca farklı su kaydırağı, açık yüzme havuzları ve güvenlikli çocuk yüzme havuzları sunan Ekşioğlu Aqua City, yaz aylarının sıcak günlerinde çocuklu aileler ve turistlerle doluyor. Karasu ilçe merkezine sadece 5 kilometre uzaklıkta Ankara Caddesi'nde yer alan su parkının içerisinde güneşlenme terasları, kafeler, restoranlar ve çocuk oyun alanları gibi olanaklar bulabilir, çocuklarınızla eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz.

Konum Linki

Kırca Yaylası

Sakarya'nın Geyve İlçesi sınırlarında yer alan ve yaz aylarında açan dağ menekşeleri ile ünlü Kırca Yaylası, deniz seviyesinden metre yükseklikte, tertemiz havada güzel bir doğa gezisi sunuyor. Şimşir ağaçları ve çam ormanlarının sardığı yayla, Sapanca'nın ünlü yaylalarından biri olan Soğucak Yaylası'nın da hemen yanında yer alıyor.

Her yıl yaz aylarında düzenlenen eğlence şenlikleri ile yüzlerce insanı kendine çeken Kırca Yaylası'nda doğa yürüyüşlerine çıkabilir, ahşap mimarili yayla evlerinde konaklayabilir, organik ürünlerle hazırlanan kahvaltılar veya yayla yemekleri tadabilirsiniz. Yaylaya kısa bir yürüyüş mesafesindeki Kaymakam Suyu Mağarası’nı ziyaret ederseniz, binlerce yıllık sarkıt ve dikitlerin harika fotoğraflarını da çekebilirsiniz.

Konum Linki

Seyifler Kalesi

Sakarya’nın Ferizli ilçesine bağlı Seyitler Köyü sınırında yer alan ve veya yüzyılda yapıldığı tahmin edilen başka bir Bizans dönemi kalesi de Şehitler Kalesi. Sakarya Nehri ile Çark Deresi’nin birleştiği, stratejik öneme sahip güzel bir konuma inşa edilen kalenin günümüze kadar yarım daire şekilde tasarlanmış 2 tane burcu ayakta kalmayı başarmış. Sakarya Nehri’nin güvenliğini sağlamak için inşa edildiği düşünülen Seyifler Kalesi, sarmaşıkların sardığı surları ve kuleleri ile görülmeye değer bir manzaraya sahip.

Konum Linki

Mecidiye Şelalesi

Sakarya’da harika doğa fotoğrafları çekebileceğiniz başka bir doğa harikası da Karapürçek ilçesi sınırlarında yer alan Mecidiye Şelalesi. Özellikle sonbahar aylarında sarı, kırmızı ve yeşil yapraklı ağaçların arasından dökülerek büyüleyici bir manzara sunan şelalenin kar sularıyla beslenen kaya göleti ise yaz sıcaklarında serinlemek isteyen yerli ve yabancı turistlerin en sevdiği yerler arasında. Çevresinde yürüyüş parkurları ve bisiklet yollarının da bulunduğu Mecidiye Şelalesi’ne hem doğa ve fotoğrafçılık gezileri hem de Karapürçek veya Mecidiyeköy minibüsleriyle kolayca ulaşabilirsiniz.

Konum Linki

Serdivan Planetaryum

Çocuklu ailelerin Sakarya'da keyifle ziyaret edileceği başka bir turistik merkez de Serdivan ilçesi Arabacıalanı Mahallesi’nde yer alan Serdivan Planetaryum. Gezegen evi, her yaştan çocuk ve gence uzay ile astronomiyi eğlenceli bir şekilde öğretmeyi amaçlıyor.

Devasa teleskopları, sinema salonları, etkinlik alanları ve atölyeleri ile yılın her dönemi hareketli olan, sık sık okul gezilerinin düzenlendiği Serdivan Planetaryum’da yıldızlar ve gezegenler hakkında pek çok ilginç bilgi alarak güzel bir gün geçirebilirsiniz. Pazartesi günleri hariç haftanın her günü akşam saat ’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz merkezin etkinlik takvimi inceleyerek birbirinden güzel etkinliklere de katılabilirsiniz.

Konum Linki

Hasan Fehmi Paşa Camii

Sapanca ilçesinin tarihi hazinelerinden biri olan Hasan Fehmi Paşa Camii, bölgede günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış ender camilerden biri olarak görülmeye değer. Taş ve ahşaplarla inşa edilen caminin içerisindeki etkileyici çini süslemeleri de çok ilgi çekiyor. yılında Osmanlı vezirlerinden Hasan Fehmi Paşa tarafından yaptırılan ve aslına uygun olarak restore edilerek günümüzde de hizmet vermeye devam eden Hasan Fehmi Paşa Camii, dini bayramlar ve kutsal günler tamamen doluyor. Sapanca’ya 3 kilometre uzaklıktaki Mahmudiye Köyü’nde yer alan camiyi tarih turlarıyla da ziyaret edebilirsiniz.

Konum Linki

Arifiye Gölya Tabiat Parkı

Sakarya merkezine sadece 7 kilometre uzaklıkta yer alan ve toplu taşıma araçları veya minibüslerle her saat kolayca ulaşabileceğiniz Arifiye Gölya Tabiat Parkı, Sakarya Nehri kıyısında dönümden büyük bir yeşil alanı kapsıyor. Hem sunduğu büyüleyici nehir manzaraları hem de mesire alanları, 2 kilometreyi aşan yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, çocuk oyun alanları ile ilgi gören park, hafta sonları özellikle aileler tarafından çok ziyaret ediliyor. Bahar aylarında Sakarya Nehri'nin büyüleyici fotoğraflarını çekmek, sıcak yaz günlerinde ise serin havasında piknik yaparak çocuklarınızla eğlenceli zaman geçirmek için Arifiye Gölya Tabiat Parkı, ilk uğramanız gereken yerlerden biri.

Konum Linki

Sakarya gezisini bitirdikten sonra sırada neresi olduğunu merak ediyorsanız Eskişehir'de gezilecek yerler yazımıza bir göz atmanızı öneririz.

Prof. Dr. Yusuf Genç
Sakarya Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi

Giriş

Menşei Âdem (AS) olan insanlık tarihi dünyanın farklı bölgelerine dağılmış zamanla klanlar, boylar, kabileler, halklar, soylar ve aşiretler oluşmuştur. İnsanlık yapısı itibariyle değişik milletler, kültürler ve medeniyetler oluşmuş, bunların bir kısmı tarih sahnesinden silinmiş ve bir bölümü günümüze kadar uzanmış ancak insanlık her zaman var olmuştur. Tarih sürecinde yaşanan hayata tutunma, ayakta kalma, daha kaliteli bir yaşam tarzı geliştirme anlayışı insanları göç etmeye ve daha rahat yaşanabilecek ortamları keşfetmeye zorlamıştır. Tarihsel toplu ve bireysel göçler farklı milletleri belli bölgelerde, belli hayat felsefeleriyle bir arada tutmuş, bir kısmı ortak yaşam tarzları geliştirerek beraber yaşamış, bazıları kültürlerini birleştirerek yeni farklı kültürler oluşmuş ve bazen de baskın kültürler diğer kültürleri yok etmiştir. Bu süreçte ırklara dayalı farklı halklar oluşmuş, bu halklar bağımsız yaşama ihtiyacı duyarak aralarına sınırlar koymuş ve devletler kurmuşlardır. Halkların milliyet, ırk, din ve kültürlerine göre oluşturdukları bu devletler sürekli mücadele halinde olmuşlardır.

Osmanlı devleti geniş bir coğrafyaya yayılarak bünyesinde farklı etnik grupları barındırmış ve aralarında birlikte yaşama kültürü geliştirerek bu beraberlikleri uzun süre yaşatmıştır. Fakat zamanla etnik yapı temelli ulus devlet kültüründen hareketle birçok etnik gruplar bağımsızlıklarını ilan ederek yeni devletler oluşturmuştur. Çokkültürlü bir toplum olarak adlandırabileceğimiz Osmanlı devleti bu etnik grupları daha çok ümmet kültüründen hareketle bünyesinde tutmuş ve ayrışmalara fırsat vermemeye çalışmıştır.

Osmanlının mirası olarak adlandırabileceğimiz Türkiye kendisinden ayrışmayan veya coğrafi olarak burada kalmayı tercih eden bu farklı kültürleri bünyesinde tutmaya ve ortak bir kültür geliştirmeye çalışmıştır. Daha önce ayrışan ve bağımsız devlet kuran bir kısım etnik gruplardan bazıları da Türkiye’de yaşamayı tercih ederek göç yoluyla Anadolu’ya yerleşmişlerdir. Türkiye’de yaşayan ve grupsal olarak çok değişiklikler arz eden birçok farklı etno-kültürel yapıdan Sakarya ili de nasibini alarak bünyesinde oldukça fazla farklı alt kültürleri barındırmaktadır.

Bu çalışmanın başlığı her ne kadar Sakarya’da yaşayan etnik gruplar ve sosyal uyum adını alsa da “etnik” kavramının kullanılması tartışma konusudur. Etnik kelimesi siyasal bir anlam taşıyarak etniğin yanında azınlık kavramına da çağrışım yapmaktadır. Burada etnik kavramının siyasal yapılanmasından ziyade farklı alt kültürler ve birlikte yaşama kültürü üzerine yoğunlaşarak bu kadar çeşitlilik arz eden kültürlerin ortak bir noktada buluşması ve üst kimlik diye adlandırılabilecek olan Türk kültürüne hizmet etmesi üzerinde durulmuştur.

Böyle farklılıkların bir arada yaşaması ve uyum içinde hayatlarını devam ettirmesi sosyal bir beceri gerektirmektedir. Sosyal beceri kavramı; “sosyal ilişkileri başlatma, devam ettirme ve sonlandırmayı, memnun edici olmayan, nahoş durumlarla yüzleşip üstesinden gelmeyi, yaşanılan çatışmaları çözümlemeyi ve girişimde bulunabilmeyle ilgili yetenekleri kapsamaktadır.”1 Türkiye’de yaşayan bu farklı alt kültürler aynı eğitim sistemi ve aynı kültürel yapı içinde zamanla beraberlikler ve birliktelikler oluşturmuştur. Uzun yıllar aynı ortamı paylaşan ve aynı duyguları taşıyan bu farklı alt kültürler Türkiye’yi devlet olarak benimsemiş ve aynı toprak bütünlüğünü korumak için gayret göstererek farklı bir arayış ihtiyacı duymamışlardır.

Etnik Yapı

Etnisite kavramının etki alanı ve anlamı hakkında farklı tartışmalar olup daha çok siyasal bir kavram olduğu kanaati hâkimdir. Etnik varlık daha çok ulus devletini meşrulaştıran ideolojik karakter taşımaktadır. Çünkü etnik varlık ulus devletinin çekirdeği olarak nitelendirilen belli bir coğrafya ile açıklanmaktadır. “Belirli bir etnik ilişki, varsayılan ulusun özü olarak yeniden kurgulanınca ve bu öz ulusal coğrafyaya teşmil edilince, bu sefer özü oluşturan etnik varlığın dışında kalan etniklikler ulus-devletin varlığı ve kendini izahı bakımından sorun teşkil etmektedir.”2 Etnik kavramını canlı tutan ve ulus devlet kültürünü savunan anlayış aynı zamanda etnik gruplara yönelik etnik temizliği benimseyen ideolojik bir tavır geliştirmektedir. “Etnik (“ethnik” ) kelimesi, eski Yunancadan halk (people) manasına gelen “ethnos” kelimesinden türemiştir. Etnik grup, kişilerin aynı halk olma duygusunu paylaştıkları veya kendilerini özdeşleştirdikleri, geri alınamaz bir bağlılık duyguları ve anlamlı bir tarihî gelenekle ortak kökleri olan insan grubudur. Sosyal olarak müşterek milliyet ve bazen ortak ırk kökeni yönünden belirlenen ve toplum içinde hâkim ve sayıca fazla olan gruptan, özellikleri itibariyle ayrılan herhangi bir tabakanın adıdır.”3

Etnik gruplar farklı kültürel kimliği sebebiyle içinde bulunduğu toplumda sistematik olarak ayrımcılıkla karşılaşan azınlık olarak da tanımlanabilmektedir. Etnik gruplar üyelerinin, kendilerini, sosyal çevrelerindeki diğer gruplardan ayırtan müşterek bir kültürel kimliği benimserler. “Sosyolojik olarak etnik grup, biyolojik-genetik, kültür, din, tarih ve lisan bakımından içinde yaşadıkları toplumun çoğunluğunu oluşturanlardan ayrı bir yapıya sahip olan, kendini çoğunluktan farklı hisseden ve çoğunluk tarafından ezildiği kanaatine varan gruptur.”4

Bu tanım ve açıklamalar toplumların bünyesinde tuttukları farklı kültürleri etnik grup olarak adlandırmalarını zorlaştırmakta ve ülkelerin temel ideolojilerine uygun düşmemektedir. Çünkü her toplum ve devlet vatandaşlarının tamamının kendine bağlı olmasını ve kendi kültürünün tüm gruplar tarafından benimsenmesini isterler. Bazen bu farklılıklara kültürel mozaik dense de bu kavramın da bünyesinde etnisite’yi barındırdığı düşünülmektedir. Her şeye rağmen kültürel mozaik kavramı daha yumuşak ve farklı kültürler için benimsenen bir kavramdır.

Etnik yapı kavramı azınlıkların barındırıldığı ve her etnik yapının kendine ait farklı bir kültürünün olduğuna vurgu yapmaktadır. Birden çok etnik yapının aynı toplum ve kültür içinde uzun yıllar yaşaması asimilasyonu çağrıştırarak bir müddet sonra tüm grupların ilgili ülkenin kültürünü benimsemelerine ve ortak bir üst kültürde buluşmalarına fırsat sağlamaktadır. Bu durum devletlerin ideolojik olarak benimsediği bir tavırdır. Çünkü her devlet hizmet ettiği halkların kendine bağlı olmasını, tek kültürlü bir yapı oluşturmalarını ve ortak bir tavır sergilemelerini benimser.

“Türkiye’deki etnik gruplarla ilgili son dönem araştırmaları göstermektedir ki, kişilerin kendilerini tanımlamalarında dil, köken gibi ölçütler büyük ölçüde anlamını yitirmiştir. Anadil ve ikinci dil etnik grubun bilincinden çok, “köken”i açıklaması bakımından önem taşımaktadır. Etnik kimliğin esas göstergesi olan “sen kendi kabulüne göre kimsin, duyumsadığın kimlik ne?” gibi bir sorunun cevabına bağlı genel bir tespite başvurulmamıştır.”5 Son zamanlar Türkiye’deki etnik grupların bazıları anadil ve kimliklerinin tanınması konusunda bir takım açılımlar getirmek istemektedirler. Ancak etnik gruplar veya kültürel farklılıklar konusunda ortak bir konsensüsten bahsetmek de mümkün değildir. “Günümüzde Türkiye’de Türk kimliği iki aşamalı bir özelliğe sahiptir. Birincisi soy, dil, tarih ve kültür bakımından kendini Türk kabul eden ve toplam nüfusun %85’ini oluşturan büyük çoğunluğun kimliğidir. İkincisi ise, siyasal, hukuksal ve toplumsal kimlik olarak Türk kimliğidir. Bu kimliğin içinde farklı soylardan, inançlardan olan ve farklı dilleri konuşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümü yer alır.”6

Sakarya’daki Etno-kültürel Gruplar

Sakarya ili etno-kültürel yapı açısından Türkiye’nin en renkli illerinden birisidir. Sakarya Manavlar, Abhazlar, Çerkezler, Lazlar, Gürcüler, Hemşinler, Kürtler, Araplar, Boşnaklar, Arnavutlar, Tatarlar, Pomaklar, Romanlar, Yörükler, Abdallar, Balkan Muhacirleri ve Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen yöresel farklılıklara sahip vatandaşları bünyesinde barındıran ve kültürel açıdan zengin bir ildir. Yukarıda da açıklandığı üzere bu kültürel farklılıkları etnik yapı olarak adlandırmak tartışma konusu olup bu etno-kültürel gruplar kendilerini ayrıştırmamaktadırlar.

Bu kadar farklı grubun yaşadığı bölgelerde çokkültürlülük kavramı da tartışma konusu olmaktadır. Çokkültürlülüğün siyasi yapısı gereği devletler bu kavramı kullanmayı ve toplumunu bu adla adlandırmayı uygun bulmamaktadırlar. “Çokkültürlülük anlayışında her kültürün değerli olduğu ve kültürler arası kıyaslamanın yanlış olduğu ayrıca her kültürün kendi doğruları içinde değerlendirilmesi gerektiği düşüncesi yer alır. Kültürlerin değerlendirilmesi her toplumun sahip olduğu değerin bir başkası ile kıyaslanmadan bizzat kendi başına bir değer olarak kabul edilmesi çokkültürlülüğün en büyük felsefi dayanağıdır.”7Sakarya’daki kültürel çeşitliliği yapısı, işleyişi, Türkiye’yi kendi devleti olarak sahiplenme, kimlik olarak kendini Türk olarak tanımlama gibi birçok sebepten ötürü çokkültürlü toplum yerine kültürel farklılıklar olarak tanımlamak daha yerinde olacaktır.

Bu farklı kültürler özellikle köylerde kendi aralarında öbekleşerek ve etnikliğin sağlamış olduğu cemaat tipi ilişkilerle kapalı toplum özelliği taşımaktadırlar. Ancak modern yapının cazibesi, teknolojik gelişmeler, internet ve sanal medyanın sağlamış olduğu fırsatlar, bu yapıların diğer kültürlerle sosyal uyum ve temasını güçlendirerek açık toplum haline getirmiş ve ortak kültürel dokunun canlı kalması sağlanmıştır. Özellikle farklı kültürler, yemek, giyim, düğün, cenaze ve özel günler gibi organizasyonlarında alt kültürlerini canlı tutmaya çalışsa da son zamanlar bu değerlerde de önemli benzeşmelerin yaşandığı ve ortak bir yaşam tarzı geliştirildiği görülmektedir. Bu yakınlaşma ve uyumun içerisinde kuşaklar arası farklılıkların etkili olduğu gözlemlenmektedir. Yeni kuşak ortak değerlere daha fazla ilgi duymakta ve birlikte yaşam kültürü olgunluk kazanmaktadır. Modern toplumun karakteristik özellikleri, eğitim sistemi üzerinden yürütülen kültürlenme faaliyetleri, ülkede birlik ve beraberlik vurguları, resmi ideolojinin karakteristik özellikleri ve küreselleşme bu sosyal uyumda etkili olmaktadır.

Sakarya’da yaşayan bu kültürel farklılıkları çok kısaca şöyle özetleyebiliriz. Bu farklı kültürler ilçe bazında ifade edilecek olup mahallelerinden bahsedilmeyecektir. Konumuzun kapsamı ve içeriği gereği bu farklı kültürlerin sadece yerleşkelerinden çok kısaca bahsedilecek, diğer özellikleri genel olarak değerlendirilecek ve Sakarya’ya uyumları üzerinde durulacaktır.

Manavlar; Sakarya’da yerliler olarak bilenen bu grup “hareketli nüfusa karşın yerini değiştirmeyen, devamlı olarak orada oturan”8 anlamına gelmektedir. Manavlar kendilerini Türkmen olarak tanımlamakta ve Sakarya nüfusunun çoğunluğunu oluşturmaktadırlar. Sakarya’nın Adapazarı, Serdivan, Erenler, Geyve, Pamukova ve Taraklı ilçelerine yayılmış olan Manavlar, Karasu, Kocaali, Kaynarca Söğütlü, Ferizli, Taraklı, Karapürçek, Akyazı ve Hendek ilçelerinin ise belli bir bölümünde yaşamaktadırlar.

Lazlar; Rusya sınırından başlayıp, Rize’nin Pazar İlçesi’ni içine alan sahil şeridine çok yakın bölgede yaşayan Lazların az bir bölümü Osmanlı-Rus harbi sırasından Sakarya’ya göç etmişlerdir. Adapazarı, Akyazı, Ferizli, Geyve, Hendek, Karapürçek, Pamukova ve Sapanca ilçelerinde yaşamaktadırlar.

Karadeniz Türkmenleri; Karadeniz’den Sakarya’ya gelen özellikle Trabzon, Rize, Giresun ve kısmen Ordululara Laz denilmekle birlikte bu tanımlama etnik olarak yanlış kullanılmaktadır. Karadeniz Türkmenleri bölgesel kültürlerini canlı tutmakta ve potansiyel olarak Sakarya’da ikinci sırada çoğunluğu teşkil etmektedirler. Bu kesim dil bilmemekte, sadece yöresel lehçe kullanmaktadırlar. Hâlbuki her etnik grubun kendine ait bir dili vardır. Sakarya’nın tüm ilçelerinde yaşamaktadırlar.

Abhazlar; Kuzey Kafkasya’da yaşayan yerli bir halktır. Bu halkın bir kısmı 21 Mayıs sürgününden sonra Türkiye’ye göç etmişlerdir. Bir bölümü Sakarya’da yaşamaktadır. Adapazarı, Hendek, Akyazı, Erenler, Geyve, Ferizli, Karapürçek, Karasu, Kocaali ve Sapanca ilçelerinde yaşamaktadırlar. Kendilerine ait örf, adet ve geleneklerini halen canlı tutmaktadırlar.

Çerkezler; Kuzey Kafkasyalılar olarak bilinen bu etnik grup Halk arasında “Koca Bozgun” veya “93 Harbi” diye adlandırılan, yıllarıÇerkezlerarasındaki Osmanlı-Rus savaşı sırasında yaşanan zorlu şartlar sonucu Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmışlardır. Sakarya’nın Adapazarı, Akyazı, Hendek ve Söğütlü ilçe merkezleri ve köylerinde yaşamaktadırlar. Abhazlara yakın bir kültüre sahiptirler.

Gürcüler; “Kendilerine “Kartvelli” diyen Gürcüler, “Sakartvela” (Gürcü ülkesi, Gürcistan) dedikleri topraklarda eskiden beri yaşayan ve Kafkasya’nın yerli halklarındandır. Türkiye’ye göç eden Gürcüler; Guria, Acara ve Kaheti bölgesinden gelmişlerdir.”9 Sakarya’nın Adapazarı, Arifiye, Akyazı, Geyve, Hendek, Karapürçek, Karasu, Kaynarca, Kocaali ve Sapanca merkez ve köylerinde yaşamaktadırlar. En fazla Hendek ilçesinde bulunmaktadırlar. Kendilerine ait dilleri ve yöresel unsurları vardır.

Hemşinliler; Türkiye’de Karadeniz’in doğusunda yaşayan bu yerli halkın bir bölümü Sakarya’nın Akyazı, Ferizli, Karasu ve Kocaali ilçelerine göç etmişlerdir. Sayıları oldukça azdır ve kendilerine ait dilleri ve kültürleri bulunmaktadır.

Kürtler; Sakarya’da ilk Kürt grubu ’li yıllarda Kuzey Irak ve Mardin bölgesinden gelen ve Akyazı ve Karapürçek’e yerleşen ve kendilerini Kirmanc diye adlandıran gruptur. Daha sonra farklı boyutlarda bu göç dalgası devam etmiş halen Adapazarı, Serdivan, Erenler, Arifiye, Geyve, Hendek, Kaynarca, Kocaali, Sapanca ve Pamukova ilçeleri ve bu ilçelerin mahallelerinde Kürtler yaşamaktadır.

Araplar; Sakarya’da sayıları oldukça az olup Adapazarı ve Söğütlü ilçelerinde ikamet etmektedirler.

Boşnaklar; Balkanlardan gelen Boşnaklar Adapazarı, Serdivan, Erenler, Arifiye, Akyazı, Kocaali, Söğütlü, Ferizli, Sapanca ve Pamukova ilçelerine yerleşmişlerdir.

Arnavutlar; Kendilerine ait kültür ve gelenekleri olan Arnavutlar Bu grup Adapazarı, Serdivan, Arifiye, Akyazı, Hendek, Söğütlü’de yaşamaktadır.

Tatarlar; Kırım yarımadasından Türkiye’ye gelen Tararlar bir Türk boyudur ve Türkiye’de tatar Türkleri diye adlandırılırlar, ana dilleri Türkçedir. Sakarya’da sayıları çok azdır. Adapazarı, Arifiye ve Söğütlü’de yaşamaktadırlar.

Pomaklar; Kendilerini Türk olarak tanımlayan Pomaklar, esas olarak Bulgaristan sınırları içinde bulunmalarına karşılık, Plevne Savaşı sonrasında Rodopların güney eteklerine de yerleşerek Yunanistan’a geçenleri olmuştur. Pomaklar ’ten itibaren Türkiye’ye mülteci olarak gelmeye başlamışlardır.”10 Türkiye’ye Balkanlardan göç eden Pomaklar Sakarya’nın Adapazarı Budaklar ve Ferizli Akçukur11 mahallelerinde yaşamaktadırlar. Sayıları çok azdır.

Romanlar; Menşei Hindistan olarak bilinen ve kendilerine çingene de denen Romanlar, oradan Balkanlara oradan da Türkiye ve çeşitli ülkelere göç etmişleredir. Sakarya’daki romanlar Adapazarı, Erenler, Akyazı, Karapürçek, Geyve, Hendek, Kaynarca, Pamukova, Söğütlü, Taraklı ve Sapanca ilçe ve mahallelerinde yerleşik olarak yaşamaktadırlar. Kendilerine ait kültürlerini canlı tutmakta ve kendilerini Türk olarak adlandırmaktadırlar. Bölgede gezici Romanlar da bulunmaktadır.

Yörükler; “Geçmişlerine bakıldığında Yörükler ile Türkmenlerin aynı hayat tarzına, yani konar-göçer hayvancı faaliyeti sürdürdükleri görülmektedir.”12 Zengin bir kültür yapısına sahiptirler. Adapazarı, Ferizli, Karapürçek, Karasu, Geyve, Kaynarca, Pamukova ve Söğütlü ilçelerinde yaşamaktadırlar.

Abdallar; Sakarya’da toplum tarafından çok fazla bilinmemektedirler. Bazı Çingene grupları da kendilerini Abdal olarak adlandırmaktadır. Ancak Abdallar farklı bir gruptur ve Horasan’dan göç ettiklerini ifade etmektedirler. Sakarya’nın Adapazarı, Erenler, Akyazı, Karapürçek, Geyve, Hendek, Pamukova, Söğütlü, Taraklı ve Sapanca ilçe mahallelerinde yaşamaktadırlar.

Balkan Muhacirleri; Balkan Türkleri diye de anılmaktadırlar. Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve eski Yugoslavya’dan göç etmişlerdir. Bir kısmı mübadele bir kısmı savaşlar sonucunda Türkiye ve Sakarya’ya gelmişlerdir. Rumeli ve Balkanlardan gelen bu Türkmen ve Yörükler; Adapazarı, Erenler, Arifiye, Akyazı, Karapürçek, Geyve, Hendek, Kaynarca, Pamukova, Söğütlü ve Ferizli’de yaşamaktadırlar.

Diğer farklı kültürler; Bu grupların dışında Sakarya’da yaşayan ve sayıları oldukça az olan farklı kültürler de mevcuttur. Ahıska, Karapapak Türkleri gibi.

Sakarya ilinde yaşayan, sayıları ve çeşitleri oldukça fazla olan bu farklı kültürlerin büyük bir çoğunluğu kendilerini Türk olarak tanımlamakta ve Türkiye’ye bağlılıklarını ifade etmektedirler. Birçoğu özellikle genç kuşak anadillerini bilememekte ve tamamen Türkçe konuşmaktadırlar. Yaşlı kesimin belli bir bölümü kendi aralarında konuşurken anadillerini kullanmaktadırlar.

Sosyal Uyum

Toplumların oluşmasında, gelişmesinde ve sosyal bütünlüğün sağlanmasında sosyal uyum önemlidir. Sosyal uyum; sosyalizasyon ve toplumsallaşma gibi kavramlarla yakın anlamlıdır. Toplumsallaşma; bireyin kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanması, toplumla bütünleşmesi süreci yani sosyalleşmedir. Sosyolojik bir kavram olarak toplumsallaşma; yaşamını devam ettirebilmek için yardıma ihtiyaç duyan insanın, içinde bulunduğu topluma uyum sağlama sürecidir. Bu süreç içinde insan; içine doğduğu veya yaşadığı toplumun kültürel değerlerini öğrenir, kendine has beceriler edinir, sosyal çevresinden etkilenir, toplumda kendisine yer bulmaya çalışır, Toplumsallaşma, diğer adıyla sosyalizasyon, toplumun mevcut değer ve normlarını kavramaya çalışır ve kendi bilincine ulaşmış bir birey haline gelir.

Sosyal uyum; birbiriyle uyum içinde yaşama becerisini gösterme, toplumda var olan eşitsizlikleri ve kutuplaşmaları azaltma, toplumun tüm üyelerinin refahını güvence altına alma yeterliğidir. Uyumlu toplum, toplumsal refahı demokratik yollarla gerçekleştiren, özgür bireylerden oluşan ve birbirine her hususta destek olan bir topluluktur. Bu yaklaşıma göre; etnik ve kültürel çeşitliliği olmayan bir toplum yoktur, sorun bu çeşitliliği bölünme ve çatışma sebebi olması yerine karşılıklı zenginleşme sebebi olması için yönlendirmektir. Uyumlu toplum bunlarla ve diğer gerilim kaynaklarıyla birlikte yaşama yolunda açık ve demokratik bir yolla tatmin edici yöntemler geliştirmiş bir toplumdur. 13

Bireyin topluma tam olarak katılıncaya kadar geçirdiği evre olan toplumsallaşma; bireyin toplumun değer yargılarına uyum sağlama, üyesi olduğu toplumun sosyal ahlâk esaslarını benimseme sürecidir. Her toplum içinde barındırdığı tüm insan kitlelerinin tek vücut olarak uyum içinde yaşamalarını, üyesi olarak faaliyette bulundukları toplumun davranış, değer ve standartlarını benimsemelerini isterler. İnsanların örf, adet, gelenek, değer ve inanç sisteminden gelen alışılan davranışlarını değiştirmeleri oldukça zordur. Ana dil, Milli kültür, öğrenilmiş davranış ve alışkanlıkların değiştirilmesi uzun ve etkin bir süreci gerektirir. Alışılan sosyo-kültürel çevreden kopmak veya yeni değer ve normlara uyum sağlamak bir takım çelişki ve çatışmaları beraberinde getirir.

Bir topluma bütünleşmek, o topluma uyum sağlamakla kazanılamaz. Bireyin ruhi ve fıtri özellikleri gereği belli bir aşamadan sonra daha önceki alışkanlık ve zevklerine dönme, çocukluk yıllarında alıştığı zevk ve yaşam şartlarına dönme ihtiyacı duyarlar. Bu durum topyekûn uyum ve bağlılığı zorlaştırır. Bu süreç uzun vadeli kültürleme ve kültürlenmeyi gerektirir. İkincil olarak yerleşilen ve daha sonra uyum sağlama eğilimi ile bir toplumun sosyo-kültürel yapısını benimsemeden daha kolay ve daha etkin olanı yeni kuşakları bekleyerek onların yaşanılan toplumla beraber yetişmesini sağlamaktır.

Dünyaya gelen çocuk, sosyal çevresi ile sosyal etkileşim içerisinde, kendisine toplumda rol üstlenmeyi mümkün kılacak kabiliyetler, beceriler, güdüler, dünya görüşü, tutum, değer ve normlar edinir. Bireyin bilhassa çocuğun, sosyal hayata uyumunu ve onunla bütünleşmesini sağlamak ve kolaylaştırmak maksadıyla, sosyal çevredeki çeşitli kültür unsurlarını (değerler, normlar, simgeler, davranış biçimleri, sosyal ahlak esasları) kişiliğine katarak öğrenmesine ve benimsemesine zemin oluşturulur. Bu süreçte kişiye, aile, okul, meslekî örgütler gibi içinde yer aldığı sosyal kurumların ve yaşadığı kültürel ortamın kendisinden beklediği şekilde davranması ve diğer insanlarla uyum içinde yaşaması sağlanır. Böylece birey içinde bulunduğu toplumun bir parçası haline gelir.

Yaşanılan topluma bağlılık ve aidiyet duygusu bireye kendi yerel ya da alt kültürünü benimseyen veya yaşatmak isteyen ebeveyniyle zaman zaman çelişkiler yaşatır. Sosyal çevre baskısı ve yaşam şartlarının denge unsurları bir müddet sonra bireyi o toplumun bir parçası olmaya zorlar ve birey bu durumu kabullenir, hazmeder veya benimser. Böylece farklı kültürel değerin yeni kültürle uyumu sağlanmış olur.

Sakarya’daki Farklı Kültürlerin Sosyal Uyumu

Sosyalleşme bulunulan ortamın şartlarına göre davranabilme durumudur. Sosyal uyum kendi kültürel değerlerini saklı tutmak suretiyle içinde bulunulan topluma ayak uydurma ve farklılıklarla beraber yaşayabilme becerisidir.

“Sosyalleşme sosyal uyum ve sorumluluk gerektirir. Başarılı bir sosyalleşme, kişiler arası iyi sosyal ilişkiler kurulması ve işbirliğinin sağlanması dolayısı ile sosyal uyumla mümkündür. Sosyal uyum, insanın başka insanlarla sosyal ilişkilere girişebilme yeteneğinin ötesinde, başkalarının hak ve hukukuna riayet edebilme becerisi, yani kendi imkânları çerçevesinde sosyal adaleti sağlama eğilimi ve buna binaen şahsî veya mensup olduğu etnik-sosyal-menfaat grubunun veya sınıfının tek taraflı menfaatlerini, topluma ait müşterek ve genel menfaatler uğruna fedakârlık gösterebilme seviyesine ulaşmaktır.” 14 Sosyal uyumda kendi değer, norm ve kültürüne bağlılık devam etmektedir.

Sakarya’da yaşayan etno-kültürler uzun yıllar kendi sosyo-kültürel yapılarını canlı tutmaya çalışmış ve halen geleneklerini korumaktadırlar. Birçoğu özellikle ilk kuşaklar ana dillerini konuşabilmekte ve örflerine bağlılıklarını sürdürebilmektedirler. Abhazların geç yaşta evlenmeleri, mizahları, misafir karşılamaları, gelin kaynana, kayın peder ilişkileri, düğün ve cenazelerini yakinen takip etmeleri; Boşnakların düğün, yemek, nişan, cenaze, asker uğurlama eğlence kültürleri; Romanların yaşam tarzları, giyimleri, düğünleri; Kürtlerin ev kurguları, kullandıkları renkler ve Türkçeyi telaffuz şekilleri; Çerkezlerin zengin yemek çeşitleri, ağır düğün gelenekleri (keşanlık, ev görme, kız isteme, gelin alma, damat çıkarma (gibi) ve gösterişleri; Lazların, müzik, mani ve fıkraları; Gürcülerin folklor ve müzik eğilimleri; Hemşinlilerin ölüm yas tutmaları; Muhacirlerden Batı Trakya Türk kadınlarının ve çocuklarının giyimleri, masalları, düğünleri; Tatar efsaneleri, deyimleri, duaları, dansları alt kültür olarak zenginliklerle dolu birbirlerinden farklılık göstermektedir. Bir kısım adetler kullanılmak istense de yeni kuşak genç nesil bu adetlerden yavaş yavaş kopmakta ve üst kültürle (baskın kültür) yaşamlarını şekillendirmektedirler. Özellikle giyim, konuşma, düğün ve gündelik yaşam kriterleri oldukça yakınlaşmış durumdadır.

Sakarya’da hatta Türkiye’de yaşayan bu etno-kültürel grupların büyük bir çoğunluğu kendilerini Türk olarak tanımlamakta ve Türk kültürünü kendi üst kültürleri olarak görmektedirler. Bu benimseme kültürü sosyal uyumu kolaylaştırmakta hatta uyum yerine bulunduğu ortama göre davranma anlamına gelen sosyalleşmeyi güçlendirmektedir. Bu kültürel farklılıkların Sakarya’da uyum anlamında önemli ve kayda değer bir sorunu bulunmamaktadır. Bu gruplar kendi göç ettikleri ülkelerine gittiklerinde kendi alt kültürlerine uyum sağlamakta sorun yaşamaktadırlar. Birçoklarının kendi ülkeleriyle ve oradaki yakınlarıyla bağları tamamen kopmuştur. Kendi ülkelerine dönmek gibi bir kaygıları da bulunmamaktadır.

Gündelik hayatta, alışverişlerinde, ticari ilişkilerinde, iş ortaklıklarında, arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerinde kız alma-verme süreçlerinde, düğün ve ölüm merasimlerinde, bayram aktivitelerinde millet seçme ırka dayalı tavır geliştirme diye bir ayrımcılığın kalmadığı söylenebilir. Ancak neredeyse tüm kültürel farklılıkların kendi kültürlerini canlı tutma, yeni kuşaklarına ulaştırma, sosyo-kültürel faaliyetlerin geleneklerini yaşatma adına sivil örgütlenme içinde oldukları, meşru zeminlerde dernekleştikleri görülmektedir.

Bu derneklerin özel günlerinde ve yaptıkları kültürel faaliyetlerinde diğer toplulukları çağırmaları ve kamu kurum ve kuruluşlarını davet etmeleri ve geleneklerini herkese tanıtma ihtiyacı duyma istekleri dikkat çekicidir. Bu durumda a bu kadar farklı kültürün bir arada yaşamaları ayrışmayı değil kültürel zenginliği doğurmaktadır. Her kültürün birbirlerine karşı yakın ilişkide olduğu ve birbirlerini benimsedikleri görülmektedir.

Bu yaklaşım tarzı ve hayat felsefesi Türkiye’nin siyasal politikalarının da etkisiyle kendiliğinden birlikte yaşam kültürü geliştirmelerini sağlamıştır. Aidiyet duygusu, kentlilik bilinci ve kültürü, sahiplenme güdüsü oldukça yüksek bir halklar tabakası oluşmuştur. Bunca zengin ve çeşitli kültürel farklılıkların sorun çıkarmadan bir arada yaşaması ve Türk kimliğinde buluşması, devlete olan bağlılıkları, ülkenin kalkınmasına yönelik çabaları ve oturdukları yerleri sahiplenmeleri gelişmişlik ve kültürel olgunluğa ermişliğin bir göstergesidir. Bu medeni yaklaşımlar, olgun duruş ve anlayışlar toplumu birleştirici, dayanışmayı güçlendirici ve tek millet (ulus devlet) ruhunu sağlayıcı bir durumdur.

Sakarya’daki etno-kültürel yapılar birbirlerini dışlama yerine sosyal içerme kapsamında birbirlerini kabullenmiş ve hazmetmiş durumdadır. Milliyete dayalı kavga ve ayrışmalar yok denecek kadar azdır. Bu sosyalleşme/toplumsallaşma ve sosyal uyum süreci sosyal uzlaşı ve barışı getirmiştir. Sosyal uzlaşma; sosyal ilişkiler ağında ortaya çıkan/çıkabilecek uyuşmazlıkların veya çatışmaya yol açabilecek eğilimlerin, tarafların sosyal sorumluluk ve fedakârlık göstermeleriyle ortadan kaldırılması durumudur.

Toplumsal barışın sağlanması gelişmişliğin ve daha verimli işler yapabilme ortamının oluşması için önemli bir uzlaştırıcı ve güven verici bir durumdur. Sakarya’daki yöresel kültürler ve farklı etnik yapılar arasında oluşan bu konsensüsün sosyal barışın tesisi için önemli bir ölçüdür.

Sonuç

Sakarya ilinde yaşayan farklı kültürel unsurların yaşam biçimleri, hayata bakış açıları, ülkeye ve oturdukları bölgeye sahip çıkmaları uyum içinde yaşamanın bir göstergesidir. Sakarya’da yaşayan bu farklılıklar ilin her tarafına dağılmış ve geniş bir yelpaze çizmişlerdir. Her ne kadar köylerde mahallelerde yaşıyor, belli bölgeleri sahiplenmiş olsalar da nerdeyse tüm yerleşkelerde birden fazla grup yaşamaktadır. Bazı bölgelerde eski adıyla aynı köyde tek tip insan yaşatma eğilimi olsa ve bu konuda hassas davranılsa da eğitim, sağlık, iş, tüm kültürel faaliyetler, devlet politikası gibi sebeplerle bu anlayış bozulmuş, evlilik, sosyal ve ekonomik alışveriş, birlikte yaşam kültürü ve küreselleşmenin de etkisiyle gruplar arasında kaynaşma olmuştur.

Sakarya’da yaşayan farklı kültürler birbirlerinden rahatsızlık duymamaktadırlar. Aralarında her türlü alışveriş yapılmakta ve eski ön yargılar yıkılmaktadır. Halkların birbirlerini tanımaları, devlet politikası ve kurumlarının ayrım yapmadan herkese eşit hizmet sunması, yerel aktörlerin tüm gruplara eşit mesafede yaklaşması beyinlerdeki ön yargıları yıkmış ve birlik ve beraberlik ruhu oluşmuştur.

Bölgede yaşayan halkların devletle de sorunları yoktur. Ülkenin her şeyine sahip çıkan, aynı dili konuşan ve duygularda da buluşan bir ortak tavır geliştirilmiştir.

Birlikte yaşam kültürü sayesinde ortak tavırlar geliştirilmiş ve insanlar birbirlerinin etnik yapısına göre davranma eğilimlerini törpülemiş, medeni bir olgunluğa ulaşılmıştır. Bölgede yaşayan milletlerin alt kültürlerini kültürel mozaik olarak adlandırmak çok doğru olmazsa da kültürel bir zenginlik görmek gerekmektedir. Bu zenginlik insanların dünya ile entegre olmalarına köprü görevi yapmaktadır.

Farklı insanlarla beraber yaşamanın ayrımcılık gerektirmediği, beraber yaşamanın fikir teatisi ve kültür alışverişi aracılığı ile birbirinden yararlanma adına faydalı olduğu algısı oluşturmuştur. Bu bölgenin insanları başka yerlere gittiklerinde kolay uyum sağlamakta ve burada elde ettikleri birlikte yaşam kültürü cesaret ve ferasetlerini güçlendirmektedir. Çünkü burada elde edilen birliktelik ve beraber yaşama alışkanlığı farklı kültürlere ön yargılı bakmayı önlemiştir.

Kaynakça:

1 Zühal Çubukçu- Mehmet Gültekin, “İlköğretimde Öğrencilere Kazandırılması Gereken Sosyal Beceriler”, Bilig Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 37 Bahar, , s

2 Suavi Aydın, Türkiye’nin Etnik Yapısı, ’den Günümüze Türkiye’de Toplumsal Yapı ve Değişim, Phoenix Yay., Ankara

3 Yusuf Genç -Ali Seyyar, Sosyal Hizmet Terimleri (Ansiklopedik “Sosyal Pedagojik Çalışma” Sözlüğü), Sakarya Kitabevi, , s .

4 Yusuf Genç ve Ali Seyyar, Sosyal Hizmet Terimleri, s.

5 Ali Tayyar Önder, Türkiye’nin Etnik Yapısı & Halkımızın Kökenleri ve Gerçekler, Zirve Ofset, Ankara, Mayıs

6 Murat Aka, “Türkiye’de Diller Ve Etnik Gruplar”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, Sayı 1/1 , s.

7 İlhan Polat- Eylem Kılıç, “Türkiye’de Çokkültürlü Eğitim Ve Çokkültürlü Eğitimde Öğretmen Yeterlilikleri”, YYÜ Eğitim Fakültesi Dergisi (YYU Journal Of Education Faculty), Cilt:X, Sayı:I, , s.

8 Hilmi Ziya Ülken, Sosyoloji Sözlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı Yayını, İstanbul , s

9 Ali Aktaş, Kültürel Renkleriyle Sakarya, Adapazarı Merez Belediyesi Kültür Yayınları, Mayıs , s

10 S. Aydın, a.g.e.

11 Pomak Yerleşim Alanları, seafoodplus.info?cat=18, erş. Tar.

12 S. Aydın, a.g.e.