Doç. Dr. Filiz Koşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, IPF hastalığının akciğer yapısını oluşturan elastik doku ile nefes alma verme fonksiyonunun bozulmasına neden olduğunu belirterek, hastalığın solunum yetersizliğine yol açtığını ve bu tanıyı alan hasta sayısının da gün geçtikçe arttığını ifade etti.
Hastalığın nedeninin tam olarak bilinemediğini, yaşlanma ile hastalık oranının da ciddi şekilde yükseldiğini anlatan Koşar, "65 yaşın üzerindeki insanlarda belirgin şekilde fazla ama bu demek değildir ki daha genç hastaları görmüyoruz. yaşın üzerinde de başlayan hatta çok daha nadir de olsa, daha erken yaşlarda ve çocuklarda da görülen bu tür vakalar var." dedi.
Sigara içenlerde de IPF'yi daha sık gördüklerini vurgulayan Koşar, şöyle devam etti: "Mesela reflünün IPF nedeni olabileceği söyleniyor ancak bunlar kesinleşmiş bilgiler değil. Genetik bir eğilim olabileceği de söyleniyor çünkü bazı ailelerde daha fazla rastlanıyor. Aslında belki de en doğru tanım çevresel faktörlerin ortaya çıkardığı ama genetik bir eğilimin de neden olduğu, çok faktörlü bir ileri yaş hastalığı demek belki en doğrusu."
bin nüfusta 5 kişide rastlanıyor
İngiltere'de her yıl IPF'ye bağlı ölümlerin 4 binden fazla olduğunu, ABD'de de benzer görülme oranlarına rastlandığını aktaran Koşar, Türkiye'de hastalığa rastlanma sıklığının her bin nüfusta, 5 olduğu bilgisini verdi.
Ülkede yaklaşık 4 bin vaka görülebileceğini ifade eden Koşar, en önemli belirtinin nefes darlığı, kuru öksürük olduğunu kaydetti.
Oksijen yetersizliğine bağlı olarak diğer organların bozulduğuna işaret eden Filiz Koşar, "Örneğin, parmaklarda çomaklaşma, tırnak yüzeylerinin giderek bombeleşmesi, bunun dışında oksijen yetmezliğine ve akciğerlerdeki kalınlaşmaya bağlı kalbin zorlanması önemli belirtiler. Ayrıca, sosyal hayattan uzaklaşma, işlerini düzgün yapamama, akciğer dokusundaki bozulma nedeniyleenfeksiyonlara eğilimde artış, tekrarlayan enfeksiyonlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor." diye konuştu.
"Doktorlar da uyanık olmalı"
Nefes darlığı şikayetiyle başvuran hastalar konusunda hekimlerin de duyarlı olması gerektiğini belirten Koşar, "Bu konuda meslektaşlarımızın çok uyanık olması gerekir. Sigaraya bağlı diğer hastalıklar, örneğin KOAH'da nefes darlığı ve öksürük olabiliyor." ifadesini kullandı.
Hastalığın kısa sürede ilerlediğini, akciğer kanseriyle de karıştırılabildiğini anlatan Filiz Koşar, şöyle konuştu: "Bazı vakalarda çok hızlı seyirli olabiliyor. yılda ölüme sebebiyet veren çok hızlı bir gidiş olabiliyor. Mesela erken evre kanser hastalarında beklenen yaşam süresi en az 5 yıl ve hatta tam şifa sağlanabiliyor olduğu halde, biz IPF için ortalama yaşam süresini 3 yıl olarak veriyoruz. Dolayısıyla bakıldığında kanserden çok daha kötü seyirli olabilen ve tedavisi kanser kadar mümkün olan bir hastalık değil."
Hastalığın önlenemediğine, ancak seyrinin yavaşlatılabildiğine işaret eden Koşar, tek radikal çözüm seçeneğinin akciğer nakli olduğu bilgisini verdi. Bazı ilaçların hastalığı yavaşlattığını, yaşam kalitesini artırdığını da bildiren Koşar, şu değerlendirmelerde bulundu: "IPF hastalarında erken dönemde sigaranın bıraktırılması, hastaların grip aşısı ve pnömokok aşısı gibi özellikle belli mevsimlerde olmaları gereken
aşılarının mutlaka yapılması gerekmektedir. Bunun yanında evde uzun süreli oksijen tedavisinin aslında dokuların ve vücudun diğer organlarındaki yetersiz oksijen alımını önlemesi, akciğer hastalığına bağlı diğer organ bozukluklarının daha geç dönemde ortaya çıkmasını sağlaması ve hastanın şikayetlerinin bir nebze olsun düzelmesi açısından faydalı görülebilir. Bunun dışında egzersiz ve rehabilitasyon programları erken dönemde başlatılmalı."
Hastalığın kanserden daha kötü olduğunu kaydeden Filiz Koşar, nakil dışında çözümü bulunamayan IPF'nin yavaşlatılması için erken teşhisin büyük önem taşıdığını, bu nedenle nefes darlığı yaşaşanların gerekli önlemleri alarak, sağlık kuruluşuna başvurmasını istedi.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “seafoodplus.info” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, seafoodplus.info web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
İdiyopatik pulmoner fibrozis akciğer dokusunun hasar gördüğünde veya yaralandığında ortaya çıkan bir akciğer hastalığıdır. Kalınlaşan sert doku akciğerlerin çalışmasını zorlaştırabilir ve bu durum ilerledikçe nefes darlığına kadar yol açan rahatsızlara sebep olabilir. Akciğerlerin hasarlanması kısa bir zamanda meydana gelmez. Bu durum aylar veya yıllar içinde yavaş yavaş ilerleyen bir durumdur. İPF sonucu akciğer dokusundaki hasarlanmalar zamanla kalınlaşır ve normal yapısından uzaklaşarak akciğerlerin küçülmesine sebep olur. Bu durumun sonucu olarak da oksijenin yeterli alınamamasına ve vücuttaki karbondioksitin atılamaması sorunu ortaya çıkar. İdiyopatik pulmoner fibrozis herkeste aynı etkileri göstermeyebilir. Bazı hastalarda semptomlar yok denecek kadar az seyrederken, bazı hastalarda ise daha ağır ve günlük aktiviteleri bozacak şekilde görülebilir. İdiyopatik pulmoner fibrozis hastalığında bu kişilerde zaman zaman akut alevlenme denilen ataklar görülebilir. Akut alevlenmelerde hastalara mekanik ventilasyon (akciğerlerin yaşamsal fonksiyonlarını yerine getirmesi için hastaya oksijen desteği verilmesini sağlayan alet) denilen tedaviler uygulanabilir. Bunun dışında doktorlar, bu atak dönemlerinde hastalara kısa süreli antibiyotik ve kortizon ilaç tedavileri de verebilirler.
İdiyopatik pulmoner fibrozis yavaş yavaş ilerleyen ve zamanla kötüleşme eğilimi gösteren bir hastalıktır. En belirgin semptomu nefes darlığı olan bu hastalık, başlarda çoğu kişi için endişe verici bulunmayabilir. Ancak hastalığın ilerlemesiyle nefes darlığı günlük yaşamı bozucu boyuta gelebilir. Özellikle 3 haftadan uzun süren nefes darlığı şikayetlerinde mutlaka bir uzman doktora gidilmesi gerekir. Genel olarak İdiyopatik pulmoner fibrozis başlıca belirtileri ise aşağıda belirtilen maddelerdeki gibidir:
İdiyopatik pulmoner fibrozis, bu belirtilerin dışında bazı hastalıklara ya da sağlık sorunlarına da sebep olabilir. Bu durum idiyopatik pulmoner fibrozis komplikasyonları olarak da adlandırılabilir. İPF’in sebep olabileceği bazı hastalıklar ise şöyledir:
İdiyopatik pulmoner fibrozis, akciğerlerdeki alveoller denilen hava keseciklerinin arasını ve etrafındaki dokuların yaralanmasına ve zamanla kalınlaşmasına sebep olur. Bu durumun ilerlemesiyle de alınan oksijenin kana yeterli oranda taşınamamasına ve akciğerlerin görevlerini tam olarak yapamamasına neden olur. İdiyopatik pulmoner fibrozis nedeni tam olarak bilinmeyen ve nadir görülen bir hastalıktır. Ancak nedeni tam olarak bilinmese de hastalığa sebep olacak bazı risk faktörleri bulunur. Bunların başında uzun süre toksik maddelere maruz kalmak, özellikle kanser tedavisinde kullanılan ışın tedavileri ve belirli hastalıklarda kullanılan ilaçlar olarak sayılabilir. Genel olarak İdiyopatik pulmoner fibrozis hastalığına sebep olabilecek bazı durumlar ise şunlardır:
Belirtilen bu sebepler ve daha sayılamayan birçok etmen idiyopatik pulmoner fibrozis hastalığına sebep olabilir. Bunların dışında virüsler ve mikrobiyal hastalıklar da nedenlerden sayılabilir. Sigara kullanımı olmasa bile sigara içilen ortamda bulunmak da İPF’yi tetikleyici sebep olabilir.
İdiyopatik pulmoner fibrozis hastalığının kesin tanısını koymak doktorlar için zorlayıcı olabilir. Bunun sebebi İPF’nin kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve diğer çeşitli akciğer hastalıkları ile benzer özellikler taşıyor olmasıdır. Yapılan muayene ve değerlendirmeler ile doktorlar ayırıcı tanı için hastalara bazı yöntemlerle yaklaşırlar. Belirli şikayetlerle başvuran hastalara öncelikli olarak şikayetleri iyi bir şekilde alınır ve ailede akciğer hastalığı olup olmadığı sorgulanır. Bunun dışında iş yeri çalışma şartları ve yaşam koşulları hakkında da bilgi alınır. İdiyopatik Pulmoner Fibrozis tanısı konulurken başvurulan yöntemlerden bazıları ise şunlardır:
İdiyopatik pulmoner fibrozis hastalığının kesin ve net bir tedavisi yoktur. Bu hastalığın tedavisinin asıl amacı hastalığı kontrol altında tutmak, hastalığın semptomlarına en aza indirmek ve hastanın yaşam kalitesinin bozulmamasını sağlamaktır. İdiyopatik pulmoner fibrozisin ilerlemesini yavaşlatmak, hastalığın etkilerini azaltmak için uygulanacak tedavi yöntemleri ve koruyucu önlemlerden bazıları ise şunlardır: