akciğer tiyatro / Akciğer | biletinial

Akciğer Tiyatro

akciğer tiyatro

akciğer

  • habire oksijen tüketen organdır.
    ortamın havasını bozar. gezegenimiz için en zararlı organdır.

  • geçtiğimiz hafta moda sahnesi'nde izlediğim değişik bir oyun. oyunda ışık harici hiçbir dekor yok. müzik bile yok. haliyle 90 dakika boyunca izleyicinin tek odağı engin hepileri ve nergis öztürk. sadece konuşarak, birbirlerine dokunarak, dokunmayarak, mimiklerle, inişlerle çıkışlarla işlemeye çalışıyor konuyu iki başarılı oyuncu. motif gibi işliyorlar adeta. ikisinin oyunculuğu da müthiş. ama ne yalan söyleyeyim, nergis'i bir tık daha şaşkınlıkla izledim. kızın sesi kısılmıştı resmen. sonra aynı iş alanında çalıştığımız yanımdaki arkadaşımla birbirimize baktık ve dedik ki "biz de tutmuş işimizin zorluğundan yakınıyoruz birbirimize".
    velhasıl yapanların, oynayanların emeğine sağlık, güzel bir oyun olmuş.

  • dün zorlu psm'de izlediğim oyun. anlayan birisi bana anlatabilir mi ? biraz boşluklar var aklımda oyunla ilgili.
    ayrıca dünkü oyunda siyah kurdele takarak sahnedelerdi. oyun sonunda da bir anma konuşması yaptılar.

  • tiyatro in tarafından sahnelenmeye başlayan tiyatro oyunun da adıdır. sezonun övülenlerinden. izlenmeye değer; ama ben öyle abartıldığı gibi bir albenisi olduğunu düşünmüyorum. engin hepileri'yi -yeteneğini tartışmayacağım- ben bir türlü sevemiyorum. çalışkanlığı, disiplini, burnunun iyi koku alması; aslında başarılı ve gerçek bir tiyatro insanı olmasını kabul ederek sevemiyorum oyunculuğunu. inanmıyorum ona, sebebini ben de bilmiyorum. belki o ses tonu, belki oyunculuğuyla kendini izleyen ve seyirciden önce kendini seven tavrıdır sebep. yine de adam bütün varlığıyla orada ben sevemesem de. bulduğu metnin çok keyifli bir yanı var. belki çalakalem yapılmış görünen rejiden kaynaklı, es geçilen tadı çıkarılamayan çok yeri var bu oyunun. nergis öztürk'ü ise ilk defa izledim. başlarda kendisine inanmasam da sonrasında elinden geleni yapıyordu. alkış sırasında sahiden çocuk gibi sevinen bir kadın. sevimli, naif... yine de tiyatro in'in katil joe adlı oyunundan kat be kat iyidir.

  • ingiliz tiyatro oyun yazarı duncan macmillan ın 2013 te yazdığı ve ödül aldığı, ebeveyn olmanın dünyaya karbon ayak izi bırakma üzerinden hassasiyetle tartışıldığı eğlenceli ve seri bir oyunu. lungs

    oyunun isminin akciğer olmasına dair merakım, engin hepileri ve nergis öztürk ten moda sahnede izledikten sonra da giderilemedi. kadın ve erkek karakterin yoğun ve duygusal hissettiği anda, partnerinin nefes alıp vermesini salık verişi dışında oyunu izlerken aklıma ciğerler gelmedi.

    barış arman çevirmiş, mehmet birkiye gayet minimalist bir sunuşla yönetmiş. sahnede, sadece kadın ve erkek var. dialogları ile seyirciyi 90 dk. ilgi ile tutabiliyorlar. duyguların yoğunluk dozu sanki hep ayarlı, ne çok yoğun, ne sığ. o nedenle seyirci bu birikmişlikle, oyun sonunda bir hayli etkileniyor.

    her tür kadın-erkek ilişkisi dinamiklerini sorgulamak, kadının konuşarak kendini ifade etme çılgınlığına tanıklık etmek, erkeğin umursamazlığı ardına saklandığı duygusallığını görmek ve özellikle etrafınızda, tanıdığınız, tanımadığınız tüm anne-baba olmayı düşünen erkek ve kadınların top yekün endişelerinin vücut bulmuş halini görmek için izlenebilir.

    hayır, biz bir arkadaşımla, çocuk yapmama kararında iki bekar, niye etkilendik bu kadar bilmem.

  • bugun moda sahnesinde izledigim oyun. duncan macmillan'in yazdigi oyunu baris arman turkceye cevirmis yonetmen mehmet birkiye sahneye koymus. oyun iki kisilik, tek perde. 1,5 saat bir ciftin soluksuz konusmalarina taniklik ediyorsunuz. oyunda dekor yok. moda sahnesinde iki seyirci blogunun ortasinda oynadilar oyunu. sahnede birbirleriyle konusurken farkli saatlere, gunlere, duygulara, yillara gecip durdular.
    ılk once bir cocuk yapalim mi yapmayalim mi kismi vardi. bu dunyaya cocuk getirelim mi getirmeyelim mi vs uzerinde bayagi gelgit yasadilar. ben oyunun son bölümlerini yani zamanın daha hızlı aktığı kısmı daha çok sevdim. ilk bölümlerdeki sorgulamalar çok uzun sürüyor ve bir az bayıyor açıkçası. ama son bölümde daha fazla aksiyonun içindeler.
    ben oyunculukları muazzam buldum. nergis öztürk'ü de engin hepileri'yi de soluksuz akıp giden performanslarından dolayı tebrik ederim.
    oyunda müzik de yoktu o nedenle tüm herkes çıt bile çıkarmadan ikiliye konsantre olarak oyunu izledi. oyunu öyle soluksuz izledikten sonra seyirci kendi sessizliğine o kadar alışmıştı ki alkış bölümünde alkış sesi haricinde ses çıkaramadı kimse.
    kadın erkek ilişkisini de iyi analiz eden bir oyun.
    bu sene beğendiğim oyunlar arasına alıyorum. emeği geçenlere saygılarımı sunuyorum.

    oyundan çıktıktan sonra dilime şu şarkı dolandı
    "ben böyle yürek görmedim böyle sevgi
    şimdi çocuk büyümekte günbegün
    bütün hüzünleri okşadı birer birer
    gizli bir ümide sarılarak biraz küskün"

    not: yer gösteren çocuğun seyirciye yerini gösterirken beyaz bölüme basmayın uyarısı aynı şekilde oyunculara da yapılıyor. oyunun bir parçası, bu merakı da gidermiş olayım.

  • en sık konjenital akc anomalisi pulmoner hipoplazisidir.ve pulmoner hipoplazinin en sık iki nedeni oligohidroamnioz ve diafragmatik hernilerdir.

    pulmoner sekestrasyonda akc de havalanması olmayan izole akc dokusudur.ama kanlanması farklıdır pulmoner arterden değil aort ana dallarından kanlanır.

    ayrıca hem akc'i hem de böbreği tutan hast.1-wegener 2-sle 3-mikr.pan 4-good-pasture

    edit: bilgi ekleme.

  • teksas üniversitesi biyomühendisleri tarafından üretilen iç organ. domuz akciğer örneklerinden üretilen yeni akciğer, bir domuza nakledilmiş.

  • konusunu ve metnini beğenmediğim ancak izlenebilir romantik komedi tadında oyun. dekor ve müzik olmasa da, sadece diyalog ve iki oyuncu ile oyun doksan dakika sıkmadan kendini izletiyor. oyuncular oldukça iyiydi, özellikle nergis öztürk'ün performansı çok başarılıydı.

  • moda sahnesi'nde sahnelenen, oynanan oyun.*

    alvy singer 2019 yılında kendisinden çocuk yapmak isterse ne oluru konu alıyor oyun. nevrotik ve histerik karakteri özellikle nergis öztürk çok iyi yansıtmış.

    aslında anlatıyı rejiyle birlikte yorumlamak daha doğru olur. sanki iyi bir yönetmen*, ışıkçı* ile iyi oyuncular metni her basit unsuru kullanarak ama sadece "yeteri kadar" ortaya koymuşlar, fazlasını değil. gayet işlevsel ama sembolleme yaratmıyor; mesela diyagonal duruş bozulmasın (seyirci, oyuncu kendisine götünü döndü hissetmesin)* diye çift perspektifli yerler vardı ama bundan dolayı tasarlanmıştı. ışıklandırma da aynı şekilde.

    bunlara rağmen keyifli ve söyleyecekleri olan bir oyun olduğunu anlıyorsunuz ama asıl, temel bir sorunu daha var. bu moda sahnesi'nde sahne ortaya alınınca, çerçeve sahneden gayri benim kafam karışıyor. basmayın diye uyardıkları beyaz zeminin içi yanılsama/olumlama alanı mı yoksa bir üst anlatı mı var? bence açıkça ikincisi, ama reji sanki ilkini kurgulamış. bu yüzden keyif alsam da belli güzel çıkarımları olan oyuna aklım ermedi. bu sebeple işbu açıklamayı yapıp olaysız dağılıyorum.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

**BAM YAPIM etkinliklerinde ücret iadesi yapılmamaktadır.

• Gününde ve saatinde kullanılmayan biletler geçersiz olup, bilet bedeli ve hizmet bedeli iadesi ve/ veya değişiklik yapılması mümkün değildir. Gün ve saatinde kullanılmayan biletlerin iadesi için Biletinial’dan talepte bulunulamaz.
• Biletiniz mücbir sebep ya da etkinliğin iptali haricinde herhangi bir sebeple kullanılamayacak ise, en geç etkinlik saatinden 48 saat önceye kadar, Biletinial ile irtibata geçmenizi rica ederiz, aksi takdirde biletinizin iptal işlemi gerçekleştirilememektedir.
• Organizasyon sahibi kurum ve/veya kuruluşlar konser verilecek alanlarda ve/veya konser salonlarında oturum düzeni ve planında uygun gördüğü durumlarda yer değişikliği yapma hakkına sahiptir.
• Kullanıcı Biletinial üzerinden satın almış olduğu biletler için etkinlik için geçerli olan yaş sınırı kurallarına uyduğunu kabul eder. Yaş sınırları için satın alınan biletin etkinlik mekanında kimlik ibrazı zorunlu olacaktır.
• Etkinliğe ait indirimli bilet tanımı olması ve indirimli bilet seçeneği ile bilet satın alınması durumunda Kullanıcı bu indirimli bilete tabi olduğu kabul ve tahaahüt eder. İndirimli biletler için satın alınan biletin etkinlik mekanında kimlik ibrazı zorunlu olacaktır.
• Etkinlik saatine geç kalınması durumunda Biletinial kullanıcının etkinlik mekanına alınması konusunda hiçbir şekilde sorumlu değildir.

Akciğer

"Akciğer" 29 Ocak'da Massk Sahne'de...

İklim felaketi yaşayan dünyanın son günleri yaklaşmaktadır, “bu dünyaya çocuk getirmeli miyim?” diye soran çifti Engin Hepileri ve Nergis Öztürk canlandırıyor.  Duncan Macmillan’ın yazdığı oyunu deneyimli yönetmen Mehmet Birkiye sahneye koyuyor.
Ölümü yenmenin bir yolu neslin devamını sağlamak değil midir? Bizden sonra devam edecek dünyaya, bizden bir parça bırakmak. O parçada bizi biz yapan şeylerden hiç değilse birazının bu dünyada kalmaya devam edeceğine inanmak.
Bu karşıtlık AKCİĞER’de; bir gerçeği görmek ve görmezden gelmek arasında bir ileri, bir geri gidip gelen çaresiz bir çifte kara komedinin kumaşını dokuyor. AKCİĞER; iklim değişikliği eşiğindeki bir dünyada, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan insanoğlunun bu sorusunu, ironik bir klişe ile soruyor; “Çocuk yapmalı mı yapmamalı mı? İşte bütün mesele bu?”
Bu soru, bir çiftin içine düştüğü boşluğu ima eden boş bir alanda, delicesine dönüp duruyor. Sorunun sorulduğu ana sıkışmış bu çift, bu sorunun olası binlerce cevabının yarattığı karmaşa ile bir kaosa doğru hızla ilerliyor. Ve bu kaos giderek oyunun kendi zamanını ve mekanını inşa ettiği bir yapıya, bir düzene doğru evriliyor.
Seyirciyi, iki kişinin arasındaki sarmal ilişkinin derinliklerine iten bu oyunu  heyecanla ve düşünerek izleyeceksiniz.

Yazan: Duncan Macmillan
Çeviren: Barış Arman
Yöneten: Mehmet Birkiye
Oynayanlar: Nergis Öztürk , Engin Hepileri

Tek perde 90' +18

- Etkinlikte 18 yaş sınırı vardır.

SAHNETiyatro

istanbul.net.tr

Kare Kod (QR) Uygulaması

Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.

Yazdırmak için tıklayınız

Resime sağ tıklayıp jpg formatında farklı kaydedebilirsiniz.

Tiyatro.iN ‘Akciğer’

Otuzlu yaşlarında eğitimli, düşünceli, bilinçli, biraz da kuruntulu bir çift. IKEA’da alışveriş yaparken adam birlikte bir çocuk yapmayı önerince hazırlıksız yakalanan kadın öyle şaşırır ki nefesi kesilir. Satın almak için gittikleri hiçbir şeyi almadan, bir dolu ikilem yüklenmiş olarak dönerler evlerine. 
“İyi bir insan” isen, iklim değişikliklerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirdiği bir dünyaya,  karbon ayak izi 10 bin ton CO2 olacak bir çocuk getirmenin anlamı var mıdır? Eyfel Kulesinin ağırlığıdır 10 bin ton! “Bir Eyfel Kulesi mi doğuracağım?” der kadın.

Belki de, uzun uzun düşünmek gereksizdir. Belki de, aramızdaki sorunları çözümlersek, gerçekten ne istediğimizi söyleyip karşımızdakine de onun gerçekten istediklerini verebilirsek çocuk yapmak sorun olmayacaktır. Hem insanlık binlerce nesildir, öyle düşünüp taşınmadan üremeye devam etmiyor mu?

Genç İngiliz yazar Duncan Macmillan, ilk kez 2011’de sahnelenen ‘Lungs / Akciğer’ adlı oyununda, geleceğin ciddi şekilde belirsizleştiği dünyamızda, bu belirsizliği artık yaşam biçimi kabul eden kuşağın sorunlarına eğiliyor. Son derece zeki, komik, huzur bozucu ve müthiş dürüst bir metin.

‘Aile başlatmak’ amacıyla sorulan soru, sayısız yeni sorulara ve sorunlara yol açıyor; gerçeği görmek ve görmezden gelmek arasında bir ileri bir geri gidip gelen çiftin dengesiz, inişli çıkışlı ilişkisi de, kara bir komediyle karanlık drama arasında gidip geliyor.

‘Akciğer’ ödüllü tiyatro ve dizi oyuncusu, tiyatro yönetmeni Engin Hepileri’nin 2013’de kurmuş olduğu  Tiyatro.iN’in yeni projesi. Oyunu Mehmet Birkiye yönetiyor, Nergis Öztürk ve Engin Hepileriyorumluyor. ‘Akciğer’, sağa ve sola oturtulan iki grup izleyicinin ortasındaki tamamen boş alanda oynanıyor. Yazar, kesinlikle çıplak, dekorsuz bir ortamda oynanmasını istediğinden, sahnelemede mekânsal ve zamansal iki ilginç handikap oluşuyor. Işık ve dekor tasarımını üstlenen Cem Yılmazer’in zemine hiçbir yükselti vermeden oturttuğu, üzerine basılmaması gereken beyaz bir bantla çevrilmiş ahşap kareye giren ikili, içinden çıkamadıkları sorunları gibi, 90 dakika boyunca oyun alanından da çıkamıyor.

Tiyatro.iN’in çok ses getiren ilk oyunu ‘Katil Joe’dan sonra sahnelediği ‘Oda ve Adam’da Nergis Öztürk ve Engin Hepileri, kimyaları uyuşan çok uyumlu bir ikili oluşturmuşlardı. Aynı ikili ‘Akciğer’de harikalar yaratıyor. O bomboş ve dümdüz sahnede, sadece üst düzey oyunculuklarıyla, İKEA, otopark, ev, dış ve iç mekânlar, mezarlık gibi sayısız mekânı gerçek kılıyorlar; gerektiğinde yerde oturarak ya da yatarak olmayan mobilyaları var edip kullanıyorlar. Bir nefes alıp vermede, birkaç saniyelik soluklanmada, durmaksızın, atlamalarla geçip giden zamanı izleyicilere bire bir aktarıyorlar. Hiç ara vermeden, bir mekândan diğerine, bir geceden sabahına ya da üç ay sonrasına büyük rahatlıkla geçerek, seyirciyi de beraberlerinde soluk soluğa koşturarak, tüm bir yaşamı bir buçuk saate sığdırıyorlar.

Çok sağlam bir metnin çok başarılı sahnelemesi. Sadece Nergis ve Engin’in yorumları için bile mutlaka izlenmeli derim.

Sezon boyunca iki haftada bir pazartesi ve salı akşamları Moda Sahnesinde. 2016’nın son oyunları 11 Aralık Zorlu PSM Studio’da, 19 & 20 Aralık Moda Sahnesi’nde.

 

Aristofanes Kocamustafapaşa’da ‘Kuşlar’

Işıl Kasapoğlu, 2002’de kuruluşuna önderlik ettiği ve hâlen sanat yönetmenliğini yaptığı Semaver Kumpanya’yı, ‘Haliç’in Öte Yanında Tiyatro’ diyerek Çevre Tiyatrosu’na taşımış, kent merkezinde toplanan kültür-sanat etkinliklerini, Altan Erbulak ve Metin Serezli tarafından 1972’de Kocamustafapaşa’da açılmış olan, zaman içerisinde farklı tiyatro gruplarını barındırmış olan mekâna kaydırmıştı.

On beşinci yılını kutlamaya hazırlanan Semaver Kumpanya’da, neredeyse hepsi uzun süre gösterimde kalan, birer tiyatro olayına dönüşen, 15’in üzerinde oyun sahneye konmuş, bilinçli ve düzeyli oyun seçimiyle topluluk geniş kitlelere açılmış, sponsor veya finansör desteği olmadan, sadece makul fiyatlarda bilet satarak ayakta kalmayı başarmıştır. Seyirciye saygılı işletme politikası sayesinde, ucuz biletin karşılığı, ucuz ya da cılız prodüksiyonlar olmamış, aksine, ‘Titus Andronicus’ ve ‘Kuşlar’ gibi ödenekli tiyatroları kıskandıracak düzeyde görkemli gösteriler sahnelenmiştir.

Salonunu sanat merkezi olarak kullanan topluluk, tiyatro gösterimlerinin paralelinde, eğitim merkezi olarak çalışmakta, kukla ustası Karina Cheres önderliğinde kuklalar yaparak ve kukla oyunları sahneleyerek bu geleneği yaşatma uğraşı vermektedir.

2007 yılı itibariyle Türk Tiyatrosu’nun ilk Tiyatro Kütüphanesi olarak açılan fuayesinde kitaplığın zengin koleksiyonunu görmek kadar, unutmaya başladığımız o güzelim kitap kokusunu içimize çekebilmek de müthiş heyecan verici bir olaydır.

Yavuz Pekman’ın uyarlayarak dramaturjisini Bilgesu Kasapoğlu ile birlikte yaptığı, Volkan M. Sarısöz’ün yönettiği, Antik Komedya’nın en büyük yazarı Aristofanes’in (MÖ 456 - MÖ 386) ‘Kuşlar’ı, Semaver Kumpanya’da üçüncü sezonuna girdi.

‘Kuşlar’, Atina devletinin baskıcı ortamında yaşayan Güvendost’la Umutlugil’in,  savaşlardan, adaletsizliklerden, yönetimin keyfi tutumundan bezerek, kendilerine özgür bir yurt aramalarıyla başlar. Uzun bir yolculuğun sonunda iki arkadaş tam da hayalini kurdukları gibi bir yere, kuşlar ülkesine varırlar. Tam bir ütopyadır burası; baskı ve zulüm yoktur; bütün kuşlar alabildiğine özgür bir yaşam sürmektedirler.

İki arkadaş şaşkınlıkla bu özgürlüklerin düzeni olmadığını fark ederler. Kuşları “özgürlüğü güvence altına almak için bir sistem kurmak gerektiğine” inandırarak hayalini kurdukları yeni düzeni oluşturma çabaları, kaçmış oldukları bütün tuzaklara artık kendilerini düşürecektir…

Sanki metin 2500 yıl önce yazılmış değil de dün baskıdan çıkmış. Sanki olaylar Antik Yunanda değil de günümüzde, buralarda bir yerde geçiyor. Pekman ve Kasapoğlu, zaten taptaze kalmış metni, kimi zekice gönderme, kimi minik ayrıntı ile iyice güncelleştirmişler.

Volkan M. Sarıöz, dekor tasarımına da katıldığı çalışmasında, komedyanın özünde bulunan taşlama, doğaçlama, satirik tavır, müzik ve dans kullanımı gibi unsurları, bize ait geleneksel komedi türlerindeki karşılıklarıyla yeniden ele alarak, oyunu iyice bizdenleştirmiş.

Danslı, şarkılı, dört kol çengi eğlenceliğe Okan Kaya’nın müziğinin, Atilla Gündoğdu’nun şan eğitiminin,Ebru Cansız’ın koreografisinin, Deniz Çağrı Bilgili’nin kostümlerinin katkısı büyük.

Cansu Saka, Ezgi Ulusoy, Gözde Şencan, Güliz Gündüz, Hakan Atalay, İbrahim Barulay, Mustafa Kırantepe, Onur Yalçınkaya, Rojhat Özsoy, Saniye Samra, Sarp Aydınoğlu, Serkan Keskin, Sezin Bozacı, Sibel Altan, Uğur Senkeri’den oluşan 15 kişilik kadro müthiş. Metin gereği, Serkan Keskin,Mustafa Kırantepeve Sarp Aydınoğlu doğal olarak öne çıkıyorlar ama kusursuz takım oyunculuğu olağanüstü.

İki buçuk saati aşan oyunu, temposunu hiç düşürmeden, benzersiz bir akıcılıkla yöneten Volkan M. Sarıöz, müthiş keyifli sahnelemesiyle ekibi kimi zaman sahneden taşırarak, izleyiciyi de oyuna katıyor ve Aristofanes’in keskin eleştirisini, hınzır taşlamasını seyirciye bire bir aktarıyor.

2012’de, Semaver Kumpanya’nın Shakespeare’in ‘Titus Andronicus’undan uyarladığı ‘Beş Perdelik Manzum Maganda Faciası’ için şöyle demiştim: “Shakespeare, ama oyunu ilk yazdığı yılların acemi Shakespeare’i değil, King Lear dâhil bütün önemli başyapıtlarını yazmış olan Shakespeare,gelip, ‘Beş Perdelik Manzum Maganda Faciası’nı izleseydi büyük keyif alır ve bizim gibi ayakta alkışlardı.”

Kendimi tekrarlama pahasına yeniden aynı şeyi söyleyeceğim. Aristofanes de, hiç yabancılık hissetmeden izlediği bu ‘Kuşlar’a bayılır, bizim gibi uzun uzun ayakta alkışlamakla yetinmez, kulise koşup topluluğun elemanlarına tek tek teşekkür ederdi.

Defalarca izlenmeye değer müthiş bir tiyatro olayı. 2016’nın son oyunları 19 Aralık’ta Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde, 29 Aralık’ta Çevre Tiyatrosunda.

Hepinize iyi seyirler dilerim.

 

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir