akciğere kedi tüyü kaçması / Kedi Tüyü Akciğere Yapışır mı? Kaçar mı? Belirtileri Nelerdir?

Akciğere Kedi Tüyü Kaçması

akciğere kedi tüyü kaçması

Veteriner Hekim K&#;se: 'Kedi, k&#;pek t&#;y&#; ciğerde kist yapar’ d&#;ş&#;ncesi tamamen yanlış

Evcil hayvan kategorisinde ilk iki sırayı alan ve insanın can dostu olan kedi ve köpeklerden toplumun azımsanmayacak seviyedeki bir kesimi uzak duruyor. Bu uzak durmanın sebebi kimi zaman korku, kimi zaman ise yaşanılan ortamın evcil hayvanlara uygun olmamasından kaynaklanabiliyor. Toplumun bir kesiminde 'kedi, köpek tüyü akciğere, karaciğere yapışarak hasta eder' düşüncesi hakimken, Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, bunun yanlış olduğunu söyledi.

Veteriner Hekim Köse: Kedi, köpek tüyü ciğerde kist yapar’ düşüncesi tamamen yanlış

Kedi ve köpeklerin evde ya da bahçede insana dost bir şekilde yaşamaya uygun hayvanlar olduğunu ifade eden Köse, bahsedilen hastalıkların kistlerden dolayı ortaya çıktığını dile getirdi. Kistlerin ise sanılanın aksine kedi, köpek tüyünden değil hayvanın bağırsaklarındaki tenyaların dışkı yoluyla doğaya saçılması ve ardından insanın teması halinde kişiye bulaşması şeklinde ortaya çıktığını belirtti. Bu parazitlerin insanın akciğerine ya da karaciğerine yapışıp burada varlığını sürdürdüğünü kaydeden Köse, "İnsanlar parazitlerin arakonakçısı haline gelir. Yani bu işin kılla, tüyle alakası yoktur. Kaldı ki bu parazitler de eğer kedi, köpeklerimizin aşılarını ve ilaçlarını eksiksiz kullanırsak ortadan kalkar. Bizler için bir risk teşkil etmez. Çocukları kıl, tüy boğazınıza kaçar diye korkutup hayvanlardan uzaklaştırmanın manası yok. Hayvanların üzerindeki kötü bir yafta bu” dedi.

Evinde kedi ve köpek beslediğini söyleyen Abdülkadir Barış Özgür ise hayvanlarıyla birlikte uyuduğunu, bugüne kadar kılla, tüyle alakalı bir hastalık yaşamadığını belirtti. Çocukluğundan beri evcil hayvan beslediğini kaydeden Özgür, "İnsanlar, kendilerine baksınlar. Bu hayvanlardan korkulmaz, insanlardan korkulur” diye konuştu.

Soru: Akciğer kist hidatik hastalığı nedir? Nasıl bulaşır? Sıklığı ve belirtileri nedir?

Cevap: Kist hidatik, Ekinokokus gronulozus dediğimiz bir parazitin neden olduğu ve toplumda köpek tenyası kisti diye de bilinen bir hastalıktır. Ülkemizde dünya ortalamasının üstünde, yaklaşık 10 bin kişide 1 gibi bir yaygınlığı vardır. Parazitin esas kaynağı köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır. Ancak ülkemizde parazit kaynağı esas itibariyle köpeklerdir. Parazit köpeğin barsaklarında yaşar. Dışkı yoluyla atılan yumurtalar dış ortama geçer. Bu yumurtalar dış ortam koşullarına oldukça dayanıklı ve dış ortamda 1 yıl kadar yaşayabilirler. Bunlar arazi eğimi, rüzgâr, yağmur suyu gibi çevresel etkenlerle yayılırlar. İnsanlar ara konakçılar olup bu parazitleri iyi yıkanmamış çiğ sebze ve meyveler yoluyla veya kirli içme sularından alırlar. Alınan yumurtalar barsaklara gelir, buradan kan veya lenf yoluyla sıklık sırasına göre karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılarak kist formunda yaşamlarını sürdürür. Akciğere yerleşen kistler başlangıçta küçük olduklarından uzun bir süre belirti vermeden seyredebilir. Ancak büyüdükçe akciğer parenkimi bronş, akciğer zarı, kalp ve büyük damar gibi yapılara bası yapmasına bağlı olarak öksürük, solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı gibi çeşitli belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Yine kistin bütünlüğü bozularak bronşa ve akciğer zarları arasına açılabilir. Bronşa açılacak olursa ciddi öksürük olur, öksürükle birlikte ağızdan kist içeriği gelir. Hastalar öksürükle birlikte ağızlarından su ve beyaz zar şeklinde bir maddenin geldiğini ifade ederler. Aynı zamanda kist içeriklerine karşı ciddi alerjik reaksiyon gelişebilir. Bütünlüğü bozulan kist akciğer zarları arasında açılacak olursa akciğer yaprakları arasında hava ve sıvı birikimine bağlı hidro-pnömotoraks dediğimiz durum gelişir. Bu durum şok tablosu ile hastanın hayatını tehdit eden ciddi bir durumdur ve acilen müdahale gerekir. Aynı şekilde akciğer zarları arasında geçen kist içeriği burada ampiyem dediğimiz bir iltihaplanmaya neden olabilir. Bunun da tedavisi uzun ve meşakkatli olabilir.

Soru: Akciğer Kist Hidatik Hastalığının tedavisi nedir?

Cevap:Tedavisi cerrahidir. Her ne kadar parazit ilaçlarının kullanımı söz konusu olsa da bu ilaçlar daha çok eşlik eden çeşitli hastalıklar nedeniyle opere edilemeyen hastalarda ve cerrahi uygulanmış olan hastalarda tamamlayıcı tedavi olarak kullanılır. Ameliyat, cerrahi ekibin deneyimine göre açık veya kapalı olarak yapılabilir.

Soru: Akciğer kist hidatik hastalığından nasıl korunmak gerekir?

Cevap:

  1. Köpek ve kedilere mümkün olduğunca çiğ et verilmemelidir.
  2. Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.
  3. Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle kurban bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir.
  4. Köpekler yılda dört kez iç parazitlere karşı aşılanmalı.
  1. Köpekler gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde dışkıları alınarak poşete konulmalı, ağzı bağlandıktan sonra çöpe atılmalıdır.
  1. Parazit mücadelesi yapılmadan serbest dolaşan köpeklerin okşanması ve sevilmesi sırasında parazit yumurtaları ellere geçebilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların köpeklerle temasından sonra ellerini bol su ve sabunla yıkamaları sağlanmalıdır.

Op. Dr. Gültekin Gülbahar

Kedi alerjim mi var?

Kedi Alerjisi ve Astım 

Uzun süren öksürük nöbetleri, hapşırma, burunda tıkanma ve gözlerinizde kaşıntı gibi şikayetleriniz mi oluyor? Astım tanısı konuldu, tedavi başlandı ama şikayetleriniz bir türlü azalmıyor mu? Unutmayınız astımlı hastaların yaklaşık üçte birinde bir evcil hayvan alerjisi vardır. Astım hastalığınızı tetikleyen neden belirlendikten sonra tedavisi çok daha etkili olacaktır. 

Bir kediyi veya köpeği sevdikten sonra veya onların olduğu bir ortamda bulunduktan sonra hapşırma, öksürük nöbetleri, burun akıntısı, gözlerde kaşınma ve sulanma gibi şikayetler ortaya çıkıyorsa bir hayvan alerjiniz olabilir. Bu alerjik hastalık için evinizde evcil bir hayvanın olması da şart değildir. Mesela sık ziyaret ettiğiniz bir arkadaşınızın veya komşunuzun ev hayvanı varsa, çocuğunuzun okulda sıra arkadaşının bir ev hayvanı varsa yine bu sorunla karşılaşabilirsiniz. Yukarıda saydığımız şikayetleri uzun zamandan beri olan kişiler kendi durumlarını bildiği için evde hayvan beslememe konusunda kararlı olabilirler. Ama öncesinde sağlıklı ve hiçbir şikayeti olmayan kişilerin, eve yeni alınan bir evcil hayvan sonrası sorunlarının başlaması bir alarm bulgusu olarak kabul edilip önemsenmelidir. İnsanlarla sıklıkla bir arada bulunması ve yaygınlığı nedeniyle kedi alerjisi en sık görülen evcil hayvan alerjilerindendir. En çok çocuklarda görülmesine karşın, yetişkinlerde de ortaya çıkabilir.

Bütün kediler birden fazla miktarda alerjen üretirler. Bu alerjenler genelde kedinin tükürüğünde bulunur ve bunu yalayarak deri ve tüylerine bulaştırırlar. Deri ve tüylerinden de kuruyup dökülerek veya uçup havaya karışarak, tekstil yüzeylere ve elbiselere yerleşirler. Bazen de alerjinin nedeni kedinin antijenleri değildir, kedinin maması, suyu, dışkısı ve dışkı kabındaki mantarlar da alerjinin kaynağı olabilir. Kedi alerjisini saptamak için öykünün yanında cilt testleri de tanıda yardımcı olabilir. Ancak testin negatif çıkması o hayvanın sorun çıkarmayacağı anlamına gelmez. Bu evcil hayvanla, solunum şikayetleri arasındaki bağın inkar edilmesi de sorunun büyümesi ve çözümsüz kalmasına neden olabilir.

Yapılması gerekenler

Kedi (veya başka evcil hayvan) ile ilgili bir alerji düşünülüyorsa, çok zor da olsa, kedi ve kediye ait tüm malzemelerin o evden uzaklaştırılması gerekir. Evin duvarları, kedinin yaşadığı tüm alanlar birkaç kez temizlenmeli; halı yüzeyler, elbiseler, yatak kılıfları, perdeler titizlikle yıkanmalıdır. Bazen bu temizlikten aylar sonra bile hala ortamda kediye ait alerji maddeleri saptanabilir.

Ev hayvanının uzaklaştırılmasının yanında, evin havalandırılması, yatak odasının kapısının kapalı tutulması, evde HEPA filtreli elektrik süpürgesi veya HEPA filtreli klima kullanılması faydalı olabilir. Evcil hayvandan uzaklaşmanın mümkün olmadığı durumlarda veya semptomları devam eden hastalarda şikayetin çeşidine göre burun spreyleri veya steroidli solunum ilaçları tedavide kullanılabilir. Astımlı hastaların üçte birinde veya yarısına yakınında ev hayvanlarına karşı alerji vardır. O nedenle şikayetleri tedavi ile kontrol altına alınamayan astımlılarda ev hayvanı alerjisi konusunda dikkatli olunmalıdır. Alınan önlemler ve tıbbi tedavi ile şikayetler düzelmiyorsa immünoterapi (aşı tedavisi) de düşünülebilir.

Her ne kadar toplumumuzda kedi temiz kabul edilse de bazı kişiler için bu evcil dostlarımız sorun oluşturabilir. Evcil hayvanların sık temizlenmesi, yatak odanıza girmelerinin kısıtlanması, atıklarının yaşanılan ortamlarda çok bekletilmemesi ve duyarlı kişilerin de tedavi konusunda bir uzmana danışmasında yarar vardır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir