akıntı namaza engel mi / İstihaze nedir? Kadınlar için - Sağlık Haberleri

Akıntı Namaza Engel Mi

akıntı namaza engel mi

Soru-() Kadından gelen akıntının hükmü, özür.
Soru:
Bu soru mahrem bir hususta olduğu için affınıza sığınırım. Beni sevgili Peygamberimizin Ensar kadınlarını, dinlerini öğrenme noktasında utanmalarının bir engel teşkil etmemesini övmesi cesaretlendirdi. Hocam elimdeki tüm kaynaklar taramama rağmen konuya direk temas eden bir delile rastlamadım ve size sormaya karar verdim. Hanımlardan genital yoldan gelen akıntı doktorların ifadesiyle bir sağlık işareti ve buluğ çağından başlayarak menopoz dönemine kadar devam etmesi de (sık veya seyrek) gayet normal. Fıkıh kitaplarımızın "özür" bahsinde ise bir namaz vaktini aşan tüm arızî hallerin özür sayılacağı belirtilmiş ve ibadetlerini ona göre düzenleyebilmesi için bu şahıslara bazı kolaylıklar sağlanmış. Fakat bizim içinden çıkamadığımız durum şu, şayet bu ifrazat normal ise ağız ve burundan çıkan ve alışılmış sıvılar gibi mi algılanmalı? Bir ömür boyu devam edecek olan özür hali mi? Özür kapsamına girmediğinde abdesti muhafaza son derece zorlaşıyor, veya tampon ile önlenmek istendiğinde bir takım allerjik veya mikrobik hastalıklar oluşuyor.

Cevap:
Klasik fıkıh kitaplarında bu akıntılar hakkında genel olarak şu hükümler yazılmıştır:
"Kadınların cinsel organlarından gelen devamlı akıntı, kan olmadığı sürece ay hali ile ilgili olamaz. Beyaz, sarı vb. renklerdeki akıntılar, organın dışına çıktığı, kilota bulaştığı zaman abdest bozulur. Eğer organın çıkışını tıkayan bir nesne kullanılırsa, gelen akıntı veya bunun ıslaklığı tamponun, tüpün, pamuk yumrusunun dışına çıkmadıkça, dışardan bakıldığında görülmedikçe abdest de bozulmaz. Eğer akıntı bir namaz vaktinin tamamında (abdest alp namaz kılmaya yetecek bir sürede kesilmeksizin), diğer vakitlerin de bir kısmında bulunmak suretiyle hep devam ediyorsa kadın özürlü sayılır ve bu durumda, her namaz vaktinde bir kere abdest alır ve bu vakit içinde akıntı -dışarı çıksa bile- abdesti bozmaz, onunla -akıntı bulaşmış giysi çıkarılarak- istendiği kadar namaz kılınır; sonraki namazın vakti girince abdest bozulmuş olur ve yeniden alınır."
Bizim kadın doğum uzmanı kırk kadar hanımla yaptığımız iki seminerde tespit ettiğimiz gerçek duruma göre, kadının cinsel organından gelen akıntıyı ikiye ayırmak gerekiyor: a) Necis olanlar, b) Necis olmayanlar.
Sağlıklı bir kadının organından devamlı olarak gelen ve gelmediğinde bazı problemler oluşan vaginal salgı temizdir; gözyaşı ve tükürük gibidir, bunun dışarı çıkması, kilota bulaşması abdesti bozmaz ve onu yıkamak da gerekmez. Bu normal akıntı dışında kalan ve bir arızadan (mesela enfeksiyondan) kaynaklanan akıntı ise pistir, dışarı çıktığında abdesti bozar ve elbiseye bulaşırsa yıkanması gerekir.

(Benzer soru:)

Soru:
Öncelikle özür diliyorum hocam, merak ettiğimiz bir konuda sizden bilgi almak istiyoruz. İlmihallerden aradığımız cevaba tam olarak ulaşamadık. Kadınların temizlik döneminde (özür olmayan) akıntı namaz esnasında olursa namazı ve abdesti yenilemek gerekir mi? Yoksa bu akıntı namazda olursa ibadetimize engel değil midir?

Cevap:
Hastalıktan olmayan, ağızdaki tükürük, gözdeki yaş gibi vajinanın rutubetli kalmasını sağlayan normal, beyaz akıntı temizdir, abdesti de bozmaz.

(Benzer soru:)

Soru:
İş ortamlarında abdest için çok müsait ortam yok. Sabah abdest alıp çıkıyoruz, öğleni bu abdestle kılmak zorundayız. Ama bazen bayanlarda görülen akıntı meydana geliyor. Bu akıntı abdesti bozar mı? Yeniden abdest almak gerekir mi? Tam olarak bizi aydınlatır mısınız? Çok özür diliyorum, bu bizim için çok önemli, içimiz rahat olarak ibadetimizi eda etmek istiyoruz.

Cevap:
Hastalıktan (mesela rahimde veya başka bir yerdeki iltihaplanmadan) kaynaklanmayan, gözyaşı ve tükürük gibi normal bir sıvı olan akıntı temizdir ve abdesti bozmaz.

(Bu konuda bilimsel ayrıntılar içeren uzun bir ilmî tartışma okumak isterseniz bu bağlantıya gidebilirsiniz.)



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

Kadınların doğal akıntılarından dolayı abdesti bozulur mu? Başka bir mezhebi taklit etmesi uygun mudur?

Değerli kardeşimiz,

- Bu soruda yer alan ifadelere göre, “âdet, istihaza/özür ve loğusa” akıntısının dışında, normal olarak gelen akıntıdan söz ediyoruz ki, fıkıh kaynaklarında “rutubetü’l-ferc” olarak ifade edilmektedir. Bu açıdan bu akıntıyı “normal ıslaklık” diye ifade etmek, belki daha anlaşılır bir tabir olur. Bu açıklamayla konunun teşhisinde hemfikir olmamızı sağlamak istiyoruz.

- İşte bu sorunun cevabı –Hanefî ve Şafii âlimlerinin görüşlerine göre- şudur:

Hanefî alimlerinin görüşü:

"Kadınların, vajina organlarında gördükleri normal ıslaklık, insanların ağız, burunlarından gelen akıntı ve bedenlerinden çıkan ter gibi değerlendirilmelidir."(bk. Reddu’l-Muhtar, 1/).

Bu sebeple, söz konusu ıslaklık, temiz olduğu gibi abdesti de bozmaz.

Ancak, Hanefî fakihlerine göre, ön-arka yollardan çıkan her şey abdesti bozar. (bk. Reddu’l-Muhtar,1/; Meydanî, el-Lubab, 1/17)

Diyanet İşleri Başkanlığı İlmihalinde de şu ifadelere yer verilmiştir:

“İdrar ve dışkı yollarından… herhangi bir sıvının veya bir maddenin çıkması” da abdesti bozar. (a.g.e, 1/)

Şafii âlimlerinin görüşü:

İmam Nevevî eserlerinde, kadın organından çıkan rutubetin/ıslaklığın en sahih görüşe göre necis olmadığını/temiz olduğunu belirtmiştir. (el-Mecmu, 2/; el-Minhac-e’s-siracu’l-vehhac ile birlikte, s)

İbn Hacer, bunu şöyle açıklamıştır:

"Nevevî’nin  bahsettiği ıslaklık, mezi ile ter arası bir tonda olan ve kadın organının içinden (ön yüzeydeki içten) gelip yıkanması vacip olmayan bir akıntıdır. Doğum esnasında, çocukla birlikte veya daha önce gelen ve organın derin kısmından(rahim tarafındaki içten) gelen akıntı necistir."(bk. Tuhfet’ı-Muhtaç/Şirvanî, 1/3o1; ayrıca bk. Reddu’l-Muhtar, 1/).

Bazı âlimler konuyu üç boyutta ele almıştır. Buna göre, kadının organından gelen akıntı/ıslaklık, eğer istincada/taharet almada yıkanması gereken (otururken açığa çıkan) yerden geliyorsa, bu kesinlikle temizdir. Eğer bu ıslaklık, organın en derin yerinden geliyorsa, bu da kesin olarak necistir. Şayet, bu akıntı, organın-yıkanması gerekmeyen yerden olmakla beraber- yine de ön-iç sayılan yerden gelirse, bu konuda iki görüş vardır. En sahih görüşe göre temizdir. Diğer bir görüşe göre necistir(bk. İanetu’t-talibin, I/, Tuhfet’ı-Muhtaç/Şirvanî, I/).

İmam Nevevî bu konuda şunları belirtmiştir:

“Erkek veya kadının ön veya arka taraflarından (idrar veya dışkı yollarından) idrar, dışkı, yel, kurt, irin, kan, taş veya başka herhangi bir madde çıktığında abdest bozulur. Bu çıkan şeyin mutad olup olmaması arasında bir fark yoktur. Örneğin, yel, erkek veya kadının ön veya arka yolundan çıksın, fark etmez, abdest bozulur. Bu hususta –Şafii mezhebinde- bir ihtilaf yoktur."(bk. Nevevî, Mecmu, II/4).

- Bütün bu açıklamalardan anladığımız kadarıyla, kadın organından çıkan bu -ıslaklık manasındaki- akıntı, vajinanın ön-iç kısmından geldiği için, bunu temiz olarak kabul etmek gerekir. Fakat, bunun abdesti bozmayacağını söylemek kolay görünmemektedir. Çünkü, ilk başta “Reddu’l-muhtar”dan aldığımız “vajina organlarında gördükleri normal ıslaklık, insanların ağız, burunlarından gelen akıntı ve bedenlerinden çıkan ter gibi değerlendirilmelidir” şeklindeki ifadeden başka, kaynaklarda, bu konuya olumlu yaklaşmamızı, abdestin bozulmayacağını gerektiren bir ifadeye rastlayamadık.

Öncelikle âlimlerin genel içtihadına uygun hareket etmek gerekir. Ancak özellikle vesvese içinde olanlar ile bu ıslaklığa tedbir alamayanlar, bu fetva ile amel edebilirler.

Diyanet İşleri Başkanlığının konuyla ilgili açıklaması şöyledir:

Bilindiği üzere kadın anatomisine göre genital bölgede dışarıya açılan üç menfez/yol bulunmaktadır. Bunlar uretra denen idrar boşaltım kanalı, anüs denen dışkı atım yeri ve vajina ya da vajen denen kadın cinsel organıdır.

İdrar, dışkı, dışkı mahallinden (anüs) çıkan yel ile vajenden gelen adet, lohusalık ve özür kanlarının abdesti bozacağı Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde belirtilmiştir. (Maide, 5/6; Buhari, Vudû 63; İbn Ebi Şeybe, el-Musannef, Daru’l-İlmiyye, Beyrut, I, ; Beyhaki, es-Sünenü’s-Suğra, Dâru’l-Cîl, Beyrut, I, 51, )

Ancak, vajinadan gelen diğer akıntıların abdesti bozup bozmadığı ile ilgili doğrudan bir delil bulunmamaktadır. Bu sebepledir ki, fakihler “rutûbetü’l-ferc” dedikleri vajinal akıntıların temiz olup olmadığı ile, abdeste etkisini bu akıntının kaynağına ve niteliğine dair kendi dönemlerindeki tıbbî bilgilere ve gözlemlere dayanarak belirlemeye çalışmışlardır.

Bu bağlamda Ebû Hanîfe ve Hanbelîler, kan, mezî ve meni ile karışmadığı sürece söz konusu akıntıların temiz olduğunu söylerken, Ebû Yûsuf ile Muhammed eş-Şeybânî ve Mâlikîler bunları necis saymışlardır. Şâfiî mezhebindeki genel yaklaşım bu akıntının temiz olduğu yönündeyse de vajinanın derinliklerinden gelen sıvının necis olacağını ileri sürenler de vardır. (İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, Daru’l-Fikr, Beyrut, I, ,; İbn Kudâme, el-Muğnî Mektebetü’l-Kahira, ] II, 65); Şirbini, Muğni’l-Muhtâc, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut , I, ; Desûkî, Hâşiye, Dâru’l-Fikr, I, 57)

Temiz olup olmamasına ilişkin bu yaklaşım farklılıklarına rağmen fakihlerin çoğunluğu, dışarıya çıkması halinde vajinal akıntının abdesti bozacağı kanaatindedir. İki yoldan (ön ve arkadan) gelen her şeyin abdesti bozacağı şeklindeki genel kural, fukahayı böyle bir sonuca götürmüşe benzemektedir.

Vajinal akıntıların kaynağına ve tıbbî niteliğine dair bugün ulaşılan bilgilerden mahrum oluşları da onları, bu akıntıları vücuttan atılan diğer maddeler çerçevesinde değerlendirmeye sevk etmiştir. Zamanlarındaki bilgi birikimi dikkate alındığında bu tutum son derece normal ve anlaşılabilir karşılanmalıdır. Öte yandan bilinen iki yoldan temiz bir şeyin çıkması ile abdestin bozulmayacağını söyleyen fakihler de bulunmaktadır. (Kâsânî, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, , I, 24)

Günümüzde ise insan anatomisi en ince ayrıntılarına kadar araştırılıp vücut salgılarının kaynakları, işlevleri ve özellikleri neredeyse tamamıyla tespit edilmiştir.

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun konunun uzmanlarıyla değişik zamanlarda yaptığı toplantılardan elde edilen bilgilere göre vajinal akıntı, rahimden değil daha aşağıdaki vajina duvarında ve rahim ağzında bulunan yapılardan istem dışı salgılanan beyaz, kokusuz, yapışkan ve kaşıntı ya da yanma yapmayan bir salgı olup sağlıklı her kadında görülen fizyolojik ve doğal bir olgudur. Salgılanmaması patolojik bir durum olarak görülmekte ve birçok hastalığın sebebi sayılmaktadır. Uzmanlar bu yönleriyle onu, tıpkı burun salgısı, gözyaşı, tükürük, kulak salgısı ve hatta ter gibi değerlendirmektedirler.

Vajinanın nemli kalmasını sağlayan ve orada biriken bakteri ve mikropları temizleyen bu akıntıların, farklı kanallardan gelip yine farklı çıkışlardan (anüs ve üretra) atıldıkları için kesinlikle idrar ve dışkı ile karışma ihtimali olmadığı gibi cinsel uyarılma ile ilgisi de bulunmamaktadır.

Bu normal ve genel durum yanında vajinadan iltihap, yara ya da başka rahatsızlıklara bağlı olarak bazı akıntıların da gelebileceğini belirten uzmanlar, patolojik olan bu tür akıntıların sarı, gri, yeşil, pembe renklerde olacağını, kokacağını, yanma ve kaşıntı gibi rahatsızlıklar vereceğini; bütün bunların kadınlarca bilinebileceğini belirtmişlerdir.

Bu bilgilere dayanarak,

1. Yukarıda özellikleri belirtilen normal vajinal akıntının, kendisinden çıkan her şeyin abdesti bozacağı hususunda icma edilen iki yolun dışında yani idrar ve dışkı kanallarından başka üçüncü bir yoldan çıktığı, kaynağı ve çıkış yolu itibariyle idrar ve dışkıyla kesinlikle irtibatı olmadığı, cinsel uyarılma ile alakasının bulunmadığı, dolayısıyla abdesti bozan şeylerle ilgili nasların kapsamına girmediği, istem dışı olup çıkışına engel olunamadığı ve Cumhur tarafından temiz sayıldığı için abdesti bozmayacağına, elbiseyi kirletmeyeceğine,

2. Bu normal akıntının dışında, bir hastalığa ya da yaraya bağlı olarak vajinadan gelen renkli, kokulu ve yanma-kaşıntı yapan iltihabî akıntılar ile kan, irin vb. necis sıvıların ve cinsel uyarılma sonucu gelen akıntıların abdesti bozacağına,

Karar verildi.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Hangi mezhebe uysam daha iyi olur, hangisi daha üstün? Mezheplerin farklılıklarının hikmeti nedir; aynı konuda neden farklı içtihadlarda bulunmuşlardır?..

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Akıntı Abdesti Bozar Mı? Doğal, G&#;nl&#;k Vajinal Akıntılar Abdesti Bozar Mı?

Akıntı Abdesti Bozar mı?

Vajinadan gelen akıntının abdesti bozup bozmadığı insanların merak ettiği konulardan biridir. Kadın genital bölge anatomisine göre üç tane açıklığı bulunur. Bunlar idrar boşaltım kanalı, anüs ve vajinadır. 

Kur'an-ı Kerim'e göre idrar ile dışkı ve gaz çıkarma durumunda abdest bozulmaktadır. Bunun yanında kadınlardan gelen adet, lohusalık gibi durumlarda kan gelmesi halinde de abdest bozulmaktadır. Fakat vajinadan gelen diğer akıntıların abdesti bozup bozmadığı ile ilgili olarak bir delil yoktur. 

Hanefi mezhebine göre vajinadan gelen akıntı idrar, kan ve meni ile karışmamışsa temiz akıntı olarak nitelendirilmektedir. Bu sebeple de abdesti bozmamaktadır. Ancak vajinadan gelen akıntının necis olduğunu ileri süren alimler de bulunmaktadır. 

Vajinadan gelen akıntının temiz olup olmaması ile ilgili çeşitli yaklaşımlar olsa da alimler dışarıya çıkması halinde abdesti bozacağı ile ilgili aynı fikirdedir. Din İşleri Yüksek Kurulunun yapmış olduğu araştırmalar neticesinden vajinadan gelen akıntı direkt rahim bölgesinden gelmez. Bu akıntı daha aşağı bölgeden istem dışı salgılanan fizyolojik ve doğal bir durumdur. Bu sebeple bu normal akıntının abdesti bozmadığı düşünülmektedir.

Doğal, Günlük Vajinal Akıntılar Abdesti Bozar mı?

Hanefi mezhebine göre kadınların vajina bölgesinden gelen normal ıslaklıkların insanların burun ya da ağız gibi bölgelerinden gelen akıntı gibi değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle ıslaklığın temiz olması halinde kişilerin abdesti bozulmamaktadır. Fakat Hanefi mezhebine göre insanların ön ve arka bölgesinden çıkan idrar dışkı, kan, irin ya gaz gibi durumlarda abdest bozulmaktadır ve tekrar alınması gerekmektedir. 

Adet sonrası gelen kahverengi akıntı ve leke ile namaz kılınır mı?

Adet sonrası gelen kahverengi akıntı ve leke ile namaz kılınır mı?

Gusül abdesti aldıktan sonra kadınlardan gelen akıntı ya da lekelenmenin namaz kılmaya engel olup olmadığı çoğu zaman kafalarda soru işareti oluşturabilir. Peki adet şüphesi ile namaz kılınabilir? Adette 20 gün hesaplaması nasıl yapılır? Lekelenme adetten sayılır mı? Gusül sonrası gelen akıntı ile namaz kılınır mı?

Adet görme, normal bir kadının fıtratının yani yaratılışının gereği olan doğal bir olaydır. Bu durum kadının sıhhatli ve normal olduğunu gösterir. İslamiyet, adetli kadının kendisinin temiz olduğunu, yalnızca rahim bölgesinden gelen kanın pis olduğunu söyler. Bu sebeple Allah (c.c) adetli kadının namaz ve orucunu da bırakmasını emretmiştir. Kadın nasıl namaz kılma ve oruç tutma emrini yerine getirirken sevap kazanırsa, âdetli zamanında yine emre uyarak namaz kılmamak ve oruç tutmamakla da sevap kazanır. Adet başlangıcından bitimine kadar uzak durulması gerekenler arasında gusül, namaz, Kur'an okumak, oruç, itikaf hacc, cinsel ilişki gibi her kadın tarafından bilinmeyebilir. Kadınların regl hali İslam dini açısından büyük bir önem taşımaktadır. Allah'ın arzusuna uygun olarak yaşama derdi olmayan zayıf kimseler bu konuda çok büyük hatalar yapabilir ve bünyelerine de, inançlarına da zarar verebilirler.

Adet dönemi boyunca namaz ve oruç gibi farz ibadetlerden mükellef olmayan kadınlar, bu özel durumlarına oldukça hassas ve dikkatle yaklaşmalıdır. Bu haldeyken dini vazifelerinden muaf olan kadınların, adet bitiminde gelen kahverengi leke kafalarında soru işareti oluşturabilir. Peki adet sonrası gelen kahverengi akıntıyla namaz kılınır mı?

Adetli kadın hangi ibadetleri yapabilir? Adetliyken okunacak dualar ve zikirlerİLİŞKİLİ HABERAdetli kadın hangi ibadetleri yapabilir? Adetliyken okunacak dualar ve zikirler

ADET KANAMASI KAÇ GÜN SÜRER? ADET NE ZAMAN BİTMİŞ SAYILIR?

Kadınlarda görülen adet kanamasının en azı 3 gün (72 saat), en fazlası ise 10 gün ( saat) olmakla beraber bu iki müddet boyunca meydana gelebilecek kanamalar kesintili olsa dahi adet kanamasını yani hayız'a girer. Örneğin; bir kadın 5 gün kan görse 2 gün kesilip 8. gün yine kanaması devam etse gelen kan adet kanı sayılır. 2 adet dönemi boyunca temizlik haline 'tuhr hali' denilmektedir ve bu sürenin 15 günden az olması imkansız iken 15 günü geçmesi olabilecek bir şeydir.

Hadis-i şerif:"Âdetin devam ettiği sürece namazı bırak, sonra boy abdesti al ve namaz kıl." (Buhâri, Hayz, 19, 24, Vüdû, 63; Müslim, Hayz, 62; Ebû Davûd Tâhâret, ).

ADET DÜZENSİZLİĞİNDE NAMAZ NE ZAMAN KILINIR?

Adet sonrası leke gelince namaz kılınır mı?

Adet sonrası leke gelince namaz kılınır mı?

Düzenli adet gören kadınlardan ziyade adet dönemi değişebilen yani düzensiz hayız hallerinde birtakım hesaplamaların yapılması biraz zor olabilir. Örnek verecek olursak; bir kadın ilk ayında 5 ay diğer ayında 7 gün adet kanı görebilir. Bu gibi durumlarda dikkatli davranarak amel etmek gerekir. Dolayısıyla o kişinin 7. gün olduğu zaman yıkanıp, namazını kılması gerekir. 7. gün çıkmadığı sürece de cinsel ilişkiye girmek yasaktır.

Adetin değişmesi için esas olarak göz önünde bulundurulması gereken şey, 2 adetin görülmesidir. Örneğin bir kişi her ay 5 günlük adet oluyorsa, sonraki 2 defa 4 ya da 6 günlük kanaması olursa, adeti 5 günden 4 ya da 6 güne intikal eder. Kısacası adeti 1 kez ile sabit, 2 kez ile değişebilir.

ADETTE 10 GÜN NASIL HESAPLANIR? LEKELENME ADET SAYILIR MI? ADET KANAMASI 10 GÜNDEN FAZLA SÜRERSE

Adette 10 günden fazla kanama

Adette 10 günden fazla kanama

Belirli adet günlerinden fazla gelen kan, belirli günlerde gelen kanla birlikte 10 günden fazla olsa belirli günden gelen kandan fazla olan miktar hayız'a değil özür'e girer. Her ay başından önce 3 gün adet gören kadın, adeti üzere 3 gün kan gördüğü gibi, bundan 2 ya da 3 gün öncesinde kan görmüş olsa dahi, bunların hepsi adet sayılır. Adet dönemi boyunca her gün kanama gelmesi zorunlu değildir, birkaç gün kesilip yeniden devam edebilir gün sayısı 10'u bulana kadar 10 günden fazla gelen adet kanamasında istihaze yani özür durumu gerçekleşir.

İlk defa hayız olacak olan kızların adeti sabit değilken kan kesilmeyip sürecek olursa, her aydan 10 günü adetine hesaplanır, 20 günü de temizlik müddetidir.

Özgüven nedir? Özgüven nasıl artırılır? Uzmanlardan özgüveni artıran yöntemler

İLİŞKİLİ HABER

Özgüven nedir? Özgüven nasıl artırılır? Uzmanlardan özgüveni artıran yöntemler

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir