albay muhsin kutsi barış / SON DAKİKA: FETÖ’cü darbeciler için hesap günü! Karar açıklandı - Son Dakika Haberler

Albay Muhsin Kutsi Barış

albay muhsin kutsi barış

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı

№KomutanGörev BaşlangıcıGörev Bitişi 1 Milis Yarbay Topal Osman 2 Albay İsmail Hakkı Tekçe 3 Piyade Binbaşı Hüsnü Dumlu 4 Piyade Binbaşı Necdet Ergezen 5 Piyade Binbaşı Daniş Karabelen 6 Piyade Yarbay Gani Güvener 7 Kurmay Binbaşı Nüzhet Bulca 8 Kurmay Albay Bahattin Ertürk 9 Piyade Kurmay Albay Refik Tulga 10 Kurmay Albay Bahattin Ertürk 11 Topçu Kurmay Albay Osman Köksal 12 Kurmay Albay Şükrü İlkin 13 Piyade Kurmay Albay Cihat Alpan 14 Kurmay Albay İsmail Hakkı Bayındır 15 Kurmay Albay Dündar Baykal 16 Piyade Albay Hadi Öztekin 17 Kurmay Albay Yılmaz Tokatlı 18 Kurmay Albay Hüseyin Topa 19 Piyade Albay Abdullah Erkun 20 Kurmay Albay Hasan Sağlam 21 Piyade Albay Rasim Burakan 22 İstihkâm Kurmay Albay Çevik Bir 23 Piyade Kurmay Albay Edip Başer 24 Piyade Kurmay Albay Yaşar Büyükanıt 25 Kara Pilot Kurmay Albay Ersin Yılmaz 26 İstihkâm Kurmay Albay Yaşar Karagöz 27 İstihkâm Kurmay Albay Hasan Iğsız 28 Topçu Kurmay Albay Aslan Güner 29 Topçu Kurmay Albay Nusret Taşdeler 30 Topçu Kurmay Albay Kerim Şahin 31 Piyade Kurmay Albay Cihangir Akşit 32 İstihkâm Kurmay Albay Tayyar Elmas 33 İstihkâm Kurmay Albay Abdullah Recep 34 Topçu Kurmay Albay Kamil Başoğlu 35 İstihkâm Kurmay Albay Ferit Güler 36 Kara Pilot Kurmay Albay Hamza Koçyiğit 37 Piyade Kurmay Albay Burhanettin Aktı 38 Topçu Kurmay Albay Muharrem Metin Özbek 39 Piyade Kurmay Albay Şener Topuç 40 Kara Pilot Kurmay Albay İsmail Güneşer 41 Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor 42 Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış

Darbe sanığı Muhsin Kutsi Barış: Darbeyi kim yaptı merak ediyorum

Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı darbe sanığı Muhsin Kutsi Barış, Mahkeme başkanının "Kim sizi mağdur etti, bu darbeyi kim yaptı" sorusuna, "Ben sizden daha çok merak ediyorum" diye cevap verdi.

Yayınlanma:

Darbe sanığı Muhsin Kutsi Barış: Darbeyi kim yaptı merak ediyorum

FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde “Yurtta Sulh Konseyiö üyelerinin de bulunduğu sanık hakkında açılan davada, savunmasını yapan eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış, suçlamaları kabul etmeyerek kendisinin de kumpas mağduru olduğunu ileri sürdü. Sanık Barış, Mahkeme başkanının “Kim sizi mağdur etti, bu darbeyi kim yaptı” sorusunu, “Ben sizden daha çok merak ediyorum” diye cevap verdi.

Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, Genelkurmay Başkanlığı ile TRT’nin ele geçirilmesini planladığı iddia edilen 38 kişilik sözde ‘Yurtta Sulh Konseyi’nde adı bulunan eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış savunmasını yaptı. İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen sanık Muhsin Kutsi Barış, darbe gecesi aldığı mesaj emrinde, büyük bir terörist saldırısı olduğunu ve mesajın emir komuta zinciri içinde bulunduğunu düşündüğünü söyledi.

BEN DARBECİ DEĞİLİM, İRADESİ SAKATLANMIŞ BİR KİŞİYİM

Sözlerine darbeci olmadığını tekrarlayarak devam eden Sanık Kutsi Barış, “Ben darbeci değilim, bunun yanında iradesi sakatlanmış bir kişiyim. Ben önemli bir birliğin komutanıydım. Birincisi ben bu emirleri aldığımda emir komuta içinde yapıldığını düşünüyordum. İkincisi bu terörist tehdide karşı benim hareket etmem isteniyor. Altından Cemil Turhan ve Mehmet Partigöç’ün imzası olan bildiri resmi kanallardan, Genelkurmaydan geliyor. Başlangıçta bu mesajlara direk işlem yapmadım ve teyit almaya çalıştım. Birinci sicil amirim olan Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler’e ulaşmaya çalıştım. Güler’e ulaşamayınca telefonu açan Albaydan teyit alıyorum” dedi.

BAŞKANLA SANIK ARASINDA İLGİNÇ DİYALOG

İfadesinden ardından Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, sanığa sorular yöneltti. Üzerinden çıkan 1 Dolar sorulan sanık Kutsi Barış, “Bunu kabul etmediğimi daha öncesi ifademde de söylemiştim. Bilirkişi incelemesi istedim ancak yapılmıyor. Hukuk sistemi nasıl çalışıyor, anlamakta zorlanıyorum” diye cevap verdi.

Bu cevaba tepki gösteren Mahkeme Başkanı, “Valla askeri sistemden daha iyi çalışıyor, sizin durumuzu görünce” diye karşılık verdi.

BU DARBEYİ KİM YAPTI?

Savunmasında kendisinin de mağdur edildiğini söyleyen sanığa Mahkeme Başkanı, “Peki bu darbeyi kim yaptı? Sizi mağdur edenler kimler, şikayetçi misiniz?” sorusunu yöneltti. Sanık soruyu, “Ben sizden daha çok bu darbeyi kimin yaptığını merak ediyorum. Ben kumpas mağduruyum” dedi. Sanık ayrıca, “Emir komuta olunca darbe suç olmuyor mu?” sorusunu, “Biz askeriz buna göre yetiştirilmişiz. Biz emirlere göre hareket ederiz” dedi. Sanık birçok soruya da “Ben de birçok olaya bu davalarda vakıf oluyorum” cevabını verdi.

DHA

15 TemmuzAnkaradarbeDolarFETÖGenelkurmayKutsimahkemeteröristTRT

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski komutanı Muhsin Kutsi Barış konuştu

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay'da yaşanan eylemlere ilişkin davada, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış savunma yaptı. TRT'nin işgali için Muhafız Alayı'ndan asker göndermekle suçlanan Barış, TRT'ye terörist saldırısı olduğu gerekçesiyle asker gönderdiğini ileri sürdü. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın alıkonulmasını planladığı da öne sürülen sanık, ''Kaçırılmasından en ufak bir haberim olsa buna izin vermezdim" dedi.

-

Son Güncelleme : -

Haberler - Anadolu Ajans&#x;

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı kişinin yargılandığı davada Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış savunma yaptı.

Ankara Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmayı, TBMM İdare Amiri Salim Uslu ile bazı AK Parti milletvekilleri de izledi.

Davanın dokuzuncu celsesi, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski komutanı Kurmay Albay Barış'ın savunmasıyla başladı. Barış, Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu iddialarını reddetti.

Muhafız alay komutanı olarak her dönem sivil asker pek çok kişi tarafından ziyaret edildiğini belirten Barış, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde kendisine yapılan ziyaretlerin darbe planlamasına ilişkin olduğu yönündeki iddiayı kabul etmedi.

ESKİ İFADELERİNİ KABUL ETTİ

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik tarafından daha önce verdiği ifadelerin okunmasının ardından, bunların büyük ölçüde doğru olduğunu dile getiren Barış, ifadesine ek olarak, sıkıyönetim ilan edildiğine, TSK'nın yönetime el koyduğuna dair mesaj emirlerini aldıktan sonra teyit maksatlı Genelkurmay'ı aradığında büyük bir terör saldırısına maruz kalındığı ve TSK'nın sıkıyönetim ilan ettiği yönünde cevap aldığını söyledi.

Daha sonra Başkan Dik'in sorularını yanıtlayan Barış, kendinden önceki alay komutanı Tanju Posor'u, izne çıkacağı için 15 Temmuz'da arayıp birlikteki silahını almasını istediğini anlattı.

Başkan Dik'in, "Mesaj geldi, gördünüz. Siz de darbe teşebbüsü olduğunu söylüyorsunuz" demesi üzerine Barış, bunu söylemediğini, kendisinin darbeci olmadığını savundu. Barış, "Ben, muhakeme hatası yapan, şanssızlığı da bu olan bir albayım. Darbeci olmadığım gibi bu faaliyetin içinde kendi irademle yer almadım. Sakatlanan irade söz konusu" ifadelerini kullandı.

MAHKEME BAŞKANI: TERÖR SALDIRISINA MÜDAHALE TRT'DE BİLDİRİ Mİ OKUTMAK?

Buna karşılık Başkan Dik, "Tehdit zoruyla mı silah zoruyla mı oldu?" diye sordu. Barış'ın, "Bu mesajı aldığımda olayın emir komuta zinciri içinde olduğunu düşünüyordum" sözleri üzerine Başkan Dik, "Emir komuta zinciri içinde olduğunda darbe olmuyor mu? Gelen mesajda, 'ülke yönetimine el koyuldu, hükümet feshedildi, meclis askıya alındı' yazıyor. Onu da okumuşsunuz" diye konuştu. Barış ise "O üçüncü mesajdı. Ona göre hareket ettim zaten. Terörist saldırıya karşı müdahale edin diyor" ifadelerini kullandı.

Başkan Dik'in, "Müdahale TRT'de bildiri mi okutmak oluyor?" sorusu üzerine de Barış, TRT'ye saldırı olduğunun söylenmesi üzerine gidildiğini, mesajları sıradan şekilde değil resmi kanaldan aldığını söyledi.

"BÜTÜN TÜRKİYE DUYDU"

Başkan Dik'in, gelen mesajlarda Cemil Turhan ve Mehmet Partigöç'ün imzasının bulunduğunu hatırlatarak, bu kişilerin kendisine emir verme yetkisi bulunup bulunmadığını sormasına karşılık Barış, direkt bu mesajlarla işlem yapmadığını, teyidini almaya çalıştığını kaydetti. Bunun üzerine Başkan Dik, "Teyidi televizyonda 11'den itibaren bütün Türkiye duydu" diye konuştu.

Barış, mesajlar geldikten sonra birinci sicil amiri olan Genelkurmay 2. Başkanına ulaşmaya çalıştığını, ulaşamayınca özel kalem müdürlüğünü aradığını, telefonu açan albay Orhan Yıkılkan'dan olayın teyidini aldığını ve bu nedenle eylemin emir komuta zinciri içinde olduğunu düşündüğünü bildirdi.

"EMİR KOMUTA ZİNCİRİ OLUNCA SUÇ OLMUYOR MU?"

Başkan Dik'in "Emir komuta zinciri içinde olunca suç olmuyor mu?" sorusuna karşılık Barış, "Biz askeriz, yetiştirilme tarzımız belli. Biz bize verilen emri yapmakla yükümlüyüz" dedi. Başkan Dik ise "Kanunda açıktır, konusu suç teşkil eden hiçbir emir yerine getirilemez" diye konuştu.

"ASKERİ SİSTEMDEN DAHA İYİ ÇALIŞIYOR EMİN OL"

Kendisine yönelik aramalarda 3 adet 1 dolar bulunduğunun hatırlatılması üzerine bunu kabul etmediğini ve parmak izi incelemesi yapılmasını istediğini belirten Barış, "Hukuk sisteminin nasıl çalıştığını anlamıyorum" ifadesini kullandı. Başkan Dik ise "Askeri sistemden daha iyi çalışıyor emin ol" karşılığını verdi.

Barış, Başkan Dik'in "Darbe teşebbüsünü sizce kim yaptı?" sorusunu ise "İnanın, bütün samimiyetimle söylüyorum, ben sizden daha çok bu darbeyi kimin yaptığını merak ediyorum" diye yanıtladı.

Muhsin Kutsi Barış, darbe girişimi nedeniyle ortaya bir mağdurlar ordusu çıktığını ifade etti. Başkan Dik, "Madem mağdursunuz, sizin mağduriyetinize kim sebep verdi?" sorusu üzerine Barış, kendisinin de bunu çözmeye çalıştığını söyledi.

Duruşma savcısının, görev tanımında Genelkurmay'a destek vermenin olup olmadığını sormasına karşılık, Barış, böyle bir görevinin bulunmadığını ifade etti.

Savcının, "Ümit Gencer verdiği ifadede, darbe bildirisini sizin okumanızı istediğinizi söylüyor" demesi üzerine Barış, bunu kesinlikle kabul etmediğini, bildiriyi bir kez televizyonda dinlediğini savundu. Bildirinin kimin adına okunduğu sorusuna ise Barış, "Herhalde Yurtta Sulh Konseyi adına okunmuştur, bilmiyorum" yanıtını verdi.

"İNSANLAR YALAN SÖYLER AMA MAKİNELER YALAN KONUŞMAZ"

Duruşma savcısının, o gece yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin sorusu üzerine Barış, bazı telefon görüşmelerini kabul etmedi. Konuşma kaydına ilişkin HTS kayıtlarının bulunduğunu belirten Savcı Cenikli, bunun üzerine, "İnsanlar yalan söyler ama makineler yalan konuşmaz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, Barış'a, Genelkurmay Başkanının eski Özel Kalem Müdürü Osman Kılıç ile görüşüp görüşmediğini sordu. Barış'ın, Kılıç ile görüşmediğini iddia etmesi üzerine Aydın, "Görüşmedim diyorsunuz, o gece biri 47, biri 27 saniye görüşme kaydınız var. Hala hatırlamıyor musunuz?" diye sordu.

Avukat Aydın'ın, örgüt mensubu öğretmen tarafından o gece kullanılması için dağıtılan telefon hatlarını kast ederek, "Patates hatları kullandınız mı?" sorusu üzerine Muhsin Kutsi Barış, kullanmadığını iddia etti.

Sanık Barış'ın, "Bende niye patates hat yok siz bunun cevabını verebiliyor musunuz?" sorusuna, avukat Aydın, "Bu sorunun muhatabı ben değilim, onu sizi görevlendirenlere sorun" dedi. Muhsin Kutsi Barış ise "Beni kimse görevlendirmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız televizyona çıktı. Onu seyrettim, o zaman bir şeylerin farklı olabileceğini düşündüm" dedi.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, "Biz de o geceyi yaşadık, biz de televizyondan izledik" demesi üzerine, sanık Barış, "Ama siz evden takip ettiniz, ben kritik bir birliğin komutanı olma şansızlığım yüzünden olayların içinde istemeden yer aldım, sonuçlarından da son derece muzdaribim. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı ve buna karşı çıksaydım yine yargılanacaktım" sözlerine karşılık Başkan Dik, "Demokrasiye saygınız olurdu" diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ'Nİ NEDEN KORUMADINIZ?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Aydın'ın, "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni neden korumadınız?" sorusu üzerine de Kutsi Barış, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin dış emniyetini alan personeli bulunduğunu belirterek, şunları savundu:

"Sayın Cumhurbaşkanımız zaten yok, ben çevre emniyetinden sorumluyum. Bizde usul şudur, güvenlikten sorumlu birim yeni Genel Sekreter Fahri Kasırga beni çağırıp, 'Sayın Cumhurbaşkanımız Otlukbeli'nde tatil yapacak çevre emniyetini almanızı istiyoruz' demesi durumunda hemen hareket geçmem gerekir. Ben Muhafız Alay Komutanıyım, oraya farklı birlikten tank, ZPT gitmiş bunlar benim dışımda. Genel Sekreter Fahri Kasırga nerede kaçırıldı hiç bir dahlim yoktur. Sayın Genel Sekreterin konutu komutan konutlarındadır. Güvenliğinden ben sorumluyum, kaçırılmasından en ufak bir haberim olsa buna izin vermezdim."

"TRT'YE TERÖRİST SALDIRISI OLDUĞU İÇİN ASKER GÖNDERDİM''

Bir başka avukatın TRT'ye neden asker gönderdiğini sormasına karşılık da Barış, "TRT'ye terörist saldırısı olduğu için asker gönderdim, geniş çaplı bir terör saldırısı olabileceği istihbaratı gelmişti. Merasim Sokak'ta canımız yandı, bu yönde istihbarat raporları da vardı" dedi.

GENELKURMAY BAŞKANLIĞI'NA ASKER GÖNDERDİĞİ İDDİANAMEDE

Barış'ın, Genelkurmay Başkanlığı'na darbe girişiminin yaşandığı gece Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski başdanışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan'ın isteği üzerine Genelkurmay Başkanlığına asker gönderdiği iddianamede yer aldı.

Hazırladığı 'er kişilik iki ekibi de yine Yıkılkan'ın emri doğrultusunda peş peşe TRT'ye göndermekle suçlanan Barış, ayrıca Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırganın alıkonulmasıyla suçlandığı davada da yargılanıyor.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • 15 Temmuz darbe girişimi

TÜRK&#x;YE HABERLER&#x;

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı darbe girişimi davasında yeni gelişme: Gerekçeli karar açıklandı

Ankara Ağır Ceza Mahkemesince, 7 Nisan 'de hüküm verilen davanın sanık hakkındaki gerekçeli kararı taraflara tebliğ edildi. Mahkeme Başkanı Murat İlhan, üye hakimler Cengiz Aydıner ve Şaban Oğuz Canbolat'ın imzasının yer aldığı 4 bin sayfadan oluşan gerekçeli kararda, 15 Temmuz 'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsüne Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı personelinin büyük bir kısmının iştirak ettiği, alayda görevli askerlerin darbe teşebbüsüne ilişkin faaliyetlerini eski Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın emir ve talimatlarıyla bizzat yönlendirdiği belirtildi.

"MUHAFIZ ALAYI AYAĞINDAKİ PLANLAMA TÜM ÜLKE GENELİNDEKİ DARBE TEŞEBBÜSÜNÜN PLANLAMASI"

Barış'ın 15 Temmuz öncesinde değişik askeri karargahlarda ve kurumlarda görevli üst rütbeli personelle alayda darbe planlamasına yönelik toplantılar yaptığının tespit edildiği, bu görüşmelerini gizlemek amacıyla da gelen kişilerin kaydının nizamiyelerde tutulmaması emrini verdiği belirtilen gerekçeli karada, bu toplantılara darbe bildirisini TRT'de zorla okutan eski Yarbay Ümit Gençer ve TRT binasına yönelik işgali yöneten eski Albay Muhammet Tanju Poshor'un da katıldığının belirlendiği kaydedildi.

Gerekçeli kararda, "Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda 15 Temmuz öncesinde yapılan söz konusu gizli toplantılara katılan kişilerin konumu ve rütbeleri dikkate alındığında, bu toplantılarda darbe teşebbüsünün Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı ayağındaki planlamanın ötesinde tüm ülke genelindeki darbe teşebbüsüne ilişkin planlamanın yapıldığı anlaşılmaktadır." tespitine yer verildi.

Barış'ın, alay karargahında görevli rütbeli personelle de 15 Temmuz öncesinde son bir haftaya yoğunlaşan toplantılar, yüz yüze ve telefon görüşmeleri yaparak Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayının darbe teşebbüsündeki konumunu belirlediği, gerekli planlamaları yaptığı ve bu planlamalar dahilinde 15 Temmuz darbe teşebbüsüne ilişkin faaliyetlerin tamamını "Pars" kod adıyla isimlendirdiği vurgulandı.

"Pars darbe planı" çerçevesinde alayda mevcut birliklerden kaç subay, astsubay, uzman erbaş, erbaş ve erin darbeye iştirak edeceğine ilişkin sayısal bilgilerin yer aldığı çizelge hazırlandığı belirtilen gerekçede, "Toplam 13 ayrı grup halinde hareket edecek olan darbeci askerlerin isimleri, rütbeleri, birliğe intikal sağlayacak araç sahibinin asil veya yedek olup olmadığı, her birinin adres ve telefon numaraları ile adreslerinin bulunduğu mevki bilgilerinin yer aldığı tespit edilmiştir." ifadelerine yer verildi.

"TATBİKATA GİDİYORDUK" SAVUNMASI ÇÖKTÜ

15 Temmuz darbe teşebbüsüne iştirak eden sanıkların savunmalarında, olay günü kendilerinin alarm eğitimi ve tatbikata katıldıklarını düşünerek hareket ettiklerini, darbe yapıldığını anlamadıklarını söyledikleri hatırlatılan gerekçeli kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Dosya kapsamında ayrıntıları tespit edildiği üzere olay gecesi WhatsApp grupları üzerinden kışlaya çağrılan subay, astsubay, uzman çavuş, erbaş ve erlerden oluşan personelin tamamına birkaç şarjör içerisinde mühimmat dağıtılmıştır. Bu mühimmatı alan personel atış alanları dışında meskun mahal içerisinde yer alan başka birliklere veya başka kamu kurumlarına gitmişlerdir. Bilirkişi raporuna göre, tüm profesyonel personelin rutin bir alarm ya da tatbikatta mühimmat dağıtılarak meskun mahale çıkılmasının mümkün olmadığını bilmesi gerekmektedir.

Olay gecesi alarm verildiği, önceden oluşturulan WhatsApp grupları üzerinden personele duyurulmuştur. Oysa bilirkişi raporuna göre, bu şekilde bir sivil haberleşme vasıtasının rutin alarm veya tatbikatta kullanılması mümkün değildir. Olay gecesi Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayından bir kısım personel Genelkurmay Karargahına, bir kısım personel ise TRT binasına resmi araçlarla intikal etmiştir. Bu intikal sırasında meskun mahalde hiçbir emniyet ve kontrol tedbiri alınmadan sivil trafiğe açık yollardan geçilerek asfalt yollara, alt ve üstyapı tesislerine, sivil araçlara zarar vermişlerdir. Bilirkişi raporunda, alarm eğitimlerinde personelin araçlarla kışla dışına intikal etmesi ancak birkaç ay önceden yapılan hazırlıklar neticesinde mümkün olduğu, ayrıca bu faaliyetin önceden herkes tarafından bilinmesi gerektiği, meskun mahalde gerekli emniyet ve kontrol tedbirleri alınmadan sivil trafiğe açık yollarda gelişigüzel intikal ederek, asfalt yollara, alt ve üstyapı tesislerine, en önemlisi sivil araçlara zarar vererek tatbikat icra edilemeyeceği bildirilmiştir."

Gerekçede, darbe teşebbüsüne katılan sanıkların kışladan çıkış emrini başlangıçta hiçbir şekilde sorgulamadan yerine getirdikleri, gecenin ilerleyen saatlerinde ve ertesi gün teşebbüsün başarısız olacağını anladıkları anda emirleri geçmişe dönük sorgulamalarının sanıkların hukuki statülerini olumlu olarak etkilemesinin mümkün olmadığının altı çizildi.

HÜKÜM 

Gerekçeli karara göre, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda kalan sanıktan 6'sı, "anayasal düzeni ihlal suçuna yardım"dan 6 yıl 3'er ay ile 15 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezasına çarptırıldı. Alayda kalan aralarında erlerin de bulunduğu sanık beraat etti.

Genelkurmay Başkanlığına baskın için alaydan ayrılan sanıktan eski binbaşılar Fedakar Akça ve Halil Çınar, "anayasal düzeni ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Hüseyin Turan ise aynı suçtan müebbet hapis cezası aldı. Bu grupta yer alan 27 sanık, "anayasal düzeni ihlal suçuna yardım" suçundan 13 yıl 4'er ay ile 15 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası aldı. Tamamı er 77 sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kuruldu. 10 sanık beraat etti.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndan Milli Savunma Bakanlığı lojmanlarına giden sanıktan eski binbaşı Osman Koltarla'ya "anayasal düzeni ihlal" suçundan müebbet, 3 sanığa "anayasal düzeni ihlal suçuna yardım"dan 16 yıl 8'er ay, 13 sanığa ise aynı suçtan 15 yıl hapis cezası verildi. Bu gruptaki tamamı uzman çavuş 81 sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararlaştırıldı. 5 sanık beraat etti.

TRT BASKININA GİDENLER

TRT kampüsüne baskına giden sanıktan eski albay Muhammet Tanju Poshor, eski yarbaylar Ümit Gençer ve Ekrem Işık ile eski binbaşı Anıl Aktaş, "anayasal düzeni ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Biri yüzbaşı 14 sanık aynı suçtan müebbet, 46 sanık ise "anayasal düzeni ihlal suçuna yardım" suçundan 15'er yıl ile 16 yıl 8'er ay arasında değişen sürelerde hapis cezasına çarptırıldı. Bu grupta yer alan 2'si uzman çavuş 71'i er 73 sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kuruldu. 4 sanık beraat aldı.

"Cumhurbaşkanına suikast" suçundan yargılanan eski albay Muhammet Tanju Poshor'a, bu suçtan ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, eski yarbay Emin Güver ise "cumhurbaşkanına suikast suçuna yardım"dan 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı.

Genelkurmay çatı davasında "anayasal düzeni ihlal" suçundan kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı kurmay albay Muhsin Kutsi Barış, bu davada "kişiyi hürriyetini yoksun kılma" ve 5 kişiye yönelik "yaralama" suçlarından 61 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

(AA)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir