Gürcü heykeltıraş Tamara Kvesitadze tarafından yılında inşa edilen Ali ve Nino heykeli, Gürcistanın Batum kentinde deniz kıyısında yer alarak şehrin simgesi ve büyük sevginin sembolü olarak kabul edilir.
Batum, Gürcistanda Karadeniz kıyısında yer alıyor. den e kadar şehir Osmanlı İmparatorluğu’na aitti. Osmanlı döneminde şehir “Batoum” olarak biliniyordu ve Lazistan Sancağının merkezi haline geldi. den itibaren şehir Rusyanın bir parçası oldu. yılında Batum-Tiflis-Bakü demiryolunun inşasından sonra şehir, Rusyanın Karadenizdeki ana petrol limanı oldu. de Acara Özerk Cumhuriyet statüsünü aldı ve Batum başkenti oldu.
Bugün Batum, Gürcistanın en önemli kültürel, ekonomik ve turizm merkezi ve aynı zamanda Gürcistanın ana limanıdır. Şehir turistik yerleri, gökdelenler ve tarihi merkeziyle ünlü. Ancak şehrin asıl sembolü, Azerbaycanlı genç Ali ile Gürcü kızı Nino arasındaki gerçek aşkı anlatan Ali ve Nino mekanik heykelidir. Her 10 dakikada kadın ve erkek figürleri birbirlerine doğru yol alırlar, bir araya gelirler ve önce öpüşme pozu alırlar, sonra da tek beden olup tekrar ayrılırlar.
Bir Müslüman ve bir Hıristiyan arasındaki aşk hikayesi, Azerbaycan için trajik olayların sırasında ortaya çıkıyor; Birinci Dünya Savaşı, Rus İmparatorluğundaki İhtilal, İç Savaş, Bakünün Bolşevikler tarafından ele geçirilmesi ve bağımsızlığını kazanmaya çalışan ülkenin Sovyetleşmesi. O zamanlarda den fazla etnik grup Rus İmparatorluğu’nun kontrolü altındaydı ve aynı zamanda Kafkas bölgesi dünya petrolünün yarısından fazlasını sağlıyordu.
Müslüman bir oğlanla Hıristiyan bir kız arasındaki aşk, te Doğu ile Batının buluştuğu bir ülkede başladı. Eski bir aristokrat ailenin mensubu olan Ali Han Şırvanşır ve Gürcü Beyin kızı olan Nino Kapiani birbirine âşık oluyorlar. Nino Hıristiyan geleneklere göre yetiştirildi Ali ise Müslümanlık inancı ile büyüdü ama buna rağmen Ali ve Nino evlenmeye karar veriyorlar. Ancak yakında çift ilk zorluklarla karşılaşır: Birinci Dünya Savaşı başlar ve Alinin arkadaşı Melik Nahararyanın Nino’ya âşık olduğunu öğrenir. Nahararyan, Ninoyu kaçırır ve Ali bu olayı öğrenir öğrenmez onların peşine düşer. Ali, Nahararyan’ı yakaladıktan sonra öldürüp mecburen Dağıstan köyüne kaçmak zorunda kalır. Nino da ailesini bırakıp sevgilisinin peşine gider Dağıstan köyünde birbirine çok âşık olan Ali ve Nino evlenmeye karar verirler.
Rus İmparatorluğu’nda ihtilalinin başlamasından sonra Ali memleketini Bolşeviklerden korumak için Nino’yu İran’a gönderip Azerbaycan’a döner. Hamile olan Nino, İranda heyecanla sevgili kocasının dönüşünü bekler. Ali döndükten sonra Nino bir kız çocuğu doğurur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetinin kurulmasından sonra Ali ve Nino geri dönerek yeni ülkelerinin kültür elçileri olurlar. Fakat Ali ve Ninonun mutluluğu uzun sürmez. yıllarında Bolşevikler, Azerbaycan hükümetini devirmek ve ülkede Sovyet iktidarı kurmak amacıyla Baküyü işgal etmeye başladılar. Ali, Ninoyu kızını alıp Tiflise gitmeye zorlar ama kendisi, zor zamanlarda memleketinden ayrılmak istemeyip Gencede kalır. Gence köprüsündeki savaşlar sırasında Ali, başına gelen her şeyi bir deftere yazarak 24 yaşında hayatını kaybeder Nino kızını alıp Paris’e kaçar ve bir daha Bakü’ye dönmez.
Hikâye yılında yazılmış
’de Viyana’da Kurban Said tarafından yazılan “Ali ve Nino” romanı yayınlanır. yılında bilinmeyen bir kişinin Viyanadaki bir yayınevine Almanca bir el yazması bırakıp ortadan kaybolduğuna inanılıyor. Daha sonar yazar olarak Kurban Said işaret edildi. Roman 30dan fazla dilde yayınlandı.
’da Azerbaycan ve İngilterenin ortaklaşa çektiği “Ali ve Nino” filmi ekrana geldi. Senaryosu Christopher Hamptona emanet edilen film, İngiliz Azif Kapadia tarafından yönetildi. Filmde ayrıca Halit Ergenç ve Ekin Koç gibi Türk oyuncular da yer aldı.
Tamara Kvesitadzenin yaptığı büyük aşk anısına Ali ve Nino heykeli, Batumdaki turistler için en ünlü yerdir. Ali ve Ninonun aşk hikayesi hem iki dini hem de Doğu ve Batının sınırlarını birleştiren bir sanat eseri olarak kabul edilebilir.
Kaynak:
Kurban Said “Ali ve Nino” romanı
Azif Kapadia “Ali ve Nino” filmi
Yazı: Iulia Pokidova (İAHA)
Gürcistan’ın simgeleri arasında yer alan Ali ve Nino heykeli Batum’da deniz kıyısında yer almaktadır. Göz kamaştıran yapısı ve ilginç tasarımı ile şehirde en önemli yapılar arasında kabul edilmektedir. Muhteşem görselliği ve hareketli heykel olması ile olduğu kadar hikayesi ile de ziyaretçileri oldukça etkilemektedir. Şehirde mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında bulunan Ali ve Nino Heykeli hem yerli hem yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir.
Ali ve Nino Heykeli, hareketli heykel olması ile diğer heykellerden ayrılmaktadır. Otomatik bir hareket sistemi üzerine kurulan bu heykel her gün akşam saat ’da hareket etmeye başlamaktadır. Hareket esnasında birbirine yaklaşan iki heykel yavaş hareketler ile birbirine temas eden yerlerinden iç içe geçer ve bir bütün halini almaktadır. Daha sonra ise hareketin devam ettiği yönde heykeller birbirinden tekrar ayrılmaktadır.
Heykelin hareketi toplamda 10 dakika sürmekte ve müzik eşliğinde heykelin otomatik döngüsü tamamlanmaktadır. Heykeli ziyaret etmek isteyen yerli ve yabancı turistler akşam saatlerinde deniz kıyısında heykelin bulunduğu yere gelerek bu farklı yapıyı yakından görebilmektedir.
Kafkasların Romeo ve Juliet’i olarak da isim bulan Ali ve Nino Heykeli son derece duygusal bir hikâyeye sahiptir. Hristiyan bir genç ile Müslüman bir kızın hüzün ile sonuçlanan ayrılık hikayesini konu almaktadır.
Ali ve Nino isimli gencin aşk hikayesi Azerbaycan’da yaşanan trajik olaylar sırasında ortaya çıkmıştır. Bu hikâyede Birinci Dünya Savaşı dönemlerinde Rus İmparatorluğu’nun hâkim olduğu ihtilal ile Azerbaycan ele geçirilmiş ve ülke Rus hakimiyeti altına girmiştir. yılında ihtilalin yaşandığı dönemlerde eski bir aristokratın oğlu olan Ali Han Şırvanşır ile Gürcü Beyin kızı olan Nino Kapiani birbirine âşık olmuştur. Nino yaşadığı bölge nedeni ile Hristiyan mezhebine uygun eğitimler alırken, Nino ise Müslümanlık mezhebine bağlıdır. İki genç aralarındaki bu engeli görmezden gelerek evlenmeye karar vermiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile yaklaşan tehlikede Ali’nin yakın arkadaşı olan Melik Nahararyan, Ninoya’ya olan aşkını öğrenerek Nino’yu kaçırmıştır. Ali de bu olayı duyar duymaz Nahararyan’ın peşine düşmüş ve Nahararyan’ı yakalayınca öldürerek Dağıstan Dağı’na kaçmıştır. Nino da ailesini bir kenara bırakmış ve aşkının peşinden Dağıstan Dağı’na giderek burada Ali ile evlenmiştir.
Savaşın başladığı dönemlerde Ali, savaşta memleketini korumak için Nino’yu memleketine göndererek, kendisi de memleketine dönmüştür. Hamile olan Nino, ailesinin yanında savaşın bitmesini ve eşi Ali’nin tekrar geri dönmesini beklemiştir. Ali’nin dönmesinden sonra bir kız bebek sahibi olan çift, daha sonra Azerbaycan’a gelerek buraya yerleşmiştir.
yılında Bolşeviklerin tekrar Azerbaycan’ın başkenti Bakü’yü egemenlikleri altına almak istemeleri ile bölgede tekrar bir savaş hali meydana gelmiş ve Ali tekrar memleketi için savaşmak zorunda kalmıştır. Çıkan savaşta mücadele esnasında Ali, 24 yaşında iken, hayatını kaybetmiştir. Nino’da bu olaydan sonra Azerbaycan’ı terk ederek kızı ile birlikte Paris’e kaçmıştır.
Birbirine kavuşamayan iki aşığı simgeleyen Ali ve Nino heykelinin tasarımına yılında başlanmıştır. Heykelin yapımı ise yılında tamamlanmıştır.
Gürcü heykeltıraş Tamara Kvesitadze tarafından yapılan heykel 8 metre yüksekliğe sahiptir. Heykelin gövdesinden zemine uzanan 26 adet ayak bulunmaktadır. Tamamen çelik malzemeden üretilmiştir ve hareketli heykel olma özelliğine sahiptir.
Sonsuz aşkı ve sadakati simgeleyen heykel aynı zamanda renkli ışıklandırmalar ile donatılmıştır. Heykel hareket etmeye başladığında metal gövde, parlak bir ışık yansıtır ve güneş ışığının yönüne göre de bu parlaklıklar farklı renk tonlarına bürünmektedir. Heykelde yer alan ışıklandırma sisteminin de aktif olması ile şahane bir görsel şölen ortaya çıkmaktadır.
Her yıl binlerce turistin ilgi gösterdiği Ali ve Nino Heykeli, Azerbaycanlı yazar Kurban Said’in romanından esinlenerek yapılmıştır. Heykele ismini veren Ali ve Nino, yılında yazılan ünlü romanda yer alan iki ana karakteri temsil etmektedir. Hikâyede yer alan Ali Müslüman bir Azerbaycanlı genç iken, Nino ise Gürcü bir prensestir.
Bir inanışa göre ilk olarak yılında Ali ve Nino romanı bilinmeyen bir kişi tarafından yazılmış ve Viyana’da bulunan bir yayınevine Almanca olarak bırakılmıştır. Ardından ise yılında yazar olarak anılan Kurban Said tarafından kaleme alınmıştır.
Ali ve Nino romanı yayınlandığı ilk günden itibaren 30’dan fazla dile çevrilmiştir. Büyük aşkı temsil eden Ali ve Nino Heykeli daha sonra bir film olarak ekrana gelmiştir. Filmin senaryosu Christopher Hampton tarafından yazılmış ve İngiliz Azif Kapadia tarafından yönetilmiştir. Çekilen bu filmde Türk oyunculardan Halit Ergenç ve Ekin Koç da yer almıştır.
Ali ve Nino Heykeli aynı zamanda hem Doğu hem de Batı’nın sınırlarını bir araya getiren bir sanat eseri olarak da kabul görmesi nedeni ile öneme sahiptir.
Ali ve Nino Heykeli’ni yakından görmek isteyenler istedikleri her tarihte Batum’da bulunan deniz kıyısına gelebilmektedir. Heykeli görmek ücretsizdir ve her yaş aralığında ziyaretçi gezisi için uygundur.
Deniz kıyısında düz bir zemin üzerine kurulu olan heykeli, kıyıya ulaşabilen özel gereksinimli bireyler de rahatlıkla yakından görebilmektedir.
Romanlarının lezzetine doyum olmaz, derken, Sabahattin Ali'nin öykü ve masallarını okuyunca insan daha bir çarpılıyor. Romanın dev olay kurgusu içinde gölgede kalabilen, günlük yaşamın hayrete düşüren anları, olaylarını; karakter betimi ve ruhsal çözümlemeleri bizler için yakalayan öyküler, okurları acaba daha mı derinden etkiliyor? Öyküleri kadar masalları da gerçekten de dedirten teşhis, ders ve sonuçlarla dolu. Günlük yaşamımızın hayhuylu seyrine daha bir uyum sağlayan, taze kokulu bir kır gezintisi dopingi yapıyor insanda.
Article:
Genre: roman
Publishing house: Tutku Yayınevi
Binding: yumşaq
Author: Sabahattin Ali
Pages::
language: Türk dili
Weight, gr:
Yaşamımız boyunca dizilere, filmlere ve romanlara konu olan türlü türlü aşk hikayelerine rastlarız. Bu hikayelerin bir çoğu bizim için klişeleşmiş, mutlu sonla biten zorlu aşk hikayeleridir.
Ancak klişeleşmeyen ve kalbimize dokunan aşk hikayelerine bugün nadir de olsa rastlamak mümkün. Tıpkı Gürcistan’da heykeli bulunan ve her ziyaretçisine aşkın yüceliğini tekrar tekrar hatırlatan Ali Nino heykeli gibi.
Doğu ile Batı arasında kalmış imkansız aşkın sahipleri Ali ile Nino, Gürcü ve Azeri kimliklerinden dolayı bir türlü kavuşamamışlardır. Epik aşk romanlarına konu olan ikilinin hikayesi 30’dan fazla dile tercüme edilmiştir. Kimi zaman bir filme konu olmuşlar kimi zaman ise Aşk Heykeline dönüşmüşlerdir.
Yazarı halen bilinmeyen ve Gürcistan’da heykeli bulunan bu ikilinin öyküsü Azerbaycan edebiyatının klasikleri içerisinde yer alır. Tamara Kvesitadze tarafından yapılan bu Aşk Heykeli ise, 7 metrelik bir kadın ve erkek figüründen oluşmakta ve mekanik bir düzenle işlemektedir. Öyle ki bu düzen yaklaşık 10 dakikada bir iki aşığı birbirlerinin içinden geçirerek birleştirmektedir.
Gerçek yaşamda bir türlü kavuşamayan Ali ile Nino, böylece Batumda her akşam da birbiriyle kucaklaşmaktadır.
İnsanlık Anıtından en büyük farkı hareketli olması olan bu Aşk Heykeli, modern metalleri içeren bir üslupla hazırlanmıştır. Aşkın ölümsüzlüğünü ve sonsuzluğunu simgeleyen aşk heykeli fazlasıyla ziyaret edilmekte ve çevresinin aşka, sevgililere uğur getirdiği düşünülmektedir.
Emel ERBAŞLI
ETİKETLER:Ali Nino, Batum, Gürcistan, heykel, sanat