alışmak sevmekten daha zor kime yazıldı / Alismak Sevmekten Daha Zor mu? – seafoodplus.info

Alışmak Sevmekten Daha Zor Kime Yazıldı

alışmak sevmekten daha zor kime yazıldı

Selami Şahin: "10 ayda ne evliliği"

50 yıllık sanat hayatına 24 adet 45’lik, 7 adet 33’lük plak, 13 kaset ve CD, ’ü hit olmuş beste sığdıran ve ilk günkü heyecanla sanat hayatına devam eden Selami Şahin’le, bestelerine ilham veren hikâyeleri, geçen yılların ona en çok ne öğrettiğini, bayramları nasıl geçirdiğini ve son dönemde oğlu Lider Şahin’in İrem Derici’yle olan ilişkisiyle gündeme gelen ailesini konuştuk.

Gelecek konserlerinizi de sayarsak bu yıl 25 konser vermiş olacaksınız. Enerjinizi neler besliyor?

Aşktır bu. Ben müziğe âşığım, dünyaya bir daha gelsem yine besteci, söz yazarı ve ses sanatçısı Selami Şahin olurum. Bir insan mesleğini çok severse yorulmaz. Müzikseverlerin sevgisiyle ben yıllardır varım. O insanların sevgisi beni ayakta tutuyor, hiç yorgunluk hissetmiyorum.

50 yıllık sanat hayatınızda birçok kalıcı eser bıraktınız. Geçen bunca yıl size en çok neyi öğretti?

Annemin babamın iznini alarak şarkıcı olacağım diye İstanbul’a geldim. Şimdi ‘Bu ne cesaret’ diyorum. Muhtelif yerlerde çalıştım, notayı kendi kendime öğrendim. ‘Ben her türde beste yapmayı başaracağım’ demiştim ve o zamanlar pop deyimi yoktu. Türkiye’de eserlerimi okumayan sanatçı kalmadı. Bu benim için büyük bir mutluluk, büyük bir gururdur. 24 saatimin yüzde 50’si beste yapmak, farklı bir şey yapmakla geçer. Eski Selami Şahin neyse şimdi de o, değişmedim. Sanki müzik dünyasına yeni girmiş gibiyim, heyecanım hiç bitmedi. Hâlâ sahneye çıktığımda heyecanlanıyorum.



‘ÖZLEDİM'İ EŞİM DİDEM’E YAZDIM'

Bugüne kadar verdiğiniz röportajlarınızdan, söylenen bir cümleden etkilenip ölümsüz eserlere imza attığınızı öğrendik.. En son yaptığınız bestede kimden ve hangi sözlerden etkilendiniz? Hikâyesini anlatabilir misiniz?

Bazen bir arkadaşım derdini anlatıyor, üzülüyor ondan etkileniyorum. Kendimi onun yerine koyuyorum. Bazen birisini görüyorum bir daha görsem tanımam, sanki bir şey yaşamış gibi hissedip yazıyorum. İlham almadan olmaz yani.

Başarınızda hırsınızın payı var mı?

Hayatımın ilk bestesi ‘Sen Mevsimler Gibisin’, Altın Kelebek’te Yılın Bestesi ödülünü aldı. Sonra dedim ‘Batı müziği yapa cağım’ ve yaptım. Tanju Okan da okudu, Işıl Yücesoy da okudu. ‘Ağlama Demenin Ne Faydası Var’, ‘Hesabım Var’, bunlar türkü. ‘Sensiz Olmuyor’, ‘Özledim’ Türk Sanat Müziği. “Kasımpaşalıyım Eli Maşalıyım” roman, onun da söz müziği benim. Karadeniz şarkısı da yaptım, İsmail Türüt okudu. Deyin ki “Opera istiyorum”, ben yaparım.

Besteleriniz kadar hikâyeleri de ilgi çekiyor

Yaptığım bütün şarkılarda yaşanmışlıklar var. Yaşadığın an yaşatırsın, hissettiğin an hissettirirsin. Mesela yıllar önce birisiyle aynı evi paylaştım. Bir gün, ‘Selami ben teklif ediyorum, seni çok seviyorum, evlenelim’ dedi. Dedim ki ‘Sana vaat ettim mi? Hayır. Ben öyle bir şey düşünmüyorum şu an için’. ‘O zaman ben ayrılıyorum’ dedi. Arabası, her şeyi vardı. Ufak bir çantası vardı onu aldı ve gitti. 6 ay beraber benim evimde yaşamıştık. Ben o gece arkadaşlarla gezdim, ertesi gün kendime geldim, ayrıldığımı unuttum. Baktım yatakta yanımda yok. Herhalde dedim kahvaltı hazırlıyor. Adını haykırıyorum dubleks evde. Aşağıya iniyorum salona yok. Sonra dedim ki ‘Selami sende unutkanlık başladı, ayrıldınız siz, ne arıyorsun?’ Sigaramı yaktım, dedim ki ‘Ben onu sevmedim ama ona alıştım. Alışmak sevmekten daha zor geliyor.’

‘Özledim’ şarkısını kime yazdınız?

Özledim şarkısını eşim için yazdım. Bir gün İstanbul’a 2 saatlik mesafede konser verdim, saat 5 gibi eve geldim. Çocuklar küçüktü daha. Zile basıyorum açmıyor. En son kapı açıldı, yukarı çıktım. Hanıma kızdım, dedim ki ‘Yarım saattir kapıdayım, niye açmıyorsun?’ Bana şöyle bir baktı ‘Nerdeydin, orada kalsaydın’ dedi. İçeri girdim uyudum. Sabah uyanınca baktım yanımda yok. Yastığı da yok. Sanki beni terk etmiş. Yatağımın başında hep kalem kâğıt bulundururum. Kalktım ve şöyle yazdım, “Özledim teninin kokusunu özledim, özledim sımsıcak nefesini özledim, özledim sohbetini, o sesini özledim. Gelmedin göz bebeğim, can yoldaşım gelmedin”. Mutfağa inip ‘Bak sana ne yazdım’ dedim, ‘Kime yazdıysan ona oku’ dedi. Masanın üzerine koydum, kahvaltımı yaptım yukarı çıktım. Baktım yukarı geldi. ‘Aşkım’ dedi, ‘Seni affettim. Çok güzel bir dörtlü yazmışsın bunu hemen bestele’. Ben de dedim ki ‘Bak karıcığım geç kalmanın faydaları bunlar’. (Gülüyor)

‘HİÇ ROMAN VE ŞİİR OKUMADIM’

Yeni dönem Türk pop müziği şarkıları için ne düşünüyorsunuz? Sözlerin incelikten ve anlamdan yoksun olmasının müziğe etkisi ne oluyor?

Besteyi iyi yapmak önemli. Ben bütün müzikleri dinliyorum. Opera da caz da. Buradan gençlerimize başarılar diliyorum ama ne olur kalıcı bir şeyler yapsınlar. Sadece pop müzikte değil her türde, iyi melodi, iyi sözler olmadığı zaman rahatsız eder. Çocukken bir söz yazdım, biri dedi ki ‘Oğlum sen mi yazdın bunu, nereden çaldın?’ ‘Ben yazdım amca’ dedim. ‘Sana tavsiyem hiçbir şairin kitaplarını okuma. Hiçbir roman okuma. Allah sana o gücü vermiş kimsenin etkisi altında kalmaman için kendin yazacaksın, etkilenme kimseden’ dedi. Ve ben bugüne kadar hiç roman, şiir okumadım.

Kalıcılığın formülü nedir?

Yapılmamışı yapmak. Gençlerimiz başarılı ise onlarla her zaman gurur duyarım. Çünkü anneler doğurdukça yeni kabiliyetler, sesler, yazarlar çıkacaktır. Her zaman gurur duyarım. Mevsimlik eser yapmasınlar. Bir sene sonra unutuluyor. yılında ‘Boşvere Boşvere Ne Hale Geldim’ dedim, 74 yılında ‘Olmuyor’ dedim hâlâ gençler okuyor.



KURBANLAR ÇOCUK YURDUNA

Empati kurabilmek adına yazdığınız bir yazı internet sitenizde yer alıyor. Kimsesiz çocuklardan bahsediyorsunuz.. Zaman zaman ziyaretlerde bulunduğunuzu biliyoruz, bu bayram onlar için bir şeyler yapacak mısınız?

Gayet tabii. Çocuklar benim için başkadır. Geleceğimiz onlar. Okuldan önce anne baba terbiyesi çok önemli. Ben çocuklarıma annemden babamdan ne gördüysem aynı şeyi sunuyorum. Anne babamdan ‘Ulan’ kelimesini duymadım. Arkadaş gibiyiz. Ben de çocuklarımla aynı şekildeyim. Hangi yolu seçerlerse onların yanındayım.


Üç çocuğunuz var ama bu konuda çok duyarlı olduğunuz için soruyorum, hiç evlat edinmeyi düşündünüz mü?

İki oğlum, bir kızım var. Farz edelim ki çocuğum olmadı. Evlat edinirim. Kasımpaşa’da çocuk yurdu var oraya gidiyorum, iki kurban kaç liraysa ‘Allah’ım kurban niyetine kabul et’ diyorum. Niyet amele geçer. O çocuklara gidip taklit yaparım. ‘Selami Baba n’olur gitme bizimle kal’ derler. Bağış yapıyorum. Kurban eti çok var, ben o niyetle bağış yapıyorum. Terk edilmiş çocuklar, bir insan için bu kadar büyük bir ceza olur mu?

‘Çocuklarım için canımı feda ederim’

Aile sizin için ne demek?

Yalnızlık Allah’a mahsustur. Akıllı insanlar mutlu yaşar. Evlatlar anneye babaya her zaman saygılı olmalı ama anne ve babaların çocuklarını horlamaları, onları kırmaları yanlış. Onları desteklemek, arkadaş olmak çok önemli. Bir elin sesi yok, iki elin sesi var. Meyvesiz ağaç kesilip sobaya atılır.

Aileniz için neleri feda edersiniz?

Canımı bile veririm. Ben soğan ekmek yerim, onlar yeter ki mutlu olsun. Her şey çocuklarımındır. Onlar mutlu olsun diye ben canımı feda ederim. Her zaman dua ediyorum ‘Allah’ım çocuklarıma kötü bir şey olacaksa bana yönlendir, onlara kötü bir şey olmasın, onlar mutlu olsun, onlara canım kurban’ derim.

‘MUTFAKTAN ANLAMAM'

Örnek bir evliliğiniz var. Çekirdek ailenizde bayramlar nasıl geçer?

Bayram dinimizde kutsal ve bize her gün bayram. Allah’ın yarattığı bütün günlere saygı duymak lazım, hepsi de kutsal. Sabah erken kalkılır, namaz kılınır. Camiden çıkınca bayramlaşırız. Allah’a şükrediyoruz. Misafirler, aile ziyaretleri, telefon edeceğimiz kişilerle konuşuyoruz. Bazen evde olurum, bazen ekstra işim oluyor ailemle birlikte gidiyoruz. Bu bayram Antalya, Bodrum ve Kuşadası’nda konserler olacak. Ailem de gelecek.

Özel bir bayram yemeği yapılır mı evinizde?

Hanım yapıyor bazen. Mutfak işlerinden anlamam. Soğan, ekmek, zeytin benim için tamamdır. Bir dörtlüğüm var: ‘Bir gün sana gelirsem bana bir kahve pişir. İçine şeker koyma. Tebessü mün yetişir.’

Eliniz öpülür mü?

Bayramda elimi öpüyorlar ama aslında sevgi kalptedir. Onlarla arkadaş gibiyim. Sesimi yükseltemem bile. Onlar yüksek sesle konuşsalar bile ‘Tamam, oldu hallederiz’ derim. Kırılmam.

Çocuklarınıza en son ne zaman bayram harçlığı verdiniz?

Çocuklarım büyüdü her şey onların elinde. Ben harçlığımı onlardan alıyorum. Onlara canım kurban olsun.

Torun istiyor musunuz?

Hayırlısıysa nasip olsun. Evlat fındık, torun fındık içidir. İleride torunum olursa herhalde onlara ben bakarım. Dünyaya yeniden gelmiş olacağım. Hayırlısıyla büyüdü çocuklar, onlar hayatını kuracaklar. Nasıl karar verirlerse onların yanında olacağım. Bütün anne babalara aynını diliyorum.

‘BİRLİK OLALIM'

Torununuza isminiz konulsun ister miydiniz?

Şart değil illa baba ismi olacak diye. O evlat hayırlısıyla büyüsün, hayırlı evlat olsun, eli ayağı düzgün olsun. Anne baba ne isim seçerse o olur, problem yok.

Okuyucularımız için bayram mesajınız nedir?

Ben annemden babamdan öğrendiklerimi yaşıyorum. Biz Adem ile Havva’dan kardeşiz. Bizde din, dil, ırk ayrımı yok. Bütün dünya âlemin Kurban Bayramı mübarek olsun. Sevgi ve barış içinde geçsin. Kin, nefret ve savaştan hiçbir şey elde edilmiyor. ‘Birlik Olalım’ diye şarkı yazdım. Bir bedende bir can gibi olalım. Hangi dilden, dinden olursak olalım el ele, kalp kalbe olalım. Düşmanlığa son verelim.



'10 ayda ne evliliği?'

Oğlunuz Lider Bey’in İrem Derici’yle arkadaşlığı çok konuşuldu. Aile olarak bu ilişkiyi onaylamadığınız yazıldı

Lider 30 yaşını bitirdi, Emirhan 29, kızım 21’e girdi. Onlar hayatlarını kendileri kuracak. Çocuklar büyüdü, ben karışmam. Söyleyecek başka sözüm yok.

Evlenme kararı alsalar, siz baba olarak onay verir misiniz?

Ben hiç karışmam. Ya evlilik yok ki şu anda, 10 ayda ne evliliği? Arkadaşı olabilir. Küçük oğlumun da arkadaşı var, kızımın da var. Normal bunlar. Ben saygı duyuyorum bütün insanlara, kimseye karşı değilim.

Eşiniz istemiyor ama

Şimdi bir atasözü var horozu saldım çayıra, tavuğu olan düşünsün. Eşim de karışmıyor ki. Birisi öksürse kustu derler, büyütüyorlar.

HT MAGAZİN / Ebru AYAZ

Alışmak Sevmekten Zor!

Aslında pek yabancı olmadığımız hatta Ümit Besen ve Selami Şahin’den dinlediğimiz ve daha sonra birçok ismin seslendirdiği bir şarkının nakarat kısmındaki sözü ile başlayalım yazımıza. Alışmak sevmekten daha zor geliyor diyor sanatçı şarkısında.

Hepimiz birtakım alışkanlıklara sahip varlıklarız. Düşündüğümüz, söylediğimiz ve yaptığımız her şey aslında beynimizin yıllarca tekrarladığımız davranışlardan öğrendiği ve kişiliğimize kök salmış alışkanlıklarımızın birer sonucudur.

Birbirinin aynı alışkanlıklar genelde bizi ya daha ileriye götürüyor ya da hayattaki potansiyel gelişimimizin önüne geçiyor. Diğer bir deyişle, günlük alışkanlıklarımız nelerse, yaşamımızın durumu ve kalitesi de doğrudan onların bir yansıması olarak çıkıyor karşımıza. Bir insanın varlığına alışmak, her gün görmek istemek, varlığını hissetmek, var olduğunu bilmek duygusudur. Hiç beklenmeyen bir anda avuçlarınızdan kayıp gidince duyulan acı ve hüzünlü bir duygudur.

Sevmek ve bağlanmak ise çok farklı bir duygudur, varlığını ruhunda hissetmek sevmek, sevilmek duygusu sanki hiç gitmeyecek gibi onun varlığı ile yaşamaktır. ‘’+Mükemmel mi? –Hayır. – Çok mu güzel? –Hayır. +Çok mu zeki? –Hayır. +Peki, öyleyse neden o? –Bazen sadece seversin.’’ /La Fille Sur Le Pont/ Sevmek sanki o gidince her şey bitecekmiş gibi hissetmektedir.

İnsan hiç farkında olmadan alışır aslında, ancak onu kaybedince anlar yüreğinde olan kocaman bir boşluğu ve hiçlik duygusunu, bu duyguyu herkes farklı şekilde dışa vurarak belli eder. Kimi alıştığını, sevdiğini içine kapanarak gösterirken, kimi de bu duygusunu dışa vurarak gösterir. Bazı insanlar hırçınlaşırken, bazı insanlarda mutluluk pozları sergilerler. Her iki davranış şekli ile duyguları dışa vuran insanlarda biraz saçmalamaya meyillidirler. Çünkü bu iki duygu insanların kimyasını bozan durumların ortaya çıkmasını sağlar. Elindekinin kıymetini bilmeyen insanlar alıştığı kişiyi kaybedince, hayatında ki herkes gitmiş gibi hisseder. Herkesten, her şeyden kaçıp köşesine çekilmek ister.

Örneğin; Sevdiğimiz veya ilgi duyduğumuz insanı her zaman gördüğünüz mekânlardan (sokaklardan, caddelerden) geçerken sırf alışkanlıktan dönüp hepimiz bakarız, buda bir alışkanlıktır. Belki onu bir kez daha görebilme isteği, belki istem dışı bir alışkanlık, belki onu gerçekten sevdiğiniz için bunun örneklerini çoğaltabiliriz. Bu davranışlarınızın adını hiçbir şekilde koyamıyor iseniz zaten o zaman vay halinize diyebiliriz.  Alışmak mı? Sevmek mi? Diye sorulacak olursa benim fikrim alışmak, sevmekten daha ağır basan bir duygudur. Sevginin tarifi yoktur, onu en iyi gözler anlatır. Sevdiğiniz insana bir bakışınız, ona sıcacık samimi ve içten bir gülümsemeniz, onun yanında olmak istemeniz gibi çoğaltarak büyütülebilecek kocaman bir duygu yoğunluğunun toparlanmış halidir.  Alışmak ise onda gördüğünüz ve alıştığınız davranışları bir başka kişide arayıp bulamamaktır. Sevdiğiniz yâda alıştığınız insanın size yaptığı bir şakası, size tatlı, sert kızması, bir gülüşü, bir sohbeti, bir kavgasını, bir, bir diye daha birçok şey eklenebilecek, ucu açık bir şey alışkanlık, onda aradığınızı başkasında yâda başkalarında bulma çabasıdır. Fakat hiçbir zaman bir başkasında onda olan özellikleri bulamamaktır. Onunla ettiğiniz kavgaları, didişmeleri bile özlemle hatırlıyorsanız, yüzünüzde buruk ama acı bir hüzün hâkim oluyorsa, bu hala o alışkanlığınızdan vazgeçemediğinizi gösterir. Mesela sigara yâda diğer bağımlılık yapan kötü alışkanlıklar aslında sevilmez ama ondan kurtulmakta öyle ha demeye olmaz. Çünkü alışkanlık yapmıştır ve alışkanlıklar kolay kolay bırakılamaz. Bazen ne kadar direnç gösterseniz de, anlık terkedilemeyen duygulardır.
Kısacası özetleyecek olur isek her iki duygu da insana acı verir kimine göre sevmek zor, kimine göre ise alışmak zordur.

Selami Şahin

Bu madde, içeriğinin doğrulanması için daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Lütfen, daha fazla güvenilir kaynak ekleyerek bu maddenin geliştirilmesine yardımcı olunuz. Kaynak göstermeden yapılan girişler için kaynak belirtilmesi istenebilecek ya da silinebilecektir.

Selami Şahin (d. 15 Ağustos , Yayladağı, Hatay), Türk şarkıcı, aktör, besteci ve söz yazarı.


  • Alışmak sevmekten daha zor geliyor.
  • Benim en iyi dostum içkim sigaram. Onlar da terk ederdi olmasa param.
  • Tesadüf eseri geldik dünyaya, bu sırrı çözebilmek büyük mesele. Gözle görmek hüner değildir, kalple görebilmek asıl mesele. Kulaklarla duymak mühim değildir, ruhen duyabilmek büyük mesele. Ölümden öteye başka yol var mı? Onu bilebilmek asıl mesele.
  • Doğarken ağlatırsın kader yazdıran dünya. Bir defa gülmek için candan bezdiren dünya.

Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor Sözlerini Kim Yazdı ve Beste Kimin Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor Sözleri

Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor Sözleri
Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor Şarkısını Kim Yazdı Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor Şarkısını Kim Besteledi

Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor şarkısının söz ve bestesi Selami Şahin imzasını taşımaktadır.
Şarkıyı Selami Şahin dışında Ümit Besen gibi profesyonel sanatçılar ile amatör ses sanatçıları tarafındanda yorumlanmıştır.
Alıştım Sana Bir Tanem ismi ilede anılan şarkı Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor, bu sıralar ses yarışmalarında yarışmacıların seslendirmekte tercih ettikleri şarkılar arasında yer alıyor.

Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor Sözleri:
Alıştım sana bir tanem
Alıştım her gün görmeye
Bir nefes gibi muhtacım
Sevilmeye sevmeye

Her sabah uyandığımda
Seni bulurdum yanımda
Yokluğun bir zehir gibi
Dolaşıyor kanımda

Alışmak sevmekten daha zor geliyor
Alışmak bir yara bağrımda kanıyor

Sen yoksun kollarım boşluğu sarıyor
Alıştım bir tanem alıştım sana

Alıştım sana bir tanem
Yokluğuna dayanamam
İnan sensiz kaderimle
Tek başına savaşamam

Ben seninle varolmuşum
Ben seninle bir sarhoşum
Sen yanımda olmayınca
Gayesizim bomboşum

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir