Almancada Ayrılabilen Fiiller
Almancada ayrılabilen fiil konusu Trennbare Verben başlığı altında anlatılır ve en çok ihtiyaç duyulan bir konudur. Cümle içinde kullanılırken ayrılabilen fiiller iki kategoriye ayrılır. Ayrılabilen fiiller önüne bazı ekler alır. Bu durumda fiilin farklı bir anlama kaymasına neden olur. Vor, weg, los, aus, auf, an, ab gibi ekler bahsi geçen ve fiilin önüne gelen ekler arasındadır.
Ayrılabilen fiillere bazı örnekler şöyledir;
Kilo vermek- Abnehmen
Birini bir yerden almak- Abholen
Aramak- Anrufen
Başlamak- Anfangen
Dikkat etmek- Aufpassen
Kapatmak- Ausmachen
Almanca Fiil Çekimleri Konu Anlatımı
Almanca fiil çekimleri özneye göre yapılır. Almancada fiilin sonuna gelen en eki mastar eki olarak bilinmektedir. Örneğin gehen kelimesi gitmek demektir. Bu fiilin kök hali en mastar ekini attığımızda geh olan hecedir. Fiil çekimleri her özne için ayrı ayrı yapılmaktadır.
Geniş zamanı düşündüğümüzde sehen fiili öznelere göre şöyle çekimli hale getirilir;
Ich sehe eine Frau.
Du siehst eine Frau.
Er sieht eine Frau.
Wir sehen eine Frau.
Sie sehen eine Frau.
Ihr sieht eine Frau.
Aşağıdaki örnekte fiilin mastar hali, geçmiş zaman hali ve esas fiil hallerini Türkçe anlamlarıyla görebilirsiniz;
Başlamak- Esas Fiil: Angefangen, Geçmiş Zaman: Fing an, Mastar Hali: Anfangen
Düzeltmek- Esas Fiil: Aufgeräumt, Geçmiş Zaman: Räumte auf, Mastar Hali: Aufräumen
seafoodplus.info: olmak
Ich bin glücklich. (Mutluyum.)
2. haben: sahip olmak
Ich habe eine Katze. (Bir kedim var.)
3. kommen: gelmek
Er ist gestern gekommen. (O dün geldi.)
4. gehen: gitmek
Ich gehe nach Hause. (Eve gidiyorum.)
5. fliegen: uçmak
Ich fliege morgen in die Schweiz. (Yarın İsviçre’ye gideceğim.)
6. fahren: sürmek
Meine Mutter fährt mit dem Zug zur Arbeit. (Annem işe tren ile gidiyor.)
7. anrufen: aramak
Gestern hat er dich angerufen. (O seni dün aradı.)
8. finden: bulmak
Ich kann nicht meine Schlüssel finden. (Anahtarlarımı bulamıyorum.)
9. essen: yemek
Ich esse keinen Fisch. (Balık yemem.)
trinken: içmek
Ich trinke gern Milch. (Süt içmeyi severim.)
aufräumen: toplamak
Räum bitte heute dein Zimmer auf! (Lütfen bugün odanı topla!)
putzen: temizlemek
Meine Schwester hat heute ihre Wohnung geputzt. (Kız kardeşim bugün evini temizledi.)
arbeiten: çalışmak
Ich muss am Wochenende arbeiten. (Hafta sonu çalışmam gerek.)
lernen: öğrenmek
Ich lerne Deutsch. (Almanca öğreniyorum.)
studieren: okumak
Ich studiere Deutsch. (Almanca okuyorum.)
lesen: okumak
Ich lese gern Krimis. (Polisiye okumayı severim.)
hören: duymak
Ich höre Radio, während ich arbeite. (Çalışırken radyo dinlerim.)
schlafen: uyumak
Gestern habe ich gut geschlafen. (Dün iyi uyudum.)
kochen: pişirmek
Ich koche gesundes Essen. (Sağlıklı yemekler pişiririm.)
backen: pişirmek
Ich koche jede Woche einen Kuchen. (Her hafta bir kek pişiririm.)
spielen: oynamak
Ich spiele Klavier. (Piyano çalıyorum.)
sprechen: konuşmak
Ich muss heute mit meinem Chef sprechen. (Bugün şefim ile konuşmam gerek.)
waschen: yıkamak
Die Wäsche wird gewaschen. (Çamaşırlar yıkanıyor.)
spülen: yıkamak
Mein Vater spült das Geschirr. (Babam bulaşıkları yıkıyor.)
brauchen: ihtiyacı olmak
Ich brauche einen Computer. (Bilgisayara ihtiyacım var.)