almanyada öğretmen olmak / Almanya’da Öğretmenlerin Eğitimi ve Günlük Yaşamı

Almanyada Öğretmen Olmak

almanyada öğretmen olmak

İngilizce öğretmek, kendi ülkenizi terk etmenin ve başka bir ülkede yaşamanın birçok yolundan biri haline geldi. Almanya'da ister ülke içinde ister online olarak nasıl İngilizce öğretebileceğinizi öğrenmek için buradaysanız, hayalinizi gerçekleştirmeye bir adım daha yakınsınız.

Almanya fantastik bir ülke, inanılmaz kültürel cazibe merkezleri, zengin tarihi, nefes kesici manzaraları ve çarpıcı mimariyle dolup taşan canlı şehirleri olan bir turizm merkezidir.

Almanya'da dil öğretmeni olarak yaşamak ve çalışmak, ziyaret edebileceğiniz diğer büyüleyici Avrupa ülkeleriyle çevrili olduğu göz önüne alındığında, adil bir maaş, ülkenin refah sistemine erişim ve çok sayıda seyahat fırsatı sağladığı için bir rüyanın gerçekleşmesidir. vizen.

gezi yazarı olarak, yaptığım birçok şeyden biri, sadece herhangi bir yere değil, hayalimdeki ülkeye seyahat etmemi gerektiren işler aramak. Biraz araştırma yaptım ve diğer seyahat yazarlarının podcast'lerini dinledim ve bunların çoğu, keşfetmek istedikleri ülkede dil öğretmeni olmak için başvurarak işe başladılar.

Göçebe veya gezi yazarı olmayabilirsiniz; Muhtemelen sadece bir iş istiyorsun, ama bu, bu makaleden muaf olduğun anlamına gelmez, çünkü Almanya'da çok fazla güçlük çekmeden İngilizce öğretmenin çeşitli yollarını öğrenebilirsin.

İş fırsatlarının kavşağındayken, kendime sorduğum birçok sorudan biri, neden belirli bir iş bulmak istediğim ve bunun benim için ne olduğudur. Almanya'da İngilizce öğretmeni olmak veya Avrupa'da başka herhangi bir ülke kolay değil, özellikle de AB vatandaşı değilseniz. Ama bir kez elde ettiğinizde kesinlikle keyif alacağınız bir fırsat.

İyi haber şu ki anadili İngilizce olan kişiler için çok sayıda iş mevcuttur bütün dünyada. Başvuracak birini asla bulamayacaksınız çünkü dünya hiç olmadığı kadar birbirine bağlı ve İngilizce konuşulmayan ülkelerde her zaman İngilizce öğretmenlerine ihtiyaç olacak.

Örneğin, tonlarca fırsat var Japonya'da İngilizce öğretmekve bir Kore'de İngilizce öğretmenlerine yüksek talep ve ayrıca Tayland'da. 

Lafı fazla uzatmadan Almanya'da İngilizce öğretmek için ihtiyacınız olan şartlara bir göz atalım.

Almanya'da İngilizce Öğretmeni Olmak İçin Gereksinimler

Almanya'nın sunabileceği çok şey var ama özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, İsrail, Japonya, Yeni Zelanda, İsviçre ve/veya Kore Cumhuriyeti vatandaşı değilseniz, girmek her zaman kolay değildir. Bu ülkelerden birinin vatandaşıysanız, Alman Oturma İzni almaya hak kazanırsınız.

Genel olarak, Almanya'da İngilizce öğretmeni olmak için gereken şartlar aşağıdadır.

  • Lisans derecesi tercih edilir ancak gerekli değildir
  • Önceki öğretim deneyimi de tercih edilir ancak evrensel olarak gerekli değildir
  • Süresi dolmadan en az 6 ay önce geçerli bir pasaport
  • TEFL sertifikası. Bu makaleye bakın derecesi olmadan nasıl elde edebileceğiniz için.
  • Çalışma vizesi
  • Ana dili İngilizce olan öğretmenin statüsü (genellikle tercih edilen ancak evrensel bir gereklilik değil, genel olarak Birleşik Krallık, İrlanda, Güney Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada ve ABD pasaportu sahipleri olarak tanımlanır)

Almanya'da İngilizce nasıl öğretilir?

Almanya'da İngilizce Nasıl Öğretilir?

Almanya'da İngilizce öğretme fırsatını başarılı bir şekilde güvence altına almak için izlenecek tüm adımlar.

  1. senin Araştırma Do
  2. Çevrimiçi İş Ara
  3. Kimlik Bilgilerinizi Hazırlayın
  4. Başvurularınızı Gönderin
  5. Mülakat için hazırlanın
  6. Vizenizi Sıralayın
  7. Para Biriktirin
  8. Almanya'ya seyahat
  9. Alman Oturma İzni Alın
  10. Almanya'da İngilizce Öğretmeye Başlayın

1. Araştırmanızı Yapın

Buraya gelerek yaptığınız gibi, bu konu hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi toplamanız çok önemlidir. Bu, Almanya'daki öğretmenlik pozisyonlarına başvurmadan önce ilgili süreçleri ve yapmanız gereken diğer her şeyi keşfetmenize yardımcı olacaktır.

2. Çevrimiçi İş Arayın

Almanya'da İngilizce öğretmek için bir sonraki adım, çevrimiçi iş fırsatlarını aramaktır. Aramanıza, halka açık Alman iş sitelerini ve işe alım web sitelerini kontrol ederek, ajansları dolaşarak ve Almanya'daki şirketlerle doğrudan iletişime geçerek başlamalısınız.

Kontrol edebileceğiniz diğer bazı web siteleri şunlardır:

seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info

3. Kimlik Bilgilerinizi Hazırlayın

Almanya'da seçtiğiniz öğretmenlik pozisyonuna başvurmak için bazı belgeler sunmanız istenecektir. Sürecin sizin için sorunsuz işlemesi için bu belgeleri önceden hazır bulundurmanız önemlidir.

İhtiyaç duyacağınız belgelerden bazıları şunlardır:

  • Özgeçmişiniz
  • Eğitim Sertifikalarınız
  • Deneyim Kanıtı
  • İşveren Görüşleri

4. Başvurularınızı Gönderin

İlginizi çeken işleri bulduktan ve gerekli tüm belgeleri topladıktan sonraki adım, başvurulara başlamaktır.

Avustralya, İsrail, Japonya, Kanada, Kore Cumhuriyeti, Yeni Zelanda, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı ve vizesiz giriş ayrıcalıklarına sahip Amerika Birleşik Devletleri vatandaşları, Almanya'ya seyahat ederek şanslarını ikiye katlayabilir ve şahsen başvuruda bulunmak.

5. Mülakat için Hazırlanın

Bir işe başvurduktan sonraki adım bir görüşmedir. Bazı işverenler, başvuranlarla çevrimiçi bire bir görüşme yapmak ister ve bu, kendinizi mümkün olduğunca çok satma şansınızdır. İşvereninize bu pozisyon için neden uygun olduğunuzu açıklayın. Cesur ve kendinden emin olmayı unutma.

Ancak, yalnızca yüz yüze görüşmeler mevcutsa, İş Arayan vizesine başvurmakve görüşmeye katılın. İşe alındıysanız, kendi ülkenize dönmeli ve çalışma vizesi alma sürecini başlatmalısınız.

6. Vizenizi Sıralayın

Daha önce de belirtildiği gibi, Almanya'ya vizesiz giriş yapan ülkelerden birinin vatandaşı olan adayların Almanya'da çalışmak için sadece oturma iznine ihtiyacı olacak, aksi takdirde çalışma vizesine başvurmanız gerekecektir. Devam etmek için aşağıdaki belgelere sahip olmanız gerekir:

  • Başvuru formları
  • İşvereninizden bir iş teklifi
  • Öngörülen Gelir
  • İki Pasaport Fotoğrafı
  • Ulusal Pasaport
  • İkametgah Kanıtı
  • Sağlık sigortasını
  • Akademik niteliklerinizi ve iş deneyiminizi detaylandıran bir özgeçmiş
  • Yeterlilik Kanıtı
  • Kalışınızın tam amacını ve süresini açıklayan bir ön yazı
  • Temiz bir adli sicil kaydının kanıtı
  • Ödenen vize ücretinin kanıtı. Almanya uzun süreli vize için vize ücreti 75 € 'dur.
  • Bilgilerin Doğruluğu Beyanı.

Bu belgeler, ülkenizdeki Alman büyükelçiliğinde yapılan görüşme ile birlikte vize başvuru sürecinin kritik parçalarıdır. Ve göre almanya vize sitesiAlmanya Çalışma vizesi için adım adım başvuru süreci aşağıdaki gibidir:

  • Almanya'da bir iş teklifi alın.
  • Uzun süreli konaklamalar için Almanya'ya vizeye ihtiyacınız olup olmadığını kontrol edin.
  • Vize başvurunuzu nereye göndermeniz gerektiğini öğrenin.
  • Gerekli tüm belgeleri talimatlara göre toplayın.
  • Vize görüşmesi için randevu alın.
  • Almanya İstihdam Çalışması vize ücretini ödeyin.
  • Röportaja katılın.
  • Vize başvurunuzla ilgili bir yanıt bekleyin.

Almanya uzun süreli çalışma vizesinin işlem süresi, başvuru tarihinden itibaren bir ile üç ay arasında değişebilir.

7. Para Biriktirin

Yurtdışında öğretmenlik pozisyonuna başvuran herkesin bir miktar para biriktirmiş olması gerekir; sonuçta, seyahat masrafları kendilerini karşılamayacak. Ancak, bu her zaman böyle değildir; bazı ülkeler, girmeden önce banka hesabınızda belirli bir miktar para olmasını isteyecektir. Bu, maaş çekleriniz gelene kadar Almanya'da geçiminizi sağlayabileceğinizi göstermek içindir. Aldığınız vize türü ne olursa olsun ülkeye en az 3, – 4, USD ile gelmeniz tavsiye edilir.

8. Almanya'ya Seyahat

Vize başvurunuz onaylanırsa bir sonraki adım seyahat etmektir. Bu bölüm için özel bir kılavuz yoktur; Ancak seyahate çıkmadan önce bir daire bulmanız gerektiğini bilmelisiniz. Ya kendinize ait bir yer bulana kadar çömelebileceğiniz biri var ya da gelmeden önce bir daire bulmanıza yardımcı olması için bir acente kiralıyorsunuz.

9. Alman Oturma İzni Alın

Almanya'ya geldikten sonra yapılacak bir sonraki şey, bir Alman oturma izni almaktır. Bunun için Almanya'daki en yakın Yabancılar Dairesi'ne gitmeli, randevu almalı ve mülakata gitmelisiniz.

Mülakat sırasında aşağıdaki belgeleri sunmanız istenecektir:

  • Ulusal geçerli pasaportunuz.
  • Oturma İzni Başvuru Formu.
  • İki adet vesikalık fotoğraf
  • Temiz adli sicil kaydı raporu.
  • Alman Dilinin Kanıtı.
  • Sağlık Sigortası Onayı.
  • İş Teklifi Kanıtı.

Almanya'da oturma izniniz yalnızca çalıştığınız süre boyunca geçerlidir. İstihdam durumunuzun korunması şartıyla uzatmayı seçebilirsiniz.

Almanya'da İngilizce Öğretmeye Başlayın

Ülkeye yerleştikten sonra, bir sonraki şey nihayet işinize başlamaktır. Almanya'da İngilizce öğretmeye başlamadan önce kendinize biraz zaman ayırmanız gerekebilir.

Sonuç

Şimdiye kadar bu yolculuğa nasıl başlayacağınız konusunda iyi bir fikriniz olmalı. Başvuru yaptıktan sonra Almanya'da İngilizce öğretmek garanti edilmese de, kursta kalmanız ve ister iş ister vize için daha fazla başvuru göndermeye devam etmeniz önerilir, çünkü hangisinin sizin için tıklayacağını asla bilemezsiniz.

İyi şanslar!

Almanya'da İngilizce Öğretin – SSS

Almanya'da İngilizce öğretmenleri ne kadar kazanıyor?

Ortalama olarak, Almanya'daki İngilizce öğretmenleri ayda 1, ila 2, USD arasında kazanabilir. Ayrıca özel veya çevrimiçi ders vererek daha fazla para kazanabilirler.

Almanya'da İngilizce öğretmenleri aranıyor mu?

Evet, İngilizce öğretmenlerine Almanya'da çok talep var. Ve en yoğun işe alım ayları Eylül/Ekim ve Ocak'tır.

Almanya'da İngilizce öğretmek için bir dereceye ihtiyacım var mı?

Hayır, Almanya'da İngilizce öğretmek için bir derece gerekli değildir, ancak çok fazla rekabet varsa tercih edilir. TEFL sertifikası ise olmazsa olmazlardandır.

Almanya'da İngilizce öğretmek için Almanca bilmem gerekir mi?

Hayır, Almanya'da İngilizce öğretmek için Almanca bilmenize gerek yok, ancak Almanca bilmek size diğer adaylara göre avantaj sağlayabilir.

Öneriler

Türkiye, bölgesinin ve dünyanın önemli ülkelerinden biri olma yolunda yükselişe devam ederken Türkçe de gerek bölgesinde gerekse de dünyada öğrenilme zorunluluğu ve gerekliliği artan önemli dillerin başında yer almaktadır. En geniş coğrafyada en çok kişi tarafından konuşulan dillerden biri olan Türkçenin öğretim tarihçesi, yüzyıla dayansa da yüzyılın sonlarında (’ların başında) Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucu “Büyük Öğrenci Projesi” ile Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Araştırmalar ivme kazanmış; kardeş, soydaş ve akraba topluluklara Türkçenin ortak dil olarak kullanılmasına katkıda bulunmak, kültür birliği sağlamak ve Türkiye dostu genç bir nesil yetiştirmek amacıyla yapılan çalışmalar genişletilerek günümüze kadar gelinmiştir. YABANCILARA TÜRKÇE Günümüzde ise Türkçe, artık dünyanın çok farklı ülkelerinde öğretilen, dünyanın farklı milletleri tarafından öğrenilmek istenen bir dildir. Elinizdeki kitap, bir dünya dili olan Türkçenin Uluslararası Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Kongresi/International Congress of Teaching Turkish as a Foreign Language (ICOTFL) adıyla Almanya’da ikincisi düzenlenen uluslararası kongresinin Türkçe olarak sunulan bildiri metinlerinden oluşmaktadır. ÖĞRETİMİ ÜZERİNE Türkiye Cumhuriyeti; Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Türk Dil Kurumu gibi kurumlarının gayretleriyle Türkçenin ARAŞTIRMALAR yabancılara öğretimini önemserken üniversiteleriyle de konunun akademik araştırmalarla desteklenmesinin önünü açmıştır.  Editörler: Sakarya Üniversitesi olarak da böyle bir çalışmanın alana katkı sağlayacağını düşünerek Türkçenin yabancılara öğretimi konusunda daha nice çalışmaların Doç. Dr. Alpaslan OKUR ve araştırmaların artacağını umut ediyoruz. Yrd. Doç. Dr. Bekir İNCE Bu tür çalışmalar arttıkça da Türkiye Cumhuriyeti’nin vizyonuna uygun, Prof. Dr. İsmail GÜLEÇ nitelikli yabancı yükseköğretim öğrencileriyle daha nitelikli bir Türkçe öğretimi ve böylece Türkçenin bilim dili olma yolunda hak ettiği yere ulaşacağını temenni ediyoruz. Bu kitabın içeriği, Mayıs tarihlerinde Almanya’da düzenlenen “Uluslararası Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Kongresi” bildiri metinlerinden oluşmaktadır. ISBN: Sakarya Üniversitesi Türk Dili Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yayınları DESTEKLEYEN KURULUŞLAR DÜZENLEME KURULU Prof. Dr. İsmail GÜLEÇ İstanbul Medeniyet Üniversitesi Prof. Dr. Cemal YILDIZ Berlin Eğitim Müşaviri Prof. Dr. Şeref ATEŞ Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. İlyas ÖZTÜRK SAÜ Çeviribilim Bölümü Doç. Dr. Alpaslan OKUR Sakarya Üniversitesi TÖMER Müdürü Yard. Doç. Dr. Bekir İNCE SAÜ Türkçe Eğitimi Bölümü Yard. Doç. Dr. Şaban KÖKTÜRK SAÜ Çeviribilim Bölümü/Yunus Emre Enstitüsü BİLİM KURULU Prof. Dr. Mehmet Ali AKINCI Rouen University/FRANSA Prof. Dr. Şeref ATEŞ Institute of Yunus Emre/TÜRKİYE Prof. Dr. Fabrice BARTHELEMY Université de Franche-Comté/FRANSA Prof. Dr. Irmtraud BEHR Université Sorbonne Nouvelle – Paris 3/FRANSA Prof. Dr. Yılmaz DAŞCIOĞLU Sakarya Üniversitesi/TÜRKİYE Prof. Dr. Hayati DEVELİ İstanbul Üniversitesi-Yüksek Öğretim Kurumu/TÜRKİYE Prof. Dr. İsmail GÜLEÇ İstanbul Medeniyet Üniversitesi/TÜRKİYE Prof. Dr. Abdurrahman GÜZEL Başkent Üniversitesi/TÜRKİYE Prof. Dr. Nazım İBRAHİM Metodiy University/MAKEDONYA Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN Türk Dil Kurumu/TÜRKİYE Prof. Dr. Firdevs KARAHAN Sakarya Üniversitesi/TÜRKİYE Prof. Dr. Marie-Françoise MELMOUX-MONTAUBIN Université de Picardie/FRANSA Prof. Dr. Murat ÖZBAY Gazi Üniversitesi/TÜRKİYE Prof. Dr. İlyas ÖZTÜRK Sakarya Üniversitesi/TÜRKİYE Prof. Dr. Katrin SAKS Tartu University/ESTONYA Prof. Dr. Suat UNGAN Karadeniz Teknik Üniversitesi/TÜRKİYE Prof. Dr. Cemal YILDIZ Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri/ALMANYA Prof. Dr. Taisir Subhi YAMIN University of ULM/ALMANYA Prof. em. Éva Á. Csató JOHANSON Uppsala University/İSVEÇ Assoc. Prof. Dr. Alpaslan OKUR Sakarya Üniversitesi/TÜRKİYE Assoc. Prof. Dr. Xhemile Abdiu Tiran University/ARNAVUTLUK Assoc. Prof. Dr. Spartak Kadiu Tiran University/ARNAVUTLUK Assist. Prof. Dr. Bekir İNCE Sakarya Üniversitesi/TÜRKİYE Assist. Prof. Dr. Abdulhalim İNAM Karabük Üniversitesi/TÜRKİYE Dr. Sevim İNAL Glasgow University/İSKOÇYA Florence LEFEUVRE Université Sorbonne Nouvelle – Paris 3/FRANSA SEKRETARYA Neslihan Demiriz Arş. Gör. Aysun Eroğlu Arş. Gör. Safa Eroğlu Arş. Gör. Rabia Gürbüz Arş. Gör. Murat Topal ÖNSÖZ T ürkçe, Dünya’nın en köklü dillerinden biri olup aynı zamanda en geniş coğrafyada en fazla nüfus ta- rafından da konuşulan dillerden biridir. Özellikle son 15 yılda, Türkiye’nin gerek bölgede gerekse de Dünya sathında itibarının artması, bir güç haline gelmesi, Türkçenin ve Türkçe öğrenmenin önemini daha da arttırmıştır. Dünyanın farklı ülkelerinden Türk üniversitelerine öğrenim görmek için taleplerin artması sonucunda pek çok Türk üniversitelerinde yabancıların Türkçe öğrenmesi işlevini yerine getiren Türkçe öğretim mer- kezlerinin (TÖMER/DİLMER) açılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışındaki öğrencilerin Türk Üni- versitelerinde öğrenim görmelerini teşvik etmek için Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı aracılığıyla “Türkiye Burslusu” olarak bu öğrencileri desteklemesi, Yunus Emre Enstitüsü’nün sayısı her geçen yıl artan yurtdışındaki merkezlerini açarak buralarda Türkçeyi öğretmeleri ve Türk kültürünü ta- nıtma çalışmaları Türkçenin bir dünya dili olma yolundaki çalışmaların göstergesidir. Diğer yandan, Türkiye üniversitelerinde “Yabancılara Türkçe Öğretimi” alanının bir disiplin alanı ola- rak lisansüstü programların açılması da bu alanın akademik anlamda ilerlediğinin göstergesidir. Sakarya Üniversitesi olarak, böyle özel ve gelişmekte olan bir alana yönelik akademik etkinlikleri art- tırmak hedefiyle çıktığımız yolda, yılından itibaren “Uluslararası Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Kongresi/International Congress of Teaching Turkish as a Foreign Language (ICOTFL)” adıyla her yıl düzenli olarak farklı bir ülkede konferans düzenleme kararı aldık ve ilkini Belçika’da ger- çekleştirdik. İkincisini ise yılında Almanya’da gerçekleştirdik. İlk konferansa, bu alana yoğun ilgi duyan akademisyen ve uzmanların sayısı; ikinci konferansta katlanarak artmış, bu alanın akademik çev- rede de gelişiminin göstergesi olmuştur. Bütün bu faaliyetleri yaparken yalnız olmadığımızı, birçok kişi ve Kurumlardan destek aldığımızı da belirtmek isteriz. En büyük destek elbette bu alana akademik anlamda gönül vermiş Türkçe sevdalılarıdır. Konferansları düzenlediğimiz ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları da önemli destekçilerimizden biridir. Ayrıca, her iki konferansta Yunus Emre Enstitüsü ve Türk Dil Kurumunun da destekleri göz ardı edile- mez. Desteklerini bizlerden esirgemeyen kişi ve Kuruluşlara ve yöneticilerine bir kez daha teşekkür ederiz. Elinizdeki kitap, Almanya’da ikincisini gerçekleştirdiğimiz konferansımızın Türkçe olarak yazılmış bildiri metinlerinden bir kısmını temsil etmektedir. Bir kısmı ise İngilizce olan metinlerden oluşmakta ve ayrı bir yayın olarak yayınlanacaktır/yayınlanmıştır. Kitabın ve içindeki bilgilerin/bildirilerin alana katkı sağlamasını temenni ederek yeni yayınlarla kar- şınıza çıkmayı temenni ederiz. ICOTFL Düzenleme Kurulu adına Doç. Dr. Alpaslan OKUR 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ KONGRE AÇILIŞ KONUŞMALARI BİLDİRİ METİNLERİ SÖZ VARLIĞINI TESPİT VE GELİŞTİRME PROJESİ (POSTER SUNUM) Murad Ali CEHRİ YURT DIŞINDAKİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLERİNİN UZAKTAN EĞİTİME YÖNELİK HAZIR BULUNUŞLUKLARININ (UEYHB) DEĞİŞİMİ Arş.Gör. Burçin HAMUTOĞLU, Doç. Dr. Mehmet Barış HORZUM, Doç. Dr. Alpaslan OKUR ALMANYA’DAKİ TÜRK ÖĞRETMENLERİN BU ÜLKEDE VERDİKLERİ TÜRKÇE VE TÜRK KÜLTÜRÜ DERSİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ VE KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR Prof. Dr. Cemal YILDIZ Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR TÜRKÇE İÇİN ‘KENDİ KENDİNE DERLEM PLATFORMU’NUN (KKDP) İNTERNET TABANLI TÜRKÇE YETERLİK SINAVI (İTS) YAZMA BECERESİ MODÜLÜNE EKLEMLENMESİ VE YAZMA HATALARININ BELİRLENMESİ TEMELİNDE ÖĞRENİCİ DERLEMİ ALTYAPISI Doç. Dr. Bülent ÖZKAN TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİNDE KULLANILAN ORTA DÜZEY (B1, B2) DERS KİTAPLARINDA KELİME ÖĞRETİMİ: GAZİ ÜNİVERSİTESİ TÖMER ÖRNEĞİ Doç. Dr. İhsan KALENDEROĞLU TÜRKÇE VE TÜRK KÜLTÜRÜ DERSLERİ İLE İLGİLİ VELİ GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ (FRANSA/NANCY ÖRNEĞİ) Gülsüm ÖZEROL YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE KULLANILAN DERS KİTAPLARININ BİÇİMSEL ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. İsmail Güleç Dr. Engin ÖMEROĞLU TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİNDE KULLANILAN DERS KİTAPLARINI DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ Arş. Gör. Hatice YURTSEVEN YILMAZ Arş. Gör. Demet GÜLÇİÇEK ESEN YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE VE ANA DİL TÜRKÇE DERS KİTAPLARINDA ÖĞRENME STRATEJİLERİNİN İNCELENMESİ Okt. Burcu HARPUTOĞLU ALMANYA VE TAYVAN’DA YABANCI DİL TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE KULLANILAN DERS KİTAPLARININ GÖREV ODAKLI ÖĞRETİME GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI Doç. Dr. Dursun KÖSE Okt. Ergün ÖZSOY ÖNEM VE ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN LÂTİNCE İLE OSMANLI TÜRKÇESİNİN BENZERLİKLERİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ULUCAN 7 TÜRKÇENİN ENTEGRASYON DİLİ OLARAK ÖĞRETİLMESİNE DAİR BULGULAR Prof. Dr. Murat DEMİRKAN Naci Serhat BAŞKAN KAŞGARLI MAHMUT’UN ARAPLARA TÜRKÇE ÖĞRETMEK AMACIYLA YAZDIĞI DİVÂNU LÜGATİ’T-TÜRK ADLI ESERİNİN GÜNÜMÜZ SÖZLÜKLERİ VE DİLBİLGİSİ KİTAPLARIYLA YÖNTEMBİLİMSEL AÇIDAN KARŞILAŞTIRILMASI Yrd. Doç. Dr. Murat ÖZCAN Yrd. Doç. Dr. Murat DEMİR Öğr. Gör. Gürkan DAĞBAŞI TÜRKÇE EĞİTİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN “YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ” HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ Yrd. Doç. Dr. Hümeyra ÖZDEMİR EREM Doç. Dr. İlhan ERDEM YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ KİP VE ZAMAN ANLAYIŞI DEĞERLENDİRMELERİ VE ÖNERİLERİ Yrd. Doç. Dr. Celile Eren ÖKTEN Doç. Dr. Helene Sanuner-LEROY AFRİKA SAHRAALTI İSLAM COĞRAFYASINDA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ VE DİL POLİTİKASI Okt. Alaattin ÖZYER Arş.Gör. Kübra KARAKAYA ÖZYER TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLARA YÖNELİK BİR DEĞERLENDİRME: PASSAU ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Sabriye KARATAŞ DEMİRTAŞ Ebru KARATAŞ ACER ALMANYA’DA TÜRKÇE ANA DİLİ DERSLERİNDE SÖZCÜK ÖĞRETİMİ VE SÖZLÜK KULLANIMI Salih SULAK FİZİKSEL-DUYGUSAL-KÜLTÜREL YÖNTEME GÖRE YABANCILAR İÇİN TÜRKÇE DERS KİTAPLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Derya SARIŞIK Ezgi DUMAN KAYA TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK EĞİTİMİNDE DİJİTAL ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Öğr. Gör. Dr. Volkan KANBUROĞLU Arş. Gör. Ahmet AYCAN YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ DERS/ÇALIŞMA KİTAPLARININ KÜLTÜRLERARASI DENEYİM BAĞLAMINDA İNCELENMESİ Arş. Gör. Demet GÜLÇİÇEK ESEN Arş. Gör. Hatice YURTSEVEN YILMAZ TÜRKÇEYİ YABANCI DİL OLARAK ÖĞRENENLERİN YAZMA KAYGILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ (ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ) Prof. Dr. Muammer NURLU Arş. Gör. Türkan GÜLER ARI YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE B2 (SINIRLI BAĞIMSIZ KULLANICISI) YARATICI YAZMA BECERİLERİNE YÖNELİK BİR İZLENCE ÖNERİSİ Yasemin KÖKSAL Doç. Dr. Arif SARIÇOBAN ÇİZGİ FİLMLER ARACILIĞIYLA TÜRK SOYLULARA TÜRKÇE VE DEĞER ÖĞRETİMİ Yrd. Doç. Dr. Yasin Mahmut YAKAR Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan YILMAZ KÜLTÜREL ETKİLEŞİM BAĞLAMINDA YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE REKLAM FİLMLERİ İLE EMİR KİPİNİN ANLATIMI Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Esra YILMAZ TÜRKÇENİN ALMAN EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ BERLİN’DE SUNULAN TÜRKÇE DERSLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME Prof. Dr. Cemal YILDIZ Okt. Reyhan THOMAS FOTOĞRAFLAR 8 ALMANYA’DAKİ TÜRK ÖĞRETMENLERİN BU ÜLKEDE VERDİKLERİ TÜRKÇE VE TÜRK KÜLTÜRÜ DERSİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ VE K ARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR Prof. Dr. Cemal YILDIZ* Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR** ÖZ: Almanya Federal Cumhuriyeti’nde Türkçe ve Türk Kültürü Dersi öğretmeni sayısı öğ- retim yılı itibarı ile kişidir. Bunların bir kısmı Alman yerel makamları tarafından mahalden, bir kısmı da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye’de görev yapan öğretmenler arasından seçilen öğretmenler- den oluşmaktadır. MEB tarafından Almanya’da Türkçe ve Türk Kültürü Dersi vermek üzere görevlendiri- len öğretmen sayısı kişidir. Gerek Türkiye’den gönderilen, gerekse Almanya’da mahalden atanan öğ- retmenler bir dizi sorunla baş edebilmek zorundadır. Bu çalışmada araştırmanın evrenini oluşturan ve bu ülkede görevli Türkçe ve Türk kültürü dersi öğretmeni içinde örneklem grubu olarak alınan ki- şiye gönderilen ve açık uçlu üç ana sorudan oluşan anketten geri dönen anket değerlendirilmiştir. So- runlar ağırlıklı olarak velilerin ve öğrencilerin derse karşı ilgisizliği, görev yapılan okullardaki fiziki alt- yapının yetersizliği ve okul yönetimlerinin Türk öğretmenleri ile işbirliği konusundaki isteksizliği, öğretim materyallerinin yetersizliği gibi alanlarda gözlenmektedir. Anahtar Sözcükler: Almanya, Anadili Eğitimi, Türkçe ve Türk Kültürü, Köken dili GİRİŞ Anadolu Üniversitesi Yurt Dışı Türkler Uygulama ve Araştırma Merkezi ile T.C. Berlin Eğitim Mü- şavirliği tarafından hazırlanan bu çalışmada, Almanya’da yaşayan T.C. vatandaşlarına ve Türk kökenlilere verilen Türkçe ve Türk Kültürü dersi öğretmenlerine yönelik olarak bir alan araştırması yapılmıştır. Araş- tırma kapsamında Almanya’daki Türk öğretmenlerin Almanya’da verdikleri bu dersin uygulanmasına iliş- kin görüşleri ve karşılaştıkları sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Almanya’daki Türk nüfusunun artışı Türkiye ile Almanya arasında yılında imzalanan iş gücü anlaşmasından sonra olmuştur (Yıldız 7). Ülkedeki Türk nüfusu zaman içinde göçler ve bu ülkede doğan ikinci, üçüncü ve dördüncü kuşak çocuklara bağlı olarak sürekli artış göstermiştir. sonu itiba- rıyla Federal Yabancılar Kayıt Merkezi’nde kaydı olan T.C. uyruğuna sahip nüfusun sayısı 1 milyon bin ’e ulaşmıştır. Alman vatandaşlığına geçenlerle birlikte ülkede yaşayan Türkiye kökenlilerin sayısı- nın üç milyona yakın olduğu söylenebilir. Bu nüfusun Türkiye ile irtibatta kalmak istemesi ve kültürel değerlerin korunması yönündeki düşün- celeri sosyal ve toplumsal dinamiklere yansımakta, Türkçe ve Türk Kültürü dersleri asimilasyona karşı bir direnç olarak algılanmaktadır. Azınlık kültürünün ana akım kültürle uzun süre etkileşimi sonucunda * Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri, [email protected] ** Anadolu Üniversitesi Yurt Dışı Türkler Uygulama ve Araş. Mrk. Müdürü, [email protected] 27 YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR azınlık grup kendi kültürünü koruma veya ana akım kültüre uyum sağlama seçeneklerinden birini tercih eder ve uyum sürecinin sonu ana akım kültür içinde erime veya asimilasyondur. Bununla birlikte azınlık kültürün taşıyıcılarının ana akım kültüre uyum sağlaması, bu bireylerin asimilasyona uğraması için bir önkoşul oluşturmaz (Bkz.: Ekşi vd 42). Almanya’da Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin asimilas- yona karşı bir direnç olarak değerlendirilmesi, kendi kültürünü sürdürürken ana akım kültüre uyum sağ- layamama kaygısından kaynaklanmaktadır. Öte yandan Berry ( ve ) tarafından ileri sürülen iki boyutlu modele göre ise öz kültürü sürdürme ve yeni kültürlerle etkileşim içinde olma iki ayrı boyutta ele alınmaktadır. Bu modele göre azınlık grup kendi kültürünü sürdürürken yeni kültüre de uyum sağlayabilir. Türkiye Cumhuriyeti, Almanya’da uygulanan göçmenlerle ilgili asimilasyon stratejisine karşı bir “bü- tünleşme stratejisi” izlemektedir. Bütünleşme stratejisi, bireyin öz kültürünün özelliklerini ve değerlerini koruyarak ana akım kültürün değerlerini kabul etmesi ve ayak uydurmasıdır (Ekşi vd. 46). Bu da an- cak ana akım kültürün kültürel çeşitliliğe yönelmesi; azınlık grubun özgürce seçimi ve baskın kültürü ka- bullenmesiyle gerçekleşebilir. Azınlık kültürün ana akım kültür grupları içinde ayrımcılığa uğraması ha- linde, göçmenlerin ana akım kültüre olan ilgileri zayıflayacak ve giderek dış etkileşimlere kapalı bir arka mahalle kültürü (Ghetto) ortaya çıkacaktır. Berry ( ’den aktaran Ekşi vd. 46), baskın grubun bireyi asimilasyona zorlaması halinde ayrılmanın, dışlamaya yönelmesi halinde ise marjinalleşmenin oluştuğunu belirtirken; toplumun büyük bir kısmının çeşitli kültürel grupları kabul etmesiyle toplumsal bütünleşmenin gerçekleştiğini ifade etmektedir. yılında Almanya, çok kültürlülük politikasının başarısız olduğunu belirtmiş (Hürriyet, ), yeni arayışlara girmiştir. Ülkede yabancılarla ilgili olarak izlenecek politikalardaki zihin karışıklığının so- nucu olarak kendi varlığını tehdit altında hisseden yerli halk yer yer PEDIGA (Patriotische Europäer Ge- gen die Islamisierung des Abendlandes) gibi oluşumlar başlatmıştır (Bkz.: Çakır ). Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının Türkçe ve Türk kültürü ile bağının sürdürülebilmesi için yurt dışında yaşayan vatandaşlarına Türkçe ve Türk Kültürü derslerini ver- meye başlamıştır (Karlsruhe Başkonsolosluğu ). Bu dersin öğretmenleri hem dil kaybını önlemeye ça- lışmakta hem de kültürün devamlılığı konusunda aracı görev üstlenmektedir. Türkçe ve Türk Kültürü Dersleri Türkiye ile Almanya arasındaki mevcut anlaşmalar çerçevesinde Türkçe ve Türk Kültürü dersi veril- mektedir. Almanya Kültür Bakanları Ortak Komisyonu (KMK-Empfehlungen) tarihinde aldığı kararla eyaletleri bu derslerin uygulanması konusunda serbest bırakmıştır. Nitekim her bir eyaletin eğitim konusunda karar vericileri ana dili dersine farklı anlamlar yükleyerek birbirinden farklı uygulamaları ha- yata geçirmişlerdir (Hohmann ). “Ana dili tamamlama/takviye dersi” Almanya’da “Muttersprachlicher Ergänzungsunterricht” adı altında haftada saat arasında dil, tarih, coğrafya ve bazen din dersinden oluşan içerikle isteğe bağlı ek ders olarak açılmaktadır (Damanakis ). Bugün dersler daha çok alt sınır olan 2 saatlik zaman diliminde yapılmaktadır. Dolayısı ile bu ders Alman yerel makamlarının ilgi alanlarının dışında kalmış ve “çocuk- ların eğitim hakları ihmal edilmiştir” (Damanakis 7). Hohmann ( ) yabancı çocuklarına verilecek anadili eğitiminin eğitim politikacılarının en ön- celikli görevlerinden biri olduğuna dikkat çekmektedir. Çünkü dil eğitimi zaman içinde bireyin hem kül- türel kimliğinin oluşmasına hem de yaşadığı çevrede konuşulan ikinci dil bilgilerinin aktarılmasına kat- kıda bulunmaktadır. 28 ALMANYA’DAKİ TÜRK ÖĞRETMENLERİN BU ÜLKEDE VERDİKLERİ TÜRKÇE Türkçe ve Türk Kültürü Derslerini Veren Öğretmenler T.C. Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği verilerine göre öğretim yılında Avrupa ülkele- rinde görevlendirilen öğretmenlerimiz tarafından öğrenciye Türkçe ve Türk Kültürü dersleri veril- miştir. Bu dersler, geldikleri ülkelerde öğretmenlik eğitimi almış ve sadece Türkçe ve Türk Kültürü dersini vermekle görevlendirilmiş kişiler ile Almanya’da doğup büyümüş ve Almanya’da öğretmenlik formasyonu almış göçmen kökenli bireyler tarafından verilmektedir. Türkçe ve Türk Kültürü dersi uygulamada “üç değişik şekilde” verilmektedir: “Geçerli Bir Ders Ola- rak Anadili Eğitimi (Fach)”, “İkinci Yabancı Dil Olarak Anadili” ve “İki Dilli Eğitim”. Türkçe ve Türk Kültürü Derslerine Devam Eden Öğrencilerin Durumu yılı Mikrozensus verileri göre Almanya genelinde yaklaşık Türk vatandaşı öğrenci bu- lunmaktadır. Türk öğrenci grubunun Alman ve diğer azınlıklara göre akademik düzeyleri daha düşüktür. Dikkati çeken bir diğer önemli konu da Türk öğrencilerin %80’inin Türkçe ve Türk Kültürü derslerine de- vam etmediği gerçeğidir. Bu durum Stölting ve arkadaşları ( ) tarafından tanımlanan dil gelişim durumlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Buna göre öğrenciler, ya Almanca ve Türkçeyi eşit şe- kilde anadil düzeyinde (Bloomfield 55) kullanabilmekte (Äquilinguismus) ya da iki yönlü yarı dilli (Semilingualismus) olarak gelişmektedir. Almanya’da yetişen ve iki dili eşit düzeyde edinememiş öğrencilerin en belirgin özellikleri değişik or- tamlarda dil veya düzenek değiştirerek konuşmasıdır (Damanakis ; Tekinay ; Fthenakis vd. ). Yıldız () tarafından yapılan bir araştırmada, Türk çocuklarının % 63,3’ünün evlerinde; %61’inin okulda Türkçe ve Almanca karışık konuştukları, düzenek değiştirdikleri (code switching) tespit edilmiştir. İstatistikler, Alman eğitim sistemi içinde yer alan Türkiye kökenli öğrencilerin diğer öğrencilere göre daha düşük eğitim verilen okullara devam ettiğini göstermektedir (Bkz. Çakır a; Çakır b). Gy- mnasium’a devam eden Türk öğrencilerin oranı önceki yılların verilerine göre %5,7 iken bu oran Alman- larda %23’e yükselmektedir. yılı verileri mevcut durumun iyiye gittiğini göstermektedir (Çakır ). yılı verilerine göre Alman eğitim sistemi içinde yaklaşık 2,2 milyon yabancı uyruklu öğrenci bulun- maktadır. Bunlardan sadece %14’ünün Abitur veya Hochschulreife derecesi ile üniversitelere devam etme hakkını elde ettiği, üniversitelileşme oranının diğer uluslara göre çok daha düşük düzeyde kaldığı görül- mektedir. Örneğin; ülkedeki Macarların %42,9 ve Polonyalıların %36 gibi büyük oranlarda üniversiteli- leştiği görülmektedir (Spiegel-Online URL). Okullarda Alman öğrencilerin daha başarılı olmasının nedenlerinden biri, Almanya’da verilen takviye dil derslerinin görece olarak diğer OECD ülkelerinin ge- risinde kalmasıdır. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı, hazırlanan nitel sorular üzerinden Türkçe ve Türk Kültürü dersini veren öğ- retmenlerin, bu dersin uygulanmasında yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini kendi bakış açılarıyla ortaya koymalarına fırsat vermek; geleceğe ilişkin yapıcı ve somut önerilerde bulunmaktır. Araştırmanın Önemi Araştırmanın önemi aşağıda belirtilen amaçlardan dolayı anlam kazanmaktadır: Almanya’da Türkçe ve Türk Kültürü dersini veren öğretmenlerin görev yaptıkları eğitim kurumlarında karşılaştığı yönetsel ve eğitsel sorunların tespit edilmesi, 29 YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Öğretmenlerin sorunlara bakış açısının tespit edilmesi, Derlenen sorunların çözümüne muhatap olacak idari personel için somut veri oluşturması. Sorun Yapılan araştırma ile ortaya koyulması amaçlanan sorunlar aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır: İlgili derse giren öğretmenlerin görev yaptıkları okullarda karşılaştıkları sorunlar nelerdir? Bu derslerin yürütülmesinde karşılaşılan sorunlar nelerdir? Öğretmenlerin eğitim öğretim etkinlikleri dışında kalan sosyal hayatlarına ilişkin ne gibi sorunları vardır? Sınırlılıklar Araştırma, T.C. Berlin Eğitim Müşavirliği tarafından ulaşılabilen ve ankete dönüt veren öğretmenlerle sınırlıdır. Araştırmadan elde edilen veriler tek kaynağa dayanmakta olup; araştırmaya öğrenci, veli ve okul yö- neticileri gibi paydaşlar dâhil edilmemiştir. Araştırma verileri öğretim yılı ile sınırlıdır. Araştırma, anketi cevaplandıran öğretmenlerin kimliklerinin ve okullarının adlarının açıklanmaması ile sınırlıdır. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ Bu bölümde araştırma modeli, araştırmanın evren ve örneklemi, kullanılan veri toplama araçları, veri- lerin toplanması ve toplanan verilerin çözümlenmesinde yararlanılan istatistiksel yöntemler açıklanmıştır. Araştırma Modeli Bu araştırma ile durum saptamaya yönelik “betimsel” bir çalışma yapılmıştır. Araştırmada kullanı- lan açık uçlu sorular ile durumsal betimleme yapılmaya ve benzer cevaplar kümelenerek frekans analiz- leri ile istatistiksel sonuçlar çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırmada uygulanan model “geriye dönük değer- lendirme” özelliği taşımaktadır (Bkz.: Karasar ). Evren ve Örneklem Almanya’da görevli Türkçe ve Türk Kültürü dersi öğretmeni sayısı öğretim yılı itibarı ile kişidir. Bu öğretmenlerin tümü araştırma kapsamına alınmamış, evrenden küme örnekleme alınmış ve anket Türkiye’den gönderilen öğretmene uygulanmıştır. Araştırmanın örneklemini oluşturan bu öğretmenden adedi araştırmaya dâhil edilmiş, ’si ise değerlendirme dışı bırakılmıştır. Ölçme Aracı ve Uygulanması Araştırma için gerekli ölçme aracı, T.C. Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği tarafından hizmete özel kaydı ile geliştirilmiş ve Aralık içinde Berlin Eğitim Müşavirliğinin gözetim ve denetiminde uy- gulanmıştır. Cevaplama işlemi sırasında kimi öğretmenin yönelttiği sorular açıklanmış; bu süreçte, öğret- menlere Türkiye Cumhuriyeti ve onu temsil eden makamların görüşlerinin aktarılmamasına, öğretmenle- rin görüşlerini özgürce aktarmaları için uygun ortam oluşturulmasına dikkat edilmiştir. 30 ALMANYA’DAKİ TÜRK ÖĞRETMENLERİN BU ÜLKEDE VERDİKLERİ TÜRKÇE Verilerin Çözümlenmesi ve Raporlaştırılması Verilen cevapların anonim olması için her bir anket formu numaralandırılmış, nitel verilerin çözüm- lenmesi için içerik analizi yapılarak benzer cevaplar gruplandırılmış ve sonrasında ortaya çıkan nicel ve- rilerin analizi için de istatistiksel teknikler, sayısal dağılımlar için frekans ve yüzdelerden yararlanılmıştır. BULGULAR VE YORUM Araştırmanın bu kısmında araştırma kapsamında toplanan verilerin çözümlenmesi ile elde edilen bul- gulara ve bu bulguların yorumlarına yer verilmiştir. 1. Öğretmenlerin Haftalık Ders Yükü Araştırma anketinden derlenen verilere göre öğretmenlerin haftalık ders yükü 8 ile 25 saat arasında değişmektedir. Anket sonuçlarına göre öğretmen başına düşen ders yükü ortalaması 16,89 saat/hafta ola- rak tespit edilmiştir. Bu oran 16 Aralık tarih ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan MEB Yö- netici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin hükümlerine uygun görünmektedir. 2. Öğrencilerin Derslere Devam Durumu Anketleri değerlendirmeye alınan öğretmenlerden öğrencilerin devam durumuyla ilgili soruya cevap veren öğretmenin verdiği bilgiye göre, toplam öğrenci derse devam etmektedir. Yapılan ana- lize göre öğretmen başına düşen ortalama öğrenci sayısı 79,3 kişidir. Buradan bir çıkarım yapılacak olursa, Almanya genelinde MEB tarafından görevlendirilen öğretmenin dersine öğrenci katılmakta- dır. Bu sayıya mahalden atanan öğretmen de dâhil edilirse, toplam öğretmenin dersine öğrenci devam etmektedir. Bu çıkarım doğru varsayılırsa öğrencinin ilgili derslere devam etmediği ortaya çıkmaktadır. Özellikle Türkçe ve Türk Kültürü dersinin Alman yerel mevzuatı içinde yer almaması bu dersin diğer derslerden izole edilmiş şekilde yürütülmesine sebep olmaktadır. Bu derse ilginin artıra- bilmesi için, bu derslerin zorunlu hale getirilmesinde yarar olduğu belirtilmektedir (Damanakis 3). Almanya’da bu derslerle ilgili olarak alınmış kesin bir yönetmelik bulunmamaktadır. Ancak bazı eya- letlerde kendiliğinden uygulamalar vardır. Örneğin; Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti yılında “köken dili” uygulamasını başlatmıştır. Buna göre “Sekundarstufe I” olarak nitelendirilen okullarda okutulacak bu ders mahalden atanan öğretmenler tarafından haftada 5 saat verilmekte ve not ortalamasına etki etmektedir. 3. Öğretmenlerin İdari Konularda Karşılaştığı Sorunlar Bu soruya verilen cevaplar zaman, yer, teknoloji ve iletişim sorunları başlıkları altında değerlendiril- miştir. Ders Saatlerinin Uygun Olmaması Ankete cevap veren öğretmenin %’i ders saatlerinin uygun olmadığı şeklinde görüş bildir- miştir. Bu öğretmenlerin %68’i ise ders saatlerinin günün geç vakitlerinde olduğunu vurgulamaktadır. Mekân Sorunu Ankete katılan öğretmenlerin %’i ders yapılan mekânların eğitim-öğretime uygun ortamlar ol- madığını belirtmektedir. Bu öğretmenlerin %26’sı kendilerine bu ders için mekân tahsisi yapılmadığını, %39’u tahsis edilen mekânların eğitim-öğretime elverişli olmadığını ve %35’i de bu ders için önceden ders- lik planlaması yapılmadığını vurgulamaktadır. Eğitimde Teknoloji Kullanımı Ankete cevap veren öğretmenlerin %’i kendilerine tahsis edilen dersliklerde eğitim teknolojisi alt- yapısı bulunmadığını belirtmektedir. 31 YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Derslere Gösterilen İlgi ve Yaşanan İletişim Sorunları Yapılan araştırmayla elde edilen verilere göre, öğrenci ve veliler Türkçe ve Türk Kültürü derslerine karşı gerekli ilgiyi göstermemektedir. Öğretmenlerin %’inin verdiği bilgi bu yöndedir. Bunun yanı sıra öğretmenlerin %15’i anadili bilincinin yetersiz olmasından bahsetmektedir. Anadili ile öğrenilen yabancı dildeki anlatım şekilleri ve dil bilgisel kalıplar dışında örneğin pragmatik öğeler bakımından da farklılık- lar bulunduğu için bu süreçte öğreticinin öğrencilerde anadili bilincinin oluşması için öncü rol üstlenmesi gerekmektedir. Öğretmenlerin görev yaptığı okullarda kimi iletişim sorunları ile baş etme konusunda ye- tersiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durum hem öğretmenlerin “bambaşka bir eğitim yapmaya hazır olma- malarından” (Ercan-Sakallı ) hem de Almanca dil bilgisi yoksunluğundan kaynaklanmaktadır. Nitekim öğretmenlerin %2,92’si bu konuya dikkat çekmektedir. Öğretmenlerin %3,90’ı meslektaşlarının kendilerine karşı olumsuz bir tutum içinde bulunduklarını; %10,73’ü de okul yöneticilerinin kendilerine karşı olumsuz bir tutum içinde olduklarını belirtmektedir. Öğretmenlerin yaşadığı iletişim sorunları arasında en belirgin olarak öne çıkanlardan biri öğretmen- lerin değişik nedenlerden dolayı göreve geç başlamaları ve bu duruma bağlı olarak yaşadıkları sıkıntılar- dır. Öğretmenlerin %42,92’si, Almanya’daki görev yerine geç gitmeleri nedeniyle zorluklar yaşadıklarını belirtmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçiliği’nden alınan bilgilere göre bu sıkıntı, atanan öğ- retmenlerin vize için toplu halde ve vakitlice başvurmalarına rağmen başvuru sonuçlarının gecikmeli ola- rak sonuçlanmasından kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra aile birleşimi başvurularında, bazı durumlarda öğretmenin aile fertlerinden dil belgesi talep edilmekte ve öğretmenlerimizin aile birleşimi talepleri yeter- siz gelir sahibi oldukları ileri sürülerek geri çevrilebilmektedir. 4. Türkçe Derslerinin Yürütülmesinde Karşılaşılan Sorunlar Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin yürütülmesinde karşılaşılan sorunlardan önde geleni öğretim ma- teryallerinin eksikliğidir. Bu durumu gündeme taşıyan öğretmenlerin bütün örneklem grubu içindeki oranı %’dir. Anketin görüş ve öneri belirtilmesi için ayrılan kısmında görüş bildirenlerin %’i kulla- nılan öğretim materyallerinin Avrupa Dilleri Öğretimi Orak Çerçeve Programı ölçütlerine göre hazırlan- ması gerektiğini ifade etmiştir. Bu sorunun farkında olan MEB daha yılında Yurt Dışındaki Türk Ço- cukları İçin Türkçe ve Türk Kültürü Dersi Öğretim Programını (MEB ) hazırlatmıştır. Ayrıca MEB AB ve Yurt Dışı İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Özel İhtisas Komisyonu tarafından ge- liştirilmekte olan Türkçe ve Türk Kültürü Dersi ( Sınıflar) ders kitabı tamamlandıktan sonra, prog- rama uygun olan diğer tamamlayıcı kaynakların da hazırlanacağı öngörülmektedir. Çünkü öğretmenlerin %’si mevcut kitapların içeriğinin öğretim amacıyla uyuşmadığını belirtmektedir. Anket sonuçlarında, velilerin derslere ilgisinin olmayışı % ve öğrencilerin motivasyon eksikliği % oranında olduğu belirtilmektedir. Veli ve öğrencilerin bu derslere ilgilerinin artırılması amacıyla MEB tarafından Almanya’nın değişik şehirlerinde Türkçe ve Türk Kültürü Taslak Öğretim Programı’nın tanıtımı ve öğretmen, veli ve Bakanlık temsilcilerinin katıldığı bilgilendirme toplantıları yapılmaktadır. Her bir bireyin köken dilini iyi öğrenmesi, onların kültürel geçmişlerinin bilincinde olarak özgüvenle- rini pekiştirmekte ve yaşadıkları sosyal çevreye aktif olarak katılmalarını sağlamaktadır. Bu kadar önemli anlamlar yüklenen dersi verecek öğretmenlerin de ilke olarak “Türkçe ve Türk Kültürü Dersi Öğretmeni” olarak üniversitelerin eğitim fakültelerinde özel olarak yetiştirilmesi gerekmektedir. 5. Sivil Toplum Kuruluşları İle Kurulan İlişkiler Almanya’da Türklerin en büyük sivil toplum kuruluşu ’ı aşkın bağlı derneğe ulaşan ve Alman der- nekler yasalarına göre kuruluşunu tamamlamış olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’dir. Yapılan kamu- oyu araştırmalarına göre Almanya’daki Müslümanların %70’ini temsil etmektedir. Bu kuruluş Almanya 32 ALMANYA’DAKİ TÜRK ÖĞRETMENLERİN BU ÜLKEDE VERDİKLERİ TÜRKÇE genelinde kendisine bağlı dernekleri koordine ederek, dini, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler yapan en büyük sivil toplum örgütüdür (Bkz.: DITIB ). Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin eğitim-öğretim alanında da örgütlü olduğu söylene- bilir. Burada Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu, Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federas- yonu ve Almanya Türk Öğrenci ve Akademisyenler Birliği gibi birçok sivil toplum kuruluşu mevcuttur. Öğretmenler, yaşadıkları çevredeki Türk veya Türkiye kökenliler tarafından kurulmuş olan sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerinin sınırlı olduğunu belirtmektedir. Öğretmenlerden %’si ilişkilerinde mesa- feli durduklarını ve dolayısı ile bir sorun da yaşamadıklarını belirtmektedir. Ancak “sivil toplum örgütleri, açık veya gizli bir rekabet içerisinde olduklarından dolayı parçalanmış bir yapı görünümünden kurtulama- maktadırlar” şeklinde görüş bildiren öğretmenlerin oranı %’dir. Öğretmenlerin %’i sivil toplum kuruluşlarındaki çalışanların “kendilerini şikâyet edip görevden aldırılacak memurlar olarak gördüğünden” rahatsız olduklarını belirtmektedir. 6. Öğretmenlerin İletmek İstediği İlave Görüş ve Öneriler Ankete katılan öğretmenlerden görüş bildirenlerin %’i Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin Al- man eğitim programında zorunlu derslere dâhil edilmesinin önemine değinmiştir. Öğretmenlerin %’i Almanca dil bilgisinin olmamasını önemli bir eksiklik olarak değerlendirmekte ve görev yerine gitmeden önce Türkiye’de asgari B2 düzeyinde Almanca öğrenebilecekleri kursların açılmasını, bu kurslarda başa- rılı olanların yurt dışı görevlere gönderilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Öğretmenlerin %’i maaşlarının gününde ödenmediğini, yapılan ödemelerin de yetersiz olduğu yö- nünde görüş bildirmektedir. Dışişleri Bakanlığı bütçesinden ödenen gündeliklerin bazen bir hafta, bazen de iki hafta geciktiği belirtilmektedir. Öğretmenlerin %’i Almanya’ya ilk gidişlerinde barınma sorunu yaşadıklarını, %’i ise aile bir- leşimi ve çocuklarının okul hayatları ile ilgili problemlerle karşılaştıklarını belirtmektedir. Öğretmenler, koordinatörlük görevi üstlenen öğretmenlerin görevlerini iş yoğunluğu nedeniyle tam ola- rak yerine getiremediklerini belirtmektedir. Yurt dışında görevlendirilen öğretmenler gittikleri ülkelerdeki yerel mevzuata uyum sağlama konu- sunda sorun yaşamaktadır. Bunlardan öne çıkanlar arasında Türkiye’den alınan ehliyetlerin Almanya’da kullanılamaması (%3) ve bu ülkede evinde televizyon olsun olmasın herkesin ödemek zorunda olduğu 17,98 Euro tutarındaki televizyon katkı payı aidatıdır (%). Öğretmenler hem altı ay süresince kullana- bildikleri Türk ehliyetlerinin AB ehliyetine dönüştürülmesini hem de televizyon katkı payından muaf tu- tulmayı arzu etmektedir. Öğretmenler, Almanya’nın değişik eyaletlerinde bulunan T.C. Dış Temsilciliklerinde eğitim işlerinden sorumlu olan görevlilerin MEB tarafından görevlendirilen eğitim ataşelerince değil de Dışişleri Bakanlığı personeli üzerinden yürütülmesinin yurtdışı hizmetlerindeki verimli çalışmaların sürdürülebilirliği konu- sunda kesintilere sebep olduğunu düşünmektedir. SONUÇ VE ÖNERİLER Bu bölümde araştırmadan çıkarılan sonuçlar kısaca değerlendirilmiş ve geleceğe yönelik görüş ve öne- riler sıralanmıştır. 33 YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Sonuçlar Araştırmanın sonuçlarına göre, Türkçe ve Türk kültürünün öğretimi konusunda Almanya’da görevlen- dirilen öğretmenlerin eğitim-öğretim etkinliklerinin yanı sıra görev yaptıkları bölgelerde bürokratik, top- lumsal ve sosyal hayata ilişkin olumsuzluklarla da karşılaştıkları görülmektedir. Bunun yanı sıra araştır- madan çıkarılan sonuçlar şöyledir: Türkçeyi iyi kullanan, Türk kültürünü bilen bireylerin kimlik gelişimi ve özgüvenleri sağlıklı olaca- ğından, Almancayı ikinci dil olarak öğrendikleri takdirde iki dilli ve iki kültürlü bireyler olarak yetişe- ceklerdir. Bu donanımda yetiştirilecek yurttaşlardan hem Türkiye’nin hem de Almanya’nın önemli kaza- nımları olacaktır. Bu gerçeğe rağmen Alman makamlarının bu ülkede Türkçe ve Türk Kültürü dersleri verilmesine karşı adeta örtük bir direnç gösterdiği gözlenmektedir. Bu direnç özellikle Türkiye’den gönderilen öğretmenlere verilecek çalışma ve oturma izinleri ile ilgili güçlüklerden de anlaşılmaktadır. Alman makamlarının, öğretmenlerin istihdamı, derslik temini, derslerin zorunlu veya zorunlu seçmeli ders olarak tanımlanıp karneye dâhil edilmesi gibi sorunlara çözüm üretme konusunda işbirliğine dayalı bir tutum geliştirmesi beklenmektedir. Almanya Federal Cumhuriyeti’ndeki karar alıcıların iyi planlanmadan, olumsuz sonuçları öngörülme- den hayata geçirilmiş uygulamaları Türkler hakkındaki olumsuz önyargıları ortadan kaldıracağına daha da pekiştirmektedir. Uyum ile birlikte yaşamaya ilişkin politikaları hazırlayanlar, ellerindeki sanal kaleydoskopu bırakıp, yanı başlarındaki insanları görmemekte ve hayatın gerçekleriyle örtüşmeyen soyut zihinsel tasarımların peşinden koşmak için adeta ısrar etmektedir (Bkz. Çakır b). Hâlbuki Almanya’da yaşayan Türkler dış- lanmak değil; hayatın her aşamasında kabul görmek istemektedir. Aile Birleşimi gibi çoğu defa “oldu-bitti” şeklinde hayata geçirilen birçok karar, Alman Anayasası’na, Avrupa Sosyal Yasası’nın ve , İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 8. ve maddelerine, Göç- men İşçiler Avrupa Antlaşması’nın maddesine temelden aykırılık göstermektedir (Bkz. Güllapoğlu 89). Kamu görevi için ülkelerinde misafir ettikleri öğretmenlere çıkarılan sorunların da iyi analiz edilmesi gerekir. Öneriler Araştırmanın bulgularından elde edilen sonuçlara göre geliştirilen öneriler şunlardır: MEB yurtdışı teşkilatı için Almanya’da faaliyet gösteren ve halen boş bulunan eğitim ataşelikleri için gerekli uzman personelin en kısa sürede atanması ve eğitim ataşeleri ile diğer idari personeli görev böl- gelerindeki bütün paydaşlar ile bir araya getirecek “ortak akıl arama” konferanslarının düzenlenmesi ge- rekmektedir. Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin öneminin artırılması için mevcut statüsünün gözden geçirilmesi ge- rekmekte ve eyaletler düzeyinde üst politika belgelerinde değişiklik yapılması için çalışma başlatılmalıdır. Bu dersleri vermek üzere Almanya’ya gönderilen öğretmenlerin eyaletlerdeki okulların eğitime baş- lama tarihinden önce Almanya’da olacak şekilde işlemlerinin tamamlanarak ülkeye giriş yapmaları son derece önemlidir. Türkçe dışında bir dilde kendini ifade güçlüğü çeken öğretmenlerin yurtdışına gönderilmemesi; gön- derilen öğretmenlerin seçilmesiyle ilgili süreçlerin gözden geçirilmesi; gerekiyorsa üniversiteler ve MEB’in ilgili birimlerinin işbirliği ile alternatif yöntemler üzerinde çalışması gerekmektedir. Örneğin; Türkçe’nin 34 ALMANYA’DAKİ TÜRK ÖĞRETMENLERİN BU ÜLKEDE VERDİKLERİ TÜRKÇE anadili olarak eğitimi, yabancı diller eğitimi gibi alanlardan mezun olanlar için YÖK tarafından akredite edilmiş bir “yabancı dil öğretimi” sertifika programı açılması sağlanabilir. MEB mahalden öğretmen görevlendirilmesi konusunu bir an önce devreye sokarak, Almanya’da yeti- şen veya bu ülkede yaşayan nitelikli öğretmenler arasından Türkçe ve Türk Kültürü dersini vermeye uygun olanları görevlendirmelidir. Bu uygulama ile karşılaşılan dil, barınma, yıllık izin ve Alman meslektaşla- rınca kabul görme gibi pek çok sorunun kısa sürede aşılması sağlanacaktır. Bu mümkün değil ise, gönde- rilecek öğretmenlerin görev yapacakları ülkelerde konuşulan dille ilgili belirli bir süre yabancı dil kursuna tabi tutulması isabetli olacaktır. Yurtdışına öğretmen olarak gönderilen personel belirli bir temsile sahip, devletimizin resmi memurla- rıdır. Bu nedenle öğretmenlerimizin taşıdığı göreve uygun olarak ehliyet değişimlerinin herhangi bir kursa veya harca tabi tutulmadan yapılması için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. Yurt dışında Türkçe’nin yabancı dil olarak öğretimi alanında faaliyet gösteren özel eğitim kurumla- rında hem dersi verecek öğretim elemanlarının niteliği hem de derslerin verileceği özel öğretim kurum- larının asgari standartlarının belirlenmesi yararlı olacaktır. Bu kurumların ilgili bakanlıkta kurulacak bir birim tarafından akredite edilmesi, buradan mezun olanlara verilecek dil yeterlilik belgelerinin bir stan- darda kavuşmasını sağlayacaktır. Türkçe dil bilgisi sınavlarının tek merkezden yapılması ve belli bir as- gari standardın oluşturulması sağlanmalıdır. Almanya’nın değişik şehirlerinde MEB’e bağlı olarak uluslararası standartlarda eğitim verilecek şe- kilde yapılandırılacak genel liseler ve meslek liselerinin açılması konusu üzerinde de ayrıca durulması ge- rekmektedir. Bu okullar Alman liselerinin mütekabili olacak; özellikle dil yetersizliği nedeniyle genel veya meslek eğitimi alamayan gençlerin hayata bağlanması için alternatif bir yol oluşturacaktır. İstatistiklerde velilerin çocuklarının eğitim sorunları ile yeterince ilgilen(e)mediği belirtilmektedir. Bu insanların bütün sorun ve sorumluluklarını bir yana bırakıp, çocuklarının eğitim durumuyla ilgilenmedikleri tezinin öne çıkartılması ve Türk göçmen çocuklarının eğitim düzeylerinin düşüklüğünün sorumluluğunu diplomasız göçmenlere ve bunların ailelerine yüklemek gerçekçi bir çözüm değildir. Üzerinde durulması gereken asıl konu, bu durumu değiştirmek için sorumlu diğer paydaşların neden yeterince etkin olmadığıdır. Ebeveynlerin eğitim ve dil düzeylerinin yükseltilmesi için aile eğitim programlarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda göçmen ebeveynlerin ve çocuklarının dil ve eğitim düzeyinin yükseltilme- sine yönelik destek programları geliştirilebilir. KAYNAKÇA BERRY, J. W. (). Integration and Multiculturalism: Ways towards Social Solidarity. Papers on Social Representations. Vo- lume Ss. (ISSN ). URL: seafoodplus.info (son erişim: ). “BERRY, J. W. (). Globalisation and acculturation. International Journal of Intercultural Relations, 32, ” (’den aktaran Ekşi vd. ). BERRY, J. W. (). Acculturation: A conceptual overview. M. H. Bornstein ve L. R. Cote, (Ed.), Acculturation and parent- child relationships: Measurement and development (pp. ). Mahwah, NJ: Erlbaum. BLOOMFIELD, L. (). Language. New York: Holt, Rinehart and Winston. ÇAKIR, M. (). Avrupalı Müslümanlar ve Pegida. Blogspot: Dünden Sonra Yarından Önce. URL: http://m-cakir. seafoodplus.info (son erişim: ). ÇAKIR, M. (). “Die Förderung der Herkunftssprache von türkischstämmigen Kindern in Deutschland” Anadolu Üniver- sitesi Sosyal Bilimler Dergisi Eğitim Fakültesi Yıl Özel Sayısı. ss. (ISSN ). ÇAKIR, M. (b).”Avrupa İdeali Bağlamında Türk-Alman İlişkileri” İçinde: Nazmi Kozak (Yay.). Prof. Dr. Fermani Maviş Anı Kitabı. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayın No: - TOİYO Yayın No: 13, , ss. (ISBN ). ÇAKIR, M. (a). Göçün Kırkıcı Yılında Almancanın İkici Dil Olarak Edinimini Etkileyen Kültürlerarası Olgular. Köln: Ultima Ratio Dizisi 01, (ISBN: ). 35 YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR ÇAKIR, M. (b) Soziale und bildungspolitische Rahmenbadingungen der Migration und der Stellenwert des Deutschen un- ter den Türken. Aachen: Shaker, (ISBN: ). DAMANAKIS, M. (). Muttersprachlicher Unterricht für ausländische Schüler. URL: file:///C:/Users/MacBook%20Pro/ Downloads/Muttersprachlicher_seafoodplus.info (son erişim: ). DAMANAKIS, M. (). “Integrations- und Sprachprobleme griechischer Kinder”, in: Ausländerkinder-Forum für Schule und Sozialpädagogik, Heft 3, S. und Heft 4, S. EKŞİ, H.; DEMİRCİ, İ.; YILDIZ, C., EKŞİ, F. (). Almanya’da Yaşayan Türk Göçmenlerin Aile Değerleri. Değerler Eği- timi Dergisi. Cilt 13, No: 29, ss. ERCAN-SAKALLI, N. (). Almanya’da Bir Türk Öğretmen Olmak. Hückelhoven: Verlag Anadolu (ISBN ). FTHENAKIS, W. E. u. a. (): Bilingual-bikulturelle Entwicklung des Kindes. Ein Handbuch für Psychologen, Pädagogen und Linguisten. München: Hueber. GORDON, M. M. (). Assimilation in American Life. London: Oxford University Press. GÜLLAPOĞLU, F. (). Avrupa’da Yaşayan Türklerin Geleceği – AT İle Bütünleşme Sürecine Olası Katkıları ve Serbest Dolaşım. Yurdakul Fidancı (Yay.). Yılında Yurtdışındaki Türkler: Varolma Savaşımının Anatomisi. İstanbul: Türkiye Araştırmalar Merkezi – TÜSES Vakfı Konferansı ( Ekim ) Bildirileri, ss. HOHMANN, M. (): Schule als Ort der Integration: Nationale und internationale Erfahrungen, Möglichkeiten, Grenzen. J. Ruhloff (Yay.) (). Aufwachsen im fremden Land. Probleme und Perspektiven der «Ausländerpädagogik», Frank- furt/M. -Bern. ss HÜRRIYET Gazetesi (). Merkel: Çok kültürlülük iflas etti. Hürriyet Online. URL: seafoodplus.info dunya/asp (Son erişim: ). KARASAR, N. (). Bilimsel Araştırma Yöntemi: Kavramlar, İlkeler ve Teknikler. Basım. Ankara: Nobel KARLSRUHE BAŞKONSOLOSLUĞU (). Karlsruhe Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği Türkçe ve Türk Kültürü Dersi Uygulama Yönergesi. URL: seafoodplus.info (Son erişim: ). KMK (Konferenz der Kultusminister der Länder) (): Neufassung der Vereinbarung «Unterricht für Kinder ausländischer Arbeiter» (Beschluß vom ). MEB (). Yurt Dışındaki Türk Çocukları İçin Türkçe ve Türk Kültürü Dersi Öğretim Programı ( Sınıflar). Haz.: Özel İhtisas Komisyonu. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı. SPIEGEL-Online (). Bildung: Menschen ausländischer Herkunft haben häufiger Abitur als Deutsche. SPIEGEL-Online-Sc- hulspiegel. URL: seafoodplus.info sche-ahtml (Son erişim: ). STÖLTING, W. v.d. (). Die Zweisprachigkeit jugoslawischer Schüler in der Bundesrepublik Deutschland. Wiesbaden: Harrassowitz. TEKINAY, A. (): “Deutsche Einflüsse im Türkischen von Arbeitsmigranten”. Deutsch lernen 3/ 82, S. YILDIZ, C. (). Yurt Dışında Yaşayan Türk Çocuklarına Türkçe Öğretimi (Almanya Örneği). Ankara: Başbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı. URL: seafoodplus.info DIZ_Yurt_D_ndaki_T_rk_ocuklar_na_T_rk_e_seafoodplus.info (Son erişim: ). 36

Almanya&#;da Öğretmenlik Yapmak &#; Sinem&#;in Gözünden

Almanya&#;da Öğretmenlik Yapmak: Almanya&#;da Öğretmek Olarak Çalışmak

Herkese merhabalar! Almanya&#;da yaşam sohbetlerimiz kaldığımız yerden devam ediyor. Yaklaşık 2 sene önce Sinem ve İsmail&#;in Almanya&#;ya göçme hikayesini yazmış, Almanya&#;da öğretmenlik ile ilgili konuşmuştuk. Şimdi üzerinden iki sene geçtikten sonra Sinem ile Almanya&#;da geçen iki yılı konuştuk. Almanya&#;da öğretmenlik yapmak ve Almanya&#;da çocuk yetiştirmek ile ilgili bakalım Sinem bize neler anlattı. 🙂

Yazıda, Almanya&#;da öğretmenlik, Almanya&#;da öğretmen olmak, Türkiye&#;de öğretmen olup Almanya&#;da çalışmak, Almanya&#;da öğretmen olmak için denklik, Almanya&#;da öğretmenlik, ve Almanya&#;da yaşam ve Almanya&#;da hayat şartları ile ilgili merak ettiklerinizi bulabilirsiniz! 🙂

O zaman top Sinem&#;de! 🙂

Merhaba ben Sinem.

Yurt dışı öğretmenlik sınav süreci ile ilgili detaylı bilgiyi önceki yazımızda eşim vermişti. Buraya taşındıktan yıl sonra Almanya’da yaşam ve Almanya&#;da öğretmenlik yapmak deneyimimizi de, ben sizinle paylaşmak istiyorum. Almanya’yı; hem bir anne hem de farklı bir ülkede öğretmenliği anlamaya çalışan biri olarak incelemek istiyorum.

EĞİTİM

İki öğretmen olarak bahsedeceğimiz ilk konu eğitim. Alman eğitimi ve öğretmenlik şekli bizi çok şaşırttı. Anasınıfına gönderdiğimiz kızımız yapamaz dediğimiz pek çok şeye teşvik edildi, zamanının çoğunu açık havada çamur ve toprak içinde geçirdi. Ne çocuk yetiştirme tarzımız, ne çocuğa bakış açımız benzer.  Gerçekten de Alman tarzı bir ekol ve bize çok yabancı. Bolca doğada vakit geçirip, şehir dışı, yurt dışı gezilerine çıkıyorlar. Teorik bilgiden çok çocukları hayata hazırlıyorlar. Birçok çocuk yüzmeyi 1. Sınıfta okulun götürdüğü yüzme derslerinde öğreniyor.

Tabi ki kurallar ülkesi Almanya’da, çocuklar için bir istisna yapılmayacağı kesin. Derse katılım dışında en ufak bir gürültünün yasak olduğunu da belirtmek istiyoruz. Her sınıfın dışında bir ceza masası bulunuyor ve ders düzenini bozanlar oraya gönderiliyor. Öğrenciler ders sonunda okulda kalma cezası da alabiliyor. Aslında birçok gelişmiş ülke, yaygın olarak cezayı eğitimde kullanıyor. Cezalardan bahsedince sanki çok katı bir profil çizdik.  Okullar aynı zamanda bir yaşam alanı. Yatakhaneleri de oluyor, çocuklar yorganını alıp gidiyor. Bazen sabaha kadar beraber film izleyip eğleniyorlar. Okullar büyük şehirlerden köyüne kadar aynı imkanlara sahip.  Öğretmenlerin verdiği notlar çok standart ve öğrenciler bu notlara göre okullara yerleşiyorlar. (öğretmenin verdiği nota itiraz, öğretmene baskı pek olası değil) Almanya’nın meslek yönlendirme deki başarısından hiç söz etmeye gerek yok.

Almanya'da öğretmenlik yapmak

Çocuklar için imkanlar gerçekten çok çeşitli ama asıl olan çocuğun gayreti. Çocuk için hayat, ne veli tarafından ne de öğretmenlerce kolaylaştırılmıyor. Şımartılmadan sevilmiş, yardım edilmeden desteklenmiş çocuklar ülkesi diyoruz biz Almanya’ya.  Akıllı tahtasız sınıflarda genelde geleneksel öğretim yöntemleriyle eğitim alıyorlar. Okullarda birçok atölye mevcut. Kurallar katı, fırsatlar herkes için eşit, özel okul neredeyse yok. Eğitim konusu dipsiz kuyu, bu konuyu burada bırakalım belki başka bir blog konusu olur.

Yurt dışında çalışan Türkçe öğretmenlerinin Türkçe dersleri

Yurt dışına gelen öğretmenlerin hepsi branşına bakılmaksızın burada Türkçe ve Türk kültürü öğretmeni olarak, haftalık saat arası derse giriyorlar. Bu dersler okul zamanları içinde, ya da okul sonrası da olabiliyor.

Öğretmenler Alman eğitim sisteminin tüm tatillerine tabiler. Yıllık izinlerini Alman okul tatili süresince  30 gün olarak kullanıyorlar. Öğretmenler, görev bölgeleri dışında görev yaptıkları okullara giderken harcadıkları yol masraflarını düzenli aralıklarla alıyorlar.

Hayat Şartları

Almanya’da Türkçe öğretmenlerimizin yaşamlarından bahsedersek:

Hayat standartlarını belirleyen en önemli nokta kira. Öğretmen olsun olmasın burada yaşayan herkes bizimle hemfikir olacaktır. Bir önceki öğretmenden devralınan eşyalı ev gerçekten önemli bir artı yeni gelenler için. En azından ilk 6 ay süren o bürokratik işlerin peşinde koşarken bir de ev bulma, eşya alma telaşı ile uğraşmamış oluyorsunuz. O yüzden okul aile birliklerince kiralanan bu evler öğretmenler için büyük nimet. Bize bir önceki öğretmenden ev ne yazık ki kalmadı. Her zorluğu yaşadık oradan biliyoruz. 🙁 Ev kalmama ihtimaline karşı toplu parayla gelmekte fayda var. Almanya’da yaşam giderleri, market harcamaları hakkında zaten şimdiye kadar yapılmış birçok video bulunuyor, bunlara tekrar değinmeye gerek yok. Genel olarak Türkiye’den daha ucuz olduğu belirtebiliriz.

Sağlık sigortası

Sağlık sigortası konusu çok merak ediliyor.  Yurt dışında çalışan öğretmenler alman sağlık sistemini Alman vatandaşlarına sunulan şekliyle yararlanabiliyor. İlaç alabiliyorlar. Almanya ve Türkiye arasında bu konuda anlaşma var ama her ülke için bu durum geçerli değil. Bazı ülkelerde öğretmenler sağlık harcamalarını kendileri karşılayıp, sonrasında yaptığı ödemeyi, devletten geri alıyor.

Son olarak yoldabiblog’a özel bonus konu:

Almanya’da mahalle kültürü

Almanya’da mahalle kültürü olabileceği hiç tahmin etmemiştik. Meğer ne güzelmiş mahalleliyi tanımak, onların seni tanıması; çocukların aynı mahallede büyüyüp, aynı okula gitmesi.

Evimize ilk taşındığımızda, mahalleye yeni geldiğimizi ve Almanca çok iyi bilmediğimizi herkesin konuştuğunu bilmiyorduk. Bunu herkesin bizimle İngilizce konuşmasından anladık ve çok hoşumuza gitti. Buradan da Almanya’da ırkçılık var mı diye soranlar için tekrar cevaplamış olalım bizce yok. 😊

Bana ulaşmak için @ailecekgoc Instagram hesabımı kullanabilir. Yurt dışı öğretmenlik hakkında sorularınızı sorabilirsiniz.

Almanya&#;da yaşam ve Almanya&#;da öğretmenlik yapmak sohbeti için Sinem&#;e çok teşekkür ederiz! Biz Instagram’da ve Youtube’ta da varız ve bekleriz. Youtube kanalımızda düzenli olarak Almanya&#;da yaşam ve Almanya&#;da okumakla ilgili bilgiler paylaşıyoruz. Kanalımıza abone olmayı unutmayın! 🙂

seafoodplus.info

seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir