Arşiv Bağlantısı
Aşılama en basit tanımı ile, üretmek istediğimiz ağaçtan kesilen dal (aşı kalemi) ya da filizin, aşı yapılacak ağaca (anaç) yerleştirilerek oraya tutunmasını ve büyümesini sağlamaktır. Botanikte kullanılan aşılama, meyve ve süs ağaçlarının çoğaltılması amacıyla dünyanın her yerinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Aşılamanın tarihi oldukça eskilere dayanır. Aşılamayla ilgili en eski yazılı kaynak ise, Hipokrat’ın öğrencilerinin yazdığı düşünülen, MÖ ’de kaleme alınan Çocuğun Doğası Üzerine adlı kitaptır. Kitaptaki bir pasajda şöyle yazmaktadır:
Bazı ağaçlar, diğer ağaçlara yapılan aşılardan büyürler. Bu ağaçlar üzerinde bağımsız olarak yaşarlar ve meyveleri, üzerinde yaşadıkları ağaçtan farklıdır.
Bitki aşılamayla ilgili eski belgelerin en önemlilerinden bir diğeri ise İncil'dir. Yeni Ahit, 1. asrın ikinci yarısından itibaren yazılı metne dönüştürülmüş bir kitaptır. İçeriğinin bir kısmında bitkilere ve tarıma da yer verilir. Romalılar kısmında şöyle yazar:
Ama zeytin ağacının bazı dalları kesildiyse ve sen yabanıl bir zeytin filiziyken onların yerine aşılanıp ağacın semiz köküne ortak oldunsa, o dallara karşı övünme. Eğer övünüyorsan, unutma ki, sen kökü taşımıyorsun, kök seni taşıyor. O zaman, “Ben aşılanayım diye dallar kesildi” diyeceksin. Doğru, onlar imansızlık yüzünden kesildiler. Sense imanla yerinde duruyorsun. Böbürlenme, kork! Çünkü Tanrı asıl dalları esirgemediyse, seni de esirgemeyecektir.
Çoğu ağacın kendi türü ile aşılanması gerekir. Bununla birlikte aynı cinse ait farklı türlerle de aşılama yapmak mümkündür. Örneğin Akağaç türleri olan Acer japonicum, A. circinatum ve A. shirasawanum türlerinin hepsi de Acer palmatum anaç ağacı üzerine aşılanabilir. Çam ağaçları için ise hatırlanması gereken kural iğne sayısına göre aşılama yapmaktır. Örneğin, beş iğneli çam türü diğer beş iğneli çam türü üzerine aşılanmalıdır.
Aşılama sırasında hücresel düzeyde, iki ağaç tek bir yapı oluşturmak için damar sistemlerini iletişim kurmaya ve birleştirmeye çalışır. DNA değişimi yapılmaz ancak sağlıklı bir bağlantı için benzer hücreler gerektirir. Anaç, hücresel veya kimyasal uyumsuzluklar nedeniyle iletişim kuramadığı dokular bulursa aşı başarısız olur.
Aşılama, ağaç ve bitkilerdeki tomurcuklanma döneminden önce veya sonra yapılabilir. Çoğu aşılama kış ve erken ilkbahar döneminde yapılmaktadır. Bazı yaprak döken ağaçlar genellikle kış aylarında aşılanır.
Aşılamanın yapılmasındaki en büyük amaç, büyük meyve veya bol çiçeklenme gibi bir ağacın en iyi özelliklerinin kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlamaktır. Aşılama teknikleri kolay olduğu için sayıca azalan ağaçların veya bitkilerin çoğaltılması da sağlanır. Bu yöntemle ağaçların ve bitkilerin çeşitleri arttırılabilir. Bazı bodur ağaçlardan anaç ağaç olarak faydalanılabilir.
Meyve ağaçlarını tohumdan üreterek meyve elde etmek çok uzun zaman alır. Aşılama yöntemi ile çok kısa sürede meyve elde etmek mümkündür. Örneğin, tohumdan yetiştirilen bir avokado ağacı 6 ila 10 yıl arasında veya daha fazla sürede meyve verirken, aşılı bir avokado ağacı 3 ila 4 yıl içinde meyve üretebilir.
Neden Desteğe İhtiyacımız Var?
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak Daha fazla göster
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Destek Ol
Aşılama ile bir ağacın normalde yetişemediği topraklarda yetişmesi sağlanabilir. Doğal olarak bir ağacı büyüyemeyeceği bir yere dikiyorsanız kısa bir ömre sahip olur ama o ağacı uygun bir anaç kullanarak aşılarsanız, olumsuz koşullarda bile büyüyebilir. Belirli anaç ağaçlar, ağır veya killi topraklar gibi farklı toprak tipleri ile başa çıkmak veya belirli hastalıklara karşı koymak için kullanılabilir. Aşılama ile ilgili temel kural birbirine benzeyen ağaçların aşılanmasıdır; yani elma anacına elma ağacı, armut anacına armut ağacı aşılanması gibi.
Ağaç aşılama özellikle meyve ağaçları üzerinde çokça uygulanır. Farklı aşılama teknikleri ağaçların ve bitkilerin farklı ihtiyaçlarını gidermek için kullanılır. Aşılama tekniği genel olarak ikiye ayrılır; göz aşısı ve kalem aşısı. Bunlar da kendi aralarında farklı şekillerde kullanılan yöntemlere ayrılırlar.
Göz aşısı daha çok fidanlar ve meyve ağaçlarına uygulanır. Amaç, aşılanmasını istediğimiz ağaçtan alınan gözün yani filizin anaç ağaca yerleştirilip büyümesini sağlamaktır.
Mart-Nisan aylarında yapılan göz aşısına erken sürgün aşısı, Mayıs-Haziran aylarında yapılan göz aşısına sürgün göz aşısı ve Eylül-Ekim aylarında yapılan göz aşısına durgun göz aşısı denir. Sürgün göz aşısında filiz kışa kadar büyürken, durgun göz aşısında filiz kışın duraklama devresine girer ve ilkbaharda sürmeye başlar. Bu nedenle yaz döneminin kısa sürdüğü bölgelerde bu aşıyı yapmak daha doğru olur.
En çok bilinen ve uygulanan yöntemdir. Büyüme evresindeki anaç ağaçlara uygulanır. Anaç ağaç, topraktan cm yüksekliğinde T şeklinde kesilir. Göz, anaçta açılan T şeklinin içine yerleştirilir. Aşılanan yer hava almayacak şekilde bağlanır (genellikle farya kağıdı kullanılır) ve gün sonra açılır. Yağmurlu bölgelerde ise yağmur suları aşılanan yere zarar vermesin diye T şekli ters yönde kesilerek yapılır (ters T göz aşısı).
Ceviz, kestane, sakız gibi ağaçlara uygulanır. Boru aşısı için, aşılamak istediğimiz ağaçtan üzerinde bir göz yani filiz bulunan kabuk parçası boru şeklinde çıkarılır. Daha sonra anaç ağaçta aşılama yapılacak kısmın kabuğu soyulur ve boru şeklindeki kabuk buraya yerleştirilir ve bağlanır.
Anaç ağaçtan dikdörtgen şeklinde üzerinde göz bulunan bir kabuk kesilerek yerine aşılamak istediğimiz üzerinde göz bulunan ağacın parçası yerleştirilir ve bağlanır. Bu yöntem genellikle T göz aşısı başarısız olmuşsa kullanılır. Gece ve gündüz sıcaklık farkının az olduğu dönemlerde yapılmalıdır.
Kalem, ağacın üzerideki sürgünden büyüyen ve üzerinde uyuyan gözler bulunan kalem şeklindeki dallardır. Kalem denilen bu dallar anaç ağacın kambiyum (ağaç kesildiğinde ortaya çıkan halkalı bölge) bölgelerine gelecek şekilde bağlanmasıyla kalem aşısı yapılır.
Çapı cm ile cm çapında olan anaç ağaçlar için kullanılır. Anaç ağacın ve kalemin aynı kalınlıkta olması gerekmektedir. Anaçta ve kalemde kesilen tersi yönde çapraz ve zigzag şeklinde (dilcikli) kesilerek üst üste binmesi sağlanır ve güzelce bağlanır.
Bu yöntemde ise dilcikler kesilmeden sadece tersi yönde çapraz kesilmesiyle elde edilen eşit uzunluk ve kalınlıktaki anaç ve kalemin birbirine bağlanmasıyla oluşur.
Anaç ağacın kalemden daha kalın olduğu durumlarda uygulanır. Anaç ağaçta derinliği 3 cm civarında olacak şekilde çapraz meyilli ince bir dilim kesilir. Üzerinde gözler bulunan yaklaşık 8 cm uzunluğundaki kalemin ucu da çapraz kesilerek anaçtan kesilen dilimin yerine yerleştirilir. Anaç ve kalemdeki halkaların çakışması sağlanır ve bağlanır.
Diğer kalem aşılarının uygulanamadığı daha kalın gövdeli anaçlara uygulanır. Ayrıca bu yöntemle ağacın farklı dallara sahip olması da sağlanır. Anaç ağacın kesilen gövdesinin tepesinde bir yarık oluşturulur. Üzerinde gözler bulunan kalemler yarıkların iki yanına kabuklar aynı hizaya gelecek şekilde yerleştirilir ve aşı macunu sürülür.
Göz aşısı tutmadığı zaman cm kalınlığındaki anaçlara uygulanır. Anaç ağacın tepesinden çok hafif meyilli ve topraktan uzaklığı yaklaşık 20 cm olacak şekilde kesilir. Anaç ağacın kesilen yerinin yüksek tarafından yaklaşık cm uzunluğunda V şeklinde bir çıkıntı kesilir. Üzerinde gözler bulunan yaklaşık 10 cm uzunluğundaki kalem çıkıntıya yerleştirilir.
Çapı cm olan daha büyük ağaçlara uygulanır. Düzgünce kesilen ağacın kabuğunun iç kısmından kertikler açılır. cm uzunluğunda üzerinde gözler bulunan uçları yontulmuş kalemler bu kertiklere yerleştirilir.
Bu yöntemde ise anaç ağacın ve kalemin üzerinden birer kesinti alınarak, kesilen bölgelerin üst üste gelmesi sağlanır ve bağlanır.
Kışın sera gibi kapalı yerlerde yapılır. Tepesi kesilmiş anacın tepesinden dikine cm kesilir. Aynı kalınlıkta üzerinde gözler bulunan kalemden de aynı şekilde kesim yapılarak, kesilen yerler birbirinin üzerine gelecek şekilde yapıştırılır.
Aşılama işleminden sonra aşılı bölgeyi güneş ışığından, yağmurdan ve böceklerden korumak gerekir. Aşılanan bölgeyi yağmurdan korurken aynı zamanda nemli kalmasını da sağlamak gerekir çünkü büyümek için neme ihtiyacı vardır. Direk gelen güneş ışınları büyüyen hücrelere zarar verir o yüzden direk güneş ışınlarından korumak gerekir. Aşılanmamış dalları budamak, aşılanan dala daha fazla enerji gitmesini sağlar, bu yüzden ağacın diğer dalları uygun şekilde budanabilir. Aşılanan bölgeyi bağladığımız için büyüdüğü zaman sıkışıp kalmasın diye bağladığımız bantlar veya ipler kesilmelidir.
Aşılamanın tutmadığı zaman yapılan bütün işlemler zaman ve ürün kaybına neden olur. Aşılamanın tutmaması ağaçlar arasındaki uyumsuzluktan ya da aşılamanın gerçekleşebileceği koşulların sağlanamamasından kaynaklı olabilir. Ayrıca doğru yöntemle aşılama yapmamak aşının tutmama nedenlerinden biridir. Anaç ağaç ile göz ve kalem arasındaki oransızlık olduğunda da aşı tutmayabilir.
Çok sayıda meyve taşıyan bir ağaç yaratmanın püf noktası, aynı anaç üzerine birkaç uyumlu türün aşılanmasıdır. Göz aşısı en uygunudur çünkü anaç bu yöntemle en az şoku geçirir. Aşılamada uyumluluk önemlidir, bazen uyumsuz aşılamalar hayatta kalsa da sonunda başarısız olurlar. Meyve ağaçlarının çoğu kendi türleriyle uyumludur ama aynı cinsten farklı türlerle de uyumlu olabilir. Örneğin; erik, nektarin ve şeftali gibi aynı Prunus cinsine ait olan farklı tür ağaçlar aynı ağaca aşılanabilir. Farklı tür elma ağaçları kendi kendini tozlaştırabilsin diye genellikle birlikte aşılanırlar.
Alıntı Yap
Okundu Olarak İşaretle
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna GitBu İçerik Size Ne Hissettirdi?
Kaynaklar ve İleri Okuma
Bal çok eski çağlardan beri sofralarımızda yerini almıştır. Sadece tadıyla değil içeriği ile de insanlık için şifa kaynağı olmuştur. Doğanın arı ile biz sunduğu bu mucizevi besin, kaynağını farklı bitkilerden alabilmektedir. Bunlardan biri de çam ağacıdır. Çam ağacından elde edilen çam balı nasıl olur?
İçerikler
Çam balı; çam ağaçlarında yaşayan Basra adlı canlının ürettiği bir salgının arılar tarafından işlenerek elde edilmesinden oluşur.
Çam balının yapımında Basra böceği ve arı tarafından salgılanan salgılar kullanılır. Çam balı nasıl olur sorusunun cevabı iki aşamalıdır.
Basra böceği adlı canlılardan on binlercesi topraktan ağacın gövdesine tırmanır ve orada çam ağacının özsuyu ile beslenir. Ağustos ayına doğru basura canlısı çam ağacının özünden beyaz ve renksiz bir salgı oluşturur. Bu salgı beyaz pamuğa benzer tomarlar oluşturup ağacın gövdesinden ince bir ip gibi sarkar. Buna bal çiği denir.
Basra böceğinin beslendiği özsuyunun yaklaşık %80’i karbonhidrat ve %20’si proteinden oluşmaktadır. Bu salgılanın protein kısmını beslenmesi için kullanılır. Artan karbonhidratı ise salgılamak için kullanır.
Bal arıları çam ağacından salgılanan bal çiğini toplar. Topladıkları salgıları enzimler ile değişikliğe uğratıp kovanlarına götürürler. Kovandaki peteklerde depolanan bal olgunlaştırılıp tüketilecek haline getirilir. Genellikle süzme çam balı şeklinde tüketilebilmektedir.
Çam balı üretimi Ağustos ayında başlayarak;
• Sahil kesiminde Nisan sonuna,
• Rakımı yüksek bölgelerde ise 15 Mayıs’a kadar devam eder.
Bununla birlikte Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında yoğun çam balı üretimi yapılmaktadır. Kış aylarında da çam balı üretimi yapılabilmektedir.
Çam balı her çamdan üretilemez. Kızıl çam “Pinus brutia” ve Fıstık çamı “Pinus pinea” türü çam ağaçlarından üretilmektedir. Çünkü Basra böceği bu tür çam ağaçlarında yaşarlar.
Türkiye, dünyanın süzme çam balı ihtiyacını karşılamaktadır. Süzme çam balı genellikle Muğla-Marmaris-Aydın-Kuşadası ve yakın yöresi ile Çanakkale ili ve Kaz Dağları’nın belirli bölgelerinde üretilmektedir.
Çam balının hakiki olup olmadığı belirli özelliklerinde anlaşılabilmektedir.
Doğal ve gerçek çam balı;
• Çiçek balından daha koyudur.
• Kıvamı bozulmadan, uzun süre kristalleşmeden saklanabilmektedir.
• Rengi koyu kahverengi tonlardır.
• Kendine özel taze çam ve odunsu tadı vardır.
• Çiçek balından daha az tatlı olup genzi yanmaz.
Süzme çam balı ile çam balının birbirinden farkı öncelikle elde ediliş şeklidir. Çam balı çam ağacındaki bir böceğin salgısından elde edilmektedir. Çiçek balı ise çiçeklerin polenlerinden elde edilmektedir.
İşte çam balı ve çiçek balı arasındaki farklar
Çam Balı
• Basra böceğinin salgısından elde edilmektedir.
• Şeker oranı (glikoz ve früktoz oranı daha düşüktür.) daha düşük olup boğazda yanma yapmaz.
• Rengi koyu ve kahverengi tonlarındadır.
• Tadı odunsu ve taze çam kokusu içerir.
• Kristalleşmeden daha uzun süre saklanabilir.
• Çiçek ballarından daha fazla miktarda enzim, aminoasit ve mineral madde içerir.
Çiçek Balı
• Çiçeklerin polenlerinden elde edilmektedir.
• Şeker oranı daha fazladır ve yenildiğinde boğazda yanma hissi olur.
• Rengi elde edildiği bitkiye göre değişsede açık renklidir.
• Tadı daha aromatiktir.
• Kristalleşme süresi daha kısadır.
• Kahvaltı ve tatlılarda kullanımı için daha uygundur.
Balın genel olarak sağlığa birçok faydası bulunmaktadır. Çam ve çiçek balları da sağlık açısından faydalı besinlerdir. Damak zevkinize göre iki balı da tüketebilirsiniz.