laundry, washing, wash , "çamaşır" ifadesinin İngilizce içine en iyi çevirileridir. Çevrilmiş örnek cümle: Tom çamaşır deterjanı kapsülünü yedikten sonra hastaneye kaldırıldı. ↔ Tom was hospitalized after eating a laundry detergent pod.
+Çeviri ekleEkleçamaşır
that which needs to be laundered
Tom çamaşır deterjanı kapsülünü yedikten sonra hastaneye kaldırıldı.
Tom was hospitalized after eating a laundry detergent pod.
seafoodplus.info
Sen bize bir fincan kahve yaparken ben çabucak çamaşırları asarım.
I'll quickly hang the washing out while you make us a cup of coffee.
GlosbeMT_RnD
Sen bize bir fincan kahve yaparken ben çabucak çamaşırları asarım.
I'll quickly hang the washing out while you make us a cup of coffee.
GlosbeMT_RnD
Örnek ekleEkle
Çamaşırların birikti mi?
A load of laundry?
OpenSubtitlesv3
Çamaşırları yıkadım, evi silip süpürdüm, her şeyi hallettim
I did the laundry, the cleaning and all my chores
opensubtitles2
Size bir şişe Ace çamaşır suyu ile ter arasında ne bağlantı olduğunu soracak olsaydım muhtemelen siz de bunun tüm hafta Edinburgh'da sorulan en basit soru olduğunu düşünürdünüz.
So if I was to ask you what the connection between a bottle of Tide detergent and sweat was, you'd probably think that's the easiest question that you're going to be asked in Edinburgh all week.
QED
Provocateur iç çamaşırı mağazasına gittim ve bazı şeyler aldım, külotlar isteğe bağlıydı ve ben de külot giymeyi istemedim.
I went to Agent Provocateur and I got an outfit, panties were optional, I didn't opt to wear them.
OpenSubtitlesv3
Bu büyük bahar çamaşırı.
It's the big spring wash.
OpenSubtitlesv3
Problemim bu. Kiraz tadındaki iç çamaşırıyla birlikte.
That's my problem, along with the cherry-flavored underwear.
OpenSubtitlesv3
Burada bir çamaşır odası görüyorum.
I see, here we wash ourselves.
OpenSubtitlesv3
Paketi açtım ve içinde-- Bayan iç çamaşırı vardı
And l- I open it, and it was, um, uh, ladies ' underwears
opensubtitles2
Pulitzer'ini ve sevgili Underwood'unu ve kirli iç çamaşırlarını alıp toz olabilirsin.
So you can take your Pulitzer and your beloved Underwood and your change of underwear and clear out.
OpenSubtitlesv3
Temiz iç çamaşırı vardır umarım.
Hope he has a clean pair of underwear.
OpenSubtitlesv3
Şimdi çamaşır makinesinin yanından geç. Kurutma makinesi en zor kısım.
Okay, now past the washer and dryer is the hardest part.
OpenSubtitlesv3
Sabahlığınla televizyon seyredeceksen iç çamaşırı giymelisin.
If you're watching TV in your dressing gown, you should put some pants on.
OpenSubtitlesv3
Kirli çamaşırlarını ortaya döktük diyelim.
What will you do now that there are two of us who can expose you?
OpenSubtitlesv3
Bu çamaşırları alalım.
Get this laundry outta here.
OpenSubtitlesv3
En azından üzerinde iç çamaşırı olur, umarım yani.
At the very least you'd have underwear on, hopefully.
OpenSubtitlesv3
Maymunlar iç çamaşırını almış!
The monkeys took your underwear!
OpenSubtitlesv3
Bazı günlerde bazı iç çamaşırları giymelisin.
On certain days, you wear certain underwear.
OpenSubtitlesv3
Çamaşır suyu içmiş.
Yeah, swallowed bleach.
OpenSubtitlesv3
Rush, Mort Ackerson'ın kirli çamaşırlarını buldu.
Rush dug up some dirt on Mort Ackerson.
OpenSubtitlesv3
Ben onun iç çamaşırlarını yıkıyorum.
I clean his underwear.
OpenSubtitlesv3
Gel, iç çamaşırı işte!
Turns out, it was just the pants.
OpenSubtitlesv3
Çamaşır odası?
Laundry room?
OpenSubtitlesv3
Onlar bizi iç çamaşırlarımızla izliyorlar.
They get to watch us gyrating in lingerie, it's fine, go for it.
OpenSubtitlesv3
İç çamaşırının içinde buldum.
Found it in his boxers.
OpenSubtitlesv3
Sadece iç çamaşırım var.
It's just my underpants.
OpenSubtitlesv3