amasya antlaşması kiminle yapıldı / Level 14 - Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi () - KPSS ve Üniver… - Memrise

Amasya Antlaşması Kiminle Yapıldı

amasya antlaşması kiminle yapıldı

Amasya Antlaşması Nedir, Tarihte &#;nemi Nedir? Amasya Antlaşması Kimle İmzalandı?

Safev&#;ler’in Tebriz Seferi sonrası Osmanlı sınırlarına ve Doğu Anadolu’ya yaptıkları akınlar, Kan&#;n&#;’yi yeni bir İran seferine &#;ıkmak zorunda bıraktı

Safevîler'in Tebriz Seferi sonrası Osmanlı sınırlarına ve Doğu Anadolu'ya yaptıkları akınlar, Kanûnî'yi yeni bir İran seferine çıkmak zorunda bıraktı. Nahcıvan Seferi adı verilen bu harekâtta iki taraf arasında önemli bir savaş olmadı. Kanûnî'nin başında bulunduğu Osmanlı ordusu, Şah Tahmasb'ın Doğu Anadolu'da yaptığı yağma ve tahribin öcünü almak için Nahcıvan'a kadar ilerledi. Tahmasb, Osmanlı ordusunun gücüne karşı başarılı olamayacağını bildiği için Kanûnî'nin karşısına çıkmadı. Osmanlı ordusunun geçeceği yerleri yakıp yıkma, suları zehirleme, ahaliyi göç ettirme ve hatta tek bir yeşil ot bırakmama gibi pasif bir direnişe başvurdu. Bunun neticesinde yiyecek sıkıntısı çekmeye başlayan Osmanlı ordusu, kışın da yaklaşması üzerine baharda bir defa daha İran'a sefere çıkmak için Nahcıvan'ı terketti. Kanûnî Erzurum'da iken Safevî elçisi Kaçar Şahkulu gelerek Tahmasb'ın mütareke isteğini iletti. Bu istek Kanûnî tarafından kabul edildi (26 Eylül ). Bu arada iki taraf arasında karşılıklı mektuplaşmalar yapılmakta idi. Bu yazışmalarda Osmanlılar'ın Safevîler'ce kutsal sayılan "Erdebil Ocağı"nı tahrip edecekleri yolundaki tehditleri ve bu tehdidin gerçek olduğunu ortaya koyarcasına Kanûnî'nin Amasya'da kışlaması Şah Tahmasb'ı telâşlandırdı ve barış istemesine yol açtı.

Bu maksatla 17 Mayıs 'te kişiyi aşkın maiyetiyle Amasya'ya gelen Şah Tahmasb'ın Eşik Ağası Ferruhzâd Bey, 22 Mayıs'ta divanda kabul edilerek şahın hediyelerini ve barış isteyen mektubunu Kanûnî'ye sundu. Tahmasb bu mektubunda barış yolunun iki taraf arasında daima açık bulunmasını, iyi münasebetler kurulmasını, Kâbe ve diğer kutsal yerleri ziyaret edecek İranlı hacılara Osmanlı topraklarından geçmeleri için izin verilmesini istiyordu. Kanûnî'nin bu istekleri olumlu karşılayan ve antlaşma şartlarını belirleyen mektubu da 1 Haziran'da yeniden divana çağrılan elçiye verildi. Amasya Antlaşması esasen bu mektuba dayanmakta, Kanûnî'nin gönderdiği bu mektup antlaşmanın esaslarını tesbit etmektedir. İran'da sadece Hz. Ali'yi meşrû halife sayan müfrit Şiîler'in diğer üç halifeyi, sahâbeyi ve Hz. Âişe'yi lânetlemeleri ve bunu bir merasim haline getirmeleri demek olan Teberrâîliğin yasaklanmasına dair elçinin verdiği teminatın gerçekleşmesinin umulduğu, karşı taraftan herhangi bir saldırı olmadıkça Osmanlı hudut beylerinin İran'a karşı harekete geçmeyecekleri, İranlı hacıların kutsal yerleri ziyaret için Osmanlı topraklarından geçmelerine izin verildiği gibi üç ana nokta antlaşmanın esasını teşkil etmiştir.

Amasya Antlaşması, tam bir antlaşma vasfını taşımamak ve iki hükümdarın karşılıklı dostluk temennilerinden ibaret gibi görünmekle beraber Basra, Bağdat, Şehrizor, Van, Bitlis, Erzurum, Kars ve Atabegler yurdu üzerindeki Osmanlı hâkimiyetinin Safevîler'ce tanınması anlamına gelmektedir. Amasya Antlaşması, Şah Tahmasb'ın ölümünden sonra II. İsmâil'in tahta geçmesine kadar yaklaşık yirmi beş yıl yürürlükte kalmıştır.

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

Amasya Antlaşması Nedir? Amasya Antlaşması Tarihi, Maddeleri, &#;nemi Ve Sonu&#;ları Kısaca &#;zeti

Haberin Devamı

AmasyaAntlaşması Tarihi Ve Özeti

Amasya Antlaşması 29 Mayıs tarihinde imzalan ve çoğunlukla Türklerin karlı çıktığı bir anlaşmadır. Sultan Süleyman tarafında gerçekleşen savaşlar ile birçok toprak ve ganimet İran ülkesinden alınmıştır.

AmasyaAntlaşması Maddeleri

Amasya Antlaşması maddeleri daha çok Türklerin karlı çıktığı bir anlaşma maddesi olarak bilinmektedir. Anlaşma maddeleri açık ve oldukça dört adet olmaktadır. Anlaşma maddelerinin günümüz Türkçesi ile yazılışı şöyledir.

Ardahan, Arpaçay ve Göle bölgesi Osmanlı devletine verilecek ve İran askerleri kesinlikle uzak duracaktır.

Safevi Devleti antlaşmayı bozmadığı sürece Osmanlı devleti ve komutanları sözlerinde duracak ve her hangi bir akın İran ülkesine düzenlenmeyecektir.

Safeviler halifeleri tanıyacak ve onlara karşı hürmetkâr davranacaktır.

Safevi hacıları serbest bir şekilde Osmanlı topraklarında geçerek Hac ve umre ziyaretlerini yerine getirebileceklerdir.

Haberin Devamı

AmasyaAntlaşması Önemi

Amasya Antlaşması ile Osmanlı devleti safevi devletine karşı ezici bir üstünlük kurmuştur. Aldığı ganimet ve aldığı birçok imtiyaz ile Osmanlı devleti Amasya Antlaşması ile çok karlı çıkmıştır. Osmanlı devleti İran ile yaptığı karşılıklı saldırmazlık anlaşması ile karlı bir durumu gözlemiştir. Amasya Antlaşması ile doğu illeri ve Osmanlı devleti doğu sınırı güvence altına alınmıştır. Osmanlı bu anlaşmadan sonra Basra körfezinde söz sahibi olacaktır.

Ve bu topraklar üzerinde gerçekleşen her hangi bir durumda kesenlikle ilk söz sahibi ve ilk tepki gösteren ülke Osmanlı devleti olacaktır. Anlaşmanın Osmanlı tarafından tek olumsuz yanı Kars şehirlinin oldukça stratejik bir öneme sahip olmasında rağmen tarafsız ilan edilmesidir. Bu anlaşma ile soğu illeri ve ülkelerine gerçekleşecek birçok seferin önüne bir miktar engel konulmuştur. Özellikle Amasya Antlaşması ile doğu ilinde bulunana bazı kalelerin yıkılması da aynı duruma işaret etmektedir.

Haberin Devamı

AmasyaAntlaşması Sonuçları

Amasya Antlaşması kendisinin ve halifenin gücünü tüm İslam ülkeleri üzerinde hissettirmiştir. Özellikle sağlıklı bir gelecek için imzalanan bu anlaşma ile çok uzun süre İran devleti ve komutanları Türk topraklarına adım atamamıştır. En önemli sonucu ise artık Amasya Antlaşması ile Osmanlı devletinin Basra körfezi üzerinde söz sahibi olmasıdır. Bu madde ile Hint deniz seferlerinin yolu açıldığı bilinmektedir.

D&#;nyayı titreten padişah: Kanuni Sultan S&#;leyman

Osmanlı İmparatorluğunun en uzun süre tahtta kalan ve en büyük padişahı olarak kabul edilen Kanuni Sultan Süleyman, bundan yıl önce 7 Eylül tarihinde Zigetvar'da seferdeyken vefat etti.

AA muhabirinin kaynaklardan derlediği bilgilere göre babası, 9'uncu Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Sultan olan 1. Süleyman, 6 Kasım tarihinde Trabzon'da dünyaya geldi. Seyyid Lokman'ın Hünername eserine göre adını, doğduğu saatlerde Kur'an'dan açılan sayfada geçen Hazreti Süleyman'dan aldı.

Büyük Padişah, isminden çok "Kanuni" unvanıyla tanınırsa da bu sıfat, yüzyılda ilk defa Dimitrie Cantemir'in Osmanlı tarihinde geçti, XIX. yüzyılda Osmanlı tarihçilerince de benimsenerek yaygınlık kazandı. Çağdaşı Batılı yazarlar Sultan'ı "Muhteşem" veya "Büyük Türk" lakaplarıyla anıyorlardı. Ayrıca batı kaynaklarında, Fetret döneminde Osmanlı tahtına oturan Süleyman Çelebi dolayısıyla II. Süleyman olarak da nitelendirildi.

Kanuni Sultan Süleyman Han'ın çocukluk yılları babasının sancak beyi olduğu Trabzon'da geçti. Evliya Çelebi'ye göre Trabzon'dayken süt kardeşi Kadı Ömer Efendi'nin oğlu Yahya ile (Beşiktaşlı Yahya Efendi) birlikte bir Rum kuyumcudan kuyumculuk öğrendi.

Sultan II. Bayezid, 'da Süleyman'a babası Şehzade Yavuz'un ısrarıyla Kefe sancağını verdi. Yavuz Sultan Selim'in tahta çıkmasıyla birlikte 'te yegane taht varisi sıfatıyla sancak beyi olarak Manisa'ya gönderildi.

Babasının vefatının ardından 30 Eylül 'de İstanbul'a gelerek tahta oturdu.

Kanuni Sultan Süleyman, batıya karşı gaza siyasetini canlandırırken iki ana hedefi ön plana aldı. Bunlardan ilki Orta Avrupa'nın kilidi durumunda bulunan Belgrad, diğeri Akdeniz hakimiyeti bakımından son derece önemli olan Rodos'u hedef aldı. Bunları ise Macaristan'a yönelik ve 'daki iki harekat takip etti, sonuncu seferi ise Viyana oldu.

Batıda büyük zaferler kazandı

İlk siyasi faaliyetlerinde atası Fatih Sultan Mehmed Han'ın izinden giden Kanuni Sultan Süleyman Han, 30 Ağustos 'de Belgrad'ı, ardından Rodos'u fethetti. 29 Ağustos 'da Mohaç ovasında Macarlar'ı kısa sürede yendi. Macar kralının hayatını kaybettiği meydan savaşı Macar Krallığı'nın bir anlamda sonunu getirdi. Ardından Budin'e hareket eden Kanuni Sultan Süleyman,11 Eylül'de hiçbir direnişle karşılaşmadan şehre girdi. 'da 17 gün süren 1. Viyana kuşatmasını kötü hava şartları ve şehrin elde tutulamayacağını düşündüğü için kaldırdı.

Akdeniz'de Osmanlı donanmasını güçlendirmek için 'de Barbaros lakaplı Hayreddin Reis'i, Donanma-yı Humayun'un başına getirdi. 'te devlete sıkıntı çıkaran ve isyanları destekleyen Safevilere karşı Irakeyn Seferi diye bilinen askeri harekatı düzenleyerek önce Tebriz'e ardından Bağdat'a girdi.

Seferdeki başarısızlıklar ve aile içerisindeki çekişmelerin de etkisiyle yakın arkadaşı Pargalı İbrahim Paşa'yı 15 Mart 'da sarayda aniden idam ettirdi'de Hadım Süleyman Paşa'ya Süveyş'te bulunan donanmayla Portekizliler'e karşı Hindistan bölgesindeki küçük Müslüman prensliklere yardım için sefer emri verdi.

Yine aynı yıl Eylül'de Preveze Zaferi kazanıldı. Barbaros Hayreddin Paşa kumandasındaki Osmanlı donanması ile Cenevizli amiral Andrea Doria'nın başında bulunduğu Haçlı donanması arasında geçen Preveze Deniz Savaşı, Osmanlı Devletinin Akdeniz'deki hakimiyetini pekiştirdi. 'de Safevi hükümdarı Şah Tahmasb'a karşı yeniden İran'a sefer düzenledi ve Tebriz'e girdi. Bu seferde Van kalesi alınarak burası beylerbeyilik merkezi yapıldı.

Şehzade Mustafa'nın idamı

Kanuni'nin hayatının önemli dönüm noktalarından birisi de büyük oğlu Mustafa'nın idamı oldu. Doğu seferinde 4 Ekim 'te Konya Ereğlisi mevkisinde babasının huzuruna çıkmak için otağa giren Şehzade Mustafa, cellatlar tarafından boğularak idam edildi. Oğlunu idam ettiren Kanuni Sultan Süleyman Han'ın buna zaman geçtikçe çok üzüldüğü ve pişmanlık duyduğu, gerek Osmanlı gerekse batı kaynaklarında açık şekilde belirtilir. Ayrıca bu hadise dolayısıyla Taşlıcalı Yahya gibi bazı şairler tarafından ağır sözlerle eleştirildiği halde sesini çıkarmadı. Çocukluk arkadaşı Beşiktaşlı Yahya Efendi'nin bu mesele yüzünden onunla konuşmadığına dair menakıbnamelere konu olan bilgiler de söz konusu.

1 Haziran 'te Şah Tahmasb'ın elçileriyle Amasya Antlaşması imzalandı. Kanuni, barış şartlarını da içine alan Tahmasb’a yolladığı mektupta dini meselelere vurgu yapıp, aşırı uç Şiiler'in Hazreti Aişe'ye ve 3 halifeye karşı olan küfürlerinin yasaklanmasını istedi.

Kanuni, Şehzade Mustafa'nın idamından sonra görevden aldığı Rüstem Paşa'yı Hürrem Sultan'ın tesirinde kalarak 29 Eylül 'te yeniden göreve getirdi.

7 Haziran 'de kendi adına Mimar Sinan'a inşa ettirdiği camisi tamamlandı, cuma namazını da Süleymaniye'de kılarak açılışını yaptı. 'de çok sevdiği eşi Hürrem Sultan'ın ölümü Kanuni'yi çok üzerken, bu olayın ardından Şehzade Bayezid ve Şehzade Selim'in sancak yerlerini Amasya ve Konya olarak değiştirdi. İki kardeşin 'da Konya ovasında yaptığı savaşı Selim kazandı. Önce Amasya'ya çekilen Bayezid, Kanuni'nin sefer hazırlıklarını haber alınca Safeviler'e sığındı. Bayezid ve oğullarının teslimi için Şah Tahmasb'a önemli miktarda para ve tavizler verildi. Şehzade 23 Temmuz 'de oğullarıyla birlikte idam edilip Sivas'ta defnedildi.

72 yaşında son seferinde vefat etti

Kanuni, yılındaki Malta bozgunuyla yara alan Osmanlı'nın batıdaki imajındaki kötü izleri silmek için yeni bir sefer hazırlığına girişti. 1 Mayıs 'da Eyüb Sultan'ın türbesini ziyaret edip dua ettikten sonra sefere çıktı.

Zigetvar Kalesi kuşatılırken Kanuni'nin otağı da hakim bir tepeye kuruldu.

Ömrünün son 15 yılında tedavisi olmayan gut (nikris) hastalığı iyice ilerlemesine rağmen savaş meydanından ayrılmayan Kanuni Sultan Süleyman Han, 7 Eylül 'da kalenin alınışını göremeden vefat etti. Kuşatma sürerken iç organları çıkarılan naaşı, misk ve amber kokuları sürülerek tahtın altına gömüldü. Kalenin düşmesinin ardından 42 gün gömülü olan naaşı arabaya konuldu ve padişah yaşıyormuş gibi davranıldı. Kendisine haber gönderilen yeni padişah II. Selim'in Belgrad'a gelişi üzerine vefat haberi resmen ilan edildi.

Süleymaniye Camisi'nde 23 Kasım'da Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından, naaşı caminin kıble tarafındaki türbesine defnedildi.

Osmanlı cihan devleti oldu

Onun yoğun askeri ve siyasi faaliyetleriyle Osmanlı, Avrupa'nın cihanşümul anlayışına sahip Cihan Devleti haline geldi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun ideolojik alt yapısının temellerinin atıldığı bu dönem, Avrupa'nın siyasi coğrafyasını derinden etkiledi. Osmanlılar böylece Avrupa devletler dengesinde belirleyici bir rol üstlendiği gibi modern Avrupa'nın oluşumuna da etki etti.

Osmanlı İmparatorluğunu yüz ölçümü olarak en çok büyüten padişah olan Kanuni Sultan Süleyman, 6 milyon bin kilometrekarelik toprağı 14 milyon bin kilometrekareye çıkardı.

Osmanlı'nın sınırlarının ulaştığı toprakların dışında Kuzey Afrika içlerinden Habeşistan'a, Yemen'e, Hindistan'a, kuzeyde Rus steplerine kadar çok geniş bir sahaya hakim oldu.

Kanuni Sultan Süleyman, ömrünün son dönemine kadar devam eden av merakı ve uzun seferleri dolayısıyla imparatorluğun çeşitli bölgelerini tanıdı, doğuda ve batıda pek çok yeri gördü, şehir ve kasabaları dolaştı. Bu bakımdan Kanuni, imparatorluğunu coğrafi temelde de bizzat gezerek tanımış son Osmanlı padişahı kabul ediliyor.

Hükümdarlığı döneminde imparatorluğun birçok bölgesine önemli cami ve imarethaneler yaptırdı. Özellikle Mimar Sinan'a İstanbul'da abidevi yapılar inşa ettirdi.

Edebi yönü

Şehzadelik yıllarında iyi bir eğitim alan 1. Süleyman, Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Kefe sancak beyliği sebebiyle Tatar lehçesiyle de konuşabiliyordu.

Osmanlı padişahlarının çoğu gibi şair olan Kanuni Sultan Süleyman "Muhibbi"den başka "Muhib" ve "Meftuni" mahlaslarını da kullandı. Şiirden iyi anlayan Sultan Süleyman, alim ve şairlere itibar gösterip himaye etti.

Kanuni Sultan Süleyman, büyük bir fetihçi olmakla beraber ruhundaki sanatkar taraf onun aynı zamanda ince duygu ve düşünceler şairi olmasını sağladı. Yazdığı aşk, kahramanlık ve düşünce şiirleriyle büyük bir divan meydana getirdi.

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" beytinde olduğu gibi dillerden düşmeyen ve atasözü niteliği kazanan beyitler de söylemiştir.

Devrinde yaptığı reformlar, bürokrasinin şekillenmesi ve kanunlar Osmanlı'yı güçlü bir şekilde dönüştürdü.

Kanuni Sultan Süleyman adına yazılmış Süleymannameler'de ve şehnamelerde onun askeri liderliği ön plana çıkarılmıştır. Padişah Gazi Sultan, Adil Hükümdar, İslam'ın Koruyucusu ve Savunucusu, edebiyat ve sanat hamisi imajıyla övüldü.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen seafoodplus.info web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

seafoodplus.infoşisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

 

seafoodplus.infoşisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

seafoodplus.infoşisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (seafoodplus.info_SessionId)

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için seafoodplus.info adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

seafoodplus.info Sahiplerinin Hakları

Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir