Amasya Nın Turistik Yerleri

Asırları geride bırakan tarihi birikimi, yemyeşil atmosferi, ortasından geçen muhteşem Yeşilırmak nehri ve tarihi güzellikleriyle Amasya, gezmeye ve keşfetmeye doyamayacağınız bir şehir. Binlerce yıl boyunca sayısız doğal afet yaşamış olmasına rağmen hâlen ayakta ve ziyaretçilerine kucak açmaya devam ediyor. Mezarlar, camiler, kümbetler, tarihi evler, müzeler, anıtlar, çarşılar, mağaralar, köprüler… Amasya’da sizi tarihin tozlu sayfalarında keyifli bir yolculuğa çıkarabilecek sayısız tarihi ve turistik destinasyon bekliyor.

Amasya’nın en önemli özelliklerinden biri, Osmanlı döneminde eğitim görmeye yollanan şehzadelere ev sahipliği yapmış olması. Yıldırım Bayezid, Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim de dahil olmak üzere birçok Osmanlı padişahı şehzadelik dönemini bu kadim kentte geçirmiş. Hatta bu sebeple Amasya, “Şehzadeler Diyarı” unvanıyla da anılıyor. Elbette bir diğer önemli özelliği de bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atan ilk kuruluş belgesinin, Amasya Genelgesi’nin Atatürk tarafından burada yayınlanmış olması. Peki, tarihin ve doğanın birbirine karıştığı bu diyarda mutlaka görmeniz gereken duraklar hangileri? Bu sorunun cevabını öğrenmek için hazırladığımız listeye göz atmanız yeterli. Dilerseniz yorumlarda buluşarak bu listeyi birlikte zenginleştirebiliriz.

1. Amasya Kalesi - Harşena Dağı

Harşena Dağı’nın üzerine, denizden metre yüksekliğe kurulmuş olan Amasya Kalesi, şehir merkezini tepeden görüyor. Kalenin kim tarafından ve ne zaman inşa ettirildiğine dair hâlen net bir bilgiye ulaşılabilmiş değil. Ancak buna rağmen, bu köklü yapının birçok asıra tanıklık ettiği aşikar. Tarih boyunca çok sayıda doğal afete ve saldırıya maruz kaldığı için ciddi oranda hasar gören Amasya Kalesi, Türklerin ’te Amasya’yı fethetmesi sonrasında kapsamlı bir onarımdan geçmiş. Bu sayede de yüzyıla dek askeri açıdan oldukça önemli roller üstlenmiş. Kalenin içinde çok sayıda mezar ve hamam bulunuyor. Ziyaretçiler, dağın eteklerinden başlayan yolu takip ederek kaleye çıkabiliyor.

2. Alçak Köprü - Merkez

Hatuniye Mahallesi’nde konumlanan Alçak Köprü, Roma döneminde Amasya Kalesi’yle Yeşilırmak’ın karşı kıyısı arasında bağlantı kurabilmek amacıyla inşa edilmiş. Kesme taşların üzerine oturtulan yüksek kemerler zaman içinde Yeşilırmak’ın azgın sularına gömüldüğü için, köprünün tablası da gitgide suyun yüzeyine yaklaşmış. Bu nedenle de ismi Alçak Köprü kalmış. Köprüye yılında güçlendirme, yılında da güçlendirme çalışması yapılmış. Bu sayede, üç farklı medeniyetten ortak izler taşıyan bu köklü yapı hâlen ayakta.

3. Kral Kaya Mezarları - Merkez

Amasya Kalesi’nin eteklerindeki kalker kayalarına oyulmuş olan Kral Kaya Mezarları, Helenistik Dönem’de Amasya’yı başkent olarak kullanan Pontus krallarına ait. Aslında bu mezarlardan 21 tane varmış ama yalnızca birkaçı günümüze dek ulaşabilmiş. Hatuniye Mahallesi’ndeki tren yolunun devamında, Yeşilırmak kıyısı boyunca uzanan mezarların görünümü gerçekten çok etkileyici. Kaya mezarlarının dünya genelindeki en başarılı örnekleri arasında gösterilen Kral Kaya Mezarları’na merdivenli yollardan çıkarak ulaşılabiliyor.

4. Şehzadeler Müzesi - Merkez

Amasya Kalesi’nin sur duvarlarının üzerine kurulu olan Şehzadeler Müzesi, iki katlı ve ahşap bir yapı. Alçak Köprü’nün bir ayağının hemen yanında konumlanan bu yapı, yüzyılda inşa edilmiş Anadolu evlerinin muhteşem bir örneği. Müzenin üst katı şehzadelik dönemini Amasya’da geçirmiş ve daha sonra tahta çıkmış padişahlara, alt katında ise tahta çıkamamış olan şehzadelere ayrılmış. Heykellerle ve dönem kıyafetleriyle zenginleştirilen müzede tezhip ve hat sanatlarının birbirinden başarılı örnekleri de yer alıyor.

5. Aynalı Mağara - Merkez

Tarihçesi M.Ö. 2. yüzyıla uzanan Aynalı Mağara, merkeze yaklaşık kilometre uzaklıkta. Ziyaret Beldesi’nde konumlanan bu mağaranın içinde, yaşamı Amasya’da geçmiş olan Mitra Rahibi TES’in anıtsal mezarı yer alıyor. Kayaların oyulmasıyla inşa edilen Aynalı Mağara’nın taş işçiliği çok büyük bir ustalığın eseri. Efsanelere de konu olan bu mağara ismini, parlatılmış dış cephe yüzeyinin güneş vurduğunda ışıl ışıl parlamasından alıyor. Mağara duvarlarındaki resimler, bize bu yapının Bizans imparatorluğu döneminde keşişhane olarak kullanıldığını da gösteriyor.

6. Yalıboyu Evleri - Merkez

Yeşilırmak sahili boyunca uzanan Yalıboyu Evleri, diğer ismiyle Amasya Evleri, şehrin en etkileyici simgeleri arasında. yüzyıldan günümüze dek ulaşan bu tarihi evler, geleneksel Osmanlı mimarisinin en başarılı örneklerinden. Özellikle Hatuniye Mahallesi’nde ve Hazeranlar Sokak’ta bulunan evler, mimari ve tarihi açıdan oldukça başarılı bir şekilde korunabilmiş. Genellikle bahçesi ya da avlusu bulunan bu yapılar, haremlik selamlık olarak ayrılıyor. Evlerin ikinci katında da çoğunlukla cumbalı balkonlar bulunuyor.

7. Hazeranlar Konağı - Merkez

Yalıboyu Evleri’nin her biri birbirinden güzel, ancak Hazeranlar Konağı’na ayrı bir parantez açmak gerek. İsmini uzun yıllar burada yaşamış olan Hezeran Hanım’dan alan bu tarihi konak, senesinde Amasya Defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından inşa ettirilmiş. Etnografya Müzesi ya da Müze Ev isimleriyle de anılan konağın içinde yüzyıldan kalma yüzlerce etnografik eser yer alıyor. Kıyafetler, halılar, kilimler, mutfak eşyaları, mücevherler… Her biri birbirinden kıymetli bu eserler eşliğinde tarihte keyifli bir yolculuğa çıkabiliyor; kitabeli halıların, bindallıların, sırma işlemelerin ve gümüş ziynet eşyaların detayları arasında kaybolabiliyorsunuz. Konağın bodrum katında da Güzel Sanatlar Galerisi bulunuyor.

8. Burmalı Minare Cami - Merkez

Kitabesinden alınan bilgiye göre yılında, Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından inşa ettirilen Burmalı Minare Cami, Merkez ilçesindeki Dere Mahallesi’nde bulunuyor. İlk etapta ahşaptan yapılan cami minaresi doğal afetlerde yok olduğu için daha sonra taştan yeniden inşa edilmiş. O günden beri de hâlen varlığını koruyan minarenin yüzeyi, dairesel yivlerle çevreleniyor. Caminin adı da buradan geliyor.

9. II. Bayezid Külliyesi - Merkez

Amasya Sancak Beyi Şehzade Ahmed tarafından ve II. Bayezid’in emriyle inşa edilen II. Bayezid Külliyesi’nin tarihi yılına dek uzanıyor. Hacı İlyas Mahallesi’nde konumlanan külliye, günümüzde imaret, cami, medrese, şadırvan ve muvakkithane olmak üzere beş bölümden oluşuyor. Şadırvan ve muvakkithane sonradan eklenmiş. İmaret bölümündeki kısımlar da yıllara yenik düşmüş. Külliyenin içinde bulunan cami, yan mekanlı ve zaviyeli mimarinin en müthiş örnekleri arasında. Caminin kubbelerini süsleyen zengin kalem işleri ve ahşap pencere kanatlarına uygulanan Kündekâri tekniği, muhteşem bir ustalığın eseri.

Minyatür Amasya Müzesi - Merkez

II. Bayezid Külliyesi’ni ziyaret ettiğinizde, görmeden dönmemeniz gereken bir durak daha var: Külliyenin imaret bölümünün içinde bulunan Minyatür Amasya Müzesi. yılında çekilmiş bir fotoğraftan alınan ilhamla tasarlanan bu müzede, Amasya’nın 1/ ölçekle yapılmış bir maketi bulunuyor. Toplamda mimari yapıyı içinde barındıran bu maket, ziyaretçilerine ’lu yılların Amasya’sının nasıl bir görünüme ve atmosfere sahip olduğunu gösteriyor. yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan müzede hem Türkçe hem de İngilizce sunumlar yapılıyor.

Amasya Arkeoloji Müzesi - Merkez

Üçler Mahallesi’nde bulunan Amasya Arkeoloji Müzesi aslında yılında kurulmuş olsa da günümüzdeki binasına ’de taşınmış. İçinde 13 farklı uygarlığın izlerini barındıran müzede Hitit, Frig, Urartu, Pers, İskit, Roma, Helenistik Çağ, Selçuklu ve Bizans dönemlerinden günümüze dek ulaşan birbirinden değerli eserler bulunuyor. Ayrıca, İlhanlı döneminden kalan mumyalar ve Selçuklu Hükümdarı I. Mesud’un türbesi Amasya Arkeoloji Müzesi’nde. Her gün ziyaretçilerini ağırlayan müze, ile saatleri arasında gezilebiliyor.

Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Müzesi - Merkez

İlk Türkçe cerrahi eserin yazarı ve Fatih Sultan Mehmet’in hekimi olan Sabuncuoğlu Şerefeddin’in adını taşıyan Tıp ve Cerrahi Müzesi, ziyaretçilerini İlhanlı döneminden günümüze ulaşabilen tek yapıda ağırlıyor. Pirinççi Mahallesi’nde bulunan bu tarihi yapı, yılları arasında İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu tarafından inşa ettirilmiş. Müzede, Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Cerrâhiyye-i İlhâniyye adlı kitabından alınan bilgiler çerçevesinde çeşitli cerrahi aletler ve tedavi yöntemleri sergileniyor. Anadolu tarihindeki müzikle tedavi yöntemi uygulayan tek hastane olduğu düşünülen binada, bir de Müzik Tedavi Salonu bulunuyor.

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi - Merkez

Ferhat ile Şirin efsanesine ev sahipliği yapan Amasya, aynı zamanda ülkemizin ilk ve tek Aşıklar Müzesi’ni de içinde barındırıyor. Müzenin isminde yalnızca Ferhat ile Şirin’in adının geçmesi sizi yanıltmasın. Burada; Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun, Romeo ile Juliet, Anadolu Aşıkları, Mihrimah Sultan ile Mimar Sinan, Anadolu’da Yavuklu Kültürü ve İlahi Aşk isimli sekiz farklı bölüm bulunuyor. Dokuzuncu bölümde ise hediyelik eşyalar satılıyor. Pazartesi dışında her gün açık olan Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi, ile saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.

Boraboy Gölü - Taşova

Amasya’nın tek gölü olan Boraboy Gölü ve onun çevresinde kurulmuş olan tabiat parkı, doğayla baş başa kalmak ve yeşile doymak isteyenler için gerçek bir yeryüzü cenneti. Taşova ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıkta bulunan bu muhteşem göl; kayın, kestane, sedir ve çam ağaçlarıyla çevreleniyor. Gölün rengi müthiş bir zümrüt yeşili tonunda. Burası yılından beri turizm bölgesi olarak tescilli olduğu için, tabiat parkında kamp ve piknik alanı, kafeterya, çeşme, açık otopark, mescit ve çocuk oyun alanları da bulunuyor. Ayrıca, göl çevresinde gece konaklamak isteyenler için ahşap bungalovlar da mevcut. Dileyen ziyaretçiler, göl bisikleti kiralayarak gölde keyifli turlara da çıkabiliyor.

Merzifon Bedesteni - Merzifon

Son durağımız, Merzifon’un Gazi Mahbup Mahallesi’nde bulunan Merzifon Bedesteni. yüzyıldan kaldığı tespit edilse de henüz inşa yılı ve mimarı hakkında net bir bilgiye ulaşılamayan bu bedesten, inşa edildiği dönemde şehrin en önemli sosyal ve ticari merkezlerinden biriymiş. Dikdörtgen formlu çarşının dört bir tarafında kesme taştan inşa edilmiş büyük kapılar bulunuyor. Günümüzde de çarşı olarak kullanılan Merzifon Bedesteni, yılında aslına sadık kalınarak uygulanan restorasyon çalışması sayesinde hâlen varlığını koruyor.

Adını bir Amazon kraliçesinden aldığı söylenen, bin yıllardır birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış kadim şehir Amasya, bütün bu uygarlıklardan kalan tarihi eserleriyle gerçekten de görülmeye değer bir şehir. Muhteşem doğası, yemyeşil dağları ve yüksek yaylaları ile ünlü Orta Karadeniz bölgesinde bulunan Amasya gezilecek yerler arasında göller, mağaralar ve kaplıcalar gibi doğal güzelliklerin de keyfini çıkarmak mümkün. Hem tarihin hem de doğanın bahşettiği hazinelere sahip bu ilimiz için hazırladığımız Amasya gezilecek yerler listesi umarız keyifli bir tatil geçirmeniz için size yardımcı olur. Eğer Amasya’yı görmeyi düşünüyorsanız sitemizdeki Amasya otelleri ve Amasya konaklama imkanlarını inceleyerek gezinizi planlayabilirsiniz.

Kral Kaya Mezarları:Amasya’da gezilecek tarihi yerler arasında önemli bir yeri olan, Haşena Dağı’nın eteklerine oyulmuş  Kral Kaya Mezarları, bu muhteşem kentin zengin tarih mirasının en önemli eserlerinden biridir. Diğer adı Krallar Vadisi olan Kral Kaya Mezarlarına Hatuniye Mahallesi’ndeki dar sokaklardan geçerek ulaşabileceğiniz yol kayaya oyulmuş patikalar ve merdivenlerle apayrı bir cazibe merkezidir. Kral Kaya Mezarları’nda yirmi bir mezar olduğu bilinmekle birlikte maalesef bu mezarlardan günümüze yalnızca birkaç tanesi ulaşabilmiştir.

Boraboy Gölü:Amasya gezilecek doğal yerler deyince hiç şüphesiz akla gelen ilk yer Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Boraboy Köyü sınırları içerisinde yer alan Boraboy Gölü. Amasya merkezine 62 km, Taşova ilçesine ise 20 km mesafede bulunan bu göl özellikle de doğa yürüyüşleri, piknik ve kamp yapmayı seven gezginlerin mutlaka uğraması gereken bir yer. Etkileyici güzelliğiyle göz dolduran Boraboy Gölü doğal bir heyelan set gölü. Boraboy Gölü’nün muhteşem doğasının tadını çıkaranlar burada ayrıca trekking, piknik, göl bisikletiyle gezmek gibi aktiviteler yapabilir, birbirinden güzel doğa fotoğrafları çekebilirler. Boraboy Gölü’nü çevreleyen yemyeşil orman doğu kayını, karaçam, sarıçam ve meşenin de aralarında bulunduğu birçok ağaç türüne, zengin bir çiçek ve bitki örtüsüne ev sahipliği yapıyor. Gölü ve çevresindeki ormanı ziyaret ettiğinizde eğer bu büyüleyici ve huzurlu atmosfere doyamazsanız burada konaklamayı da tercih edebilirsiniz. Çadırınızla kamp yapabileceğiniz alanda kiralayabileceğiniz bungalov evler de mevcut. Ayrıca tabiat parkı  bünyesinde bulunan çeşitli restoranlar, yürüyüş alanları ve piknik masalarından faydalanmak da mümkün. Eğer aradığınız şeyler huzur, sessizlik ve doğayla baş başa zaman geçirmekse, Borabay Gölü’nün sakinleştirici atmosferi sizin için son derece uygun bir tercih olacaktır.

Çakallar Tepesi: Amasya’nın tüm manzarasına hakim olabileceğiniz bir tepe olan Çakallar Tepesi, Amasya ünlü yerleri arasında öne çıkan bir nokta. Amasya merkezin güneyinde bulunan, metre yüksekliğindeki tepe bütün Amasya’yı gözler önüne seren muhteşem bir seyir terası. Osmanlı döneminde şehzade ve sultanların avlak mevkileri olarak kullandıkları Çakallar Tepesi’nin bu açıdan tarihi bir değere de sahip olduğu söylenebilir. Şehzade ve bazı paşaların yazlık köşklerine de ev sahipliği yapmış olan Çakallar Tepesi’nin arkasında tüm heybetiyle Ferhat Dağı uzanıyor. Amasya seyahatinizde mutlaka bu tepeye de uğrayıp manzaranın tadını çıkarmanızı tavsiye ediyoruz.

Aynalı Mağara: Amasya gezilecek yerler arasında dikkat çeken bir başka nokta da birçok turistin uğrak yeri olan Aynalı Mağara. Şehir merkezine 3,3 kilometre uzaklıkta bulunan bu mağara kaya mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanlarından seafoodplus.info kayaya oyulmuş olan mezarın yüksekliği yaklaşık on üç metre, genişliği ise on metre civarındadır. Usta bir işçilik örneği olan ve perdahlanmış dış cehpesinin parlaklığı nedeniyle buraya Aynalı Mağara adı verilmiştir. M.Ö. 2. yüzyılda, Helenistik Çağ'da Amasya'da yaşamış bir Mitra rahibinin anıt mezarı olan geniş mağaranın duvarlarında renkli resimler görülmektedir. Bu mezar odası yüzyılda Bizanslılar tarafından kullanıldığından odanın duvarlarında döneme özgü duvar resimleri de görülmektedir. Tonoz kısmındaki on iki havari tasviri de mağaranın görülmeye değer bölümlerinden biri. Kuzey ve güney tarafında yer alan duvarlara ise kadın ve erkek figürleri çizilmiştir. Amasya’ya uğrarsanız Aynalı Mağara’yı gezmeyi ihmal etmeyin!

Terziköy Kaplıcası: Amasya’da gezilecek doğal yerler yanı sıra sağlık turizmi için de son derece cazip imkanlar vardır. Terziköy Kaplıcası Amasya’nın il merkezinde yer almaktadır ve Amasya’nın en çok turist çeken noktalarından biridir. Çivi Köyü’nde bulunan Terziköy Kaplıcası’nın şifalı sularının romatizma, mide ve bağırsak hastalıkları, kadın hastalıkları, sinir hastalıkları ve felcin de aralarında bulunduğu çok sayıda hastalığa iyi geldiği iddia edilmektedir. Sağlık turizmi için bölgeye uzun süreli gelenlerin konaklama yapabileceği konforlu tesisleri bulunmakla birlikte kaplıca çevresinde sitemizde detaylı bir biçimde inceleyebileceğiniz başka konaklama imkanları da bulunmaktadır.

Amasya Kalesi: Harşena Dağı’nın kayalıkları üzerinde bulunan heybetli Amasya Kalesi’nin deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık m’dir. Tarih boyunca birçok medeniyet tarafından kullanılmış  bir kale olan Amasya Kalesi, Perslerin, Romalıların ve Bizanslıların hakim oldukları dönemlerdeki savaşlarda birçok kez hasar görerek yeniden inşa edilmiştir. ’te Amasya’nın fethedilmesiyle Türklerin eline geçen kale yüzyıla kadar aktif olarak kullanılmış, ancak daha sonra stratejik önemini yitirmiştir. Günümüzde müze olan kalede üç ana bölüm halen görülebilmektedir. Amasya Kalesi’ni ziyaret edenler Osmanlı dönemine ait hamam kalıntılarını, su depolarını, sarnıçları ve Pontus Kral Mezarları’nı da görebilirler. Amasya’nın sembol yapıları arasında yer alan bu muhteşem tarihi eseri gezmeden kentten ayrılmamanızı tavsiye ediyoruz.