Farklı müdahaleler sonucunda atılan ameliyat dikişleri, iki grupta karşımıza çıkarken, bunlar vücutta eriyen ve erimeyenler olarak görülür. Bunlardan vücutta eriyenler buna uygun olarak tasarlanmakta olup, belli bir süre içinde erime gösterir. Bu erken dönemde eriyen dikişler 1 hafta ya da 10 gün içinde erime gösterirken, daha geç dönemde eriyenler ise 6 ay kadar bir süreyi kapsayabilmektedir
Ameliyat Dikişleri Alınmadan Banyo Yapılır Mı? >
Ameliyat Dikişleri Ne Zaman Düşer?Ameliyat Dikişleri Alınmazsa Ne Olur?Ameliyat Dikişleri Ne Zaman Erir? Ameliyat Dikişleri Alınmadan Banyo Yapılır Mı?Ameliyat Dikişleri Kaç Günde Düşer?Ameliyat Dikişleri Kendi Kendine Düşer Mi?Ameliyat Sonrası Dikişleri Açılırsa Ne Olur?Ameliyat Dikiş Yerinden Kan Gelmesi Neden Olur?Ameliyat Dikişleri Zamanında Alınmazsa Ne Olur?
İnsanlar birçok sebepten dolayı ameliyat olabilmekte olup, bu ameliyat için vücudun problemli yeri açılarak, işlem gerçekleşir. Ameliyat dikişleri ne zaman düşer, alınmazsa ne olur ve ne zaman erir? Ameliyat dikişleri alınmadan banyo yapılır mı, kaç günde düşer, kendi kendine düşer mi? Ameliyat sonrası dikişler açılırsa ne olur, dikiş yerinden kan gelmesi neden olur ve zamanında alınmazsa ne olur? Ameliyat dikişleri ile ilgili en çok merak edilenleri araştırdık.
Bu işlemlerden sonra genelde bu yerin dikimi için dikişler atılmakta olup, kesilen yer kaynaştırılmaya çalışılır. Dikişler tıpta ameliyat dışında, birçok açılma içinde kullanılırken, vücudun her hangi bir yerini dikmek adına kullanılır. Bu dikişler ameliyatta acılan yerin ya da açılan bölgenin büyüklüğüne göre atılırken, çok sayıda ya da az sayıda olabilmektedir. Atılan dikişlerin patlamaması için kişiler operasyondan sonra çok zorlanmamalı olup, dinlenmeleri tavsiye edilir. Ameliyat dikişleri dikkatli atılmalı ve yaraya gereken bakımlar yapılmalı olup, dikişler vakti gelince alınmalıdır. Bu dikişler kendiliğinden düşene ya da alınana kadar bu bölgeye hassas davranılması gerekip, bu bölge korunmalıdır. Bu dikişlerin atıldığı bölgeye bağlı olarak alınma zamanları farklılık gösterebilirken, yaranın iyileşme süreci ise kişiden kişiye değişebilmekte olup, bu dönemde hassas olunmalıdır.
Ameliyat işleminden sonra deriyi bir birine tutturma adına, dikiş atma işlemi gerçekleştirilir. Bu dikişler yaranın büyüklüğüne göre pek çok sayı da ya da az sayıda olabilmekte olup, bir süre insan vücudunda kalmaktadır. Ortalama 1 ya da 2 hafta kadar vücutta kalan bu dikişler ya kendiliğinden ya da doktor tarafından alınabilmektedir.
Bazı dikişler vücutta kendiliğinden düşebilirken, bazıları ise vücuttan cerrahi yöntemle alınmalı olup, kendiliğinden düşmemektedir. Bu dikişlerin erken alımı sorunlar oluştururken, geç alınması halinde de bazı sorunlar oluşabilmektedir. Geç alınan dikişler, iltihaplanma, yara izi ya da tahrişler meydana getirebilirken, bu insan vücudu için sorunlar yapabilmektedir.
Farklı müdahaleler sonucunda atılan ameliyat dikişleri, iki grupta karşımıza çıkarken, bunlar vücutta eriyen ve erimeyenler olarak görülür. Bunlardan vücutta eriyenler buna uygun olarak tasarlanmakta olup, belli bir süre içinde erime gösterir. Bu erken dönemde eriyen dikişler 1 hafta ya da 10 gün içinde erime gösterirken, daha geç dönemde eriyenler ise 6 ay kadar bir süreyi kapsayabilmektedir.
Genelde ameliyat sonrası doktorlar 1 hafta kadar banyo yapmamanız konusunda sizi uyarırken, bu süreden sonra banyo yapılabilmektedir. Ama banyo yaparken dikişli yere dikkat edilmeli olup, burayı sert keselememek ve kuvvet uygulanmadan yıkanmalıdır. Bu bölgeye hassas davranılarak, temizleme işlemi yapılırken, doktorunuzun banyo için verdiği süreyi göz ardı etmemek gerekir.
Dikiş alınma süresi ya da düşme süresi kişiden kişiye değişirken, bu dikişlerin düşme vakti bölgeye ve atılan dikişin türüne göre de farklılık gösterebilmektedir. Vücutta eriyebilen dikişler kendiliğinden kaybolurken, atılan dikişin farkına göre bu süre 1 hafta ve 6 ay olarak değişmektedir. Bunun dışında genelde cerrahi dikişler 5 ila 7 ve yüzde ki dikişler ise 10 gün gibi bir sürede alınmaktadır. Diğer bölgelerde ise genelde 10 gün ve 3 hafta içinde değişen gün aralıklarda bu işlem yapılır.
Ameliyat dikişlerinin kendi kendine düşmesi için buna uygun dikişlerin atılması gerekmekte olup, vücutta eriyebilen dikişler olarak karşımızda çıkmaktadır. Bu dikişler vücuda atıldıktan sonra belli bir süre içinde kendiliğinden erimektedir. Bu süre genelde 1 hafta ila 6 ay kadar sürebilmekte olup, dikişin malzemesine göre farklılık gösterebilmektedir.
Zaman içinde farklı nedenlerden dolayı ameliyat dikişleri açılabilmekte olup, çeşitli sorunlara sebep olabilmektedir. O yüzden dikiş atılan kişiler dikkatli olmak zorunda olup, buna uygun hareket edilmelidir. Bu dikişlerin açılması sonrasında genelde, bu bölgede kanamalar görülürken, hemen müdahale edilmeli ve bu sorun giderilmelidir. Bunun dışında açılmalar da iltihaplanmalar da görülmekte olup, bu konuda dikkat edilmelidir.
Ameliyat operasyonu sonrası dikiş atılmış bölgede, zaman zaman ufak kan akıntıları meydana gelebilmektedir. Bu akıntılara dikkat edilmeli ve 15 dakika içinde kesilmezse hekime başvurulmalı olup, buradan kan gelmesi birçok nedenden olabilmektedir. Bölgenin aşırı zorlanması ya da dikişlerin gevşek atılmasından dolayı bu kan akıntılarını görebilmek mümkündür.
Bazı dikişler vücutta kendiliğinden eriyebilirken, bazı dikişler ise doktor müdahalesi ile alınmalı olup, belli bir süre içinde alınmalıdır. Zamanında alınmayan dikişler vücutta yara izi yapabilirken, iltihaplanmaya da neden olabilmektedir. Bu yüzden vakti gelen dikişlerin alınması için bir sağlık kuruluşunda, yardım alınmalıdır.
lk yazmzda cerrahi diki hakknda genel bilgiler ve temel tekniklerden bahsedeceiz. Dikiin tarihçesinden ksaca bahsedip, iplerin özellikleri, sk kullanlan ipler, ine özellikleri ve temel diki tekniklerinden de görseller ile destekleyerek yazmz tamamlayacaz.
1. Diki nedir?
2. Neden Atlr?
Diki ipliklerini materyal kompozisyonu, dokuda erime özellikleri ve iplik yapsna göre snflandrabiliriz (ekil 1).
Tablo 1’de ise, en sk kullanlan diki materyalleri görülmektedir.
Monofilaman | Multifilaman | |
Emilebilir | KATGÜT KOLLAJEN POLGLEKAPRON POLDOKSANON | POLGLKOLK AST POLGALAKTN |
Emilmez | NAYLON POLPROPLEN | PEK POLYESTER |
Tablo 1: En sk kullanlan diki materyallerinin emilebilirlik ve filaman yapsna göre snflamas. Doal yapda iplikler alt çizili gösterilmitir.
deal artlarda;
Kullanld alanlar:
Monofilaman sütürler– vücut enzimleriyle parçalanr
– Normal katgütde 7 günde,
– Krome katgütde 14 günde ulalr.
Doal yapda dikilerden farkl olarak, hidrolizle parçalanr. Bunun sonucunda, degradasyon süreci, daha az doku reaksiyon oluturur.
Poliglekapron 25 -“MONOCRYL, TEKMON”
Ciltalt dikiler, mukoza, subkutiküler onarmlar için idealdir.
Polidioksanon-“PDS II, Pedesente”
Kranyofasyal cerrahide kemiklerin arasnda semi-rigid tespit oluturmak için, kas/tendon onarmnda, mukozalarda kullanlr.
Poligalaktin -:”VCRYL, PEGALAK”
Mukoza, yumuak doku onarmlarnda, abdominal ve oftalmik cerrahide kullanlr.
Sk kullanlan emilmeyen sentetik sütürler
Polipropilen “PROPILEN, PROLENE, SURGILENE,SURGIPRO”
Cilt onarmlar, Tendon onarmlar, kardiyovasküler, mikrovasküler onarmlarda yaygn olarak kullanlr.
Polyester “ETHIBOND,POLITER”
3-Poliamid (Naylon) “ETHILON, DAYLON”
Deri, mikrocerrahi, oftalmik cerrahide tercih edilir.
lk iplikler kalnlklarna göre arasnda numaralandrlm olup, 6 numara en kaln, 1 numara en inceyi temsil etmekteydi. Zaman içerisinde, teknolojinin gelimesiyle daha ince iplikler üretilmesi mümkün olunca, 1 numaradan daha ince olan ilk materyal 0 (#0) olarak numaralandrlm. Ancak daha sonra daha ince iplikler üretildikçe, “-“ veya ondalkl rakamlar kullanmak yerine, yeni ve daha ince iplikler, incelik arttkça, “0” rakamnn saysnn arttrlmasyla, 00, , olarak numaralandrlmaya devam edilmi. Bunun üzerine günümüzde kullandmz iplik kalnlklar da böylelikle isimlendirilmi. USP snflamasna göre diki iplerinin kalnlklar tablo 2’de verilmitir.
Örnek :
#0
#00 -> (2/0)
# -> (3/0)
USP designation | sentetik emilebilir çap (mm) diameter (mm) | emilmeyen çap (mm) diameter (mm) |
0 | ||
1 | ||
2 | ||
3 | ||
4 | ||
5 | ||
6 | ||
7 |
Tablo 2. Diki iplerinin kalnlklarnn USP snflamasna göre karl
Diki materyalleri tek balarna dokudan penetre olma özelliine sahip olmadklarndan, dokuyu penetre edici bir ine ile kullanlmalar arttr.
Sütür ileminde kullanlacak olan ineler ideal olarak;
ne ucu :
ne gövdesi :
ne boyu :
ne yarçap :
Yukarda bahsedilen iplik ve ine özelliklerinin tümü ve son kullanma tarihi gibi temel malzeme özellikleri, ambalajn üzerinde açk olarak okunur olmaldr. (Resim 1)
Diki atlrken karlkl dermal ve epidermal dokular birbiriyle en uygun ekilde yaklamas için inenin srma mesafesinin (yara kenar ile inenin cilde girdii nokta arasndaki mesafe) ve srma kalnlnn (yara kenar ile derin dokuda inenin giri-çk yapt nokta arasndaki vertikal mesafe) her iki tarafta eit olmasna dikkat gösterilmelidir (ekil 2).
Diki atlmasn mümkün klmak ve uygun diki atmak ancak doru enstrümanlarn doru ekilde kullanlmas ile mümkündür. Cilt dikii atarken kullanlan en temel enstrümanlar:
Referanslar
Hastalarımız bilmek istedikleri burun estetiği ameliyatı sonrası ameliyatın iz bırakıp bırakmadığıdır. Burun ameliyatı sonrasında herhangi bir yara izinin kalıp kalmayacağı bu soruların önemli bir bölümünü oluşturur. Açık ve kapalı şekilde yapılabilen bu ameliyatlarda hekimin titizliği ameliyatın gidişatını ve sonraki süreci fazlasıyla etkiler. Hatalı bir cerrahi işlem ya da ameliyat yapılmadığı sürece kapalı ameliyatta burunda herhangi bir dikiş izi kalmaz. Ayrıca kapalı ameliyatta burun ucu daraltması yapılmadıkça cerrahi bir dikiş izi oluşmaz. Burun ucu daraltması işleminde cerrahi kesikler burnun yanak ile birleştiği bölgeden atılırsa eğer, yara bu bölgede bulunan kıvrıma çok iyi bir şekilde saklanabilir ve kolay kolay da fark edilmez. Genellikle burun estetiğinde kapalı ve açık teknik olarak kullanılan estetik cerrahi olmak üzere iki tür cerrahi teknik vardır.
Açık teknik ile burun estetiğinde burun ucundan kesi yapılarak cilt kaldırılır ve operasyon gerçekleştirilir. Ameliyat bittikten sonra kesilen burun ucu tekrar dikilir. Bu teknikte kesi burun ucundan gerçekleştiği için ‘Açık burun ameliyatı sonrası iz kalır mı?’ sorusu sıklıkla sorulur. Açık teknikle yapılan burun estetiği, burun dışına yapılan kesi işleminden dolayı kapalı tekniğe kıyasla dezavantajlıdır.
Burnun alt ucundan küçük bir V şeklinde veya W şeklinde kesi yapılır. Burun deliğinde bir kesi yapılır ve burun derisi kaldırılıp operasyon yapılır. Ameliyattan sonra kesi çok ince bir iğne ile dikilir. Kesi birkaç hafta içinde iyileşir. Öte yandan, zamanla izler bulanıklaşır. Operasyon veya iyileşme sürecinde herhangi bir sorun olmadığı sürece, görünür yara izleri olmayacaktır. Bu durum insanları rahatsız etmeyecektir.
Tercih edilen bir cerrahi teknik olan burun cerrahisinde burun deliğinden bir kesi açılır. Burun derisini yukarıya doğru kaydırarak, burundaki yapısal hastalıklar ortadan kaldırılabilir. Sonra dikişler burun deliklerine atılır. Bu şekilde, dışarıdan hafif olsa bile, görünür izler kalmayacaktır.
Ameliyata dair tüm işlemler burun içinden yapılır. Burun ucundan herhangi bir kesi olmadığından dolayı iyileşme süreci çok daha hızlıdır. Burun ucundaki damar, sinir, bağ dokusu korunmuş olur. Ameliyat sonrasında burun ucunda korunan dokulardan beslenmeye devam eder ve ameliyat sonrası süreç konforlu geçer. Burun ucundan veya dışardan bir kesi olmadığı için burun dışına dikiş olmamaktadır. Burnun deliklerinin kenarından yapılan kesi, saklı kaldığı için dışarıdan belli olmaz.
Burun estetiği ameliyatının başarılı bir şekilde tamamlanmasından sonra bakım yapılması oldukça önemlidir. Ameliyat zorluk derecesine bağlı olarak yara izlerinin geçmesi için bir zaman gerekir. Söz konusu zaman gelene kadar ise ameliyat yara izi kalacaktır. Hastaların bakımına ve ameliyata bağlı olarak yara izleri; yaklaşık iki hafta ile iki ay içerisinde kendiliğinden onarılır. Bu süre aralığından izlerin ortadan kaybolduğu görülecektir. Ancak burunda ve yüzün diğer bölgelerinde şişlik halinin devam etmesi sonucunda yara izleri daha belirgin olabilir.
Burun estetiği ameliyatı sonrası, kalıcı olan yara izleri de olabilir. Ameliyatı gerçekleştiren doktorun yapacağı hatalar, kullanılan yanlış malzemeler, ameliyat olan hastanın bakımında yapacak olduğu hata ve aksamalar, gibi durumlarda oluşur. Doktorun ameliyat için gereken önemi vererek iz bırakmayan malzemelerle ameliyatı tamamlaması önemlidir. Ayrıca hastanın kremlerini doğru şekilde uygulaması gerekir. Aksi durumlarda kalıcı izler ortaya çıkarak burun estetiği ameliyatının oldukça belirgin olabilmesi söz konusu olur.
– Ameliyat süresinin daha kısa olması
– Ameliyat sonrası ağrının daha az olması
– Hastanede yatış süresinin daha kısa olması
– Günlük hayata dönüş süresinin daha kısa olması
– Karın cildine yapılan küçük kesilere bağlı olarak daha iyi kozmetik sonuçlar
– Göbek deliğine yapılan kesi yerinde herhangi bir iz kalmamaktadır. Çünkü göbek
deliğinin yapısı ve şekli itibariyle buraya yapılan 1 cm lik kesinin izi zaten
anlaşılmamaktadır.
– Karın ön duvarına yapılan adet (ameliyatın genişliğine bağlı olarak 2 veya 3 kesi)
0,5 cm’lik kesi cilt üzerindeki doğal çizgilere paralel olarak yapıldığı için bu kesi
yerlerinde genellikle iz kalmamaktadır.
Kesi veya dikiş yerlerindeki izin tamamen kaybolması, kişinin cilt yapısına bağlı olmakla
beraber, yaklaşık 1 yılı bulabilmektedir. Dikiş yerleri güneş ışığına daha fazla hassasiyet
gösterdiği için bu bölgede daha fazla renk değişikliği (koyu renk) gelişebilmektedir. Direkt
güneş ışığına maruz kalınmaması gerekmektedir, eğer maruziyet olacaksa güneş koruyucu
krem kullanılması gerekmektedir.
Dikiş yerlerinde eriyen iplik kullanılmışsa dikiş iplerinin alınması gerekmemektedir çünkü
bunlar yaklaşık olarak 2 hafta içinde kendiliğinden eriyecektir. Dikkat edilmesi gereken nokta
dikişlerinizin ameliyat sonrası ilk 48 saat gazlı bezle üzeri kapalı olması gerekmektedir.
Eğer dikiş yerinde akıntı, ciddi ağrı, kızarıklık ve şişkinlik gelişirse doktorunuza başvurmanız
gerekmektedir.
Ameliyat sonrası herhangi bir problem gelişmemişse, laparoskopi ameliyatından 2 gün sonra
ayakta banyo yapmanızda herhangi bir sakınca yoktur. Banyo sonrasında temiz, yumuşak bir
havlu yardımıyla dikiş yerlerinizi kurutmanız gerekmektedir.
Laparoskopi sonrası herhangi bir şikayetiniz yoksa ameliyattan sonra 2. haftada kontrol için
doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.
– Laparaskopi sonrası 48 saat araç kullanılmamalıdır; çünkü genel anestezinin etkisi
devam edebilmektedir.
– Laparaskopi ameliyatının üzerinden 24 saat geçtikten sonra fiziksel aktivite
kısıtlaması yoktur. Ağır egzersiz önerilmemektedir.
Eğer vajinal bölgede herhangi bir işlem yapılmamışsa (rahim alınması ameliyatı gibi vajinal
bölgeden kesi ve sonrasında dikiş uygulandığı durumlar hariç) denize ameliyattan 2 gün
sonra; havuz veya jakuziye ise ameliyattan 2 hafta sonra girebilirsiniz.
Yaklaşık olarak gün lekelenme şeklinde vajinal kanama olabilmektedir.
Laparoskopi (kapalı ameliyat) hakkındaki yazı için tıklayın.