Cesur kadnlarmzn kahramanlklar dümanlarn da dikkatinden kaçmad. Hemcinslerinin cesaretini yazdklar mektuplara tarih dikkat çeken notlar arasnda dünyaya yaylmasn salad. te çavu, onba gibi rütbelerle ödüllendirilen o kadnlarn kahramanlk hikayeleri
Askerlik çağındaki tüm erkeklerin savaşa çağrıldığı bu dönemde, cephe gerisindeki fedakârlık ise genelde kadınlara düşer. Ancak cephe gerisindeki fedakârlıklarla yetinmeyen bazı kadınların, bizzat cepheye giderek savaşta yer aldıkları biliniyor.
Seyit Onbaşı, Ezineli Yahya Çavuş gibi isimlerin yanında, onlar kadar ön planda ve sayıca fazla olmasa da kadın kahramanlar bulunuyor.
Kendisine daha sonra TBMM tarafından ‘Onbaşı’ unvanı verilen Nezahat Onbaşı, Çanakkale’den sonra Türkiye’yi cephe cephe dolaşan Hatice Hanım, Kosova’dan gelerek savaşa katılan Zeynep Mido Çavuş, Çanakkale’den İstanbul’a yaralıları taşımak için hastaneye dönüştürülen Reşit Paşa Vapuru’nun başhemşiresi Safiye Hüseyin Elbi, bu isimler arasında bulunuyor.
Bazıları cephede kıran kırana çarpıştılar. Kimisi keskin nişancılık yaptı, kimisi bambaşka katkılarla, bambaşka kahramanlıklarla tarihe geçti. Nezahat Onbaşı işte bu kahramanlardan biri
Nezahat Hanım'ın babası Albay Hafız Halit Bey, Gediz Cephesi'nde çarpışan alayın komutanıdır. Nezahat Hanım'ın annesi vefat etmiştir, hayatı çocukluğundan beri cephe cephe gezerek geçmiştir.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Tarih 18 Mart İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nda Yenilmez olarak gördükleri donanmalarıyla bu engeli kısa sürede aşarak Osmanlı'yı savaşta saf dışı bırakmayı hesaplıyorlardı.
Öyle ki 9 Mart'ta İngiliz komutan Londra'ya haber göndererek, "İstanbul'a varmamıza 1 haftamız kaldı. Artık Marmara turlarıyla ilgili biletleri satabilirsiniz." diyordu. Ne biletleri satabildiler ne Çanakkale'yi geçebildiler. Dönemin süper güçlerinin planı, Mehmetçiğin direnişi karşısında bozuldu. Mehmetçik Çanakkale'de düşmana geçit vermedi.
Seyit Onbaşı ağırlığı ile arasında değişen mermileri kaldırdı
18 Mart'ta Mecidiye Tabyası bombardımana tutuldu. Askerlerin tamamına yakını şehit oldu. Geriye Seyit Onbaşı ve Niğdeli Ali kaldı. Seyit Onbaşı beline kadar toprak altında Niğdeli Ali'ye topu göstererek "kolayla" dedi.
Topun vinci bozulduğu için mermiyi elle yüklemekten başka çare yoktur. Havranlı Seyit kiloluk mermiyi sırtına yüklemeye çalışır ancak mermi yağlı olduğu için elinden kayar. Ardından elini 3 kez toprağa vurur ve bu kez mermiyi kaldırmayı başarır.
Seyit onbaşının, ağırlığı ile arasında değişen top mermilerini kaldırması onu ölümsüz kıldı. Mecidiye Tabyası'ndaki anıtı bugün ziyaretçi akınına uğruyor.
Üsteğmen Hasan izinli olduğu halde askerlerini bırakmadı, şehit oldu
18 Mart'ın en kritik noktalarından biri de Dardanos Tabyası'ydı.Orada da bir kahramanlık hikayesi yazıldı. Boğaz girişine hakim olduğu için İngiliz ve Fransız gemilerinin ilk hedeflerinden biriydi. Tabya, top mermileri ile sarsılırken Üsteğmen Hasan sevinçli bir haber aldı. Bir kızı olmuştur. Hemen mevki komutanı Cevat Paşa yanına gelerek Üsteğmen Hasan'a bir gün izinli olduğunu söyler. Ama o komutası altındaki askerleri terk etmez. Yoğun top atışı sonucu kendisi gibi kahramanca direnen Teğmen Mevsuf'la birlikte şehit olur.
Düşmana taş ve kazma ile geçit vermedi: Bigalı Mehmet Çavuş
Düşmanın ilk saldırısı 18 Mart'ta olmadı. 4 Mart'ta İtilaf donanması Seddülbahir Kalesi'ne ilk çıkarma denemesini yaptı. Bigalı Mehmet Çavuş 25 kadar askerle direndi. Çatışma ilerlerken ki Bigalı Mehmet Çavuş'un silahı işlemez hale geldi. Vatanı için ortaya koyacağı sadece yüreği ve bileği kalmıştı. Silahını yere attı ve direnmeye devam etti. Savaştan sonra kendisine maaş teklif edilir ancak onun cevabı şöyle olur:
"Ben para için savaşmadım para için dövüşmedim. Vatanım ve milletim için dövüştüm"
Mustafa Kemal'in emri ile Bigalı Mehmet Çavuş'a gümüş imtiyaz madalyası verilir.
Haber: Bahar Toprak
Kamera: Hayrettin Kavi