Okula başlarken ağlayan çocuğa nasıl davranılmalı? Okula başlarken çok ağlayan çocuğa anne babalar nasıl yaklaşmalı diye düşündüğümüzde, mümkün olduğunca sakin, fazla kaygılanmadan endişelenmeden, güven vererek, sevecen olarak yaklaşmalarını öneriyoruz.
Contents
Çocuğun olumlu davranışları desteklenmeli ve motive edilmelidir. Anne babaların tutarlı ve kararlı olmaları, çocukla ilgili alınan kararlarda söz birliği içerisinde olmaları problemin aşılmasında etkilidir. Çocuğun okula gitmek istememesi karşısında aile net bir şekilde okula gitmesi gerektiğini söylemelidir.
Okula isteksiz giden çocuğa nasıl yaklaşılmalı?
Bu nedenle ilk hafta çocuğunuzun gelişimine ve yaşına göre 1 saat ile 3 saat arasında okulda vakit geçirerek okula alışma sürecini geçirirken daha sonra tam zamanlı programa geçiş yapabilirsiniz. 3 yaşından önce çocuğunuzu okula alıştırmak için oyun grupları ile okula başlatabilirsiniz.
Çocukları anaokuluna alıştırma yöntemleri neler?
Çocuğun ağlamaması korku, endişe gibi duyguların sona erdiğini göstermez. Sadece ağlama sinyalinin dinlenmeyeceği bir ortamda çocuk sinyal vermeyi bırakır. Richard Bowlby diyor ki; güvenli bir bağlanma figürü yanında olmadığı zaman çocuğun stres ve kortizol seviyesi yükselir.
Anaokulu ve ilkokula yeni başlayan çocuklarda sık rastlanan Ayrılma Kaygısı Bozukluğu, anne ve babanın aşırı kollayıcı tutumundan kaynaklanıyor. Okulla ilk kez tanışan çocukların tümü farklı tepkiler veriyor; kimi kolayca uyum sağlarken kimi çocuklar ise ebeveynlerinden ayrılmak istemiyor hatta ağlama krizine giriyor.
Sağlık ya da benzeri bir sebeple çocuğunuzun okula kaydını ertelemek istiyorsanız ilkokul kayıt erteleme dilekçesi ya da okula kayıt yaptırmamak için dilekçe ile okul idaresine başvuru yapabilirsiniz.
Çocuğunuzun okul korkusunu aşmasında okulun da büyük bir rolü vardır. Öğretmen çocuğa okulu sevdirmeli, okulun ne işe yaradığını çocuğun algılayacağı bir biçimde anlatmalıdır. “Eğer, çocuğunuzu okulda yalnız bırakacağınız için kaygılıysanız çocuğunuzdan da rahat olmasını beklemeyin.”
Çocuğunu okula göndermeyen veliye, çocuğun okula devam etmediği her gün için 15 TL. idari para cezası kesilir. Bu cezaya rağmen çocuğunu okula göndermemeye devam eden ya da göndermeme nedenlerini okul yönetimine bildirmeyen veliye TL. idari para cezası kesilir.
Çocuk desteklenmeli, okula birlikte gidilmeli ve içeri girilmelidir. Orada onu beklemek ve buna belirli bir süre devam etmek çocuğun okul fobisini yenmesine yardımcı olur. Bu süreçte ebeveynin çocuğunu takdir etmeyi, okula gittiği için onu onurlandırarak ödüllendirmeyi ihmal etmemesi gerekir.
Çocuk okula başladığında, herşeyden önce öğretmen çocuğa onu olduğu gibi kabul ettiğini ve benimsediğini göstermelidir. Bunu yapabilmek için çocukla duygusal bir iletişim kurmaya çalışılmalıdır. Aslında her zaman çocukla öğretmen arasındaki ilişkide duygusal bağ olmalıdır.
Çocuklara Okulu Sevdirmenin Yolları
İlk zamanlarda her gün ama kısa süre ile annenin de dahil olduğu oyun saatlerinde kreşte vakit geçiren çocuk ilk adım olan “kreş eğlenceli ve güvende olduğum bir yerdir” duygusunu geliştirmeli. Daha sonra aşamalı alıştırma devam ettirilerek kreşteki faaliyet saatlerinde orada kalmaya başlamalı.
Yapılan araştırmalar, çocukların kreş veya anaokuluna gönderilmesinin çocuğun gelişiminde yararlı olduğunu ve kreşe göndermede en ideal dönemin 4 yaş olduğunu ortaya çıkartmıştır.
Eylül ayının sonunun baz alınması ile 36 aylıktan 68 aylığa kadar olan çocuklar anaokuluna kayıt yaptırabilir. Yani 36 ayını tamamlamış olan ve 68 ayını doldurmamış olan çocuklar anaokuluna kayıt olabilmektedir.
Okul öncesi çocuklarda görülen bir durum olan okul kaygısı ebeveynler için adeta bir kabustur. Okul çağına gelmiş her 10 çocuktan 3’ünde rastlanılan bir durumdur. Ailesine bağlı ve evde vakit geçirmeyi seven çocuklarda sıklıkla görülmektedir.
Bu durum daha çok anne ve babasına aşırı bağlı çocuklarda görüldüğü gibi aynı zamanda bir korku yaşamış, arkadaş ilişkileri iyi olmayan ve okul başarısı konusunda kaygı taşıyan çocuklar okula girmemek konusunda ısrarcı olurlar. Okuldan çıkış saatine kadar anne veya babasının yanında kalmasını isterler, ağlama krizlerine girer ve sınıfta ders esnasında adapte olamazlar. Peki çocuğun okula gitmesi nasıl sağlanır?
İşte okula gitmek istemeyen çocuğu okula göndermenin yolları;
Bir çocuk okula gitmekte direndiğinde, ebeveynler ve bakıcılar için zor ve kafa karıştırıcı bir dönem olabilir. Davranışı ele almadan önce, çocuğun direncinin temel nedenini anlamak önemlidir.
Zorbalık veya sosyal sorun korkusu, öğrenme güçlükleri, akademik zorluklar, okul çalışmaları ya da sınavlarla ilgili kaygı veya stres, sağlık sorunlarının olması, fiziksel rahatsızlık çekme, akranlarla olumsuz deneyimler, okulda öğretilen konularda ilgi veya motivasyon eksikliği çocuğun okula gitmek istememesinin nedenleri arasında yer alır.
Altta yatan sorunu belirleyerek, ebeveynler ve bakıcılar sorunu ele almak ve bir çözüm bulmak için çocuk ve okulla birlikte çalışabilirler. Çocuğun direncinin arkasındaki nedenleri anlamak, çocuğun zorluklarının üstesinden gelmesine ve okula gitme konusunda kendinden emin ve heyecanlı olmasına yardımcı olmak için önemli bir ilk adımdır.
Okula gitmek istemeyen bir çocuğun sorununun çözümünde etkili iletişim ve empati çok önemlidir. Ebeveynler, çocuğun endişelerini dinleyerek, onların bakış açısını anlayarak, güven inşa edebilir.
Çocuğun duygularını ve deneyimlerini aktif olarak, yargılamadan dinleyin. Çocuğun duygularını doğrulayın, duygularının anlaşıldığını bilmelerini sağlayın. Kendinizi çocuğun yerine koyarak ve onların bakış açısını anlayarak şefkat gösterin. Çocuğu, düşüncelerini açmaya, paylaşmaya teşvik edin. Çocuğun endişelerini suçlamaktan, ders vermekten veya önemsememekten kaçının.
Spor takımı, müzik dersleri veya kulüp gibi çocuğun ilgi duyduğu okul sonrası bir aktivite bulmayı düşünün. Bu, özgüvenlerini geliştirmelerine ve okula gitmeleri için onları motive etmelerine yardımcı olabilir.
İkramlar, ekstra ekran süresi veya özel bir gezi gibi iyi katılım için ödüller veya teşvikler sunun. Bu, okulla olumlu bir ilişki kurmaya yardımcı olabilir ve çocuğu devam etmesi için motive edebilir.
Küçük, ulaşılabilir hedefler belirleyerek ve başarılarını kutlayarak çocuğu okulda neşe ve heyecan bulmaya teşvik edin. Sınıfları seçmek veya programlarını planlamak gibi eğitimleriyle ilgili kararlara dahil ederek çocuğa bir kontrol duygusu verin.
Çocuğu, okulda daha güvenli ve rahat hissetmelerine yardımcı olabilecek destekleyici akranları, öğretmenleri ve diğer yetişkinlerle bağlantı kurun
Okula gitmek istemeyen bir çocuğun sorunun çözümünde tutarlılık çok önemlidir. Ebeveynler, belirli kurallar oluşturmalı ve bu kurallara çocuğun uymasını sağlamalıdır. Tutarlı bir rutine sahip olmak, çocuğun okula gitme konusunda daha rahat ve kendinden emin hissetmesine yardımcı olacaktır. Belirli bir yatma, uyanma zamanının olması, ev ödevinin belirli saatlerde bitirilmesi, yatmadan önce kitap okunması gibi aktiviteler çocuğun okula gitme şevkini artıracaktır.
Bazı durumlarda, bir çocuğun okula gitmeye karşı direnci, profesyonel müdahale gerektiren daha derin, altta yatan sorunlardan kaynaklanabilir. Bir akıl sağlığı uzmanından yardım istemek, çocuğun zorluklarının üstesinden gelmesine ve eğitimine geri dönmesine yardımcı olmak için gerekli desteği sağlayabilir.
Okula gitmek istemeyen bir çocuğun ruh sağlığını desteklemek, sorunun çözümü için çok önemlidir. Mutlu bir çocuğun motive olması, eğitimine katılması daha yüksek bir olasılıktır.
Çocuğu, anlamasanız bile duyguları hakkında konuşmaya, deneyimlerini doğrulamaya ve egzersiz gibi öz bakımı teşvik eden faaliyetlerde bulunmaya teşvik edin. Çocuğu pozitif bir zihniyet benimsemeye, zorluklardan ziyade güçlü yönlerine ve başarılarına odaklanmaya teşvik edin. Daha bağlı, desteklenmiş hissetmelerine yardımcı olmak için çocuğu hem okulda hem de okul dışında akranları ve yetişkinlerle olumlu ilişkiler kurmasını sağlayın.
İster kulüpler, ister spor veya akademik programlar aracılığıyla olsun, çocuğun okul ortamında ilgi alanlarını keşfetmesi için yollar bulmasına yardımcı olun. Çocuğu, onlara ek destek ve cesaret sağlayabilecek öğretmenler ile olumlu ilişkiler kurmaya teşvik edin.
Eğitimin yararlarından bahsederek gelecekle ilgili hayaller kurmasına yardımcı olun. Aynı zamanda eğitimin önemini de vurgulamayı unutmayın. Son olarak çocuğun hep aynı saatte yatıp, kalkmasını ve ödevlerini aynı saatte yapmasını sağlayın.
Okula gitmek istemeyen bir çocukla uğraşırken okulla işbirliği yapmak çok önemlidir. Ebeveynler ve eğitimciler birlikte çalışarak çocuğun ihtiyaçları, iyiliği için en iyi çözümleri bulabilirler.
Okulla düzenli, açık iletişim, bilgilerin ve endişelerin zamanında paylaşılmasına izin verdiği için çok önemlidir. Çocuğa yardımcı olabilecek ek kaynaklar ve hizmetler de dahil olmak üzere okuldan destek isteyin. Çocuğun özel ihtiyaçlarını, zorluklarını ele alan kişiselleştirilmiş bir plan oluşturmak için okulla işbirliği yapın.
Çocukların okula gitmek istememesi, ebeveynler için endişe verici bir durumdur. Ancak bu durum, çocuğun okul deneyiminin olumsuz olduğunun veya diğer kişisel sorunlarının bir göstergesi de olabilir. Bu nedenle, çocuğunuzun okul yolculuğunu desteklemek, onun ruh sağlığını ve başarısını artırmak için önemlidir.
Okula gitmek istemeyen çocuğunuzla birlikte okula gitmeyi deneyin ya da onunla birlikte okula gitmeden önce kahvaltı yapın. Çocuğunuzun okula gitmeyi sevmesini sağlamak için olumlu bir okul deneyimi oluşturun. Okulda başarılı olmasını, öğrendiği şeyleri evde de uygulamasını sağlayın.
Çocuk üzerinde baskıcı bir tavır uygulamamalı, aksine çocuğu okula özendirecek konuşmalar yapması önerilmektedir. Başlangıç döneminde sizin de yaşadığınız kaygıları ve nasıl üstesinden geldiğiniz konusunda örnekler verin. Sabırlı davranın ve kesinlikle bağırmayın.
Kendi okul fotoğraflarınızı gösterin ve okulun güzelliklerinden bahsedin. Okul bitiminde onu almaya geleceğinizi mutlaka belirtin. Çocuğunuz okulda yokken evde neler yapacağınız hakkında onu bilgilendirin. Ancak onun imreneceği ve sizinle birlikte olmak isteyeceği örnekler vermekten kaçının.
Birlikte okul alışverişine çıkın. Lazım olan defter, kitap ve kalem alışverişini onun seçimleri ve istekleri doğrultusunda yapmaya özen gösterin. Çeşitli hastalık bahaneleri ile okula gitmek istemediğinde evde çok televizyon izleme ve oyun oynama sürelerini kısıtlayın. Böylece evde olmanın daha sıkıcı, okulun ise daha eğlenceli olduğunu kavramasını sağlayın.
Bu ipuçları, okula gitmek istemeyen çocuğa yardım etmek için bir başlangıç noktası olabilir. Çocuğunuzun okul deneyimini daha keyifli ve olumlu hale getirebilirsiniz.
Çocuğun okula gitme isteksizliği neden olabilir?
Çocuğun okula gitme isteksizliği, fiziksel, duygusal veya akademik sebeplerden kaynaklanabilir. Bunlar arasında okulda düzenli olarak sıkılan bir çocuk, okuldaki derslerin zor olduğu düşüncesi, okulda zorluk yaşamaktan korkma, okula gitmeyi keyifle ilgisi olmayan arkadaşları, okul fobisi, okulda yalnız kalma korkusu gibi nedenler bulunabilir.
Okula gitmek istemeyen çocuğa nasıl yaklaşılmalı?
Okula gitmek istemeyen çocuğa ilgili, anlayışlı ve sabırlı yaklaşmak önemlidir. Çocuğunuzun duygusal durumunu ve neden okula gitmek istemeyebileceğini anlamaya çalışın. Onunla açık ve samimi bir şekilde konuşun ve onun sorunlarına yardımcı olmak için çözümler bulmaya çalışın.
Okula gitmeyi teşvik etmek için ne yapabilirim?
Okula gitmeyi teşvik etmek için, çocuğunuzun okula gitmeyi keyifle yapmasını sağlamaya çalışın. Onun okulda sevdikleri aktiviteleri ve dersleri var ise onlara odaklanın. Okula gitmeyi kolaylaştırmak için öncelikle rutin kurun. Ayrıca, okulun güzel ve pozitif bir deneyim olmasını sağlamaya çalışın.
Okula gitmeyi reddeden çocuğa ne zaman profesyonel yardım alınmalı?
Eğer çocuğunuzun okula gitmeyi reddetme durumu uzun süreli ve okul başarısını etkiliyorsa, profesyonel yardım almanız gerekir. Ayrıca, çocuğunuzun duygusal veya psikolojik sorunları varsa, profesyonel desteğe ihtiyaç duyabilir.
Okula İsteksiz Giden Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalı?
Okula gitme konusunda her çocuk farklı duygular içinde olabiliyor. Kimi isteksizliğini en başından gösterirken, kimi ilk günkü heyecanını sonraki günlere taşıyamayabiliyor. Hatta bu isteksizliğini “okula gitmek istememe” olarak belirtmek yerine, ayakkabılarının sıkmasından, karın ağrısına kadar farklı mazeretler üreterek gösterebiliyor. Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, yaşanan bu kaygı durumunun ebeveynler tarafından doğru algılanıp yönetilmesi gerektiğini söylüyor. Çoğunlukla 5 ve yaş aralığındaki çocuk ve gençlerde görülen bu durumun, zorluklarla baş edememenin getirdiği sonuçlar olduğunun unutulmaması gerekiyor. Peki, bu çocukları okuldan soğutmadan sorunun üstesinden gelmek mümkün mü? Uzman Klinik Psikolog Merve Öz okullar başlamadan önce ebeveynlere yol gösterecek önerilerini sıraladı…
Birlikte yapacağınız okul alışverişi çocukların motivasyonunun artmasında yarar sağlıyor. Kendi zevkine göre alınmış okul malzemelerini kullanacak olmak, okula gitme isteğinin artmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, çanta ve kıyafetini çocuğunuzla birlikte hazırlamanız, onun hem motivasyonunun artmasını, hem de sorumluluk kazanmasını sağlıyor.
Tatil sonrası gündelik yaşama uyumda zorluk gibi çocukların da okula uyumda güçlük çekmesinin son derece normal olduğunu unutmamak gerekiyor. İlk gün onun yanında olarak sınıf arkadaşları ve öğretmenleriyle tanışmasını, eski adaşlarıyla tekrar bir arada olmasını sağlayarak uyum sürecine yardımcı olabilirsiniz. Bu sayede kendini çok daha rahat hissetmesini sağlayabilirsiniz.
Ancak, okulda birkaç günden fazla zaman geçirmenizin okula uyum sürecine zarar vereceğini de unutmayın. Bu nedenle çocuğunuza, öğretmeni ile sürekli iletişimde olduğunuzu ve herhangi bir sorunda hemen okula gelebileceğinizi söyleyerek güven oluşturabilirsiniz.
Çocuklarınızın yaşadığı deneyimleri anlatmaları için ortam yaratın. Hatta neler hissettiklerini, korkularını, endişelerini dile getirmelerine yardımcı olun. Kaygı, korku gibi kelimeleri kullanmalarından endişe etmeyin. Bunların nedenlerini kırıcı olmadan sorgulamaya çalışın. Yaşadıkları korkularla ilgili onları rahatlatmaya çalışın.
Çocuklarınızın yaşadıkları korku ve endişenin nedenini öğrendiyseniz mutlaka bu konudan öğretmenlerine bahsedin. Adaptasyon süreci boyunca da mutlaka çocuğunuzun öğretmeni ile iletişimi sürdürün.
Eğlenceli tatil günlerinin ardından erken yatılıp, erken kalkılan, yeni bir beslenme düzeni oluşturulan üstelik derslerin stresinin eklendiği okul günleri elbette başlarda sıkıcı gelebilir. Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, ebeveynlerin çocuklarının okuldaki günlük rutinlerini öğrenmelerinin yarar sağlayacağını belirterek, “Onlarla gün içinde keyif aldıkları aktiviteler hakkında konuşabilirsiniz. Oyunlarını, yeni arkadaşlarını, derslerdeki eğlenceli aktivitelerini anlatmalarını isteyin. “dersler nasıl geçti” gibi cevabını alamadığınız sorular yerine “beden eğitimi dersinde ne oynadınız?” gibi anlatmaktan keyif alacağı sorular sorun. Böylece okulun eğlenceli yönlerini görmesini sağlayabilirsiniz” diyor.
Her çocuk bu dönemi farklı şekilde ve farklı hızda geçirdiği için yapılmaması gerekenlerin başında ebeveynlerin çocuklarını diğer çocuklarda kıyaslamaması geliyor. Genel olarak sorunların birkaç hafta içinde yavaş yavaş ortadan kalkması gerekiyor. Ancak herhangi bir gelişme yaşanmadı ve çocuğunuz sabah kalkmıyor, okula gitmemek için bahaneler üretiyorsa, yemek yeme sorunu, aşırı hırçınlık/saldırganlık ya da içine kapanıklık gibi sorunlar yaşıyorsa bir uzman desteğine başvurmak için de geç kalmamak önem taşıyor.
“Mükemmel çocuk” notları çok iyi olan çocuk değildir!
Kendini değerli hisseden, sevgi dolu ve özgüvenli bir çocuk yetiştirmenin yolunun, çocuğu dinlemekten geçtiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, yapılması gerekenleri şöyle listeliyor: