apandisit ameliyatı sonrası havuza girilir mi / Apandisit Ameliyatı Sonrası Denize Ne Zaman Girebilirim -

Apandisit Ameliyatı Sonrası Havuza Girilir Mi

apandisit ameliyatı sonrası havuza girilir mi

1) LAPAROSKOPİK (KAPALI AMELİYAT) AMELİYATIN; AÇIK YAPILAN AMELİYATA GÖRE AVANTAJLARI NELERDİR?

– Ameliyat süresinin daha kısa olması
– Ameliyat sonrası ağrının daha az olması
– Hastanede yatış süresinin daha kısa olması
– Günlük hayata dönüş süresinin daha kısa olması
– Karın cildine yapılan küçük kesilere bağlı olarak daha iyi kozmetik sonuçlar

2) LAPAROSKOPİ (KAPALI AMELİYAT) AMELİYATI SONRASI KARIN CİLDİNDE İZ KALIYOR MU?

– Göbek deliğine yapılan kesi yerinde herhangi bir iz kalmamaktadır. Çünkü göbek
deliğinin yapısı ve şekli itibariyle buraya yapılan 1 cm lik kesinin izi zaten
anlaşılmamaktadır.
– Karın ön duvarına yapılan adet (ameliyatın genişliğine bağlı olarak 2 veya 3 kesi)
0,5 cm’lik kesi cilt üzerindeki doğal çizgilere paralel olarak yapıldığı için bu kesi
yerlerinde genellikle iz kalmamaktadır.

3) DİKİŞ YERLERİNDE İZ KALMAMASI İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Kesi veya dikiş yerlerindeki izin tamamen kaybolması, kişinin cilt yapısına bağlı olmakla
beraber, yaklaşık 1 yılı bulabilmektedir. Dikiş yerleri güneş ışığına daha fazla hassasiyet
gösterdiği için bu bölgede daha fazla renk değişikliği (koyu renk) gelişebilmektedir. Direkt
güneş ışığına maruz kalınmaması gerekmektedir, eğer maruziyet olacaksa güneş koruyucu
krem kullanılması gerekmektedir.

4) LAPARASKOPİ AMELİYATI (KAPALI AMELİYAT) SONRASI DİKİŞLER NE ZAMAN ALINMAKTADIR?

Dikiş yerlerinde eriyen iplik kullanılmışsa dikiş iplerinin alınması gerekmemektedir çünkü
bunlar yaklaşık olarak 2 hafta içinde kendiliğinden eriyecektir. Dikkat edilmesi gereken nokta
dikişlerinizin ameliyat sonrası ilk 48 saat gazlı bezle üzeri kapalı olması gerekmektedir.
Eğer dikiş yerinde akıntı, ciddi ağrı, kızarıklık ve şişkinlik gelişirse doktorunuza başvurmanız
gerekmektedir.

5) LAPARASKOPİ AMELİYATI (KAPALI AMELİYAT) SONRASI NE ZAMAN BANYO YAPILABİLİR?

Ameliyat sonrası herhangi bir problem gelişmemişse, laparoskopi ameliyatından 2 gün sonra
ayakta banyo yapmanızda herhangi bir sakınca yoktur. Banyo sonrasında temiz, yumuşak bir
havlu yardımıyla dikiş yerlerinizi kurutmanız gerekmektedir.

6) LAPARASKOPİ AMELİYATI (KAPALI AMELİYAT) SONRASI KONTROL NE ZAMAN YAPILMAKTADIR?

Laparoskopi sonrası herhangi bir şikayetiniz yoksa ameliyattan sonra 2. haftada kontrol için
doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.

7) LAPARASKOPİ AMELİYATI (KAPALI AMELİYAT) SONRASI NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

– Laparaskopi sonrası 48 saat araç kullanılmamalıdır; çünkü genel anestezinin etkisi
devam edebilmektedir.
– Laparaskopi ameliyatının üzerinden 24 saat geçtikten sonra fiziksel aktivite
kısıtlaması yoktur. Ağır egzersiz önerilmemektedir.

8) LAPARASKOPİ AMELİYATI (KAPALI AMELİYAT) SONRASI NE ZAMAN DENİZE, HAVUZA GİRİLEBİLİR?

Eğer vajinal bölgede herhangi bir işlem yapılmamışsa (rahim alınması ameliyatı gibi vajinal
bölgeden kesi ve sonrasında dikiş uygulandığı durumlar hariç) denize ameliyattan 2 gün
sonra; havuz veya jakuziye ise ameliyattan 2 hafta sonra girebilirsiniz.

9) LAPAROSKOPİK HİSTEREKTOMİ (KAPALI AMELİYATLA RAHİM ALINMASI) SONRASI VAJİNAL KANAMA KAÇ GÜN DEVAM ETMEKTEDİR?

Yaklaşık olarak gün lekelenme şeklinde vajinal kanama olabilmektedir.

Laparoskopi (kapalı ameliyat) hakkındaki yazı için tıklayın.

Ameliyat sonrası dikkat edilecek hususlar !

Ameliyat sonrası dikkat edilecek hususlar !

Kadın hastalıkları veya doğum ile ilişkili bir ameliyat geçirdiğinizde doktorunuz size yapılması veya yapılmaması gerekenler hakkında bir bilgi notu verecek ya da açıklamalarda bulunacaktır. Bu açıklamaların amacı akla gelebilecek olası soruları yanıtlamak, iyileşme dönemini daha rahat geçirmenizi sağlamak ve aynı zamanda ortaya çıkabilecek sorunların erken fark edilmesini sağlamak veya bunları önlemektir.

Her ameliyat ve her ameliyat olan hasta kendi koşulları içinde değerlendirilmelidir. Bu bölümde verilen bilgiler ameliyat sonrasında sıklıkla karşılaşılan durumlar ve bunlara ilişkin sorulara yanıt vermek üzere hazırlanmıştır.

Evde yara bakımı

Eğer karından bir ameliyat geçirmişseniz zımba veya çeşitli ip dikişleriniz olacaktır. Dikişler yaranın durumuna bağlı olarak gün içinde alınır. Cilt altında kalan dikişler ile karın veya vajina içindeki dikişlerin alınmasına gerek yoktur. Eğer yarayı kapatan bir bandaj varsa, aksi söylenmediği sürece, evde saat sonra bu bandajı çıkarabilirsiniz. Ameliyat bitiminde konan ilk bandajın çıkarılmasını takiben genellikle yeniden bandaj uygulamaya gerek yoktur ve yaranın açık kalması tercih edilir. Bu bandajların yapışkan kısmının ciltten ayrılması sorun olabilir. Bunu önlemek için bandaj veya bantların ılık su ile ıslatılması veya banyo yaparken çıkarılması daha kolay çıkmasını sağlayacaktır.

Her yarada olduğu gibi cerrahi yaraların da temiz tutulması iyileşme süresini olumlu etkiler. Eve döndüğünüzde sıklıkla duş şeklinde yapacağınız bir banyo ile yaranızı temiz tutabilirsiniz. Yara yerinin sabunlamanıza gerek yoktur, su yeterli olacaktır. Ancak ovalamaktan kaçınmalısınız. Yara yeri zaman içinde iyileşecek ve değişime uğrayacaktır. Son halini alması 1 yılı bulabilir. Yara yerinde his kaybı olması veya dokunulduğunda hassas olması sık karşılaşılan bir durumdur. Eğer doktorunuz tarafından önerilmiş bir tedavi yoksa yara üzerine kesinlikle herhangi bir krem, losyon veya madde uygulamayınız. Eğer yara yerinde kızarıklık, ısı artışı, birkaç damladan daha fazla kanama, cerahat veya başka bir akıntı olursa veya yarada açılma meydana gelirse MUTLAKA doktorunuza başvurun!

Vajinadan yapılan ameliyatlarda dikişler vajina içinde bulunur ve bu dikişler kendiliğinden eriyen dikişler olduğundan alınmalarına gerek yoktur. Normalde ortalama 6 hafta içinde eriyen bu dikişlerin bazen erime süresi uzayabilir, erime sürecinde hafif kahverengi-pembe bir akıntı ortaya çıkabilir. Bazen dikişlerin bir bölümü tuvalette veya banyoda ele gelebilir ya da iç çamaşırınıza düşebilir.

Ameliyat sonrası ağrı ve giderilmesi

Her ameliyatta olduğu gibi Kadın-Doğum ameliyatlarını da takiben ağrı ortaya çıkar. Ancak ağrının zaman içinde azalması gerekir ve genellikle ağrı kesiciler ile kontrol altındadır. Özellikle karın içinde yapılan ameliyatların sonrasında karında şişlik ve kramp tarzında ağrı olması sık karşılaşılan bir durumdur. Bunun nedeni bağırsaklar içinde biriken gazdır. Bu durum genellikle geçicidir ve barsak hareketlerinin başlaması ve gazın çıkması ile kendiliğinden çözülür. Bazı durumlarda ilaç tedavisi gazın çıkmasını ve rahatlamayı kolaylaştırabilir.

Laparoskopi (göbek deliğinden bir kamera yardımıyla yapılan ve karın içinin gaz ile şişirildiği kapalı ameliyat şekli) ameliyatı sonrasında karın içine verilen gaza bağlı olarak bazı hastalarda omuz ağrısı görülebilir. Bu ağrı genellikle 1 hafta içinde kendiliğinden kaybolur.

Ağrıyı gidermek için rahatsız edici aktivitelerden veya pozisyonlardan kaçınmak uygundur. Bazı kadınlar karın bölgesine bir kuşak veya sıcak tutacak havlu veya battaniye benzeri bir şey sararak rahatlamaktadır. Aksi bildirilmemiş ise ağrı kesiciler kullanabilirsiniz. Ağrı kesiciler günde kez alınabilir ancak tok karnına almaya dikkat edilmelidir. Ağrı kesicilere rağmen ağrınız devam ediyor veya daha da kötüleştiğini hissediyorsanız vakit geçirmeden doktorunuza başvurun!

Ameliyat sonrası vajinadan kanama

Kadın hastalıklarını ilgilendiren ameliyatları takiben hafif düzeyde, koyu renkli (vişne çürüğü veya kahverengi) bir kanama beklenir. Genellikle ameliyatı takip eden ilk hafta içinde gözlenir. Nadiren daha bol miktarda bir kanama tuvalette veya ayağa kalkınca ortaya çıkabilir. Eğer 1 saat içinde bir pedi dolduran veya daha fazla bir kanama varsa hemen doktorunuzu arayın!

Ameliyat sonrası günlük aktivite ve hareketler

Ameliyat sonrasında bir-iki gün yorgun hissetmek doğaldır. Özellikle genel anestezi uygulanmış ise kişi daha da yorgun hisseder. Bu nedenle ilk günler mümkün olduğunca istirahat etmek ve dinlenmek önemlidir.

Bununla birlikte sürekli yatmak ve hiç yürümemek iyileşmeyi geciktirir. Bu nedenle kadın hastalıkları ameliyat sonrası gününden itibaren her gün birkaç kez yürümek ve ayakta geçirilen süreyi zaman içinde artırmak önemlidir. Yürümek aynı zamanda ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek damar içinde pıhtı oluşumu, bağırsaklarda gaz birikimi ve ağrısı ile solunun yetersizliği gibi bazı sorunları da önler. Kendinizi iyi hissettiğiniz sürece günlük işlerinize dönmenizde sakınca yoktur. Ancak bunları zaman içine yaymak, aşırı ve yorucu işlerden erken dönemde kaçınmak önemlidir.

Ameliyat sonrası sık sorulan sorular

  • Ne zaman banyo yapabilirim? – Taburcu olduktan sonra evde duş şeklinde banyo yapabilirsiniz. Ancak hemen ameliyat sonrasında oturarak (küvette) banyo yapmaktan veya yüzmekten kaçınmalısınız. Tek başınıza iyi olacağınızdan emin olmadan duşa girmeyiniz; gerekiyorsa eşinizden veya bir yakınınızdan yardım alabilirsiniz.
  • Ağırlık kaldırmamda bir sakınca var mı? – Ağır kaldırmak iyileşme sürecindeki dokular üzerine olumsuz etki yapacağından iyileşmeyi geciktirebilir. Bu nedenle birçok hastaya ameliyatı takip eden 6 hafta içinde tek elle kaldıramayacakları herhangi bir ağırlığı kaldırmamaları önerilir. Bu özellikle rahim alma gibi büyük karın içi ameliyatları veya idrar kaçırma nedeniyle yapılan ameliyatlar için daha önemlidir. Eğer yara olmaksızın yapılan bir ameliyat geçirilmiş ise (örn. histeroskopi), ağır kaldırma konusunda genellikle bir sınırlama yoktur.
  • Seyahate gidebilir miyim, araç kullanabilir miyim? – Kendi başınıza rahat hareket edinceye kadar araç kullanmamalısınız. Ancak araç ile seyahat edebilirsiniz. Emniyet kemerini kullanmayı unutmayınız! Bazı doktorlar ameliyattan sonraki ilk 2 hafta içinde araba, tren veya uçak ile uzun seyahatleri uygun bulmamaktadır. Bu konuda doktorunuzun tavsiyesine uymanız önerilir.
  • Cinsel ilişki yapabilir miyim? – Özellikle vajina yolu ile yapılan ameliyatları veya cinsel organları ilgilendiren büyük ameliyatları takiben hafta boyunca cinsel ilişki yapılmamalı ve vajina içine herhangi bir şey yerleştirilmemelidir. Doktorunuz geçirdiğiniz ameliyatın özelliğine bağlı olarak bu konuda daha net bir bilgi verecektir.
  • İşime ne zaman dönebilirim? – Ağrınız yoksa ve kendinizi işe dönebilecek kadar iyi hissediyorsanız işe başlayabilirsiniz. Bu küçük işlemleri takiben birkaç gün içinde, laparoskopi ve histeroskopi gibi kapalı ameliyatları takiben hafta içinde ve daha ciddi ameliyatları takiben ise hafta içinde gerçekleşir.
  • Neler yiyebilirim? – Yemek yemenize izin verildikten sonra, normal olarak her şeyden yiyip içebilirsiniz. Ancak ameliyatı takip eden birkaç gün içinde iştahsızlık olabilir. Sık ama az yemek veya daha sulu şeyler yemek sizi daha iyi hissettirebilir. Kabızlıktan korunmak amacıyla yüksek lif içerikli bir diyet uygulamak daha uygun bir davranıl olacaktır. Eğer yemek yiyemiyorsanız veya sürekli kusma oluyorsa doktorunuza görünmelisiniz.
  • Kabızlık ya da ishal olursam ne yapmalıyım? – Karın ameliyatlarını takiben bağırsak hareketleri yavaşlar ve geçici olarak büyük abdeste çıkmakta zorlanabilirsiniz. Bol lif içeren özellikle taze sebzeler ve tahıllar kabız kalmanızı önleyecektir. Ameliyattan sonra erken dönemde ayağa kalmak ve iyi hissettiğiniz sürece yürüyüş yapmak faydalı olacaktır. Eğer daha önceden de kabızlık sorunu çekiyorduysanız, ameliyatı takiben bazı ilaçlar dışarı çıkmanızda faydalı olabilir. Magnezyum hidroksit (örn. Magnesie Calcinee®) veya Senna (örn. Sennalax®, Pursennid®, Senokot®) içeren ilaçlar dışkıyı yumuşatarak kabızlığı önleyebilir. Eğer kabızlıkla beraber, bulantı ve kusma da varsa doktorunuzla görüşmelisiniz. Bazı kadınlarda ameliyatı takip eden birkaç gün dışkıda yumuşama veya ishal görülebilir. Eğer ishal kanlı ise doktora görünmelisiniz.
  • İdrar yaparken ağrı ve yanma normal mi? – Özellikle vajinadan yapılan ameliyatları takiben sık idrara gitme ve idrar yaparken ağrı hissedebilirsiniz. Ancak aşağıdaki durumlardan herhangi bir varsa hemen doktorunuzla görüşmelisiniz:
    • İdrar yaparken yanma
    • Sık idrar hissi ve tuvalete gittikten hemen sonra yeniden idrar hissi olması
    • 38°C üzerine ateş
    • Yan ağrısı
    • İdrarda kan görülmesi
    • İdrar yaparken güçlük

Ameliyat sonrası kontrol

Genellikle ameliyatı takip eden hafta içinde kontrol muayenesi gerçekleştirilir. Bu dönemde varsa herhangi bir şikayet sorgulanır, ameliyatla ilgili kontrol yapılır, varsa dikişler alınır ve varsa biyopsi ya da patoloji sonuçları hakkında bilgi verilir. Bu kontrol muayenesi, doktorunuza aklınızdaki soruları sormak için de iyi bir fırsattır.

Kadın hastalıkları ameliyat sonrası doktora başvurmanız gereken durumlar

  • Nefes darlığı veya göğüs ağrısı
  • Geçmeyen karın ağrısı veya karında şişlik
  • Fazla miktarda vajinadan kanama (adet miktarından daha fazla)
  • Bir günden daha uzun süren bulantı ve kusma
  • 38°C üzerine ateş
  • Ameliyat yerinde kızarıklık, şişme, akıntı veya yara yerinde açılma
  • Kol veya bacaklarda şişme, özellikle tek taraflı şişlik
  • Kötü kokulu, özellikle koyu, yeşil renkli vajinal akıntı
  • İdrar yapamama ya da idrar yaparken şiddetli ağrı veya yanma
  • 2 günden uzun süre ile ishal (özellikle kanlı ishal)
  • 3 günden uzun süre ile büyük tuvalete çıkamamak

Sizin için hazırlanan jinekolojik cerrahi kılavuzu ameliyat öncesi ve sonrası dönemde gerekli hazırlıklar ve önlemler hakkında bilgilenmeniz amacıyla hazırlanmıştır. Bir kopyasını indirebilir veya kaynak belirtmek suretiyle paylaşabilirsiniz.

Sağlıklı günler geçirmeniz dileğiyle&#;

Etiketler: ameliyatlaparoskopirobotik cerrahi

 

Safra kesesi ameliyatı olacağım ama çok korkuyorum; haksız mıyım?

Kesinlikle haklısınız. Bundan daha doğal bir tepki olamaz. Boyutu ne olursa olsun, ameliyat olacak her insan bundan az ya da çok endişe duyar. Hele bir de bu konuyu ameliyatlarla ilgili kötü deneyimleri olan kişilerle konuştuysanız, çok daha endişeli hale gelmiş olabilirsiniz. Ama durun, bu kadar endişelenmeyin, bir de benden dinleyin neler olup biteceğini.

Eğer safra kesesi ameliyatı olmanız için tıbben açık ve net bir gerekçe mevcut ise içiniz rahat olsun çünkü siz keyfi veya basit bir nedenle değil, gayet ciddi bir hastalık nedeniyle ameliyat oluyorsunuz demektir. Safra taşına bağlı hafif veya orta düzeyde şikayetleri olan hastalar bu gerçeğin çok farkında olmasalar da, safra taşına bağlı ciddi bir atak geçiren hastalar olayın ciddiyetinin fazlasıyla farkındadırlar ve bir daha aynı tabloyu yaşamamak için her türlü tedavi için gönüllü olurlar.

Şimdi daha da rahatlayacaksınız çünkü safra kesesi ameliyatı olan hastaların çoğunluğu ameliyat dönemini şöyle anlatır:

“Bir sabah ameliyata girdim. Kapalı yani laparoskopik yöntemle safra kesemi aldılar. Narkozun etkisi geçip kendime geldiğimde odada kalkıp yürüdüm. Öğleden sonra sulu gıdalar almaya başladım ve hastane içinde dolaştım. Ciddi bir ağrım olmadı. Ertesi günün sabahı kendimi gayet iyi hissediyordum ve bu nedenle ilaçlarımı verip beni eve gönderdiler. Birkaç gün hafif şikayetlerim oldu ama birinci haftanın sonunda artık normal yaşantıma dönmüş durumdaydım.”

Dolayısıyla, iyimser düşünmeniz için hem tıbbi hem de istatistiksel açıdan yeterli gerekçeniz mevcuttur.

 

Açık, kapalı, kansız, laparoskopik, tek kesiden, robotik yöntem; hangisi daha iyi?

Açık, kapalı, kansız, laparoskopik, tek delikten, robotik gibi birçok terim var ve haliyle kafanız karıştı. Karışmasın. Ben size hepsinin ne olduğunu anlaşılabilir bir dille anlatacağım.

Açık yöntem karnın sağ-üst kısmında yapılan yatay bir kesi veya karnın ortasından yapılan dikey bir kesiden yapılan ameliyatlara verilen isimdir. Cerrah elleri ve klasik cerrahi aletlerle ameliyatı yapar.

Kapalı ameliyat, kansız ameliyat, lazerle ameliyat gibi terimler minimal invaziv cerrahi yöntemlerin halk arasında bilinen isimleridir. Karın ile ilgili ameliyatlarda uygulanan minimal invaziv cerrahiye “laparoskopik cerrahi” adı verilir. Laparoskopik ameliyatlarda cerrah ameliyat alanını doğrudan gözleri ile değil, karın içine girilen bir kamera vasıtasıyla görür. Laparoskopik yöntemlerle yapılan karın ameliyatlarının farkı, ameliyatın büyük bir kesiden değil, küçük kesiler ( mm arasında) vasıtasıyla yapılmasıdır.

Klasik laparoskopik yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatı iki adet 10 mm’lik ve iki adet 5 mm’lik kesiden yapılır. Buna karşın, tek kesiden yapılan laparoskopik laparoskopik (SILS, incision laparoscopic surgery) safra kesesi ameliyatında göbek içinde mm uzunluğunda bir kesi yapılır ve tüm cerrahi aletler bu kesiden girilir. Robotik ameliyatlar ise cerrah tarafından yönetilen robotik kollar aracılığıyla gerçekleştirilir. Robotik safra kesesi ameliyatları hem klasik laparoskopik yönteme benzer kesilerden hem de tek kesiden yapılabilir.

Bilimsel veriler, safra kesesi ameliyatı söz konusu olduğunda, kapalı yöntemin açık yönteme göre bariz bir şekilde üstün olduğunu gösterir. Bu nedenle, safra kesesi ameliyatı için altın standart olarak kabul edilen kapalı yöntem gerek ülkemizde gerekse dünyada ilk ve en sık olarak tercih edilen cerrahi yöntem haline gelmiştir.

 

Safra kesesi ameliyatında kapalı yöntemi üstün kılan nedir?

Aslında bu noktada esas belirleyici en az santimetrelik, sıklıkla karın kaslarının bazılarını kesmeyi gerektiren bir kesi yerine en büyüğü 1 santimetre olan üç veya dört kesiden ameliyatın yapılmasıdır. Bunun bir sonucu olarak da kapalı yöntemle yapılan ameliyatlarda;

  • Az ağrı,
  • Kısa yatış süresi ve hızlı iyileşme,
  • Mükemmel kozmetik söz konusudur.

 

Safra kesesi ameliyatı için kapalı yöntemler arasında en iyisi hangisidir?

Söz konusu safra kesesi ameliyatı olduğunda, mevcut bilgi ve deneyimlerle bunlardan biri daha üstün demek şu an için mümkün değildir. Klasik laparoskopik yöntem, tek kesiden yapılan laparoskopik yöntem ve robotik yöntemin farklı avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Dolayısıyla, bu anlamda esas belirleyici hastanın beklentileridir. Bu nedenle, benim nacizane tavsiyem bu konuyu bizzat hekiminizle ayrıntılı olarak konuşmanızdır.

 

Tüm safra kesesi ameliyatları kapalı yöntemle başlanıp, kapalı yöntemle tamamlanır mı?

Hayır. Şimdi de size madalyonun diğer yüzünden bahsedeyim. Sizin “Ben safra kesesi ameliyatımı kapalı yöntemle olmak istiyorum.” demeniz veya hekimizin “Safra kesesi ameliyatınızı kapalı yöntemle yapacağım.” demesi her zaman yeterli değildir. Birincisi, bazı hastalar teknik veya tıbbi nedenlerden dolayı kapalı yöntem için uygun adaylar olmayabilirler. Örneğin, daha önce çok sayıda veya büyük karın ameliyatı geçirmiş olan kişilerde karın içinde yaygın yapışıklıklar meydana gelebildiği ve karın içindeki normal anatomi bozulduğu için kapalı yöntem teknik açıdan sıkıntılı ve hatta imkansız olabilir.

İkincisi, kapalı yöntemle ameliyata başlansa da, ameliyat sırasında ortaya çıkan tıbbi, cerrahi veya teknik nedenlerle açık yönteme dönülmesi gerekebilir. Örneğin, safra kesesi ameliyatı sırasında beklenmedik ve ciddi bir kanama ile karşılaştığında veya safra yolu yaralanması şüphesi doğduğunda sorumlu cerrah açık yönteme geçmeye karar verebilir.

Ancak, gerek kapalı ameliyat için uygun olmama kriterleri gerekse kapalı ameliyatta açık yönteme geçme kriterleri sorumlu cerrahın tecrübesi ve kurumun olanakları ile değişiklik gösterir. Diğer bir deyişle, ileri düzey laparoskopik cerrahi becerisi ve safra kesesi ameliyatları konusunda yoğun deneyimi olan cerrahlar, tıbbi (yoğun bakım ünitesi, deneyimli ekip, vs.) ve teknik (gelişmiş laparoskopik cihazlar, vs.) donanımı üst düzey olan kurumlarda safra kesesi ameliyatlarının neredeyse tamamına yakını kapalı yöntemle başlayıp, kapalı yöntemle tamamlarlar. 

 

Bir safra kesesi ameliyatının süreçleri nelerdir?

Her ameliyat için ortak süreçler şunlardır: Hastanın ameliyathaneye indirilme süreci, ameliyat öncesi hazırlıkların yapılma süreci, anestezi (narkoz) süreci, cerrahi işlemlerin yapıldığı süreç, hastanın uyandırılma süreci, derlenme süreci, hastanın yeniden yatağına veya yoğun bakım ünitesine alınma süreci.

Öncelikle servis hemşiresi tarafından size ameliyathane için uygun giysiler giydirilir. Yine servis hemşiresi eşliğinde yatağınızla ameliyathane indirilirsiniz. Bu aşamada, Anestezi hekimleri sizi kabul ederek gerekli hazırlıklara başlarlar. Damardan ilaç verilmesi için kullanılan kanül takılarak (eğer daha önceden takılmamış ise) endişenizi ve heyacanınızı bastıracak sakinleştirici bazı ilaçlar uygulanır. Daha sonra ameliyathane masasına alınırsınız. Burada gerekli hazırlıkları takiben, Anestezi hekimi sizi tamamen uyutacak ilaçlar uygular. Bilincinizin kapanmasını takiben de, ağzınızdan soluk borunuza anestezi yani narkoz gazlarının verileceği tüp yerleştirilir. Anestezik gazların akciğere verilmesi ile tam bir anestezi hali (bilinç tamamen kapalı, ağrı hissi yok, kaslar tamamen hareketsiz) oluşturulur. İşte bu aşamadan sonra cerrah devreye girer.

Cerrahi işlemlere başlamadan önce karın bölgesi, memebaşından kasığa dek, antiseptik (mikrop öldürücü) solüsyonla temizlenerek ameliyat bölgesi zararlı mikroplardan arındırılır. Antiseptik solüsyon olarak sıklıkla povidon iyot veya klorheksidin kullanılır. Aynı zamanda, Anestezi hekimi tarafından, ameliyatın ve hastanın özelliklerine uygun olarak, damardan da uygun antibiyotik uygulanır. Alan temizliğinin ardından steril örtülerle ameliyat sahası sınırlandırılır; diğer bir deyişle, ameliyatın gerçekleşeceği alanlar dışındaki vücut alanları steril örtülerle örtülerek ameliyat sırasında ameliyat alanına mikropların geçişi engellenir.

Açık yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatı için genellikle iki tip kesiden biri tercih edilir: karnın sağ üst kısmında yapılan yatay ve eğik bir kesi veya karnın üst kısmında tam orta hat üzerinde yapılan dikey bir kesi. Karnın içine girildikten sonra safra kesesi bulunur. Safra kesesinin kanalı ve damarı bulunur, bağlanır ve kesilir. Daha sonra safra kesesi yapışık olduğu karaciğerden ayrılarak çıkartılır. Son olarak da, karın kesisi uygun olarak kapatılarak ameliyata son verilir.

Buna karşın, laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatının aşamaları daha farklıdır. Tüm laparoskopik ameliyatlarda olduğu gibi, laparoskopik safra kesesi ameliyatının başlangıç aşamasını da karnın şişirilmesi oluşturur. Bunun için karında yapılan bir kesiden özel aletler vasıtasıyla karnın içine karbondiyoksit gazı verilir. Böylece karın duvarı çadırlaşır ve cerrahın karnın içinde çalışabilmesi için yeterli boş alan oluşur. Klasik laparoskopik safra kesesi ameliyatında karında toplam üç veya dört tane küçük kesi (genellikle iki tane 10 mm’lik ve iki tane 5 mm’lik kesi)  yapılır. Buna karşın, tek kesiden yapılan laparoskopik (SILS, incision laparoscopic surgery) safra kesesi ameliyatında ise göbek içinde kalacak mm’lik bir kesi yapılır ve tüm cerrahi aletler bu kesiden girilir. Hem klasik hem de tek kesiden yapılan laparoskopik ameliyatlar aynı zamanda robotik olarak da gerçekleştirilebilir. Karın şirildikten sonra, öncelikle kamera girilir. Günümüzde laparoskopik ameliyatlarda kullanılan kamera sistemlerinin çoğu yüksek çözünürlükte görüntü sağlamaktadır. Cerrah kameradan elde ettiği görüntü eşliğinde diğer laparoskopik aletleri kullanır ve ameliyatı gerçekleştirir. Açık cerrahiden farklı olarak, safra kesesi kanalı ve damarının kapatılması için genellikle metalik klipler kullanılır. Bu klipler titanyumdan yapılır; bu nedenle, hem MR (manyetik rezonans) görüntülemesi için engel oluşturmaz hem de güvenlik kapılarından geçişte sorun yaratmaz. Safra kesesi 10 mm’lik kesilerin birinden dışarı çıkartılır. Bunu kolaylatırmak için, steril ve sağlam bir torba içine alınan safra kesesinin içindeki safra boşaltılır ve büyük taşlar kırılır. Buna rağmen safra kesesi bu kesiden çıkartılamazsa, kesiyi bir miktar genişletmek gerekebilir.

Gerek açık gerekse kapalı ameliyatta bazı durumlarda karnın içine “dren” adı verilen bir tüp yerleştirilmesi gerekli olabilir. Dren yerleştirilmesindeki amaç, ameliyat sonrasında sızabilecek kan ve safra gibi sıvıların karın dışına alınması ve böylece bu sıvıların karın içinde birikmesini önlemektir. Ameliyat sonunda kesiler kapatılarak ameliyata son verilir.

 

Safra kesesi ameliyatında çıkartılan safra kesesi ve safra taşları ne yapılıyor?

Tercihen safra kesesinin içi açılmaksızın ve içindeki safra taşları çıkartılmaksızın, bir bütün halinde çıkartılması tercih edilir. Ancak, bu her zaman mümkün olmaz. Ameliyat sonunda, çıkartılan safra kesesi ve safra taşları özel bir solüsyonla dolu bir kaba yerleştirilerek patoloji bölümüne yönlendirilir. Zaten, temel bir kural olarak, cerrahi yolla çıkartılan her doku patolojik incelemeye gönderilir. Patoloji bölümünde bu parçalar incelemeye alınır ve hastalığın nihai tanısı konur.

 

Safra kesesi ameliyatı ne kadar sürer?

Daha önce bahsettiğim üzere, her ameliyatın belli aşamaları vardır: Hastanın ameliyathaneye indirilme süreci, ameliyat öncesi hazırlıkların yapılma süreci, anestezi (narkoz) süreci, cerrahi işlemlerin yapıldığı süreç, hastanın uyandırılma süreci, derlenme süreci, hastanın yeniden yatağına alınma süreci. Bu süreçlerin herbiri hastadan hastaya ve ameliyattan ameliyata farklılık gösterir. Ancak, bu süreçler içinde belki de en değişken olanı cerrahi işlemlerin yapıldığı süreçtir; zira, bir safra kesesi ameliyatında bu süreç 15 dakika gibi kısa bir zaman da alabilir, dört saat gibi uzun bir süre de. 

Sıkıntılı ve istisnai durumlar haricinde, kapalı yöntemle yapılan bir safra kesesi ameliyatında cerrahi işlemlerin yapıldığı süreç ortalama 30 dakika ve toplam süreç dakika civarındadır. Ancak, yukarıda da belirttiğim üzere, ortalamadan sapmalar sıkça meydana gelir. Ek olarak, hastanın ameliyathanede kaldığı sürenin verilen  bu ortalama sürelerin üstüne çıkması mutlaka ciddi bir sorun olduğu anlamına gelmez. 

 

Safra kesesi ameliyatından sonra çok iz kalır mı?

Ameliyattan sonra ne kadar iz kalacağını belirleyen hastaya ait ve işleme ait birçok unsur vardır. Hastanın alışkanlıkları, ek hastalıkları, kullandığı ilaçlar ve bünyesel özellikleri gibi unsurlar yara iyileşmesini olumsuz yönde etkileyebilir. İşleme ait unsurlar arasında en önemlileri ameliyatın hangi yöntemle yapıldığı ve enfeksiyon gelişip gelişmediğidir. Örneğin, açık yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatlarından sonra belirgin ölçüde daha büyük bir yara izi kalır.

Bir resim bin kelime anlatır; o yüzden size açık ve farklı kapalı yöntemlerle yapılan safra kesesi ameliyatları sonrası oluşan yara izlerine örnek teşkil edecek resimler sunuyorum ve takdiri size bırakıyorum.

 

Safra kesesi ameliyatı olduğum gün beni hangi sıkıntılar bekliyor?

Anestezinin (narkozun) etkisinden çıktığınız zaman sizi normal yatağınıza alacaklar. Anestezi uzmanı ameliyat bitiminde size güçlü bir ağrı kesici uygulayacağı için bu işlemler sırasında ciddi bir ağrınız olmayacaktır. Daha sonra sorumlu hemşire size düzenli aralıklarla ağrı kesici, bulantı giderici, vb. ilaçlar uygulayacaktır. Ameliyat sırasında sürekli aynı pozisyonda durduğunuz için, özellikle de ameliyat uzun sürerse, bazı bölgelerinizde kas-kemik-eklem ağrıları olabilir ancak bunlar çok kısa sürer ve ağrı kesicilere çok iyi yanıt verirler. Kapalı yöntemle yapılan ameliyatlardan sonraki 24 saat çekilen sıkıntılar, en karamsar haliyle, grip gibi bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirken çektiğiniz sıkıntılar kadardır. Eğer ameliyatta her şey yolunda gitmişse, bulantısı olmadığı takdirde hasta ameliyattan saat sonra sıvı gıdalar almaya başlayabilir. Açık yöntemle yapılan ameliyatlardan sonra ise, ağrı biraz daha belirgin olabilir ancak ağrı kesicilere iyi yanıt verir. Yine, bağırsak hareketlerinin başlaması ve bulantı hissinin geçmesi açık yöntemle yapılan ameliyatlardan sonra biraz daha vakit alır.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra ne zaman hareketlenebilirim?

Safra kesesi ameliyatı laparoskopik (kapalı) yöntemle yapıldı ise, ameliyatın bitiminden birkaç saat sonra gündelik zaruri ihtiyaçlarınızı (yürümek, yemek yemek, tuvalete gitmek) yerine getirebilirsiniz. Bu süre açık ameliyatlardan sonra biraz daha uzun sürebilir.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra ne zaman normal beslenmeye geçebilirim?

Aslında ameliyatın ertesi gününde dahi normal beslenmeye geçebilirsiniz. Ancak, bazı kişilerde bu durum ciddi rahatsızlık yaratabilir. Bu sorun açık yöntemle yapılan ameliyatlardan sonra daha belirgindir. Bu nedenle, en azından saat boyunca ağır yemeklerden kaçınmanız önerilir. Bu konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiyi aşağıdaki “Safra kesesi ameliyatı yaşam kalitemi nasıl etkiler?” ve “Safra kesesi ameliyatından sonra yemek konusunda nelere dikkat etmeliyim?” sorularının cevapları içinde bulabilirsiniz.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra ne zaman duş alabilirim?

Ameliyattan sonraki saatin sonunda,  sorumlu hekim aksi yönde bir bilgi vermediği sürece, duş almaya da başlayabilirsiniz. Duş alırken yara yerlerine su değmesinde veya yara yerlerini sabunla nazikçe ovalamanızda herhangi bir sakınca yoktur ancak kese veya tırnak ile temizlik yapmamalısınız.

 

Safra kesesi ameliyatı sonrasında taburculuğu takiben yeniden hastaneye başvurmamı gerektiren durumlar neledir?

Bu anlamda sizi uyarması gereken belirti ve şikayetleri hekiminiz taburculuk öncesi size anlatacaktır. Bunları şöyle özetleyebiliriz;

  • Ameliyat kesilerinin olduğu yerlerde veya karında ciddi ağrı
  • Ameliyat yarasında açılma veya dışa doğru balonlaşma
  • Ameliyat yarasından iltihabi, kötü kokulu veya kanlı akıntı
  • Ateş
  • Sarılık
  • Kusma
  • Karında rahatsız edici düzeyde şişkinlik
  • Nefes darlığı, göğüs ağrısı
  • İdrarda yanma
  • Kanlı kusma veya kanlı dışkılama

Bu liste daha da genişletilebilir ancak en sık görülen ve en ciddi olan durumlar bunlardır. Bunlar dışında da olsa sizi rahatsız eden en ufak bir sorun olduğunda dahi hekiminize danışmanız doğru olacaktır. Ayrıca, bu durumlardan herhangi birinin varlığı mutlaka bir sorun olduğuna işaret etmez ancak olası sorunlar açısından daha erken davranılmasını sağlar.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra dikişlerimi ne zaman aldırmalıyım?

Eğer yara kendiliğinden eriyen iplerle dikildi ise, dikişleri aldırmanız gerekmez; zira; bu ipler ya dışarıdan görülmezler ya da görünüyorsalar dahi gün civarı kendiliğinden düşerler. Eğer yara kendiliğinden erimeyen iplerle dikilmişse, dikişler genellikle ameliyattan sonraki günler arasında alınır. Dikişlerin ne zaman alınacağı konusunda sorumlu hekim farklı bir öneride bulunabilir. Örneğin, yaranın yeterli iyileşmediği durumlarda dikişleri daha geç alabilir veya apse oluşması halinde dikişleri daha erken alıp yarayı açık bırakabilir. Son olarak, bazı hastalar dikiş aldırmak için birkaç gün gecikince aşırı derecede endişelendikleri iyi bilinir. Bu yersiz bir endişedir. Birkaç gün gecikme ile ciddi bir sorun oluşmaz. Ancak, bu süre uzadıkça kötü yara izi kalması ve dikiş hattında küçük apseler oluşması riski giderek artar.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra ne zaman normal hayatıma dönebilirim?

Laparoskopik ameliyatlardan sonra hafif fiziksel aktiviteler (yürüyüş, merdiven çıkma gibi) birinci haftanın sonunda rahatlıkla yapılabilir. Ancak, birinci ayın sonuna dek ağır fiziksel aktivitilerden (mekik çekme, ağırlık kaldırma gibi) uzak durmak gerekir.

Açık yöntemle yapılan ameliyattan sonra ise iyileşme ve normal yaşantıya dönüş süresi nispeten daha uzundur. Yara bölgesinde ağrıyı tetiklediği için günlük olağan faaliyetlere geçmek günler alabilir. Ancak, yarada sorunsuz iyileşme olsa dahi, ağır fiziksel aktivitelerden ay süre ile uzak surmak gerekir.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra yemek konusunda nelere dikkat etmeliyim?

Safra yapımından sorumlu olan organ karaciğerdir. Safra kesesi, karaciğer üretilen safrayı depolama ve safraya kıvam verme görevini üstlenir. Dolayısıyla, safra kesesi ameliyatından sonra da safra yapılmaya ve onikiparmak bağırsağına akmaya devam eder. Ancak, depo ortadan kalktığı için tabiri caiz ise safra “akmaz, damlar”. Takiben, genellikle safra yollarında zaman içinde bu duruma uyum sağlamak amacıyla bir miktar genişleme meydana gelir.

Safra kesesi ameliyatından sonra sıklıkla yaşam kalitesinde belirgin bir düşme meydana gelmez. Bazı kişiler hiçbir değişiklik hissetmezken, diğer kişilerde değişen derecelerde hazımsızlık belirtileri (üst karın ağrısı, şişkinlik, vb.) orataya çıkar. Hazımsızlık belirtileri herhangi bir gıda ile tetiklenebilir ancak genellikle tetikleyici gıdalar yağ içeriği belirgin olan gıdalardır. Hazımsızlık şikayetleri genellikle aylık bir süre içinde hafifleyerek ortadan kalkar. Ne yazık ki, safra kesesi ameliyatı olan bireylerin bir kısmında bazı besinler yıllarca veya ömür boyu hazımsızlığa yol açabilir ancak bu kişiler oldukça küçük bir azınlığı oluşturur.

Benim nacizane kanaatime göre, bu konu fazlasıyla abartılan bir konu; zira, karşılaşacağınız en ciddi şey bir süre hazımsızlık çekmek. Birçok kaynak ve hekim farklı görüşler sunsa da (ki bunlarla ilgili hiçbir ikna edici kanıt olmadığı halde), bu durum kişiden kişiye ciddi farklılık gösteriyor. Bir tarafta beş tane yumurta kırıp yiyenler, yağlı kızartmaları gönül rahatlığıyla tüketenler varken, diğer tarafta bu besinlere veya diğer bazı besinlere karşı aşırı hassas olduğunu söyleyenler var. Dolayısıyla, safra kesesi ameliyatlarından sonra herhangi bir diyet önerisinde bulunmak için elimizde hiçbir kanıt yoktur. Kısacası, denemeden hangi besinlere hassas olduğunuzu anlamak mümkün değildir.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra düzenli kontrol gerekli midir?

Genellikle hayır. Safra kesesi ameliyatının sadece safra kesesinde sınırlı safra taşları için yapıldığı kişilerin ameliyattan sonraki iyileşme döneminden sonra sadece bu açıdan tıbbi kontrol altına girmeniz gerekmez. Ancak, bazı durumlarda (eşlik eden hastalıklar, şüpheli bulgular) sorumlu hekim belli aralıklarla kontrole gelmenizi önerebilir.

 

Safra kesesi ameliyatı olmadan önceki şikayetlerim aynı şekilde devam ediyor; bu normal mi?

Hayır. Biz bu duruma tıp dilinde “postkolesistektomi sendromu” diyoruz. Peki nedir bu postkolesistektomi sendromu? Şu senaryoya verilen isimdir: Bir hasta hazımsızlık veya üst karna ait şikayetlerle hekime başvurur; hekim bazı tetkikler ister; tetkiklerde safra kesesi taşları tespit edilir; hekim hastaya safra kesesi ameliyatı önerir; hasta ameliyat olur ve kısa bir süre şikayetlerinde düzelme olur ancak daha sonra aynı şikayetler yeniden başlar.

Üst karında yerleşik organların hepsi benzer şikayetlere yol açabilir ve bazen hekim bu şikayetlerin hangi organ kaynaklı olduğunu net olarak ayırt edemeyebilir. Bu tip şikayetlerle başvuran hastalarda en sık tercih edilen incelemeler karın ultrasonu ve mide endoskopisidir. Endoskopinin aksine, ultrason kolay ulaşılabilir, düşük maliyette, kişiye ciddi bir rahatsızlık vermeyen ve herhangi bir yan etkisi olmayan bir incelemedir. Bu nedenle, hastalar sıklıkla ultrason yaptırmakla yetinirler. Ne yazık ki, ultrason boşluklu organları (mide, onikiparmak bağırsağı, ince ve kalın bağırsak) değerlendirmede yetersiz kalır. Ultrasonda safra kesesi taşları görülünce şikayetler buna atfedilir ve hastaya ameliyat önerilir. Oysa, bu safra kesesi taşları tamamen masumdur ve incelemeler sırasında tesadüfen saptanmıştır, şikayetlere yol açan aslında başka bir hastalıktır. Bu durumda, hasta safra kesesi ameliyatı olsa da şikayetleri düzelmez.

Peki en sık hangi hastalıklar bu duruma yol açar? Bahsettiğim üzere, en sık nedenler üst karında yerleşik organlara ait hastalıklardır. Bunlar şöyle özetlenebilir:

  • Yemek borusu ve mide hastalıkları
  • Reflü hastalığı
  • Mide fıtığı
  • Gastrit (mide iltihabı)
  • Mide ülseri
  • Onikiparmak bağırsağı hastalıkları
  • Duodenal ülser
  • Duodenit
  • Safra yolu hastalıkları
  • Oddi sfinkter disfonksiyonu (safra yollarının alt kısmındaki kapak mekanizmasında bozukluk)
  • Pankreas hastalıkları
  • Karaciğer hastalıkları

Peki bu durum ön görülebilir ve önlenebilir bir durum mudur? Bazen. Tipik şikayetleri olan ve ultrasonda safra kesesi taşları olan her hastada endoskopi ve diğer bazı ileri incelemeler rutin olarak yapılmaz. Eğer hastanın hikayesinde şüpheli noktalar varsa, hekim ileri incelemeye gerek görebilir. İleri inceleme içinde endoskopi, tomografi, manyetik rezonans ve diğer bazı tetkiler yer alır. Eğer safra taşları dışında bir hastalık saptanırsa, tedavi planı saptanan hastalığa göre yapılır.

 

Son Söz

Safra kesesinin selim hastalıklarında altın standart tedavi kolesistektomi yani safra kesesinin cerrahi yolla çıkartılmasıdır. Kolesistektomi işleminde de altın standart yöntem laparoskopik yani kapalı yöntemdir. Safra kesesi ameliyatı olan hastaların oldukça büyük bir kısmı hiçbir ciddi sorunla karşılaşmaz. Ancak, ameliyatın kapalı yapılması ve sonuçlarının çoğu zaman mükemmel olması, her safra taşı veya safra kesesi polipi olan kişiyi ameliyat etmek için uygun ve yeterli bir gerekçe değildir. 

 

Apandisit ameliyatı olduktan sonra sigara içilir mi?

İçindekiler:

  1. Apandisit ameliyatı olduktan sonra sigara içilir mi?
  2. Lokal anesteziden kaç saat sonra sigara içilir?
  3. Ameliyattan sonra sigara içmek zararlı mı?
  4. Apandisit ameliyatı olduktan ne kadar sonra denize girilebilir?
  5. Sigara içen ameliyat olabilir mi?
  6. Sigara içen biri ameliyat olabilir mi?
  7. Anesteziden önce neden sigara içilmez?
  8. Ameliyattan sonra denize girilir mi?
  9. Ameliyattan ne kadar sonra havuza girilir?
  10. Burun ameliyatından önce neden sigara içilmez?

Apandisit ameliyatı olduktan sonra sigara içilir mi?

Ejder, "Cerrahinin tipine bakmaksızın ameliyatöncesi ve sonrası sigaravücudunuzu etkiler. Bu yüzden hastalarımıza ameliyattanönce ve sonramümkün olduğunca uzun bir süre sigaraiçmemeyi - hatta sigarayı bırakmayı öneriyoruz.

Lokal anesteziden kaç saat sonra sigara içilir?

Alkol ve sigaratüketimi Ameliyatınızın yapılacağı son 12 saatiçerisinde alkol içmeyiniz. Sigaraiçmek vücut işlevinizde bazı olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bilinen gerçeklerden biri de, sigaraiçen kişilerin ameliyatlardan ve anesteziden sonrabazı komplikasyonlar yaşadığıdır.

Ameliyattan sonra sigara içmek zararlı mı?

Sadece ciğerleri değil, tüm vücut sağlığını kötü yönde etkiler. Eğer nikotin bağımlısıysanız tüm cerrahi operasyonlardan en az 1 hafta önce sigarakullanmaya ara vermelisiniz. Ameliyattan sonrada kendinize iyileşmek için zaman tanımalı ve en azından bir iki hafta sigarakullanmamalısınız.

Apandisit ameliyatı olduktan ne kadar sonra denize girilebilir?

Beşinci günbanyo yapılabilir. konulmuşsa ameliyattan bir hafta sonradikişler alınmalıdır.

Sigara içen ameliyat olabilir mi?

Ameliyatınızdan birkaç hafta önce sigaraiçmezseniz, akciğerlerinizdeki mukoza zarı daha az uyarılmış olacaktır. Ameliyatınızın en az 12 saat öncesinde sigaraiçmezseniz, kanınızdaki oksijen dolaşımının sağlaması kolaylaşacak ve kan dolaşımınızda sorun yaşanması olasılığı azalacaktır.

Sigara içen biri ameliyat olabilir mi?

Sigarakullanan hastaların ameliyatöncesi en az 2 gün boyunca sigaraiçmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Epözdemir, ''Sigara4 binden fazla zararlı madde içeren sağlığı son derece zararlı bir tütün ürünüdür. Bir hastanın kendine yapabileceği en büyük kötülük ameliyattanönce sigarakullanmasıdır.

Anesteziden önce neden sigara içilmez?

Ameliyatınızdan birkaç hafta önce sigaraiçmezseniz, akciğerlerinizdeki mukoza zarı daha az uyarılmış olacaktır. Ameliyatınızın en az 12 saat öncesinde sigaraiçmezseniz, kanınızdaki oksijen dolaşımının sağlaması kolaylaşacak ve kan dolaşımınızda sorun yaşanması olasılığı azalacaktır.

Ameliyattan sonra denize girilir mi?

Ameliyattansonraki iki hafta antrenman yapmayın. Ameliyattan15 gün sonra denizegirebilirsiniz. Ameliyattan sonragüneşe çıkarken burnunuzu korumanız gerekir, çünkü burun cildiniz çok hızlı yanacaktır. Bir burun estetiğinden sonraüç ay boyunca gözlük kullanmayın.

Ameliyattan ne kadar sonra havuza girilir?

Hiç sınırlama olmaksızın denize girebilmek için ameliyattan sonraen az 2 ay geçmesi gerekir. Havuziçinde aynı kriterler geçerlidir.

Burun ameliyatından önce neden sigara içilmez?

Burunestetiği ameliyatı olacak kişilerin zaten ameliyattan önce sigaraiçmeleri önerilmezken yeniden başlanılan sigarakullanımı iyileşme süreci ile birlikte içerisinde bulundurduğu alerjik maddeler burunetlerini yeniden büyülterek burunda tıkanıklık ve doru nefes alamama gibi problemlerinde beraberinde getirebilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir