Araba Aynaları Kullanmak

Doğru koltuk pozisyonuna göre ayarlanmış doğru aynalar trafiği derece görmemize yardımcı olurlar. İç dikiz aynası arka camı tam olarak görecek şekilde olmalıdır. Yan aynalardan bakıldığında bilinenin aksine kendi aracımızı görmeyecek şekilde. 90 derecelik açıda ayarlanması gerekir. Şerit değiştirmeden önce aynalardan göremediğimiz ölü noktalara sağ veya sol omuz arkasından bakılmalıdır. Bu şekilde yaklaşık olarak derecelik bir açıyı kontrol altına almış oluruz.

Dışbükey aynalar daha geniş bir açıyı gösterebildikleri için ölü noktalar buradan da rahatlıkla kontrol edilebilir. Fakat bu tip aynalar araçların mesafesini doğru olarak göstermez. Gerçekte daha yakın olan araçlar olduğundan daha uzakta görünürler.

Hemen hemen her gün trafiğin içindeyiz. Aracımızı kullanırken dikkat etmemiz gereken birçok unsur var. Fakat bunlardan belki de en önemlisi etrafımızı görmeye yarayan aynalar. Özellikle İstanbul gibi trafiğin yoğun olduğu yerlerde aynaları çok sık kullanıyoruz. Peki aynalarımızın ayarı nasıl olmalı? Kör noktaları nasıl kontrol edebiliriz ? Bugün ki yazımızda bu soruları cevaplayacağız.

Güvenli araç kullanmanın temel kurallarından biri, dikiz aynalarını, “kör noktayı ortadan kaldıracak veya  en azından asgariye düzeye indirecek şekilde kullanmaktır.

- Sol dikiz aynasını ayarlamak için cama doğru mümkün olduğunca eğilin. Eğildiğiniz noktada kendi aracınızın arka kısmının % 5’ini görmelisiniz. Aracınızdan çok arkanızda kalan yolu görmeniz kör noktaları azaltacaktır.

- Sağ dikiz aynasını ayarlarken, aracın merkezine (ön iki koltuk arası) doğru eğilin. Bu pozisyondayken sağ aynadan yine aracın % 5’lik kısmını görmeli ve araçtan çok arkanızda kalan yola hakim olmalısınız.

“KÖR NOKTA”

İç ve dış dikiz aynalarıyla aracın arka ve yan kısımları kısmen görülebilir. Fiziksel olarak görüş alanı dışında kalan alanlar “kör nokta” olarak adlandırılır. 

Trafikte yaşanan pek çok kazada, sürücü dikiz aynasını kontrol etmiştir fakat kör noktayı göremediğinden dolayı yan tarafında araç olmadığını düşünerek şerit değiştirmiştir ve bunun sonucunda kaza gerçekleşmiştir. Sadece arabalar değil kör noktaya dikkat edilmemesi dolayısıyla motosiklet sürücüleri de kazaya maruz kalabiliyor.

Kör noktadan kaynaklanan kazalar şehirlerarası yollarda daha çok şerit değiştirme sırasında yaşanırken, şehir içi trafikte genellikle sürücüler tarafından fark edilmesi zor olan araçlar (motosiklet, bisiklet) kazalara neden oluyor. Kör noktanın kazaya yol açtığı durumlardan bazıları da, park etmiş bir araç yerinden çıktığı sırada yaşanıyor. Aracın sağ ya da sol yanında bulunan bir kişi (genellikle bir çocuk) kör noktada kaldığı için sürücü tarafından fark edilmiyor ve kendisi de tehlikeyi öngöremediği için araç henüz hızlanmadığı halde ölümcül kazalar meydana gelebiliyor.

Kör noktayı 0 a indirmek için yapabileceğimiz bir şey daha var “omuz bakışı” .Yani aynaları iyice kontrol ettikten sonra başımızı, çenemiz omuzumuza doğru yaklaşacak kadar çevirip kendi gözümüzle yolu kontrol etmeliyiz. Fakat bu yöntemi kullanırken dikkat etmemiz gereken bir husus var.

Eğer başımızı çok çevirirsek zaman ve hakimiyet kaybı yaşayabiliriz. Önümüzdeki araç o esnada yavaşlayabilir. Bu durumda kaza yapmayayım derken beklemediğiniz yerden kaza yaparsınız. Araç kullanırken hareketlerimiz seri olmalıdır. Bu yüzden omuz bakışını başımızı çok çevirmeden ve seri bir şekilde yapmalıyız.

Kemal ÖNCÜ