Osman AKTAŞ Yaqoob, Luay Hatem. (). “Arapça’da ‘Lâ’ Edatının Çeşitleri: Bakara Suresi Örneği”. Diyanet İlmi Dergi 54(3) Zerkeşî, Bedruddîn Muhammed b. Abdillâh. t.y. el-Burhân fî ’ulûmi’l-Kur’ân. Kahire: Dâru’t-Turâs.
Article Information Makale Türü / Article Type: Araştırma Makalesi / Research Article Geliş Tarihi / Date Received: 25 Mayıs / May Kabul Tarihi / Date Accepted: 10 Eylül / September Yayın Tarihi / Date Published: 15 Eylül / September Yayın Sezonu / Pub Date Season: Eylül / September Atıf / Citation: AKTAŞ, O. (). Arapçada Farklı Görev ve Anlamlarda Kullanılan Bazı Edatlar. Mevzu: Sosyal Bilimler Dergisi, 6 (Eylül ): İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: is article has been scanned by ienticate. No plagiarism detected. web: seafoodplus.info Osman AKTAŞ different tasks and meanings in Arabic. In this study, " ، ﻧَﺤْ َﻮ، َو، َﺣﺘﱠﯽ، َﻣ ْﻦ، ل، َﻻ،َﻣﺎ َﻛ ْﻢ، ﻟَﺪَی،َ " ِﻋ ْﻨﺪprepositions, which are the most common prepositions used in different tasks and meanings in Arabic, are discussed. Keywords: Arabic Language, Prepositions, Prepositions in Arabic, Mean- ing of Prepositions, The effect of Prepositions on the Meaning. Giriş Dünyadaki bütün dillerin kendine has bazı özellikleri vardır. Bu durum Arapça için de söz konusudur. Arapçada bazı kelimelerin bağlamına göre aynı anda iki zıt anlama gelebilmesinin yanında, bazı kelimelerin yine bağla- mına göre birden fazla anlama gelebildiği görülmektedir. Bağlamına göre birden fazla anlama gelebilen kelime türlerinden biri de edatlardır. (Hacibeki- roğlu, ) Arapçada klasik tasnife göre kelimenin; isim, fiil ve harf olmak üzere üç türü vardır. Modern dönemde ise Temmâm Hassan ve İbrahim Enîs gibi dilbi- limciler, klasik tasniften farklı olarak kelimenin edat, zarf ve bağlaç gibi farklı türlerinin de bulunduğunu iddia etmişlerdir. Bu çalışmanın başlığında “edat” kelimesinin tercih edilmesinin nedeni, Arapçada bazı kelimelerin hem isim hem de harf olabildiği gerçeğidir. “Edat” kelimesinin, isim ve harfi kapsaya- cak şekilde daha kapsamlı olduğu düşünülmüştür. Edatların hangi görevde ve hangi anlamda kullanıldığının bilinmesi, son derece önemli bir konudur. Örneğin nahiv ilminin ortaya çıkışını hazırlayan sebepler arasında zikredilen şu rivayet, edatların doğru bir şekilde kullanımı- nın ne denli önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. Rivayete göre Ebu’l- Esved ed-Düelî’nin (öl. 69/) kızı, ed-Düelî’ye “hava ne güzel!” anlamını َ ْ( َﻣﺎ أَﺣgökyüzün en güzel şeyi ne?)” sorusunu sorar. ed- ﺴ ُﻦ اﻟ ﱠ kastederek “ﺴ َﻤﺎءِ ؟ Düelî bu soruya “( ﻧُ ُﺠﻮ ُﻣ َﮭﺎyıldızları)” şeklinde cevap verir. Kızı ise kastettiği anlamın bu olmadığını, havayı çok güzel bulduğunu ifade eder. Bunun üzeri- ne ed-Düelî kızını düzelterek, “ ﺴ َﻤﺎ َء َ ْ( َم أَﺣhava ne kadar da güzel!)” demesi ﺴﻦَ اﻟ ﱠ gerektiğini söyler. (Sîrâfî, 14) Görüldüğü üzere bu rivayette birinci cüm- ledeki َﻣﺎedatı, soru ismi olarak, ikinci cümledeki َﻣﺎedatı ise taaccub ismi ola- rak kullanılmıştır. Edatın hangi görevde kullanılacağının bilinmesi, hem cüm- ledeki diğer kelimelerin irabına hem de cümlenin anlamına etki etmektedir. Arapçada Farklı Görev ve Anlamlarda Kullanılan Bazı Edatlar Arapçada farklı görev ve anlamlarda kullanılan birçok edat vardır. Bütün edatların ele alınması, kuşkusuz ki bir makalenin hacmini aşacak niteliktedir. Bunun yerine Arapçada farklı görev ve anlamlarda kullanılan edatlardan en yaygın olduğu düşünülen edatların ele alınması tercih edilmiştir. 1. Mâ ( ) َﻣﺎEdatı ﻣﺎedatı; isim ve harf olmak üzere farklı görev ve anlamlarda kullanıl- maktadır: (Râcihî, ; Rummânî, ) Nefî Harfi َﻣﺎedatı hem mazi fiili hem de muzari fiili nefyetmek için kullanılmakta- dır. (Akdağ, t.y.: ) ٌ( َﻣﺎ أَﺗ َﯽ ﺧَﺎ ِﻟﺪHalit gelmedi.) ٌ( َﻣﺎ َﯾﺄْﺗِﯽ ﺧَﺎ ِﻟﺪHalit gelmiyor.) َ ﻟَﯿanlamında Nefî Harfi ْﺲ َ ﻟَﯿanlamında kullanıldığında ْﺲ َﻣﺎedatı, ْﺲ َ ﻟَﯿgibi ismini merfu, haberini َ اﻟﺮ ُﺟ ُﻞ mansub yapar: (Meylânî, 66) ﻏ ِﻨﯿ�ﺎ َ ﱠ ﺎﻣ (Adam zengin değildir.) Kâffe (َﺎف ّ )ﻛHarfi َﻣﺎedatı, kendisinden önceki kelimenin amelini iptal ettiğinde َﺎف فﻛ ﱞٌ ﺣ َْﺮ ﱠ olarak isimlendirilir: ( إِﻧ َﻤﺎ ُﻣ َﺤ َﻤ ﱞﺪ َرﺳُﻮ ٌلKuşkusuz Muhammed, peygamberdir.) Görüldüğü üzere bu örnekte isim cümlesinin başına ismini mansûb, haberini ise merfû yapan إنﱠharfi gelmesine rağmen, ﻣﺎharfi, إنﱠharfinin amelini iptal ederek ﻣﺤﻤﺪlafzını mansûb olmaktan çıkarıp aslî hükmüne döndürmüştür. ﻣﺤﻤﺪlafzının aslî hükmü ise mübteda merfû olmasıdır. Zâid Harf ﻣﺎedatı bazen zâid olarak gelebilmektedir. Bu durumda kendisinden ön- ce, amel eden bir âmil varsa, âmilin ameline etki etmez. Örneğin َِﻓ ِﺒ َﻤﺎ َرﺣْ َﻤ ٍﺔ ﻣِ ﻦَ ﷲ ( ِﻟ ْﻨﺖَ ﻟَ ُﮭ ْﻢÂl-i İmrân, 3/) âyetinde ﻣﺎharfi, câr ile mecrûr arasına girmiş fakat harf-i cerrin ameline etki etmemiştir. İsm-i Mevsûl Mevzu, sy. 6 (Eylül )
nest...