Arif Sağ In Son Sağlık Durumu

Arif Sağ öldü mü, yaşıyor mu? Arif Sağ hastalığı ne? Arif Sağ sağlık durumu Uzun yıllar Türk halk müziğine hizmet veren ve büyük başarılara imza atan ünlü isim sevenlerini üzdü. Ünlü sanatçının bir süredir kanserle mücadele ettiği biliniyor. Kanser tedavisi için geçtiğimiz yıllarda Küba’ya giden Sağ’ın sağlık durumu hakkında yapılan araştırmalar arttı. 

Arif Sağ öldü mü, yaşıyor mu?

77 yaşındaki ünlü sanatçı halen kanser tedavisini sürdürüyor. Sağ daha öncede eşi Yıldız Sağ’ı da kanser sebebiyle kaybetmişti. Eşinin vefatından sonra halsizlik şikayeti ile gittiği doktorda akciğer kanseri olduğunu öğrenmiş, hastalığın ilk evrelerinde olması ile beraber erken müdahale yapılarak akciğer ameliyatı olmuştu. Ancak bir süre sonra sanatçının beyninde de kanser olduğu tespit edilmişti. Beyin ameliyatı olan Sağ, 12 seans kemoterapi gördü. Sonrasında hastalığın tekrarlamaması için ise Küba’ya giderek kanser aşısı da olmuştu.

Öte yandan ünlü ismin yaşamını yitirdiğini dair medyada yer alan iddiaların gerçek olmadığı ortaya çıktı. Usta sanatçının oğlu Tolga Sağ, konuyla ilgili Twitter’dan bir kullanıcının konuyla ilgili yaptığı paylaşıma “Yalan haber” sözleriyle yanıt verdi. Ayrıca, Garip Dede Dergahı Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat da paylaştığı açıklama ile Arif Sağ’ın vefat ettiği haberlerini yalanladı.

Basında çıkan Arif Sağ öldü iddiaları hakkında oğlu Tolga Sağ açıklamalarda bulundu. Konuyla ilgili Twitter'dan bir kullanıcının konuyla ilgili yaptığı paylaşıma "Yalan haber" sözleriyle yanıt verdi. Aynı zamanda Garip Dede Dergahı Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat da paylaştığı açıklama ile Arif Sağ'ın vefat ettiği haberlerini yalanladı.

Arif Sağ bir süredir kanser ile mücadele ediyor. Önce akciğerinde sonrasında beyninde kanser olduğu öğrenen ve kanserle mücadele eden sanatçı hastalığın tekrarlamamsı için Küba'ya gitti ve Küba'ya gitti ve kansere karşı aşı oldu.

Arif Sağ, yılında Erzurum'un Aşkale ilçesine bağlı Dallı Köyü'nde dünyaya dözlerini açtı. yaşlarından itibaren kendisini babasının değirmeninde buldu. Müzikle ilk tanışması da burada oldu. Anlatımına göre, değirmen taşı ve su sesinin uyumu Arif Sağ'ın dinlediği ilk orkestraydı.

5 yaşında kaval ile, 6 yaşında ise gramofon ve plakla tanıştı. Bağlamayla 7 yaşındayken Erzincan'da Kumaş Dede'nin dükkanında tanıştı. Bu dükkan Davut Sulari, Aşık Daimi, Ali Ekber Çiçek, Aşık Beyhani, Kemter Yusuf gibi nice ustaların yetişmesinde öncü olmuştu.

14 yaşına kadar aşıklık geleneğini öğrenip deyişler ve türküler söylemeye başladı. Küçük yaşlarından itibaren saz çalmaya başladı. Arif Sağ, İstanbul'a gelerek Aksaray Musiki Cemiyeti'nde Nida Tüfekçi'nin öğrencisi oldu.

Bu dönem Arif Sağ için müzikal altyapısını oluşturma dönemiydi.

ve 70'li yıllar Arif Sağ'ın müzikte arayış seneleriydi.

Dönemin toplumsal hareketlerinin müzikle bağdaşan yanlarından çok, piyasadaki ve resmi kurumlardaki müzik uygulamalarına ağırlık verdi.

Arif Sağ'ın ilk plağı 'Gafil Gezme Şaşkın Bir Gün Ölürsün'ü bu dönemde, yılında çıkarmıştı.

yılında, İstanbul Radyosu'na bağlama sanatçısı olarak girdi.

Arif Sağ, 45'lik plak dönemi olarak adlandırılan ve yaklaşık 20 sene devam eden sürecin en parlak simalarındandı.

Bu süreçte; 45'in üzerinde plak, 'ün üzerinde beste yaptı.

Çeşitli sanatçılara bağlamasıyla eşlik etmesinin yanı sıra bestelerini de pek çok sanatçıya verdi.

Arif Sağ bestelerinde, halk müziğinden kopamamasının göstergesi olan yerel motifleri çok sık kullandı.

yılında kurulan 'İstanbul Devlet Türk Müziği Konservatuarı'na öğretim üyesi olarak giren Arif Sağ, halk müziği ve bağlama konusundaki akademik çalışmalarını da bu dönemde başlattı.

'de konservatuardan ayrılarak, kendi adına 'Arif Sağ Müzik Evi'ni kurdu. Bu arada Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu ve Yavuz Top gibi diğer bağlama ustalarıyla 'Muhabbet Serisi'nin ilk albümünü hazırdı. Bu ortak çalışma, beş albüm ortaya çıkardı.

yılında İstanbul Şan Tiyatrosu'nda ilk 'Bağlama Resitali'ni verdi. Sonrasında bu dönemlerde Avrupa'nın birçok ülkesi ile Uzakdoğu'da (Japonya) halk müziğini ve halk çalgılarını tanıtıcı çalışmalar yaptı.

Halk müziği ve bağlama alanında özgün arayışlarını yoğunlaştırarak sürdüren Arif Sağ, bir dönem () mecliste milletvekili olarak bulunan ilk sanatçı.

14 Aralık - 20 Ekim yılları arasında dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekili olarak görev yaptı.

2 Temmuz tarihinde Madımak otelinde gerçekleşen Sivas Katliamı'ndan sağ kurtulan isimler arasındadır.

5 Mayıs 'da Almanya Cumhurbaşkanı Roman Herzog'un desteği ile Köln Flarmoni Orkestrası ile Köln Flarmoni Salonu'nda verdiği konserle Anadolu müziğinin Batı'ya tanıtılmasına katkıları oldu.

yılında Köln Senfoni Orkestrası eşliğinde Erdal Erzincan ve Erol Parlak'la birlikte Köln'de verdiği konser büyük ilgi gördü ve yine aynı yıl Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen özel ödülü aldı.

Erdal Erzincan ile birlikte iki ciltten oluşan Bağlama Metodu adlı kitabın yazarıdır.

Son olarak - tarihleri arasında, İspanya'nın ünlü Flamenko gitaristi Toma Tito ile Avrupa'nın 12 ayrı şehrinde konserler vererek bağlamanın yurt dışında tanınmasını ve hak ettiği övgüyü almasını sağladı.

Arif Sağ, yılında Yıldız Bayşu ile evlendi. Tolga Sağ ile Aslı Sağ adlarında iki çocuk babasıdır. Eşi Yıldız Bayşu,'Sevemedim Kara Gözlüm' adlı eserin bestecisi Abdullah Nail Bayşu'nun kızıdır. Yıldız Bayşu, 18 Ekim tarihinde İstanbul, İçerenköy'deki Bayındır Hastanesi'nde kanser tedavisi gördüğü dönemde vefat etti.

17 Mayıs tarihinde Akciğer kanseri teşhisi konulan Arif Sağ, tedavi görmek amacı ile hastaneye yatırıldı. Hastanede yapılan kontrollerinde Arif Sağ'ın beyninde ve akciğerinde tümör olduğu tespit edildi ve beynindeki tümör başarılı bir operasyonla alındı.