Asparagas kelimesinin, hem sebze hem de bir süs bitkisi olma özelliğini taşıyan İngilizcede kuşkonmaz anlamına gelen asparagus kelimesinden geldiği iddiası gerçeği yansıtmıyor. Kelimenin taşıdığı uydurma haber anlamının kökeni Hürriyet Gazetesinde Yurdaer Acar ve Yener Tuğrulun “Amerikalı kız Türk sevgilisiyle bir gecekonduda yaşıyor” başlığıyla yılında yayımladığı bir habere dayanmaktadır. Hürriyet Gazetesinin yayımladığı haberin uydurma olduğunun ortaya çıkmasının ardından haberin içerdiği fotoğrafta yazan azparagas ifadesinin yalan / uydurma haberler için kullanımı sonucu asparagas kelimesi yaygınlaşmıştır. Haberdeki fotoğrafta yer alan kulübenin girişinde yazan “azparagas” kelimesinin ne anlama geldiği tespit edilememekle birlikte, anlamı olmayan, uydurma bir kelime olduğu düşünülmektedir.
seafoodplus.infoda metodolojik tercih gereği sadece yanlış iddiaları yayınlıyoruz. Bu tercih gereği de sosyal medya platformlarında, haber sitelerinde veya gazete sayfalarında karşılaştığımız gerçeği yansıtmayan / uydurma / yalan iddialar için sıklıkla kullandığımız bir tanım mevcut: ASPARAGAS. Bu yazıda da asparagası kökeni ve anlamına dair yanlış bir iddiayı ele alacağız.
Sitemizde son dönemde yayımlanan asparagas iddialardan bazıları: - Sakallı Bebek - Suudi Müftünün Erkeklerin Aç Kaldıklarında Eşlerini Yiyebileceği Fetvası Verdiği İddiası - Ata Demirer’in Koronavirüs Tecridiyle İlgili Takvim’in Asparagas Haberi
Asparagas kelimesi Türk Dil Kurumuna (TDK) göre “şişirme haber” anlamına gelmektedir. Kelimenin kökeninin ise hem sebze hem de bir süs bitkisi olma özelliğini taşıyan kuşkonmaz bitkisinin İngilizce anlamı olan Asparagus kelimesinden geldiği aktarılmaktadır.
Ancak TDK daha önce Yabancı Sözcüklere Türkçe Karşılıklar başlıklı derlemesinde asparagas kelimesinin kökeninin makaraya sarmak, çapraz iki sırığa germek, eziyet etmek anlamına gelen İspanyolca aspar kelimesine dayandığını şöyle öne sürmekteydi:
Makaraya sarmak, çapraz iki sırığa germek, eziyet etmek. anlamlarına gelen İspanyolca aspar kelimesine dayanan bu söz için Kurumumuz, dilimizde kullanılan örnek cümleleri de göz önüne alarak “şişirme haber” karşılığını önermiştir.
Nişanyan Sözlük’te ise asparagas sözcüğünün anlamı “gazetecilikte uydurma haber olarak geçmektedir. Birçok sözlük ve forumda da asparagas kelimesinin dilimize İngilizceden asparagus sözcüğünün türetilmesiyle geçtiğibelirtilmektedir.
Asparagas kelimesinin kökeninin İngilizce dilinden geldiğini aktaran paylaşım
Asparagas sözcüğünün gerçek olmayan, masa başında uydurulan, yalan haber, uydurma haber anlamına geldiği konusunda herkes hemfikir; ancak, kökeni konusunda anlaşmazlık söz konusu.
Asparagasa en yakın yazılışı içeren İngilizce kuşkonmaz bitkisi anlamına gelen asparagus kelimesi ile uydurma haber arasında ilişki kurmak gayet zor. Yalan haberler için “asparagus”tan hareketle asparagas tabirinin kullanılmaya başlamış olması pek muhtemel gelmiyor. O hâlde, kökenine bakalım.
Dijital arşivlerde tarama yaptığımızda yılı öncesinde asparagas kelimesinin izine pek rastlayamıyoruz. Cumhuriyet Gazetesinin arşivinde asparagas kelimesini arattığımızda ise ilgili kelimenin yılı öncesinde haber metinlerinde yer almadığı görülmektedir. Milliyet Gazetesi arşivinde ise ilk izine 23 Temmuz tarihinde hafta sonu ekinde yayımlanan Mustafa Niyaziye ait Ağlayan Kız adlı hikâyede rastlanmaktadır. Google Kitaplarda aradığımızda ise kelimenin ilk izine Ayhan Hünalpın Dağlara giden yollar adlı basımı kitabında rastlıyoruz.
Taramamızı sürdürdüğümüzde, günümüzde uydurma haber anlamında kullanılan asparagas kelimesinin kökenine dair yılı karşımıza çıkıyor.
Asparagas kelimesinin kökeninin, Yurdaer Acar ve Yener Tuğrulun Hürriyet Gazetesinde “Amerikalı kız Türk sevgilisiyle bir gecekonduda yaşıyor” başlığıyla 14 Haziran tarihinde yayımladığı uydurma habere dayandığı anlaşılıyor.
Hürriyet Gazetesi’nde 14 Haziran tarihinde “Amerikalı Kız Türk sevgilisiyle bir gecekonduda yaşıyor” başlığı ile yayımlanan habere göre New York’ta tanışan 21 yaşındaki Yaşar Sönmez ismindeki Türk erkeği ile 19 yaşındaki Amerikalı Betty Ashade adlı genç kız birbirine aşık olmuştu. Yaşar’ın ailesinin yabancı uyruklu bir kızla evlenmesini istemediği için iki genç Etilerdeki Krizantem sokağında 7 ve 9 numaralı evlerin arasında küçücük bir kulübe kurmuşlar ve orada yaşamaya başlamışlardı. Adını azparagas koydukları gecekondularında genç çift nikah tarihini beklerken mutlu bir hayat sürüyordu. Betty güzel yemekler yapıyor, Yaşar ise sevgilisine gitar çalarak serenat yapıyordu.
Asparagas kelimesinin kökeninin dayandığı Hürriyet Gazetesinin 14 Haziran te yayımlanan Amerikalı Kız Türk sevgilisiyle bir gecekonduda yaşıyor başlıklı haber
Babıâli’ye ise “asparagas” kelimesini miras bırakan bahse konu haber metninin ilgili bölümü şöyleydi:
Amerikalı kız Türk sevgilisiyle bir gecekonduda yaşıyor
Yaşarın NewYorktan getirdiği Bettyi ailesi istemeyince onlar da Bebek sırtlarına yerleşti
Yüz dört katlı gökdelenlerin altında başlıyan aşk, istanbulda tek odalı bir gecekonduda devam etmektedir. bebek sırtlarının Boğazın mavi sularına hâkim olduğu bir yamaçta, genç sevgililerin birlikte yaptıkları tahta gecekonduya, Türk gencinin Amerikalı sevgilisi, Dünyanın en güzel sarayı demekte ve evlenmeden, bu sarayı terk etmemeye azimli olduğunu söylemektedir.
İŞTE Yaşar Sönmez ile Amerikalı Bettynin Bebek sırtlarında yaptıkları ve adını da Azparagas koydukları gecekondu Yaşarın ailesi oğullarının Amerikalı kızla evlenmesini istemediği için iki genç bir gecekondu yapıp, bunu süslemişler ve mesut bir hayat yaşamaya başlamışlardır.
Yaşanan tiraj rekabetinde öne geçmek için yayımladıkları yalan haberin ilgi çekmesiyle birlikte Hürriyet Gazetesi, yalan yayınlarını biraz daha sürdürmüştü.
İlk günlerde Betty ile birlikte olmasına Yaşarın ailesinin izin vermediğini öne süren yayın daha sonra Yaşarın babasının razı olduğunu; ancak, annesinin hâlâ muhalif olduğunu şöyle aktarmıştı:
Gecekondu âşıkları: Çok mesuduz, diyorlar
Yaşarın babası nihayet Amerikalı geline razı oldu ama, şimdi de valide hanım muhalefette
Gönüller bir olunca samanlık seyran olur derler. Atalarımızın asırlar öncesi söylediği bu söz, 19 yaşındaki Amerikalı Betty Ashade ile 21 yaşındaki Türk genci Yaşar Sönmez için söylemiş olsa gerek. Aşkın yeri ve zamanı olmuyor.
21 yaşındaki Yaşar Sönmez liraya malettiği Azparagas adlı kulübesinde dün denizden dönen sevgilisi Bettyi karşılıyor. Kulübenin duvarlarında Betty benim olacak, olmazsa dünya zindan olacak yazılıdır.
Hürriyet Gazetesinin uydurduğu Yaşar ve Bettynin aşkı haberine ilişkin Gecekondu âşıkları: Çok mesutuz, diyorlar başlıklı küpürü
Haberin dikkat çekmesi ile birlikte birbirine aşık çiftin haberine duyulan ilgi arttı ve diğer gazetelerin bu konuyu araştırması ile başka bir netice ortaya çıkmış. Aktarılan haber tam bir Yeşilçamlık senaryoymuş, ortada Betty isminde bir Amerikalı kız ve Yaşar ismindeki Türk erkeği yokmuş ve birbirine aşık genç çift olarak tanımlanan kişiler aslında kardeşmiş.
Birbirine aşık genç çiftin gecekondusu olduğu iddia edilen kulübe üzerinde görülen “azparagas sözcüğü, zaman içerisinde aspagaras şekline evrilerek uydurma, yalan, gerçek olmayan haberleri tanımlamak amacı ile kullanılmaya başlanmış. Yani, yalan / uydurma haberler için “asparagas” tabirinin kullanılmasının kökeni bu vakaya dayanmaktadır.
yılında Hürriyetin istihbarat servisi muhabirliği görevini üstlenen Doğan Uluç, “Kupa Ası-Olaylar İçinde Olaylar” adlı kitabında asparagasın hikayesini “Yalan Haber Tanımlamakta Kullanılan ‘Azparagas’ın Aslı Nedir?” başlığıyla şöyle aktarmıştı:
Bu haber benim değil, ama “atlatma (!)” bir haber. Hürriyet’in birinci sayfasında iki resimle yayınlanmış, muhabir ve fotoğrafçı başarı mükâfatı olarak en yüksek ikramiye ile ödüllendirilmiş. Oysa haberin aslı astarı yok. Yeşilçam senaryolarına konu olacak türde düzmece bir olay. Tek kelime ile “palavra”. Yalan haber tanımlamasında kullanılan “Azparagas” sözcüğü ile Türk basın tarihine geçti. Konuyu kaleme almamın sebebi ise “Azparagas”la ilk haşır neşir olan, sözde olayı sorgulayan ilk kişi benim.ilkbaharı. Haber kovalama rutinimden eli boş dönüyorum gazeteye. Sağa sola telefon edip, haber olacak konuları aramaya devam ediyorum. İstihbarat salonuna fotoğrafçı Yurdaer Acar giriyor telaşla. Elindeki dosya kâğıdı boyu resimleri, masamın üstüne koyuyor: “Bomba gibi bir haber yakaladık. Birinci sayfadan rahat girer. Bak şunlara.”Siyah beyaz resimlerde ağaçlar arasında bir kulübe var. Önünde kovboy şapkalı bir erkek, parmakları gitarın tellerinde, yanında genç bir kız. Diğer resimlerde kızla erkek gazocağında yemek pişiriyorlar. Değişik birkaç poz daha var. Kızın tüm resimleri profilden, omuzlarına düşen saçları yüzünü tamamen kaplamış, yalnızca yanağı görülüyor.“Neden cepheden yüzünü çekmedin? Yazı işleri mutlaka kızın yüzünü görmek ister. Kim bunlar, konu nedir?”Yurdaer istihbaratta diğer muhabirlerin duymaması için fısıltıyla konuşuyor: “Amerikalı bir sanayicinin kızı. Tanıştığı Türk gencine sırılsıklam âşık olmuş. Bebek sırtlarında bir kulübede yaşıyor. Mahcup tabiatlı olduğu için yüzünü pek göstermek istemedi. Ama hikâyeleri çok ilginç.”Olay görev alanıma girdiği için canım sıkılıyor. Yurdaer’i dinlerken gözüm kulübe kapısının üstündeki kurukafa sembolünün altındaki “Azparagas” sözcüğüne takılıyor.“Bunlarda para az, gerisi gaz”“Peki bu atlatma haberi yakalayan muhabir kim?”İki masa ötede, daktilo başına geçmiş kıvırcık saçlı genci gösteriyor: Yener Tuğrul bu.Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Necati Zincirkıran ateş püskürdü iki gün önce manşete çıkan haberin geri tepmesinden. Muhabir Yener Tuğrul, Akşam’daki yalanlamayı gördüğü gün gözden kaybolup İskenderun’daki birliğine döndü. Yurdaer Acar yazı işleri müdürleri karşısında sorgulamaya alındığında, “Yener iki sevgiliyle hep İngilizce konuştu. Ben İngilizce bilmediğim için bir şey anlamadım. Bana resim çek dedi, çektim” diyerek sıyrılmayı başardı.Aradan birkaç ay geçti. Askerliği sona eren Yener Tuğrul’u istihbarat odasında gördüğüm zaman şaşırdım. “Hayrola, ‘Azparagas’ işinden aklandın mı?” dediğimde kusuru olmadığını söyledi: “Bir arkadaşımdan tüyo almıştım o zaman. İki kardeşle buluştuğumda İngilizce konuştuk. Beni de uyuttular. Yazı işleri müdürleri bir daha gafil avlanma, diyerek affetti beni.”
yılında Akşam Gazetesinde muhabir olan Celalettin Çetin ise bu asparagas hikâyenin aslını şöyle aktarmaktadır (Celalettin Çetin (). İşte Babıâli: Çuvaldızı Kendimize. Cem Yayınevi, sf: ).
Büyük aşkın yuvası denilen Bebek’teki Asparagas barakasını, Etilerde Krizantem sokakta buldum. Sokak sakinleri dün beni gazeteci olduğuma pişman ettiler.
Meğer Yaşar denilen kişinin adı Yavuz’muş.
Amerika’dan değil, ailesi ile Fransa’dan kesin dönüş yapmış.
Betty ise, onun kız kardeşi Gülizar çıktı.
Yavuz, ailenin eşyalarını taşıyan boş konteyneri mahalledeki arkadaşları için buluşma yeri yapmış. Burada müzik dinleyip eğleniyorlarmış.
Haberi yapan gazetenin muhabiri, mahalle gençlerinin asparagas adını verdikleri konteynırın önünde, Yavuz ve kız kardeşi Gülizar’ı aşık durumuna sokarak okuyucusunu kandırmıştır. Okuduğunuz her habere inanmayın.
Kimi gazeteler sizi saflık ötesi çizgiye koyarak verdikleri kimi haberlerin, senaryolu yalan haberler olduğunu artık görün.
Bundan sonra asparagas diyeceğimiz böyle haberler, gazetelerin yüzünde kara bir leke olarak kalacaktır.
yılında yayımlanan bahse konu haberdeki fotoğrafta gecekondunun üzerinde yazan “Azparagas” kelimesinin ne anlama geldiği bilinmiyor. Ancak Doğan Uluç, ilgili uydurma haber görselinde yer alan kulübe kapısındaki kuru kafa resminin altında yazan “azparagas” ifadesinin açılımını “Bunlarda para az, gerisi gaz!” şeklinde yapıyor.
Asparagas kelimesinin ortaya çıkışıyla ilgili diğer bir anlatı da li yıllarda Brezilyadan Los Asparagas adlı grubun ülkemize geleceği konuşulurken bir gazetecinin Sultanahmette gördüğü hippi kılıklı bir kaç turistin fotoğrafını çekerek Asparagas grubu Türkiyeye geldi başlığıyla yayımladığı haberin yalan olduğunun ortaya çıkmasıyla bu tür haberler için asparagas tanımı yapıldığı yönünde. Ancak, Brezilyalı Asparagas adlı bir müzik grubunun tespit edilememesi, destekleyecek ilave delil ya da tanıklıkların bulunmaması nedeniyle bu anlatının güvenilir addedilemeyeceği değerlendirilmektedir.
Ezcümle, uydurma haber anlamında kullanılan asparagas kelimesi de uydurma ürünü. Hürriyet’te çıkan tamamen uydurma bu haberdeki fotoğrafta yazan azparagas bir anlamı olmayan, uydurma bir kelimeydi. Zamanla asparagasa evrildi ve uydurma haberler için kullanılan bir tanım halini aldı. Bu noktadan hareketle, sözlüklerde “yanlış veya şişirme haber” tanımıyla sunulan kelimenin kökeninin İngilizce “asparagus” kelimesine dayandığı iddiasının bir dayanağının bulunmadığını ve gerçeği yansıtmadığını söyleyebiliriz. Asparagas ve asparagus, imlâ veya telaffuz bakımından birbirine benzese de anlamları tamamen farklı olan 2 sözcüktür, yani yalancı eşdeğer kelimelerdir.
Özgen Acar Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan Kuşkonmaz Bekâret! başlıklı 8 Kasım tarihli yazısında asparagasın kökenini kuşkonmaza dayandırmış:
"“Asparagas” nedir? Türkçesi “kuşkonmaz” sözcüğüdür. “Kuşkonmaz”, afiyetle yenilen, ayrıca ince dalları ve nazik yaprakları olan bir bitkidir. Arınç’ın kullandığı Türk basınının argo deyimiyle “asparagas haber (gerçekdışı – şişirme) haber” olup kuşun bile konamadığı düzeyde “asılsız haber” demektir!“Asparagas haber” tanımlaması, ’li yılların başında dilimize girmişti. Türkçe “kuşkonmaz” yerine, herhalde “asparagas” daha çarpıcı oluyordu."
Dokuz Eylül Gazetesindeki Asparagas başlıklı 6 Kasım tarihli yazısıyla Serdar Öztürk:
"Masa başında uydurulup gerçekmiş gibi yayımlanan yalan haber asparagas deniyor bizde. İngilizce asparagus yani kuşkonmaz sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük, Latince aynı anlama gelen asparagus sözcüğünden alıntıdır."
seafoodplus.infodaki Yazıoğlunun ölümü CIAdaki tartışma başlıklı 30 Nisan tarihli yazısıyla Aydoğan Vatandaş:
"Asparagas kelimesinin çıkış hikayesi ilginctir. İngilizce’de 'Asparagus' olan 'Kuşkonmaz’la da bir alakası var mıdır bilmiyorum ama rivayet odur ki, "
Köşe yazılarının yanı sıra bazı makalelerde de bu hataya düşüldüğünü görüyoruz.
Örneğin, Hamza Zülfikarın, Türk Dili Dergisinin sayısında yayımlanan Küre, Yuvar ve Otonom Üzerine başlıklı makalesinde asparagas kelimesinin kökeninin İngilizce kuşkonmaz anlamına gelen Asparagus kelimesine dayandığı iddia edilmişti:
"Bir zamanlar da “şişirme, uydurma haber” anlamında İngilizce asparagas kullanılırdı"
Hamza Zülfikar, Türk Dili Dergisinde yayımlanan Küre, Yuvar ve Otonom Üzerine başlıklı makalesinde asparagas keliesinin kökeninin İngilizce olduğunu belirttiği sayfa
Her ne kadar TÜRK DİLİ DERGİSİnde bu iddiaya yer verilmiş olsa da, İngilizcede yalan haber için asparagas değil “fake news”, “made-up news”, “false news”, hoax” gibi kelimeler kullanılmaktadır. İngilizce basılı ve elektronik sözlüklerde “kuşkonmaz” anlamına gelen asparagus kelimesinin “yalan haber” veya “şişirme haber” anlamına geldiğine ilişkin bir bilgiye ulaşılamamaktadır.
* Tespiti için Bülent Bübere ve Serkan Öztürke teşekkürlerimizle
** Kapak görseli: Shutterstock
Anasayfa
~ Fa pāre2پاره ödül, bahşiş, para << OFa pārak ödül, borç (ödenen şey) = Ave pāra borç < Ave "par- ödemek, eşdeğerini vermek << HAvr *per-5 a.a.
pāre "parça" [ TDK, Tarama Sözlüğü ( yılından önce) ]
"Osmanlı devletinde yy veya daha önce çıkarılan, akçeden büyük gümüş sikke" [ ( yılından önce) ]
Önemli Not: Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir.
Farsçapāre2 پاره z "ödül, bahşiş, para" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça)pārak "ödül, borç (ödenen şey)" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilindepāra "borç" sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Avesta (Zend) dilindepar- "ödemek, eşdeğerini vermek" fiilinden" önekiyle türetilmiştir. Avestaca fiil Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *per-5 biçiminden evrilmiştir.
Asparagas kelimesi Türkçe'de "kuşkonmaz" anlamına gelir.
İngilizce asparagus "kuşkonmaz" sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük Latince aynı anlama gelen asparagus sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen aspháragos ασφάραγος z sözcüğünden alıntıdır.
Asparagas kelimesi tarihte bilinen ilk kez "gazetecilikte uydurma haber" m () : " ben resme bakar, bir güzel olay yaratırım" diyen gazetecilerin bulunduğu ve buna da "Asparagas" adı verildiği eserinde yer almıştır.
Bu kelimenin kökeni ve ayrıntılı kaynak için kelimeyi etimoloji sözlüğünde inceleyebilirsiniz: Asparagas kelime kökenini göstermek için tıklayın.
Türkçe anlamın kaynağı belirsizdir.
Bu kelimeye benzer bazı kelimelere göz atın; asparagas, aspartam
Veya Asparagas kelimesi hakkında ayrıntılı bir arama başlatmak için buraya tıklayın.
Rastgele kelime göster
Aktüalite: Eski bir haberi canlandırmak.
Amors: İç sayfaya dönen (Devama giden) yazının birinci sayfadaki bölümü.
Asparagas Haber: Uydurulmuş haber. (Doğru olmayan, yalan haber.)
Bülten: Haber ve yorumlardan kurulu bir yazı türü.
Dekroşe: Yan sütunlara taşan yazı, başlık ya da resim.
Demarkaj: Bir haberi ve yazıyı yeniden yazmak.
Desinatör: Gazete ve dergiler için, bir kazanın, bir olayın oluş biçimini temsili olarak vermek gerektiğinde, sonuca bakarak ya da görgü tanıklarının anlatımlarına dayanarak canlandırma yapan sanatçılardır.
Devam başlığı: Devam (mabat) sayfalarında kullanılan başlıklardır. Önce verilen başlıkların daha küçük puntolu karakterleri ile dizilir.
Diktraksiyon: Oyalayıcı, eğlendirici, dinlendirici yazılar.
Fersude: Baskıda herhangi bir nedenle kirlenen, bozulan, bu nedenle satışa çıkarılamayan gazeteler.
Gabarit: Sayfa maketi hazırlamak için basılmış kağıt, mizanpaj kağıdı, plan kağıdı.
Gazete: Belirli boyutlu ve sınırlı sayfalı olup, birbirini izleyen numaralarla yayınlanan, günlük olaylara ilişkin çeşitli yazı, resim ve ilanları içeren, belirli bir eder karşılığında satılan, genellikle günlük, süreli, basım ürünüdür.
Gazeteci: Bir gazetenin haber, yorum, fikir, resim gibi çeşitli konulardaki malzemesini toplayan, yazan, çizen, çeken ve bu malzameyi, belli biçimler altında okuyucuları için tertip ve tanzim eden kimse.
İkinci baskı: Yeni bir olayı vermek için gazetenin aynı günde ikinci kez basılması.
İktibas: Tıpkı basım, başka bir kaynaktan elde edilen yazının gazetede aynen yayımlanması.
Kalibraj: Dizilmemiş bir yazının sayfa sütunundaki boyunun hesaplanması.
Kolonaj: Dizgiye gönderilecek yazının kaç sütun üzerinden gireceğini göstermek.
Künye: Gazete sorumluları ile büro çalışanlarının adlarının yer aldığı bölüm.
Küpur: Gazeteden kesilen yazı.
Lapider: Sayfa sonuna ya da paragraf aralarına konan geometrik şekiller.
Lejant: Resim alt yazısı.
Lezard: Bir sayfada sözcük aralarındaki boşlukların alt alta gelmesiyle ortaya çıkan duvar çatlağı gibi beyazlık.
Mabat: Devam sayfası, arka sayfa.
Madalyon: Çerçeveli küçük yazı, resmin bir köşesine konulan küçük resim.
Maketist: Sayfa düzenlemesi, planı yapan kimse.
Manşet: 1. Sayfanın yukarısında gazetenin adının, fiyatının, adres ve telefon numaralarının bulunduğu bölüm. Gazete başlığının sağ ve sol yanındaki yerler, sağ ve sol manşetlerdir.
Marj: Sayfanın basılmış bölümünün dışında kalan boşluk.
Müvezzi: Gazete satıcısı, dağıtıcısı.
Sansasyonel haber: Tirajı artırmak için süreli olarak heyecanlı haber vermek.
Sansasyonel gazete: Düşüncelerinden çok duygularıyla harekete geçen orta sınıf insanlara seslenen, insanların düşünce tembelliklerinden yararlanarak yayınını sürdüren gazete türü. Bu tür gazeteler insanları zihinsel uğraşlardan çekip alıp, intihar, soygun, dolandırıcılık, hırsızlık gibi eylemler, cinsellik çerçevesindeki olaylar genel içeriklerini oluşturur.
Spot (Özel haber kesiti): Haber metninden biraz daha büyük harfli puntolarla dizilen, haber içindeki özellikleri vurgulamak, ana ayrıntıları başlık kompozisyonu içerisinde sergilemek için kullanılan genellikle sıralamada başlıktan sonra yer alan haber ayrıntısıdır.
Stop press: En son gelen haber ve bu haber için, yani bu haberin gelebileceği düşüncesi ile sayfada bırakılan boşluk.
Sürmanşet: Birinci sayfada büyük puntolarla gösterilen en önemli haber.
Tabloid Gazete: Standart boy gazetenin yazısı büyüklüğünde baskı alanı olan, magazin gazetesi.
Takvim-i Vekayi: II. Mahmut`un özel çabalarıyla çıkarılan, yazarları, düzeltmenleri müderrisler arasından seçilen ilk Türkçe gazete. (Ekim )
Tefrika: Diziyazısı, roman düzmecesi, uzun bir yazının bölüm bölüm verilmesi.
Teknik Sekreter: İyi bir genel kültür sahibi olan, basın hukuku bilen, grafik tekniklerini, bilgisayar kullanmayı ve arşivlemeyi iyi bilen sayfa düzenlemesinden (Mizanpaj) sorumlu olan kişidir.
Tiraj: Baskı sayısı.
Tirübün (Hangar): Gazeteciler arasında genellikle, başlığın altında yer kalan bölgeye manşet adı verilmekteysede buranın gerçek adı “tirübün”dür.
Üvertür: Tirübünde yer alan haberin başlığına “üvertür” denir.