Astım – KOAH farkı nedir?
Astım, KOAH’dan çok farklı bir hastalıktır. Astım daha çok gençlerde, bayanlarda ve alerjik yapısı olanlarda görülürken; KOAH yaşı ileri erkeklerde ve sigara dumanına maruz kalan kişilerde sık görülür.
Astımlılarda ataklar halinde havayolu tıkanması olur ve tedavi ile geriler. Ama KOAH uzun süren ve gerilemesi çok sınırlı bir hastalıktır.
KOAH’da şikayetler yavaş yavaş başlar, zamanla ilerler, akciğerde hasar ve radyolojik bulgular oluşur, sıklıkla öksürük, balgam çıkarma gibi şikayetler vardır. Ama astımda solunum sıkıntısı, hırıltı ve öksürük gibi şikayetler vardır, bunlar ataklar halinde gelir, ataklar arasında hastanın önemli bir şikayeti yoktur.
Astımlı hastalarda ilaç kullanımı ile şikayetler tama yakın gerileyebilir. Bu nedenle astım hastalığı kontrol edilebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olarak kabul edilir. Astımın tam kontrolü için hastanın tetikleyici etkenlerden uzak durması, ilaçlarını düzenli ve yeterli dozda kullanması, sigara içmemesi, tozlu bir işte çalışmaması, sık solunum yolu enfeksiyonu geçirmemesi gerekir.
Bazen de astım, KOAH ayrımının tam yapılamadığı astmatiform bronşit veya AKOS dediğimiz arada kalmış olgular da olabilir.
Aşağıda KOAH denilerek uzun süre tedavi verilmiş, ancak düzelmeyen sıkıntılı bir astım hastasına ait önceki ve tedavi sonrası solunum fonksiyon test (SFT) sonuçları var.
Bu hastada uygun tedavi ile bir hafta gibi kısa bir zamanda solunum fonksiyonları iki kat düzeldi. Hastanın nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı, idrar kaçırma gibi tüm şikayetleri ortadan kalktı.
Sonuç olarak astım – KOAH ayrımı net yapılmalı ve uygun tedavi ile semptom kontrolü tam sağlanmalıdır. Gereksiz yere hastalara KOAH tanısı konularak hastalar ümitsizliğe sevk edilmemelidir.
Bu konuda gerekirse bir uzmandan yardım istenmeli ve tedavi gözden geçirilmelidir.
Astım, nefes darlığı ile seyreden kronik bir hastalıktır ve nefes yollarında inflamasyon (yangı) oluşmasına sebep olur. Görülen bu inflamasyon herhangi bir mikrop ya da enfeksiyon kaynaklı değil, tamamen vücudun ürettiği bir hastalık tepkimesidir. Astım hastalığında görülen belirtiler çocuk, genç, erişkin her yaştan insanı etkileyebilir. Rahatsızlık, nefes yollarında ataklar şeklinde görülen anormallikler ile seyredebilir. Bu ataklar, haftada ya da ayda bir gibi kısa aralıklarla görülebileceği gibi yılda bir veya birkaç yılda bir gibi uzun süreli aralıklarla da görülebilir. Astım sebepleri incelendiğinde, bunların olumsuz çevre faktörlerinden strese veya aşırı kilolu olma durumuna kadar geniş bir yelpazede uzandığı fark edilebilir. Astım nedenlerinden sık karşılaşılanlar arasında şunlar sayılabilir:
Astım krizi, hastalığı ağır geçiren kişilerde görülen, kendiliğinden veya tetikleyiciler tarafından ortaya çıkan bir durumdur. Astım krizinde hava yollarındaki kaslar kasılır, hava yolları ve bronş tüpleri iltihaplanıp şişer. Tüplerdeki mukoza zarı, hava yollarını daha da tıkayan kalın mukus üretmeye başlar. Bu durumda hastalar nefes alamaz hale gelip, şiddetli nefes darlığı çekebilir. Bu semptomlara akciğerlerden gelen hırıltı sesi de eşlik edebilir. Ataklarda, yapılan müdahalelerle hava yolları kısa sürede açılabilir. Ataklar sırasında görülen nefes darlığı, hava yoluyla alınan inhaler ilaçlarla hafiflese de daha şiddetli solunum sıkıntısı varlığı acil tıbbi yardım gerektirebilir. Burada önemli olan, hastanın kendini ve hastalığı iyi bilmesidir. Astım ataklarından önce erken uyarı işaretleri olabilir. Bu işaretleri takip edip gerekli önlemleri almak, atakların şiddetinin azalmasını veya engellenmesini olanaklı kılabilir. Astım ataklarının bazı erken belirtileri şunlar olabilir:
Astım ataklarındaki ön belirtiler, eğer farkedilmez ve gerekli tedbirler alınmazsa atak şiddetli bir hale gelebilir. Astım ataklarında görülebilen başlıca belirtiler aşağıdaki maddelerdeki gibidir:
Astım, semptomlara, genetik faktörlere ve kişinin duyarlılıklarına göre sınıflandırılabilir. Tüm astım çeşitlerinin benzer bazı belirtileri olsa da, ayırıcı bir takım özellikleri de bulunur. Sık rastlanılan astım çeşitleri şöyle sıralanabilir:
Astım hastalığına bağlı belirti ve semptomlar kişiden kişiye değişiklik gösteren özelliklere sahiptir. Bu duruma; hastaların yaşam koşulları, çalışma ortamı, ilaç tedavilerini düzenli kullanıp kullanmadığı gibi faktörler etki edebilir. Bununla birlikte astıma bağlı görülen en karakteristik belirtiler öksürük ve nefes darlığıdır. Nefes darlığı, solunum yollarındaki kasların kasılması, akciğerlerde mukoza birikmesi ve bronşlarda şişmenin bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Belirtiler; grip ve soğuk algınlığı durumlarında, keskin koku, duman ya da yemek buharı maruziyetinde veya egzersiz sırasında artabilir. Bunların dışında kimyasal dumanlar, egzos gazları, hayvan tüyü, hamamböceği atıkları, evcil hayvanların deri döküntüleri, tükürük ya da havadaki mikroorganizmalar gibi diğer bazı ajanlar sebebiyle de şikâyetler artma eğilimi gösterebilir. Genel olarak astım hastalığının belirti ve semptomları arasında şunlar olabilir:
Astım tedavisinin ana hedefi, hastalığın kontrol altına alınmasıdır. Bu, astım hastalığına bağlı şikâyetlerin kişinin yaşam kalitesini bozmayacak düzeyde tutulması olarak açıklanabilir. Verilen ilaç tedavisinin düzenli kullanımı sayesinde hastalar en az şikâyetle hayatlarına devam edebilir. Astımlı hastaların, ilaç tedavileri dışında düzenli doktor kontrolleri ile takip edilmesi gerekir. Doktor kontrolleri genellikle hastalığa tanı konulmasından itibaren 1, 3, 6 ay gibi periyodik zaman aralıklıklarında sağlanır. Bu kontrollerde fizik muayenelerin yanı sıra, astım kontrol sorgulamaları ile hastadan, hastalığın seyri hakkında bilgiler alınır ve solunum testleri yapılır. Doktorlar, hastalık öyküsü ve yapılan testlere göre genellikle basamak tedavisine başlarlar. Basamak tedavisi, hastalığının ağırlığına göre tedavi ayarlamasının yapılmasıdır. Birinci basamak tedavi olarak ilaç ve inhaler (solunum yoluyla akciğerlere ilaç vermeye yarayan tıbbi cihaz) tedavisi verilir. Böylece hastalık kontrol altına alınmaya çalışılır. Bu şekilde başlanan tedavide eğer astım semptomlarında azalma olursa, ilaçların dozu düşürülebilir. Ancak astımı şiddetlendiren alerjen teması, olumsuz çevre koşulları veya stres gibi herhangi tetikleyici etken olmuşsa ilaçların dozu arttırılabilir. Doktorlar, bazen kısa sürede maksimum iyileşme sağlamak için hastalarına oral steroid (kortizon) tedavisi verebilir.
Şikâyetlerin geçmediği veya azalma eğilimi göstermediği durumlarda ise hastalar belirli bir süre hastanede yatırılarak tedavi görebilirler. Yatarak tedavilerde ilaçlar, sıklıkla damar yoluyla verildiği için iyileşme daha kısa sürede sağlanabilir. Bunun dışında ilerleyen ve ağırlaşan astım durumlarında bazı hastalara ‘‘bronşiyal termoplasti’’ denilen cerrahi işlem uygulanabilir. Bu işlemde daralan hava yollarına burun veya ağızdan ince bir telle girilir ve ısıl işlem uygulanır. Bronşiyal termoplasti ile nefes almayı zorlaştıran, hava yollarındaki iltihaba bağlı olarak kalınlaşmış düz kas dokusunun kalınlığının azaltılması sağlanabilir.
Astım, kendi içinde türlere ayrılan bir hastalıktır. Astımın nedenleri değişkenlik gösterdiği için astım, farklı kategorilere ayrılır. Astım türleri kısaca şu şekilde özetlenebilir:
Alerjik (veya atopik) astım polen, evcil hayvanlar ve toz akarları gibi alerjenler tarafından tetiklenen astımdır. Alerjik astımı olan kişilerin yaklaşık % 80inin saman nezlesi, egzama veya gıda alerjileri gibi ilgili bir durumu vardır. Alerjik astımınız varsa, alerji uzmanınız muhtemelen her gün alacağınız önleyici bir inhaler ve astım semptomlarınız olduğunda kullanmak üzere bir rahatlatıcı inhaler yazacaktır. Astım tetikleyicilerinizden mümkün olduğunca kaçınmanız da önemlidir.
Bazı kişilerde, saman nezlesi mevsimi veya soğuk havalarda olduğu gibi yılın yalnızca belirli zamanlarında alevlenen astım vardır. Astım her zaman uzun vadeli bir durum olsa da, tetikleyicileriniz ortalıkta yokken belirti yaşamamak mümkündür.
Mesleki astım, doğrudan yaptığınız işten kaynaklanan astımdır.
Aşağıdaki durumlarda mesleki astımınız olabilir:
Mesleki astım genellikle bir tür alerjik astımdır. Örneğin, bir fırında çalışıyorsanız, un tozuna alerjiniz olabilir veya sağlık hizmetlerinde çalışıyorsanız, lateks eldivenlerden çıkan toz, belirtilerinizi tetikleyebilir.
Mesleki astım, halihazırda sahip olduğunuz astımla aynı şey değildir ve bu, işte bir tetikleyici tarafından daha da kötüleştirilir.
Alerjik olmayan astım veya atopik olmayan astım, polen veya toz gibi bir alerji tetikleyicisiyle ilişkili olmayan ve alerjik astımdan daha az görülen bir astım türüdür. Sebepler tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genellikle yaşamın ilerleyen dönemlerinde gelişir ve daha şiddetli olabilir. Alerjik olmayan astımınız olduğunu düşünüyorsanız, astımınızı yönetmenin en iyi yolunu bulmanıza yardımcı olabilecek bir uzman ile görüşmeniz faydalı olacaktır.
Astım tanısı olmayan bazı kişiler, yalnızca egzersizle tetiklenen astım benzeri belirtiler yaşarlar. Bu durum genellikle egzersize bağlı astım olarak adlandırılır, ancak daha iyi bir terim egzersize bağlı bronkokonstriksiyondur. Bunun nedeni hava yollarının daralması ve daralmasının (bronkokonstriksiyon) astımdan kaynaklanmamasıdır. Egzersize bağlı bronkokonstriksiyon çoğunlukla seçkin sporcuları veya çok soğuk koşullarda yorucu egzersiz yapan kişileri etkiler.
Astımı olan bazı kişilerde zor astım denen durum vardır. Alerjiler de dahil olmak üzere sahip olduğunuz diğer sağlık sorunları nedeniyle bazen astımı yönetmek zordur. Zor astımın belirtileri şunlardır:
Astımı olan kişilerin yaklaşık % 4ü şiddetli astım olarak bilinen hastalığa sahiptir. Uzman bir astım kliniğinde şiddetli astım teşhisi konur. Aşağıdaki durumlarda şiddetli astım tanısı alma olasılığınız daha yüksektir:
Geçen yıl ikiden fazla astım krizi geçirdiyseniz,
Daha yüksek dozlarda inhale steroid alıyor olmanıza ve uzun etkili bir bronkodilatör veya önleyici tablet (LTRA) denemenize rağmen devam eden semptomlarınız varsa,
Mavi rahatlatıcı inhalerinizi haftada üç veya daha fazla kullanıyorsanız…
Şiddetli astımınız varsa, solunum yollarınızdaki iltihabı azaltmak için uzun süreli steroid tabletler gibi farklı astım ilaçlarına ihtiyacınız olabilir.
Astım genellikle çocuklukta başlar, ancak bazı kişilere ilk kez yetişkin olduklarında astım teşhisi konur. Bu, erişkin başlangıçlı veya geç başlangıçlı astım olarak bilinir. Yetişkinlerde başlayan astımın olası nedenlerinden bazıları şunlardır:
Mesleki astım; yetişkinlerde başlayan astımın % ini oluşturur,
Sigara,
Obezite,
Stres.
Astım teşhisi konan bazı çocuklar, yaşlandıkça iyileştiğini veya tamamen kaybolduğunu fark ederler. Bu, çocukluk çağı astımı olarak bilinir. Yine de, özellikle hafif olmaktan çok orta veya şiddetli ise, hayatın ilerleyen dönemlerinde geri dönebileceğini unutmayın.