Çatı kemiği; vajina üstünde tüylenme olan bölgeye denir. Hamilelikte görülen çatıı ağrısı; kasıkta yaşanan şiddetli bir ağrı olup, bu ağrı kalçanın arka kısımlarına kadar yayılabilmektedir. Bu ağrı genellikle; anne adaylarının bacaklarını açması,ayağa kalkması ağır şeyler kaldırması,yürümesi ve merdiven çıkması durumunda görülebilmektedir. Çatı ağrısı hamileliğin haftasından başlayıp hamilelik sonuna hatta bazen doğumdan sonra bile sürebilmektedir.
Hamilelikte Çatı Ağrısı Ne Zaman Başlar?
Hamilelikte görülen çatı ağrısı gebeliğin haftasından sonra olur. Bu ağrı anne karnındaki bebek büyüdükçe daha da şiddetlenir.
Hamilelikte Çatı Ağrısı Neden Olur?
Normal şartlarda vücutta pelvik bölgesindeki kemikler hareketsizdir. Hamilelik döneminde anne vücudunda hormon değişimleri meydana gelir. Bu değişimler sonucu ise kaslarda gevşemeler olur. Gevşemeler kıkırdakta meydana geldiğinde çatı ağrısı oluşmaya başlar.
Çatı ağrısı çok şiddetli değildir anca bebeğin boyutu ve çeşitli nedenler dolayısı ile şiddetlenebilir. Çatı ağrısını arttıran sebepler şunlar olabilir:
Hamilelikte Çatı Ağrısı Nasıl Geçer?
Hamilelikteki çatı ağrısı için yapılması doktor tavsiyeleri şunlardır:
Hamilelikte Çatı Ağrısı Doğum Belirtisi midir?
Hamileliğin son zamanları çatı ağrısı daha da şiddetlenmektedir. Bu yönden bakıldığında doğuma az kala daha da artan çatı ağrısı doğumun bir belirtisidir denebilir. Doğumda; vücuttaki pelvik eklemleri doğal olarak açılır. Bu sayede bebeğin anne vücudundan daha rahat çıkması sağlanır. Pelvik bölgesinde zaman içinde oluşan açılma gerilmelere sebep olur. Bu durum sonucunda da çatı ağrısı şiddetlenir.
Çatı Kemiğinde Ayrılma
Kadın vücudunda vajina üstündeki bölgeye pubik bölge adı verilir. Pubik yani çatı kemiği bu bölgede yer alır. Hamilelik öncesi normalde mm olan çatı kemiği arası hamilelik döneminde 9 mm’ye kadar açılır.
Çatı kemiğinin mm’den daha çok açılması durumunda şunlar yaşanabilir:
Kadın üreme organları (genital organlar) dışta yer alanlar ve içte yer alanlar olmak üzere ikiye ayrılır. İç genital organlar kadın iskeletinde bacakların hemen üzerinde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiği tarafından oluşturulan kemik çatının (latince pelvis) içinde koruma altına alınmışlardır.
Kadın üreme organları (genital organlar) dışta yer alanlar ve içte yer alanlar olmak üzere ikiye ayrılır. İç genital organlar kadın iskeletinde bacakların hemen üzerinde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiği tarafından oluşturulan kemik çatının (latince pelvis) içinde koruma altına alınmışlardır.
Üstteki resimde kadın genital organları önden bakışta şematik olarak görülmektedir.
Kadın doğası gebe kalmaya, rahim içinde gelişmekte olan bebeği büyütmeye ve nihayet olgunlaşmış bebeği dünyaya getirmeye göre düzenlenmiştir. Bu görevleri yerine getirmek amacına yönelik olarak kadının kemik çatısı erkeğin kemik çatısına göre belirgin farklılıklar gösterir:
Yukarıdaki resimde solda alt alta yer alan iki resimde erkeğin kemik çatısı üstten ve önden bakışta, sağda alt alta yer alan iki resimde ise kadının kemik çatısı üstten ve önden bakışta görülmektedir. Dikkatlice bakıldığında erkeğin üstten bakışta kemik çatı açıklığının kalp şeklinde, kadının kemik çatı açıklığının ise yuvarlak olduğu görülebilir. Bu farklılık erkeğin leğen kemiklerinin yapısının daha çok ağır yük taşımaya yönelik, kadının leğen kemiklerinin yapısının ise bebeğin başının doğum esnasında leğen kemikleri tarafından oluşturulan doğum kanalına girmesine yönelik yapılanmasından kaynaklanmaktadır.
Yine benzer bir şekilde önden bakışta erkeğin leğen kemikleri alt açısı dar, kadının leğen kemikleri alt açısı bebeğin doğum kanalından dışarıya rahatça çıkabilmesine olanak tanımak için geniş açılı olarak yapılandırılmıştır.
Kadının kemik yapısının üzerinde yer alan kaslar ve bağlar bebeğin doğum kanalından geçerek dış dünyaya çıkma sürecinde ona mümkün olan en geniş alanı sağlamak amacına yönelik olarak gevşemeye elverişli olarak yapılandırılmışlardır. Erkeklerin leğen kemikleri daha çok yük taşımaya elverişli olacak şekilde biçimlendirildiğinden kaslar ve bağlar çok fazla gevşeme göstermezler. Kadınlarda bel ağrısının erkeklere göre daha sık görülmesinin en muhtemel nedeni budur.
Kadın dış genital organları vücudu örten cilt tabakasının bir devamıdır ve kadın iç genital organlarına giriş kapısını, bebeğin doğduğu "doğum kanalından" çıkış kapısını oluştururlar. Dış genital organlara topluca vulva adı verilir.
Jinekolog Dr. Kağan Kocatepe'den mesai günlerinde arası randevu almak için:
13 13
45 02
Telefonla tıbbi sorularınıza yanıt verilememektedir.
Adres: Nispetiye Cd. 36/3
Levent II Apt. - Kat 2 Daire
Etiler - 1. Levent / İstanbul
Pazartesi:
Salı:
Perşembe:
Cuma:
seafoodplus.info:
Daha fazla bilgi >>
Resim: dış genital organların karşıdan bakıldığında görüntüsü
Vulva, kadın dış genital bölgelerine karşıdan bakıldığında üstte "çatıyı" oluşturan leğen kemiklerinin birbiriyle orta hatta birleştiği bölgenin oluşturduğu kabarıklık olan pubis tepesi, altta anüs ve yanlarda büyük (dış) dudaklar adı verilen yapılarca sınırlanan bölgedir.
Pubis tepesi cilt ve altında yağ dokusu içerir, üzeri genital kıllarla kaplıdır. Pubis tepesinin hemen altında klitoris bulunur. Dış genital organların bir tabaka altında kadının doğum yapmasında, idrar ve dışkı çıkışı gibi işlevleri istemli olarak yürütmesinde önemli yeri olan kaslar bulunur. Bu kaslara topluca pelvis tabanı kasları adı verilir.
Dölyolu (vajina) girişini sağlı sollu örten cilt kıvrımlarının dışta yer alanlarıdır. Dış dudaklar önde genital kılların olduğu pubis tepesinde, arkada ise anüsün hemen üstünde birleşirler. Üzerleri genital kıllarla kaplıdır ve cilt altında yağdokusu içerirler.
Sağlı sollu dış dudakların iç yüzlerinde yer alan, klitorisin üst kısmından vajina girişinin altına uzanan kıvrımlı yapılardır. İdrar deliği ve vajina girişinin etrafını sararlar. İç dudaklar normal şartlarda bacaklar kapalıyken görünmezken bazı kadınlarda dış dudaklardan daha geniş olduklarından dışarı taşabilirler. Kılla kaplı değildirler ve ciltaltı yağdokusu içermezler.
İç dudakların devamında yer alan ve kızlık zarına kadar devam eden santimetrelik bir kısımdır. Kızlık zarı yırtıldıktan sonra vajinayla birleşir.
Latince'de hymen ("himen" okunur) olarak adlandırılan bu yapı, ince olmasına karşın nispeten esnektir ve ortasında bir veya daha fazla sayıda delik içerir. Her kadında farklı yapıya sahip olmasına karşın, genellikle ilk ilişki esnasında hafif bir kanamayla yırtılır ve böylece vajina girişiyle vajinanın birleşmesini sağlar.
Kızlık zarının kadın genital organlarını enfeksiyondan koruduğu söylense de, ortasında adet kanamasının akmasını sağlayacak deliği veya delikleri olan bu yapının bakterilerin geçişini nasıl engellediği açıklanamadığından, bu işlevi tartışmalıdır.
Erkekteki penis başının kadındaki karşılığıdır. Klitoris hemen pubis tepesi altında yer alan bir yapıdır ve üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrilidir. Klitorisin hemen alt kısmında idrar deliği, idrar deliğinin altında ise vajina girişi bulunur.
Klitorisin dıştan görünen düğme şeklindeki parçasının yanında vulvanın içine tümüyle gömülü şekilde yanlara doğru uzanan iki kolu vardır ve bu haliyle klitoris gerçekte Y şeklinde bir yapıdır.
Klitoris cinsel ilişki esnasında aynen erkeğin penisi gibi sertleşebilme özelliğine sahiptir. Kan damarlarından oldukça zengin bu yapı kadın orgazmında önemli görevler üstlenir.
Klitorisin hemen altında, iç dudakların önde birleştiği yerde bulunan ve idrarın dışarı boşaltılmasını sağlayan idrar deliği aşağıda anlatılacak olan uretra adlı yapının son kısmını oluşturur.
Perine dış dudakların arkada birleştiği yerle anüs arasında yer alan bölgedir. Ciltle kaplı olan bölge ciltaltında idrar ve dışkı işlevlerinin kontrolünü sağlayan kasları barındırır. Bu kaslar doğum eylemi esnasında mümkün olduğunca gevşeyerek bebeğin başının doğmasına izin verirler.
Doğum eyleminin son aşamasına gelindiğinde bebeğin doğumunu kolaylaştırmak amacıyla perineye yapılan kesiye epizyotomi (doğum kesisi) adı verilir. Bu kesinin amacı bebek doğarken bu bölgenin yırtılmasını ve altta bulunan perine kaslarının zarar görmesini engellemektir.
Dış genital bölgenin kurumasını önlemek ve cinsel ilişkide gerekli kayganlaşmayı sağlamak işlevini yürüten birkaç adet salgı bezi vardır. Bunlar arasında en önemlileri idrar çıkış deliğinin yanlarında yer alan Skene bezleri ve vajina girişinin yakınında sağlı sollu yer alan Bartholin ("bartolin" okunur) bezleridir.
Makat kalın bağırsağın son kısmıdır ve depolanan dışkının dışa atılmasını sağlar.
Bu yapının vajinaya ne kadar yakın olduğuna dikkat edin. Bu anatomik yakınlık nedeniyle kalın bağırsaktan dışkılama esnasında gelen bakteriler vajinayla yakın temasta olurlar ve enfeksiyon tehlikesi oluştururlar.
Kadınların tuvalet sonrası temizlikte dikkat etmeleri gereken çok önemli bir kural vardır:
Temizlik arkadan öne (anüsten vajinaya) doğru değil, önden arkaya doğru yapılmalıdır. Zira arkadan öne temizlik kalın bağırsak bakterilerinin vajinaya ve buradan da uretra ağzına bulaşmasına ve bu bölgelerde sık sık enfeksiyonlar yaşanmasına neden olabilir.
Kızınıza tuvalet eğitimi verirken de bu kuralı öğretmeyi ihmal etmeyin.
İç genital organlar penisi içine kabul eden vajinayla başlar, rahim içine giriş kapısı olan ve aynı zamanda sperm için bir depo görevi üstlenen rahimağzıyla , bebeğin büyüyerek geliştiği ve gebe olunmayan dönemlerde adet kanamasının oluştuğu rahim ile devam eder, buradan sağlı sollu rahimin her iki yanında boynuz gibi yer alan Fallop tüplerine uzanır ve her bir Fallop tüpü, uçlarında bulunan saçaklarıyla yumurtalıklarla yakın temas eder.
Vajina, vajina girişiyle başlayan ve uç kısmında rahimağzının yer aldığı boru şeklinde ve yaklaşık 10 santimetre uzunluğunda bir yapıdır. Vajina girişinde bulunan salgı bezleri ilişki esnasında vajina girişi ve vajinanın kayganlaşmasını sağlar.
Normalde ön-arka duvarları birbiri üzerine katlanmış olarak duran bu yapı, doğum eyleminde doğum kanalının yumuşak kısmının yapısında yer alır ve bebeğin başının geçmesine müsaade edecek kadar esner.
İdrarın depolandığı mesanenin devamında yer alan bu boru şeklindeki yapı idrar boşaltım sisteminin son basamağını teşkil eder.
Uretra kadında erkekten çok daha kısadır. Bu kısalık ve genital sistemin vajina ve anüse yakınlığı, kadınlarda idrar yolu enfeksiyonlarının daha sık yaşanmasına neden olur. Yine ilk cinsel deneyimlerini yaşayan kadınlarda ilişkinin verdiği "tahriş", ilişki sonrasında sık idrara çıkma, idrarı zor yapma, idrarı boşaltamamış olma hissinin yaşanmasına neden olabilir.
Rahim ağzı spermler için rahim içine giriş ve doğumda bebek için rahimden çıkış kapısıdır. Vajinanın devamında yer alır. Rahim ağzı kanalında yer alan salgı bezleri gebeliğe elverişli günlerde spermlerin geçişini kolaylaştıran, gebeliğe elverişli olmayan günlerde bu geçişi zorlaştıran salgılar üretir. Rahim ağzı salgıları ayrıca vajinadan rahim içine bakterilerin girişini engeller.
Normal şartlarda sert bir koni biçiminde ve birkaç milimetre açıklığında olan bu yapı doğum eylemi esnasında yumuşar, incelir (bu incelmeye "silinme" denir) ve yaklaşık 10 santimetre açılarak bebeğin çıkmasına izin verir.
Rahim (uterus), ucunda rahimağzı bulunan, yanlarda da boynuz şeklinde Fallop tüpleri yer alan, kasılma yeteneği güçlü kaslardan oluşan armut şeklinde bir yapıdır. Rahim içindeki boşlukta rahim iç tabakası (endometrium) yer alır.
Rahim gebe olunmayan dönemde mandalina büyüklüğünde sert bir yapıdır ve ağırlığı yaklaşık 60 gramdır.
Gebelikte rahim yaklaşık 3 kilogramlık bir bebeği içinde taşıyacak şekilde büyür ve doğum eylemi başladığında güçlü kaslarının kasılmasıyla, rahim ağzının da gevşeyerek açılmasıyla bebeğin doğması sağlanır.
Rahimin bilinen tek işlevi doğmamış bebeğin gelişmesini sağlayacak ortamı oluşturmak, bebeği dıştan gelebilecek darbelerden korumak (bu işlevi amniyos sıvısıyla elele yürütür) ve doğum eyleminde kasılarak bebeği dış dünyaya çıkarmak için anne adayının ıkınmalarıyla birlikte gerekli itici gücü oluşturmaktır. Menopoza giren bir kadında rahimin görevi de tamamlanmıştır ve boyutları giderek ufalır.
Rahimin içinde yer alan boşluk rahim iç tabakasıyla kaplanmış durumdadır. Döllenmiş yumurta hücresi Fallop tüplerinden geçerek endometriuma ulaştığında burada en "verimli" bulduğu bölgeye yerleşir ve çoğalmaya ve gelişmeye başlar.
Rahim iç tabakası her adet döngüsünde yenilenir ve gebelik oluştuğunda embriyo rahim boşluğunda gelişimini sürdürür. Gebelik gerçekleşmediğinde bu tabaka yeniden oluşturulmak üzere rahimağzı yoluyla vajinaya, buradan da dış ortama atılır. Kanamayla beraber olan bu sürece adet kanaması adı verilir.
Rahimin içinde yer alan boşluk rahim iç tabakasıyla kaplanmış durumdadır. Döllenmiş yumurta hücresi Fallop tüplerinden geçerek endometriuma ulaştığında burada en "verimli" bulduğu bölgeye yerleşir ve çoğalmaya ve gelişmeye başlar.
Rahim iç tabakası her adet döngüsünde yenilenir ve gebelik oluştuğunda embriyo rahim boşluğunda gelişimini sürdürür. Gebelik gerçekleşmediğinde bu tabaka yeniden oluşturulmak üzere rahim ağzı yoluyla vajinaya, buradan da dış ortama atılır. Kanamayla beraber olan bu sürece adet kanaması adı verilir.
Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında)
Bir kadının çatı darlığı olup olmadığı dışarıdan bakınca anlaşılabilir mi?
Halk arasında şöyle bir inanış var, geniş baseni olan, geniş kalçaları olan kadınlar daha kolay doğurur, ufak tefek yapılı kadınlar daha zor doğrur diye.
Tam olarak doğru değil. Zaten öyle bir şey olsaydı çatı muayenesi denen şey gerekli olmazdı.
Çatı dediğimiz pelvis bir kemik yapı aslında. Bir giriş kısmı var huni gibi, koni gibi düşünürsek onu, bir giriş kısmı var, bir ortadaki kısım var 10 cm genişliğinde, 10 cm çapında diyebiliriz aslında, bir de çıkış kısmı var.
Çıkış kısmı aynı zamanda vajinanın da çıkışına yani vajinanın girişine de tekabül ediyor.
- Birincisi giriş kısmında olabilir, bunu muayeneyle anlamak mümkün değil. Ancak doğum sancıları başlamasına rağmen eğer bebeğin başı oturmamışsa o zaman çatının giriş kısmında darlık var denir ve normal doğum bu durumlarda çok mümkün olmaz veya çok çok çok uzar.
- Ortalarda bir yerde bir darlık varsa eğer bu da yine kendini doğumun, normal doğumun uygun bir şekilde ilerlememesiyle gösterebileceği gibi, bizim yaptığımız elle muayene esnasında da kısmen anlaşılabilir. Kemik çatı darlığıdır bu.
- Dış kısımdaki yani vajinanın girişi ve bebeğin vajinadan çıktığı kısım olan dış genital bölge kısmı ise elle muayenede bizim yaptığımız çatı muayenesinde rahatlıkla anlaşılabilir. Dikişli doğum gerekir mi, ki çoğu durumda gerekir, dikişli doğum olacaksa işte bu dikişin ne kadar büyüklükte olacağı vesaire bu muayenede aşağı yukarı kestirmek mümkündür.
Burada tabii ki çatı diyoruz ama artık burası dış kısım yani burada bağ dokusu var, kaslar var, cilt var, bunların hepsi karmaşık bir sistem oluşturuyor.
Özetle söylemek gerekirse baştaki şeye geri dönelim dıştan bakılarak çatısının dar olup olmadığını anlamak kesinlikle ve kesinlikle mümkün değil bir kadının.
Doğum ve Sonrası İle ilgili Sık sorulanlar:
İLGİLİ KONULAR: