kaynağı değiştir]
Mustafa Kemal Paşa'nın Latife Hanım'la evlendiğini öğrenince Mart 'te İstanbul’a geri döndü ve Ankara’ya geçmek istedi. Doktor Adnan Bey’in 6 Mart tarihli telgrafıyla Fikriye Hanım’ın Ankara’ya gelme isteği iletildiğinde; cevaben Mustafa Kemal’in izni olmadıkça Ankara’ya gelmesine engel olunmasının uygun olacağı bildirildi.
Mustafa Kemal’in eşi Latife Hanım ile Anadolu gezisinde olduğu sırada Fikriye Hanım kısa bir süre İstanbul’daki bir akrabasının evinde kaldı. Sonra Gelibolu’ya geçerek Vali Mecit Bey’in evinde bir yıl kadar misafir oldu.[4] Mayıs ’te Gelibolu’dan İstanbul’a, oradan da Ankara’ya geçti; Çankaya Köşkü’nde Latife Hanım ile tanıştı; üç gün köşkte kaldıktan sonra İstanbul'a dönmek üzere ayrıldı; Karaoğlan Otele yerleşti.[11]
“ | İçsem de bir kadeh hayat iksirinden, Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den. Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden, Ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninden | ” |
—Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Eylül 'te Hamidiye Kruvazörü ile Ordu'dan Giresun'a geçerken yaveri Salih Bey'e yazdırdığı şiir [12] |
21 Mayıs ’te faytonla son kez Çankaya Köşkü'ne geldi; köşkün önünde silahla yaralandı. Kaldırıldığı Memleket Hastanesi’nde 30 Mayıs ’te öldü.
Ölümünün nasıl gerçekleştiği, intihar mı cinayet mi olduğu konuları çok tartışılmış;[13][14] araştırmacıların uzlaştığı bir bilgi ortaya konmamıştır.
Salih Bozok’un notlarına göre Fikriye Hanım’ın cenazesi Atatürk'ün arzusuyla hastaneden alınarak kimsenin haberi olmadan Cebeci istikametinde bulunan eski mezarlığa defnedilmiştir; ancak mezarının kesin yeri bilinmemektedir.[15][16]