atatürk ün doğum günü neden 19 mayıs / 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı - Vikipedi

Atatürk Ün Doğum Günü Neden 19 Mayıs

atatürk ün doğum günü neden 19 mayıs

19 Mayıs: Ata'nın doğum günüm dediği tarih

Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak için Samsun'a ayak bastığı tarih, O'nun aynı zamanda ''doğum günüm'' dediği gündü.

-

Haberler - Anadolu Ajans&#x;

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ''Doğum Günüm'' dediği 19 Mayıs’ta düzenlenen kutlamaları, ''Jimnastik Şenliği'' adı altında yalnızca bir kez izleyebildi.


İlk resmi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ise Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinden sonra yılında kutlandı.

Atatürk'ün, Milli Mücadele'nin başlaması dolayısıyla kendi doğum günü olarak ilan ettiği ''19 Mayıs''ta, Samsun'da ''muazzam tarihi bir gün'' olarak yerel törenler düzenleniyordu.

'' Asır'' mecmuasının 19 Mayıs tarihli sayısındaki yazıya göre, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a ayak bastığı o gün, kent baştan başa donanır, dükkanlar kapanır, Samsunlular akın akın Belediye Meydanı'nda toplanır, törenleri izlerlerdi. Gece de her yan ''pırıl pırıl'' aydınlatılır, milli oyunlar oynanır, konferanslar, ''müsamereler'' verilir, Gazi saygıyla anılırdı.

Samsun'un bu ''uğurlu günü'' kutlama törenleri, her yıl artarak yılına kadar sürdü. Bu yılda Mustafa Kemal'in Samsun'a ayak bastığı kıyıya ''Gazi Heykeli'' dikilince, kutlamalar, artık ''bütün şehri ve limanı yerinden oynatan'' bir duruma dönüştü.

'' Asır'' mecmuasının söz konusu sayısında, Anıt çevresindeki ''19 Mayıs '' sabahı şöyle anlatılıyor:

''Sabah anıt önünde, Gazi'nin büstünü taşıyan bir motor önde olduğu halde, birçok donanmış ve hıncahınç insan dolu motorlar açıktan hareketle, havai fişekleri, top ve bando sesleri ve alkışlar ortasında Gazi iskelesine doğru gelirler. Burada karaya çıkılır ve bekleşen on binlerce insanla birlikte, iskeleye gerilmiş siyah perde yırtılır, nutuklar irat edilir ve önde Büst olmak üzere, evvela heykelin önünde İstiklal Marşı ile durulur, çelenkler konur, sonra belediye, parti (CHP) ve halk evine gidilir, nutuklar dinlenir; gece de karada ve denizde şenlikler, fener alayları yapılır. Belediye salonunda da (Şükran Balosu) verilirdi.''

19 Mayıs’ın yurt çapında bir ''Bayram''a dönüşmesinin öyküsü ise Selim Sırrı (Tarcan) Bey'in girişimiyle yılında ilk kez İstanbul'da düzenlenen ''Jimnastik Şenlikleri''ne dayanıyor.

''Bir nevi mektepler bayramı'' şeklindeki bu şenliklerde kızlarla erkekler ayrı ayrı sahaya çıkıyorlardı. Bu şenlikler, 'da 19 Mayıs'a denk getirildi ve ''millete mal edilerek'' gençlik bayramı niteliğini kazandı.

İstanbul'da bulunmasından ötürü bu şenliğe katılamayan Atatürk, ertesi gün Anadolu Ajansı aracılığıyla ''19 Mayıs gününün yıldönümü münasebetiyle vatandaşların yüksek duygularını bildiren yazılara ve bugünü kutlamak için yapılan spor bayramında gençliğin gösterdiği heyecan ve bağlılığa'' teşekkür etti. Atatürk, yılında da ''Ankara Stadyumu''nda yapılan törende ''milletin sevgi ve bağlılık duyguları''nı ileten İçişleri Bakanı ve CHP Genel Sekreteri Şükrü Kaya'ya ''teşekkür telgrafı'' gönderecekti. İngiltere Kralı VI. George da Atatürk'e ''doğum yıldönümü'' dolayısıyla kutlama telgrafı göndermişti.

Atatürk, yılında Ankara (19 Mayıs) Stadyumu'nda, ''Gençlik ve Spor Bayramı'' olarak ilk kez yapılan gösterileri hasta olmasına karşın izledi.

Atatürk, gençlerin spor gösterilerini izlerken yanında konuğu Yugoslav generali Nediç vardı. Şair Mithat Cemal (Kutay) o ''19 Mayıs''ı, Atatürk'ün çok beğendiği şu dörtlükle dile getirmişti: ''Bazı biçaredir sıfırlardan / En müselsel asırların sayısı. / Bazı bir günde bir asır vardır: / Mesela Türk'ün 19 Mayısı.''

19 May&#x;s: Ata'n&#x;n doğum günüm dediği tarih - 1

ATATÜRK, İLK GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI'NI İZLEYEMEDİ
19 Mayıs aynı yıl 20 Haziran'da ''Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun''a ek yapılarak, resmen bayram ilan edildi. Böylece Cumhuriyetin ilk yıllarından, resmen bayram ilan edildiği tarihe kadar, Mayıs ayının üçüncü cuma günü kutlanan ''idman bayramı'' ya da ''jimnastik şenlikleri'', Atatürk döneminde kabul edilen milli bayramların sonuncusu oldu.

Ancak, 10 Kasım 'de yaşama gözlerini yuman Atatürk, resmen ilk kez 'da kutlanan Gençlik ve Spor Bayramı'nı izleyemedi.

Bayramın adı yılından sonra yapılan düzenlemeyle de ''19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'' olarak değiştirildi.

Mustafa Kemal Atatürk, 87 yıl önce 16 Mayıs 'da Samsun'a doğru yola çıktığında, İtilaf Devletleri görevlilerinin Bandırma Vapuru'nda silah aramalarının ardından, ''Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu'ya ne silah ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz'' demişti.

Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesi'nin 30 Ekim 'de imzalanmasından sonra Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'ndan 3 Kasım 'de İstanbul'a döndü. Samsun'a gidinceye kadar 6 ay İstanbul'da kalan Mustafa Kemal, çeşitli temaslarda bulundu. Anılarında anlattığına göre, kendisini İstanbul'dan uzaklaştırmak ve ''Anadolu dağlarında çürütmek'' isteyenlerce 9. Ordu Müfettişliği ile görevlendirildi. Ancak, Mustafa Kemal, müfettişliği kabul ederken, görevinin geniş yetkilerle donatılmasını sağladı. Öyle ki; Ankara'nın doğusunda kalan her yerden sorumlu hükümet yetkilisi konumundaydı.

MUTLAKA MUVAFFAK OLACAĞIZ
Mustafa Kemal, 14 Mayısta, Damat Ferit Paşa'nın Nişantaşı'ndaki evindeki akşam yemeğinde yeni görevi konusunda görüşmelerde bulundu. Sadrazam'ın yanından ayrıldıktan sonra, Cevat (Çobanlı) Paşa ile arasında şu konuşma geçti:

''- Bir şey mi yapacaksın Kemal?

- Evet Paşam, bir şey yapacağım.

- Allah muvaffak etsin.

- Mutlaka muvaffak olacağız.''

Harbiye Nazırlığı (Savaş Bakanlığı) bünyesinde görev yapan İngiliz irtibat subayı John G. Bennett de Mustafa Kemal'in olağanüstü yetkilerinden şüphelenmişti. Bennett, Mustafa Kemal ve karargahının yol iznini imzalamakta tereddüt geçirmişti.

İzmir'in işgal edildiği 15 Mayıs günü ise Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanlığı’nda Cevat (Çobanlı) ve Fevzi (Çakmak) paşalara, sonra da Babıali'de bazı hükümet üyelerine veda etti. Aynı gün, Yıldız Sarayı'nda Padişah Vahdettin tarafından kabul edilen Mustafa Kemal, daha sonra Bandırma Vapuru Kaptanı İsmail Hakkı (Durusu) Bey'i, Şişli'deki evine çağırarak yolculukla ilgili bilgi aldı.

Mustafa Kemal, 16 Mayısta Cuma selamlığından sonra Padişah Vahdettin'e veda etti. Şişli'deki evinde annesi ve kız kardeşiyle vedalaşan Mustafa Kemal Paşa, yola çıkışındaki kritik saatleri şöyle anlatmıştı: ''Otomobil kapı önünde idi. Tam o sırada gelerek beni büroma götüren bir dostum (Rauf Orbay), aldığı bir habere göre, benim ya hareketime müsaade edilmeyeceğini, yahut, vapurun Karadeniz'de batırılacağını söyledi. Yıldırımla vurulmuşa döndüm. Daha sonra vaktiyle uzun müddet yanımda çalışan bir erkanıharp (kurmay) da gelerek, maiyetinde çalıştığı bir damattan aynı şeyleri öğrendiğini bildirdi.

Bir an yalnız kaldım ve düşündüm. Bu dakikada düşmanların elinde idim. Bana her istediklerini yapamazlar mıydı? Beynimden bir şimşek geçti: Tutabilirler, sürebilirler, fakat öldürmek! Bunun için beni Karadeniz'in coşkun dalgaları arasında yakalamak lazımdır. Bu ihtimal mantıklı idi. Ancak artık benim için yakalanmak, hapsolmak, sürülmek, düşündüklerimi yapmaktan men edilmek, hepsi ölmekle eşit idi. Hemen karar verdim, otomobile atlayarak Galata Rıhtımı'na geldim.''

19 May&#x;s: Ata'n&#x;n doğum günüm dediği tarih - 2

BİZ ANADOLU'YA İDEALİ VE İMANI GÖTÜRÜYORUZ
Sandallarla gidilen Bandırma Vapuru'nda, Kız Kulesi açıklarında İtilaf Devletleri denetim görevlilerince silah ve kaçak malzeme arandı. Arama sürerken, ''kaptan yerinde'' bulunan Mustafa Kemal'in kararlılığı göstermek amacıyla hareket hazırlıklarını çabuklaştırması söylediği ''yirmi yedi yıllık ihtiyar kaptan'' demir aldırmaya başladı.

Subayların gemiyi terk etmelerinin ardından Karadeniz'e yönelen Bandırma'nın güvertesinde Mustafa Kemal Paşa, yanındakilere, şunları söyleyecekti:

''Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu'ya ne silah ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz.''

Mustafa Kemal Paşa, Boğaz'dan Karadeniz'e çıkarken, kaptana tehlike ihtimallerini anlattığında, İsmail Hakkı Bey, ''Ne aksi, bu denizi pek iyi tanımam, pusulamız da bozuk'' cevabını vermişti.

Güç koşullar altında süren yolculuktan sonra 19 Mayıs sabahı Samsun'a ulaşan Mustafa Kemal ve beraberindekiler, askeri bando eşliğinde halk tarafından sevgiyle karşılandı.

Mustafa Kemal ile Samsun'a ayak basan ''9. Ordu Kıtaatı Müfettişliği'' karargahında şu kişiler bulunuyordu:

''3. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet (Bele)

Kurmay Albay Kazım (Dirik), Müfettişlik Kurmay Başkanı

Kurmay Yarbay Mehmet Arif (Ayıcı), Kurmay Başkan Yardımcısı

Kurmay Binbaşı Hüsrev (Gerede), Birinci Şube Müdürü

Binbaşı Kemal (Doğan), Müfettişlik Topçu Kumandanı

Dr. Albay İbrahim Tali (Öngören), Ordu Sıhhiye Başkanı

Dr. Binbaşı Refik (Saydam), Sıhhiye Başkan Yardımcısı

Yüzbaşı Cevat Abbas (Gürer), Müfettişlik Başyaveri

Üsteğmen Muzaffer (Kılıç), Müfettişlik İkinci Yaveri

Yüzbaşı Ali Şevket (Öndersev), Müfettişlik Emir Subayı

Üsteğmen Hayati, Kurmay Başkanı Emir Subayı

Yüzbaşı Mümtaz (Tünay)

Yüzbaşı İsmail Hakkı

Yüzbaşı Mustafa (Süsoy), Karargah Komutanı

Üsteğmen Abdullah, İaşe Subayı

Birinci Sınıf Katip Faik (Aybars), Şifre Katibi

Dördüncü Sınıf Katip Memduh, Şifre Katibi Yardımcısı

Üsteğmen Hikmet (Gerçekçi) Refet Bey'in Yaveri.

TÜRK&#x;YE HABERLER&#x;

kaynağı değiştir]

Her yıl 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Türkiye'nin dört bir yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır. Üzerinde "Gençlikten Atatürk Sevgisiyle Cumhurbaşkanına" yazan ve "Sevgi Bayrağı" olarak adlandırılan dev bir bayrak Kurtuluş Yolu'ndaki Tütün İskelesi'nden karaya çıkarılarak Samsun valisine verilir. Daha sonra bayrak, cumhurbaşkanına sunulmak üzere genç atletlere teslim edilir. Samsun'dan yola çıkarılarak Amasya, Tokat, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir ve Kırıkkale'den sonra 19 Mayıs törenlerinde Ankara'da cumhurbaşkanına sunulur.

Cumhuriyet'le yaşıt olan bu kutlamalar sadece cumhurbaşkanının katılımıyla Ankara'da gerçekleşmekle sınırlı kalmaz, ülke genelinde stadyumlarda kutlanırdı. Ama 'de, mayıs ayında havanın soğuk olacağı[9] ve bu açıdan öğrencilere ve vatandaşlara yük olmaması gerekçesiyle başkent Ankara dışındaki illerde, stadyumlarda kutlanması Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce okullara gönderilen bir yazıyla engellenmiştir.[10] Bu karar cumhuriyetçi kesimin büyük tepkisiyle karşılaşmıştır.[11][12] Bu konuda Alper Ayhan tarafından bir dava açılmış ve kazanılmıştır.[13]

Galeri[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir