hiç yılmadan savaştı vatanı için
ülkemizi ele geçirmeye çalışanlarla
savaştı vatanı için
imkansızı başardı
yurdu düşmandan aldı
19 mayısta özgürlük için savaştık
şimdi özgürüz artık
yaşasın özgürlük
BİLGENUR KÜLÜK
Öğrenci Şiirleri Şiirleri
Nisa Bayrak Savaş ile ilgili olsun lütfen.
A.B Atatürk ve vatan sevgisi ile ilgili şiir yazsaydın daha iyi olurdu belki
çok kısa ama güzel :) çok kısa ama güzel :) askerlerimiz icin
şeyma 29 ekimle ilgili şiir var mı
Selin Çok güzel olmuş ama bazı yerde hata vardı
ahmet Çok güzel ama bazı yerlerde hatalar var mesela noktalama işaretleri
miray burovo çok güzel beyen meyewn de kendisini güzel sanıyodur
sözel çok güzel ama hatalar var biraz
Kerem Güzel ama biraz yaşasın özgürlük olmamış ama yinede güzel yapmışsın
Ali Çok güzel muhteşem çok beğendim
Pelin KAHVECİ Çok güzel. Çok beğendim
Yildiz zeyrek Cok guzeldi
Zehra TAKAR Kim yazmışsa ellerine sağlık çook güzel bi şiir
ayşe hiiiççç güzel değil!!!!!
Selin gülseren Çok güzel insanlar beğenmese de beğensede bu şiiri beğenmeliler diye düşünüyorum
Doğu Çığşar Şiiri yazana çok teşekkür ediyorum. Herkese tavsiye ederim.
Nil Benimde ödevim vardi ogretmen intten yazdığımı anladı ama sordu bunu kim yazmis diye sanursam beğendi tesekkurler bilgenur abla sevgilerle yani tekrar tekrar soylemek gerekirse övünmeye layık bir şiir muhteşem katılmakla kalmıyorum hakediyor yani muhteşem hep bu siteden yazmam artik siirse siir masalsa masal hikaye ise hikaye öykü ise öykü muhteşem bir site arkadaşlar tavsiye ederim arkadaşlarımdan cok beğendiler tesekkurler seafoodplus.info tesekkurler sizi hep tavsiye edeceğim övünmeye
Hazal Demircioğlu Çok güzel olmuş ellerine sağlık.
misafir helal yazana
Nazlı yıldız Çok güzel bir şiir
Utku Acar Çok teşekkürler
BAŞAR ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR
seafoodplus.info Yılanlı Çok güzel bir şiir
spring good poem bilgenur külük
Eslem cok guzel
Melek Çok güzel
BEŞİKTAŞ SPOR KULÜBÜ valla çok güzel olmuş işime çok yaradı
musa bence bu çok güzel bir siir.
cem yılmaz Bence çok güzel ama kısa uzun olsa da bir güze olurdu
Nilay Dersimi yaptım burdan öğretmen bana yüz verdi
efe Toyoğlu Çok harika
Seren Vatan sevgisi cok güzel Atam bu şiiri katıldığı için teşekkür ederiz ama bana göre çok güzel bir şiir
Seren Çok güzel vatan sevgisi
ömer eker güzel
mehmet akif aykanat Şanlı Atam. Yurdumu üşman sardı. Her yeri korku aldı. Düşmana korku saldı. Benim şanlı atam. Milleti için savaştı Yurdu düşmandan kurtardı. Vatanına sahip çıktı. Benim şanlı atam
Yazılan 35 yorum görüntüleniyor
Öğretmenlere Mektup
Öğretmenim annem babam benim
Sizi ben çok severim
Okulum ikinci evim
Öğrenciler de kardeşim
O ana baba bana
Sevqi dolu öğretmenim
O bilqi kaynağı bana
Öğretmenim canım benim
Öğrenci Şiirleri
Unutmayın Bizi
Sizin hakkınız ödenmez
Bu emekler boşa gitmez
Seviyoruz sizi,
Unutmayın bizi.
Biz bir fidanız
Siz ise toprak
Su oldunuz bize
Yeşerdi yapraklarımız.
Öğrettiniz bize her şeyi
Lütfen gitmeyin
Bırakmayın bizi
Sevdik ve seveceğiz sizi.
YAĞMURGÜL TERİM
6-B
Öğrenci Şiirleri
Tatlı Rüya
DÜN GECE RÜYAMDA
2 KIZ ÇOCUĞU GÖRDÜM
ONLARIN BİRER BİRER
SAÇLARINI ÖRDÜM
DÜN GECE RÜYAMDA
BİRÇOK KİTAP GÖRDÜM
OKUMA HEVESLİ TÜM ÇOCUKLARIN
EVLERİNE GÖTÜRDÜM
Zeynep Ceren ÇIRPANLI (6-A)
Öğrenci Şiirleri
tarihi, Necip Fazıl biyografisinde bir dönüm noktası oldu. O yıl, bir Nakşî şeyhi olan Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştı. Abdulhakîm Arvâsî ile Eyüpsultan Camii'nden Pierre Loti tesislerine uzanan yol üzerinde yer alan Kaşgari Murtaza Efendi Cami’ndeki sohbetleri sayesinde ciddi bir fikir ve zihniyet dönüşümü yaşadı. Abdulhakîm Arvâsî ile tanışmasını kendisine milat kabul eden Necip Fazıl’ın şiirlerinde bu tanışmadan sonra tasavvufi düşüncenin izleri görülmeye başladı.
Arvâsî ile tanışmasından sonra yaşadığı derin fikir değişiminin ardından hayatının yeni dönemindeki ilk önemli eseri olan “Tohum” adlı tiyatro oyununu yazdı ().[12] İslamcılık ve Türklük vurgusunun ön planda olduğu eser, Muhsin Ertuğrul tarafından İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelendi. Oyun, sanat çevrelerinden büyük ilgi gördüğü hâlde halkın ilgisini çekmedi.
’da bir kültür-sanat dergisi olan “Ağaç Mecmuası”nı çıkarmaya başladı. İlk sayısı 14 Mart ’da Ankara’da çıkarılan dergi, ilk altı sayıdan sonra İstanbul’da çıkarılmaya başladı. Dergi, spiritüalist özelliklere sahipti ve Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı gibi önemli edebiyatçılardan dergiye katkı sağlanmaktaydı. Büyük ölçüde Türkiye İş Bankası tarafından finanse edilen[19] derginin yayın hayatı 16 sayı sürdü.
yılında tamamladığı “Bir Adam Yaratmak” adlı piyesi ilk defa tiyatro sezonunda, İstanbul Şehir Tiyatroları'nda Muhsin Ertuğrul tarafından sahneye kondu ve büyük ilgi topladı.[12] Eser, insanın ve aklın güçsüzlüğünü ortaya koymakta ve pozitivizmi, kuru akılcılığı reddetmektedir.[20]
yılı başlarında yeni bir millî marş yazılması için “Ulus” gazetesinin açtığı yarışma ile ilgili olarak kendisine yapılan teklifi benimsedi ancak yarışmanın iptali şartını öne sürmüştü. Bu şartı hemen kabul edildi ve böylece “Büyük Doğu Marşı” şiirini yazdı.[12] Şiire verdiği “Büyük Doğu” adı, daha sonra çıkaracağı derginin adı oldu.[14]
sonbaharında bankacılıktan ayrılan Necip Fazıl, “Haber” gazetesine girerek gazeteciliğe başladı.[12] Maarif Vekili Hasan Âli Yücel tarafından atandığı Ankara Devlet Yüksek Konservatuvarı’nda öğretim üyeliğini kısa süre sonra bıraktı ve kendisine İstanbul'da bir görev verilmesini istedi. Güzel Sanatlar Akademisi'nin Yüksek Mimari kısmına atanan Necip Fazıl, Robert Kolej'de edebiyat öğretmenliği yaptı.[12]
'te yaşadığı dönüşüm dönemini anlatan “Çile” adlı şiirini 'da yayımladı. yılında Türk Dil Kurumu hesabına "Namık Kemal" isimli bir eser kaleme aldı. Namık Kemal’in doğum yıl dönümü dolayısıyla yayımlanan kitapta Namık Kemal’i şairliği, romancılığı, oyun yazarlığı, fikir adamlığı konularında eleştirdi.[21]
yılında Fatma Neslihan Balaban ile evlendi. Bu evlilikten Mehmet (), Ömer (), Ayşe (), Osman () ve Zeynep () isimli beş çocuğu oldu.
kışında yeniden askerlik yapmak üzere 45 gün için Erzurum’a gönderildi. Askerde iken siyasi bir yazı kaleme alması nedeniyle mahkûm oldu ve ilk kez hapis cezası aldı; Sultanahmet Cezaevi’nde hapis yattı.
yılında dahil olduğu Nakşibendiliktarikatından sonra ülkedeki siyasi gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunmaya başladı.[32] yılından sonra çıkardığı Büyük Doğu dergisinde yazdıklarıyla yılındaki Tan Gazetesi Baskınını, yılında Malatya'da gerçekleşen Ahmet Emin Yalman suikast girişimi öncesi Yalman'ı hedef alan yazılar yazmış;[32][33]KomünistRusya'ya karşı ABD lehine yazılar yazmıştır.[34][35] Bu dönemde fikirleri Millî Türk Talebe Birliği'ndeki gençler tarafından sahiplenilmiştir.[36]
Soğuk Savaş döneminde Türkiye'de antikomünizm akımın öncülerinden olmuştur.[37] Ayrıca dünya bakışı çerçevesinde yakın tarihi de yorumlamış ve bu yönde resmî tarihin alternatifi olarak, Vahdettin: Vatan Haini Değil Büyük Vatan Dostu gibi kitaplarla tarih yazımına da girişmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek'in hayatı, kendi anlatımına göre, yılında Nakşibendi şeyhi Abdülhakîm Arvâsî ile tanışmasıyla değişmiş ve genel olarak ülkücü ve İslamcı bir çizgide sürmüşse de, farklı yönetim dönemlerinde yazdığı yazı, kitap ve mektuplar, fikir farklılıkları göstermektedir.[42] Gerek kendisinin, gerek arkadaşlarının yazdıklarına ve anı kitaplarına göre değişimlerinin en keskininin yılında olduğu ileri sürülür. yılında CHP'den milletvekili olmayı istemiş ancak kabul edilmemiştir.[43] Kısakürek'in yılından itibaren değişimini yazar Mîna Urgan "Bir Dinozorun Anıları" kitabında detaylarıyla yazmıştır.[44]
Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı döneminde ve ölümünden sonra Kemalist görüşte sayısız yazısı[45] olan Necip Fazıl, İsmet İnönü döneminin özellikle yılı sonrasında İnönü ve cumhuriyet rejimine karşıt görüşler savunmuştur. İnönü ve CHP'yi din düşmanlığıyla suçlamaya başlamış, Cumhuriyet rejimini ise Batı hayranlığıyla eş tutmuş, daha önce eleştirdiği rejim karşıtlarıyla aynı dili kullanmaya başlamıştır.[46]
genel seçimleri öncesinde yoğun biçimde Demokrat Parti karşıtı görüşlerini paylaşırken,[47][48] Demokrat Parti iktidara geldikten bir süre sonra Demokrat Parti yanlısı olmuştur. Örneğin henüz 12 Aralık tarihli Büyük Doğu dergisindeki yazısında, Atatürk'ün cumhurbaşkanlığında geçen cumhuriyetin ilk 15 yılı hakkındaki eleştirilerini iyice sertleştirmiştir.[49]
Necip Fazıl Kısakürek, 50'li yıllarda Adnan Menderes’e defalarca mektup yazarak para istemiş, "Benim yaptığımı yapanlara hükümetler ve rejimler servetlerini ve nimetlerini yağdırır" demiştir.[50] Demokrat Parti'ye verdiği hizmetler karşılığında maddi destek istediği mektuplardan birinde, acınacak halde olduğunu ve intihar edebileceğini de yazmıştır.[51] Yassıada duruşmalarında açıklandığına göre yılları arasında Kısakürek'e örtülü ödenekten TL ödenmiştir.[52][53] Bu dönemde yazdığı "Benim Gözümden Menderes" kitabında Menderes'e köle olmaktan şeref duyduğunu bile yazmıştır.[54]
Örneğin Menemen Olayı için, 1 ve 5 Ocak tarihli Hâkimiyet-i Milliye gazetelerinde hükûmet lehine, hattâ çok daha sertlik yanlısı yazılar yazarken,[55][56] tarihli "Son Devrin Din Mazlumları" kitabında tam tersi görüşlerini kaleme almıştır.[57]
Tarihsel revizyonizm yaparken en radikal görüşleri ileri sürmüştür. 31 Mart Vakası'nın masonlar ve İttihatçıların ortak planı olduğunu, ayaklanmayı bastıran Hareket Ordusu'nun "şuursuzlar sürüsü" olduğunu, Şeyh Said'in devlete isyanının isyan değil dindar bir Müslüman'ın dinsizlerle mücadelesi olduğunu, sadece şapka giymediği için idam edilenlere son kez "Şapka giyiyor musunuz, giymiyor musunuz?" diye sorulup kabul etmeyince asıldıklarını, Kurtuluş Savaşı'nda Kuvâ-yi Milliye karşıtı İskilipli Âtıf Hoca'nın vatan haini olmayıp Şapka Kanunu'na karşı çıktığı için idam edildiğini, Dersim İsyanı'nın bir Müslüman katliamı olduğunu, II. Abdülhamid'in akıl hastası denilerek tımarhaneye kapatıldığını, Said Nursî'nin büyük bir alim olduğunu ve işkence gördüğünü iddia etmişseafoodplus.info Mehmed Vahdettin'in Kurtuluş Savaşı'na karşı olmayıp mücadeleyi başlatması için Mustafa Kemal'e 40 bin altın verdiğini de iddia etmiştir.[59]