seafoodplus.info
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım yılında hayata gözlerini yumdu.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Atatürk için anma törenleri düzenlenecek. Saat 'te ise 2 dakikalık saygı duruşu yapılacak.
Öte yandan vatandaşlar 10 Kasım’da Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında detayları merak ediyorlar. 10 Kasım’ın kaçıncı yıl dönümü? Atatürk'ün ölümünün kaçıncı yıldönümü? Atatürk öleli kaç yıl oldu? İşte detaylar
yılı Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yıl dönümüdür. Atatürk aramızdan ayrılalı 83 yıl oluyor
yılında dünyaya gelen Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım yılında 57 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Ölüm belgesini imzalayanlardan Prof. Mehmet Kâmil Berk, Atatürk'ün çenesini ipek mendille, ayak başparmağını ise bandajla bağladı. Cenazesi erteleneceği için cenazesi, Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden (GATA) bu amaçla gelen patolog Prof. Lütfi Aksu tarafından mumyalandı. Daha sonra, kız kardeşi Makbule Atadan, yüksek rütbeli hükûmet yetkilileri ve memurları ve diğer nüfuzlu kişiler saygılarını sunmak için belirli zamanlarda gelirken vücudu dinlenmeye alındı.
Atatürk'ün naaşı, ceviz ağacından çinko kaplı maun bir tabutun içine konmuştur. Bayraklı tabut 16 Kasım'da[17] sarayın kabul salonuna bir katafalk üzerine yerleştirildi. Bruno Taut tarafından tasarlanan katafalkın her iki yanında, Kemalist ideolojininaltı sütununu simgeleyen üç yüksek meşale ile çevriliydi.[18][19] Atatürk'ün naaşı, 19 Kasım'a kadar bu katafalkta tutuldu.[19] On binlerce kişi Atatürk'ü son kez görmek için Dolmabahçe Sarayı'nı ziyaret etti. 17 Kasım 'de sarayda çıkan izdihamda 11 kişi öldü.[20] Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, o günlerde törenlerde görevli genç bir askerî öğrenci olduğunu ve gözlemlerini şöyle anlattı:
"İstanbul'da o büyük kurtarıcının katafalkı önünden geçmeyen insan kalmadı. Bu geçiş bir hafta devam etti. Cenazenin kaldırıldığı gün top arabasının hemen önünde okulumuz çelengini taşıyanlar arasında olduğum için top arabası geçerken yedisinden yetmişine bütün İstanbulluların çığlıklarını yakinen görebiliyordum. O manzarayı görmeyenlerin bunu tahayyül etmeleri bile mümkün değil. Ana caddeye açılan yollar, bütün binalar insan seli; yola taşmayı önlemek için itfaiye arabaları halkın üzerine su sıkıyor, halk yine de dağılmıyor. Hatta bir kısım kadın-erkek vatandaşlar göğüslerini açarak, 'Sık suyu. Öldürsen de gitmem.' diye haykırıyordu. Karaköy'den geçerken bir binanın üçüncü katındaki pencereden bir kadın kendisini top arabasının üzerine atacak iken yanındakiler geriye çekerek kurtardılar. Bu ne sevgi idi ya Rabbi! Bu ne bağlılıktı! Hangi devlet adamına böyle bir sevgi nasip olmuştur? Atatürk'e küfür eden, heykellerine saldıran o sapıklar, o yobazlar bu sahneleri görmediler."[21]
5 Eylül günü Atatürk vasiyetini[4][5] yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ne bıraktı. Kız kardeşine, manevi çocuklarına ve İsmet İnönü'nün çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti. Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna da belirli miktarlarda yardım yapılmasını istedi.[6]
6 Eylül 'de Fransız doktor Noel Fiessinger üçüncü defa İstanbul'a geldi. Atatürk'ün karnında biriken su iyice artmıştı.[7] O gün Atatürk'ün karnından tam altı litre su alındı. Fakat buna karşılık Atatürk'ü daha da rahatlatmak için on iki litre su alındığı söylendi. 18 Eylül 'de Başbakan Celâl Bayar, Dolmabahçe Sarayı'na geldi ve dört yıllık ekonomik plan dosyasını sundu. Atatürk, ülke ekonomisi için çok önem taşıyan projelerin gerçekleştirilmesi için Türkiye'nin önünde en fazla üç yıl olduğunu, bir dünya savaşı çıkacağını ve bir an önce bu projelerin hayata geçirilmesini istedi.[8]
Ölüm anında yanında bulunanlardan naklen;
Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak:
"Saat 'den sonra yanından ayrılıp, günlük işlerimle meşgul olmak üzere büroma inmiştim; çok geçmeden fenalaştığını telefonla bildirdiler (saat ). Telaşla hususî daireye koştum; yatak odasının iç içe olan iki kapısı arasındaki boşlukta Ali Kılıç duruyordu. Odaya girdiğim zaman Atatürk'ü şu vaziyette gördüm: Yatağın ortasında, iki elini yanlarına dayamış, oturuyor ve mütemadiyen öğürerek: "Allah kahretsin" diye söyleniyordu; ara sıra da hizmetçilerin tuttukları tasa koyu kahverengi bir mayi (pıhtılaşmış kan) çıkarıyordu.
Nöbetçi Doktor Abrevaya ile o sırada yetişen Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp kendisine yine bir taraftan bazı ilaçlar enjekte etmeye, bir taraftan da buz parçaları yutturmaya başladılar; bir aralık sağında bulunan tuvalet masası üzerindeki saate baktı; her halde iyi göremiyordu ki bana sordu:
"Saat kaç?.."
Cevap verdim: " Efendim."
Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti, aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık; başucuna sokuldum:
"Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?.." diye sordum.
"Evet!.." dedi.
Arkamdan Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti: "Dilinizi çıkarır mısınız efendim?"
Dilini ancak yarısına kadar çıkardı; Dr. İrdelp tekrar seslendi: "Lütfen biraz daha uzatınız!.." Nafile!.. Artık söyleneni anlayamıyordu; dilini uzatacağı yerde tekrar tamamen çekti; başını biraz sağa çevirerek Dr. İrdelp'e dikkatle baktı ve "Aleykümselam" dedi; son sözü bu oldu ve ikinci ponksiyondan tam 30 saat sonra komaya girdi"[12]
9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. Atatürk, 10 Kasım Perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda öldü.[13]
Saat | Dakika | Derece | Nabız | Tansiyon | B. Abdest Mülahazat |
---|---|---|---|---|---|
00 | 05 | Sonda ile () cc idrar alındı | |||
01 | 30 | 32 | |||
02 | 00 | 36,8 | 32 | Yarım balon oksijen verildi | |
02 | 45 | 1 cc kâfur yağı | |||
03 | 30 | 38 | |||
03 | 30 | 37 | Fasıla ile oksijen | ||
04 | 30 | 38 koltuk altı | 37 | Fasıla ile oksijen | |
06 | 25 | 34 | Çok yumuşak teneffüs Çok yumuşak hırıltı | ||
06 | 45 | 1 cc kâfur yağı | |||
07 | 00 | 32 | |||
07 | 45 | 37,7 | |||
08 | 05 | 1 cc kâfur yağı, serum Glycose irot. cc | |||
08 | 25 | Verit dahilinde + 1/8 auabaine | |||
08 | 30 | cc serum gliycose | |||
09 | 00 | 34 | |||
09 | 05 | Vefat etmişlerdir. Dr. Akil Muhtar Dr. Neşet Ömer İrdalp Dr. Nihat Reşat Belger Dr. Abravaya Marmaralı Dr. Mim Kemal Öke |
Atatürk'ün ölümünün ertesi günü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Atatürk'ün silah arkadaşı ve 'ye kadar başbakanı olan Cumhuriyet Halk Partisi Malatya milletvekili İsmet İnönü'yü milletvekilinin oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanlığına seçti.[14]