atm memuru ne iş yapar / RTÜK’teki ‘Bankamatik Memuru’ iddiası Meclis’e taşındı - Son dakika haberleri – Sözcü

Atm Memuru Ne Iş Yapar

atm memuru ne iş yapar

Bankamatik memurları tek tek belirlendi

6’lı Masa’nın liderlerinin talimatı üzerine kamudaki üst düzey kadrolar mercek altına alındı. Liyakat gözetilmeden ataması yapılan 2 bin 262 üst düzey yönetici belirlendi.

Başak KAYA

Yayınlanma: 05:30 - 10 Mart 2023 Güncellenme:

Bankamatik memurları tek tek belirlendi

Millet İttifakı, iktidara geldiklerinde yürünecek yol haritasını adım adım belirlemeye devam ediyor. İttifak seçim sonrası öncelikle liyakat gözetilmeden doldurulan devlet kadrolarına çeki düzen verecek.

İttifak güçlendirilmiş parlamenter sistem, siyasi ahlak gibi temel konular dışında eğitim, sağlık, istihdam gibi alanlarda sorunları gidermek için çalışmaları ‘uzlaşarak' yürütecek. Masadaki altı lider bu çalışmaların yanı sıra kurmaylarına ‘kamunun mercek altına alınması' talimatını verdi. Bunun üzerine kamuda liyakatsiz atamalarla göreve gelen, işe gitmeyen, akrabalık ilişkileri ile makam sahibi olan, çifte maaş alan isimler tek tek belirlendi.

PARTİZANLIK YOK

İlk belirlemelere göre kamuda bu durumda olan toplam 2 bin 262 bürokrat bulunuyor. Üst düzey bürokratların görevden alınması iktidar değiştiğinde yapılacak ilk işler arasında. Bu sayının alt kademelere indikçe artacağı da belirtiliyor. Kurmaylar, altı genel başkanın boşalan koltuklara ‘partizanca değil liyakate dayalı atama yapılacağı' hassasiyetinde de tam bir uzlaşı içinde olduğu kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görev süresi dolduğunda da yasa gereği 738 bürokratın da görev süresi bitecek.

Memurlardan seyyanen zam talebiİlginizi ÇekebilirMemurlardan seyyanen zam talebiSağlıkçılardan EYT’ye 3 yıl itirazıİlginizi ÇekebilirSağlıkçılardan EYT’ye 3 yıl itirazı

CumhurbaşkanıParlamenter sistemRecep Tayyip ErdoğanSağlıkseçim

Bankamatik Memuru

Ülkemizde çok güzel memurluklar var! Bankamatik memurluğu

bunlardan biridir. Hiçbir iş yapmıyorsun ama ayın onbeşinde gidip bankamatikten

maaşını (devletin ödediği haracını mı desem) çekiyorsun. Öyle az uz miktar da

değil ha bu maaş! Miktarı hemen belirtelim; on bin lira. Memurluğun adı mı; bu

memur arkadaşlara danışman deniliyor. Kimlerin danışmanları; cumhurbaşkanının,

başbakanın, bakanların, milletvekillerinin vs. Peki  bu  memur arkadaşlara herhangi bir şey

danışılıyor mu, öyle ya danışman nedir danışılan kişidir değil mi, bu

arkadaşlara kimsenin bir şey danıştığı yok. Ama nasıl olur demeyin, oluyor

işte. Ülkemizde her işin başı torpil olunca, adalet  de sadece  bir partimizin ön adından

başka herhangi bir şey ifade etmeyince, ha bir de bir kadın yazarımızın ön

adıdır adalet, komik ama aklıma gelmişken onu da söylemeden geçmek olmaz

ülkemizde bir kısım sarayların da ön adıdır adalet, yani durum böyle olunca

kâğıt üzerinde danışman oluyorsun indiriyorsun cukkaları! Oh ne âlâ memleket.

İşler keko. Harammış helalmiş kimsenin umurunda mı! Siz ülkemin sevgili

gençleri; onca eğitimi alıp üniversiteler bitirin yetmesin KPSS denilen pembe

hayaller ülkesi sınava hazırlanın, hazırlanın hazırlanın üçyüz sene sonra memur

olacaksınız! Danışmanlar KPSS ye girmiyor mu yani serzenişleriniz kulaklarıma

kadar geliyor ama ne çare ki torpilin olduğu zaman herhangi bir sınava girmek

gerekmiyor! Hani sınavla memur olunuyor ya, danışmanlıkta bunun tersi işliyor.

Memurluğa aday değil adaya memurluk beğendiriliyor. Kim danışman yapar değil

kimin danışmanı olsam seçenekleri var! Danışman olmak için notlarınızın iyi

olmasına gerek yok, KPSS ye çalışmanız da gerekmiyor. Tek bir şey gerekiyor;

yağcılık üniversitesi yalakalık fakültesi mezunu olmanız lazım. Başka

üniversiteler ve bölümleri kabul edilmiyor. Aramızda söz konusu fakülte

mezunları var mı

Konuyu dalgaya alırken bile insanın canı sıkılıyor. Bir

tarafta ömrünün yarısını okumakla geçirmiş yani dirsek çürütmüş, ailesi varını

yoğunu harcamış emek etmiş binlerce insan, diğer tarafta torpille danışman

olmuş haramzadeler. Kimse bir şey demiyor kimse sorup soruşturmuyor diye

aldıkları paraları helal mi sanıyor bu danışman arkadaşlar. Devlet veriyor sana

ne kardeşim mi diyorlar yani. Devletin verdiği parada tüyü bitmemiş yetimin

hakkı vardır; o parayı hak etmeden alanlar nasıl içlerine sindirebiliyorlar.

Bir insan hiç çalışmadan, emek harcamadan, emeği geçin kılını dahi

kıpırdatmadan aldığı parayı nasıl kendine yedirebiliyor. Nasıl bir vicdan

çürümesidir ki kimse kendi kendini sorgulamıyor. Alan razı satan razı sen de

kimsin diyen varsa ben insanlığın vicdanıyım, senin de vicdanınım

kaçabiliyorsan hadi kaç benden! Bu nasıl iştir ey ahali! Veren veriyor diye

insanlar nasıl oluyor da hak etmediği parayı alabiliyorlar. On bin, yirmi bin,

otuz bin, kırk bin, elli bin, altmış bin maaş alanlar aldıkları paraların helal

mi olduğunu sanıyorlar. Kimse kusura bakmasın; asgari ücretin binüçyüz lira

olduğu ülkemizde elli bin lira maaş almak haramdır. Nasıl haram olur kardeşim

patron veriyor ben de alıyorum diyemezsiniz. Veya da devlet veriyor ben de

alıyorum diyemezseniz. Elli bin lira maaş almanıza kimse bir şey demiyor diye

ilahi adaletin işlemeyeceğini mi sanıyorsunuz. Aldığınız elli bin liranın

hayrını göreceğinizi mi sanıyorsunuz. Sizden öncekiler nasıl görmediyse siz de

görmeyeceksiniz. Bu, böyledir.

Para konusunda  dinini  ve vicdanını rafa kaldırmış insanlar aciz insanlardır. Çünkü o insanlar

paranın esiri olmuşlardır. Ki geçmişte böyle büyük rakamlı maaş alan insanlar

şimdilerde evlerinin önündeki sokağa bile çıkamıyorlar. İşte görüldüğü gibi

paraya esaretin somut örneği.

Adalet, saraylarda yaşadığı için insan içine çıkamıyor!

bankamatik memuru

  • bankamatiğin içinde yaşayan böcekimsi yaratıklar. birileri bulundukları yeri içten içe oyarak onlara yer açar, onlar da açılan yere yerleşip boşlukları doldurur, kuruturlar. (bkz: asalak)

  • mhp-anap-dsp koalisyonu döneminde mhp'nin bolcana işe aldığı , hiç bir iş yapmayıp maaş alan memurlar..

    (bkz: mhp)

  • atm cihazına kartınızı soktuktan sonra kartın doğruluğunu kontrol eden ve akabinde makinenin içinden size istediğiniz parayı veren banka çalışanı... çalışma şartları çok zordur. 3x8 vardiyalı çalışırlar. vardiya değişimi süresince "şu anda servis dışıyız lütfen daha sonra tekrar deneyiniz" gibi mesajlara karşılaşırız...

  • sadace x partisinin değil, haliyle bir çok partinin kadroya eklediği kişilerdir. sorun böyle bir "imkan"ın mevcut olmasıdır, siyasi iktidarın böyle bir şey yapmamasını beklemek, noel babanın gelmesini beklemekten farksız. "bankamatik" diye tabir edilmesi gerçekten "hiç" bir iş yapmadan maaş almalarıdır ki -atilla koçbunu anlatmaya çalışmış, becerememişti- örneğin "devlet sanatçısı" ünvanıyla bu şekilde maaş alan sanatçıların varlığından söz edilmektedir. nitekim son açıklanan verilere göre (tvden takip ettiğim kadarıyla) sene içerisinde hiç bir projede yer almadıkları halde kartal tibet , çetin tekindor , mahir günşırah, arsen gürzap gibi isimler maaş almaktadır. (kendi özel projeleri müstesna tabi) e devlet kültüre karışmasın demek, "maaşta vermesin,para da vermesin, destekte olmasın" demektir ki bunu da demeye kimse razı değil.. o zaman nolcak aynı tas aynı hamam...

  • (bkz: hic calismadan para alan memur)

  • basinin, 2005 yilina girilen gecede ytl'ye gecisin sembolu olacak rte-ytl bulusmasi esnasinda eger basbakan bankamatikte islemini yaptıktan sonra alet ona ytl vermezse bankamatigin icine sokulmak suretiyle basbakana eliyle ytl banknotlarini uzatacagi rivayetlerini haber yaptigi cucedir. senede bir gun calisir, temiz bi isi vardir. zannimca kpss puani falan da istemiyor.

  • kamu kurumlarında bolca bulunan bir insan çeşidi.
    günde sekiz saatten haftada 40 saat işe gelir. çay içer, gazete okur, sohbet eder, millete parayı nasıl değerlendirecekleri konusunda akıl verir.
    arada bir internet üzerinden kankileri ile pişpirik oynar sessiz sakin.
    öğlen arasında bana yemek ısmarlayacak var mı diye sorar arada babacan bir tavırla.
    öğleden sonra yan birime çay içmeye gider.
    at yarışı tüyoları alır odacıdan.
    akşam saat 17.00 de biter mesaisi.
    saat 16.30 da hazırdır evine gitmeye.
    16.50 de çıkar işten.
    bir gün daha bittiği için mutlu ve de yorgun tutar evinin yolunu....:)

  • (bkz: bankamatik)
    (bkz: atm)

  • belediyelerde bol miktarda bulunuyorlar. çalışan sayısı parmakla sayılacak kadar iken maaş bordroları ansiklopedi gibi kalın. özellikle belediye seçimde diğer partiden alınmış ise seçim çalışmalarında emeği geçen muhteremler bankamatik memuru olur.

  • esas versiyonu işe gelmeyen ve varlığının tek kanıtı bankamatikten para çekmek için boy göstermesi olan memur. en sık rastlanan formu, genel müdür, daire başkanı gibi bir makam sahibiyken görevinden alınıp "müşavir" kadrosuna geçen, (bkz: müşavir)yaşamış olduğu bu dayanılmaz travma ve inanılmaz haksızlığa ( öyle ya, hani bir ömür boyu sürecekti o koltuğun saadeti? ) evinde otururarak ya da mahalle arkadaşlarıyla kahvede okey oynamak suretiyle ve ayda 1 defa en az 5-6 bin lirayı bankamatikten hışımla çekmek suretiyle isyan eder. bu modellerin gelmedikleri iş yerlerinde dayalı döşeli odaları bile vardır çoğu kez, kilitli duran.

    bu durumun asıl acı yanı, genelde bu tiplerin işe gelmeyerek devlete verdiği zararın işe geldiği zamanlarda verdiği zarardan daha az olmasıdır.

  • Tevfik Göksu: İBB'de çalışan 13 bin emekçiyi 'bankamatik memuru' diye işten attılar yerlerine 44 bin yandaşı işe aldılar

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu İstanbul'un gündemine dair açıklamalarda bulundu.

    Tevfik Göksu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

    Yönetemediğini sloganla çözmeye çalışan bir yönetim var. Diyorlar ki ‘İstanbul senin’ gayet güzel bir slogan, ‘Bütçe senin’ diyorlar, neden bunları diyor çünkü hizmet olarak üretmediği o kadar çok konu var ki bir slogan buluyorlar. İstanbul çok ciddi bir yönetim kuraklığı yaşıyor. Kent SOS vermeye başladı. İBB Başkanı 'Bizim filomuz çok eski' dedi. İETT'nin sitesinde ise toplu taşıma ile ilgili 'Avrupa'nın en genç filosuna sahibiz' deniliyor. Hangisine inanacağız.

    İBB TAM BİR ARPALIĞA DÖNÜŞMÜŞ

    Sen ne söylersen söyle sokakta araç kalıyor mu kalıyor. Burada manzara bu. Araçların arasına bir karabatak girmiş. Bizim dönemimizde İETT otobüslerinin tamiri her garaj farklı şekilde ihale ediliyormuş. Her aracın bir ömrü vardır. İBB bakım ihalesi yapıyor, bugüne kadar hiç olmayan bütün ihaleleri bir firma alıyor. 14 ihalenin 7 tanesini davetiye ile alıyor 7 tanesini de açık ihale olarak alıyor. 1 firma yaklaşık İETT’den 2 katrilyonluk ihale alıyor eski para ile. İBB’de yan sanayi siyaseti devreye girmiş. İETT tam bir arpalığa dönüşmüş.

    Bütün tamir bakım ihaleleri bunları kimin aldığı var. Tek bir firma… Günü saati dakikasıyla tek bir firma. İhalelere 5 firma giriyor ancak hep biri alıyor.

    İBB çıksın desin, 1,5 yılda hiç olmayan bir firma 2 katrilyonluk bir ihaleyi nasıl alıyor? Mercedes’in kendi savunması var, ‘Beni nasıl ihaleye almazsın’ diye. Buradaki mesele aracın arızalanması değil. Mesele bu kadar arıza peş peşe gelirken nasıl oluyor da bir tane firma 1,5 yılda geliyor 14 tane bakım ihalesini alıyor. Ne hikmetse CHP vekilinin mali müşavir olduğu firma yaklaşık maliyetlerden 0.1 kırım ile ihaleyi alıyor. İBB Başkanı bile buna cevap veremedi.

    İETT'DE BİR KARABATAK MESELESİ VAR

    İstanbullular adına ben denetlemek üzerine seçildim. Ben denetlerim ve hesap sorarım. Her şey ortadayken bir taraftan bir kurum dökülürken bunları sormazsanız ben görevimi yapmamış olurum. İETT’de bir karabatak meselesi var. Bu karabatak meselesi İstanbulluların cebinden alınıyor.

    İstanbul’da bir taksi sorunu var mı? Bir kısmı var diyor bir kısmı yok. Çözüm ne? İstanbul’da 18 bin taksi var. 18 taksi ile ilgili farklı farklı problemler var diyebilirsiniz. Bir taksi bir günde 443 km yapıyor. 443 km yapan taksi taksimetreye açtığı yüzde 39, gerisi boşa gidiyor. Bunun yüzde 39’u sadece verimli geçiyor.

    İBB EKONOMİK OLARAK BATIYOR

    Yüzde 39 verimlilikle çalışıyor bu yüzde 40’a çıkarsak 316 taksi ilave 45’e çıkarsak 2500 taksi ilavesi yüzde 65’e çıkarsak 11 bin 186 taksi ilave oluyor yani bu verimliliği artırınca bir taraftan taksi ve İstanbullu rahatlıyor. Bu çözüm ile ilgili İBB’nin bir adım attığını gördünüz mü? Taksi meselesinin iyileştirilmesiyle ilgili İBB’nin bir adım attığın gördünüz mü? Çok basit bir şey var. Bir yazılım yapacaklar. İBB ekonomik olarak batıyor. Onun derdi plaka satmak.

    Gelir gelmez akıllı kent müdürlüğünü kapattılar. O klasörler 200 küsur projenin hepsini çöpe attılar. Taksi meselesiyle ilgili bir çözüm üreteceksiniz taksi için el kaldırmak değil imza atmak. UKOME çıktı imza bekliyor.

    BİZ DEVRETTİĞİMİZDE BORÇ 29 MİLYARA YAKINDI ŞİMDİ 43 MİLYAR

    İBB batıyor. Biz İBB’yi devrettiğimizde 29 milyara yakın borç vardı. Şimdi İBB’nin borcu 43 milyar. 29 milyarın yaklaşık 6 milyarı İSKİ ve İGDAŞ’ındı. Bugün İBB’nin borcu 43 milyar TL. Bu borç şu anda ne zaman 2020 itibariyle idi. Bu borç şimdi çok daha fazla. Meclis’te borçlanma yetkisi 16 milyar artı geçen hafta 7 milyar TL daha verdik. Tahmin ediyorum bütün hesapları yaptığımız zaman gördüğüm tablo şu 62 milyarın üzerine çıkıyor borç yıl sonu itibariyle. İBB Başkanı “İstanbul için borçlanmak ihanettir” demişti. İstanbul burası dünyanın gözbebeği, Türkiye’nin hafızası. Buraya aday oluyorsunuz. İBB’nin bütçesi yüzde 50 artırılabilir dedi. Biz bugüne kadar İBB’de proje bazlı ne kadar borçlanma gelirse hepsine evet dedik. Bizim dönemde metrolarla ilgili borçlanma talebi geldi.

    27 yıl sonra İBB borçlanamaz hale geldi. Öylesine garip bir şey yaşıyoruz ki burada büyükşehir belediyesi 43 milyar borçlanmış 7 milyar ilavesi var artı bütün kaynaklarını çürütmüş. AK Parti döneminde büyükşehir bütçesinin yüzde 71’i merkez hükümetten geliyordu şimdi yüzde 91’i. AK Parti döneminde öz kaynak yüzde 29 şimdi ise yüzde 9.

    CHP'NİN OLDUĞU YERDE ŞEFFAFLIK OLUR MU?

    İsraf deniyor, İBB’de alınan eleman sayısı 44 bin 995. Büyükşehir Belediye Başkanı böyle bir israf var diyordu. Hepsi bilgi ve belgeli. Bu ne demek biliyor musunuz? Yılık İBB 5 milyar para harcadı demek. 500 kişinin çalışanın olduğu şirkete 4 bin kişi alınmış. 44 bin 995 kişiye maaş ödeyeceksiniz yıllık maliyetini en dip maliyetten hesapladım. 13 bin kişiyi de çıkarmışlar. Her şeyde partizanlık yapılıyor. 44 995 kişinin referansı kim, kimin adına aldınız? Gençlere soruyorum, 44 bin kişi alınırken size bilgi verildi mi? Onlar sadece algı operasyonu yapmak için hazırlanmış şeyler. CHP’nin olduğu yerde şeffaflık mı olur?

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir