Avrupa Ya Kaçak Gitmenin Yolları

Almanya'da son aylarda sınır korumadan sorumlu Federal Polis Teşkilatı'nın yaptığı basın açıklamalarında daha sık Türkiye bağlantısı dikkat çekiyor. Ya sığınmacıların ya da kaçakçıların Türk vatandaşı olduğu veya yakalanan sığınmacıların çıkış ülkesinin Türkiye olduğu göze çarpıyor.

Münih Federal Polis Müdürlüğü de DW Türkçe'ye verdiği bilgide Ocak - Eylül 2022 tarihlerinde sınırda 5 bin 362 Türk vatandaşının tespit edildiğini belirterek geçen yılın tamamında bu sayının 2 bin 531, pandeminin damgasını vurduğu 2020'de de bin 629 olduğuna dikkat çekti. Bu, geçen yılın aynı dönemine kıyasla Almanya'ya kaçak giriş yaptığı tespit edilen Türk vatandaşı sayısının yüzde 254 oranında arttığı anlamına geliyor. 2020 yılının aynı dönemiyle karşılaştırıldığında ise artış yüzde 368 oluyor.   

Federal Polis'in verilerine göre, yakalanan Türk vatandaşı kaçakçıların sayısında da artış var. Ocak - Eylül 2022'de 185 Türk vatandaşının insan kaçakçılığından yakalandığını kaydeden Münih polisi, bunun geçen sene 111, 2020'de de 56 olduğunu aktardı. Almanya'ya insan kaçakçılığından suçlanan Türk vatandaşı sayısında da 2021'in aynı dönemine göre yüzde 362, pandemi nedeniyle seyahatlerin büyük ölçüde durduğu 2020'ye göre de yüzde 538 arttığı anlaşılıyor.

Resmi verilere göre Türkiye'den gelenler Balkan rotasını kullanarak Çekya veya Avusturya sınırı üzerinden Almanya'ya giriş yapyıor. Sığınmacıların beyanlara göre göçmenler kaçakçılara kişi başına 6 ile 8 bin euro arasında para ödüyor. Türkler dışında Türkiye çıkışlı göçmenlerde de Suriyeliler, Afganlar ve Iraklılar öne çıkıyor. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun bu ayın başında açıkladığı raporda da Avrupa'ya gelinen ilk üç ülke olarak Afganistan, Suriye ve Türkiye sıralanmış, bu göçmenlerin büyük kısmının da Türkiye, Kuzey Makedonya ve Sırbistan üzerinden ulaştığı not edilmişti.

Sığınmacılar kendi kaderine terkediliyor 

Federal Polis açıklamasında önceki yıllarda kaçakçıların daha organize hareket ettiklerine dikkat çekti. Buna göre son dönemde Türkiye'den kaçakçılar aracılığıyla Almanya'ya gelenler sınıra yakın bir noktada bırakılarak tamamen kendi kaderine terk ediliyor.

Bunun son örneklerinden biri de Almanya - Avusturya sınırındaki Kreuth'da yakalanan 11 kişilik grubun durumu oldu. Almanya'nın tırmanış, yürüyüş sporları ve spa otelleriyle ünlü turistik beldelerinden biri Kreuth, 3 bin 600 nüfuslu küçük bir yerleşim yeri. 14 Eylül akşamı beşi yetişkin altısı çocuk, dil bilmeyen 11 kişilik grubun tedirgin şekilde bir lokantaya girdikleri, kısa bir sonra da polis tarafından emniyete götürüldükleri yerel basına yansıdı. Bu grubun daha sonra Türkiye'den kaçak yollarda geldiği tespit edilen iki Kürt kökenli aile olduğu anlaşıldı. Ailelerin ilk aşamada Hırvatistan'da sığınmacı olarak kayda geçtiği, bu nedenle de tekrar Hırvatistan'a gönderilecekleri tahmin ediliyor.      

Federal Polis'in 15 Eylül akşamı Bavyera eyaletinin Rosenheim kentindeki tren garında yaptığı kimlik kontrolünde yakalanan altı Türk gencin durumu da sığınmacıların kendi kaderine terk edildiklerine başka bir örnek. Basına yansıyan bilgilere göre 18-25 yaşlarındaki genç erkekler, polise Avusturya'dan kamyonla kaçak geldiklerini, Türkiye'de ekonomik durumun kötü olduğunu, bu yüzden de Almanya'da çalışıp para kazanmak istediklerini anlattı. Bu gençlerin de insan kaçakçılarına 8 bin euro ödedikleri belirtiliyor.

Ancak Almanya'da ekonomik gerekçeler iltica başvurularında geçerli bir sebep sayılmıyor. Bu gençlerin de büyük olasılıkla geri gönderilecekleri tahmin ediliyor.

Mülteci ve yabancılar hukuku konusunda uzman avukat Dündar Kelloğlu, DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, Türkiye'den sadece siyasi takibata uğradığını kanıtlayanların başvurularının kabul edildiğini vurgulayarak ekonomik sebeplerle gelenlerin ilk fırsatta geri gönderildiklerine işaret etti.

Türkiye'den iltica sayısında artış 

Türkiye, Almanya'ya sığınma başvurusu yapanların geldiği ülkeler sıralamasında Suriye ve Afganistan'ın ardından üçüncü sırada. Almanya Göç ve Mülteciler Dairesi'nin (BAMF) geçen ay açıkladığı son verilere bakıldığında, Ocak - Ağustos döneminde yaklaşık 135 bin iltica başvurusu yapıldığı, bunlarda da Suriye ve Afganistan'ın ardından Türkiye'nin yaklaşık 12 bin başvuruyla en çok iltica başvurusu yapılan üçüncü ülke olduğu görülüyor. Bu sayı Türk vatandaşlarının başvurularında geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 148 artış demek. Söz konusu başvurular sadece ilk kez yapılan iltica başvurularını kapsıyor. 

Aşağı Saksonya Mülteciler Konseyi adlı sivil toplum kuruluşunun yönetim kurulunda da yer alan avukat Dündar Kelloğlu, Almanya'da son yıllardaki iltica sürecini 90'larla karşılaştırıyor. 

Kelloğlu, Türkiye'den iltica başvurularına muamelenin değiştiğini ve artık sığınma talebinde bulunanların Alman göç dairelerini makul gerekçelerle ikna etmekle değil, durumlarını kanıtlamakla yükümlü olduklarına işaret etti. Kelloğlu, 90'lı yıllarda muhaliflerin çoğunlukla "devletçe yönetilen devlet dışı oluşumlar" tarafından kaçırıldığını, işkence gördüğünü veya öldürüldüğünü, bunları kanıtlamanın zor olması sebebiyle de ilticanın inandırıcı olmasına bakıldığını belirtti. Şimdiyse muhaliflere yönelik takibatların çoğunlukla açıktan ve yargı yoluyla yürütüldüğünü, kişilerin hakaret veya terör propagandası gibi gerekçelerle suçlandığını, dolayısıyla siyasi ilticalarda kanıt göstermenin Alman makamlarınca istendiğini ifade etti.  

Resmi rakamlara göre Almanya'da Türk vatandaşlarının siyasi sığınma başvurularına bu yılın ilk sekiz ayında aldıkları kabul oranı yüzde 30. Bu oran yılın ilk çeyreği olan Ocak - Mart döneminde yüzde 34'tü. İltica başvuruları yapan Türk vatandaşı Kürtlerin kabul oranının ise Türk vatandaşlarının ortalamasının çok altında kaldığı ve yılın ilk çeyreğinde yüzde 11,5 olduğu açıklandı.

"Kürtlerin durumu tehlikeli bir hal alıyor"

Almanya'da muhalefetteki Sol Parti'nin göç politikaları sözcüsü Clara Bünger de Türkiye'nin sığınmacı gelen ülkelerde üst sıralarda yer almasını AKP hükümetinin muhaliflere yönelik tutumunu daha da sertleştirmesine bağlıyor. "Baskılar artıyor, özellikle de Kürtlerin durumu daha tehlikeli hal alıyor" diyen Bünger, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın Türkiye'nin PKK'ya karşı kimyasal silah kullandığı iddiaları hakkında görüş belirtmesinin hemen ardından hakkında soruşturma başlatıldığına işaret etti.

Bünger, DW Türkçe'ye verdiği demeçte, "Türkiye'den sadece Türk vatandaşları kaçmıyor, oradaki Suriyelilerin de ülkelerine sınır dışı edildiğini görüyoruz. Son olarak uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bunu rapor etti" diye konuştu. Bunun da Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığını gözler önüne serdiğini savunan Bünger, "Bu tür olaylardan kaçınmanın tek yolu Türkiye ile mülteci mutabakatı gibi çirkin pazarlıklar yapmamak" dedi.    

Almanya Sırbistan'ı suçluyor

Özellikle Türkiye üzerinden gelişte izlenen Balkan rotasındaki haretlilik Berlin'de endişe yaratırken AB Konseyi, bu rotadaki sığınmacı sayısının Ocak - Eylül döneminde üç katına çıktığını açıklamıştı.

Avrupa'ya sığınmacı sayısının artmasında bu yıl Ukrayna'dan kaçanlar da önemli rol oynuyor. Almanya'daki Ukraynalı sığınmacı sayısı Şubat sonu ile 17 Ekim arasında Almanya Yabancılar Kayıt Merkezi'nde 1 milyon 9 bin olarak tespit edildi. AB ülkelerinde kayıtlı Ukraynalı sığınmacı sayısı ise 4,4 milyon civarında. Kayıtlı olmayanlarla birlikte toplam Ukraynalı sayısının ise 7,7 milyonu bulduğu tahmin ediliyor.   

Almanya, mülteci sayılarındaki artıştan ise Sırbistan'ı da sorumlu tutuyor. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser'e göre Sırbistan, Kosova'yı tanımayan ülkelerle vizesiz seyahat anlaşmaları imzalıyor ve bu şekilde AB'ye kaçak göçü tetikliyor. Son haftalarda Sırbistan'ın Hindistan, Tunus, Burundi, Küba gibi ülkelerle imzaladığı vizesiz seyahat anlaşmaları sıkça eleştiriliyor. AB, bu yılın ilk sekiz ayında 4 bin 500 kadar Hint'in Birliğe vizesiz girmeye çalıştığını, bu sayının geçen yıl sadece 550 olduğunu duyurdu.  

Türkiye ile Sırbistan arasında da vizesiz 90 gün seyahat edebilmeyi öngören anlaşma bulunuyor.   

Bize yazın

Günümüzde yurt dışına çıkma fikri, her öğrencinin aklından geçirdiği, bir kere de olsa hayatı boyunca unutamayacağı ve bu güzel deneyimi yaşamak isteyeceği harika bir maceradır. Ancak çoğu öğrenci, çok fazla araştırmadığı ya da bütçe konusunda emin olamadıkları için baştan pes ederek, üniversite eğitimlerine ve sonrasında kariyer yaşamlarına büyük artılar katacak bu fırsatları kaçırıyor.

Bugün, yurtdışına nasıl gidebilirim diyen öğrenciler için yurt dışına gitme yolları ve çok sayıda ücretli ve ücretsiz seçenek vardır. Bunların bazıları Erasmus gibi finansal destek sağlayan ve eğitim imkanı sunan programlar olduğu gibi AGH ya da Work and Travel gibi yurtdışı gönüllülük ve çalışma esasına dayalı sosyal yardımlaşma, kültürel deneyim ve maddi kazanç tabanlı olabiliyor. Yazımızda öğrencilerin yurtdışına çıkma yolları konusunda kafasındaki soru işaretlerine cevap bulabilecekleri ücretli ve ücretsiz fırsatlara yer verdik!

1. Erasmus nedir?

Yurtdışında ücretsiz eğitimin ilk adresi Erasmus programıdır. Avrupa Birliği tarafından yürütülen bir öğrenci değişim programı olan Erasmus’un amacı, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde öğrencilere uluslararası eğitim deneyimi yaşatmak ve ülkeler arasındaki iş birliğini arttırmaktır. Erasmus hakkında programın, öğrencilere istihdama yönelik beceriler kazandırmasının yanında, dil becerilerinizi geliştirme ve farklı kültürleri tanıma şansı sunduğunu bilmenizde fayda var.

Erasmus başvuruları için bir ön lisans, lisans, yüksek lisans ya da doktora öğrencisi olmanız, lisans öğrencileri için not ortalamasının 4.0 üzerinden en düşük 2.20 ya da 100 üzerinden 70 puan olması, yüksek lisans ve doktora öğrencileri içinse bu ortalamalar 2.50 ya da 75 olması gerekir. Erasmus hakkında daha ayrıntılı bilgi için resmi web sitesine buradan ulaşabilir ya da faydalı linklerimize göz atabilirsiniz: Erasmus Nedir, Erasmus Şartları Neler?, Erasmus’un Avantajları ve Dezavantajları Neler?, İspanya’ya Gidecek Olan Sümeyye Ceyhun ile Erasmus Başvuruları Hakkında Söyleştik

Yurtdışında üniversite okumak istediğiniz okullar, bölümler ve başvurular hakkında merak ettiklerinizi uzmanlarımıza ücretsiz sorarak yurtdışı eğitim danışmanlığı alabilirsiniz. 

 2. Interrail nedir?

Yurtdışına ücretsiz nasıl gidilir, sorusunun en bilinen cevabı Interrail yapmaktır. Her yıl binlerce öğrenci ve gezgin, sırt çantalarını alıp Avrupa’yı trenle gezmek gibi bir maceraya kendilerini hazırlar. Aslında Interrail tamamen ücretsiz değildir, ancak Avusturya, İrlanda, İtalya, Makedonya, Hollanda, Karadağ, Polonya, Bosna Hersek, İspanya, Almanya, Norveç gibi Avrupa ülkelerini uzun uzun gezmenin, dolayısıla da yurtdışında gitmek için en ucuz yoludur. Yolculuğa çıkmanızdan itibaren sizin gibi dünyanın farklı ülkelerinden gelen öğrencilerle tanışabilir, yeni kültürler ve yaşam deneyimleri elde edebilirsiniz. Interrail hakkında daha fazlası için linke göz atabilirsiniz.

Yurtdışı eğitim almak istiyor bütçen konusunda endişeleniyor musun? Senin için kaçırılmayacak yurtdışı bursları ve fırsatları sitemizde: Lisans derecesinde yurtdışı eğitim bursları ve yurtdışında yüksek lisans bursları arıyorsan hemen burs ayrıntıları, son başvuru tarihleri ve bursların değeri hakkında bilgileri öğrenmek için linke göz at. 

3. Work and Travel nedir?

Rüyalar ülkesi Amerika’ya hem ücretsiz gidip hem de para kazanmak harika bir fikir gibi görünüyor. Yurt dışına gitme yolları arıyorsanız, 1961 yılında Amerika Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenmeye başlanan Work and Travel programları, tüm dünyadan öğrencilerin Amerika’da çalışıp seyahat edebilmelerine yönelik bir kültürel değişim programıdır. Para kazanırken İngilizce dilinizi geliştirebileceğiniz program, aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, çalışma deneyimi kazanma ve yurtdışında yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlamanız için eşsiz ve kesinlikle kaçırmamanız gereken bir deneyimdir.

WAT programı, her ne kadar size para kazandırsa da ücretsiz yurt dışına gitme yolları değildir. Zira Work and Travel fiyatları ve bu işleri yapan aracı şirketlere göre farklılık gösterir ve bu şirketlerden yardım almanız size vize, çalışacağınız iş, konaklayacağınız yer ve diğer prosedürlerin halledilmesini sağlar. Tüm bu hizmetler, uçak bileti ve vize gibi işlemler için şirketlere farklılık gösterebilen Work and Travel ücretleri ödemeniz gerekecektir. Unutmayın; Work and Travel, üniversite öğrencilerine yöneliktir ve en azından günlük konuşmaları anlayabilecek düzeyde bir İngilizce seviyesi gerektirir. Work and Travel programı hakkında daha ayrıntılı bilgiyi rehberimizden alabilirsiniz. 

4. AIESEC nedir?

1948 yılında, Avrupalı öğrenciler tarafından kurulan AIESEC, yurt dışına çıkma yolları arayanlar için geleceğin liderlerini yetiştiren dünyanın en büyük öğrenci organizasyonlarından biridir. Hem üniversite öğrencileri hem de yeni mezunlar için yurtdışında kendilerini geliştirebilecekleri uluslararası bir ortam, gönüllü projeler ve staj imkanı sunan platform, gittiğiniz ülkede 6 haftadan 1 yıla kadar kalma fırsatı sağlar.

AIESEC ile alınan teorik eğitimi, pratik olarak uygulama fırsatı bulan öğrenciler ve yeni mezunlar, ister para kazanabilecekleri programlara katılabilir, isterlerse de gönüllü staj programlarını tercih edebilirler. Programın en önemli kazanımı ise, öğrencilere yurtdışı kültür ve yaşam deneyiminin yanı sıra profesyonel ve sosyal ağ kurma fırsatı sunmasıdır. Aiesec nedir, neden bu organizasyonda yer almalısınız merak ediyorsanız kurumun web sitesine göz atabilirsiniz. 

Sitemize üye olarak dünyanın en iyi üniversiteleri, yurt dışı eğitim haberleri, faydalı içerikler ve ücretsiz broşürlerden faydalanabilirsiniz. Nasıl mı? Hemen bu linkten kayıt olun.

5. AGH nedir?

Avrupa Gönüllü Hizmeti-AGH ya da İngilizce olarak European Voluntary Service-EVS, Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde sosyal içerikli gönüllülük projelerinde yer almak isteyen gençlere yönelik faaliyetlerdir. Katılacağınız projeler kapsamında yardım kuruluşları, gençlik merkezleri, dernekler, vakıflar, huzur evleri, yetiştirme yurtları ve rehabilitasyon merkezlerinde gönüllü çalışmalarda yer alırsınız.

En az 2 ay ile 12 aya kadar süren AGH projelerinde, öğrenci ve mezunların 17-30 yaş arasında olması ve anlayabilecekleri kadar İngilizce bilmesi önemlidir. AGH, ücretsiz yurt dışına gitme yolları arasında özellikle Avrupa’ya nasıl gidilir ve yaşam deneyimi elde etmek isteyenlerin en çok tercih ettiği platformdur. Daha ayrıntılı bilgi için resmi web sayfasına bakabilir ya da Öğrenciyken Katılabileceğiniz Avrupa Gönüllü Hizmeti Projeleri yazımıza göz atabilirsiniz. 

6. Workaway nedir?

Yurtdışında çalışma ve seyahat edebileceğinizin kanıtı olan Workaway, dünyayı gezme hedefinde olanların dostu bir platformdur. Bugün 10 milyondan fazla üyeye sahip olan siteye 1 yıllık makul bir ücretle kayıt olarak, gezme planlarına başlayabilirsiniz. Dünya çapında 130’dan fazla ülkeden host-ev sahipleri ve volunteer-gönüllülerin buluştuğu platformda, gittiğiniz şehirde günde en fazla 5 saat çalışma karşılığında size kalacak yer, kahvaltı ya da yemek veriliyor.

Yurtdışına nasıl gidilir ve çalışılır diyorsanız, Workaway ile yapabileceğiniz işlerin sınırı yok, onu baştan söyleyelim. Bir tarlada çilek yetiştirebilir, evcil hayvanlara bakabilir, duvar boyayabilir, butik otelde resepsiyon ya da mutfak işlerine yardımcı olabilirsiniz. Ayrıntılı bilgiye kurumun web sayfasından göz atabilirsiniz. 

7. WWOOF nedir?

Yurtdışında ücretsiz yaşa mantığı ile hem gezip hem de gönüllü çalışmalara katılmak isteyenlere, 1970 yılından bu yana hizmet veren en yaygın platform olan World Wide Opportunities on Organic Farm yani WWOOF, bugün dünyanın her yerinde organik çiftliklerde gönüllü çalışma fırsatı sunuyor. 120’den fazla ülkede host yani ev sahipleri ile gönüllüleri buluşturan sitedeki fırsatları görebilmeniz için yıllık olarak yapılan 35€’luk bir ücret ödemeniz gerekir. Daha sonra ülke ve gideceğiniz yerle ilgili seçiminizi yapabiliyorsunuz. Konaklama ve yeme-içme gibi ihtiyaçların ev sahibi tarafından karşılandığı platform, vize ve seyahat ücretlerini kapsamaz. Daha fazlasına kurumun web sayfasından bakabilirsiniz. 

8. AFS nedir?

Ücretsiz yurtdışı eğitim ya da yurt dışına gitme yolları arıyorsanız, AFS tam size göre olacaktır. 1914 yılından bu yana devam eden program, dünyanın en köklü uluslararası değişim organizasyonudur. Program, tüm dünyadan katılımcılara yurtdışında lise ya da üniversite eğitimi, dil eğitimi, gönüllülük hizmetleri, yurtdışı staj gibi kültürlerarası bir deneyim sunar. Katılımcılar devam eden eğitimleri süresince gönüllü aileler tarafından misafir edilirken, gittikleri ülke kültürü ve dilini daha yakından ve hızlı öğrenme fırsatı yakalarlar. AFS hakkında merak edilenlere kurumun web sitesinden göz atın. 

9. Couchsurfing nedir?

Yurtdışına gitmeye karar verdiniz, ancak yurtdışına nasıl gidilir tam olarak bilmiyor ya da yukarıdaki yollardan hiçbiri size uymadı? O halde hem eğitim almak hem de gittiğiniz ülkeyi bol bol gezmek, kültürünü öğrenmek ve keşfetmek istiyorsanız yapmanız gereken Couchsurfing platformuna girmek ve size ücretsiz evini açan insanları bulmak olmalıdır. Dünya çapında 200 binden fazla şehirde kalacak yer, paylaşılan evler ve odalar sunan site, yurtdışına gitme yolları arayan ve yurt dışında çalışmak isteyen seyahat severlerin uğrak yeridir. Yurtdışında kalacağınız yerlerde sizin gibi uluslararası gezginlerle karşılaşabilir, ev sahipleri ile harika anılar kazanabilir ve sosyal ağınızı güçlendirebilirsiniz. Couchsurfing fırsatları için hemen resmi web sayfasına göz atabilirsiniz. 

Yurtdışına nasıl gidebilirim, yurt dışına çıkma yolları nelerdir gibi sorularımıza yanıt aldığımıza göre sıra geldi sizin için hazırladığımız faydalı linklere: Yurt Dışı Eğitim Almak İsteyenler İçin Kaçırılmayacak Öğrenci Değişim Programları, Üniversiteden Mezun Olmadan Önce Yapmanız Gereken 20 Şey, Yurtdışında İş İmkanı Sağlayan Öğrenci Grupları

Avrupa'ya yasa dışı yollarla gitmek isteyenler sayısı her geçen gün artıyor. Türkler Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa'nın sınır kapılarını zorluyor. Öte yandan Avrupa'ya ya da Almanya'ya kaçak gitmek isteyen Türkler insan kaçakçılarının eline düşüp dolandırılabiliyor. Türkler'in yasa dışı yollarla en fazla gittiği ülkelerin başında Almanya geliyor. Kaçak Türkler'in Almanya'dan sonra en fazla Macaristan, Hırvatistan ve Slovenya'da tespit edildiği görülüyor. 

Almanya’ya kaçak nasıl gidilir?

Alman polisi, insan kaçakçısı çetelerin Türkler ile bağlantısına dikkat çekiyor. Almanya'ya kaçak nasıl gidilir sorusunun cevabını arayan Türkler genellikle çözüm yolunu Balkan ülkelerinde buluyor. Basına yansıyan bilgilere göre insan kaçakçısı çeteleri Türkiye'den çıkan insanları Almanya sınırına yakın noktalarda bırakıyor. Genellikle Türkiye’den gelen Suriye, Afgan ve Türk kişiler bırakılan yerlerden kendi imkanlarıyla sınır kapılarından geçmeye çalışıyor. 

Almanya’ya kaçak gitmek ne kadar?

Türkiye'den insan kaçakçısı çetelerine başvurarak kamyonlara atlayıp Balkanlar rotasından Almanya'ya gelen kişilerin bunun için kaç para ödedikleri merak ediliyor. İnsan kaçakçılarına ulaşan muhabirler ‘Almanya’ya kaçak gitmek ne kadar?’ sorusunu sorduklarında bunun 6 bin Euro ve 10 bin Euro arasında değişen bir rakam olduğunu tespit ediyor. Yani Almanya’ya kaçak gitmenin yollarını arayan birinin yaklaşık 205 bin Türk lirasına ihtiyacı olduğu düşünülüyor. 

Almanya’da kaçak yakalanınca ne olur? 

Almanya’ya kaçak olarak gidildikten sonra polise yakalanmanın yanında bir diğer sorun ise ülkenin sınırlarında yakalanmak oluyor. Federal Polis, sürekli Almanya’ya kaçak olarak giren kişileri araştırıyor. Alman polisinin basına yansıttığı bilgilere göre Almanya'ya kaçak olarak gelen Türklerin genelini 18 ve 25 yaş arasındaki genç erkekler. Almanya'da kaçak olarak yakalananlar genellikle ekonomik nedenlerle iltica etmek istediklerini söylüyor. Ancak ekonomik nedenlerle iltica Almanya için bir kabul nedeni olarak görülmüyor. İltica talepleri reddedilenleri verilen süre dahilinde Almanya'yı terk edilmesi bekleniyor. Eğer Almanya'yı terk etmezseniz polis tarafından tutuklanarak kendi ülkenize ya da sizi sınırları içine almayı onaylayan başka bir ülkeye iadeniz sağlanıyor.

Avrupa’ya en kolay nasıl gidilir?  

Almanya'nın dışında Türkler'in aklındaki bir diğer soru 'Avrupa'ya en kolay nasıl gidilir?' oluyor. Türkiye'den kaçmak isteyen vatandaşlar Avrupa Birliği’ne üye olan herhangi bir ülkeye kendilerini atarak yaşamanın yollarını arıyorlar. Bu nedenle Avrupa'ya kaçak gidenlerin izlediği birkaç yol bulunuyor. Türkler, vize gerektirmeyen herhangi bir ülkeye uçak bileti alarak oradan Avrupa'ya gitmeyi deneyebiliyor. İnsan kaçakçıları yine kamyonetlerle genellikle Sırbistan yolunu kullanarak Türkler'i Avrupa'ya kaçırabiliyor. Bunun yanında insan kaçakçılarının izlediği bir diğer yol ise Türkiye'den yola çıkan vatandaşları tekneler ile Yunanistan ve İtalya kıyılarına bırakmak oluyor. Bu şekilde insan kaçıran tekneler sahillere geldiklerinde tekneleri terk ediyorlar.