Halil İbrahim Genç
Hakk’ın gaybına ait bilgi, olay ve olguların, müminin feraseti sebebi ile Hakk’ın kendisi ile yani nuru ile göstermesi, duyurması hadisesine “ayan oldu” denir.
Ayan oluşun sezgisel gerçekleşmesi söz konusu olduğu gibi iç görü ve iç sesleniş olarak da gerçekleşmesi mümkündür.
Lakin iç görü ve iç sesleniş ayan olmanın keşf hâlidir. Öngörü ise ayan olmanın ilham hâli üzeri gerçekleşir.
Ferasetli mümin kullar gözcüler ve gezgincilerdir.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Ayan Olmak ne demek? Paylaşın:Canı ve serveti ile Hakk’a beklentisiz olarak kendisini adayan tevekkül ehline denir. Vakıf, sıddiklerin yaşam biçimlerindeki ahlaklarına işaret eden manevi ünv
Musibetlerin saliğin kalbinde oluşturduğu keder, kaygı ve tasa hâllerinin sıkıntıda kabz olmuşluğunun hâli üzeri acı, çaresizlik ve acziyet hâllerine sebep olan
Hakk’a örtülü, tarike karşı olan, iman-ı gaybi düzeyinde imanı olan veya imanı bulunmayan sıradan veya irfandan yoksun halk ehline avam denir.
Huzurdan kinaye kurbiyet bulmuş, hürmet maksadı ile büyüklere hitaben söylenen veya verilen ünvandıseafoodplus.info hazret hazırdan kinaye Hakk’ın kalıcı bir melâike tav
Bütün mahlukatın kendi ahlakında karakterize olması, Hakk şahsının nuruyla ve nurdan halk ettiği ruh üzerinden tecelli etmesi, Hakk’ın ilahi sıfatlar ile tecell
Feraseti ile mümin kul, Hakk ile âlemleri murakabe ediyorsa gözcüdür. Murakabe ettiği âlemleri gözleyişinde, kavrayarak manevi hâller ile hâlleniyorsa eğer gezg
İmanda tazelenmei kulun kabz hâli sırasında gınâ’da iken Cenab’ı Hakk’ın kuluna himmet vermesi iledir.
Münkir inkar eden, kabul etmeyen, hakikati tasdik etmeyen anlamlarında kullanılır. Münkir olan Hakk’ın hakikatini ve iradesini kabul etmeyen kişidir. Münkir ha
Savaş da diyebileceğimiz cihad, kulun mücahedesinde feda-i nefs ve feda-i can düzeyinde, Hakk’a kavuşmak için ve dinine hizmet etmek için mücadele etmesine deni
“Oyun olsun diye yaratmadık” (Embiya, 16) ayeti tefsiren Hakk’ın her şeyi olay ve olgular düzeyinde nedenler üzeri halk ettiğine işaret seafoodplus.infoenin nesnesi
Sözlük'de arayın:
Bu web sitesi İstanbul Tevhid Okulu tarafından kurulmuştur.
Halil İbrahim Genç
Hakk’ın gaybına ait bilgi, olay ve olguların, müminin feraseti sebebi ile Hakk’ın kendisi ile yani nuru ile göstermesi, duyurması hadisesine “ayan oldu” denir.
Ayan oluşun sezgisel gerçekleşmesi söz konusu olduğu gibi iç görü ve iç sesleniş olarak da gerçekleşmesi mümkündür.
Lakin iç görü ve iç sesleniş ayan olmanın keşf hâlidir. Öngörü ise ayan olmanın ilham hâli üzeri gerçekleşir.
Ferasetli mümin kullar gözcüler ve gezgincilerdir.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Ayan Olmak ne demek? Paylaşın:Canı ve serveti ile Hakk’a beklentisiz olarak kendisini adayan tevekkül ehline denir. Vakıf, sıddiklerin yaşam biçimlerindeki ahlaklarına işaret eden manevi ünv
Musibetlerin saliğin kalbinde oluşturduğu keder, kaygı ve tasa hâllerinin sıkıntıda kabz olmuşluğunun hâli üzeri acı, çaresizlik ve acziyet hâllerine sebep olan
Hakk’a örtülü, tarike karşı olan, iman-ı gaybi düzeyinde imanı olan veya imanı bulunmayan sıradan veya irfandan yoksun halk ehline avam denir.
Huzurdan kinaye kurbiyet bulmuş, hürmet maksadı ile büyüklere hitaben söylenen veya verilen ünvandıseafoodplus.info hazret hazırdan kinaye Hakk’ın kalıcı bir melâike tav
Bütün mahlukatın kendi ahlakında karakterize olması, Hakk şahsının nuruyla ve nurdan halk ettiği ruh üzerinden tecelli etmesi, Hakk’ın ilahi sıfatlar ile tecell
Feraseti ile mümin kul, Hakk ile âlemleri murakabe ediyorsa gözcüdür. Murakabe ettiği âlemleri gözleyişinde, kavrayarak manevi hâller ile hâlleniyorsa eğer gezg
İmanda tazelenmei kulun kabz hâli sırasında gınâ’da iken Cenab’ı Hakk’ın kuluna himmet vermesi iledir.
Münkir inkar eden, kabul etmeyen, hakikati tasdik etmeyen anlamlarında kullanılır. Münkir olan Hakk’ın hakikatini ve iradesini kabul etmeyen kişidir. Münkir ha
Savaş da diyebileceğimiz cihad, kulun mücahedesinde feda-i nefs ve feda-i can düzeyinde, Hakk’a kavuşmak için ve dinine hizmet etmek için mücadele etmesine deni
“Oyun olsun diye yaratmadık” (Embiya, 16) ayeti tefsiren Hakk’ın her şeyi olay ve olgular düzeyinde nedenler üzeri halk ettiğine işaret seafoodplus.infoenin nesnesi
Sözlük'de arayın:
Bu web sitesi İstanbul Tevhid Okulu tarafından kurulmuştur.
Atasözleri ve deyimler birbirinden baz özellikleri ile ayrlan kalplam sözlerdir. Benzerlikleri nedeniyle oldukça kartrlan bu ifadelerin ayrlan noktas, deyimlerde görülen yüksek orandaki mecaz ve atasözlerindeki öüt verme özelliidir. Bunun dnda deyimler birleik fiillerinden oluan türleri de içerir. Baz birleik fiiller zamanla deyim haline gelmitir. Bu kalplam sözler, dilde anlam zenginlii yaratan ifadelerdir. Türkçenin zenginliine katkda bulunan sözlerden biri de Ayan olmak ifadesidir. Ayan olmak ne demektir?
Ayan olmak TDK sözlük anlam u ekildedir:
"Onun duru aydnlnda aln yazmzn en çaprak satrlar bize birdenbire ayan oluverir." - Yakup Kadri Karaosmanolu
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Âyanlık Asrın ikinci yarısından itibaren dönemin sosyo-ekonomik koşullarıyla ilişkili olarak ortaya çıktı. Asırda devletin merkezde ve taşradaki otoritesi zayıflamaya başlamıştı. Siyasi, askeri, ekonomik ve demografik değişimler Klasik Osmanlı düzeninin tedricen bozulması demekti. Âyanlar bu boşluktan yararlanarak ortaya çıktılar ve özellikle Asırda taşrada etkin bir güç haline geldiler. Bu yeni sınıfın insan tipolojisi daha çok asker ve ulema kökenliler (eski idareciler), zengin tüccarlar ve köklü ailelerinin başlarından mülhemdi.[1][2]
Âyanlar zamanla devlet tarafından tanınan, tayin ve azilleri yapılan, yetki ve yetki alanları belirlenen bir güç haline geldiler. Tabakoğlu’na göre âyanlar zamanla devletin desteği altında eşkıyalığın önlenmesinde ve halkın oluşturduğu milis kuvvetlerin sindirilmesiyle görevlendirildiler. Ekonomik sahada giderek artan para ihtiyacı için taşrada geliştirilen iltizam, malikâne ve esham usullerinde âyanlar mültezimlik, muhasallık, mütesellimlik hatta voyvodalık gibi farklı görevleri uzviyetlerinde topladılar. Bu nokta-i nazardan bakıldığında Nizamnamesi ile âyanlar bir nevi devlete ortak olmuş, bir reis seçilmesi istenerek resmen muhatap alınmış, siyasi ve askeri görevlendirmeler verilmişti. Hülasa devletin temsilcileri, taşranın vekilleri durumuna gelmiştiler.[1][2]
Âyanlar etraflarında eski timarlı sipahileri, devlete küskün olanları ve işsiz taifesini toplayarak iyice güçlenmişti. Çoğu zaman zorbalık yapan âyanlar kendi menfaatlerini devletin menfaatlerinden önde tutmaktan geri durmuyor, gelirleri merkeze göndermiyordu. Devlet için birçok açıdan yararları bulunsa bile devletin otoritesinin önemli bir kısmını kaptırmış olduğu bir gerçekti. Yeni zuhur eden merkezileşme siyaseti âyanların sonu demekti.[1][2]