ayrılmama duası / Op. Dr. Murat MERMERKAYA (@seafoodplus.infoermerkaya) • Фото и видео в Instagram

Ayrılmama Duası

ayrılmama duası

ORTA ASYA'DA İSLAM 3 / İSLAM İN CENTRAL ASİA 3

ÖZ Sovyetler Birliği rejimi kendi topraklarında yaşayan insanların sosyalist düşünceyi benimsemelerini, komünizm idealini hedeflemelerini istemiş, daha doğrusu buna mecbur etmişti. Bu doğrultuda Sovyetler Birliğinde yaşayan Müslümanların inancına, ahlakına ve aile yapısına müdahale eden rejim tarafından dinsizlik, tanrı tanımazlık zorla kabul ettirilmeye çalışıldı. Sovyet rejiminin hedefi, istisnasız her Sovyet vatandaşının Tanrı inancından, dini ahlaktan ve aile kültüründen yoksun birer " Sovyet nsanı " modelinde yetiştirmekten ibaretti. Bu amaç doğrultusunda okul öncesi eğitimden Üniversite eğitimine kadar hiçbir manevi ve dini altyapıya dayanmayan beşer ürünü moral ve etik öğretisine dayalı ahlak ve eğitim sistemi hayata geçirildi. Ateizmi, tanrı tanımazlığı rejimin ana ideolojisi olarak benimseyen Sovyetler Birliği döneminde, başta Hıristiyanlar ve Müslümanlar olmak üzere diğer din mensupları da inançlarını ve dini yaşantılarını asgari boyutta, gizlice yaşamaya çalışmıştır. Ateist olan Sovyet bireylerinin birçoğunun yaşam tarzı incelendiğinde onların dürüst, sade, medeni, devlete sadık, disiplinli, hak ve hukuka riayet eden bireyler olduğu gözlemlenmiştir. Acaba bu özelliklere sahip olan Sovyet insanı rejimin baskısından korktuğu için mi dürüst ve ahlaklı idi, ya da sosyalist eğitim sisteminin başarısından dolayı mı, yoksa toplumda ve aile içinde devam eden dini inancın ve bilincin var olmasından mı kaynaklanıyordu? Sorusu özellikle bağımsızlık sonrası akla gelen soruların başında gelmekteydi. Ayrıca SSCB'nin inançsız ama ahlaklı, eğitimli toplum yetiştirmeye çalışırken ahlak sınırlarını, ahlak ilkelerini belirlemede neyi ölçü alacağına tam olarak karar veremediği, belirli bir dönemden sonra inancından vazgeçmediği Müslümanların dini eğitim almasına izin verdiği ancak dini eğitimi de sıkı takip altına aldığı görülmektedir. ABSTRACT The Soviet Union's Politics of Belief, Moral and Family on Muslims The Soviet Union regime demanded from people who resided in its land to embrace socialist sentiments, and asked them to follow the communist ideology. Actually, it enforced people for that. For that reason, belief, moral and family structure of Muslims who lived in the Soviet Union was intervened; Irreligiousness and atheism were imposed by the Soviet regime to Muslims. The aim of the Soviet regime was consisting of that to growing a model of " the Soviet people, " without any exceptions, depriving all Soviet Union's citizens from belief of God, religious morals, and family culture. In the direction of this purpose, from kindergarten to higher education, a human made moral and ethics principles were strived to infuse into individuals which were not based on any spiritual or religious belief. The atheism, the belief in the non existence of God, was adopted as the main ideology in the Soviet Union's era, primarily Muslims and Christians, and members of the other religions tried to live their religious lifes secretively and kept it as minimal. When the life style of individuals who were atheist in the Soviet Union was examined; it was seen that these individuals were honest, simple, civil, loyal to the state, disciplined, observer of the rights in law. They abided by the rules. However, these Soviet people were honest and of moral principles, generally because of fear and being oppressed by the regime or it is because of socialist education system's achievement, or its because the religious beliefs and consciousness were still surviving in the family and the society? Especially after independence , this question was the first question which comes to minds. Furthermore, it can be seen that while the USSR was struggling to create an unbeliever but a moral society, and a educated society, it (the USSR) could not decide exactly what kind of criterions should be used to decide as the limits of moral and principles of moral. After a certain time, the USSR allowed to Muslims who insisted in their beliefs to get religious education, but this religious education was also watched closely the regime.

текст песни Nesi Var

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar bir dua gibi geçirir beni içinden

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar değilim dedim ama

Onunmuşum meğer ben

 

Gözlerindeki buğu ah neyin perdesi

Öldürür beni etkiler beni derinden

Ayrılınca teninden oynadım ben yerimden

Sarılıp ona ağlamak gelir içimden

 

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar bir dua gibi geçirir beni içinden

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar değilim dedim ama

Onunmuşum meğer ben

 

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar bir dua gibi geçirir beni içinden

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar değilim dedim ama

Onunmuşum meğer ben

 

Sorular sordu güldüm kimle nerde görüldüm

Yanımda olsa ayrılmam dizinin dibinden

Ağlattı onu bunlar açıldı hep yaralar

Dökülen yaşlar niye hep benim yüzümden

 

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar bir dua gibi geçirir beni içinden

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar değilim dedim ama

Onunmuşum meğer ben

 

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar…

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar… Ne kibar

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar…

Nesi var nesi var ah nesi var

Ne kibar… Ne kibar

Ah nesi var…

 

Тогда не говори Çeviri Türkçe

seafoodplus.info / Rusça → Türkçe / [ Т ] / Тогда не говори

77 parallel translation

Тогда не говори, что ты ее видел.

O zaman gördüğünü söyleme.

- Тогда не говори о них мне!

O zaman anlatma.

- Тогда не говори.

- O zaman söyleme.

Тогда не говори об этом больше.

- O zaman bu konu hakkında konuşma!

Тогда не говори этого.

O halde dua okuma.

Тогда не говори ничего.

O zaman hiçbir şey söyleme.

- Тогда не говори об опасности!

Öyleyse tehlikeden bahsetme!

Тогда не говори.

Öyleyse deneme bile.

Тогда не говори, если не хочешь

- İstiyorsan sonra söyle.

- Прекрасно. Тогда не говори.

- İyi o zaman konuşma.

Если ты хочешь, что бы я ушла, чтобы я бросила все, тогда не говори, о чем я сделала или чего я не достояна

Gitmemi istiyorsan ayrılmamı istiyorsan böyle yapma. Hakettiğim ve haketmediğim şeylere getirme.

Тогда не говори прощай. Скажи, "Увидимся позже."

O zaman veda etme. "Sonra görüşürüz" de.

- Да, но Тогда не говори глупостей и удваивай, болван!

O zaman, osurup durmayı kes ve bahsi iki katına çıkar.

Тогда не говори с нами как с дураками.

O zaman bizimle öyleymişiz gibi konuşma.

Тогда не говори.

Bana söyleme.

Тогда не говори.

Söyleme öyleyse.

Ладно, тогда не говори то, что собираешься сказать.

O zaman diyeceğin şeyi deme.

Тогда не говори это.

O zaman söyleme.

Я не могу? Тогда не говори.

Jang Jun Ha, Bong Ma Ru'mu?

Тогда не говори.

O zaman söyleme.

Тогда не говори, что я ничего для тебя не делала.

Sonra ben hiç söylemiyorum Senin için bir şey yapmadı.

Тогда не говори, чтобы я всё забыл.

Öyleyse boş vermemi söyleme.

- Что ж, тогда не говори никому, что мы здесь.

- Valla kimseye söylemeyiz.

- Тогда не говори мне не волноваться

- Kafan takma diyor bir de. - Tamam mı?

Тогда не говори мне отпустить сбавить обороты или простить, не тогда, когда я стою здесь в крови одного из немногих людей, которых я когда-либо любила.

Öyleyse bana boş vermemi, gevşememi veya affetmemi asla söyleme hele de ben burada gerçekten sevdiğim insanlardan birinin kanına bulanmış haldeyken.

Тогда не говори ничего.

Öyleyse hiçbir şey söyleme.

Тогда не говори, и не отговаривай себя от того, что хочешь и чего заслуживаешь.

O zaman tartışma. Ayrıca istediğin ve hak ettiğin bir şey için kendinle konuşup durmayı da bırak.

Тогда не говори.

- Söyleme o zaman.

Тогда не говори им ничего.

Öyleyse onlara hiçbir şey söyleme.

Тогда не говори никому.

O zaman onlara söyleme. Aramızda kalsın.

- что тебе не понравится. - Ну тогда не говори.

Jimmy burada.

Тогда не говори.

Bana da mı?

Ты мне этого не говори, потому что тогда я тотчас уйду.

Benimle böyle konuşma, hemen şimdi çeker giderim.

- Тогда никому не говори о старике.

Babandan kimseye bahsetme.

Тогда не говори ему.

O halde ona söyleme.

Тогда не говори.

Öyleyse söyleme.

Я ведь тогда не поняла, когда ты говори что герои сами ведут тебя куда надо. Но теперь это так естественно, что Адам и Анна наконец сошлись вместе.

Karakterlerin sana yol gösterdiklerini söylediğinde seni pek anlamamıştım ama artık Anna ve Adam'ın birbirlerini bulmalarının sebebi çok açık.

- Тогда не говори.

- Pekala ona söyleme.

Никого не заподозрят. Тогда ты сможешь жить той жизнью которую заслуживаешь. И не беспокойся о ком-либо Говори все что была далеко.

Kimse bir şeyden şüphelenmez sen de hak ettiğin hayata kavuşursun, ve bunun elinden alınmasından bir daha korkman gerkmez.

Ненси, не приглашай меня на ужин с твоим мужем и тогда говори мне, что я могу идти.

Beni kocanla yemeğe götürüp ertesi gün çekip gidebilirsin deme.

Не говори. Ты же знаешь, тогда оно не исполнится.

- Sakin bize söyleme yoksa gerçeklesmez.

Тогда ничего не говори, хорошо?

Bir şey demene gerek yok tamam mı!

Тогда ни с кем не говори, Эдди.

- O zaman kimseyle konuşma Eddie.

Тогда ничего не говори.

O zaman hiçbir şey söylememelisin.

- Тогда не говори мне : "Успокойся!"

O zaman beni sakinleştirmeye çalışma.

Эх, так не говори "тогда". "Тогда".

Öyle demesene. Sanki "o zaman" gibi.

- Для подростка тогда были чудесные времена. - И не говори.

Çocuk olup büyümek için harika bir zamandı.

Тогда и не говори.

O zaman etme.

Тогда, не говори ему.

Ona söyleme.

Тогда ничего не говори.

Öyleyse bir şey söyleme.

Пожалуйста не говори мне пойти туда, Сильвер потому что ясли я пойду, и увижу его ( сопение ) тогда это значит, что Диксон реально умер.

Lütfen bana oraya git deme, Silver eğer oraya gider ve onu orada görürsem o zaman Dixon gerçekten öldü demektir.

© - seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir