b 12 eksikliği gebe kalmayı engeller mi / NBL Türkiye - Gebelik Döneminde B12 Vitamininin Önemi Nedir?

B 12 Eksikliği Gebe Kalmayı Engeller Mi

b 12 eksikliği gebe kalmayı engeller mi

B12 Vitamini Eksikliği Hamile Kalmayı Engeller Mi?

B12 Vitamini Eksikliği Hamile Kalmayı Engeller Mi?

B12 vitamini eksikliği hamile kalmayı engelleyebilir ve hamilelikte düşüğe neden olabilir.

B 12 vitamini vücuttaki her hücrenin ihtiyacı olan bir B vitamini çeşididir. Sinir sistemi ve beyin fonksiyonlarının çalışabilmesi gibi birçok fayda sağlar. Vücutta yeterince B12 vitamini olmaması B12 vitamini eksikliği olarak adlandırılır. B12 eksikliği depresyon, hafıza problemleri, halsizlik ve yorgunluğa yol açar.

B12 Vitamini Yetersizliğinde Görülen Bozukluklar Nelerdir?

B12 vitamini eksikliğinde kişide hafıza problemleri, unutkanlık, halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, üşüme, depresyon, sinirlilik, kafa karışıklığı, el, kol ve bacaklarda uyuşmalar, dilin şişmesi, ağızda çıkan aftlar, cilt kuruması, saç dökülmesi ve kilo kaybı gibi sorunlar ortaya çıkar.

B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Unutkanlık, halsizlik, yorgunluk, depresyon, üşüme, el, kol ve bacaklarda uyuşma, dil şişmesi, ağız aftları, cilt kuruması, saç dökülmesi, kalp çarpıntısı ve kilo kaybıdır.

B12 Vitamini Eksikliği Nelere Sebep Olur?

B12 eksikliği kansızlığa, depresyona, yürümede zorluğa, cilt solmasına, nefes darlığına, kalp çarpıntısına, düşünme problemlerine, mide bulantısına, kusmaya, ishale ve kilo kaybına sebep olur.

B12 Vitamini Eksikliği Nasıl Giderilir?

B12 vitamini eksikliği için yumurta, balık, ciğer, kırmızı et, süt ve süt ürünleri tüketilmelidir.

B12 Vitamini Eksikliği Ne Yemeli?

B12 vitamini yetersizliği olan kişiler yumurta, kırmızı et, ciğer, süt, yoğurt, kefir, kabuklu deniz ürünleri ve balık tüketmelidir.

B12 Vitamini Eksikliği Ağız Yarası Yapar Mı?

B12 vitamini eksikliği ağız sorunlarına yol açar. Ağızda yaralara ve aftlara neden olur.

B12 Vitamini Eksikliği Adet Düzensizliği Yapar Mı?

B12 vitamini eksikliği kansızlığa neden olur. Bu sebeple adet gecikmesi ve düzensizliğine yol açar.

B12 Vitamini Eksikliği Ağız Kokusu Yapar Mı?

B12 vitamini eksikliği ağız sağlığını olumsuz etkiler ve ağız kokusuna yol açar.

B12 Vitamini Eksikliği Baygınlık Yapar Mı?

B12 vitamini eksikliği halsizliğe ve yorgunluğa neden olur.

B12 Vitamini Eksikliği Baş Döndürür Mü?

B12 vitamini eksikliği baş dönmesi, baş ağrısı, nefes darlığı ve kalp çarpıntısı gibi problemlere yol açar.

B12 Vitamini Eksikliği Cinsel İsteksizlik Yapar Mı?

B12 vitamini eksikliği cinselliği olumsuz etkiler. Cinsel isteksizliğe yol açar.

B12 Vitamini Eksikliği Nedenleri Nelerdir?

B12 eksikliği vegan diyeti yapma, anoreksiya nevroza ve blumia nevroza gibi yeme bozukluklarının olması, yanlış diyetler yapma, ilaç kullanma, hamilelik, mide problemleri, bağırsak problemleri, mide küçültme ameliyatı olma gibi sebeplerden dolayı olur.

B12 Vitamini Eksikliği Hamile Kalmayı Engeller Mi?

B12 vitamini eksikliği hamile kalmayı engelleyebilir ve hamilelikte düşüğe neden olabilir.

B12 Vitamini Eksikliği Hangi Doktora Gidilir?

B12 vitamini eksikliği için hematoloji bölümüne gidilir.

B12 Vitamini Eksikliği Hangi Testle Anlaşılır?

B12 vitamini eksikliği kan testi ile anlaşılır.


Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapabilir ve yardım isteyebilir, tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.
Yorum Yap (Değerli yorumlarınızı bizden esirgemeyiniz.)

Gebelikte Mineral ve Vitamin Kullanımı

DoktorDergisi

Doç. Dr. Okan Özkaya

Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Isparta

Özet:

Sağlıklı ve düzenli beslenebilen tekil gebeliklerde, multivitamin – mineral kompleksi profilaksisine gerek yoktur. Hatta zararı olabilir. Ancak, folik asit mutlaka kullanılmalıdır. Folik asite gebelikten önce başlanmalı ve ilk 3 ay süresince kullanılmalıdır. Profilaktik demir kullanımı gerekli değildir. Hatta gastrointestinal sisteme olduğu gibi yan etkileri de olabilir. Ancak, anemi saptandığı zaman (Hb < 11 mg/dl, Hct < %30) tüm gebelere demir tedavi dozunda verilmelidir. Gebeliğin indüklediği hipertansiyon ve pre-eklampsi riskinin azaltılmasında halen vitamin-mineral kullanımının önemli olduğu kanıtlanamamıştır.

Gebelik anabolik bir durumdur. Gebelikte hem enerji ihtiyacında, hem de vitamin-mineral ihtiyacında artış vardır. Fetal kilo anne beslenmesi ile yakından ilişkili olup, özellikle son trimesterde annenin aldığı kilo ve beslenme durumu fetüsün doğum ağırlığında önemlidir. Yetersiz beslenme, mineral ve vitamin eksikliği kötü gebelik sonuçları ile ilişkilidir.

Gebelikte vitamin ve mineral yetersizliğinin en önemli nedenleri şunlardır;

  1. Gebelikte yetersiz beslenme ve diyette yetersiz alım
  2. İlaç, alkol ve madde bağımlılığı
  3. Katı vejetaryenlik
  4. Sigara kullanımı
  5. Gebeliğe obezite veya düşük kilo ile başlanması gibi nedenlerdir.

Gebelikte beslenme, mineral ve vitamin alımından başka, maternal özelliklerin de gebeliğe etkisi vardır. Bu maternal özellikler arasında; sosyoekonomik durum, yaş, beslenme alışkanlığı, doğum sıklığı ve sayısı (parite), madde bağımlılığı, genel sağlık durumu bulunmaktadır. Gebelikte uygun beslenme ile; düşük doğum ağırlıklı (< g) fetüs oranlarını azaltmak, abortus ve preterm doğum oranlarını azaltmak, pre-eklampsi oranlarını azaltmak, demir eksikliği anemisini önlemek ve nöral tüp defekti (NTD) gibi bazı doğumsal anomalileri önlemek amaçlanmaktadır.

Her gebede aynı derecede kilo alımı amaçlanmamaktadır. Bunda belirleyici olan gebelik öncesi kilo durumudur. Bu durum Tablo 1’de gösterilmektedir.

Tablo 1. Gebelikte arzu edilen kilo alımı

Gebelik öncesi anne vücut kitle indeksi (kg/m2)Arzu edilen kilo (kg)
¯ BMI (< ) – 18
Normal BMI ( – 26) – 16
Yüksek BMI (26 – )7 –
Obezite (³ 29)< 7

Gebelikte vitamin-mineral eksikliği çok önemlidir. Çünkü birçok vitamin ve mineral eksikliği bazı genel ve spesifik hastalıklarla beraberdir. Bunlara örnek olarak; demir eksikliğinde anemi, folik asit eksikliğinde hematolojik ve konjenital bozukluklar, ciddi iyot eksikliğinde kretenizm ve mental retardasyon olması, magnezyum (Mg+2), selenyum (Se+2), bakır (Cu+2), kalsiyum (Ca+2) eksikliklerinde fetal gelişim bozuklukları ve pre-eklampsi riskinde artış verilebilir. Yine A vitamini eksikliğinde gece körlüğü, düşük doğum ağırlığı, IUGR, dekolman plasenta ve mental retardasyon gelişebilmektedir.

Gebelikte vitamin-mineral açısından kadınların desteklenmesi önemli olabilir. Çünkü geri kalmış ülkelerde halen 50 milyon kişi yetersiz demir alımına bağlı olarak anemiktir. Yine, tüm dünyada 1 milyon kadın ve çocukta vitamin A eksikliği vardır. Vitamin-mineral desteği özellikle geri kalmış ülkelerde önemlidir. Çünkü genel olarak bu ülkelerde hem yetersiz hayvansal gıda alımı, hem de yetersiz sebze-meyve alımı vardır. Bu nedenle UNICEF yılında, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde tüm gebelikte vitamin-mineral desteği verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Bu vitamin-mineral kombinasyonunda; vitamin olarak A, B1, B2, B6, B12, C, D, E, folik asit bulunmalı iken, mineral olarak ise, selenyum, iyot, demir ve çinko olması gerektiğini bildirmiştir.

Gebelikte Mineraller

1. Gebelikte Demir Kullanımı

Gebelikte demir ihtiyacı artmaktadır. Bunun nedeni, mg fetüse olan kayıp ve mg annenin hemoglobini için demir kullanılmasıdır. Gebelikte demir ihtiyacı özellikle trimesterde artmaktadır. Demir eksikliği durumunda; annede anemi, immünite bozukluğu (¯ lökosit granulasyonu) olabilirken, fetüste ise erken doğum riskinde artış ve düşük doğum ağırlığı olabilmektedir. Gebelikte demir profilaksisinde mg/gün dozu yeterlidir. Ancak profilaktik demir kullanımının gerekli olduğunu gösteren halen kesin bir çalışma yoktur. UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde mutlaka profilaktik kullanılması gerektiğini belirtmektedirler. Profilaktik demir kullanımı termde hemoglobinin < g/dl olmasını engeller. Ancak, halen profilaktik demir kullanımının gerekli olduğunu gösteren yeterli kanıt yoktur. Aksine maternal yan etkileri gebeliği kötü olarak etkileyebilir. Ancak anemi saptanırsa (Hb < g/dl) tedavi dozunda demir başlanmalıdır.

2. Gebelikte Kalsiyum ve Fosfor

Gebelikte Ca+2 ihtiyacı %33 oranında artmaktadır. Ancak gebelikte eksikliği nadir olarak görülmektedir. Çünkü gebelikte besinlerle yeteri kadar alınabilmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda, düşük Ca+2 oranları ile gebeliğe bağlı hipertansiyon ve pre-eklampsi risk artışı olabileceği belirtilmektedir. Ancak halen gebelikte profilaktik kullanımı tartışmalıdır. Çünkü literatürde, gebelikte profilaktik kalsiyum kullanımının pre-eklampsi sıklığını azalttığını ve hiç etkili olmadığını belirten çalışmalar vardır ve halen pre-eklampsi riskini azalttığı kanıtlanamamıştır.

Fosfor besinlerde fazla miktarda olduğu için gebelikte fosfor desteği gerekli değildir.

3. Gebelikte Çinko Kullanımı

Çinko protein sentezi ve nükleik asit yapımında önemli bir mineraldir. Gebelikte eksikliği olursa; pre-eklampsi, erken membran rüptürü ve IUGR olabilmektedir. Gebelikte profilaktik çinko kullanımı erken doğum oranını %15 oranında azaltmaktadır. Ancak halen profilaktik kullanımının gerekli olduğunu gösteren yeterli kanıt yoktur.

4. Gebelikte İyot Kullanımı

İyot eksikliğinin en önemli sonuçları, kretenizm, mental retardasyon, erken doğum eylemi ve fetal ölüm riskinde artıştır. Ayrıca fazla alınması durumunda da fetal guatr olabilmektedir. Günlük µg dozda alınması yeterlidir. Gebelikte mutlaka iyot verilmelidir. Ancak bunun için ilaç preparatı kullanmaya gerek yoktur. Çünkü gerekli ihtiyaç iyotlu tuz ile sağlanabilir.

5. Gebelikte Magnezyum Kullanımı

Gebelik, aksi düşünülse de magnezyum eksikliğine neden değildir. Gebelikte magnezyum eksikliğipre-eklampsi ve erken doğum riskinde artış ile ilişkili olabilir. Ancak yapılan çalışmalarda gebelikte profilaktik Mg+2 kullanımının herhangi bir gebelik sonucunda iyileşme sağlamadığı gösterilmiştir. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanımı gerekli değildir.

6. Gebelikte Diğer Mineraller

Bunlar arasında, bakır, selenyum, krom, manganez, molbdenyum ve flor bulunmaktadır. Bunların normal şartlarda gebelikte eksiklikleri bildirilmemiştir. Ayrıca halen eksikliklerinin önemi de belli değildir. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanımları önerilmemektedir.

Gebelikte Vitaminler

1. Gebelikte Vitamin &#; A Kullanımı

Gebelikte A vitamini ihtiyacı %20 oranında artmaktadır. Gebelikte A vitamini eksikliği, gece körlüğü, mental retardasyon, IUGR, düşük doğum ağırlığı, immün sistem bozukluğu ve plasenta dekolmanı ile ilişkili bulunmuştur. WHO yılında yayınladığı bir bildiride A vitamini eksikliğinin olduğu endemik bölgelerde tüm gebelik ve laktasyonda profilaktik olarak A vitamini verilmesini önermiştir. Yine yılında Nepal ve Endonezya’da yapılan geniş katılımlı çalışmalarda, gebelikte profilaktik A vitamini verilmesi ile mental retardasyon ve anemi oranlarının azaldığı saptanmıştır. Ancak tüm bu verilere rağmen gebelikte profilaktik A vitamini kullanımının yararı tartışmalıdır. Ayrıca günlük µg’dan fazla dozda alınmasının teratojen olabileceği unutulmamalıdır.

2. Gebelikte Vitamin -D Kullanımı

Gebelikte D vitamininin aktif metaboliti ( OH2-D3) artarken, inaktif metaboliti (25 OH-D3) azalmaktadır. Gebelikte D vitamini eksikliği nadirdir. Gebelikte D vitamini eksikliğinde, neonatal tetani, fetal rikets ve bebekte anormal diş gelişimi gözlenebilmektedir. Ayrıca D vitamini yüksek dozda toksiktir. Yapılan önemli çalımlarda gebelikte profilaktik kullanımının gerekli olmadığı gösterilmiştir.

3. Gebelikte Vitamin -E Kullanımı

Gebelikte E vitamini seviyesinde düşüş yoktur. Gebelikte yetersiz E vitamini alımında, pre-eklampsi, düşük doğum ağırlığı ve plasenta dekolmanı riskinde artış olabilir. D vitamininden farklı olarak gebelikte E vitamini yüksek dozda toksik değildir. Ancak yapılan çalışmalarda, gebelikte profilaktik E vitamini verilmesinin pre-eklampsi ve düşük doğum ağırlığını azalttığı yönünde yeterli kanıt bulunamamıştır. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanımı önerilmemektedir.

4. Gebelikte Vitamin -K Kullanımı

Gebelikte K vitamini eksikliği son derece nadirdir. Gebelikte profilaktik kullanımı önerilmemektedir. Hatta gebelikte birçok pıhtılaşma faktörünün arttığı düşünülürse K vitamini kullanımı tromboz oluşumuna neden olması açısından tehlikeli bile olabilmektedir.

5. Gebelikte Vitamin -C Kullanımı

C vitamini bağdokusu ve kollajen yapımı ile antioksidan sistemde görev alan bir vitamindir. Gebelikte C vitamini seviyesi %50 oranında azalmaktadır. Bunun nedeni hem fetüse olan kayıp hem de gebeliğe bağlı hemodilüsyondur. Gebelikte C vitamini eksikliğinde pre-eklampsi, düşük doğum ağırlığı ve anemi saptanabilmektedir. Gebelikte yeterli alım diyetten sağlanabilir. Yapılan çalışmalarda gebelikte profilaktik C vitamini verilmesinin kötü gebelik sonuçlarını azalttığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Hatta bazı çalışmalarda erken doğum eylemi riskini hafif derecede arttırdığı saptanmıştır.

6. Gebelikte B Vitaminler

Gebelikte tüm B vitamin bileşenleri azalmaktadır. Tiamin (B1 vitamini) ve Riboflavin (B2vitamini)’in gebelikte eksiklikleri nadirdir. Bu nedenle de ekstra desteğe gerek yoktur.

Vitamin B6

Gebelikte tek başına B6 vitamini eksikliği nadir olup, genellikle diğer B vitaminler ile beraber eksikliği görülür. Gebelikte vitamin B6 eksikliğinde, pre-eklampsi, karbonhidrat intoleransı, hiperemezis gravidarum gibi gebelik bulantı kusmalarında artış, infantta nörolojik bozukluklar ve immün sistem bozuklukları izlenebilir. Gebelikte profilaktik kullanımın yararlı etkinliği saptanamamıştır. Aksinefazla kullanımda halsizlik ve yürüme bozukluğuna sebep olabilir.

Madde bağımlılığı, çoğul gebeliği, adolesan gebeliği olanlarda ve yetersiz beslenenlerde 2 mg/gün dozunda vitamin B6 verilmelidir.

Vitamin B12

VitaminB12 eksikliğinde, megaloblastik anemi, fetal ölüm ve fetal nörolojik-davranış bozuklukları izlenebilir. Normalde gebelikte besinlerle yeterli alım sağlanabilir. Bu nedenle gebelikte profilaktik kullanım gerekli değil. Ancak, katı vejetaryenlerde, malabsorbsiyon bozukluğunda profilaktik kullanımı gerekmektedir.

 

7. Gebelikte Folik Asit Kullanımı

Gebelikte serum folik asit seviyesi azalmaktadır. Gebelikte folik asit eksikliğinde, megaloblastik anemi, düşük doğum ağırlığı ve fetal anomali oranları artmaktadır. Gebelikte kullanımının yararlı olduğunun kanıtlandığı tek vitamindir. Burada önemli olan nöral tüpün kapanma süreci olan döllenmeden sonraki ilk hafta folik asitin mutlaka kullanılması gerekliliğidir. Folik asit µg/gün dozunda gebelikten önce başlanmalı ve 1. trimester boyunca (ilk 3 ay) kullanılmalıdır. Önceki gebeliğinde nöral tüp defekti (NTD) olan bebek doğurma öyküsü olan kadınlarda folik asit dozu 4 mg/gün olmalıdır. Ancak maalesef ülkemizde gebelerin sadece % kadarı folik asiti gebelikten önce başlamaktadırlar. Birçoğu ise hiç kullanmamaktadır. Bu nedenle gebe kalmayı düşünen tüm kadınların folik asitten zengin olan yeşil yapraklı besin tüketimine önem vermeleri gerekmektedir. Hatta daha önemlisi devlet politikası olarak günlük besinlere folik asit eklenerek (örneğin ekmeğe) kadınların folik asit almaları sağlanmalıdır. Bu şekilde bazı çalışmalarda 1/ olarak verilen NTD riski çok daha az oranlara çekilebilecektir.

Gebeliğin İndüklediği Hipertansiyon ve Pre-eklampside Vitamin ve Mineraller

Pre-eklampside, lipid peroksidasyonunda ve serum homosistein düzeyinde artış varken, vitamin C düzeyinde azalma vardır. Yapılan çalışmalarda antioksidan tedavi ile pre-eklampsinin sıklığının azaltılabileceği belirtilmiştir. Bir çalışmada gebelikte profilaktik multivitamin kullanımı ile %45 oranında pre-eklampsi riskinin azaldığı bulunmuştur. Burada esas etkinin vitaminlerin sinerjistik etkisine bağlı olabileceği vurgulanmıştır. Ancak birçok çalışmada antioksidan olan E vitamini ve C vitamini kullanımının pre-eklampsi riskini azaltmadığı saptanmıştır. Bugün için pre-eklampsi riskinin azaltılmasında, herhangi bir vitamin – mineral kombinasyonunun kullanılması gerekliliği konusunda konsensüs sağlanamamıştır.

Gebelikte Profilaktik Multivitamin-Mineral Kullanımı Gerekli mi?

Literatürde önemli çalışmaların incelenip değerlendirildiği ve yayınlandığı Cochrane literatüründe ve yıllarında yapılan 2 önemli derlemede aşağıdaki sonuçlar bulunmuştur.

Bu iki çalışmada da, gebelikte multivitamin – mineral kompleksi kullanımı ile düşük doğum ağırlığı ve maternal aneminin anlamlı olarak azaltıldığı saptanmıştır. Yine aynı çalışmalarda, gebelikte demir + folik asit kullanımı ile de düşük doğum ağırlığı ve maternal aneminin anlamlı olarak azaldığı saptanmıştır. Bu çalışmalarda her iki grup karşılaştırıldığında (multivitamin – mineral kompleksi kullanan grup ile demir + folik asit kullanan grup) gruplar arasında gebelik sonuçları açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır. Bunun nedeni multivitamin – mineral kompleksi kullanan grupta gebelik sonuçlarının iyi olmasına, içerikteki demir ve folik asitin etkili olmasıdır. Yani gebelere sadece demir ve folik asit verilerek de yararlı etki elde edilebilmektedir.

Sonuçlar

  1. Sağlıklı ve düzenli beslenebilen tekil gebeliklerde, multivitamin – mineral kompleksi profilaksisine gerek yoktur. Hatta zararı olabilir.
  2. Ancak, folik asit mutlaka kullanılmalıdır. Folik asite gebelikten önce başlanmalı ve ilk 3 ay süresince kullanılmalıdır.
  3. Profilaktik demir kullanımı gerekli değildir. Hatta gastrointestinal sisteme olduğu gibi yan etkileri de olabilir. Ancak, anemi saptandığı zaman (Hb < 11 mg/dl, Hct < %30) tüm gebelere demir tedavi dozunda verilmelidir.
  4. Gebeliğin indüklediği hipertansiyon ve pre-eklampsi riskinin azaltılmasında halen vitamin-mineral kullanımının önemli olduğu kanıtlanamamıştır.

Kaynaklar

  1. Lunet N, Rodrigues T, Correia S, Barros H. Adequacy of prenatal care as a major determinant of folic acid, iron, and vitamin intake during pregnancy. Cad Saude Publica ;
  2. Glenville M. Nutritional supplements in pregnancy: commercial push or evidence based? Curr Opin Obstet Gynecol ;
  3. Picciano MF. Pregnancy and lactation: physiological adjustments, nutritional requirements and the role of dietary supplements. J Nutr ;
  4. Strobel M, Tinz J, Biesalski HK. The importance of beta-carotene as a source of vitamin A with special regard to pregnant and breastfeeding women. Eur J Nutr ; 46
  5. Zimmermann M, Delange F. Iodine supplementation of pregnant women in Europe: a review and recommendations. Eur J Clin Nutr ;
  6. Black RE. Micronutrients in pregnancy. Br J Nutr ;
  7. Ladipo OA. Nutrition in pregnancy: mineral and vitamin supplements. Am J Clin Nutr ;
  8. Aguayo VM, Koné D, Bamba SI, Diallo B, Sidibé Y, Traoré D, Signé P, Baker SK. Acceptability of multiple micronutrient supplements by pregnant and lactating women in Mali. Public Health Nutr ; 8:
  9. Allen LH. Multiple micronutrients in pregnancy and lactation: an overview. Am J Clin Nutr ;
  10. Nilsen RM, Vollset SE, Rasmussen SA, Ueland PM, Daltveit AK. Folic acid and multivitamin supplement use and risk of placental abruption: a population-based registry study. Am J Epidemiol ;
  11. Antenatal care. National Collaborating Centre for Women’s and Children’s Health. Commissioned by the National Institute for Health and Clinical Excellence. March
  12. Rumbold A, Duley L, Crowther CA, Haslam RR. Antioxidants for preventing pre-eclampsia. Cochrane Database Syst Rev , 23;(1):CD
  13. Mahomed K. WITHDRAWN: Iron and folate supplementation in pregnancy. Cochrane Database Syst Rev , 18;(3):CD
  14. Mahomed K. WITHDRAWN: Folate supplementation in pregnancy. Cochrane Database Syst Rev , 18;(3):CD
  15. Pena-Rosas JP, Viteri FE. Effects of routine oral iron supplementation with or without folic acid for women during pregnancy. Cochrane Database Syst Rev , 19;3: CD
  16. Rumbold A, Crowther CA. Vitamin C supplementation in pregnancy. Cochrane Database Syst Rev , 18;(2):CD
  17. Rumbold A, Crowther CA. Vitamin E supplementation in pregnancy. Cochrane Database Syst Rev , 18;(2):CD

B12 eksikliğinin yol açtığı sorunlar nelerdir? Hamilelikte B12 eksikliği! Doğal tedavi yöntemleri nelerdir?

Suda eriyen bir vitamin olan B12, böbrek, karaciğer ve diğer dokularda depolanmaktadır. Kobalt mineral içerdiğinden bu vitaminin diğer adı da Kobalamin'dir. Eksikliğinde yaşanan belirtiler uzun yıllar sonra kendini gösterir. Genel olarak vücutta depoların tükenmesinden beş ya da altı yıl sonra şikayetler başlar. Bu nedenle düzenli B12 vitaminin alınması yararlıdır. B12 vitamin eksikliği neden olur? İşte ayrıntılar

B12 VİTAMİN EKSİKLİK BELİRTİLERİ

 B12 vitamini kırmızı kan hücresi, DNA, sinir üretimi ilk sırada olmak beraber vücudun birçok diğer organlar için kıritik önemi olan vitaminler arasında yer bulur. Bazı diğer vitaminler gibi vücudumuz tarafından üretilemediği için, yiyeceklerle ve ya ilaç desteği ile alınmalıdır. B12 vitamin eksikliğinin iki ana sebebi vardır, ilk neden vücudun ihtiyacını giderecek kadar yiyeceklerden el kazanılmamış olmasıdır, diğeri ise ne kadar fazla kullanırsa kullansın bedenin bu vitamini gerektiği kadarını kullanamıyor olmasıdır. Yurt dışındaki bir teste göre 50 yaş üstü yetişkinlerin %'si ciddi oranda %20'si ise son sınır çizgisinde B12 vitamini eksikliği görülmüştür Bu bilgilere göre B12 vitamini eksikliğini, 50 yaşından yüksek kişiler ilk sırada olmak üzere yaygın olan sorunlardan biri olarak görülmektedir.

B12 vitamini önemi

DNA sentezi yaparak enerji üretimini arttırması, kandaki oksijenin taşınmasına yardımcı olması gelir. Diüer adıyla Kobalamin olan B12 vitamini, sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlarken, sigara tüketiminden kaynaklanan olumsuz durumlarla savaşır.
Proteinler vücut için gerekli yapılardır. Bir protein olan B12 vitamini, vücut enerji üretimini arttırır, kandaki oksijen seviyesini iyileştirir, doğurganlığı arttırır, hücre oluşumunu hızlandırır, sinir uçlarının gelişimini destekler.
Hayvansal gıdalarda bulunan bu protein, yumurta, süt, balık, koyun ve hindi eti ile tavşan etinde yüksek seviyede bulunmaktadır,
Bitkilerde az bulunur, bu nedenle vejetaryen beslenme modelleri sağlıksızdır.

B12 eksikliği saç dökülmesi yapar mı?

Çoğunlukla tüketilen gıdalar yoluyla tam olarak alınabilen B12 vitamini vücuttaki eksikliği saç dökülmesi yanında koyu veya açık renkli cilt lekeleri, cilt lezyonları, ağız kenarlarında çatlaklar olarak kendini gösterebilir. B12 vitamini karaciğerin sıhhatı, göz, saç ve deri sağlığı için gereklidir. Ayrıca anemi B12 vitamini eksikliğinin sık görülen bir sonucudur. B12 vitamini, vücudun hayati tüm organlarına gerekli olan oksijeni sağlayan kırmızı kan hücresinin meydana gelmesinde olduğu gibi, Dna oluşumunda da temel bileşenlerden biridir. B12 vitamini Saç gelişimini sağlayan en önemli vitaminlerden biridir. Saç kökleri, vücudun diğer organlarında olduğu gibi oksijene ihtiyaç duyar. Saç kökleri şayet yeterli miktarda oksijen alamazsa saç dökülmelerine, erken beyazlamasına, yavaş büyümesine ve sonuçta bu köklerin ölmesine neden olur. 

Hamilelikte B12 eksikliği !

Hamilelikte B12 vitamin eksikliğinde bebeğin sinir sisteminin gelişimi için son derece önemli bir yere sahiptir. B12 Vitamini suda çözülen bir vitamindir. Suda çözülebilen vitaminler vücut tarafından ihtiyaca göre kullanıldıktan sonra geriye kalan yani vücuttaki fazlalık olan kısmı ise idrar yolu ile atılmaktadır.

Yeterince et, süt, yumurta gibi besinleri tükenmeyen hamile bayanlarda B12 vitamin eksikliği yüksektir. Bu B12 vitamin eksikliği kısırlığa ve sık sık düşüklere neden olur. Hamilelikte B12 Vitamini  eksikliği yeterince et, süt ve hayvansal besinleri tüketilmemesinden kaynaklandığı gibi bağırsaklarda B12 vitamin emiliminin yetersiz olmasından da kaynaklanabilir.

Ayrıca  B12 vitamin eksikliği hem hamilelikte hemde normal yaşantımızda kansızlığa, sinir sistemi hastalıklarına yol açar buda yorgunluk, unutkanlık ve depresyona sebep olabilmektedir.

Planlı bir hamilelik ise öncesinde 12 vitamin değerleri kontrol edilmeli B12 eksikliği var ise uygun tedavi yöntemi uygulanmalıdır. Veya hamilelik döneminde B12 vitamin eksikliğinden şüpheleniyorsanız mutlaka bir doktora gidip muayene olmalı ve doktorunuzun vereceği kan testi yapılmalıdır.

Hamilelikte B12 vitamin eksikliğinin belirtileri;hamilelikte en sık görülen belirtisi kansızlıkır. 



B12 vitamininin bulunduğu besinler?

Ciğer: Özellikle kuzu ciğeri B12 vitamini bakımından en zengin gıdalardan biridir. gram kadar kuzu eti tüketerek günlük önerilen B12 vitamini ihtiyacının 13 kat fazlası karşılanabilmektedir.

Kabuklu Deniz Canlıları: Midye ve istiridye gibi kabuklu deniz ürünleri B12 vitamini yönünden zengin içeriğe sahiptir. Bu deniz ürünleri ayrıca demir, çinko ve bakır yönünden de iyi kaynaklardır. Kabuklu deniz ürünleri kolesterol bakımından zengin içeriğe sahip olduğu için kolesterol hastaları dikkatli tüketmelidir.

Sığır Eti: Sığır eti B12 vitamini yönünden zengin içeriğe sahip olduğu gibi demir, çinko ve protein bakımından da iyi bir kaynaktır. Sığır etinde yer alan B12 vitamini miktarı etin hayvanın hangi bölgesinden elde edildiğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

gram sığır eti günlük B12 vitamininin yaklaşık %60'ını karşılar.
Kuzu Eti: Kuzu eti yine B12 vitamini yönünden zengin bir gıdadır. gram kuzu eti günlük B12 vitamini ihtiyacının neredeyse yarısını karşılamaya yeterli olur.

Balıklar: Omega 3 için tavsiye edilen balık türleri aynı zamanda B12 vitamini yönünden de zengin bir içeriğe sahiptir.

Yumurta: gram kadar yumurta günlük B12 vitamini ihtiyacının %30'unu karşılamaya yeterli olur. Ancak gram yumurta tüketmek kolesterol açısından zararlıdır. Bu nedenle kolesterol hastaları yumurta tüketiminde dikkatli olmalıdır.

Peynir: Peynir protein ve kalsiyum bakımından zengin olduğu gibi B12 vitamini bakımından da zengin bir içeriktir.

Yağsız yoğurt, tam yağlı yoğurt
Yağsız süt, tam yağlı süt
Tavuk eti olarak sıralanabilir.

Gebelik Öncesi Testler

"Gebelik düşüncesi anneliğe atılan ilk adımdır" 

Bazı gebelikler oldukça iyi şekilde planlanmış ve başından sonuna kadar iyi bir şekilde kontrollü olarak bir hekim tarafından izlenme şansına sahipken; maalesef pek çoğunda bu mümkün olmamaktadır.

Anne adayının gebelik öncesi bilinçli olması ve isteyerek gebeliğe karar verilmiş olması gebelikte ortaya çıkabilecek pek çok rahatsızlığı önleyecektir.

Bazen ise tamamen beklenmeyen (tesadüfi oluşan) bir gebelik sonrası özellikle gebeliğin ilk üç ayı zorlu bir adaptasyon problemiyle geçebilir. Ancak gebeliği psikolojik olarak kabullendikten sonra bir rahatlama hissedilir ve sorunların pek çoğu hallolmuş olur. Burada yapılan en sık hata ise acele karar verip gebeliğin kürtajla sonlandırılmasıdır.

Eğer bir gebelik düşünüyorsanız;

 Hekiminize gebe kalmadan önce gidip muayene olmanızda fayda var. Muayene sonrası genital bölgenizle ilgili pek çok problem giderilecektir. Çünkü, pek çok tedavi yöntemi ve ilaç gebeliğinizde bebeğiniz üzerinde olumsuz etkilerinden dolayı gebelik süresince uygulanamaz.

Gebelik öncesi bazı tahlilleri yaptırmanız gebelik izleminizde oldukça kolaylıklar sağlayacaktır.

Bu testler:

 Kan grubu
 Pelvik ultrasonografi
 Tam idrar tahlili
 Tam kan sayımı
 Rutin biyokimya (Açlık kan şekeri, üre, kreatinin, SGOT, SGPT),
 Kanama profili (Kanama ve pıhtılaşma zamanları, APTT, PTT, fibrinojen)
 TORCH testleri (Toxoplasma, Kızamıkçık, Sitomegalovirüs, Herpes)
(gerekirse) serum B12 ve folik asit düzeyleri olarak özetlenebilir.

Ancak önceki gebeliklerinizde bir takım problemler ortaya çıkmışsa veya anne-baba adaylarının önceden sistemik bir rahatsızlıkları varsa daha özel testler de hekiminiz tarafından istenebilir. Bu durumda gebeliğiniz "riskli gebelikler" grubuna girecektir.

 Gebelik öncesi diş problemleriniz varsa bunları önceden halletmenizde fayda vardır. Çünkü gebeliğinizle birlikte bu problemleriniz artabilir.

 Gebelik öncesi hemoroid, anal fissür gibi makadla ilgili problemleriniz varsa bunların önceden giderilmesi gebeliğiniz süresince size rahatlık sağlayacaktır.

 Gebe kalmadan yaklaşık 3 ay önce başlayıp gebeliğin en az ilk 4 ayı boyunca kullanılan folik asit hapları " nöral tüp defektleri" adı altındaki bir grup rahatsızlıktan bebeğinizi koruyacaktır. Bu yüzden gebelik öncesi folik asit içeren hapları kullanmanızda fayda var. Kullanım şekli ve dozları konusunda hekiminize danışınız.

Gebe kalmadan önce psikolojik durumunuzun da iyi olmasına dikkat ediniz.

Gebelik yalnızca bir rahim ve içinde büyüyen bir bebekten ibaret değildir. Vücudunuzdaki tüm sistemler ile birlikte sizin ruhsal durumunuzu da etkileyecek olan bir süreçtir. Gebelikte salgılanan hormonlar sizi daha alıngan, gergin ve sıkıntı hale getirebilir. Onun için gebeliğe hazır olmanız ve kendinizi psikolojik açıdan yeterli hissetmeniz son derecede önemlidir.

 En az bir yıl süresince düzenli ilişkiye rağmen gebe kalamıyorsanız hekiminize başvurun. İnfertilite (kısırlık) probleminiz olabilir.

"Hekiminizi seçerken ilk koşulunuz ona güvenmektir".


Gebelik izlemleriniz için en ideali, güvenebildiğiniz ve konusunda tecrübeli tek bir hekiminizin olmasıdır. Çok sayıda hekim değiştirmek üzerinizde olumsuz bir etki yaratacaktır. Hekiminizi seçerken bilgisine güvenmeniz ve tecrübeli şekilde doğumunuzu yaptıracağına inandığınız birisinin olmasına dikkat ediniz.

Gebeliğinizi başından sonuna kadar izleyen bir hekimle aranızda zaman içinde bir güven bağı oluşacaktır, bu şekilde özellikle son aylarınızdaki doğumunuzla ilgili endişelerinizi azaltacaktır.

Doktorunuzu seçerken onun tıptaki son yenilikleri takip edip etmediği, sorularınıza tatminkar ve yeterli cevaplar sunup sunmadığı, size yeterli zaman ayırıp ayırmadığı, istediğiniz anda ona rahat bir şekilde ulaşıp ulaşamamanız, iş yerinin hijyenik ve teknolojik olarak yeterli donanıma sahip olup olmadığı gibi soruları içinizden değerlendirin.

Gebelik Öncesi Danışma

 Bir çiftin gebeliğe hazırlanırken dikkat etmesi gereken birçok önemli adım vardır. Gebelik ya da bir çocuğa sahip olmak gibi önemli bir olaya fiziksel, psikolojik ve ekonomik olarak hazırlanmak seafoodplus.info hazırlığın ilk adımı bir hekime danışmaktır. Gebeliğe hazırlanırken genel bir sağlık kontrolü ve bazı testler yapılması gerekir. Çünkü gebeliğin kendisi bazı annelerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Doktora Başvuru Zamanı

Gebe kalmadan ortalama 3 ay önce hekime gitmelisiniz. Bu muayenede vaginal smear, servikal kültür ve bazı kan testleri yapılabilir. Bu kan testleri ile Rubella, Hepatit-B,Toxoplasma ve Su Çiceği gibi aşıyla korunulabilen hastalıkları geçirip geçirmediğiniz tespit edilebilir.Eğer bunlara karşı bağışıklığınız yoksa aşı yapılabilir. Bazı aşılar canlı virüs içerdiğinden (özellikle rubella- kızamıkcık-) aşıdan sonra 3 ay gebelik ertelenmelidir. Bu sırada doğumsal bazı sakatlıkların (nöral tüp defektleri) önlenmesi için folik asit ve çinko alınabilir.

Genetik Hastalıklar

Gebelik öncesi danışmada doktor ilk randevuda sizde ve ailenizde kalıtımsal bazı hastalıkları sorgulayacaktır. Eğer böyle bir hastalık söz konusu ise genetik danışma almalısınız. Eğer eşinizle aynı hastalığa sahipseniz IVF ile gebelik ve bu sırada embiriyoların genetik açıdan incelenmesi konusunu hekiminize danışmalısınız.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)


Seksüel temasla geçen hastalıklar doğurganlığı etkilemiş olabilir. Bu tür bir hastalık geçirip geçirmediğiniz hekim tarafından bilinmelidir. Cinsel yolla bulaşabilen pek çok hastalık anne ve anne karnındaki bebeği olumsuz seafoodplus.info, AİDS, Hepatit B gibi hastalıklar çocuk açısından ciddi riskler oluşturabilecek CYBH 'dır. Anne adaylarının tümünün bu hastalıklar açısından taranması ideal bir yaklaşım olmakla beraber genel olarak ekonomik ve sosyal nedenlerle mümkün olmamaktadır. Uygun koşullarda veya şüpheli durumlarda mutlaka kan testleri yapılarak karar verilmelidir. CYBH'a mikoplazma, herpes, gonore, HPV enfeksiyonları da seafoodplus.info hastalıklardan birisi tespit edilirse uygun tedavi ve çocuğa yönelik koruma önlemleri belirlenir.

Prenatal Vitamin Desteği ve İyi Diyet


Gebelik öncesi prenatal vitamin desteği, özellikle günlük mcgr folik asit alınması, beyin-omurilik sistemindeki sakatlıkları azaltır. Gebelik öncesi ve gebelikte vitamin alınmasına ek olarak diyet ayarlanmalıdır. Kansızlık varsa uygun tedavi yapıldıktan sonra gebelik önerilmelidir. Vejeteryan bir anne adayında ise Vitamin B ve D desteği önem kazanmaktadır.

Fitness ve Diyet

Gebelikte ciddi kilo verme diyetleri yapılmamalıdıseafoodplus.info olarak gebelikte et, süt, yumurta, taze sebze ve meyveler tüseafoodplus.info içerik kişilere göre özelleştirilebilir. Kadınlarda ağırlığın ideal kilodan % 15 oranında daha az olması yumurtlamayı zorlaştırabilir. Gebelikte, bulantı ve kusmalarla da kayıplar artabileceğinden çocuğun gelişimi bozulabilir. Bu yüzden kadınlar gebelik öncesi ideal kilolarına kavuşmak için sağlıklı diyet ve spor yapabilirler.

Dengeli beslenmenin yanısıra gebelik öncesi ve gebelik sırasında yapılan egzersizler daha kolay doğum yapmanızı sağlayabilir. Gebelik öncesi ve sırasında doktora danışarak mümkünse profesyonel bir gözetim altında egzersizler yapılabilir. Gebelikte nefes nefese kalmamak şartıyla bilinçli egzersiz sürdürülebilir. Vücut ısısı artmadan, nefes taşmadan yapılan, mesafesi gebe tarafından belirlenen yürüyüşler her gebeye önerilebilir. Dalma, atlama, ata binme, kayak gibi sporlar önerilmez. Çünkü gebenin eklemlerinde hormonların (relaksin ve progesteron) oluşturduğu gevşeme ,ödem ve gebeliğin yükü nedeniyle incinmeler daha kolay olabilir. Gebelik sırasında egzersiz yapılırken yeterli beslenme ve hidrasyona (su alımı) devam edilmeli ve aşırı ısıdan kaçınılmalıdır.Vücüt ısısı, dolayısıyla rahim içi ısısı , dönme, burgu ve diğer yoğun egzersizlerde ve kalabalık spor salonlarında daha çok artabilir. Mümkünse havalandırılabilen, sakin bir salonda ve uygun giysilerle spor yapılmalıdır.

Kadın gebe kaldığı zaman çevre ve alışkanlıklar daha çok önem kazanır. Toxoplazmadan korunmak için çiğ etle yemek hazırlarken mutlak eldiven kullanmalısınız. Ayrıca piknikte veya kedi olan bir ortamda sık sık ellerinizi yıkamalısınız. Nasıl pişirildiği hakkında bilgi sahibi olmadığınız etli yemeklerden (özellikle "fast food" ) uzak durmalısınız. Önceden biliniyorsa asbest tozu, kurşun, radyasyona maruz kalmaktan kaçınmalısınız.

Kötü Alışkanlıklar

Eğer alkol, sigara veya ilaç bağımlığınız varsa gebe kalmadan önce bunlardan kurtulmalısınız. Tek başınıza bu alışkanlıklardan kurtulmayı başaramazsanız, profesyonel yardım için uygun merkezlere başvurmaktan kaçınmayınız.

Gebelik Planlaması

 Evlilik sosyal bir kurum olup tüm sorunları paylaşma adına erkek ve kadının sözlü anlaşarak aynı çatı altında yaşamalarıdır. Evliliğin devamında erkek ve kadının paylaşımlarını artırmak amacıyla çocuk sahibi olma duygusu önemli bir rol oynar.

Memleketimizde henüz yeni evli çiftlere bile "Çocuk ne zaman?" sorusu sıklıkla sorulur. Bu sorular çiftleri baskı altına alır ve çocuk oluncaya kadar devam eder. Anne ve baba olmak gerçekten cesur bir adımdır. Sorumlulukları oldukça ağır olan bir süreçtir. Sağlıklı bir yaşam tarzı siz ve bebeğiniz üzerinde büyük etkilere sahiptir. Önleyici hekimlik kavramının gelişmesiyle birlikte insanların evlilik öncesi ve gebelik öncesi danışmanlık istemeleri daha yaygınlaşmıştır. Evlilik ve gebelik öncesi danışmanlığın asıl amacı çiftleri birlikteliğin, anne baba olmanın getirebileceği sorumluluklar konusunda bilinçlendirmek, sağlıklı bir gebelikten önce ve bebeğin doğumundan sonra yapılması gerekenlerin tartışmaktır.
Kadın doğum hekimliğimiz boyunca bebek isteyen çok az kadının "gebe kalmadan önce neler yapmalıyım" diye doktora başvurduğunu gözlemledik. Ama gebelik, planlanması gereken bir olgudur.

Gebeliğin planlanması, ileride oluşacak olaylara sizi ve ailenizi hazırlamaya yardımcı olacak ve alınacak önlemler konusunda yol gösterici olacaktır. Bu bireysel faydalarının yanı sıra toplumsal olarak da doğru zamanda ve doğru koşullarda doğacak çocuklarla sağlıklı nesillerin oluşmasını sağlar. Aile planlaması konusunda anlattığımız gibi doğru zamanda doğacak çocuklar için aile planlaması konusunda danışmanlık alınmalı ve bireysel olarak kendine özel koşullara uygun aile planlaması yöntemi seçilmeli ve böylece gebelik planlanmalıdır. Gebelikten önce ve gebelik boyunca sağlığınızın iyi olması gebeliğin her durumda oluşturabileceği sosyal, psikolojik ve tıbbi sorunları ve stresleri yenmenizde size yardımcı olabilir. Bu amaçla gebelik öncesi genel olarak sağlık kontrollerinden geçmeniz gereklidir. Tedavilerin, aşıların, hazırlıkların yapılması bütün gebelik boyunca size yardımcı olacaktır. Gebelik bazen zaten bir problemdir, bu yüzden problemlerinizi çözdükten sonra gebeliğe başlamak daha akılcıdır. Sağlıklı bir bebeği kucağınıza aldıktan sonra nasıl olsa bir çok şeyi unutacaksınız. Ama sağlıklı bir gebelik ve bebekten önce kendiniz için, özellikle önleyici hekimlik kuralları içerisinde hekiminizle görüşmelisiniz.

Bu görüşmede ;

  •  Aile hayatınız
  •  Tıbbi geçmişiniz
  •  Evlilik süreniz
  •  Aldığınız ilaçlar
  •  Genetik sorunlar, gerekirse danışmanlık
  •  BMI , beslenme durumunuz (vejeteryan) gibi özellikleriniz
  •  Geçirdiğiniz gebelikler
  •  Kan grubunuz
  •  Dis bakımınız
  •  Aşılarınız sorgulanmalıdır.

    Daha sonra gebelik sırasında sorun yaratabilecek hepatit, kızamıkçık,CMV gibi hastalıkların testleri yapılmalı eğer bağışıklık gelişmemişse bu hastalıklara karşı aşılar yapılmalı, bağışıklık geliştikten sonra gebelik planlanmalıdıseafoodplus.info kolayca çözülebilen problemler gebelik sırasında tedavisi zor hastalıklara yol açabilir. Ailenizdeki bazı hastalıkların da sizde olabilme olasılığı nedeniyle hekiminizle bunları tartışmalısınız. Ailenizde veya sizde şeker hastalığı,kalp hastalığı, böbrek hastalığı, sara nöbetleri, yüksek tansiyon, zeka geriliği olan bebek doğurmuş olma (Down Send vb)gibi sorunlar varsa bunları hekiminize anlatmalı ya da hekiminizin bunları sormasına olanak sağlamalısınız. Kalıtımsal hastalıklar konusu gebeliğin planlanmasında sorgulanması gereken diğer bir şıktır. Ailede bu tip kalıtımsal hastalıklar varsa bir genetik uzmanınca genetik açıdan danışmanlık gereklidir ve ayrıntılı bir aile öyküsü sonucunda, muayene ve bazı laboratuar testleri yapılabilir.Bu tür ailesel hastalıklardan özellikle yurdumuzda da sık görülenlerin bir kısmı aşağıda sıralanmıştır:

  •  Talasemi
  •  Tay-Sachs Hastalığı
  •  Orak hücreli anemi
  •  Hemofili
  •  Kas distrofisi
  •  Kistik fibrosis
  •  Hungtington korea
  •  Kırılgan-x

    Daha önce gebelik yaşadıysanız bunların seyri ve nasıl sonlandıkları, geçirilen hastalıklar önemlidir. Daha önce yaşadıklarınızın aynısı bu gebelikte de ortaya çıkması mutlak değilse de bilimsel çalışmalar riskli gebeliklerin daha yakından takip edilmesini önermektedirler. Erken doğum, tekrarlayan düşüklerin sebepleri tartışılmalı ve her gebelikte göz önünde tutulmalıdır. Gebelik sırasında oluşan kanamalar , kansızlık, kan şekerinin veya basıncının yükselmesi, idrarda albumin çıkması gibi yaşanmış sorunlar hekim tarafından bilinmelidir. Ayrıca;

  •  Kullandığınız ilaçlar
  •  Sigara içip içmediğiniz
  •  Alkol, uyuşturucu kullanıp kullanmadığınız
  •  Herhangi bir hastalık nedeniyle gördüğünüz tedaviler sorgulanmalıdır.

    Sorgulanan ve zararlı olduğu bilinen ilaçlar ve kötü alışkanlıklar gebelik öncesi (sigara, alkolun,uyuşturucular) bırakılmalıdıseafoodplus.info çocuğun gereksinimleri büyüme hızına ve genetik veya metabolik farklılıklara bağlı olarak değişir. Çocuğun büyüme ve gelişmesi için sadece belirgin besin yetersizliklerinin önlenmesi yeterli değildir. Kısa ve uzun vadeli bütün hastalıkların önlenmesi ve ruhsal tam bir iyilik halinin sağlanması ancak uygun bir beslenme ile mümkündür. Bunun için su, protein, yağ, karbonhidrat, makromineraller, mikromineraller, vitaminler ve flavonoidler gibi bütün gıda unsurlarının yeterince (minimal değil!) diyette bulunması ve bu durumun sürdürülebilmesi şarttır. Yeterli güneşlenme, temiz hava ve uygun beslenmeyi tamamlayan unsurlardır.

    Gebelik öncesi (body mass index= BMI, vücut kitle katsayısı) indeksiniz düzenlenmelidir. Sağlıklı bir kadında BMI arasında olmalıdır. Uygun bir kilonun sağlanması sağlıklı bir yaşam için önemli bir şarttır. Gebe iken ya da gebeliği düşündüğünüz sıralarda kilo vermeye çalışmak doğru bir yöntem değildir. Kilo verdirici bir diyet sizin ve bebeğinizin ihtiyaç duyduğu gıdalardan yoksun kalmasına neden olabilir. Gebe kalmadan önce sağlıklı bir kiloda olmak daha akılcı olacaktır.

  • Egzersiz 
    Yaşamanızın hangi döneminde olursanız olun sağlıklı beslenmek ve hareket gereklidir. Zamanla dozun azaltıldığı egzersiz veya fiziksel aktiviteler yaşamın her döneminde gereklidir. Gebelik sırasında ne tür spor yapacağınız konusunda gebelikte egzersiz bölümünü okuyunuz. Kadın yaşamının en stresli dönemlerinin başında gebelik gelmektedir. Gebelik kadında fiziksel, metabolik ve psikolojik bir çok değişikliğin meydana geldiği bir dönemdir. Egzersiz gebelik dışında yaşamımızın bir parçası, bir yaşam şekli olmalıdır ama siz yine de gebelik öncesi egzersiz yapmıyorsanız, gebelikte kendi başınıza egzersizlere başlamamalısınız.

  • Çevre
    Çevremizdeki bir takım maddeler hem kadında hem de erkekte bazı problemler ortaya çıkartarak gebe kalmayı önler .Herhangi bir işte çalışıyorsanız işteki artık maddeler veya ham maddelerin zararları hakkında bir üst makamdan yazılı açıkla isteyin yada kendinizde bilgi çağında yaşadığımız bu dönemde araştırınız.

  • Çalıştığı ortamda radyasyona maruz kalan bir kadın gebe kalmadan önce ayda ne kadar radyasyona maruz kaldığını tespit ettirmeli ve bu dozun gebelikte fetusa zararları tartışılmalıdır.

    Çalıştığımız ve yaşadığımız ortamdaki ağır metaller(cıva, kurşun), kimyasal maddeler, aşırı sıcaklık gebeliği olumsuz etkileyebilir.

  • Enfeksiyonlar
    Enfeksiyonlar hem anneye hemde fetusa zarar verebilirler. Gebelik sırasında gelişen bazı enfeksiyonlar fetusta ciddi problemlere yol açabilir. Bu tablolar gebelikte virutik hastalıklar bölümünde anlatılmıştır. Çocukluk döneminde bu hastalıkları geçirmemiş, aşılanmamış veya aşılanmış olsanız bile şu anda bunlara karşı bağışıklığınız olmayabilir. Hekiminize danışarak olası enfeksiyon hastalıklarına karşı bazı testler yaptırarak bağışıklığınız yoksa aşılanmalı ve gebeliği bağışıklık kazandıktan sonraya bırakmanız daha doğru olacaktır.

    Cinsel yolla bulaşan hastalıklar gebe kalmanızı engelleyebilir gebelik sırasında ise fetusa zarar verebilir. Gebe kalmaya çalışan bir kadın doğum kontrol yöntemi kullanmayacağı için özellikle prezervatif cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir. Cinsel ilişki ile geçen bir hastalığa yakalandığınız düşünüyorsanız mutlaka hekiminizle görüşerek önlem alınız. Bu durumda eşinizin de tedavi olması gerekir ve tedavi bitinceye kadar cinsel ilişkide bulunmamanız gereklidir.

    Gebenin yaşı önemli olup 18 yalından küçük ve 35 yaşından büyük olan gebelerde;

  •  Anne ve bebek kayıpları
  •  Düşük tartılı bebek doğumu
  •  Gebelik ve doğumda sorunlar daha sık görülür.
    Bu yüzden bu gebeler daha sıkı ve uzman hekim tarafından takip edilmelidir.

    Gebelik açısından geç sayılan bir yaşta evlenip gebe kalmayı düşünüyorsanız bu yaşlarda gebe kalmanın güç olabileceğini gerekli olursa hekiminize danısrak en azından FSH ve E2 hormonlarına baktırarak gebelik açısından acele edip etmeyeceğinizi danışmanızda fayda vardır. Zira adetinizin 3. günü FSH değeri mIU/ml ve üzerinde saptanan anne adaylarında gebelik elde etme şansı azalmaktadır. Kadın yaşlandıkça bazı sağlık ve doğumla ilgili problemler artabilir. Yine bu yaşlarda doğumsal anomali oluşturma riski artmaktadır. İleri yaştaki kadınlar normal doğum yapma ve sağlıklı bir bebeğe sahip olma şansları elbette vardır ama önemli olan riskleri bilmeniz ve doktorunuzla bir risk değerlendirme

    Gebeliğe hazırlanma

    "Bir kadının hayatı boyunca aldığı tanılar içerisinde, belki de hayatını bu denli etkileyen başka bir tanı yoktur."
    Bu nedenle, en sağlıklı gebeliği geçirmek gebeliğe ruhsal ve bedensel olarak kendinizi en iyi şekilde hazırlamakla mümkün olur.
    Gebeliğin ilk adımı ve en doğru yolu, onu önceden tasarlamaktır. İdeal olarak gebe kalmak istediğiniz zamandan 3 ay öncesinde, doktorunuzla bir ön görüşme yapmanızda önemli yararlar vardır. Doktorunuz, sizin sağlık ve sosyal bakımlardan özgeçmişinizi değerlendirecek, muayenenizi yapacak, çeşitli tetkikler yapacak bu şekilde gebelik sırasında oluşabilecek anormal durumlar karşısında hem sizi hem de kendisini hazırlayacaktır. Ayrıca, gebelik öncesi vitamin (folik asit) desteği ile bebekte ortaya çıkabilecek sakatlıklara karşı tedbir alacaktır.
    Doktorunuzun yapacağı tetkik ve muayeneler, önereceği tedaviler yanında sizin de yaşam tarzında değiştirmeniz gereken şeyler olacaktır.
    Öncelikle sağlıklı ve dengeli beslenmelisiniz. Dengeli beslenmeyle kastedilen ana besin maddelerinin dengeli oranlarda tüketilmesidir. Yağ ve şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Proteinden zengin bir beslenme şekli seçmelisiniz. Yağsız süt ve süt ürünleri, balık ve beyaz etler diyetinizde yer almalıdır. Mutlaka bol taze meyve ve sebze alınmalı, bunun yanında makarna, pirinç, baklagiller gibi farklı besin gruplarını da tüketmelisiniz.
    Gebelik öncesi doktorunuza başvurduğunuzda destek tedavisi için folik asit kullanmanızı isteyecektir. Bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişmesi için özellikle gebeliğin ilk haftalardan itibaren "B9 vitamini"  yani folik asit alınması çok önemlidir. Vücutta depolanmadığı, gebelik süresince normalden fazlasına gerek duyulduğu ve doğal gıdalarla yeterlince karşılanmadığı için her gün alınmalıdır. Taze yeşil sebzeler folik asit kaynağıdır, ancak uzun süreli pişirmeler ve uzun süre bekleyen gıdalardaki miktarını azaltır. En çok ıspanak, yer fıstığı, fındık, karnıbahar, kepekli ekmekte mevcuttur. Folik asit eksikliğinde "nöral tüp defekti" denen sinir sisteminde omurilik kanalının tam kapanamamasına bağlı anomaliler olur. Özellikle, daha önceden folik asit eksikliği saptanmış veya nöral tüp defekt anomalili bebek doğurmuş kadınlar, gebe kalmayı düşündükleri tarihin en az 3 ay öncesinden itibaren mutlaka folik asit alımına başlamalıdırlar.
    Sigara kullanıyorsanız, mutlaka bırakmalısınız. Sigara gebe kalma şansını azaltır ve gebelikte kullanıldığında düşük ve çocukta gelişme geriliğine neden olur. Alkol de bırakılmalıdır.
    Stres ve endişeden uzak durmalısınız. Gebeliğe karar verdikten sonra gebelik oluşumunun ilk aylarda olmaması sizi strese sokmamalıdır. Her şey normal olsa, uygun zamanda ilişki olsa bile her ay için gebelik şansı % 25 civarındadır. Normal düzenli ilişkiye rağmen bir kadının gebe kalamaması durumunda kısırlık incelemelerini başlatmak için genellikle çok aşikar bir anormallik yoksa 1 yıl beklenir. Bir yıl sonunda herhangi bir patolojisi olmayan çiftlerin bile gebe kalma şansı % 98`dir. Yani % 2 olguda her şey normal olmasına rağmen gebelik 1 yıl gecikebilir. Gebe kalma şansı düzenli adet görenlerde adetin günlerinde en fazladır. Düzenli bir cinsel yaşam ve haftada 3 veya daha fazla ilişki gebe kalma şansını artırır.
    Bu nedenle, ilk aylarda hemen gebelik oluşmaması sizde veya eşinizde bir anormallik olduğu anlamına gelmez. Eğer, gebelik niye olmuyor endişesine kapılır ve strese girerseniz salgılanabilecek stres hormonları gebelik oluşumunu geciktirebilir. Tabii ki, insan cinselliğinin önde gelen amaçlarından biri üreme ve çoğalmadır. Ancak, çocuk yapmayı bir görev olarak algılamamal normal cinselliğinizi yaşamalısınız.                                                                                                       

    Gebelik öncesi değerlendirme

                                                                                                                     Doğum öncesi danışmanlıkta hedef  "arzu edilen her gebelikte, annenin sağlığına herhangi bir zarar vermeden, sağlıklı bir bebek doğurtulabilmesidir".
    Gebelik öncesi değerlendirme görüşme (anamnez) ile başlar. Bu görüşmede, eşiniz veya sizin ailenizde kalıtsal bir hastalığın varlığı; daha önce geçirdiğiniz hastalıklar veya operasyonlar, gebelik sırasında sorun oluşturabilecek annenin bilinen bir rahatsızlığının olup olmadığı, sorgulanacaktır. Bu sırada; kullandığınız ilaçlar, sigara alışkanlığı, mesleğiniz, önceki gebeliklerinizle ilgili bilgiler (doğum, düşük, kürtaj, gebelik sırasında ortaya çıkmış problemler, bebeklerin doğum kiloları, doğum haftaları, doğum şekli) gibi sorgulamalar da doktora gebelikte risk oluşturacak durumlar hakkında ipuçları verecektir.
    Görüşme sonrası, doktorunuz jinekolojik muayene ve transvajinal ultrasonografi ile genital organları değerlendirmesini yapacaktır. Muayene sırasında jinekolojik enfeksiyonlar varsa öncelikle bunun tedavisi yapılacaktır. Son 1 yıl içinde smear testi yaptırmadıysanız yapılmasını önerecektir. Ayrıca, gebelik sırasında sorun yaratabilecek myom, yumurtalık kisti, rahim anormallikleri araştırılacak gerekirse bunların tedavisi sağlandıktan sonra gebe kalmanız önerilecektir. Son olarak, gebelik sırasında oluşacak değişimleri daha iyi algılayabilmek için boy, kilo ve tansiyonunuz ölçülecektir.
    Muayene sonrasında sıra yapılacak laboratuvar incelemelerine gelir.

    Gebelik öncesi yaptırılması gereken rutin testler:                                    

    Daha önceden bilinmiyorsa gebe ve eşinin kan grubu (annenin kan grubu Rh negatif babanın kan grubu Rh pozitif ise kan uyuşmazlığı vardır)
      *Tam kan sayımı
      *Tam idrar tetkiki
      *Kan grubu tayini (anne ve baba)
      *Toksoplazma ve Rubella (kızamıkçık)  tetkikleri
      *Hepatit B taşıyıcılığı
    Kan biyokimyasında kan şekeri, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ile ilgili testler genellikle öyküde şüpheli bir durum varsa yapılır. Ayrıca, öyküde elde edilen pozitif bulguları netleştirmek için gerektiği taktirde doktorunuz başka tetkikler de önerebilir (örneğin adet düzensizliğinde hormonlar, tiroid fonksiyon testleri vb).
    Tüm muayene ve laboratuvar bulgularının sonrasında doktorunuz size gebelik öncesi dikkate almanız gereken önerilerde bulunacaktır.
    Kızamıkçık ve toksoplazma erken gebelik sırasında geçirildiği taktirde bebekte bazı ciddi problemlere yol açabilecek enfeksiyon hastalıklarıdır. Eğer, kızamıkçık antikorlarınız negatif ise bu hastalığa karşı bağışıklığınız yok yani duyarlısınız anlamına gelir. Bu durumda, size doktorunuz gebelik öncesinde aşı önerebilir. Kızamıkçık aşısı etkisi azaltılmış da olsa canlı virüslerden yapıldığı için aşı sonrası 3 ay süreyle hamile kalmamanız ve bu sürenin sonunda bağışıklık gelişip gelişmediğini kontrol ettirmeniz gereklidir. Toksoplazma antikorlarının negatifliği de bu hastalığa karşı duyarlılığı gösterir. Bunun aşısı olmasa da doktorunuz size dikkat etmeniz gereken hususları bildirecektir.
    Gebeliğin erken döneminde folik asit eksikliği bulunması bebeklerde "nöral tüp defekti" denilen omurilik kanalının embriyolojik hayatta normal kapanamaması ile sonuçlanan anomalilere yol açabildiği gösterilmiştir. Bu nedenle, gebe kalmayı planlayan kadınlara folik asit verilmesi önerilmektedir. Doktorunuz gebelik öncesi dönemde folik asiti hangi dozda ve nasıl kullanacağınızı size reçete edecektir.
    Muayene ve laboratuvar incelemeleri sırasında çıkabilecek sorunlara yönelik sorunlara yönelik spesifik öneriler de bu aşamada verilecektir. Ayrıca, ilk görüşmede konuşulmamışsa yaşam tarzı, beslenme, cinsel hayat, gebelik takipleri vb konularda da önerilerde bulunacaktır.                                                           

    Gebelik Öncesi ve Sırasında Önerilen Testler


    Çocuk sahibi olmaya karar vermek insanın hayatında verdiği en önemli kararlardan biridir. Bu zor kararı verdikten sonra gebe kalmadan önce ruhsal ve fiziksel olarak hazırlanmak gerekir. İlk doktor ziyaretine gebe kaldıktan sonra gitmek yeterli olmayabilir. Sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek, sağlıklı ve rahat bir doğum yapabilmek ve sağlıklı bir çocuk sahibi olabilmek için hamile kalmaya karar verildiğinde en az 3 ay öncesinde doktorla görüşmek önemlidir. Muayenenin ilk aşaması görüşmedir. Bu görüşmede yaş, meslek, kaçıncı evlilik olduğu gibi bazı bilgiler öncelikle alınır.  Daha sonra kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları gibi sistemik hastalıklar olup olmadığı sorgulanır. Jinekolojik ve obstetrik (gebelik) öyküsü ayrı ayrı sorgulanır. Bu ilk görüşmede, hem anne hem de baba adayının aile geçmişleri sorgulanır, genetik geçiş gösteren herhangi bir anomali ya da hastalığın olup olmadığı araştırılır ve böyle bir durum varlığında genetik biriminden danışmanlık almanız önerilir.

    Öykü sonrası genel fizik muayene ve jinekolojik muayene yapılır. Son 1 yıl içinde pap-smear testi yapılmadı ise pap-smear testi yapılır. Transvajinal ultrasonografi ile pelvik organların durumuna bakılır. Muayenede ayrıca boy, kilo ve kan basıncı tesbiti yapılır.                                                                     

    Bilinen herhangi bir hastalığı olmayan hastalarda gebelik öncesi rutin testler:

  • Tam kan sayımı
  • Tam idrar tetkiki
  • Anne ve babanın kan grupları
  • Toksoplazma ile ilgili testler
  • Rubella (kızamıkçık) ile ilgili testler
  • Hepatit B ile ilgili testler
  • Açlık kan şekeri
  • Kromozom incelemeleri ( akraba evliliği yapmış olanların ve genetik hastalığı düşündüren sakatlıklara sahip bebek doğurmuş olanların yaptırması önerilir)
  • Sistemik bir hastalık varlığında ise ilgili branş hekiminden konsültasyon istenir ve birlikte takip ve tedavi edilir.
    Hamile kalmak isteyenlere öneriler:
  • Yapılan testlerde kızamıkçık için bağışıklık tesbit edilmez ise aşı yapılması önerilir. Aşı yapıldıktan sonra 3 ay gebe kalmamak gerekir.
  • Diyabet mevcut ise, kan şekerinin kontrol altında tutulması gerekir.
  • Sigara veya diğer bağımlıklıkların en kısa zamanda kesilmesi gerekir
  • Alkol kullanımı sınırlandırılmalıdır.
  • Mümkün olduğunca stresten uzak durmak önerilir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir